Sindirim sisteminizin en fazla göz ardı edilen bölümlerinden bir tanesi muhtemelen tükürük bezleridir, ancak bunlar ağız sağlığınız konusunda son derece önemli bir rol oynarlar. İşte size bu bezlerin nerede bulunduklarına, nasıl tükürük ürettiklerine ve yalnızca yemeğinizin parçalanmasına yardımcı olmadıkları, aynı zamanda diş çürümesini de önlediklerine dair bilgiler.
Tükürük, damak, yanak ve ağız tabanında bulunan üç ana bezden gelir. Bunların salgıladıkları tükürük aslında ağzınızdaki asit seviyesini düşürmeye yardımcı olan minerallerle dolu bir sıvıdır ve diş minesinin aşınmasını ve sonuç olarak çürük oluşumunu engelleyen bir süreçtir.
Tükürüğün kaygan dokusu, yiyecekler ağzınızda çiğnenirken onların kayganlaşmasına yardımcı olur, böylece yemek borusundan mideye daha kolay geçebilir. Tükürük ayrıca yiyeceğin daha erken sindirilmesine yardımcı olan enzimler içerir. Böylece siz çiğneme yaparken ağzınızda karıştığında, vücudunuzun enerji olarak depolaması gerektiği daha katı besinleri yumuşatabilir ve parçalayabilir.
Ağzın her iki tarafında üç ana tükürük bezi vardır:
Tükürük eksikliği, ağızda normalde meydana gelen sindirim ve asit kontrolünün olmaması nedeniyle diş çürüğünde, ağız kokusunda ve hatta sindirim problemlerinde bir artışa neden olabilen ve kserostomi (ağız kuruluğu) denilen bir duruma yol açar. Bu bezler, bir kanalın (tüpün) ucundaki küçük bir delikten tükürük salgıladıkları için, bu yollar bazen tıkanır veya iltihaplanır, bu da ağızda daha az tükürüğün dolaşmasına neden olur.
American Dental Association’ın da belirttiği gibi kullanılan ilaçların da tükürük seviyesini azaltabileceğini unutmayın. Neyse ki, diş hekiminiz bu belirtileri hafifletmek için bir ilaç yazabilir. Bununla birlikte, tedaviye evde başlayarak diş çürüğü oluşumunu önleyebilirsiniz, böylece tükürük seviyesi düştüğünde oluşabilecek mine erozyonundan ve diş hassasiyetinden korunursunuz.
Ayrıca, diş hekiminiz ve doktorunuz, ağız kuruluğunun etkilerini azaltabilecek bir alternatif olup olmadığını görmek için alacağınız ilacı gözden geçirebilir. Nihayetinde, diş hekiminize ve diş hijyenistinize daha sık yapacağınız önleyici ziyaretler size ömür boyu sürecek iyi bir ağız sağlığı kazandıracaktır.
Tükürük salgısı, tükürük bezleri tarafından ve sürekli olarak üretilir. Üretimin ve salgılanmanın aşırı olarak artması ise pityalizm olarak adlandırılır. Oral problemler ve merkezi sinir sistemi bozuklukları, pityalizmin en sık nedenleridir. Pityalizm, psödopityalizm ile karıştırılmamalıdır. Psödopityalizmde tükürük üretimi normaldir ancak anatomik anormallikler (dişlerin anormal hizalanması) veya ağrılı yutkunmaya neden olan problemler nedeniyle üretilen tükürük yutulamaz ve ağızdan akar.
Bir kedide hipersalivasyon görüldüğünde ağız dikkatlice muayene edilmelidir. Ağrının eşlik ettiği oral hastalıklarda kedilerin bir çoğu detaylı bir muayeneye müsaade etmeyebilirler. Bu durumda da trankilizan, sedatif veya genel anesteziklerin kullanılarak muayene tamamlanmalıdır.
Diş ve diş etleri hastalıkları hipersalivasyonun en yaygın bir nedenleridir. Periodontal hastalıklar ve bunlara eşlik eden gingivitis şiddetli ise beraberinde ağız kokusu (halitozis), disfaji (yemek yeme zorluğu) ve hipersalivasyona neden olabilir. Periodontal hastalıklar ağzın muayenesi sırasında kolayca teşhis edilebilir, ancak hastalığın gerçek derecesinin belirlenmesi genellikle oral radyografi gerektirir. Gingivitisi ve/veya stomatiti olan kedilerin bazıları katı gıda yemeyi reddeder ve ağız çevresini değişen derecelerde kaşıyarak kendilerine zarar verebilirler. Diş etlerinin veya etkilenen diğer oral dokuların biyopsisi, enflamatuar hücrelerin yoğun infiltrasyonunu ortaya çıkarabilir. Lenfositik plazmasitik dişeti iltihabı veya stomatit olarak adlandırılan bu durum genellikle oldukça acı vericidir. Tedavide antibiyotiklerden ve antienflamatuar ilaçlar kombine olarak kullanılır. Daha ciddi durumlarda bütün dişlerin çekilmesi gerekebilir.
Muayene sırasında, kedinin ağzını düzgün bir şekilde kapatıp kapatamadığı da mutlaka kontrol edilmelidir. Her ne kadar konjenital ve gelişimsel bozukluklar maloklüzyonun yaygın nedenleri ise de, oral tümörler de dişlerin ve/veya çenenin yanlış hizalanmasına neden olarak ağızda kapanış bozukluklarına ve sonuçta hipersalivasyona neden olabilir. Oral kanserler geriatrik kedilerde hipersalivasyonun en yaygın bir nedenidir.
Kraniyal sinir lezyonlarının bazıları da hipersalivasyona neden olabilir ancak kedilerde nadirdir. Trigeminal sinirin (V. kranial sinir) hasar görmesi veya felci, ağzı kapama kabiliyetinde sekonder olarak bir bozukluk meydana getirir. Diğer kranial sinirleri (VII., IX., X. ve XII. kraniyal sinirler) tutan lezyonlar da hipersalivasyona neden olabilir.
Çene travması ve buna bağlı ağrı ve rahatsızlıklar hipersalivasyona neden olabilir. Bağlı sinirin açığa çıkmasına neden olacak derecedeki diş kırıkları, çene kırıkları ve temporomandibular eklem (TMJ) hastalıkları gibi travmaya bağlı yaralanmalar da genellikle ağrı ve hipersalivasyona neden olur.
Özellikle geriatrik kedilerde böbrek yetmezliği çok yaygın bir durumdur. Şiddetli böbrek yetmezliği olan kedilerde üremi genellikle diş etlerinde, dilde ülserler gelişmesine neden olur. Bu ülserler ağrılıdır ve bu kedilerin ağızlarından birçoğu kötü kokulu salya akar. Ülserler ağız muayenesinde kolayca ayırt edilebilir.
Ağız boşluğunun muayenesinde, hipersalivasyona neden bir hastalık görülmezse hasta, hipersalivasyonun diğer nedenleri arasında yer alan karaciğer hastalıkları, nöbet aktivitesi ve salya akışının ilaç veya toksik nedenlerle uyarılması ve bulantı varlığı açısından değerlendirilmelidir.
Karaciğerin görevi kanı toksinlerden arındırmaktır. Hepatik disfonksiyon durumlarında toksinler kanda birikir ve bu da beyni olumsuz etkileyen ve hepatik ensefalopati olarak adlandırılan mental durumda bulanıklığa neden olan bir hastalığa neden olur. Portosistemik şant ise genç kedilerde görülen doğmasal bir karaciğer bozukluğudur. Bu durum, bağırsak yolundan gelen kanın karaciğer dolaşımından geçmek yerine “şant yaptığı” konjenital bir anormalliktir. Kan karaciğer dolaşımına girmediğinden dolayı detoksifiye edilemez. Bu ve diğer karaciğer hastalıklarının tipik belirtileri arasında davranış değişiklikleri, iştahsızlık, kilo kaybı, aşırı su içme isteği ve idrara çıkma, kusma, ishal, bulantı ve hipersalivasyon sayılabilir. Köpeklere kıyasla, kediler karaciğer hastalığının bir sonucu olarak hipersalivasyona daha meyillidir.
Bulantı kusma sürecinin ilk aşamadır. Karaciğer hastalıkları, kedilerde bulantının en sık karşılaşılan nedenlerinden olmasına rağmen bulantıya neden olan herhangi başka bir hastalık da hipersalivasyona neden olabilir.
Çeşitli ilaçlar ve toksinler de kedilerde hipersalivasyona neden olabilir. Acı ilaçlar verilirken veya sonrasında ağızda değişen derecelerde salyalanmaya neden olabilir. Bazı antiprotozoal ,antihistaminik ve antibiyotiklerin tablet veya oral süspansiyon şeklindeki uygulamaları kedilerin bolca tükürmelerine yol açmalarıyla ünlüdür.
Pire ve kene enfestasyonlarına karşı kullanılan ilaçların aşırı dozda alınması da hipersalivasyona yol açabilir. Philodendron, diffenbachia, Poinsettia ve Noel ağaçları gibi çeşitli ev bitkilerinin ağızla teması tükrük salgısının artmasına neden olabilir. Ev temizlik ürünleri oral mukozayı tahriş ederek hipersalivasyona neden olabilir. Nöbet, kedilerde, köpeklerde olduğu kadar yaygın değildir. Nöbet sırasında, kedilerde tükürüğün yutulmasının azalmasına bağlı olarak sekonder hipersalivasyon gözlemlenebilir.
Kedilerde hipersalivasyonun altta yatan nedenini teşhis etmek için sistematik bir yaklaşım gereklidir. Ani veya yavaş gelişen davranış ve yeme alışkanlığı değişiklikleri, kötü kokulu ve/veya kanlı salya gibi normal olmayan bir belirtinin nedeni veteriner hekim tarafından araştırılmalıdır.
Kedilerde ağız ve diş sağlığını korumak amaçlı tavsiyeler
Düzenli veteriner muayeneleri - Her altı ayda bir kapsamlı bir oral muayene esastır. Periodontal hastalığın en erken aşaması olan diş eti iltihabı, hemen tedavi edilirse geri dönüşümlüdür.
Kedinin dişlerini fırçalamak - ideal olarak her gün kedinin dişlerini fırçalamak, diş hastalıklarını önlemekte yardımcıdır. Kediler daha yavru iken diş bakımına, dudaklarını kaldırmaya, ağızlarına ve diş etlerine dokunmaya ve dişlerini fırçalamaya alışırtırılabilirler. Kediler için özel olarak tasarlanmış diş fırçaları ve diş macunları veteriner hekim önerisi ile temin edilebilir.
Ağız çalkalamaları, jeller ve spreyler - Özellikle hassas diş etine sahip kediler veya yerleşik diş problemleri olan kediler bu ağız bakım ürünlerinden yararlanabilir. Fırçalama en iyisi olmakla birlikte uygun jel ve spreyler de fırçalayamadığınız günlerde diş ve diş etlerinin korunmasına ve temizlenmesine yardımcı olur.
Özel diyetler ve diş ürünleri – Diş sağlığını korumak için özel geliştirilmiş diyetler, dişlerde tartar birikmesini önlemek veya önemli ölçüde oluşumu azaltmak için yardımcı olur. Ayrıca kediler için dental çiğneme ürünleri mevcuttur. Bunlar, kedilerin dişlerindeki kalıntıları ve plakları çıkarmaya yardımcı olan aşındırıcı bir yapıdadır. Balık veya kümes hayvanları ile lezzetlendirilirler.
Evde yapılan bakımlarla beraber düzenli veteriner hekim kontrolleri, kedilerin ağız sağlığının korunmasında yardımcı olacaktır.
Kulak önü, çene altı ve dil altı bezleri tarafından üretilen renksiz, özel kıvamda, akıcı bir sıvı olan tükürük, üretildiği bezlerden kanalcıklar aracılığı ile ağız boşluğuna taşınır. Bezler günde 5 litreye yakın tükürük üretirler. Kulak önü tükürük bezinin kanalı, üst 1. büyük azı yakınında; diğer tükürük bezlerinin kanalcıkları da dil altından ağıza açılırlar. Sınıflandıracak olursak:
Minör Tükürük Bezleri, ağız boşluğunun küçük salgı bezleridir. Bulundukları yere göre adlandırılırlar.
Glandula sublingualis: Diaphragma oris (ağız diyaframı) üzerinde, dilin altında yer alan, bir çok boşaltım kanalına sahip olan ve daha çok müköz yapı gösteren bez. Ductus subligualis major başlıca boşaltım kanalıdır. Bunun yanı sıra yaklaşık 40 kadar Ductus subligualis minores ile de ağıza tükürük salgısı boşaltır.
Glandula submandibularis: Mylohyoid kasın hemen altında bulunan daha çok seröz yapıdaki tükürük bezi. Ductus submandibularis ile dilin hemen altına salgı boşaltır.
Glandula parotis: Altçene ramusumnun dış yanında bulunan kulak altı tükürük bezi. Ductus parotideus(Stenon kanalı), masseter kasının ön kenarını dolaşarak üst ikinci büyük azının yanına açılır.
Alkali özellik gösteren tükürüğün temel bileşeni sudur. Bunun dışında, tükürük bezleri tarafından üretilen diğer başka maddeleri ve ağız boşluğunda doğal olarak bulunan çeşitli bileşenleri de içeriyor. Tükürük içeriğinde bulunan maddeleri şöyle sıralayabiliriz:
Su, albümin, Çeşitli enzimler (lipaz, amilaz, laktik dehidrogenaz, beta-glukuronidaz, esteraz, peptidaz, fosfataz, ribonükleaz, peroksidaz), Karbohidraz, lizozim, musinler, sistatinler,
Sinir büyüme faktörü, epidermal büyüme faktörü, gustin, fibronektin, histatin,
İmmunoglobulin-A, -G ve –M, serum proteinleri, Laktoferrin, kreatinin, siyalik asit, üre, ürik asit, lipidler,
Azot, elektrolitler, amonyak, bikarbonat, kalsiyum, klor,
Flor, iyot, fosfatlar, potasyum, sodyum, sülfatlar, tiosiyanat, magnezyum, vs.
Bunların dışında, tükürük bezleri tarafından salgılanmayan bileşenler arasında da şunlar bulunabiliyor: Mantarlar, serum ve kan hücreleri, Yemek artıkları, bakteriler ve bakteriyel ürünler, Bronşiyal salgılar, hücre artıkları, virüsler, vs.
Tükürüğün ağız ve dişlere yararlı etkileri şöyle özetlenebilir;
Tıkanıklık, çoğunlukla taş oluşmasına bağlı olarak parotis ve submandibüler bezlerde görülür. Şikayetler tipik olarak yemek yerken görülür. Yemek yerken tükürük oluşması hızlanır fakat tıkanıklıktan dolayı akamaz ve bazen iltihabın da eşlik ettiği şiddetli ağrı ve şişliğe yol açar.
Şayet taşlar tam olarak tıkanıklık meydana getirmemişlerse yemek yerken bezler şişer ve bir süre sonra yavaş yavaş inerler, ta ki bir sonraki yemeğe kadar. Biriken tükürük içerisinde mikroplar daha kolay ürerler ve daha şiddetli ağrı ve şişlik oluştururlar. Şayet yeterli sürede tedavi edilmezlerse apse oluşwebgrid.co.ukı kişilerde tükürük bezlerinin ana kanalları anormal olabilir. Bu kanallar darlıklar yaratarak tükürük akımını azaltarak iltihap ve tıkanıklık şikayetlerinin oluşmasına yol açabilirler.
En sık görülen tükürük bezi iltihabı parotis bezini etkileyen "kabakulak"tır. En sık çocuklarda görülmesine rağmen yetişkinlerde de görülebilir. Eğer bir yetişkinde parotis bezi bölgesinde bir şişlik olursa bunun tıkanıklıktan veya tümörden olma şansı daha fazladıwebgrid.co.uk darlığından ve tükürük akımının azalmasından kaynaklanan iltihaptan daha önce bahsedilmişwebgrid.co.ukşu lenf bezlerinin iltihabından dolayı tükürük bezlerinde de ikincil iltihap olabilir. Bu lenf bezleri boğazın üst kısmında boğaz ağrısı sonrası görülen hassas lenf bezleridir. Bu lenf bezlerinin bir kısmı gerçekte parotis bezinin üzerinde, içerisinde ve altında veya submandibüler bezin yanında bulunurlar. Lenf bezleri iltihaplandığı zaman kızarıklık ve ağrılı şişlik oluştururlar. Lenf bezleri tümör ve ödem dolayısı ile de büyürler.
Tükürük bezlerinin birincil tümörleri başlangıçta çoğunlukla ağrısız şişme ile kendilerini gösterirler. Tümörler nadiren birden fazla bezde bulunurlar ve kulak önü, ağız içi, damak, ağız tabanı, yanaklar ve dudaklar üzerinde bulunabilirler. Bu şişlikler kulak, burun, boğaz ve baş-boyun cerrahları tarafından değerlendirilmelidirler.
Tükürük bezleri hastalıklarının teşhisi dikkatli bir hikaye, fizik muayene ve laboratuar testleri ile konur. Büyük tükürük bezlerinde bir taş tıkanıklığından şüphe edilirse bezin açıldığı ağız uyuşturularak kanalı genişletilip taşın çıkıp çıkmadığına bakmak gerekebilir. Bu tür bir işlemden önce röntgen filmi ile kireçlenmiş taşın nerede olduğu tespit edilebilir.
Şayet tükürük bezinde bir kitle tespit edilmişse, bilgisayarlı tomografi ile buranın röntgeninin çekilmesi yararlı olur. Bu tomografi ile kitlenin gerçekten tükürük bezinden mi yoksa komşu bir lenf bezinden mi kaynaklandığı bulunur.
Birçok vakada muayene odasında yapılabilen ince iğne aspirasyon biyopsisi yardımcı olur. Bu testin doğruluğu % 80 ile 90 arasındadır. Kitleden cilt kesisi ile bir parça alarak incelenmesi, muayene odasında tavsiye edilmez. Parotis bezi ile birlikte seyreden yüz sinirinin hasar görme ihtimalindan dolayı açık biyopsi operasyon odasında yapılmalıdır.
Başlıca iki bölüme ayrılır: İlaçla ve operasyonla. Tedavi şeklinin seçimi problemin ne olduğuna bağlıdır. Şayet problem bütün vücut ile ilgili bir hastalıktan kaynaklanıyorsa bunu tedavi etmek lazımdır. Bu diğer branştaki hekimlerle konsültasyonu gerektirebilir. Şayet hastalık tıkanıklık ve iltihap ile ilgili ise antibiyotikler kullanılır. Bazen kanallara müdahale gerekir.
Şayet tükürük bezinin içerisinde bir kitle oluşmuşsa bunun çıkartılması gerekebilir. Parotis bezi içerisindeki kitlelerin çoğu selimdir. Operasyon gerekince bu bezin içerisinden geçen yüz sinirine çok dikkat edilmesi gerekir. Parotis bezi içerisinde habis tümör varsa, yüz sinirinin büyük kısmına zarar verilmeden kitle çıkartılabilir. Operasyon sonrası sıklıkla radyasyon tedavisi önerilir. Bu tedavi operasyondan tipik olarak dört ile altı hafta sonra başlanır bu sürede dokuların iyileşmesi beklenir.
Ağız ve boğazdaki küçük tükürük bezleri için de aynı prensipler geçerlidir. Selim hastalıklar en iyi tek olarak başına operasyon ile tedavi edilirler, habis tümörler ise hem operasyon hem de radyasyon tedavisine ihtiyaç gösterirler. Şayet kitle tükürük bezinin komşuluğundaki bir lenf bezi kanseri ise o zaman tedavi şekli elbetti ki değişir. Bu tür bir tedavi yöntemi yine en etkin olarak kulak, burun, boğaz ve baş-boyun cerrahı tarafından yönetilebilir. Özet olarak, tükürük bezi hastalıklarının birçok sebebi vardır. Bu hastalıklar hem ilaçla hem de cerrahi olarak tedavi edilirler. Bu tür tedaviler bu alanda deneyimli kulak, burun, boğaz ve baş-boyun cerrahı tarafından gerçekleştirilir
İçindekiler
Hipersalivasyon olarak bilinen aşırı tükürük üretimi genellikle geçicidir ve bazı ilaçlar, oral enfeksiyonlar, asit reflü ve hatta hamileliğin ortak bir yan etkisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir veya daha fazla bezin aşırı aktif olması nedeniyle oluşur.
Uyurken ağızdan salya akması çözümü çok basittir. Gece yastığınızı yükseltebilir, sırt üstü yatabilir ve burundan nefes almayı alışkanlık haline getirerek salya akmasını önemli ölçüde azaltabilirsiniz.
Tükürük bezi şişmesi nasıl anlaşılır?
Tükürük Bezi İltihabı Nasıl Anlaşılır?
Ağız kuruluğuna ne iyi gelir?
Ağız Kuruluğuna Ne İyi Gelir?
Hamilelik sırasında genelde tükürük üretiminde bir artış görülür. Bu artış özellikle gebeliğe bağlı bulantı ve kusma sorunu yaşayanlarda daha fazladır. Genel olarak gebelerin yaklaşık %1inin fazla tükürük salgısından yakındığı kabul edilmekle birlikte bu oranın %17ye kadar çıkabildiği ileri sürülmektedir.
Ağızda tükürük birikmesini önlemek için etkili olan bir diğer doğal yöntem ise karanfildir. Karanfil içerisinde barındırdığı bakteri karşıtı özellikler sayesinde ağız temizliğini sağlamaya yardımcı olur. Dahası oral enfeksiyon oluşumunu önlemeye yardımcı olur. diş kuru karanfili dişlerinizle ezip bir müddet ağzınızında tutun.
. . Tükürük besinleri nelerdir?
Tükürüğün büyük bir çoğunluğu sudan meydana gelse de vücutta besinlerin sindirimi ve dişlerin güçlü olması için önemli birçok bileşik de içermektedir. Tükürük ağzın nemlenmesini sağlar. Tükürük besinleri çiğneme, tat alma ve yutmaya yardımcı olur. Tükürük ağızdaki bakterilerle savaşır ve nefesin kötü kokmasını engeller.
Ağızda bulunan tükürük bezlerinden salgılanan tükürk?
Ağızda bulunan tükürük bezlerinden salgılanan tükürük sayesinde tüketilen yemekler nemlenir ve yemekler bu sayede kolay yutulur. Aynı zamanda tükürük içerisinde bulunan enzimler sindirime de yardımcı olur.
Tükürük; tükürük bezleri tarafından salgılanan temiz bir sıvıdır. Ağızda bulunan tükürük bezlerinden salgılanan tükürük sayesinde tüketilen yemekler nemlenir ve yemekler bu sayede kolay yutulur. Aynı zamanda tükürük içerisinde bulunan enzimler sindirime de yardımcı olur.
merhaba doktor bey.. sol kulağımın altındaki cene kemiğim geviş getirirken acıyor ve tkrğm de zaman zaman acı geliyor sebeb nedir acaba devamı
Sabah uyandığımızda ağzımızdan akan salyanın yastığımızı ıslatması hoş bir durum değildir. Özellikle bu durum sürekli meydana geliyorsa yatak temizliğine harcadığınız zaman da artabilir. Bebeklerde aylarda ağızdan salya akması normal karşılanır. Bu aylar diş çıkarma dönemi olarak kabul edildiğinden gece ve gündüz ağızdan yoğun bir salgı akması söz konusudur. Yetişkinlerde ise en çok yan tarafa doğru uyumak ağızdan salya akmasının nedenleri arasında yer alır. Her yaşta insanda görülen bu durumun tedavisi için önceliğinizi sağlık kuruluşuna gitmekten yana kullanmalısınız. Çünkü ağızdan salya akması önemli sağlık sorunlarından kaynaklanabilir. Peki, uyurken ağızdan salya akması neden olur? Uyurken ağızdan salya akması nasıl engellenir? İşte merak ettiğiniz tüm detaylar…
UYURKEN AĞIZDAN SALYA AKMASI NEDEN OLUR?
Yetişkinlerde ağızdan salya akması, genellikle kişinin ağızdan nefes alması nedeniyle tükürük akıtmasına yol açan burun tıkanıklığından kaynaklanmaktadır. Bunun için sinüs ve burun kanallarının temizlenmesi, gece uyku esnasında rahat nefes almanızı sağlar ve ağzınızdan nefes almanızı önlemeye yardımcı olur. Aynı zamanda uyurken ağızdan salya akmasının farklı sebepleri bulunur. Bunlar:
BEBEKLERDE AĞIZDAN SALYA AKMASI NEDEN OLUR?
Ebeveynler, bebeklerinin yaşadığı her durum karşısında asla kayıtsız kalamazlar. Bu nedenle bebeklerde ağızdan salya akması konusu da anneler tarafından sıklıkla araştırılmaktadır. Bebeklerde tükürüğün artmasına neden olan diş çıkarma dönemi haricinde, yutma reflekslerinin gelişmemesi ve aşırı salgıyı yutamaması nedeniyle ağız kenarından salya sızıntısı sıklıkla görülmektedir. Ülser ve reflü başlangıcı olan bebeklerde sık görülen ağızdan salya akması durumu, aynı zamanda ağız içinde oluşan bir enfeksiyondan dolayı tükürük üretiminde artışa neden olabilir. Kolik bebeklerde de mide asidini yok etmek amacı ile ortaya çıkan salya akması durumu mevcut bir bağırsak paraziti olduğunda da ortaya çıkacaktır.
Bebeklerde ağızdan salya akması, köpürme, tükürme ya da baloncuk sık görülen bir durumdur. Genellikle diş çıkarma döneminde ortaya çıkar ve endişelenecek bir durum değildir. Ancak bebeğinizde gözlemlediğiniz aşırı bir salya akması söz konusu ise çocuk doktorundan bu konuyla alakalı mutlaka yardım almanız gerekir.
UYURKEN AĞIZDAN SALYA AKMASI NASIL ENGELLENİR?
Uyurken ağızdan salya akması çözümü çok basittir. Gece yastığınızı yükseltebilir, sırt üstü yatabilir ve burundan nefes almayı alışkanlık haline getirerek salya akmasını önemli ölçüde azaltabilirsiniz. Ancak uyguladığınız bu yöntemler etkili olmadığında altta yatan nedene yönelik bir tedavi için hekiminizi ziyaret etmeniz gerekir. Uyurken ağızdan salya akmasını engellemenize yardımcı olacak diğer yöntemler ise şöyledir:
UYURKEN AĞIZDAN SALYA AKMASI İÇİN HANGİ DOKTORA GİDİLİR?
Uyurken ağızdan salya akması probleminin sürekliliğinin devam etmesi halinde hekiminize başvurmanız gerekir. Bunun için kulak burunboğaz uzmanına gidebilirsiniz. Hekiminiz muayene, tetkik ve tahlillerin ardından sizi Dahiliye bölümüne yönlendirebilir. Doktorunuz sizi gereken bölüme yönlendirdiğinde soruna yönelik bir tedavi böylelikle mümkün olacaktır.
Hipersalivasyon, siyalore ya da ptiyalizm olarak adlandırılan aşırı tükürük üretimi, ağızda dudaklardan ya da ağız kenarından sızacak ölçüde fazla tükürük olması demektir. Aşırı tükürük üretimi, ortaya çıkış nedenine bağlı olarak, belirli bir dönemde geçici olabileceği gibi sürekli de olabilir. Ancak her koşulda son derece rahatsız edici ve dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
Tükürük bezleri tarafından salgılanan berrak bir sıvı olan tükürük yiyecekleri nemlendirerek parçalanma ve yutulmalarına yardımcı olmasına ek olarak, içerdiği enzimlerle ağız, diş sağlığı ve sindirim açısından önemli işlevleri yerine getirir. Ancak her şeyin olduğu gibi tükürüğün de fazlası zararlıdır.
Ortalama olarak, sağlıklı bir kişide günde 0,75 ile 1,5 litre arasında tükürük üretilir. Tükürük üretimi bir şeyler yiyip içerken maksimum seviyeye çıkar ve uyku sırasında en düşük seviyededir. Ağızda çok fazla tükürük olması, hem ağzı kapalı tutma zorluğu yarattığı hem de fazla tükürük dışarı sızarak ağız kenarlarında ya da dudaklarda biriktiği için öncelikle kişinin kendisini rahatsız eden bir durumdur.
Yarattığı sosyal kaygı ve benlik saygısına olumsuz etki gibi psikolojik sorunların yanı sıra, fiziksel rahatsızlıklara da neden olabilir. Ağız içinden dışarı sızan tükürük dudakların çatlamasına ve deri enfeksiyonlarına yol açabilir. Ayrıca ağız kokusu, vücutta sıvı kaybı, konuşma, yeme ve tat almada bozulma gibi sorunları ortaya çıkarabilir.
Aşırı tükürük üretimi bir hastalık olmasa da genellikle altta yatan başka bir sorunun belirtisidir. Bunlar kolayca çözülebilecek sorunlar olabileceği gibi riskli durumlar ya da hastalıklar da olabilir. Bu nedenle ağızda tükürük miktarının hissedilir derecede artması ihmal edilmemesi gereken bir durumdur.
Tükürük artışının en yaygın nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
1. Down sendromu, otizm, ALS, felç ve Parkinson gibi hastalıklar
2. Kuduz, frengi veya tüberküloz gibi enfeksiyonlar
3. Arsenik ve cıva zehirlenmesi
4. Zehirli bir böcek ya da sürüngen tarafından ısırılma
5. Yüz felci
6. Nörolojik rahatsızlıklar
7. Yemek borusunda tıkanıklık
8. Sinüs, boğaz veya peritonsiller enfeksiyonlar
9. Sindirim sistemi ve mide sorunları
Vücutta şiddetli veya ani ağrı
Sinüzit, burun tıkanıklığı
Alerjiler
Lenf bezi büyümesi
Dili ya da dudak hareketini etkileyen tümörler
Gebelik
Çenede kırık veya çıkık
Ağız içinde ülser ya da iltihaplanma
Diş protezlerinin ağıza uygun olmaması veya ağız koordinasyonunun zayıf olması
Takma diş kullanımı
Ağız hijyeninin sağlanmaması
Aşırı tükürük üretiminin uzun süreli olması, ciddi sorunlardan kaynaklanıyor olabileceği için mutlaka hekime başvurulması önemlidir. Altta yatan nedene ilişkin tedavilerin yanı sıra tükürük üretimini azaltmak için destekleyici olarak antikolinerjik ilaç, beta blokerlar, botox ya da akupunktur tedavisi uygulanabilir. Ayrıca sık diş fırçalama, gargara yapma ve bol su tüketimi de sorunun azalmasına yardımcı olacaktır.
#Tkrk#Aşırı Tkrk#Aşırı Tkrk Neden Olur
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede