Ağız içi yara hangi doktor

Ağız Içi Yara Hangi Doktor

ağız içi yara hangi doktor

Dil Yaraları

Ağız içinde gelişen yaralar toplumda sık görülen sağlık sorunları arasındadır. Özellikle ağız hijyenine dikkat edilmemesi ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları sonucunda ağız içindeki dokularda yara oluşumu kolaylaşır. Bunun yanı sıra, vücutta görülen bazı rahatsızlıkların seyrinde ağız içindeki dokularda iltihaplanma ve yaralanmalar gelişebilir. Ağız yaralarının sık geliştiği dokulardan biri de dildir.

Dil Yaraları Nedir?

Ağız içindeki yapıların büyük çoğunluğu mukoza adı verilen özel bir epitel dokuyla kaplıdır. Bu anlamda, ağız tabanı, yanakların iç kısmı, diş etleri, bademcikler, damak ve dil; mukoza ile örtülü durumdadır. Mukoza dokusunun bütünlüğünde bozulmaya yol açan her türlü sağlık sorunu yara ve ülser gelişimi ile sonuçlanabilir. Ağız içinde gelişen bu yara ve ülserlere genel olarak aft adı verilir.

Dil mukozasında tahriş ve hasarlanmaya yol açabilen rahatsızlıkların seyrinde dil yaraları ortaya çıkabilir. Bu durumun yanı sıra, dilde bulunan çeşitli anatomik yapılarda görülen rahatsızlıklar da dil yarası gelişimine neden olabilir. Dilde bulunan tat almadan sorumlu tomurcukların iltihaplanması ve dil çevresinde yer alan tükürük bezlerine ilişkin hastalıklar bu duruma örnek verilebilir.

Dil Yaraları Nasıl Gelişir?

Mevcut klinik yaklaşımda, dilde görülen aftların hangi mekanizmalara bağlı olarak geliştiği tam anlamıyla bilinmemektedir. Bununla birlikte, yapılan çalışmalar doğrultusunda, dilde yara gelişimini tetiklediği düşünülen bazı risk faktörlerinden söz etmek mümkündür. Bu faktörler şu şekilde özetlenebilir:

• Hastaların genetik özelliklerine bağlı olarak ağız içinde yara gelişimine yatkınlık

• Özellikle ağız içi dokuların hasar almasına yol açan ve ağız hijyenine dikkat edilmemesinden kaynaklanan mikroorganizmaların çoğalması durumu

• Isırık, yabancı cisim varlığı, ağız içi protezler veya sert gıdalara bağlı fiziksel travmalar gibi ağız içi yaralanmayla sonuçlanan durumlar

• Ağız bölgesinde mukozanın bütünlüğünü önemli ölçüde bozan radyoterapi veya kemoterapi gibi tedavi yöntemlerinin uygulanması

• Günlük beslenmede ağız sağlığı için gerekli olan B12 vitamini, folik asit, demir gibi bazı vitamin ve minerallerin yeteri oranda alınmaması

• Yoğun stres ve kaygı bozukluğu

• Bağışıklık sisteminin normal işlevlerini gerçekleştiremediği AIDS gibi bazı immünolojik hastalıklar

• Yüksek ateşe neden olan bazı enfeksiyon hastalıkları

• Crohn hastalığı gibi sindirim sisteminin genelinde iltihaplanmayla seyreden inflamatuar hastalıklar

• Pemfigus vulgaris gibi cilt ve mukozada döküntü ile sonuçlanan bazı dermatolojik hastalıklar

• Dil üzerinde gelişen kanser dokularında hücrelerin hızla nekroza uğraması ve iltihaplanması

Bu faktörlerin yanında, kişinin ağız hijyeni için kullandığı ürünlerde değişikliğe gitmesi durumunda da çeşitli kimyasalların etkisiyle ağız içi ve dilde yaralanma görülebilir.

Tüm bu risk faktörlerinin etkisiyle mukoza bütünlüğünün bozulması sonucu, dokularda iltihabi reaksiyonlar gelişmeye başlar ve hasara bağlı olarak epitel dokunun altında yer alan bağ dokusu açığa çıkar. Bu duruma ülserasyon adı verilir. Ülserleşen aftlar ciddi ağrı şikayetine neden olabilir.

Dil Yaraları Hangi Belirtilere Yol Açar?

Dil yaraları; ağız içinde gelişen aftöz lezyonlarda olduğu gibi benzer klinik şikayetlerle kendini gösterebilir. Aftöz yaralar genellikle dilin ön ve yan bölgeleri, tat tomurcukları veya dilin ağız tabanı ile komşu alt kısımlarında ortaya çıkar. Bu yaralar genellikle çapı 10 mm’den küçük, beyaz-sarı renkli zeminde, çevresi kızarık ve ödemli, yuvarlak şekilli lezyonlar şeklinde görülür. Bu bakımdan dil yarasının ortaya çıkması sonucu sıklıkla görülen belirtiler şu şekildedir:

• Lezyonların ağrılı olması ve ağız içindeki dokuların hareketiyle ağrının artması

• Yemek yemede zorlanma veya yemek yerken ciddi ağrı hissetme

• Sıcak veya soğuk besinler tüketilirken ağrı veya rahatsızlık hissi

• Mide bulantısı ve kusma

• Uyku düzeninde bozulma, uykuya dalmada güçlük

• Dil hareketlerinde kısıtlılık

Dilde gelişen aftöz yaralar yaklaşık birkaç hafta içinde kendiliğinden iyileşebilir. Aftöz yaralar yıl içinde birkaç kez ağız içinde farklı dokularda tekrarlayabilir. Bununla birlikte, altta yatan nedene bağlı olarak gelişen dil yaraları boyut olarak büyüyebilir ve yol açtığı belirtiler şiddetlenebilir. Bu bakımdan, geçmeyen dil yaralarında uzman bir doktor tarafından değerlendirme yapılması oldukça önemlidir.

Dil Yaralarının Tanısı Nasıl Konur?

Dil yarası; uzman bir doktor tarafından hastadan alınan ayrıntılı hastalık öyküsü ve yapılan detaylı fizik muayene ışığında değerlendirilir. Gerekli görülen durumlarda ek tanı yöntemlerine de başvurulabilir. Aynı zamanda, şüpheli olarak değerlendirilen lezyonlardan ağız içi biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılabilir. Tüm bu incelemelerden elde edilen veriler ışığında altta yatan hastalığın tanısı konur.

Dil yaraları; sıklıkla aftöz lezyonlar şeklinde ortaya çıktığından, altta yatan ciddi bir hastalık bulgusu olmadığı durumlarda, ağız içindeki diğer aft yaralarına yönelik yaklaşıma başvurularak tedavi sağlanır. Bununla birlikte, detaylı incelemeler sonucunda farklı hastalıkların varlığının tespit edildiği durumlarda başka tedavi yöntemleri gündeme gelebilir.

Dil Yaraları Nasıl Tedavi Edilir?

Dil yaraları çeşitli hastalık etkenlerine bağlı olarak ortaya çıkabildiğinden, tedavi öncesinde altta yatan nedenin doğru teşhis edilmesi kritik önem taşır. Bu doğrultuda, altta yatan nedene bağlı olarak dil yarası tedavisinde aşağıdaki yöntemlere başvurulabilir:

• Basit aftöz yaralarının görüldüğü vakalarda, hastaya belirtilerin hafifletilmesi veya ortadan kaldırılmasına yönelik yaşam tarzında birtakım değişiklikler yapması ve lezyonun takip edilmesi önerilir. Aftlar birkaç gün içinde kendiliğinden geçme eğiliminde olduğundan, ek tedaviye gerek duyulmaz.

• Özellikle sık aft gelişimi olan hastalarda, dil yarası için risk faktörü oluşturan noktalarda hastanın bazı önlemler alması tavsiye edilebilir. Bu anlamda, düzenli ve doğru teknikle, günde en az 2 kez diş fırçalama alışkanlığının kazanılması çok önemlidir.

• Ağız hijyeninin sağlanmasına yönelik günlük diş ipi kullanılması ve ağız bakım suları ile gargara yapılması yararlıdır. Bunun için aynı zamanda, antiseptik gargara solüsyonları da kullanılabilir.

• Yeterli ve dengeli beslenmeyle birlikte, yeteri kadar alınmayan vitamin ve minerallerin de dışarıdan takviye edilmesi yaraların giderilmesinde etkili olabilir.

• Hastanın ağız yapısına uygun olmayan ağız içi protezlerin kullanıldığı durumlarda diş hekimine başvurulması ve farklı tedavi yöntemlerinin tercih edilmesi gerekir.

• Aftöz yaralarda tahrişe yol açabilecek baharatlı, gazlı, asitli, parçacıklı ve tuzlu yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir.

• Sigara ve alkol tüketimine son verilmelidir.

• Yoğun stres ve kaygı bozukluğu dil yarasına neden olabileceğinden, stresle etkin şekilde mücadele edilmeli; gerekli görüldüğü takdirde, psikolojik yardım alınmalıdır.

• Ciddi ağrı ve rahatsızlık hissine neden olan dil yaralarında ilaç tedavisi uygulanabilir. Bu kapsamda, klorheksidin ve tetrasiklin içerikli ağız yıkama solüsyonları, topikal uygulanan anti-inflamatuar ilaçlar ve ağrı kesiciler hastaya verilebilir. Daha ciddi sağlık sorunlarına bağlı dil yaralarında ise bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçlar tedaviye dahil edilebilir.

• Kanser gibi hastalıklarda cerrahi tedavi yöntemleri gündeme gelebilir. Bu durumda, dilde gelişen yara ve bu yarayla ilişkili bölgeler ameliyatla alınır.

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

  • Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz.
  • İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
  • Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz.
  • Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz.
  • Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz.
  • Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz.
  • webgrid.co.uk sitesine veya webgrid.co.uk adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz.
  • Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

  • Kimliğinizi teyit etme,
  • Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi.
  • İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi.
  • Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması.
  • İlaç temini.
  • Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme.
  • Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Araştırma yapılması.
  • Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma.
  • Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi.
  • Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

  • sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu,
  • sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,
  • sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
  • Özel Hastaneler Yönetmeliği,
  • Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği,
  • Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme,
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “webgrid.co.uk” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

  • (i) ATATÜRK webgrid.co.uk webgrid.co.uk:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz,
  • (ii) Noter kanalıyla gönderebilir,
  • (iii) [email protected] adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya
  • (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak [email protected] ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, webgrid.co.uk web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

Ağız yaralarına hangi bölüm bakar?

Ağız yaraları birçok insanı hayatlarının bir noktasında etkileyen yaygın hastalıklardır. Bu yaralar, dudaklarınız, yanaklarınız, diş etleriniz, dilin, ağzınızın zemini ve damaklar da dahil olmak üzere ağzınızın yumuşak dokularında görülebilir. Hatta yemek borunuzda mide ağrısına yol açan ağız ağrıları gelişebilir. Peki, ağız yaralarına hangi bölüm bakar? Merak edilenler haberimizde

webgrid.co.uk

Yayınlanma: - 04 Nisan Güncellenme:

Ağız yaralarına hangi bölüm bakar?

Diş sağlığı, dişlerinizle sınırlı değildir. Ağız içinde ve çevresinde yaralar veya tahrişler gelişebilir. Neyse ki, bu yaralar genellikle bir iki hafta içinde kendi başlarına iyileşir. Şimdi, ağız yaraları nedir? Ağız yaralarına hangi bölüm bakar? Bilinmesi gereken tüm detayları haberimizde bulabilirsiniz…

AĞIZ YARALARI NEDİR?

Ağız yaraları (ülserleri), dil, diş eti, yanak, damak gibi hassas bölgelerde meydana gelir. Bu yaralar kırmızı renkli veya ortası beyaz küçük lekeleki olabilir. Kanayabilir veya enfekte olabilirler. Bazı kemoterapi tedavilerinden 1 ila 2 hafta sonra ortaya çıkabilirler. Ayrıca, baş ve boyun bölgesine yapılan radyasyon tedavileri, enfeksiyon, dehidrasyon, zayıf ağız bakımı, oksijen tedavisi, alkol veya tütün kullanımı, yeterli vitamin alamaması veya protein bulunmamasından da kaynaklanabilir. İyileşme 2 ila 4 hafta sürebilir. Ağız yaraları çok ağrılı olabilir ve dehidratasyona, beslenme yetersizliği ve kilo kaybına neden olabilir .

AĞIZ YARALARININ NEDENLERİ

– Tekrarlayan aftöz stomatit (kanser yaraları)
– Viral enfeksiyonlar (özellikle herpes simpleks ve herpes zoster)
– Diğer enfeksiyonlar (mantar veya bakteri kaynaklı)
– Gevşek bir ortodontik telin, sığmayan bir takma dişin veya kırık bir diş veya dolgunun keskin bir kenarının tahrişi.
– Bir hastalık veya rahatsızlığın belirtisi.
– Tütün kullanımı
– İlaçlar (özellikle kemoterapi ilaçları) ve radyasyon tedavisi
– Sistemik bozukluklar

AĞIZ YARALARINA HANGİ BÖLÜM BAKAR?

Ağız yaraları için hastanelerin dermatoloji bölümlerine başvurulması gerekir. Deri ve zührevi hastalıklar ya da cildiye olarak da geçer.

Ağız kuruluğu neden olur?İlginizi ÇekebilirAğız kuruluğu neden olur?Ağız kokusuna ne iyi gelir?İlginizi ÇekebilirAğız kokusuna ne iyi gelir?

beyazkanser

AĞIZ YARALARI

Ağız, çok değişik işlevleri olan, o oranda duyarlı, yararlı ve önemli bir organımızdır. Beslenme, yeme, içme ve tat alma ağız yoluyla olur. Düşündüklerimizi ağız yoluyla sözcüklere dökeriz; iltifatlar, sevgi sözcükleri, şiirler, şarkılar hatta hakaretler ve küfürler de ağızdan çıkar. Ayrıca öpme ve öpüşme gibi sevgi ifadesinin en güzel yolları da ağzın bir işlevidir. Ağız içerisi ve ağız içerisinin hastalıkları ise, üç tıp dalının etki ve yetki alanında, dolayısıyla biraz da ortada kalmış bir konudur.

 

Deri hastalıkları uzmanları, kulak, burun, boğaz (KBB) uzmanları ve diş hekimleri önceliği bırakmak istemeyiz ve bir iki denemede başarılı olamayınca da diğer dal uzmanına göndererek sorundan kurtuluruz. Önemli olan hangi dalın hangi alanda, hangi noktaya kadar ehliyeti, sorumluluğu ve deneyimi olduğunu bilerek en baştan; ''Bunu bir uzmanı daha iyi anlar.'', diyebilmektir. Dişleri tamamen, biş etlerini de kısmen diş hekimlerine teslim ve emanet ettikten sonra, boğazın girişi ve bademcikler de KBB uzmanlarına havele edilirse; yanak, damak, dil gibi ufak tefek arta kalanla da biz deri hastalıkları uzmanları yetinebiliriz. Kaldı ki diş etlerinde ve boğazın arka kısımlarındaki bir belirti de, bir deri hastalığının belirtisi olabilir (frengi de dahil).

 

Ağzın çeşitli hastalıklarını en iyi tanıyan tıp dalı olan deri hastalıkları uzmanlığı, ne hikmetse en son başvuru adresidir. Bundan sonra ağız hastalıklarında ilk başvuru adrsi bir deri hastalıkları uzmanı olmalıdır. Ağız içerisinde en çok görülen hastalık belirtileri ''ağız yaraları'' diye adlandırabileceğimiz doku kaybıyla süren grup ve ağızda beyaz - beyazımsı lekeler ve kabartılar yapan gruptur. Bunların dışında da başka renklerin hakim olduğu, daha az sayıda oluşum tipi ve ağız içi kitleleri daha az oranda görülebilir.

 

Ağız içerisindeki kitleler, öncelikle tümörleri akla getirir. ''Epulis'' adı verilen tümör en sık görülenlerdendir, fakat iyi huylu bir tümördür ve kolay tedavi edilir. İrice kitleler ve bazen beraberinde derin yaralar şeklinde görülen ve hızlı ilerleyen bir ağız içi kanseri vardır. Özellikle çok sigara içmenin kolaylaştırıcı olduğu bu kanserde erken tanı yaşam kurtarıcı olabilir. Koyu renk siyahımsı kabartılarda ilk akla gelen basit kanamalar olmalı, fakat ''Melanom'' adı verilen habis tümörün de benzer görünümle ağız içinde bulunabileceği unutulmamalıdır. Bir de, az tanınan, az görülen fakat %95 ağız içi kanserine dönüşen kırmızı, bazen kabartılı lekeler vardır (Eritroplazi). Erken tanı hayat kurtarır.

 

Ağız içerisinde beyaz leke şeklinde görülen birçok hastalık vardır ve birbirleriyle karışma olasılıkları da çok fazladır. İyi bir deri hastalıkları uzmanı, bunları ayırabilirse de; bazen biyopsi alarak, tanının mikroskobik olarak da doğrulanması gerekebilir. Ağız içi beyazlıkları arasında en iyi tanınanı ''Pamukçuk'' adı verilen mantar hastalığıdır. Beyaz, peynirimsi veya süt kesiği gibi parçacıklar halinde ve yapışık olarak, tüm ağız içinde bulunabilirler ve silmeyle, biraz zorlansa da, çıkabilirler. Maya mantarları (kandida) ile oluşan hastalık; genellikle direnci küçük kimselerde, bebekler, yaşlılar, kanser tedavisi veya benzeri tedaviler görenlerde sık görülür. Günümüzde çok iyi etkili ilaçlar olduğu için; tedavi, çok sorunlu değildir. Bir diğer beyaz belirti türü, sertçe ve alt dokulara yapışık, net sınırlı ve porselen beyazı olan ve silmeyle de çıkmayan leke veya kabartılardır.

 

''Lökoplazi'' adı verilen bu hastalığın, %10 - 15 oranında ağız içi kanserine dönme olasılığı vardır ve çok sigara içilmesi bu olasılığı arttırır ve gelişim sürecini hızlandırır. Nedenleri arasında en çok görülenler olarak; iyi oturmamış protezlerin veya ağız sağlığı bozuk kimselerdeki seyrek dişlerin, diş etlerine yaptığı sürekli zedelenme, tütün çiğneme, sürekli olarak çok sıcak yeme ve içme sayılabilir.

 

Erken tanı ve önlem alınması, kanser gelişimini önler. En az tanınan ve aksine sıkça görülen, beyaz lekeli bir hastalık da; 'Liken planus'' adını verdiğimiz hastalıktır. ''Liken planus''; dilde, yanaklarda, damak ve dudaklarda beyaz, ağımsı, ağacımsı görüntüler yapar, bazen yanma ve sızlama da eklenebilir. Bu hastalık; bazen, önce sözünü ettiğimiz, ''lökoplazi'' adlı hastalığa dönüşebilir, sigara içimi ve zedelenmeler, bu dönüşümü hızlandırıwebgrid.co.uk nedeni belli olmayan hastalıkta, ruhsal etkenlerin ve bazı ilaçların etkisi olabileceği düşünülmektedir.

 

Bazı başka deri hastalıklarının da, benzer ağız içi belirtileri olabilmektedir ve karışma olasılığı fazladır. Birkaç gün gibi kısa bir zaman içinde ortaya çıkan; yuvarlak veya oval, yumuşakça beyazlıklar da, ''Frengi''nin deri belirtileri olabilir ve bu dönem frengi çok bulaşıcıdır, özellikle öpüşmeyle de bulaşabilir. Bunlar, bir süre sonra üzerleri sıyrılarak yara halini alabilirler.

Ağız Yaraları

 

Ağız yaraları, ağız içerisinde derin veya yüzeysel doku kaybına neden olan çoğu ağrılı ve sızılı belirtilerdir ve hepsinin de ciddi hastalıkların belirtileri olarak dikkate alınmaları gerekir. Ağız içerisindeki derin yaralar özellikle ağız içi kanserlerini düşündürmelidir. Genellikle daha önceden varolan kırmızı veya beyaz belirtiler üzerinden çıkarlar ve hızla yayılırlar.

 

Erken tanı ve cerrahi çıkarma kesin sonuç verebilir. Çok sık olmamak üzere tüberküloz, frengi, bazı özel mantar hastalıkları gibi mikrobik hastalıklar da böyle derin yaralara neden olabilirler. Ayrıca çok seyrek görülen özel hastalıklar vardır. Daha sık görülen ve çok karışan grup yüzeysel yaralardır.

 

''Aft'' bunların en sık görüleni olup, ''ağız yarası'' sözcüğünün en çok kullanıldığı hastalıktır. Etrafı kırmızı, ortası sarımsı yara şeklinde olup, aniden ortaya çıkar ve 8 - 10 günde geçerler. Ağrılı olan hastalık, birden fazla sayıda ve sık yineleyerek seyrettiğinde çok rahatsız edici olabilir. Ayrıca çok sık yineleyen aftlar ''Behçet Hastalığının'' da belirtisi olabilir. Frenginin ağız içi belirtileri yara halini aldığında aftlara çok benzer sıyrıklar yapabilir ve çok yanıltırlar. Basit yanıklar, ağız içerisinde kabarcıklar ve sonra sıyrıklar yaparlar ve pek çok hastalığı da taklit ederler.

 

Bazı ilaçlara bağlı olarak, duyarlı kişilerde yanık gibi birden ortaya çıkan ve şiddetli ağrılı olan reaksiyonlar görülebilir. Bunların şiddetli şekilleri bazen yaşamsal tehlikelere neden olabilse de genellikle kendiliğinden 15 - 20 gün içerisinde geçme eğilimindedir.

 

Benzer şekilde yanığımsı yaralarla başlayan ve iyileşme eğilimi göstermeden sürekli yayılarak ilerleyen ''Pemfigus'' adlı hastalık bu grubun en önemli üyesidir. Aynı zamanda deride de benzer yaralarla süren hastalık, sürekli ağrılı, akıntılı ağız nedeniyle hastanın beslenmesini, sıvı alımını bozar ve çok ciddi yaşamsal tehlikelere sebep olabilir. Göz korkutan bütün bu hastalıklarda, bir deri hastalıkları uzmanının erken tanı ve tedavisi hayatı yeniden yaşanabilir hale getirecektir.

webgrid.co.uk


Aft ne zaman tehlikeli ağız yarası için hangi doktora gidilmeli?

Aftlar 14 günden uzun sürüyorsa ve kendinizi iyi hissetmiyorsanız hemen bir doktora gitmelisiniz. Aft ve Ağız yaraları için dermatoloji bölümüne başvurulması gerekmektedir.

Abone ol

Ağız içi Lezyonları (Ağız Yaraları, Aftlar) yemek yemeyi ve konuşmayı zorlaştıran, kısıtlayan yaralardır. En sık rastlanan ve tekrarlayanı rekürrent aftöz stomatit (RAS)  yani afttır. Aftlar yanak ve dudak mukozasında, dil üzerinde, yumuşak damakta, farenkste, dişeti üzerinde ortaya çıkan küçük, beyaz renkli, kırmızı sınırlı ve ağrılı lezyonlardır. Yaralar çıkmadan bir iki gün önce oluşacağı bölgede hafif kaşıntı meydana gelir. Minör aft, majör aft ve  herpetiform aft olmak üzere üç formda bulunurlar.  Bulaşıcı değillerdir. Daha çok kadınlarda rastlanır. Toplumun yaklaşık %20’sinde görülür. Sıklıkla uçukla karıştırılır ancak uçukla ilgisi yoktur. Uçuklar herpes simpleks virüslerinin oluşturduğu ağrılı, içi sıvı dolu kabarcıklardır. Aftlar virüs kaynaklı değillerdir.

Aft neden olur : Aft Bağışıklık sistemindeki bozukluklara bağlı olabilir. Diğer sebepler arasında Behçet hastalığı, İltihabi barsak hastalıkları, Enfeksiyöz mononükleoz, Uzun süren ateş, Uzun süre antibiyotik kullanımı bulunmaktadır.

Aft ne zaman tehlikeli doktora başvurmanız gereken durumlar: Aftlar çok ağrılı ise, 14 günden uzun sürmüşse,  Ağız içinde başka yaralar ve sorunlar da varsa, Genel sağlık durumunuzda bir bozukluk varsa mutlaka doktora gidilmeli.

AFT İçin Hangi Bölüme doktora gidilmeli : AFT, ağız yaraları için bir dermatoloji yani cildiye bölümüne başvurulmalıdır. Bu branşta görev yapan bir dermatolog muayene ederek gereken tedavi bilgilerini size ayrıntılarıyla sunacaktır.

Aftın tedavisi : Genellikle 5–10 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Tekrarlayan aftlarda, Behçet hastalığı yönünden ileri araştırmalar yapılmalıdır. Demlenmiş bir hazır çay poşetini aftın üzerine koyarak birkaç dakika bekletin. Çaydaki tanin maddesi aftın iyileşmesine yardımcı olacaktır. (Aftın diğer doğal tedavileri için bakınız)

Sürekli aft çıkıyorsa : Ağzında sık sık aft çıkan kişiler aşağıdaki önlemlerde yarar görebilir: Baharatlı, tuzlu veya asitli besinlerden kaçınmalıdır. Vitamin ve mineral desteği (C, B kompleks, folik asit, demir ve çinko) alınmalıdır. Dişler ve ağız düzenli olarak fırçalanmalı ve çalkalanmalıdır. Her gün yoğurt yenilmelidir.

Aft bulaşıcı mı?
Aft için Ender Saraçoğlu doğal kür tarifi

ağız yarasıaftdoktor

Ağız yarası ya da ağız içi yara günlük hayatta her yetişkin bireyin başına sıklıkla gelebilen durumlardan bir tanesidir. Önemli olan ağız içi yaranın neden ortaya çıktığıdır, altta yatan bir hastalığın olup olmadığı bilgisidir. Bu açıdan şimdi bazı kısa bilgiler verip ardından ağız yarasına bakan bölüm ile ilgili bilgileri yazacağım. Ağız içinde yara çıkması genellikle immün sistemde bir zaafiyet olduğunu işaret eder. İmmün sistemde savaşçı hücreler le ilişkili sıkıntılar olduğunda yeteri kadar defans sağlanamaz ve bu aft ya da ülser olarak ta geçen ağız yaraları oluşur ancak tüm ağız yaraları bu nedenle ortaya çıkmaz. Ağız yarası ortaya çıktığında bazı kişilerde buna ek olarak ağız kokusu görülür. Ağız kokusu hakkında detaylı bilgler verdiğim yazıma webgrid.co.uk linkinden ulaşabilirsiniz.

Ağız içinde herhangi bir yara veya yara izi varsa başvurmanız gereken ilk bölüm aile sağlığı merkezlerinde bulunan aile hekiminizdir. Aile hekiminiz tıbbi geçmişinizi, ailevi hastalıkları ve diğer tüm bilgilerinizi detaylıca sorgulayacak ve gerekli gördüğü durumlarda bazı kan tahlilleri yapacaktır. Fizik muayeneyi de bitirdikten sonra tüm verileri beraber değerlendirerek ağız yarasının neden ortaya çıktığını bulmaya çalışacak veya bulamazsa da tahmin etmeye çalışacaktır. Eğer altta yatan neden tespit edilirse zaten tedavinizi hekiminiz başlayacaktır ancak tam teşhis konulamazsa sizi genel dahiliye, gastroenteroloji, cildiye gibi diğer tıbbi branşlara yönlendirebilir. Bu yönlendirme kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Muayene edilen hastanın tıbbi hastalık geçmişi ve o anki şikayetleri ile tahlil, tetkik sonuçları bu değerlendirmede esastır.

ağız içinde yara için hangi bölüme gidilir

Özetleyecek olursak ağız içi yarası için ilk gidilecek bölüm aile hekimliğidir. Bu noktada şikayetlerinizi veya sormak istediklerinizi alt tarafta yer alan yorum bölümüne yazarsanız cevaplamaktan mutluluk duyacağım. Yorumlarınızı bekliyorum 🙂 Hemen ağız yarası nedenlerini anlattığım yazıma webgrid.co.uk linkine tıklayarak geçiş yapabilir ve okumaya devam edebilirsiniz.

(Bu yazı ilk defa 12 Temmuz tarihinde yazılmıştır. Ardından 18 Kasım tarihinde güncellenmiştir.)

Bu Başlıklar İlginizi Çekebilir:

Kategoriler Hangi Doktora Gidilir?, KBBEtiketler Ağız

Ağız i&#;i yaraları i&#;in hangi b&#;l&#;me gidilir? Ağızda u&#;uk, AFT, siğil i&#;in hangi doktordan randevu alınmalı?

Sindirim sisteminin en önemli parçalarından birisi olan ağız, besinlerin tüketiminde oldukça büyük öneme sahiptir. Ağza alınan lokmaların yeterinde çiğnenmeden yutulması durumunda sindirim sistemi rahatsızlıkları baş gösteriyor.

Ağız İçi Yaraları Neden Olur?

Ağız içi yaraları birçok etkene bağlı olarak gelişebilir. Dış etkenlerden gelen virüslerin etkisi ile meydana geldiği gibi sindirim sisteminin ana organları olan mide ve bağırsaklardaki sorunlardan da belirti olarak kendisini gösterebiliyor. Ağız içi yaraların ortaya çıkmasında bir başka etkende ağız ve diş sağlığına yeterince önem verilmemesidir.

Ağız İçi Yaraları İçin Hangi Bölüme Gidilir?

Ağız içinde meydana gelen yaraların öncelikle neden kaynaklandığının tespit edilmesi gerekiyor. Böyle bir şikayet ile karşılaşan kişilerin öncelikle dahiliye uzmanına görünmesi öneriliyor. Dahiliye uzmanı hasta için gerekli tetkik ve tahlilleri yaparak ilgili bölümlere sevk işlemlerini yapıyor. Yapılan tahlil ve tetkiklerde ağız içinde meydana gelen yaralar sindirim sistemine bağlı olarak gelişmiş ise gastroentroloji bölümüne başvurmak gerekiyor.

Gastroentroloji uzmanı tarafından yapılan çeşitli tetkikler neticesinde ağız içinde yaralara neden olan şikayetin teşhis edilmesi sağlanıyor. Uygun tedavi yöntemleri ile bu şikayetin giderilmesinde etkin rol oynanıyor.

Ağızda Uçuk, Aft, Siğil İçin Hangi Doktordan Randevu Alınmalıdır?

Ağız içinde yaralar meydana geldiği gibi ağız çevresinde de siğil ve uçuk gibi şikayetler baş gösterebiliyor. Ağız çevresinde görülen ve kişileri oldukça rahatsız eden siğil ve uçuk şikayetlerinde dahiliye ya da cildiye uzmanına başvurulması gerekiyor. Uçuk ve siğillerden alınacak numuneler neticesinde buna neden olan etkenin ne olduğu tespit edilerek tedavi yöntemleri uygulanıyor ve bu şikayetlerin sona ermesi sağlanıyor.

Ağız içinde yaygın bir şekilde görülen sorunlardan birisi de aft adı verilen pamukçuk şeklinde çıkan yaralardır. Aft, ağız ve diş sağlığına dikkat edilmediği için gelişebildiği gibi aynı zamanda sindirim sistemine bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Aft şikayetlerinin neticesinde dahiliye ya da gastroentroloji uzmanına başvurulabiliyor. Basit bir tedavi yöntemi ile aft şikayetlerinden kurtulmak mümkündür.

Ağız İçi Yaralarından Korunma Yöntemleri Nelerdir?

Ağız içi oldukça hassas bir bölgedir. En ufak bir enfeksiyon ile çeşitli semptomların görülmesi olasıdır. Bu nedenle ağız içi yaralara neden olan etkenlerin neler olduğunun bilinmesinin yanı sıra bunlara karşı alınacak önlemler konusunda bilinçli olmak gerekiyor. Ağız ve diş sağlığından kaynaklanan sorunlar için diş bakımlarının düzenli bir şekilde yapılması gerekiyor. Sindirim sistemine bağlı gelişen sorunlarda da beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerekiyor.

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede