VAJİNAL DOĞUM HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ
Vajinal doğum nedir?
Yaygın kullanılan adıyla normal doğum rahim kasılmaları ile beraber rahim ağzının açılması ve bebeğin vajinal yoldan doğmasıdır.Doğumun başladığını gösteren belirtiler nelerdir?
Düzenli kasılmalar (sancı başlaması) ;
Rahim isteğimiz dışında kasılıp gevşeyen kaslardan oluşan bir organdır .Yalancı doğum kasılmaları;
Gün içinde birkaç kez gelir, düzensizdir.Gerçek doğum kasılmaları ;
Düzenli aralıklarla gelir.Su gelişi;
Doğumun başlaması bazen kasılma olmadan yada sıklaşamadan su gelişi ile olabilir.Kanama
Nişan gelmesiolarak bilinen durum rahim ağzını gebelik boyunca kapatan mukuslu bir tıkacın açılmasıdır. Çamaşırın hafifçe kirlenmesi yada tuvalette açık pembe kanlı sümüksü bir akıntı görülmesi şeklinde tarif edilir. Rahim ağzının doğuma hazırlandığını gösterir ve genellikle doğum başlayacağını işaret etse de bu birkaç gün içerisinde olmayabilir.Suni sancı hakkında merak edilenler;
Kendiliğinden doğum sancısının başlamadığı durumlarda doğumu başlatmak istediğimizde suni sancıya başvururuz.Doğum başladıktan sonra bebeğin çıkışına kadar anneyi neler bekliyor?
Doğum kasılmaları başlayıp düzenli hal aldıktan sonra rahimin her kasılması bebek için itici etki gösterir ve rahim ağzının açılmasını sağlar. Doğum geri dönüşü olmayan gittikçe ilerleme gösteren bir süreçtir.Bebek doğduktan sonra doğum salonunda anneyi neler bekliyor?
Bebek doğduktan sonra bebeğin eşi olarak bilinen plasentasının rahimde yapıştığı yerden ayrılarak doğması beklenir.Bebek doğduktan sonra doğum salonunda bebeği neler bekliyor?
Annenin bebek çıktıktan sonraki işlemleri sürerken bebek ısıtılmış bir ortama alınarak ilk bakımları yapılır .Bebek ne zaman anne yanına verilir?
Bebekler doğar doğmaz aranmaya başlarlar çünkü emme refleksleri anne karnında oluşmuştur . En kısa sürede anne ile bebeğin temasını sağlamak ve bebeği annenin memesiyle kavuşturmak gerekir.Doğumun kaç saat sürer?
Doğum sürecinin tamamını 4 faza ayıwebgrid.co.uk;
Kasılmaların düzenli fakat seyrek ve hafif olduğu fazdır. Rahim ağzı açılmaya yeni başlamıştır. Başlangıçtan cm açıklık olana kadarki zamandır.
İlk doğumlarda ortalama saat sürer.
En fazla 20 saate kadar çıkabilir.
Sonraki doğumlarda ortalama saat sürer.
En fazla 14 saate kadar çıkabilir.
Bu nedenle doktor tarafından uygun görülürse, ağrıların seyrek ve hafif olduğu bu fazı hastane yerine evde geçirilmesi düşünülebilir.
Kasılmalar sıklaşmıştır, dakikada bir kasılma olur, süresi 60 saniye civarıdır, kuvvetli kasılmalardır. Rahim ağzı daha hızlı açılmaya devam eder ve 10 cm açıklık olduğunda açılma tamamlanmış demektir.
İlk doğumlar için ortalama saat , maksimum saat sürebilir.
Sonraki doğumlarda ortalama saatte tam açıklığa ulaşılır, maksimum saat sürer.
Bu fazda saatlik rahim ağzı açılması , ilk doğumunu yapanlar için saatte en az 1 cm , sonraki doğumlarda saatte en az 1,5 cm olmalıdır. Daha hızlı da olabilir.
Açıklık 10 cm olduktan sonra bebeğin doğumuna kadar geçen süredir. Annenin etkin ıkınması süre için en belirleyici faktörüdür.
İlk doğumlarda en fazla 1 saat içinde doğum gerçekleşir, nadiren 2 saatte kadar uzayabilir. Daha çok uzaması normal değildir.
Sonraki doğumlarda ortalama dakikada doğum gerçekleşir, 1 saati geçmesi beklenmez.
Epidural anestezi uygulanması bu evreyi 1 saat daha uzatabilir.
Bebek doğduktan sonra bebeğin eşi denilen plasentasının doğumu ortalama dakikada gerçekleşir. Bazen 30 dakikaya kadar uzayabilir, doğmazsa müdahale gerektirir.
NST nedir? Ne işe yarar?
NST non stres test demektir.Epizyotomi (doğum kesisi) nedir?
-bu kesi sadece cilt ve cilt altı yağ ve bir miktar kas dokusu içerir yani çok derin değildir.
-ağrı sırasında ve uygulanmışsa epidural yada lokal anestezi eşliğinde açılır yani doğum ağrısı ve anestezinin etkisi bir araya geldiği için hissedilmez.
-5 cm civarı kısa bir kesidir.
-Doğum sırasında kendiliğinden oluşacak bir yırtığa göre iyileşme daha hızlıdır.
Epizyotomi kendiliğinden eriyen dikiş materyali ile dikildiği için dikiş aldırmaya gerek yoktur. Genellikle çabuk iyileşir ve rahatsız edici iz kalmaz.Taburcu olduktan sonra hangi durumlarda hastaneye başvurmak gerekir?
Durumlarında hastaneye başvurmak gerekir.
Vajinal doğum avantajları:
Vajinal doğum dezavantajları:
SUDA DOĞUM HAKKINDA
Suda doğumda anne adayı sancısını havuzda çekip doğumu dışarıda yapabilir yada hem sancıyı hem doğumu suyun içerisinde yaşayabilir.Doğum, modern tıbbın henüz gelişmemiş olduğu zamanlarda hem anne adayı için hem de bebek için oldukça riskli bir süreçti. Bu süreçte meydana gelebilecek pek çok risk, bebeğin veya anne adayının sağlığını tehlikeye atabilmekteydi. Ancak günümüzde bu risklerin tamamı, modern tıbbi uygulamalar yardımıyla en aza indirilmiştir. Bahsi geçen uygulamalardan en öne çıkanı da sezaryen doğumdur. Sezaryen doğum Ankara sayesinde bebeğin pozisyonu, bebeğin iriliği veya doğum kanalının darlığı ile ilgili pek çok sorunun, doğumun gidişatına olan olumsuz etkileri ortadan kaldırılmıştır. Ağrısız ve rahatsızlık hissi olmadan gerçekleşen bu uygulama sayesinde bireyler, yarım saat gibi kısa süreler içerisinde bebeklerini dünyaya getirebilmektedirler.
Yazımızın devamında ‘’Sezaryen doğum ne zaman gerekir?’’, ‘’Sezaryen nedir?’’, ‘’Sezaryen doğumun avantajları nelerdir?’’ ve ‘’Sezaryen doğum tehlikeli mi?’’ gibi merak edilen sorulara yanıt vereceğiz. Ankara sezaryen doğum hakkındaki sorularınız için bizi arayabilir; detaylı bir görüşme için Doç. Dr. Esra Aktepe Keskin gibi alanında uzman bir hekimden randevu alabilirsiniz.
Sezaryen doğum Ankara, anestezi altında, cerrahi uygulamalar yardımıyla gerçekleşen doğumdur. Eğer bebeğin veya annenin sağlığı ile ilgili bir durum, normal veya doğal doğuma engel teşkil ediyorsa sezaryen doğuma başvurulur. Sezaryen doğum sırasında, karın bölgesine atılan cerrahi kesiler yardımı ile önce rahime daha sonra ise plasentaya ulaşılır ve doğum gerçekleştirilir. Bu işlem sırasında anne adayı anestezi altındadır, yani ağrı veya rahatsızlık hissi duymaz.
Sezaryen doğum gerektirebilen bazı durumlar şunlardır:
Bu gibi durumlarda sezaryen doğuma başvurmak gerekebilir.
Sezaryen doğum sonrası annenin bedeni, kapsamlı bir iyileşme sürecine girer. Bu iyileşme sürecinde karın kasları ve rahim dokusu kendisini onarmaya başlar. Eğer bu onarım ve iyileşme süreci, bir sonraki doğuma kadar tamamlanmış olursa normal doğum yapmak mümkündür. Sezaryen doğum sonrası anneler, normal doğum için 2 ila 3 yıl kadar beklemelidirler.
Normal doğuma engel teşkil edebilecek bir sağlık sorunu söz konusu ise sezaryen doğum uygundur. Sezaryen doğum sırasında anne adayının ve bebeğin sağlığı çok daha kapsamlı bir kontrol altındadır. Normal doğuma kıyasla daha hızlı bir işlem olduğu için doğum kısa bir sürede gerçekleştirilebilir. Böylece hem annenin hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atan durumlara çok daha hızlı bir şekilde müdahale edilebilir.
Sezaryen doğum genelde yarım saat ile kırk dakika kadar sürmektedir. İşlemin tüm aşamaları, daha öncesinden doktor tarafından hastaya özel olarak planlanır. Bu yüzden hızlı ve güvenli bir şekilde, art arda yapılan işlemlerle doğum gerçekleşmiş olur. Normal doğumda, bireyin ilk doğumu ise tüm doğum süreci 15 saati bulabilmektedir.
Hem normal doğumun hem de sezaryen doğumun farklı riskleri vardır. Bu risklerin çoğu, ideal olmayan bir ortamda, yeterince uzman olmayan ekiplerin çalışmaları sonucu ortaya çıkarlar. Eğer doğum için ideal bir ortam sağlanmışsa ve doğumu gerçekleştiren ekip yeterince tecrübeli ise bahsi geçen riskler oldukça düşüktür. Sezaryen doğum sırasında görülen riskler şu şekilde sıralanabilir:
Sezaryen doğumun riskleri arasında bunlar yer alabilmektedir. Sezaryen doğumun zararları ve sezaryen doğumun avantajları hakkında detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.
Sezaryen doğum genelde hafta ila hafta arasında yapılmaktadır. Uzmanlar, sezaryen doğumun ideal bir şekilde gerçekleşebilmesi için en azından haftaya kadar beklenmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Ancak bazı özel durumlarda sezaryen doğum daha önce de yapılabilmektedir.
Sezaryen doğum, spinal, epidural veya genel anestezi altında yapılabilmektedir. Tüm bu anestezi türleri, hastanın doğum sırasında ağrı ve rahatsızlık hissi duymasını engellerler. İşlem sırasında hastanın karın bölgesine planlı cerrahi kesiler atılır. Bu kesiler yardımı ile kademe kademe rahme ve bebeğe ulaşılır. Doğum gerçekleştikten sonra özel bir dikiş yöntemi ile kesiler kapatılır ve anne, kendine gelebilmesi için bir odaya alınır. Anestezinin etkileri geçtiğinde, kontrolleri yapılan bebek annenin kucağına verilir.
Anne ve bebek, sezaryen doğum sonrası bir ila iki gün kadar hastanede misafir edilir. Bu süreçte hem bebeğin kontrolleri tamamlanır hem de annenin sağlık durumu değerlendirilir. Bahsi geçen süre boyunca herhangi bir bulguya rastlanmazsa taburcu edilirler. Anneler, sezaryen doğum sonrası bir süre yatarak dinlenmelidirler. Bir ila iki hafta boyunca zorlayıcı işlerden, dikişlere zarar verecek eylemlerden ve hareketlerden kaçınmak gerekir. Bu sürenin ardından kademeli olarak gündelik yaşama dönüş başlayabilir.
Ankara sezaryen doğum fiyatları , doğum işleminin detaylarına göre kişiden kişiye değişebilir. Ankara sezaryen doğum ücreti hakkındaki sorularınız için bize ulaşabilir; detaylı bir görüşme için Doç. Dr. Esra Aktepe Keskin gibi alanında uzman bir hekimden randevu alabilirsiniz.
Sezaryen doğum İstanbul; bebeğin anne karnından cerrahi yöntemle çıkarıldığı doğum yöntemidir. Normal doğum gibi, âni gelen bir doğum sancısıyla gerçekleşmez. Uzman jinekologlar tarafından planlanır ve belirlenen günde doğum gerçekleştirilir.
Sezaryen doğum da tıpkı normal doğum gibi sağlıklı bir doğum yöntemidir. Kişinin genel sağlık durumu, gebelik süreci ve annenin tercihleri de değerlendirilerek, sezaryen doğum kararı alınabilir. Bu karar; hem psikolojik hem de fiziksel hazırlık sürecini de kapsar. Bu nedenle, annenin, kaçıncı haftada sezaryen doğum yapılacağı ve sezaryen sonrası süreç hakkında bilgilendirilmesi oldukça önemlidir.
Yazımızın devamında, sezaryen doğum hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz. İstanbul’da sezaryen doğum hakkında tüm merak ettikleriniz için ise Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.
Sezaryen doğum; karın ve rahim bölgesine yapılan kesilerden bebeğin çıkarılması yani doğumun cerrahi yöntemle yapılmasıdır. Sezaryen doğum anestezi altında yapıldığından, ameliyat süresince anne ağrı hissetmez. İşlem sırasında epidural veya spinal anestezi yapılır ve belden aşağısı tamamen uyuşuk hâle getirilir. Gerekli görüldüğü durumlarda genel anestezi de yapılabilir.
Sezaryen doğum; gebelik sürecini takip eden doktorun, annenin sağlığını da göz önünde bulundurarak, karar verdiği bir doğum yöntemidir. Ancak bazı durumlarda, normal doğum sırasında ortaya çıkan komplikasyonlar nedeniyle de sezaryen doğuma geçiş yapılabilir. Bu nedenle sezaryen doğum ve normal doğum arasında kıyaslama yapmak yerine; anne ve bebeğin sağlığını ön planda tutarak, uygun doğum yöntemine karar vermek gerekir.
Gebelik süreci, anne ve bebeğin sağlık durumunun sürekli değerlendirildiği ve kaydedildiği bir süreçtir. Kadın doğum uzmanı, annenin fizyolojik yapısındaki değişimleri, kan değerlerini, bebeğin sağlık durumunu düzenli olarak takip eder. Eğer bu süreçte, doğum ânını etkileyebilecek, riskli bir durum görürse, sezaryen doğuma karar verebilir. Bazı durumlarda, anne adayı normal doğum yerine sezaryen doğum yapmayı da tercih edebilir. Ya da normal doğum esnasında yaşanan komplikasyonlar nedeniyle doğum sezaryenle sonuçlanabilir.
Tıbbî açıdan, normal doğum yerine sezaryen doğumu tercih etmemize neden olan durumlar:
Sezaryen doğum planı doktorlar tarafından belirlenir. Bu nedenle normal doğum sancısını beklemeden, doktorun uygun gördüğü bir tarihte sezaryen ameliyatı yapılabilir. Ancak bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için elbette gelişimini tamamlamış olması gerekir. Bebeğin büyüme süreci, ay ay doktor tarafından takip edilir ve sezaryen kararı alınırken bu bilgiler dikkate alınır. Ancak genel olarak söyleyecek olursak; hamileliğin haftasında sezaryen yapılır diyebiliriz.
Sezaryen doğum, güvenilir bir doğum yöntemi olsa da cerrahi bir işlemdir. Dolayısıyla cerrahi müdahale sayısı arttıkça, kişinin ameliyat sonrası toparlanması da zor olmaktadır. Bu nedenle sürekli olarak sezaryenle doğum yapmak, özellikle çok sayıda çocuk sahibi olacak kişiler için, doğru bir karar olmayabilir. Bu durumda, kişinin mutlaka doktoruna danışması; sezaryen planlaması hakkında konuşması gerekir.
Günümüzde, sezaryen doğum ve normal doğum arasındaki karşılaştırmalar oldukça popüler bir hale gelmiştir. Ancak bu iki yöntem arasında bir kıyas yapmadan önce, her bir doğum yönteminin kendine göre bazı avantaj/dezavantajları olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Bu noktada önemli olan; anne ve bebeğin sağlığıdır.
Sezaryen doğum; normal doğumdan farklı olarak cerrahi bir müdahaledir. Dolayısıyla annenin iyileşmesi, kendini toparlaması için zamana ihtiyacı vardır. Uzman bir jinekologun tavsiyeleri sayesinde, bu süreç de oldukça kolay bir şekilde atlatılabilir. Sezaryenden sonra;
Sezaryen doğum; alanında uzman ve deneyimli hekimler tarafından yapılmadığında, “sezaryen skarı” gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Bu nedenle basit bir işlem olarak düşünülmemeli; mutlaka doğru bir şekilde planlanmalıdır. İstanbul’da sezaryen doğum ve gebelik hakkındaki tüm sorularınız için Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.
Çiftlerin gebelik boyunca doğum şekli konusu en çok düşündükleri konudur. Gebelerin doğum şekline karar verme konusunda onları en çok etkileyen yakın arkadaşları ve ailelerinin görüşleridir.
Normal doğum yapmanın ya da sezaryenla doğum yapmanın kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Önemli olan gebe bayan ve bebeği için hangi doğum şeklinin uygun olup olmadığına karar vermektir. Gebe kadınların ve ailelerinin doğum şekli konusunda doktorun bilgi ve tecrübesine güvenmeli ve doğum şekli konusundaki kararla ilgili israrcı olmamalıdırlar.
Tam olarak doğumun sezaryen yada normal doğum şeklinden hangisi ile olup olmayacağı aslında gebeliğin 37 - 38 haftası civarında belli olmaktadır.Eğer gebelikte bebek baş ile geliyorsa, bebeğin kilosu gr. dan az ise bebeğin eşi yani plasenta aşağı yerleşimli değilse, muayenede bebeğin başı doğum kanalına yerleşmişse ve anne de normal doğum istiyorsa (Buna fiziken ve ruhen hazır hissediyorsa) normal doğum planlanabilir. Normal doğum için son adet tarihine göre gebelik süresinin sonu olan beklenen doğum tarihinin son gününe kadar beklemek gerekir. Bazen bu bekleme süresi 41 - 42 haftayı da webgrid.co.uk döneme kadar çok sıkı kontrol altında beklenebilmektedir.
Gebelikte eğer bebek ters duruyorsa (Makad yada ayak geliş), hastanın daha önceki doğumu sezaryen ile gerçekleşmişse, hasta normal doğum yapmaktan korkuyorsa, bebeğin kilosu gr.'dan fazla ise, plasenta aşağı yerleşimli ise ve muayenede bebeğin başı annenin doğum kanalına yerleşmemişse hastaya sezaryen planlanmalıdıwebgrid.co.uken planlı bir şekilde yapılacaksa beklenen doğum tarihinden itibaren 1 hafta yada 10 gün önceki bir dönemde alınmalıdıwebgrid.co.uk süre içinde sezaryen yapılmazsa hastanın doğumu başlayabilir ve hasta strese girebilir.
Sezaryen ameliyatında karın alt bölümünden yapılan bir kesi ile rahime ulaşılmakta ve rahime yapılan bir kesi ile de bebeğin dışarı alınmasıdır.
Sezaryenin en büyük avantajı bebeğin normal doğum sırasında oluşabilecek riskleri yaşamadan direk sağlıklı bir şekilde dışarı alınmasıdır. Bebeğin sıkışması, oksijensiz kalması gibi kötü olasılıklar sezaryende yoktur. Bebek az riskli bir yoldan dışarı çıktığı için birçok aile bu yüzden sezaryeni tercih etmektedir. Bazen sezaryenle doğan bebeklerde doğumdan sonra birkaç gün sürebilen bir solunum sıkıntısı yada solunum sayısında artma (yeni doğanın geçici takipnesi) durumları görülebilmektedir. Fakat bu durum normal doğumlarda da yaşanabilir.
Sezaryen olan kadınlarda anatomik bakımdan rektum bölgesinde ya da idrar kesesinde herhangi bir anatomik hasar oluşmamakta doğumdan sonra idrar yapma ve dışkılama bakımından bir sorun yaşanmamaktadır.
Sezaryen ile doğum yapan annelerin kendine gelmesi, bebeği ile iletişim kurması biraz daha geç olmaktadır. Emzirme anne operasyondan sonra odaya gelince olacağı için bebek saat annesini beklemektedir. Sezaryen olan anne operasyondan saat sonra ayağa kalkmakta ve saat içinde ağızdan webgrid.co.uk yüzden anne sütü gelmesi biraz daha webgrid.co.uk operasyondan sonra hastalar 2 gece hastanede tutulmaktadıwebgrid.co.ukn operasyondan sonra ağrıları daha fazla olduğu için normal hayatına dönmesi 1 haftayı bulmaktadır.
Hem normal doğumda hem sezaryen doğumların kesi bölgelerinde enfeksiyon, kan birikmesi ve dikişlerin açılması ihtimali az da olsa görülebilmektedir.
Sonuç olarak hem gebe için hem bebeği için en sağlıklı doğum şeklini kendisini tanıyan ve takip eden hastası için en iyi kararı ancak kendi doktoru webgrid.co.uk için en uygun doğum şeklinin kararını verdikten sonra da hastanın doğumu sağlıklı bir şekilde gerçekleşirse genellikle bir sorun yaşanmaz.
Hamilelik heyecanı yaşayan anne adaylarının en merak ettikleri arasında doğum konusu da var. Normal doğum, sezaryen Bu makalede normal doğum konusunu tüm detaylarıyla ele alıyoruz. Normal doğum nedir, nasıl olur, ne kadar sürer? Doğum belirtileri nelerdir? Normal doğumun faydaları nelerdir? Anne adaylarının çok merak ettiği bu soruları bir uzmana sorduk. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Pınar Kadiroğulları, normal doğum hakkında merak edilenleri ve doğumun evrelerini anlattı. İşte 11 soruda normal doğum (Bu makalenin ardından epidural doğum nedir? , sezaryen doğum yarası bakım yarası nasıl olmalı? başlıklı yazımıza da bakabilirsiniz)
Öncelikle normal doğum nedir? sorusuyla başlayalım Normal doğum, doğumun mümkün olduğunca müdahale edilmeden fizyolojik akış sırası içerisinde vajinal yoldan gerçekleştiği süreçtir. gebelik haftaları arasında annenin dışardan müdahalesiz, kendiliğinden oluşan ağrılarıyla rahim ağzında açılma meydana gelmesi ve takiben bebeğin ve eşinin doğum kanalından geçmesi ile meydana gelir.
Normal doğum süreci aslında öncelikle evde yoklama sancıları denilen sancılar ile başlayan, anne adayının arada çektiği bu sancılar ile rahmin olgunlaşmasının başladığı ve hatta belirli bir aralığa kadar açılmanın olduğu süreç ile başlar. Bu süreç belli bir noktada sancıların artık evde tolere edilemediği ve açıklığın da artması ile anne adayının hastaneye başvurusu ile devam eder. Sonrasında hastanın düzenli kasılmaları var ise rahimde açıklık tam olana kadar takibi yapılır ve doğum gerçekleştirilir.
Normal doğumun 3 evresi vardır. Düzenli kasılmaların başlamasından, tam rahim ağzı açıklığı olana kadar geçen süre; birinci evre; tam rahim ağzı açıklığından bebeğin doğmasına kadar geçen süre 2. evre ve bebeğin eşinin ayrılması ile sonlanan süre 3. evre olarak adlandırılır.
Normal doğum annenin bedenen ve ruhen hazır olması gereken bir süreçtir. Doğum ağrısı kendine has özellikleri olan şiddetli bir ağrıdır. Annenin daha önce tecrübe etmediği bu uzun süreli ağrılı süreç annenin yorgun düşmesine ve acı hissetmesine sebep olabilir. Her anne adayı bu süreci ve ağrıları farklı tanımlamaktadır. Bu da annenin psikolojik olarak hazır olmasının yanı sıra ağrı eşiği de önemli rol oynar. Artık günümüzde birçok merkezde doğum anestezi olanakları kullanılarak ağrısız olarak gerçekleştirilmektedir. Bu konuda hekimin uygun gördüğü yöntem anne adayının rahatlamasını sağlayacaktır.
Normal doğum 3 evreden oluşmaktadır. Bu evreleri tek tek bakarsak;
Evre 1: Doğum sancılarının düzenli gelmesiyle rahim ağzı açılmaya başlar. Rahim ağzını kapatan mukus tıkaç atılır. Doğumun birinci evresi, doğumun en uzun süren evresidir. Yaklaşık tüm doğum süresinin %’ı birinci evrede geçer. Hastanın bu evrede kendini yormaması gerekir. Bu evrede yürüyüş yapmak, ılık duş, dinlendirici müzik dinlemek, nefes egzersizleri anne adayını rahatlatabilir. Rahim ağzı açılmasının ilerlemesi ile bebeğin başı doğum kanalına baskı yapınca su kesesi açılabilir.
Evre 2: Rahim ağzı tam açıldığında yani 10 cm olduğunda artık doğum tam olarak başlamıştır. Bu evrede, sancılar artmıştır ve artık en üst seviyesindedir. Sancılar dakika arayla gelip saniye devam eder. Bu evrede anne adayında ağrılarla birlikte irade dışı bir ıkınma hissi de başlar. Bu evre, ilk doğumunu yapanlar için yaklaşık bir saat kadar, ikinci veya üçüncü çocuğunu doğuranlarda yarım saat kadar sürer. Bu sürenin uzamaması bebeğin sağlığı açısından önemlidir. Bu nedenle bebek kalp atışları sık sık dinlenir. Bu verenin bitiminde bebek dışarı çıkmış olur.
Evre 3: Bu evrede anne adayı artık rahatlamıştır ve bebeğini kucağına almıştır. Bazı hastaneler bu evrede annenin emzirmesine izin verir. Annenin dikkati, artık bebeğine odaklıdır. Bebeğin anne ile bağlantısını sağlayan plasenta yani eşi hala anne karnındadır. Plasentanın ayrılma belirtileri görüldükten sonra, üstten rahime masaj yapılarak plasenta çıkartılır. Bu evre yarım saati geçmez. Plasenta çıkarken, son bir kere ıkınmanız gerekebilir. Plasenta çıktıktan sonra, vajina ve vajina girişi kontrol edilir, herhangi bir yırtık oluşmuşsa dikilir. Doktor tarafından plasentanın tek parça çıkıp çıkmadığı da kontrol edilir. Bu işlem, anne rahminin içinde plasenta parçası kalmaması açısından önemlidir. Eğer doğumdan önce düzensiz yırtık olmaması için vajina girişi kesilmişse, bu evrede atılan kesikler dikilir. Hastanın kanaması kontrol edilerek doğum tamamlanmış olur.
Peki, normal doğumun faydaları nelerdir? Bazı maddeler şöyle:
Normal doğumun ne kadar süreceği öncelikle önceki doğum sayısına bağlıdır. Doğum sayısı ne kadar fazla ise normal doğum o kadar kısa sürer. Normal doğum ilk gebelikte yaklaşık saat sürer. İkinci doğum ortalama saat, üçüncü doğumda ise genellikle saat sürer. Fakat bu süreler her gebe için aynı olmayacaktır. Hastaneye doğumun hangi aşamasında yatıldığı da önemlidir. Normal doğumun ne kadar sürdüğü doğumun başlangıcını nerden itibaren aldığımıza göre de değişir. Genellikle anne adayları ve çevresi normal doğumun başlangıcını doğum sancılarının henüz daha çok aktif olmadığı, ağrılarının düzensiz ve şiddetinin yetersiz olduğu latent dönem olarak alırlar. Yani doğum sancıları başladı ama düzene girmedi, rahim ağzı açıklığı da henüz daha 4 santim olmadı, eğer bu dönemi doğum başlangıcı olarak alırsak "2 gün doğumhanede yattım doğuramadım." gibi hikayeler ile karşılaşırız. Anne adayının düzenli ağrılar ve rahimde 4 cm açıklık ile hastaneye yattığı aktif dönemden sure sayarsak ise doğum saat civarında sürmektedir.
Normal doğumun haberci olabilecek birçok belirti vardır. Ancak anne adaylarında bu belirtilerin hepsi gözlenmeyebilir. Normal doğum belirtileri şöyle sıralanabilir:
Normal doğum gebelik haftasından sonra ve gebelik haftasının bitiminden önce ( günler arası) herhangi bir zamanda gerçekleşebilir.
Düzenli rahim kasılmalarının başlamasından tam rahim ağzı açıklığı olmasına kadar geçen süre evre 1. Rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğmasına kadar geçen süre evre 2 ve bebeğin anne karnında beslenmesi sağlayan plesanta yani eşinin doğması ile sonlanan süre evre 3 olmak üzere 3 evreye ayrılır.
Normal doğum sonrası iyileşme süresi sezaryene göre çok daha kısa olmakta ve anne hızlı toparlanmaktadır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle anneler 24 saat hastanede takip edilir. Anne ayağa kalkıp mobilize olduktan, yemek yedikten sonra duş almasına da izin verilir ve durumu stabil seyrederse 24 saat sonunda taburcu edilir.
BU İÇERİKLER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Gebelik süresi anne adayları için çok önemli bir süreçtir. Bebeklerini sabırsızlıkla beklerken aynı zamanda da gebelik süreçlerinde kendilerine dikkat etmeye fazlasıyla özen göstermektedirler. Hamilelikleri boyunca anne adaylarına uzman doktorlar tarafından takip aşamaları belirlenmektedir. Bu takip süreci sırasında gebeliğin yaşı, anne ve fetüsün sağlık durumu, gebelikte görülen sorunların engellenmesi ve anne babanın bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır. Bir anne adayı hamilelik döneminde mutlaka bir sağlık kuruluşu tarafından izlenmelidir ve bu sayede olası komplikasyonların önüne geçilmesi kolaylaşmaktadır. Gebelik takibi belirli zaman dilimlerine ayrılır ve bu zaman dilimleri içerisinde anne adaylarına birtakım testler yapılmaktadır. Gebelik takibinde belirlenen zaman dilimleri birinci trimester (ilk 14 hafta) ikinci trimester ( hafta) ve üçüncü ( hafta) olarak adlandırılır.
Bu yazımızda gebelik takibi nedir, gebelik takibi kaçıncı haftada başlanmalı, gebelik takibi nasıl yapılır ve gebelik takibinde nelere bakılır sorularını detaylıca cevaplandıracağız.
Gebelik takibi sağlık kuruluşları tarafından uzman bir doktor eşliğinde gebeliğin ilk 14 haftası içinde haftaya bir yapılması uygundur. İlk 3 ayın sonunda gebelerin aylık takibe gelmeleri istenilir. Gebelik takibinde takip süresini etkileyen faktör, anne ve bebeğin sağlık durumudur. Her ikisinin de sağlık durumlarının iyi olması gebelik takip süresinin sıklıkla yapılmaması anlamına gelmektedir.
Gebelik takibi, ilk 14 hafta, hafta ve hafta olmak üzere üç ana bölümde izlenmektedir. Bu haftalarda gebelere bazı testler ve birtakım muayeneler yapılmaktadır. Gebelikte yapılan haftalık kontroller:
Gebelik takibinde hem annenin hem de bebeğin sağlığı için belirli aralıklarla bir takım testler ve muayeneler yapılmaktadır. Bu testler anne ve bebeğinin sağlığının kontrol altında tutulması adınadır. Gebelik takibinde ilk 14 hafta içerisinde gebelere; idrar testi, kan testleri( hemoglobin, ferritin, TSH) , açlık kan şekeri, kromozomal anöplaidi tarama testleri yapılmaktadır. Bu testler sonucunda gerekli görülen gebelere; demir, D vitamini, tetanoz ve Hepatit B bağışıklaması, grip aşısı ve enfeksiyon varlığında gerekli tedavinin başlanması gibi destek takviyesi verilmektedir. haftada ilk takip süresinin ardından gebeye herhangi bir şikayetinin olup olmadığı sorulur ve fiziki muayene uygulanmaktadır. Tam idrar testi, şeker yükleme testi ve kan sayımı testleri tekrarlanmalıdır. İlaç desteği başlanır ve demir, d vitamini başlanmışsa devam edilmektedir. Ve son olarak haftalarda ise tetanoz bağışıklaması yapılmamışsa başlanır. Gebeye doğum süreci, emzirmenin önemi ve bebek hareketlerinin önemi hakkında bilgilendirilme yapılmaktadır. haftada da pelvik değerlendirilmesi yapılmaktadır. Çünkü pelvik anatomisinin doğuma uygun olup olmadığı belirlenmeli ve doğum planı oluşturulmaktadır.
Normal doğum (vajinal doğum), çoğu anne adayının normal seyreden hamilelik sürecinde daha az riskli olduğunu düşündüğü ve tercih ettiği bir yöntemdir. Normal doğumun en büyük avantajı doğal ve fizyolojik olmasıdır aslında. Normal doğum sonrası anne kısa sürede bebeğini emzirebilmektedir. Hastanede kalış süresi de oldukça kısadır.
Normal doğum (vajinal doğum) cerrahi bir müdahale olmadan gerçekleşen bir evredir. haftalardan itibaren annede oluşan ağrılar ile rahim ağzında açılma meydana gelerek bebeğin doğum kanalından geçmesi ile gerçekleşir.
Normal doğumun zamanını genellikle tahmin etmek mümkün değildir ancak doğum yaklaştığında muayene ile bebeğin baş pozisyonu, rahim ağzı (serviks) açıklığı ve yumuşaklığı ve beraberinde NST ile sancıların sıklığına bakılarak öngürülebilir. Normal doğumda öncelikle rahimde kasılmalar görülür. dakikada bir gelen bu kasılmalar yaklaşık saat sürebilir. Zamanla kasılma aralığı dakikaya kadar düşebilir.
Kasılmalarla birlikte veya kasılma olmadan su gelmesi ile de doğum süreci başlayabilir. Eğer su geldiyse saat içinde doğum sancılarının başlaması beklenir. Ancak su gelişi bebeğin kesesinin açılması anlamına geldiği için bebeğin enfeksiyon kapma riskide artabilir. Bu nedenle uzun süren su gelişi olan gebelerde antibiyotik gereklidir. Ayrıca haftası ileri olan ve su gelişi olan bebeklerde doğum sancılarını başlatmak için damardan serum (halk arasında suni sancı) ya da vajinal ilaçlar uygulanabilir. Doğum indüksiyonu denilen bu sürece hastayla birlikte tartışılarak hastaya özel karar verilmelidir.
haftadan itibaren yalancı sancı diğer adıyla (Braxton Hicks) denilen kasılmalar anneyi ve bebeği doğuma hazırlar. Yalancı sancıların en önemli özelliği düzensiz olmaları ve doğum sancısından daha zayıf ve kısa süreli olmalarıdır. Daha önce doğum yapmamış gebeler sancıların doğum sancısı olup olmadığını sancılar arasındaki süreye, sancıların sıklaşıp sıklaşmadığına bakarak anlayabilirler.
Daha önce doğum yapmamış anne adayı için bebeğin durumuna göre kısa veya uzun sürebildiği için anne yorgun düşebilmektedir. Anne adayının bu süreci kolay atlatabilmesi için ağrısız doğum dediğimiz yöntem ile (epidural anestezi) daha kolay hale getirilebilmektedir.
Normal doğum sezaryen doğuma göre daha kısa sürede gerçekleştiği için annenin toparlanma ve hastanede kalma süreci oldukça azdır. Normal doğum yapan annelerin oksitosin hormonu (süt hormonu) daha hızlı salındığı için emzirme süreci daha kısadır.
Normal doğum ile doğan bebeklerin doğum kanalından geçerken aldığı faydalı bakteriler sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir.
Anne karnında bebeğin doğum kanalına ne zaman gireceği tam olarak bilinemez ancak haftalarda vajinal muayene yapılarak bebeğin eyleme yakın olup olmadığı ve kemik çatının doğuma uygunluğu kontrol edilir. Bebek doğum kanalına indikten sonra hafta içinde doğum başlar. Sonraki doğumlarda bu süreç daha da kısalabilir.
İlk kez doğum yapan annelerde doğumun kolay gerçekleşmesi için vajinal açıklığa epizyotomi kesisi yapılır. Bu ufak kesi doğumdan sonra dikilir ve hafta içerisinde iyileşir.
Bebeğin normal yolla doğabilmesi anne ve bebekteki birçok faktöre bağlıdır. Öncelikle ilk gebeliklerde bebeğin pozisyonu doğum yöntemine karar vermekte son derece önem taşır. Genelde haftadan itibaren ideal pozisyondaki bebek baş aşağı ve yana dönük olarak durur. Sonrasında bebeğin pozisyonunu değiştirme ihtimali düşüktür. Bu değerlendirmeyi bebeğin doğumuna yakın tekrar yapmak gerekmektedir.
Normal doğum yapan annelerimiz genellikle 24 saat sonra bebeğiyle birlikte taburcu edilir.
Etiketler:braxton hicksdoğumnstserviksvajinal doğum
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede