|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Mide bulantısı hemen hemen herkesin yaşadığı bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık günlük ve geçici olabileceği gibi kimi zaman da bazı hastalıkların habercisi olabilir. Kusma, halsizlik, baş dönmesi ve bilinç kaybı gibi diğer ciddi belirtilerle beraber gelen mide bulantısının ise altında yatan nedeni bulmak ve tanıya göre tedavi olmak önemlidir. Ancak ciddi rahatsızlıkların yanı sıra hamilelikte, alkol alımı sonrasında, araç tutmasında ya da havasız yerlerde de hissedilebilen mide bulantısından kurtulmak için basit yöntemler bulunmaktadır.
Çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin hayatında sıkça karşılaştığı mide bulantısı, geçici bir durum olabileceği gibi kimi zaman bazı hastalıkların da habercisi niteliğindedir. Mide bulantısı genellikle ağrılı bir rahatsızlık olmasa da kimi zaman kusmanın yanı sıra baş dönmesi, terleme, ishal, karın ağrısı, ağız kuruluğu gibi bazı semptomlarla beraber yaşanabilir.
Kusma, midenin refleks ile içerisindekileri yemek borusu ve ağız yolu ile dışarı atmasıdır. Her mide bulantısında kusma eylemi gerçekleşmeyebilir, ancak bazı durumlarda kişi kendiliğinden gelen kusma isteği ile mide bulantısını hafifletebilmektedir.
Mide bulantısının çeşitli tipleri bulunmaktadır. Bu tipler; santral, periferik, fizyolojik, psikojenik, akut ve kroniktir. Santral tip mide bulantısında ani bir hareket ya da kötü bir yemeği görmek bulantıyı tetiklemektedir. Sindirim sistemi ve diğer organlardan kaynaklı kusma tipi periferik iken, midenin boşalmasının gecikmesi ile meydana gelen ve vücudun işlevsel cevabı niteliğinde olan mide bulantısı ve kusma çeşidi ise fizyolojik tiptir. Kaygı bozukluğu gibi durumlarda meydana çıkan ve beraberinde kusma da görülebilen mide bulantısı tipi de psikojeniktir. Bir haftadan az süren mide bulantısı ve kusma tipi akut olarak adlandırılırken, kronik mide bulantısı ise bir haftadan uzun süren durumlar için geçerlidir.
Mide bulantısı nedenleri sadece mide rahatsızlıklarına bağlı olmayabilir. Bazı yiyecekler ve susuz kalmak mide bulantısına neden olabileceği gibi psikolojik sebepler bunlar arasında yer almaktadır. Mide bulantısının farklı nedenleri arasında şunlar gösterilebilir:
Mide bulantısı geçirme yollarından biri ilaç kullanmak olabileceği gibi evde pratik çözümler ile de bulantının önüne geçmek mümkündür. Ancak bunun için öncelikle mide bulantısına sebep olan nedeni bulmak gerekmektedir. Halk arasında mide bulantısını şıp diye kesen ilaç önerilerine başvurmadan önce mutlaka hekimlere görünülmelidir. Sürekli tekrar eden mide bulantısı durumunda doktora başvurulmalıdır. Mide bulantısı anında şu yöntemler uygulanabilir:
Mide bulantısını önlemek için de aşağıda belirtilen yolları izleyebilirsiniz:
Gebeliğin ilk üç ayında vücutta meydana gelen hormon değişikliği sebebiyle mide bulantısı yaşanabilmektedir. Hamilelikte mide bulantısı genellikle sabahları ortaya çıkmakta ve kadınların %50’sinden fazlasında görülmektedir. Bazı hamilelerde bu bulantı kusma ile görülebileceği gibi bazılarında sadece sabahları mide bulantısı belirir. Bunun için hamilelere uyandıklarında ekmek ve kraker gibi hafif yiyecekler tüketmesi önerilmektedir. Genellikle bu bulantılar 3. ayın sonundan itibaren görülmez, ancak bulantı ve kusmalar devam ediyorsa, bebeğe zarar verecek bir durum ile karşılaşmamak için doktora başvurmak gerekir. Gebeliğin ilk 3 ayı içinde görülen mide bulantısının bebeğe herhangi bir zararı bulunmayacaktır.
Mide bulantısı başka bir rahatsızlığın habercisi değilse evde yapılacak basit yöntemler ile bu rahatsızlıktan kurtulmak mümkündür. Evde bulunabilecek bitkisel ürünler ve gıdalar ile mide bulantısı hafifletilebilir.
Şiddetli baş ağrısı mide bulantısını beraberinde getirebilir. Bu durumu migreni olan kişiler sıklıkla yaşamaktadır. Migreni olan ve baş ağrısıyla beraber düzenli olarak mide bulantısı yaşayan kişiler bazı yöntemler ile bulantının önüne geçebilir. Bu durumda ağrı kesici almak baş ağrısını geçirebileceği gibi mide bulantısını da hafifletecektir. Sessiz ve karanlık bir ortamda dinlenmek ve temiz hava almak bu durumda da bulantılar için etkilidir. Kafein ve sigara alımını azaltmak, bol su içmek, yiyecek ve içeceklere dikkat etmek mide bulantısı ve baş ağrısı durumunda yapılması gerekenler arasındadır.
Ancak mide bulantısı ve şiddetli baş ağrısı sadece kısa süren bir an ya da migren belirtisi olabileceği gibi bazı hastalıkların da semptomları olabilmektedir. Mide bulantısı; beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, göz hastalıkları, beyin tümörleri, sinüzit ve menenjit rahatsızlıklarının da belirtilerinden biri olabilir. Bu sebeple, sürekli mide bulantısı hissi ile buna bağlı konuşma bozukluğu yaşayan, boyun tutulması olan, bilinç kaybı ve bulanık görüşü bulunan, bir günden uzun süre boyunca kusan veya ateşi olan kişilerin bu uyarıları dikkate alması ve en kısa zamanda doktora başvurması erken teşhis için oldukça önemlidir.
Fazla alkol tüketimi, birçok günlük rahatsızlığın yanında mide bulantısını da beraberinde getirebilir. Alkol sonrası mide bulantısı genellikle kandaki alkol seviyesinin düşmesiyle ortaya çıkar. Yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, susuzluk, konsantre eksikliği, uyku hali, sinirlilik ve kalp atışının hızlanması da beraberinde görülebileceği alkol sonrası mide bulantısı için basit yöntemler uygulanabilir.
Alkol, asidik yapısı ile kandaki PH dengesini düzenlemek için hücrelerden su çeker. Bu yüzden de susuzluktan da kaynaklanan mide bulantısı için alkol tüketimi sırasında ve ertesi günü sıvı tüketimi oldukça önemlidir. Suyun yanı sıra taze sıkılmış meyve suları vücuttaki toksinleri atabileceği gibi midenin rahatlamasını da sağlayacaktır. Ancak tüketilecek meyve sularında portakal ve greyfurt gibi asidi fazla olan meyveleri tercih etmemek gerekir. Sodanın içine koyulan limon ve tuz ise mide bulantısını önlemede en sık kullanılan metotlardan biridir. Yağlı ve baharatlı yemeklerin yerine daha hafif yemeklerden az az yemek de alkolden dolayı oluşan mide bulantısını hafifletecektir. Özellikle aşırı alkol tüketiminden sonra ortaya çıkan mide bulantısının önemli tedavi yöntemlerinden biri de dinlenmektir. Gün boyu aralıklarla uzanmak sadece mideyi değil vücudu da dinlendirecek ve alkolün etkisini azaltacaktır.
Mide bulantısı ishal ile beraber görüldüğünde farklı rahatsızlıkların habercisi olabilir. Bulantıya sebep olabilecek rahatsızlıklardan biri de bağırsak enfeksiyonudur. Tüketilen yiyecekler ile oluşabilecek bu enfeksiyonda ishal ve mide bulantısının yanı sıra karın ağrısı da görülebilmektedir. Bağırsak hareketlerinden dolayı meydana gelen bu rahatsızlık yaşandığında doktora başvurmak gereklidir; tedavi olunarak enfeksiyonun önüne geçilebilir.
Virüslerden kaynaklanan bir diğer enfeksiyon hastalığı ise mide üşütmesidir. Mide üşütmesinde de sadece mide bulantısı değil ishal durumu da görülmektedir. Mide üşütmesi sadece yiyecek ve içeceklerden değil, havlu ve mutfak eşyalarını paylaşmaktan dolayı geçecek virüsler sebebiyle de görülür. 1-2 gün içerisinde atlatılabilecek bu rahatsızlık eğer daha uzun süre devam ediyorsa ve devamında ateş, dışkıda kan, kan kusma, ciddi halsizlik ve koyu renkte idrar gözleniyorsa doktora başvurmak gerekir. Bu durum sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da görülebilmektedir. Yetişkinler için geçerli olan belirtileri göstermenin yanı sıra, altı saate kadar bezini ıslatmayan ve uzun süre tepkisiz kalan çocukların doktor kontrolünden geçmesi faydalıdır.
Laktozu sindirmek için yeteri kadar laktoz enzimi üretemeyen kişilerde de ishal ve mide bulantısı görülebilir. Laktoz intoleransı olan kişilerin süt ürünleri kullanımına dikkat etmesi ve sindirim sistemini koruması gerekmektedir.
Glütenli yemek yiyemeyenlerin hastalığı olan çölyak hastalığında da en sık rastlanan semptomlar mide bulantısı, kusma ve ishaldir. Doğuştan da olabilen bu rahatsızlığı yaşayan kişilerin yediklerine dikkat etmesi gerekmektedir.
Bakteri, virüs ve parazit gibi organizmaların bulaştığı yemeklerin yenmesi ile meydana gelen gıda zehirlenmesinin belirtileri arasında ishal ve mide bulantısına sıkça rastlanmaktadır. Bu durum geçici olabileceği gibi bazı kişilerde ağır semptomlar da görülmektedir. Hafiflemeyen ve geçmeyen ishal ve mide bulantısı için hastaneye yatarak tedavi olmak gerekir. Bazı gıda zehirlenmelerinde gözetim altında istirahat uygulanabilirken bazılarında ise midenin yıkanması söz konusu olabilir.
Her hastalıkta olduğu gibi mide bulantısı ve ishalde de stres önemli bir faktördür. Bu durumu psikolojik mide bulantısı olarak adlandırmak mümkündür. Kaygı bozuklukları ve stres altında kalmak vücutta mide bulantısı gibi belirtiler gösterebilir, bunun sonucunda sindirim sisteminin etkilenmesi ile kimi zaman ishal de devamında gelebilir.
Yayınlanma: 20:58 - 16 Mart 2017 Güncellenme:
Alkol aldıktan bir gün sonra sabah yaşanılan baş ağrısı, mide bulantısı ve bitkinlik, herkesi içtiğine pişman edecek cinstendir. Alkol aldıktan sonra bu etkileri yaşamak istemiyorsanız bu küçük tüyoları mutlaka uygulayın…
İşte alkol sabahı yaşanılan akşamdan kalmalığın etkisini azaltan tavsiyeler:
1- Alkol alındıktan sonra sabah saatlerinde yaşanan baş dönmesini ve sersemliği azaltmak için ayran ve maden suyunu karıştırarak için. Soda ve ayran hem mide bulantınızı geçirecek, hem de iyon dengenizi düzenleyecektir.
İlginizi ÇekebilirKuzey Kore: Akşamdan kalmalığa yol açmayan alkol icat ettik2- Sedergine (veya Alka Seltzer): Suda eritilerek içilen Sedergine veya Alka Seltzer, 25-20 dakika içerisinde kendinize gelmenizi ve alkolün yaratmış olduğu yıkıcı etkileri ortadan kaldırmasıyla bilinir. Ancak kullanımında dikkatli olmak gerekli. Çok fazla tüketildiğinde mide kanamasına neden olabilir.
3- Mide bulantısı yaşıyorsanız bir kaşık türk kahvesinin üzerine limon sıkıp yutun. Etkisini 5 dakika içerisinde gösterecektir.
İlginizi ÇekebilirBir yıl önce alkolü bıraktı; değişimi görenleri şaşırttı4- Su. Evet yanlış duymadınız sadece su. Alkol tüketimi sonrasında vücut çok su kaybeder. Ağrılarınızın ve halsizliğinizin sebebi su kaybıdır. Alkol aldıktan sonra akşam yatmadan önce eğer bol miktarda su içerseniz, sabah kalktığınızda halsizlik ve ağrı yaşamazsınız.
Tabi ki de her şeyden önce alkol tüketimini az düzeyde gerçekleştirmek bu tip sorunları yaşamanızın önüne geçecektir.
Ağrıbaş ağrısıkanserKoreKuzey KoremadenNoel
Abrahamson metodu ile sosyal hayatınızı değiştirmeden alkol bağımlılığından kurtulabilirsiniz.
BİZİ ARAYIN
Alkol tüketimi fazla olan kişiler alkol tükettikten sonra ya da alkol tüketilen gecenin sabahında mide bulantısı ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu noktada kişilerin alkol sonrası mide bulantısını giderebilmek için belirli şeyleri tüketmeye özen göstermesi gerekir. Aksi takdirde gün boyunca devam edebilecek olan mide bulantısı gününüzün kötü geçmesine neden olabilir.
Alkol sonrası mide bulantısına ne iyi gelir diyen kişiler için hazırladığımız bu yazımızda alkol içtikten sonra tüketmeniz gereken şeyler hakkında sizlere bilgiler vereceğiz. Siz de yazımızı inceleyebilir ve Alkol Sonrası Mide Bulantısına Ne İyi Gelir sorunuza yanıt bularak ertesi günün kötü geçmesini engelleyebilirsiniz.
Alkol sonrası mide bulantısına en iyi gelen şeylerden birisi soda ve ayran karışımıdır. Soda ve ayran karışımı mide bulantısını azaltabileceği gibi alkolün etkileri arasında yer alan baş ağrısı, sersemlik ve baş dönmesi gibi problemlerin de ortadan kalkmasında etkili olmaktadır. Bunların yanı sıra iyon dengenizi düzenleyecek bir karışım olan soda ve ayran kendinizi hızlı bir şekilde toplamanızı sağlayacak ve iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
Alkol sonrası mide bulantısına ne iyi gelir diyen kişilerin bilmesi gereken bir diğer karışım da limon ve Türk kahvesi karışımıdır. Genellikle bu karışım bir kaşık Türk kahvesinin üzerine limon sıkılması ile ortaya çıkmaktadır. İçildikten 5 – 15 dakika sonra limon ve Türk kahvesi karışımı mide bulantınızın geçmesinde sizlere yardımcı olacaktır.
Alkol tüketmek vücuttaki su miktarının azalmasına ve su kaybının yaşanmasına neden olmaktadır. Bu yüzden kişiler alkol sonrası mide bulantısı da çekebilmektedir. Alkol sonrası mide bulantısına en iyi gelen şeylerden birisi de sudur.
Su tüketimini ertesi gün artırmak sabah kalktığınızda karşı karşıya kalacağınız baş ağrısı, halsizlik ve mide bulantısı gibi problemlerin geçmesini sağlayacaktır. Özellikle alkol içtiğiniz gece yatmadan önce su tüketmeniz ve içeceğiniz suya birkaç damla limon sıkmanız ertesi gün daha kolay toparlamanıza yardımcı olacaktır.
Domates ve domates suyu insanların kan şekerini dengelemektedir. Domates suyu alkol yüzünden kaybettiğiniz sıvıyı da geri kazanmanıza yardımcı olan bir üründür. Alkol içtiğiniz zaman mide bulantısı yaşıyorsanız sizler de sabah uyandığınızda bir bardak domates suyu içebilir ve alkolün etkilerinden daha kolay kurtulabilirsiniz.
Alkol, insanların vücudunda yer alan potasyumun atılmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle de alkol içilen gecenin ertesinde bireylerde potasyum eksikliği görülebilmektedir. Potasyum eksikliği ise ertesi gün halsiz hissetmenize baş ağrısı çekmenize ve mide bulantısı yaşamanıza neden olmaktadır. Bu yüzden alkol sonrası mide bulantısını geçirmek için ertesi gün potasyum kaynağı meyvelerden birisi olan muz yiyebilirsiniz.
Alkol sonrası mide bulantısına ne iyi gelir sorusuna yanıt arayan kişilerin bilmesi gereken bir diğer ürün de peynir ekmektir. Alkol sonrası peynir ekmek yemek mide bulantınızın geçmesini sağlayacaktır.
Alkol, insanların vücuduna oldukça fazla tahribat veren bir üründür. Bu tahribatı azaltmak ve mide bulantısını geçirmek için tüketmeniz gereken ürünlerden birisi de yumurtadır. Alkol içtikten sonra haşlanmış yumurta ya da sahanda yumurta tüketen kişiler yumurtanın içerdiği aminoasitler sayesinde kendilerini daha kolay bir şekilde toplayacaktır. Bu da alkol sonrası mide bulantısının geçmesinde sizlere yardımcı olacaktır.
Alkol bağımlılığınız varsa sizler de alanında uzman ekibimizden yardım alarak tek seansta alkol bağımlılığından kurtulabilirsiniz. Alkol bağımlılığı tedavisi almak için iletişim kanallarımız üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Alkol Bağımlılığından Kurtulun 0 212 706 17 10
Uzmanlar ile görüşmek istiyorsanız sizler de Be Positive ile iletişime geçebilir ve uzmanlarımızdan bilgi alarak seans sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Be Positive hakkında daha fazla bilgi almak için bizleri Instagram ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz.
Alkol tükettiği günün ertesinde çoğu insan bu problemlerle karşılaşır ancak bazı insanlar ise alkole son derece dayanıklıdır. Araştırmalara göre yüksek miktarda alkol tükettiği halde ertesi gün alkolün olumsuz etkilerini yaşamayan insanların oranı %25. Peki bu insanların alkolün olumsuz etkilerine maruz kalmamaları bir tesadüf mü? Yoksa uyguladıkları bazı püf noktaları mı mevcut?
Alkol tüketimi esnasında ağız ve yemek borusundan eser miktarda emilim gerçekleşir. Çok küçük olan alkol molekülleri mideye ulaştığında mide yüzeyinden hücrelere geçiş yapar. Kana karışma süresi midenin boş veya dolu olmasına göre değişkenlik gösterir. Büyük bir kısmı doğrudan ince bağırsağa geçer ve oradan emilerek kana karışır. Karaciğere varan alkol bir defada parçalanamaz, bu nedenle alkol içeren kan, yoluna kalp üzerinden devam eder. Akciğerlere pompalanan kan ve içindeki alkol, bronşlara ulaştığında bir kısmı kanın temizlenmesi sırasında kirli havayla birlikte dışarıya atılır ve nefesin alkol kokmasına neden olur.
Alkol akciğerlere varmasının akabinde beyne ulaşır ve kalp ile tüm vücuda pompalanması sağlanır. Vücuda alındığı ilk andan itibaren sadece 3 dakika sonra vücuttaki tüm hücrelere ulaşmış olur. Vücutta dakikada ortalama 5 litre kanın pompalandığını düşünecek olursak, alkol içeren kan defalarca karaciğer tarafından süzülür. Karaciğerin normal şartlarda önceliği yağ asitleridir, onları yakarak enerji elde eder. Ancak önceliği alkole verir, çünkü kandaki alkol seviyesi arttıkça vücut alarm vermeye başlayacaktır. Karaciğer sürekli alkolü parçalamak için vakit harcarsa, normalde parçalayacağı yağ asitleri birikmeye başlar ve karaciğer yağlanır.
Alkolün vücuda etkileri, metabolizmanın yapısına göre kişiden kişiye farklılık gösterir.
Her şeyden önce içilen içkinin türü ve içindeki alkol oranı alkolün olumsuz etkilerinin vücutta ne derece varlık göstereceğini belirler. Bunun yanı sıra alkolün etkilerini;
Kendiniz için belirlediğiniz sınırın üstüne çıktığınız takdirde önceliğiniz bol bol su tüketmek olsun. Ayrıca 1 bardak suda bir tablet Alka-Seltzer'i eriterek içmeniz, sabaha biraz daha konforlu bir şekilde uyanmanızı sağlayabilir. Uyandığınızda bir tablet daha içerek güne başlamak hızlı ve etkili bir tedavi sağlar, ki bu iki doza akşamdan kalma ilacı adı bile verilebilir.
Yani Alka-Seltzer alkolle alınır mı, derseniz; Evet, hatta alkol almaya başlamadan birkaç saat önce bir tane içmek, alkol gecenizi çok daha zinde tamamlamanıza yardımcı olabilir, ancak mide rahatsızlığınız varsa bu ilacın kullanımına dikkat etmenizde fayda var. Mide rahatsızlığı olanların mide kanaması riski, bu ilaç ve alkol birleştiğinde artış gösterir.
Kusmak, mide içeriğinin dışarı çıkması anlamına gelir. Safra ise midedeki sarı ve asitli sıvıya verilen isimdir. Kusma gerçekleştiği zaman kusmuğun içerisinde safra da bulunur. Mide boşken kusma gerçekleştiğinde midede bulunan safra kusmuk olarak dışarı çıkar. Alkol tüketimi sonrasında oluşan sabah baş dönmeleri ve mide bulantısı akabinde safra kusması gerçekleşebilir. Oluşan mide bulantısının nedeni alınan alkolün vücut dengesini bozmasıdır.
Alkol sonrası kusmayı önlemek ne mümkündür, ne de yararlı. Kusma hissi vücudun yüklendiği toksik etkiden kurtulma isteğini ifade eder. Peki alkol sonrası mide bulantısı nasıl geçer? Bulantıyı hafifletmenin en etkili yolu kusmayı tetiklemektir. Vitamin deposu kızılcık veya kuşburnu, mide bulantısını dindiren bir etkiye sahiptir. Limon ve zencefilli bir çay, kefir, muz, bulantı hissinden kurtulmaya yardımcı olur. Havuç, lahana içeren bir sebze salatası mideye son derece iyi gelecektir.
Alkolden sonra mide ağrısı ve mide yanması özellikle sıklaşmış alkol tüketimlerinin akabinde kendini gösteren bir etkidir. Mevcut bir mide probleminin var olması halinde, alkolden sonra midede yanma daha şiddetli şekilde ortaya çıkar. Alkol tüketiminden sonra midede yaşanan problemleri gidermeye çalışırken, bir mide rahatsızlığı söz konusu ise buna uygun şekilde hareket edilmesi tavsiye edilir. Böyle bir durum varsa kusmayı tetikleyebilecek besinlerden ve eylemlerden kaçınılmalıdır.
Tüm alkol ürünleri temel olarak ‘mayalanma’ yapısına sahiptir. Bu maya yapısı, midede asit üretiminin artmasına ve mide yanması ve ekşimesi gibi sorunların tetiklenmesine yol açar. Bu yüzden alkolden sonra mide yanmasının tedavi edilebilmesi için yapılması gereken ilk şey bol bol su tüketmektir. Midede yenilemeyi ve temizliği sağlayabilecek en önemli unsur doğal sudur. Herhangi bir katkı maddesi içermeyen suyun, mutlaka alkolden sonraki ertesi gün boyunca bol bol içilmesi gerekir.
Ayrıca haşlanmış yumurta, işkembe çorbası, nane çayı, zencefil çayı gibi seçenekleri de değerlendirerek mide sorunu hafifletilebilir.
Unutulmaması gereken ana konulardan bir diğeri de alkolün B vitaminlerini bitirmesidir. Dolayısıyla alkol tüketiminden sonra kaybedilen B vitaminlerini yerine koyabilmek için mutlaka B vitaminleri açısından zengin besinlerin tüketilmesi gerekir.
Midede yaşanan sorunların ve rahatsızlıkların giderilmesinde etkili olan zencefil ile yapılacak sıcak veya buzlu çay, midedeki alkolün etkilerini yok etmeye, mide asiditesini normal seviyeye çekmeye ve midenin temizlenmesine yardımcı olur. Bu şekilde istifra edilmesinin de engellenmesi mümkündür.
1 bardak suyu iyice kaynattıktan sonra içerisine zencefil ilave edin. İyice karıştırdıktan sonra üzerini kapatarak birkaç dakika demlenmeye bırakın. Üzerine tat vermesi açısından birkaç damla limon ile isteğe göre 1 yemek kaşığı bal ilave edebilirsiniz.
Alkol bazı ilaçların etkisini azaltırken, bazılarının etkisini artırabilir. Aynı şekilde ilaçların da alkolün etkisini artırması şeklinde bir etki de görülebilir. Bazı ilaçlar alkolle birleştiği zaman zehirli etkiler yaratabilir. İlaç vücuda girdiği zaman kan yoluyla tüm vücuda yayılır. Organlardan geçerken birtakım değişikliklere uğrar, parçalanır. İlacın tümü veya parçalanmış ürünleri bazı organlarda istenmeyen etkiler yaratabilir. Alkolün vücut içindeki güzergahı, ilacın aldığı yola çok benzer. Benzer toksik etki gösterdiklerinde de, el birliği ile aynı organa zarar verme halleri ortaya çıkabilir. En bilinen alkolle birlikte kullanılmama uyarıları şu ilaçlar için verilmektedir:
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Alkol aldıktan sonra sabahları ortaya çıkan mide bulantısı, baş ağrısı, bitkinlik gibi problemleri gidermek isteyenleri böyle alalım. Akşamdan kalmalığın ardından görülen sersemliği gidermek ve vücudu normale döndürmek için besinlerin faydalarından yararlanabilirsiniz. Bazı besinler, akşamdan kalmalığın etkilerini azaltırken, aynı zamanda vücudun daha kısa sürede toparlanmasına da yardımcı olur.
Alkol, vücuttaki potasyumun atılmasına neden olur ve bu durumda potasyum eksikliği görülebilir. Ertesi gün halsizlik ve ağrı olarak kendini gösterir. Bir adet muz yiyerek kaybedilen potasyumu vücudunuza geri kazandırabilirsiniz.
Alkol neden mide bulandırır?
Alkol, mide mukozasını tahriş ederek mide asidi üretimini artırır ve midenin boşalmasını geciktirir. Bu faktörler karın ağrısı, bulantı ve kusmaya neden olabilir. Alkollü içeceklerde; tat, koku ve renk veren kimyasal maddeler vardır. Bu kimyasalların akşamdan kalmalık haline katkıda bulunduğu fikri yaygındır. Renkli içkilerde, renksiz veya açık renkli içkilere göre bu maddelerden daha fazla vardır. Örneğin, beyaz şarap kişiyi daha az etkilerken, kırmızı şarap farklı etkiler yaratır. Bazı kişilerde tek bir bardak kırmızı şaraptan 15 dakika kadar sonra başlayan baş ağrısına, bulantı ve yüz kızarması da eşlik edebilir.
Alkol sonrası doktora danışmadan ağrı kesici almayın
Baş ağrısı için kesinlikle doktorunuza danışmadan ağrı kesici almayın. Pek çok ağrı kesici veya benzeri ilaç, alkolle beraber beklenmeyen etkiler yapabilir. Örneğin alkol içenler, günlük yaşamda sık kullanılan ve etkin maddesi asetaminofen olan ağrı kesicileri kullandıklarında karaciğer hasarı riski artar.
Alkolden daha az etkilenmek için öneriler
Önce yemek: Vücudumuz, yemeği sindirmek ince bağırsağa giden kapakçığı kapar. İnce bağırsak da alkolün en çok emilip kana karıştığı yerdir. Böylece alkolden daha az etkilenmiş olursunuz Önce bir şeyler yiyin. Mideniz boşsa alkol daha kolay emilir.
Açık renk içkileri tercih edin: Kırmızı şarap, viski gibi koyu renkli içkilerde; votka, cin ve beyaz şarap gibi içkilere oranla akşamdan kalma durumunu tetikleyecek kimyasallardan daha çok bulunur.
Karışımlara dikkat: Enerji içekleri ve kolada bulunan kafein sizi enerjik yapacağından ne zaman sınıra geldiğinizin farkına varamayabilirsiniz. Ayrıca diyet kola mideyi daha hızlı boşaltır ve boş mideye içmiş olursunuz. Bu nedenle içecekleri birbirine karıştırmamanızda fayda vardır.
Yavaş gidin: Kendi hızınızı belirleyin, size dokunacak kadar hızlı içmeyin.
Arada su için: Su içerek alkolün yol açtığı su kaybını azaltmış olursunuz. Ayrıca su içmek midenizi dolduracağından daha az alkol almanızı sağlar.
Limitinizi bilin: Belirli bir sürede ne kadar içeceğinize karar verin ve buna uyun. Kendinizi içmek zorundaymış gibi hissetmeyin. Çevrenizin bu konudaki dolduruşlarına da aldırmayın.
Dün gece içkiyi fazla kaçırdınız, şimdi ise mide bulantısı ve baş ağrısından şikayetçisiniz. Peki, bu şikayetlerden ve alkolün etkilerinden kurtulmak için neler tüketmelisiniz? Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Ferin Batman, alkol sonrası yenilip içilmesi gereken gıdaları listeledi.
İçki sonrası mide bulantısı ve baş ağrısı çekenlere özel besinler…
Yumurta: İçinde bulunan sistein adı verilen aminoasit, alkolün yıkıcı etkisine sebep olan asetaldehit maddesini ortadan kaldırır. Ayrıca vücudun bir an önce direncini toplamasını sağlar.
Muz: Alkol aldığınızda çok sık tuvalete gitme ihtiyacı duyarsınız. Bu da vücudunuzdaki suyun ve potasyumun atılmasına neden olur. Potasyum seviyesindeki düşme ise kaslarda zayıflık hissi, titreme ve yüksek tansiyon olarak ortaya çıkar. Bir adet muz yiyerek kaybettiğiniz potasyumu yerine koyabilirsiniz.
Domates suyu: Tükettiğiniz alkol, karaciğerinizin aşırı çalışmasına yol açar. Metabolizmanın bu noktadaki sıkıntısını aşmak için bir bardak domates suyu için. Böylece hem kan şekerinizin düzenlenmesine katkıda bulunursunuz hem de vücudunuzun ihtiyacı olan sıvıyı alırsınız.
Meyve suyu: Taze sıkılmış meyve suyu, hem vücudun kaybettiği suyu kazanmasını hem de karaciğerin kendini yenilemesi için gerekli antioksidanları almasını sağlar. Ayrıca kan şekerinizi yükseltip enerji kazanmanıza da yardımcı olur. C vitamini, alkolün hızla atılmasına yardımcıdır.
Su: Kaybolan sıvıyı geri alın. Su kaybı mutlaka ciddiye alınmalı çünkü baş ağrısının da yorgunluğun da altında yatan sebeplerden en büyüğü budur. Mutlaka su içmelisiniz.
Çikolata ve kafein: Son araştırmalar, alkol sonrası kakao oranı yüksek çikolataların yenmesinin damarları rahatlatarak, vücudun daha çabuk toparlanmasını sağladığını gösteriyor. Philadelphia’daki Thomas Jefferson Üniversitesi’nden Michael Oshinsky ve arkadaşları, alkolün başta baş ağrısı olmak üzere olumsuz etkilerini ortadan kaldırmanın yollarından birinin kahve ve aspirin içmek olduğunu bilimsel olarak kanıtladı. Farelerde yapılan deneylerde kahve-aspirin ikilisinin akşamdan kalanları kendilerine getirmek için en iyi çözüm olduğu ortaya çıktı. Kafein ve bir miktar ağrı kesicinin çok olumlu etkisi olduğunun altını çizen Oshinsky, bu ikiliye başvurmak için en iyi zamanın ise olumsuz etkilerin zirve yaptığı, alkol tüketiminden dört saat sonra olduğunu vurguladı.
Baharatlar: Sindirime yardımcı olan rezene, ıhlamur ve adaçayı içebilirsiniz. Yine toksinlerin atılması için vücudu terleten zencefil, acı biber, karabiberi tercih etmelisiniz. Nanenin ağrı giderici özelliğinden faydalanmak için naneyi salatalarınıza bolca doğrayabilir, bitki çaylarınıza katabilirsiniz. Alkol sonrası mide bulantısı yaşıyorsanız zencefil çok iyi gelecektir.
Ekmek-peynir ikilisi: Hassas mideler, alkol sonrasında sürekli peynir ekmek gibi mideyi bastıracak besinler arayabilir. Bu durumda, ekmeği kızartmadan lor peyniri ile birlikte tüketebilirsiniz. Kahvaltınızda vücudunuzu tazeleyecek meyveler ve yulaf - yoğurt karışımı, öğle yemeğinde çorba, akşam ise ızgara tavuk veya balık tüketerek günü tamamlayabilirsiniz.
Alkol aldıktan sonra hiçbir sorun yaşamayan insanların sırrı nedir?
Alkol aldıktan sonra çoğu insan ertesi gün başını yastıktan kaldıramazken bazıları da hiç etkilenmez.
İçkiye dayanıklı bu insanlar aslında çok da nadir görülmüyor. Araştırmalar, fazla denebilecek kadar alkol aldığı halde bunun olumsuz etkilerini göstermeyen insanların oranını yüzde 25 olarak veriyor. Peki bu insanların sırları ne? Genlerinde mi, seçtikleri içki türünde mi, yoksa gizli bir ilaçları mı var?
Beş yıl öncesine kadar bilim insanları bu sorulara ilgi göstermiyordu. Bu yüzden, bilimsel verilerle destekli bilgi yerine, anlatım ve söylentilere dayalı inançlar dolaşıyordu ortalıkta. Fakat İngiltere’deki Keele Üniversitesi’nden Richard Stephens, içki sersemliği ve akşamdan kalma halini araştırmak için kurduğu grubun çalışmalarıyla bu soruna çözüm getirileceğine inanıyor.
Son dönemlere kadar içki sersemliğinin nedenleri fazla bilinmiyordu. Alkol nedeniyle fazla tuvalete gidildiği için vücudun su kaybetmesi sorunun kaynağı olarak görülüyordu. Fakat veriler bunun fazla bir rolü olmadığını gösteriyor.
Alkollü içkilerdeki kimyasal maddelerin etkili olabileceği belirtiliyor. Alkol oluşumunu sağlayan fermantasyon sürecinde bazı zehirli yan ürünler ortaya çıkar. İçkiye koyu renk veren de bu kimyasallardır. Renkli viskinin insan üzerinde renksiz votkadan daha ağır bir etki bırakması da buna bağlanır. İçkiler karıştırıldığında daha fazla sayıda yan ürün ortaya çıkacağı için iyi bir fikir değildir.
DERGİ - Antibiyotikle birlikte alkol almak yanlış mı?
DERGİ - Kahve alkolün etkisini geçirir mi?
Alkol içtikten sonraki birkaç saat içinde asetaldehit ve asetata dönüşür. Bu ara ürünler bulantı, terleme ve hızlı nabız atışına yol açar. Alkol ve yan ürünleri ayrıca bağışıklık sistemini de sarsarak enflamasyonu (halk arasında yangı olarak bilinir) körükleyebilir. İçki sersemliği halinde hissedilen ağırlığın nedeni budur. Beyinde bu enflamasyon, kan şekerinin düşmesi ve uykusuzlukla birleşerek baş ağrısına, halsizlik ve kötü ruh haline neden olur.
Fakat nüfusun yüzde 23’ü ne kadar içse de akşamdan kalma halini, alkolün bütün bu olumsuz etkilerini yaşamaz. Bunun nedeni genler olabilir. Araştırmacılar, alkolün kandan çabuk temizlenmesini sağlayan, böylece zehirli maddelerin enflamasyona yol açmasına meydan vermeyen bazı genleri belirledi.
İlginç bir bulgu da içki sersemliğinin bazı kişilik özelliklerinden kaynaklanıyor olabileceğiydi. Bir araştırmada sinirli insanların alkol aldıktan sonra daha sakin kişilere kıyasla daha fazla içki sersemliği çektikleri görüldü. Burada sersemlik halinin abartılmasından çok, suçluluk, endişe gibi duyguların fiziksel sıkıntıları artırması söz konusu.
Stephens, genetik faktörün bazı kişiler açısından geçerli olsa da çoğu insan için asıl sırrın mantıklı içmekte olduğunu söylüyor. Bu insanlar, alkol aldıktan sonra ağır içki sersemliği çeken kişilerle aynı miktarda içse bile, onlara kıyasla çok daha yavaş bir tempoda içtikleri için kanlarındaki alkol oranı hiçbir zaman yüzde 0,1’i geçmiyor.
Stephens ayrıca gençlerin daha fazla içki sersemliği çektiğini söylüyor. Son araştırmalarından biri, fazla miktarda alkol aldıktan sonra içki sersemliği riskinin 20 yaşındaki kişide 60 yaşındakine oranla yedi kat fazla olduğunu göstermişti. Stephens bunun da içme temposuyla ilgili olduğunu söylüyor.
Sirkeli, yumurtalı karışımın içki sersemliğine iyi geldiği yönündeki çözüm iddialarının ise sadece psikolojik etkisi olduğu kanısında. Vücudun su kaybetmesinin rolü fazla olmadığından litrelerce su içmek de çözüm değil.
Stephens, bu duruma düşmemenin en iyi yolunun “kararında içmek”ten geçtiğini söylüyor. Ama artık o nokta aşılmış ise “ibuprofen içeren bir ağrı kesici baş ağrısına ve enflamasyona iyi gelecek, yağlı, kızartılmış yiyecekler de glikoz seviyesinin yükselmesini sağlayacaktır”.
Fakat fazla bir başarı kaydedilmemiş olsa da, alkol sonrası olumsuz etkileri giderecek ilaçlar üzerinde de çalışılıyor. On yıl kadar önce yapılan bir araştırmada kaktüs incirinin alkolün enflamasyon etkisini azalttığı görülmüş, ancak daha sonra bunun üzerinde durulmamıştı.
Bazıları ise Malavi’de çok makbul bir yiyecek olan pis kokulu süne böceğinin işe yaradığını iddia ediyor. Fakat bölge halkı, doğru hazırlanıp yenmediği takdirde bu böceğin tat alma duyusunu bir ay felce uğratacağı konusunda uyarıyor. Bu böcek üzerinde çalışmalar sürüyor.
Fakat içki sersemliği belki de alkolün vücudumuza verdiği zarar konusunda hatırlatıcı ve olumlu bir rol de oynuyor. Ancak Stephens, amacının alkolü kötülemek olmadığını, insanların ondan zevk aldığını, asıl vurgulamak istediğinin kontrollü içmek olduğunu ifade ediyor.
Yani mesaj şu: İçip eğlenmekte sorun yok; ama yavaş ve dikkatli için, nerede duracağınızı bilin.
Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future’da okuyabilirsiniz.
Dergideki diğer makalelere buradan ulaşabilirsiniz.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede