2 normal doğum kaçıncı haftada olur

2 Normal Doğum Kaçıncı Haftada Olur

2 normal doğum kaçıncı haftada olur

Vajinal Doğum Hakkında Merak Ettikleriniz

VAJİNAL DOĞUM HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ

Vajinal doğum nedir?

Yaygın kullanılan adıyla normal doğum rahim kasılmaları ile beraber rahim ağzının açılması ve bebeğin vajinal yoldan doğmasıdır.
Doğum için düzenli rahim kasılmalarının başlaması, rahim ağzında giderek açılma olması, bebeğin başının giderek aşağı inmesi gerekir.
Gebelikle ilgili her şey yolunda ise kendiliğinden doğumun başlaması tercih edilir. gebelik haftasına kadar doğumun başlamadığı durumlarda riskler göz önünde bulundurarak daha sıkı takiplerle haftaya kadar beklenebilir.
Doğum yine de kendiliğinden başlamazsa suni sancı ile başlatılabilir.

Doğumun başladığını gösteren belirtiler nelerdir?

Düzenli kasılmalar (sancı başlaması) ;

Rahim isteğimiz dışında kasılıp gevşeyen kaslardan oluşan bir organdır .
Kasılmayı başlatmak yada durdurmak kişinin kontrolünde değildir. Kasılma sırasında karında sertleşme ve kasıklarda, karında ağrı olur. Rahimin kasılması demek annenin sancı duyması demektir. Sancı kelimesi gereksiz bir doğum korkusu yaratabileceği için kasılma kelimesini kullanmak daha uygundur. Bu kasılmanın şiddeti giderek artar, bir tepe noktaya ulaşır ve sonra gevşeme olur. Bu kasılma ve gevşemenin ardından ikinci bir kasılmanın geliş süresi giderek sıklaşır.
Gebeliğin son haftalarında vücudun doğuma hazırlığı anlamına gelen yalancı ağrılar yaşanır. Yalancı doğum kasılması ile gerçek doğum kasılması farkları şunlardır;

Yalancı doğum kasılmaları;

Gün içinde birkaç kez gelir, düzensizdir.
Çok kısadır ,hafiftir, sıklığı ve şiddeti artmaz.
İstirahat yada biraz egzersizle geçer.
Bu durum günlerce hatta haftalarca devam edebilir.
Hastaneye gitmeyi gerektirmez. Çünkü bu kasılmaların rahim ağzını doğuma yetecek kadar açması ve bebeğe itici güç uygulayabilmesi için güçlü ve düzenli olması gerekir.

Gerçek doğum kasılmaları ;

Düzenli aralıklarla gelir.
Önceleri seyrektir, giderek sıklaşır ve şiddeti artar.
Kasılma sıklığının 10 dakikada 1’in altına inmesi, başka bir deyişle 30 dakikada en az 3 kasılma olması düzenli olduğunu gösterir ve hastaneye gitmeyi gerektirir.
Yatmakla, dinlenmekle, yürümekle, egzersizle geçmez.
Kasılma süresi daha uzundur, yaklaşık saniye sürer.
Rahim ağzında açılmayı sağlar, bebek için itici güç oluşturur.

Su gelişi;

Doğumun başlaması bazen kasılma olmadan yada sıklaşamadan su gelişi ile olabilir.
Amniyon sıvısı berrak, açık sarı- beyaz renkte, içinde minik partiküller olan, kokusuz bir sıvıdır .
İdrar kaçırma ile karışabilir ama idrar kokmaması ve kontrolsüz gelmeye devam etmesiyle idrar olmadığı anlaşılabilir.
Su geldiğinde kordon sarkması, bebeğin eşinin ayrılması gibi hayati olabilecek anormal durumlar açısından hemen hastaneye başvurmak gerekir.
Hastanede yapılacak muayenede rahim ağzında açılma olup olmadığı, rahimde kasılma olup olmadığı değerlendirilir.
Yeterli kasılma yoksa , doğumun başlaması için belli bir süre beklenebilir. Genellikle su gelişi bir süre sonra rahim kasılmalarını uyarır ve doğumu başlatır.
Bu sırada bebeğin kalp atışları NST ile takip edilir, bebeği enfeksiyondan korumak için antibiyotik başlanır.
Bekleme sonucu doğal sancılar başlamamışsa suni sancı ile rahim kasılmalarını başlatmak uygun olur. Uzun süre beklemek anneyi ve bebeği enfeksiyon riskine sokarak pek çok olumsuz durumu beraberinde getirebilir.
NST de bebeğin kalp atışlarında düşüşler olması, amniyon suyuna bebeğin dışkısını (mekonyum ) yapmış olması , suni sancıya yanıt alınmaması gibi durumlarda sezaryene geçilebilir.

Kanama

Nişan gelmesiolarak bilinen durum rahim ağzını gebelik boyunca kapatan mukuslu bir tıkacın açılmasıdır. Çamaşırın hafifçe kirlenmesi yada tuvalette açık pembe kanlı sümüksü bir akıntı görülmesi şeklinde tarif edilir. Rahim ağzının doğuma hazırlandığını gösterir ve genellikle doğum başlayacağını işaret etse de bu birkaç gün içerisinde olmayabilir.
Tek başına nişan gelmesi yeterli kasılma yoksa doğumun başladığını göstermediği için kasılmalar sıklaşana kadar hastaneye başvurmayı gerektiren bir durum değildir.
Taze kırmızı , sümüksü olmayan, adet kanaması gibi bir kanama varsa rahim ağzının açıldığını yada plasenta ayrılması gibi anormal bir durumu işaret ediyor olabilir. Bu nedenle hemen hastaneye başvurmak gerekir.

Suni sancı hakkında merak edilenler;

Kendiliğinden doğum sancısının başlamadığı durumlarda doğumu başlatmak istediğimizde suni sancıya başvururuz.
Suni sancının en yaygın kullanılan şekli sentetik ‘oksitosin’ hormonudur. Oksitosin hormonu kadın vücudunda salgılandığında doğumu  ve süt salgısını başlatan , doğumdan sonra rahimi kasıp sertleştirerek doğum sonrası kanamayı durduran hormondur.
Damar yolundan verilen serumun içerisine koyulan sentetik oksitosin , doz ayarlı şekilde damlalar halinde başlanarak kontrollü olarak yavaş yavaş arttırılır. Belirli bir dozun üzerine çıkılamaz.
Daha seyrek kullanılan bir diğer suni sancı yöntemi ise vajene yerleştirilen ve vajinal damarlara yavaş yavaş kontrollü olarak doğumu başlatan bir madde olan ‘dinoproston’ salgılayarak etkisini gösteren şerit şeklinde bir ovuldur.
Uygulanan her iki yöntemle de kasılmalar başladıktan sonrası normal doğumdan farklı değildir fakat doğal başlayan doğuma göre bazı olumsuz durumlar daha sık görülebilir. Bunlar arasında bebeğin kalp atışlarının yavaşlaması yada doğumun ilerlememesi ile sezaryene geçiş gerekliliği, doğum sonu kanamanın daha fazla olması sayılabilir.

Doğum başladıktan  sonra bebeğin çıkışına kadar anneyi neler bekliyor?

Doğum kasılmaları başlayıp düzenli hal aldıktan sonra rahimin her kasılması bebek için itici etki gösterir ve rahim ağzının açılmasını sağlar. Doğum geri dönüşü olmayan gittikçe ilerleme gösteren bir süreçtir.
Bu ilerleme belli aralıklarla vajinal muayene yapılarak rahim ağzı açılması, bebeğin başının inişi ve başın duruşu kontrol edilerek anlaşılır. (Kasılma düzeyine göre saat başı yada iki saatte bir, sonlara doğru daha sık aralıklarla vajinal muayene gerekebilir).
Rahim ağzı açıklığı cm olup kasılmalar kuvvetli ve düzenli bir hal aldığında eğer istenirse epidural anestezi yapılabilir ( Bu konuda detaylı bilgi için ağrısız doğum konusunu okuyabilirsiniz).
Genellikle kasılmalar sıklaşıp açılma arttıkça su kesesi kendiliğinden açılır ve su gelişi de başlar. Su kesesi kendiliğinden açılmazsa doğumu hızlandırmak için muayene sırasında doktor tarafından açılabilir. Bu annenin hissedeceği ağrılı bir işlem değildir.
Kasılmalar sırasında anne rahatlamak için duş alabilir, yürüyebilir yada rahat edeceği pozisyonlar alabilir. Örneğin el ve dizler üstünde köpek pozisyonunda durabilir, çömelebilir, diz üstü yatağa yaslanabilir, yan yatabilir, secde pozisyonu alabilir, plates topu üzerinde oturarak esneyebilir, ritmik olarak sallanabilir… gibi. (Bu konuda detaylı bilgi için vajinal doğum korkuları konusunu okuyabilirsiniz).
Rahim ağzı açıklığı 10 cm olduğunda açılma tamamlanmıştır yani bebeğin başının geçebileceği kadar açılma olmuştur.
Bundan sonra bebeğin baş seviyesi istediğimiz düzeye inene kadar anneden ıkınmasını isteriz.
Ikınmada anneden kasılma ile eş zamanlı olarak  derin bir nefes alıp , nefesin içeride tutması ve bütün gücüyle bebeği itmesi istenir, sancılar arasında derin nefes alıp vererek dinlenmesi , rahatlaması istenir.
Bu evre daha önce doğum yapmış olanlarda çok kısadıwebgrid.co.uk doğum yapanlarda 1 saate kadar uzayabilir. Epidural anestezi yapılmışsa ıkınma evresini yavaşlattığı için bu sürenin 2 saate kadar uzaması normal kabul edilir.
Bebek yeterince indiğinde doğum salonuna geçilir.
Doğum salonunda bebeğin doğum kanalından çıkışına kadar ıkınmaların devamı istenir, bu sırada kontrolsüz yırtıkları önlemek için bebek başı çıktıktan sonra ıkınmaya son verilip doktor tarafından bebeğin gövdesi doğurtulur.
Bebeğin çıkışı sırasında doktor gerek duyarsa vajen girişine epizyotomi dediğimiz bir kesi yapar. ( Detaylı bilgiyi yazının devamında bulabilirsiniz).
Bebek doğduktan sonra kordonu kesilir ve acil müdahale gerektiren bir durum yoksa hemen anne kucağına verilebilir.

Bebek doğduktan sonra doğum salonunda  anneyi neler bekliyor?

Bebek doğduktan sonra bebeğin eşi olarak bilinen plasentasının rahimde yapıştığı yerden ayrılarak doğması beklenir.
Doğumdan sonra genellikle dakika, en fazla 30 dakika içerisinde plasenta ve zarlar da hiçbir müdahalede bulunulmadan rahimden dışarı atılır.
Bu sırada annenin yapacağı tek şey rahatlamaktır. Plasenta çıkışında ağrı duyulmaz, kendiliğinden doğar.
Nadiren plasenta beklemeye rağmen ayrılmaz yada ayrılsa da tam olarak çıkmaz içerde parçası kalırsa doktorun elle yada kürtaj aletleriyle müdahalesi gerekebilir (Bu konuda detaylı bilgi için vajinal doğumda anormal durumlar konusunu okuyabilirsiniz).
Annenin rahiminin setleşmesi ve kanama olmaması için rahim üzerine masaj yapıldıktan sonra doğum yolunda yırtılma olup olmadığı kontrol edilir. Varsa hasarlı bölge ve epizyotomi dikilmesinin ardından devam eden bir kanama olmadığı kontrol edilerek annenin müdahalesi tamamlanır.
Bu işlemler sırasında genellikle dikiş atılan yerlere lokal anestezi yada yapılmışsa epidural anestezi yeterli olur.  Nadiren hafif bir genel anesteziye gerek duyulabilir.

Bebek doğduktan sonra doğum salonunda bebeği neler bekliyor?

Annenin bebek çıktıktan sonraki işlemleri sürerken bebek ısıtılmış bir ortama alınarak ilk bakımları yapılır .
Ağzı burnu temizlenir, vücudu silinir, kurulanır.
Göbek bakımı yapılır.
Çocuk doktoru tarafından ilk  muayenesi yapılır , kalp atışları, solunumu, rengi ,ağlaması, aktivitesi, refleksleri değerlendirilir.
Kilosu, boyu , baş çevresi ölçülür.
Tüm yenidoğanlara hepatit B aşısı, K vitamini ve göz bakımı yapılır.
Anne ve bebek doğum salonundan birlikte çıkabilirler.

Bebek ne zaman anne yanına verilir?

Bebekler doğar doğmaz aranmaya başlarlar çünkü emme refleksleri anne karnında oluşmuştur . En kısa sürede anne ile bebeğin temasını sağlamak ve bebeği annenin memesiyle kavuşturmak gerekir.
Vajinal doğumlarda bebek doğar doğmaz anne kucağına verilebilir.
Annenin sütü hemen gelmeye başlar.

Doğumun kaç saat sürer?

Doğum sürecinin tamamını 4 faza ayıwebgrid.co.uk;

  • Erken faz (başlangıç fazı)

Kasılmaların  düzenli fakat seyrek ve hafif olduğu fazdır. Rahim ağzı açılmaya yeni başlamıştır. Başlangıçtan cm açıklık olana kadarki zamandır.

İlk doğumlarda ortalama  saat sürer.

En fazla 20 saate kadar çıkabilir.

Sonraki doğumlarda ortalama saat sürer.

 En fazla 14 saate kadar çıkabilir.

Bu nedenle doktor tarafından uygun görülürse,  ağrıların seyrek ve hafif olduğu bu fazı hastane yerine evde geçirilmesi düşünülebilir.

  • Aktif faz (hızlı açılma fazı)

Kasılmalar sıklaşmıştır, dakikada bir kasılma olur, süresi 60 saniye civarıdır, kuvvetli kasılmalardır. Rahim ağzı daha hızlı açılmaya devam eder ve 10 cm açıklık olduğunda açılma tamamlanmış demektir.

İlk doğumlar için ortalama saat , maksimum saat sürebilir.

Sonraki doğumlarda ortalama saatte tam açıklığa ulaşılır, maksimum saat sürer.

Bu fazda saatlik rahim ağzı açılması , ilk doğumunu yapanlar için saatte en az 1 cm , sonraki doğumlarda saatte en az  1,5 cm olmalıdır. Daha hızlı da olabilir.

  • Doğum fazı ( bebeğin çıkış fazı)

Açıklık 10 cm olduktan sonra bebeğin  doğumuna kadar geçen süredir. Annenin etkin ıkınması süre için en belirleyici faktörüdür.

İlk doğumlarda  en fazla 1 saat içinde doğum gerçekleşir, nadiren 2 saatte kadar uzayabilir. Daha çok uzaması normal değildir.

Sonraki doğumlarda ortalama dakikada doğum gerçekleşir, 1 saati geçmesi beklenmez.

Epidural anestezi uygulanması bu evreyi 1 saat daha uzatabilir.

Bebek doğduktan sonra bebeğin eşi denilen plasentasının  doğumu ortalama dakikada gerçekleşir. Bazen 30  dakikaya kadar uzayabilir, doğmazsa müdahale gerektirir.

  • Sonuç olarak doğum süresi herkes için farklı olmakla birlikte toplamda; İlk doğumu yapanlar için ortalama 11 saat; sonraki doğumlar için ortalama 6 -7 saattir. Sonraki doğumlarda her doğumun bir öncekinden daha hızlı olması beklenir.

NST nedir? Ne işe yarar?

NST non stres test demektir.
Anne karnına, biri bebek kalp atışlarını, diğeri rahim kasılmalarını algılayan iki tane prob bağlanır. Kalp atış hızı ve kasılma sıklığı en az dakika boyunca bir kağıda kayıt edilir.
Doğum gerçekleşene kadar aralıklarla anneye bu problar bağlanarak bebek kalp sesleri dinlenir . NST nin iyi olması  bebeğin doğum sürecinde iyi olduğu anlamına gelir.
Bebeğin kalp atış Hızı /dakika arası olmalıdır. Kalp atışlarında tekrarlayan yavaşlamalar, bebeğin streste olduğunu ve vajinal doğuma devam edilemeyeceği anlamını taşır. Bazen bebeğin çıkışına yakın ağrı ile eş zamanlı kalp hızı yavaşlamaları ya da anlık kısa süren yavaşlamalar normal kabul edilebilir.

Epizyotomi (doğum kesisi) nedir?

Hem bebeğin çıkımını kolaylaştırmak hem de annenin vajen ve dış genital organlarında istenmeyen yırtılmaların olmasını önlemek için vajina girişine yapılan kesidir.
Epizyotomi açılmasıyla bölgede kontrollü bir kesi yaratılarak esneme sağlanmış kontrolsüz yırtılmaların önüne geçilmiş olur. Çünkü bu kontrolsüz yırtıklar idrar borusu yada makata doğru uzama gösterirse ilerde idrar yada dışkı kontrolünü sağlayamama gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Her doğumda rutin uygulama değildir, gerekli olduğu durumlarda tercih edilir.
İlk doğumunu yapan kadınlarda vajina daha az elastik ve yırtılmaya müsait olduğu için epizyotomi uygulaması sıklıkla tercih edilmektedir.
Epizyotomi gerekip gerekmediği kararında annenin vajen çıkışının esnekliği, kaçıncı doğumu olduğu, ıkınmaların yeterliliği, bebeğin tahmini kilosu etkili olur.
Orta hatta makata doğru yada yana doğru açılabilir.
Orta hat epizyotomide daha az kanama, daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme sağlanırken; ortadan yana doğru olan epizyotominin makat kaslarını yırtılmalardan daha iyi koruması en büyük artısıdır.
Epizyotomi hakkında yanlış bilinenler anne adaylarının normal doğumdan korkmasına neden olmaktadır.
Bu korku yersizdir çünkü;

-bu kesi sadece cilt ve cilt altı yağ ve bir miktar kas dokusu içerir yani çok derin değildir.

-ağrı sırasında ve uygulanmışsa epidural yada lokal anestezi eşliğinde açılır yani doğum ağrısı ve anestezinin etkisi bir araya geldiği için hissedilmez.

-5 cm civarı kısa bir kesidir.

-Doğum sırasında kendiliğinden oluşacak bir yırtığa göre  iyileşme daha hızlıdır.

Epizyotomi kendiliğinden eriyen dikiş materyali ile dikildiği için dikiş aldırmaya gerek yoktur. Genellikle çabuk iyileşir ve rahatsız edici iz kalmaz.
Komplikasyonları (anormal durumlar) ; Enfeksiyon riski düşükte olsa vardır. Morluk, şişme veya kanama görülebilir. Bu durumda genellikle dikiş üzerine baskı yapılması ve buz uygulması yeterli olur, olmazsa dikişlerin açılıp kanamanın temizlenmesi gerekebilir.
En sık görülen şikayet ağrıdır . Ağrı kesici yeterli olur.
Epizyotomi bakımı için doktor tarafından önerilen solüsyon, krem vs uygulanır. Dikişlerin kuru ve temiz tutulması, dışkı bulaştırılmaması önemlidir.
Pamuklu ped kullanılması ve sık değiştirilmesi faydalı olur.
Kabız olup dışkılama sırasında dikişleri zorlamamak için buna uygun beslenmek gerekir.

Taburcu olduktan sonra hangi durumlarda hastaneye başvurmak gerekir?

Dikişlerde aşırı ağrı veya gerginlik hissi, şişlik, morluk görünümü
Vajinal kanama miktarı fazla olması, (örneğin 2 saatte 1 pedden fazla)
Kanamanın açık kırmızı renk olması,
Akıntı da kötü bir koku olması
Ateş yüksekliği,
Karın ağrısı

Durumlarında hastaneye başvurmak gerekir.

Vajinal doğum avantajları:

En büyük avantaj annede iyileşmenin ve günlük hayata dönmenin daha hızlı olmasıdır bu nedenle bebekle daha rahat ilgilenebilir.
Anne ameliyat ortamında olmadığı için bebeğiyle birlikte odaya çıkabilir ve bebek-anne teması daha kısa sürede sağlanır..
Sancı çektikçe artan oksitosin sütün daha hızlı gelmesini sağlar.
Vajinal doğumda mecbur kalmadıkça genel anestezi kullanılmadığı için anne kendindedir ve anestezinin herhangi bir riskini taşımaz .
Epizyotomi dediğimiz doğum dikişi biraz ağrıya neden olsa da sezaryende olduğu kadar ağrı olmaz ve lohusalık daha rahat geçer.
Vajinal doğum ile doğan bebeklerde solunum problemleri daha az görülür çünkü bebek doğum kanalından geçerken uğradığı baskı, akciğerlerindeki amniyon suyunun atılmasına yol açar.
Bebek normal doğum esnasında doğum kanalından geçerken ağzı ile çeşitli bakterilere temas eder. Bu bakterilerin bebeğin bağışıklık sistemi için oldukça yararlı olduğuna dair çalışmalar vardır.
Bebeklerin küvöz bakımı ihityacı daha az olur.
Anne ve bebek hastanede daha kısa süre kalırlar böylece hastane enfeksiyonu riski azalmış olur.
Anne için çok büyük avantajlarından biri de sonraki doğumunu da vajinal yolla yapabilir ve genellikle sonraki doğumlar daha kolay  ve hızlı olur. Bu şekilde istediği sayıda çocuk sahibi olabilir.
Vajinal doğum sonrası enfeksiyon riski daha düşüktüwebgrid.co.ukikle koruyucu antibiyotik ihtıyacı olmaz.
Doğum sıradında yada sonrasında kanama oranı sezaryenden daha düşüktür. Ortalama cc kadar kan kaybı olur.
Normal doğumdan vücudun normal şekline dönmesi sezaryene oranla daha hızlı olur ve egzersize başlamak daha kısa sürede mümkün olabilir.
Anne ölüm oranı binde 6 civarıdır. Bu sezaryenden düşük bir orandır.

Vajinal doğum dezavantajları:

Bebeğin çıkmasına kadar her an yolunda gitmeyen bir durum yaşanıp sezaryene geçilebilir.
Özellikle ilk doğumlarda uzun saatler boyunca ağrı çekmek ve ıkınma aşaması anne için yıpratıcı ve yorucu olabilir.
Doğum süresinin uzaması , bebeğin çıkımda uzun süre kalması, kordon yada plasenta ile ilgili beklenmeyen anormal durumlar yaşanıp bebeğin oksijensiz kalması söz konusu olabilir.
Doğum sırasında bebeğin geçtiği doğum yolunda yırtıklar oluşabilir, zamanla vajen kaslarında gevşeme  Cinsel hayat olumsuz etkilenebilir. Yaşlılıkta rahim sarkması yaşanabilir. idrar torbasında sarkıklık sonucunda idrar kaçırma problemleri olabilir. Bu durumlar kişinin kas ve bağ dokusu yapısal olarak zayıfsa,  çok sayıda doğum yapmışsa, zor yada iri bebek doğumu yaşamışsa daha belirgindir.
Vajinal doğum da anormal durumlar konusunu okuyabilirsiniz.

SUDA DOĞUM HAKKINDA

Suda doğumda anne adayı sancısını havuzda çekip doğumu dışarıda yapabilir yada hem sancıyı hem doğumu suyun içerisinde yaşayabilir.
Burda suyun annenin doğumunu kolaylaştırıcı pek çok etkisi olmaktadır. Annenin suyun etkisiyle gevşeme ve rahatlaması, ağrıyı daha az hissetmesi , doğal oksitosin salgısının artması ve rahim ağzı açılmasının hızlanmasına yardımı olabileceği gösterilmiştir.
Su ısısı derece arasında ayarlanır ve kullanılan küvet yada şişme havuzda gerekli sterilite şartları sağlanmış olmalıdır.
Annenin doğuma aktif katılabilecek bilgi ve doğum öncesi eğitimi almış olması gereklidir.
Anne adayının suda doğum yapabilmesi için riskli gebelik kategorisinde olmaması, bebeğin doğum kilosunun yüksek olmaması, annede obezite ve diyabet olmaması bebeğin kalp atışlarının normal olması gibi bir takım şartlar vardır.
Doğumu suyun içine olduğunda bebek anne karnına benzer bir ortama yumuşak geçiş yapar. Kordonu  kesilmediği sürece solunumu başlamadığı için suyu akciğerlerine çekemez.  Bebek saniye içerisinde sudan çıkarılıp anne kucağına verildikten bir süre sonra kordonu kesilir.
Günümüzde giderek kullanımı yaygınlaşıyor olsa da bazı otoriteler güvenli olduğuna dair daha çok çalışma ve yayın gerektiğini savunmaktadırlar.

Vajinismus Tedavisi

Vajinismus Tedavisi

Sezaryen Doğum Ankara

Doğum, modern tıbbın henüz gelişmemiş olduğu zamanlarda hem anne adayı için hem de bebek için oldukça riskli bir süreçti. Bu süreçte meydana gelebilecek pek çok risk, bebeğin veya anne adayının sağlığını tehlikeye atabilmekteydi. Ancak günümüzde bu risklerin tamamı, modern tıbbi uygulamalar yardımıyla en aza indirilmiştir. Bahsi geçen uygulamalardan en öne çıkanı da sezaryen doğumdur. Sezaryen doğum Ankara sayesinde bebeğin pozisyonu, bebeğin iriliği veya doğum kanalının darlığı ile ilgili pek çok sorunun, doğumun gidişatına olan olumsuz etkileri ortadan kaldırılmıştır. Ağrısız ve rahatsızlık hissi olmadan gerçekleşen bu uygulama sayesinde bireyler, yarım saat gibi kısa süreler içerisinde bebeklerini dünyaya getirebilmektedirler.

Yazımızın devamında ‘’Sezaryen doğum ne zaman gerekir?’’, ‘’Sezaryen nedir?’’, ‘’Sezaryen doğumun avantajları nelerdir?’’ ve ‘’Sezaryen doğum tehlikeli mi?’’ gibi merak edilen sorulara yanıt vereceğiz. Ankara sezaryen doğum hakkındaki sorularınız için bizi arayabilir; detaylı bir görüşme için Doç. Dr. Esra Aktepe Keskin gibi alanında uzman bir hekimden randevu alabilirsiniz.

Sezaryen Doğum Nedir?

Sezaryen doğum Ankara, anestezi altında, cerrahi uygulamalar yardımıyla gerçekleşen doğumdur. Eğer bebeğin veya annenin sağlığı ile ilgili bir durum, normal veya doğal doğuma engel teşkil ediyorsa sezaryen doğuma başvurulur. Sezaryen doğum sırasında, karın bölgesine atılan cerrahi kesiler yardımı ile önce rahime daha sonra ise plasentaya ulaşılır ve doğum gerçekleştirilir. Bu işlem sırasında anne adayı anestezi altındadır, yani ağrı veya rahatsızlık hissi duymaz.

Sezaryen Doğum Hangi Durumlarda Tercih Edilir?

Sezaryen doğum gerektirebilen bazı durumlar şunlardır:

  • Rahim ağzının yeterince açılamaması.
  • Bebeğin doğum kanalına doğru ideal bir şekilde pozisyonlanamaması.
  • Anne adayında kanama görülmesi.
  • Göbek bağının bebeğin boynuna dolanması.
  • Plasentanın doğum kanalını kapatması.
  • Anne adayında görülen bazı kronik hastalıklar.
  • Anne adayında genital siğil bulunması.
  • Doğum kanalında darlık.
  • Bebeğin normalden daha büyük, iri olması.
  • Çoklu gebelikler (ikiz, üçüz gebelik).

Bu  gibi durumlarda sezaryen doğuma başvurmak gerekebilir.

Sezaryen Doğum Yapan Kişi Sonrasında Normal Doğum Yapabilir Mi?

Sezaryen doğum sonrası annenin bedeni, kapsamlı bir iyileşme sürecine girer. Bu iyileşme sürecinde karın kasları ve rahim dokusu kendisini onarmaya başlar. Eğer bu onarım ve iyileşme süreci, bir sonraki doğuma kadar tamamlanmış olursa normal doğum yapmak mümkündür. Sezaryen doğum sonrası anneler, normal doğum için 2 ila 3 yıl kadar beklemelidirler.

Sezaryen Doğum Kimler İçin Uygundur?

Normal doğuma engel teşkil edebilecek bir sağlık sorunu söz konusu ise sezaryen doğum uygundur. Sezaryen doğum sırasında anne adayının ve bebeğin sağlığı çok daha kapsamlı bir kontrol altındadır. Normal doğuma kıyasla daha hızlı bir işlem olduğu için doğum kısa bir sürede gerçekleştirilebilir. Böylece hem annenin hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atan durumlara çok daha hızlı bir şekilde müdahale edilebilir.

Sezaryen Doğum Kaç Saat Sürer?

Sezaryen doğum genelde yarım saat ile kırk dakika kadar sürmektedir. İşlemin tüm aşamaları, daha öncesinden doktor tarafından hastaya özel olarak planlanır. Bu yüzden hızlı ve güvenli bir şekilde, art arda yapılan işlemlerle doğum gerçekleşmiş olur. Normal doğumda, bireyin ilk doğumu ise tüm doğum süreci 15 saati bulabilmektedir.

Sezaryen Doğum Riskleri Nelerdir?

Hem normal doğumun hem de sezaryen doğumun farklı riskleri vardır. Bu risklerin çoğu, ideal olmayan bir ortamda, yeterince uzman olmayan ekiplerin çalışmaları sonucu ortaya çıkarlar. Eğer doğum için ideal bir ortam sağlanmışsa ve doğumu gerçekleştiren ekip yeterince tecrübeli ise bahsi geçen riskler oldukça düşüktür. Sezaryen doğum sırasında görülen riskler şu şekilde sıralanabilir:

  • Cerrahi işlemlere bağlı ikincil enfeksiyonlar.
  • Cerrahi işlemler sırasında farklı dokulara veya organlara zarar verilmesi.
  • Anesteziye bağlı yan etkiler.
  • Normal doğuma kıyasla daha geç iyileşme.

Sezaryen doğumun riskleri arasında bunlar yer alabilmektedir. Sezaryen doğumun zararları ve sezaryen doğumun avantajları hakkında detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Sezaryen Doğum Kaçıncı Haftada Yapılır?

Sezaryen doğum genelde hafta ila hafta arasında yapılmaktadır. Uzmanlar, sezaryen doğumun ideal bir şekilde gerçekleşebilmesi için en azından haftaya kadar beklenmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Ancak bazı özel durumlarda sezaryen doğum daha önce de yapılabilmektedir.

Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır?

Sezaryen doğum, spinal, epidural veya genel anestezi altında yapılabilmektedir. Tüm bu anestezi türleri, hastanın doğum sırasında ağrı ve rahatsızlık hissi duymasını engellerler. İşlem sırasında hastanın karın bölgesine planlı cerrahi kesiler atılır. Bu kesiler yardımı ile kademe kademe rahme ve bebeğe ulaşılır. Doğum gerçekleştikten sonra özel bir dikiş yöntemi ile kesiler kapatılır ve anne, kendine gelebilmesi için bir odaya alınır. Anestezinin etkileri geçtiğinde, kontrolleri yapılan bebek annenin kucağına verilir.

Sezaryen Doğum Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?

Anne ve bebek, sezaryen doğum sonrası bir ila iki gün kadar hastanede misafir edilir. Bu süreçte hem bebeğin kontrolleri tamamlanır hem de annenin sağlık durumu değerlendirilir. Bahsi geçen süre boyunca herhangi bir bulguya rastlanmazsa taburcu edilirler. Anneler, sezaryen doğum sonrası bir süre yatarak dinlenmelidirler. Bir ila iki hafta boyunca zorlayıcı işlerden, dikişlere zarar verecek eylemlerden ve hareketlerden kaçınmak gerekir. Bu sürenin ardından kademeli olarak gündelik yaşama dönüş başlayabilir.

Ankara Sezaryen Doğum Fiyatları

Ankara sezaryen doğum fiyatları , doğum işleminin detaylarına göre kişiden kişiye değişebilir. Ankara sezaryen doğum ücreti hakkındaki sorularınız için bize ulaşabilir; detaylı bir görüşme için Doç. Dr. Esra Aktepe Keskin gibi alanında uzman bir hekimden randevu alabilirsiniz.


Sezaryen Doğum İstanbul

Sezaryen doğum İstanbul; bebeğin anne karnından cerrahi yöntemle çıkarıldığı doğum yöntemidir. Normal doğum gibi, âni gelen bir doğum sancısıyla gerçekleşmez. Uzman jinekologlar tarafından planlanır ve belirlenen günde doğum gerçekleştirilir.

Sezaryen doğum da tıpkı normal doğum gibi sağlıklı bir doğum yöntemidir. Kişinin genel sağlık durumu, gebelik süreci ve annenin tercihleri de değerlendirilerek, sezaryen doğum kararı alınabilir. Bu karar; hem psikolojik hem de fiziksel hazırlık sürecini de kapsar. Bu nedenle, annenin, kaçıncı haftada sezaryen doğum yapılacağı ve sezaryen sonrası süreç hakkında bilgilendirilmesi oldukça önemlidir.

Yazımızın devamında, sezaryen doğum hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz. İstanbul’da sezaryen doğum hakkında tüm merak ettikleriniz için ise Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.

Sezaryen Doğum Nedir?

Sezaryen doğum; karın ve rahim bölgesine yapılan kesilerden bebeğin çıkarılması yani doğumun cerrahi yöntemle yapılmasıdır. Sezaryen doğum anestezi altında yapıldığından, ameliyat süresince anne ağrı hissetmez. İşlem sırasında epidural veya spinal anestezi yapılır ve belden aşağısı tamamen uyuşuk hâle getirilir. Gerekli görüldüğü durumlarda genel anestezi de yapılabilir.

Sezaryen doğum; gebelik sürecini takip eden doktorun, annenin sağlığını da göz önünde bulundurarak, karar verdiği bir doğum yöntemidir. Ancak bazı durumlarda, normal doğum sırasında ortaya çıkan komplikasyonlar nedeniyle de sezaryen doğuma geçiş yapılabilir. Bu nedenle sezaryen doğum ve normal doğum arasında kıyaslama yapmak yerine; anne ve bebeğin sağlığını ön planda tutarak, uygun doğum yöntemine karar vermek gerekir.

Sezaryen Doğum Hangi Durumlarda Yapılır?

Gebelik süreci, anne ve bebeğin sağlık durumunun sürekli değerlendirildiği ve  kaydedildiği bir süreçtir. Kadın doğum uzmanı, annenin fizyolojik yapısındaki değişimleri, kan değerlerini, bebeğin sağlık durumunu düzenli olarak takip eder. Eğer bu süreçte, doğum ânını etkileyebilecek, riskli bir durum görürse, sezaryen doğuma karar verebilir. Bazı durumlarda, anne adayı normal doğum yerine sezaryen doğum yapmayı da tercih edebilir. Ya da normal doğum esnasında yaşanan komplikasyonlar nedeniyle doğum sezaryenle sonuçlanabilir.

Tıbbî açıdan, normal doğum yerine sezaryen doğumu tercih etmemize neden olan durumlar:

  • Bebeğin uygun pozisyonda olmaması yani başının vajina girişine yakın olmaması
  • İri bebek doğumları
  • Bebeğin normal doğum ağrılarını kaldıramayacak durumda olması
  • Annede, doğuma engel olan ya da doğumla bebeğe geçen hastalıkların/enfeksiyonların olması
  • Normal doğum sırasında oluşabilecek komplikasyonlar
  • Plasentanın doğumdan önce ayrılmış olması
  • Annenin rahim ameliyatı geçirmiş olması ve vajinanın doğum yapmaya müsait durumda olmaması
  • Doğum kanalını tıkayan ve doğumu engelleyen miyomların varlığı
  • Normal doğum süresinin uzaması ve anne hayatını riske atması
  • Leğen kemiğinin dar olması nedeniyle normal doğum yapılamaması

Sezaryenle Doğum Kaçıncı Haftada Olur?

Sezaryen doğum planı doktorlar tarafından belirlenir. Bu nedenle normal doğum sancısını beklemeden, doktorun uygun gördüğü bir tarihte sezaryen ameliyatı yapılabilir. Ancak bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için elbette gelişimini tamamlamış olması gerekir. Bebeğin büyüme süreci, ay ay doktor tarafından takip edilir ve sezaryen kararı alınırken bu bilgiler dikkate alınır. Ancak genel olarak söyleyecek olursak; hamileliğin haftasında sezaryen yapılır diyebiliriz.

Kaç Kez Sezaryen Doğum Yapılabilir?

Sezaryen doğum, güvenilir bir doğum yöntemi olsa da cerrahi bir işlemdir. Dolayısıyla cerrahi müdahale sayısı arttıkça, kişinin ameliyat sonrası toparlanması da zor olmaktadır. Bu nedenle sürekli olarak sezaryenle doğum yapmak, özellikle çok sayıda çocuk sahibi olacak kişiler için, doğru bir karar olmayabilir. Bu durumda, kişinin mutlaka doktoruna danışması; sezaryen planlaması hakkında konuşması gerekir.

Sezaryenle Doğum Sonrası: Sezaryenle Doğum Yapanlar Nelere Dikkat Etmeli?

Günümüzde, sezaryen doğum ve normal doğum arasındaki karşılaştırmalar oldukça popüler bir hale gelmiştir. Ancak bu iki yöntem arasında bir kıyas yapmadan önce, her bir doğum yönteminin kendine göre bazı avantaj/dezavantajları olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Bu noktada önemli olan; anne ve bebeğin sağlığıdır.

Sezaryen doğum; normal doğumdan farklı olarak cerrahi bir müdahaledir. Dolayısıyla annenin iyileşmesi, kendini toparlaması için zamana ihtiyacı vardır. Uzman bir jinekologun tavsiyeleri sayesinde, bu süreç de oldukça kolay bir şekilde atlatılabilir. Sezaryenden sonra;

  • Karın bölgesine yapılan kesinin bakımına mutlaka özen gösterilmelidir. Rahim içerisinde yapılan kesiler eriyerek, kendiliğinden kaybolur. Ancak annenin yara bölgesini temiz tutması, kendini enfeksiyonlardan koruması önemlidir.
  • Kesi bölgesine düzenli olarak pansuman yapılmalıdır.
  • Dikişler kesinlikle zorlanmamalıdır. Bunun için ağır kaldırmaktan ve yoğun aktiviteden uzak durmak gerekmektedir.
  • Anne, aklındaki tüm soruları jinekologuna sormalı ve bu süreçte uyulması gerekenler konusunda doğru bilgiyi uzmanlardan almalıdır.

İstanbul Sezaryen Doğum

Sezaryen doğum; alanında uzman ve deneyimli hekimler tarafından yapılmadığında, “sezaryen skarı” gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Bu nedenle basit bir işlem olarak düşünülmemeli; mutlaka doğru bir şekilde planlanmalıdır. İstanbul’da sezaryen doğum ve gebelik hakkındaki tüm sorularınız için Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.


Çiftlerin gebelik boyunca doğum şekli konusu en çok düşündükleri konudur. Gebelerin doğum şekline karar verme konusunda onları en çok etkileyen yakın arkadaşları ve ailelerinin görüşleridir.

Normal doğum yapmanın ya da sezaryenla doğum yapmanın kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Önemli olan gebe bayan ve bebeği için hangi doğum şeklinin uygun olup olmadığına karar vermektir. Gebe kadınların ve ailelerinin doğum şekli konusunda doktorun bilgi ve tecrübesine güvenmeli ve doğum şekli konusundaki kararla ilgili israrcı olmamalıdırlar.

Tam olarak doğumun sezaryen yada normal doğum şeklinden hangisi ile olup olmayacağı aslında gebeliğin 37 - 38 haftası civarında belli olmaktadır.Eğer gebelikte bebek baş ile geliyorsa, bebeğin kilosu gr. dan az ise bebeğin eşi yani plasenta aşağı yerleşimli değilse, muayenede bebeğin başı doğum kanalına yerleşmişse ve anne de normal doğum istiyorsa (Buna fiziken ve ruhen hazır hissediyorsa) normal doğum planlanabilir. Normal doğum için son adet tarihine göre gebelik süresinin sonu olan beklenen doğum tarihinin son gününe kadar beklemek gerekir. Bazen bu bekleme süresi 41 - 42 haftayı da webgrid.co.uk döneme kadar çok sıkı kontrol altında beklenebilmektedir.

Gebelikte eğer bebek ters duruyorsa (Makad yada ayak geliş), hastanın daha önceki doğumu sezaryen ile gerçekleşmişse, hasta normal doğum yapmaktan korkuyorsa, bebeğin kilosu gr.'dan fazla ise, plasenta aşağı yerleşimli ise ve muayenede bebeğin başı annenin doğum kanalına yerleşmemişse hastaya sezaryen planlanmalıdıwebgrid.co.uken planlı bir şekilde yapılacaksa beklenen doğum tarihinden itibaren 1 hafta yada 10 gün önceki bir dönemde alınmalıdıwebgrid.co.uk süre içinde sezaryen yapılmazsa hastanın doğumu başlayabilir ve hasta strese girebilir.

Normal Doğumun Avantajları ve Dezavantajları

  • Normal doğumda bebek vaginal yoldan doğduğu için annenin doğum sonrasında daha çabuk toparlanıp normal hayatına dönmesi büyük bir avantajdır. Normal doğumdan sonra hastanede 24 saatlik bir kalma süresi yeterli olmaktadır. Anne evine daha kısa bir sürede dönmektedir.
  • Normal doğum sancıları yaşanırken salgılanan Oksitosin denilen hormonun da devreye girmesiyle anne sütü daha kısa bir süre içerisinde gelmektedir. Anne bir operasyon olmadığı için daha çabuk beslenebilmekte ve buna bağlı olarak da daha çabuk sütü gelmektedir.
  • Normal doğumda bebek dünyaya daha dar bir alandan geçerek çıktığı için akciğerleri önce sıkışıp sonra birden havayla temas ettiği için daha güçlü solunum yapabilmekte ve akciğerler daha iyi havalanmaktadır.
  • Doğumda anne bebeğinin doğmasıyla birlikte hemen onu görmekte ve dokunarak temas edebilmekte ve daha kısa sürede emzirip, daha çabuk bir duygusal bağ kurabilmektedir.
  • Normal doğumdaki en büyük risklerden birisi doğum takibi sırasında normal ilerleyen bir doğum eylemi sırasında her an bir problem gelişebilmekte ve aniden sezaryen yapılmaktadır. Bu problemleri şöyle sıralayabiliriz; doğum eylemi yavaşlayabilir,bebeğin ilerlemesi durabilir,bebek sıkıntıya girebilir,kalp atışlarında yavaşlama yada hızlanma olabilir,bebek kakasını yapabilir,tehlikeli bir vaginal kanama başwebgrid.co.uk tehlikelerden dolayı sezaryen şartları her an hazır olmalıdıwebgrid.co.uk durumlarda acilen sezaryen yapılmazsa uzayan eylemlerde bebeğin oksijensiz kalması ileride zeka geriliğine ve kas gücü kayıplarına neden webgrid.co.uk doğumda annenin ıkınması yetersiz kaldığı için bebeği çıkartabilmek için vakum uygulaması yapılmakta ve bu durum sonrasında bebekte önemli problemler gelişwebgrid.co.uk doğumda bebeğin omuz kısmı takılmaktadır ve bebeğin boynundaki sinirler zarar görmekte ve omuz kemiğinde kırılmalar olabilmektedir.
  • Normal doğum sırasında bebeğin çıkışını kolaylaştırmak ve annenin anatomik yapısının zarar görmemesi için epizyotomi denilen bir kesi yapılmaktadır. Bazen doğumda bebek çıkarken bu kesiyi büyüterek hastanın anüs ve rektum kısmında yırtıklara ve dışkısını tutamama gibi problemlere neden olmaktadır.
  • Normal doğumda bazen ıkınma sırasında bebeğin de zorlamasıyla birlikte idrar torbasında sarkmalara (sistosel) ve operasyon gerektirecek kadar idrar kaçırma problemlerine yol açabilmektedir.
  • Normal doğumdan gebe kadınları uzaklaştıran bir konu da doğumdaki duyulacak olan ağrılardır. Ancak epidural kateter takılarak yapılan normal doğumlarda ağrı duymadan normal doğum yapıldığı için bu korku aslında yersizdir.
  • Bazı çiftler normal doğumun ne zaman başlayacağı bilinmediği için bu durum onları endişelendirmekte, gece doğumun başlaması hastaneye ve doktora ulaşma korkusu nedeniyle kendi istekleriyle sezaryen olmaktadırlar

Sezaryen ile Doğumun Avantaj Ve Dezavantajları

Sezaryen ameliyatında karın alt bölümünden yapılan bir kesi ile rahime ulaşılmakta ve rahime yapılan bir kesi ile de bebeğin dışarı alınmasıdır.

Sezaryenin en büyük avantajı bebeğin normal doğum sırasında oluşabilecek riskleri yaşamadan direk sağlıklı bir şekilde dışarı alınmasıdır. Bebeğin sıkışması, oksijensiz kalması gibi kötü olasılıklar sezaryende yoktur. Bebek az riskli bir yoldan dışarı çıktığı için birçok aile bu yüzden sezaryeni tercih etmektedir. Bazen sezaryenle doğan bebeklerde doğumdan sonra birkaç gün sürebilen bir solunum sıkıntısı yada solunum sayısında artma (yeni doğanın geçici takipnesi) durumları görülebilmektedir. Fakat bu durum normal doğumlarda da yaşanabilir.

Sezaryen olan kadınlarda anatomik bakımdan rektum bölgesinde ya da idrar kesesinde herhangi bir anatomik hasar oluşmamakta doğumdan sonra idrar yapma ve dışkılama bakımından bir sorun yaşanmamaktadır.

Sezaryen ile doğum yapan annelerin kendine gelmesi, bebeği ile iletişim kurması biraz daha geç olmaktadır. Emzirme anne operasyondan sonra odaya gelince olacağı için bebek saat annesini beklemektedir. Sezaryen olan anne operasyondan saat sonra ayağa kalkmakta ve saat içinde ağızdan webgrid.co.uk yüzden anne sütü gelmesi biraz daha webgrid.co.uk operasyondan sonra hastalar 2 gece hastanede tutulmaktadıwebgrid.co.ukn operasyondan sonra ağrıları daha fazla olduğu için normal hayatına dönmesi 1 haftayı bulmaktadır.

Hem normal doğumda hem sezaryen doğumların kesi bölgelerinde enfeksiyon, kan birikmesi ve dikişlerin açılması ihtimali az da olsa görülebilmektedir.

Sonuç olarak hem gebe için hem bebeği için en sağlıklı doğum şeklini kendisini tanıyan ve takip eden hastası için en iyi kararı ancak kendi doktoru webgrid.co.uk için en uygun doğum şeklinin kararını verdikten sonra da hastanın doğumu sağlıklı bir şekilde gerçekleşirse genellikle bir sorun yaşanmaz.

normal doğum nasıl olur, ne kadar sürer? (resimli) 11 soruda normal doğum

Hamilelik heyecanı yaşayan anne adaylarının en merak ettikleri arasında doğum konusu da var. Normal doğum, sezaryen Bu makalede normal doğum konusunu tüm detaylarıyla ele alıyoruz. Normal doğum nedir, nasıl olur, ne kadar sürer? Doğum belirtileri nelerdir? Normal doğumun faydaları nelerdir? Anne adaylarının çok merak ettiği bu soruları bir uzmana sorduk. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Pınar Kadiroğulları, normal doğum hakkında merak edilenleri ve doğumun evrelerini anlattı. İşte 11 soruda normal doğum (Bu makalenin ardından epidural doğum nedir? , sezaryen doğum yarası bakım yarası nasıl olmalı? başlıklı yazımıza da bakabilirsiniz)

NORMAL DOĞUM NEDİR?

Öncelikle normal doğum nedir? sorusuyla başlayalım Normal doğum, doğumun mümkün olduğunca müdahale edilmeden fizyolojik akış sırası içerisinde vajinal yoldan gerçekleştiği süreçtir.  gebelik haftaları arasında annenin dışardan müdahalesiz, kendiliğinden oluşan ağrılarıyla rahim ağzında açılma meydana gelmesi ve takiben bebeğin ve eşinin doğum kanalından geçmesi ile meydana gelir.

 Normal doğum nasıl yapılır? Normal doğum nasıl gerçekleşir?

Normal doğum süreci aslında öncelikle evde yoklama sancıları denilen sancılar ile başlayan, anne adayının arada çektiği bu sancılar ile rahmin olgunlaşmasının başladığı ve hatta belirli bir aralığa kadar açılmanın olduğu süreç ile başlar. Bu süreç belli bir noktada sancıların artık evde tolere edilemediği ve açıklığın da artması ile anne adayının hastaneye başvurusu ile devam eder. Sonrasında hastanın düzenli kasılmaları var ise rahimde açıklık tam olana kadar takibi yapılır ve doğum gerçekleştirilir.

Normal doğumun 3 evresi vardır. Düzenli kasılmaların başlamasından, tam rahim ağzı açıklığı olana kadar geçen süre; birinci evre; tam rahim ağzı açıklığından bebeğin doğmasına kadar geçen süre 2. evre ve bebeğin eşinin ayrılması ile sonlanan süre 3. evre olarak adlandırılır.

Normal doğum acı verir mi? Normal doğum acılı mı?

 Normal doğum annenin bedenen ve ruhen hazır olması gereken bir süreçtir. Doğum ağrısı kendine has özellikleri olan şiddetli bir ağrıdır. Annenin daha önce tecrübe etmediği bu uzun süreli ağrılı süreç annenin yorgun düşmesine ve acı hissetmesine sebep olabilir. Her anne adayı bu süreci ve ağrıları farklı tanımlamaktadır. Bu da annenin psikolojik olarak hazır olmasının yanı sıra ağrı eşiği de önemli rol oynar. Artık günümüzde birçok merkezde doğum anestezi olanakları kullanılarak ağrısız olarak gerçekleştirilmektedir. Bu konuda hekimin uygun gördüğü yöntem anne adayının rahatlamasını sağlayacaktır.

 Kimler normal doğum yapamaz?

  • Bebeğin iniş baş pozisyonunun uygun olmadığı,
  • Anne karnında bebeğin ters veya yan durduğu,
  • Bebeğin eşinin rahim ağzında olduğu,
  • Bebeğin eşinin doğumdan önce ayrıldığı,
  • Bebeğin kordonunun bebekten önde olduğu,
  • Bebeğe giden akımın azaldığı ve kalp atım problemleri olduğu anne karnında strese girdiği durumlar,
  • Üçüz gebelikler,
  • İkiz gebeliklerde ilk bebeğin anne karnında ters durduğu,
  • Annenin kemik yapısının dar olduğu,
  • Annenin kalp hastalığı,
  • Yüksek tansiyon,
  • Bel fıtığı gibi hastalıklardan dolayı ıkınmanın sorun oluşturabileceği,
  • Annenin genital bölgesinde oluşmuş genital uçuk ve HPV gibi virütik enfeksiyonların olması durumlarda normal doğum yapılmamalıdır.


Normal doğum aşamaları nelerdir?

 Normal doğum 3 evreden oluşmaktadır. Bu evreleri tek tek bakarsak;

Evre 1: Doğum sancılarının düzenli gelmesiyle rahim ağzı açılmaya başlar. Rahim ağzını kapatan mukus tıkaç atılır. Doğumun birinci evresi, doğumun en uzun süren evresidir. Yaklaşık tüm doğum süresinin %’ı birinci evrede geçer. Hastanın bu evrede kendini yormaması gerekir. Bu evrede yürüyüş yapmak, ılık duş, dinlendirici müzik dinlemek, nefes egzersizleri anne adayını rahatlatabilir. Rahim ağzı açılmasının ilerlemesi ile bebeğin başı doğum kanalına baskı yapınca su kesesi açılabilir.

Evre 2: Rahim ağzı tam açıldığında yani 10 cm olduğunda artık doğum tam olarak başlamıştır. Bu evrede, sancılar artmıştır ve artık en üst seviyesindedir. Sancılar dakika arayla gelip saniye devam eder. Bu evrede anne adayında ağrılarla birlikte irade dışı bir ıkınma hissi de başlar. Bu evre, ilk doğumunu yapanlar için yaklaşık bir saat kadar, ikinci veya üçüncü çocuğunu doğuranlarda yarım saat kadar sürer. Bu sürenin uzamaması bebeğin sağlığı açısından önemlidir. Bu nedenle bebek kalp atışları sık sık dinlenir. Bu verenin bitiminde bebek dışarı çıkmış olur.

Evre 3: Bu evrede anne adayı artık rahatlamıştır ve bebeğini kucağına almıştır. Bazı hastaneler bu evrede annenin emzirmesine izin verir. Annenin dikkati, artık bebeğine odaklıdır. Bebeğin anne ile bağlantısını sağlayan plasenta yani eşi hala anne karnındadır. Plasentanın ayrılma belirtileri görüldükten sonra, üstten rahime masaj yapılarak plasenta çıkartılır. Bu evre yarım saati geçmez. Plasenta çıkarken, son bir kere ıkınmanız gerekebilir. Plasenta çıktıktan sonra, vajina ve vajina girişi kontrol edilir, herhangi bir yırtık oluşmuşsa dikilir. Doktor tarafından plasentanın tek parça çıkıp çıkmadığı da kontrol edilir. Bu işlem, anne rahminin içinde plasenta parçası kalmaması açısından önemlidir. Eğer doğumdan önce düzensiz yırtık olmaması için vajina girişi kesilmişse, bu evrede atılan kesikler dikilir. Hastanın kanaması kontrol edilerek doğum tamamlanmış olur.

Normal doğum faydaları nelerdir? Normal doğum neden önemli?

Peki, normal doğumun faydaları nelerdir? Bazı maddeler şöyle:

  •  Normal doğum fizyolojik açıklık olan vajenden gerçekleştiği için sonrasında anne daha hızlı ve kolay iyileşme süreci yaşamaktadır. Bu durum psikolojik olarak da annenin rahatlamasına ve kendine daha çok güvenmesine ve bebeği ile daha kolay ilişki kurmasına, bebeğin bakımı konusunda kendisini daha faydalı hissetmesine yardımcı olur.
  • Ayrıca normal doğum yapan annelerde süt hormonu denilen oksitosin hormonu doğum süreci boyunca daha hızlı ve etkin salındığı için emzirme süreci daha kolay olmaktadır.
  • Normal doğumda kullanılan birçok teknik girişimsel değildir. Bu nedenle enfeksiyon, kanama gibi olası yan etkiler ve risk en az düzeydedir. Normal doğum yapan anneler hastaneden daha erken taburcu olurlar.
  •  Normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerin doğum kanalından geçerken oluşan sıkışma hissi bebeğin akciğerlerindeki amniyon sıvısının atılmasını kolaylaştırmakta ve doğum sonrası bebekte solunum sıkıntısı gelişme riski daha az görülmektedir.
  • Bebek vajenden geçerken karşılaştığı faydalı bakteriler bebeğin bağışıklık sisteminin güçlenmesine de katkı sağlamaktadır.


Normal doğum kaç saat sürer?

 Normal doğumun ne kadar süreceği öncelikle önceki doğum sayısına bağlıdır. Doğum sayısı ne kadar fazla ise normal doğum o kadar kısa sürer. Normal doğum ilk gebelikte yaklaşık saat sürer. İkinci doğum ortalama saat, üçüncü doğumda ise genellikle saat sürer. Fakat bu süreler her gebe için aynı olmayacaktır. Hastaneye doğumun hangi aşamasında yatıldığı da önemlidir. Normal doğumun ne kadar sürdüğü doğumun başlangıcını nerden itibaren aldığımıza göre de değişir. Genellikle anne adayları ve çevresi normal doğumun başlangıcını doğum sancılarının henüz daha çok aktif olmadığı, ağrılarının düzensiz ve şiddetinin yetersiz olduğu latent dönem olarak alırlar. Yani doğum sancıları başladı ama düzene girmedi, rahim ağzı açıklığı da henüz daha 4 santim olmadı, eğer bu dönemi doğum başlangıcı olarak alırsak "2 gün doğumhanede yattım doğuramadım." gibi hikayeler ile karşılaşırız. Anne adayının düzenli ağrılar ve rahimde 4 cm açıklık ile hastaneye yattığı aktif dönemden sure sayarsak ise doğum saat civarında sürmektedir.

Normal doğum nasıl başlar? Normal doğum belirtileri?

Normal doğumun haberci olabilecek birçok belirti vardır. Ancak anne adaylarında bu belirtilerin hepsi gözlenmeyebilir.  Normal doğum belirtileri şöyle sıralanabilir:

  • Nişan denilen kanlı akıntı,
  • Düzenli kasılmalar,
  • Suyun gelmesi,
  • Sırt ağrısı,
  • Hafifleme hissi,
  • Enerjik ve mutlu hissetme,
  • Sık sık idrara çıkma ihtiyacı 

  1. Nişan (kanlı akıntı): Rahim ağzında anne karnındaki bebeği enfeksiyonlarad korumak için mukustan bir tıkaç vardır. Bebeğin aşağı inmesi ve bası yapması ve doğumun yaklaşması ile birlikte, bu tıkaç atılır. Anne tuvalete gittiğinde ya da iç çamaşırında hafif pembemsi ya da kahverengimsi bir leke görebilir. Halk arasında, bu lekeye nişan denir. Nişan doğumdan hemen önce gelebildiği gibi doğumun gerçekleşmesinden birkaç gün önce de gelebilir.
  2. Düzenli kasılmalar: Doğumun başladığının en güvenilir habercisidir. Sancılar başladıktan sonra kaybolmuyorsa ya da kasılmalar daha sık ve daha şiddetli olmaya başladıysa aynı zamanda çok düzenli geliyorsa bu gerçek doğum sancısıdır.
  3. Suyun gelmesi: Bebeğin inde bulunduğu amniyon sıvısı sancılarla birlikte oluşan basınç ile yırtıldığında amniyon sıvısı vejanden dışarı akar. Bu olay, suyun gelmesi olarak adlandırılır. Aşamada sancı olmasa bile en kısa sürede hastaneye başvurulmalıdır.
  4. Sırt ağrısı: Bazen bazı gebelerde doğum sancısından önce sırt ağrısı belirgin bir şekilde gözlenebilir.
  5. Hafifleme hissi: Bebeğin başının sancılar ile birlikte doğum kanalına oturması ile annenin göbeği daha aşağıda gözlenir. Karnı aşağı inmiş diye tabir edilen bu durumda bebek artık akciğerlere eskisi kadar baskı yapmadığı için annede bir hafifleme hissi oluşur.
  6.  Sık sık idrara çıkılması: Bebeğin aşagı inmesi ile idrar kesesine yapacağı basıncın artmasıyla annede idrara çıkma isteği daha da artacaktır.

 
Normal doğum kaçıncı haftada olur?

 Normal doğum gebelik haftasından sonra ve gebelik haftasının bitiminden önce ( günler arası) herhangi bir zamanda gerçekleşebilir.

Normal doğum evreleri nelerdir?

 Düzenli rahim kasılmalarının başlamasından tam rahim ağzı açıklığı olmasına kadar geçen süre evre 1. Rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğmasına kadar geçen süre evre 2 ve bebeğin anne karnında beslenmesi sağlayan plesanta yani eşinin doğması ile sonlanan süre evre 3 olmak üzere 3 evreye ayrılır.

 Normal doğum gerçekleşen hastalar kaç gün hastanede kalmalı?

 Normal doğum sonrası iyileşme süresi sezaryene göre çok daha kısa olmakta ve anne hızlı toparlanmaktadır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle anneler 24 saat hastanede takip edilir. Anne ayağa kalkıp mobilize olduktan, yemek yedikten sonra duş almasına da izin verilir ve durumu stabil seyrederse 24 saat sonunda taburcu edilir.

BU İÇERİKLER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

 

a'dan z'ye hamilelik sözlüğü - hamilelik/ gebelik terimleri

Gebelik takibi nedir? Kaçıncı haftada başlamalı?

Gebelik takibi nedir?

Gebelik süresi anne adayları için çok önemli bir süreçtir. Bebeklerini sabırsızlıkla beklerken aynı zamanda da gebelik süreçlerinde kendilerine dikkat etmeye fazlasıyla özen göstermektedirler. Hamilelikleri boyunca anne adaylarına uzman doktorlar tarafından takip aşamaları belirlenmektedir. Bu takip süreci sırasında gebeliğin yaşı, anne ve fetüsün sağlık durumu, gebelikte görülen sorunların engellenmesi ve anne babanın bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır. Bir anne adayı hamilelik döneminde mutlaka bir sağlık kuruluşu tarafından izlenmelidir ve bu sayede olası komplikasyonların önüne geçilmesi kolaylaşmaktadır. Gebelik takibi belirli zaman dilimlerine ayrılır ve bu zaman dilimleri içerisinde anne adaylarına birtakım testler yapılmaktadır. Gebelik takibinde belirlenen zaman dilimleri birinci trimester (ilk 14 hafta) ikinci trimester ( hafta) ve üçüncü ( hafta) olarak adlandırılır.

Bu yazımızda gebelik takibi nedir, gebelik takibi kaçıncı haftada başlanmalı, gebelik takibi nasıl yapılır ve gebelik takibinde nelere bakılır sorularını detaylıca cevaplandıracağız.

Gebelik takibi kaçıncı haftada başlamalı?

Gebelik takibi sağlık kuruluşları tarafından uzman bir doktor eşliğinde gebeliğin ilk 14 haftası içinde haftaya bir yapılması uygundur. İlk 3 ayın sonunda gebelerin aylık takibe gelmeleri istenilir. Gebelik takibinde takip süresini etkileyen faktör, anne ve bebeğin sağlık durumudur. Her ikisinin de sağlık durumlarının iyi olması gebelik takip süresinin sıklıkla yapılmaması anlamına gelmektedir.

Gebelik takibi nasıl yapılır?

Gebelik takibi, ilk 14 hafta, hafta ve hafta olmak üzere üç ana bölümde izlenmektedir. Bu haftalarda gebelere bazı testler ve birtakım muayeneler yapılmaktadır. Gebelikte yapılan haftalık kontroller:

  • haftalarda bebeğin ense kalınlığına bakılmaktadır ve ikili tarama testi uygulanmaktadır. Down sendromu var ise tespit edilebilir.
  • haftalarda üçlü tarama testi yapılmaktadır. Ultrasonla bebeğin izlemi gerçekleştirilir.
  • haftalarda bebeğin organları büyük çapta geliştiği için detaylı ultrason istenmektedir.
  • haftalarda gebelik sürecinde şeker hastalığı olup olmadığını anlamak üzere şeker yükleme testi uygulanmaktadır. Şeker yükleme testi bozuk çıkan gebelere uygun diyet programları verilir aksi halde şeker oranı yüksek çıktığında bebekler bu durumdan zarar görebilmektedir.
  • haftalar arasında ultrasonla bebek izlemine devam edilmektedir ve anne adayının kilo ve boy oranları takip edilmektedir.
  • haftadan sonra artık bebeğin doğması yakınlaştığı için kadın doğum uzmanı doğum şeklini belirlemektedir ve doğuma engel bir durum yoksa normal doğum, engel bir doğum varsa sezaryen doğum planlanır ve gebeye tarih verilmektedir. NST adı verilen cihaza gebeler haftadan sonra haftada bir kez bağlanır fakat bu uygulama haftadan sonra günde bir yapılmaktadır.

Gebelik takibinde nelere bakılır?

Gebelik takibinde hem annenin hem de bebeğin sağlığı için belirli aralıklarla bir takım testler ve muayeneler yapılmaktadır. Bu testler anne ve bebeğinin sağlığının kontrol altında tutulması adınadır. Gebelik takibinde ilk 14 hafta içerisinde gebelere; idrar testi, kan testleri( hemoglobin, ferritin, TSH) , açlık kan şekeri, kromozomal anöplaidi tarama testleri yapılmaktadır. Bu testler sonucunda gerekli görülen gebelere; demir, D vitamini, tetanoz ve Hepatit B bağışıklaması, grip aşısı ve enfeksiyon varlığında gerekli tedavinin başlanması gibi destek takviyesi verilmektedir. haftada ilk takip süresinin ardından gebeye herhangi bir şikayetinin olup olmadığı sorulur ve fiziki muayene uygulanmaktadır. Tam idrar testi, şeker yükleme testi ve kan sayımı testleri tekrarlanmalıdır. İlaç desteği başlanır ve demir, d vitamini başlanmışsa devam edilmektedir. Ve son olarak haftalarda ise tetanoz bağışıklaması yapılmamışsa başlanır. Gebeye doğum süreci, emzirmenin önemi ve bebek hareketlerinin önemi hakkında bilgilendirilme yapılmaktadır. haftada da pelvik değerlendirilmesi yapılmaktadır. Çünkü pelvik anatomisinin doğuma uygun olup olmadığı belirlenmeli ve doğum planı oluşturulmaktadır.

Normal doğum

Normal doğum (vajinal doğum), çoğu anne adayının normal seyreden hamilelik sürecinde daha az riskli olduğunu düşündüğü ve tercih ettiği bir yöntemdir. Normal doğumun en büyük avantajı doğal ve fizyolojik olmasıdır aslında. Normal doğum sonrası anne kısa sürede bebeğini emzirebilmektedir. Hastanede kalış süresi de oldukça kısadır.

Normal doğum nedir?

Normal doğum (vajinal doğum) cerrahi bir müdahale olmadan gerçekleşen bir evredir. haftalardan itibaren annede oluşan ağrılar ile rahim ağzında açılma meydana gelerek bebeğin doğum kanalından geçmesi ile gerçekleşir.

Normal doğumun belirtileri nelerdir?

Normal doğumun zamanını genellikle tahmin etmek mümkün değildir ancak doğum yaklaştığında muayene ile bebeğin baş pozisyonu, rahim ağzı (serviks) açıklığı ve yumuşaklığı ve beraberinde NST ile sancıların sıklığına bakılarak öngürülebilir. Normal doğumda öncelikle rahimde kasılmalar görülür. dakikada bir gelen bu kasılmalar yaklaşık saat sürebilir. Zamanla kasılma aralığı dakikaya kadar düşebilir.

Kasılmalarla birlikte veya kasılma olmadan su gelmesi ile de doğum süreci başlayabilir. Eğer su geldiyse saat içinde doğum sancılarının başlaması beklenir. Ancak su gelişi bebeğin kesesinin açılması anlamına geldiği için bebeğin enfeksiyon kapma riskide artabilir. Bu nedenle uzun süren su gelişi olan gebelerde antibiyotik gereklidir. Ayrıca haftası ileri olan ve su gelişi olan bebeklerde doğum sancılarını başlatmak için damardan serum (halk arasında suni sancı) ya da vajinal ilaçlar uygulanabilir. Doğum indüksiyonu denilen bu sürece hastayla birlikte tartışılarak hastaya özel karar verilmelidir.

Yalancı sancı (Braxton Hicks) nedir?

haftadan itibaren yalancı sancı diğer adıyla (Braxton Hicks) denilen kasılmalar anneyi ve bebeği doğuma hazırlar. Yalancı sancıların en önemli özelliği düzensiz olmaları ve doğum sancısından daha zayıf ve kısa süreli olmalarıdır. Daha önce doğum yapmamış gebeler sancıların doğum sancısı olup olmadığını sancılar arasındaki süreye, sancıların sıklaşıp sıklaşmadığına bakarak anlayabilirler.

Normal doğum çok mu ağrılı bir süreçtir?

Daha önce doğum yapmamış anne adayı için bebeğin durumuna göre kısa veya uzun sürebildiği için anne yorgun düşebilmektedir. Anne adayının bu süreci kolay atlatabilmesi için ağrısız doğum dediğimiz yöntem ile (epidural anestezi) daha kolay hale getirilebilmektedir.

Normal doğumun anneye faydaları nelerdir?

Normal doğum sezaryen doğuma göre daha kısa sürede gerçekleştiği için annenin toparlanma ve hastanede kalma süreci oldukça azdır. Normal doğum yapan annelerin oksitosin hormonu (süt hormonu) daha hızlı salındığı için emzirme süreci daha kısadır.

normal doğum

Normal doğumun bebeğe faydaları nelerdir?

Normal doğum ile doğan bebeklerin doğum kanalından geçerken aldığı faydalı bakteriler sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir.

Bebek doğum kanalına ne zaman girer?

Anne karnında bebeğin doğum kanalına ne zaman gireceği tam olarak bilinemez ancak haftalarda vajinal muayene yapılarak bebeğin eyleme yakın olup olmadığı ve kemik çatının doğuma uygunluğu kontrol edilir. Bebek doğum kanalına indikten sonra hafta içinde doğum başlar. Sonraki doğumlarda bu süreç daha da kısalabilir.

Normal doğumda dikiş neden atılır?

İlk kez doğum yapan annelerde doğumun kolay gerçekleşmesi için vajinal açıklığa epizyotomi kesisi yapılır. Bu ufak kesi doğumdan sonra dikilir ve hafta içerisinde iyileşir.

Bebek doğum pozisyonunu ne zaman alır?

Bebeğin normal yolla doğabilmesi anne ve bebekteki birçok faktöre bağlıdır. Öncelikle ilk gebeliklerde bebeğin pozisyonu doğum yöntemine karar vermekte son derece önem taşır. Genelde haftadan itibaren ideal pozisyondaki bebek baş aşağı ve yana dönük olarak durur. Sonrasında bebeğin pozisyonunu değiştirme ihtimali düşüktür. Bu değerlendirmeyi bebeğin doğumuna yakın tekrar yapmak gerekmektedir.

Normal doğum yapan kaç gün hastanede kalır?

Normal doğum yapan annelerimiz genellikle 24 saat sonra bebeğiyle birlikte taburcu edilir.

Etiketler:braxton hicksdoğumnstserviksvajinal doğum

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede