Goethe-Zertifikat B1 Okuma, Dinleme Yazma ve Konuşma (partnerli) bölümlerinden oluşur. Sınav dünyanın her yerinde aynı standartlara göre uygulanır ve değerlendirilir.
Sınavın her bir bölümü ayrı ayrı veya kombine edilerek yapılabilir. Başarılı olunan her bölümün belgelerin toplamı bir sertifikaya eş değerdir.
Bu sınav Goethe- Institut, Freiburg Üniversitesi / Isviçre ve ÖSD iş ortaklığı ile geliştirilmiştir ve tüm dünyada Goethe-Zertifikat B1 veya ÖSD-Zertifikat B1 adıyla sunulur.
Blog yorumları, elektronik posta , gazete makaleleri,ilan ve yazılı talimatlar okuyup bunlara ilişkin asıl bilgileri, önemli detayları ve görüşleri kavrayabilirsiniz.
Süre: 65 dakika
Kişisel ve resmi elektronik posta/ mektup yazıp düşüncelerinizi forumda yorumlayarak ifade edersiniz.
Süre: 60 dakika
Radyoda duyuru, kısa konuşma ve gayriresmi görüşmeler ve de söyleşiler dinlenip asıl ifadeleri ve önemli detayları kavramanız istenir.
Süre: 40 dakika
Partnerinizle günlük yaşamla ilgili konular hakkında konuşmanız istenir., örneğin seyahat, hakkında konuşmak. Konuşma esnasında sorular yanıtlanır ve, kendi düşüncelerinizi ifade etmeniz ve önerilerde bulunmanız istenir. Günlük yaşamınızdan bir konuda bir sunum yapıp ve sorular yanıtlamanız istenir.
Süre: yaklaşık 15 dakika
Sınav sonuçları 4 hafta içerisinde MeinGoethe.de sayfasιnda ilan edilmektedir. Katılım belgenizi veya sertifikanızı kargo ile karşı ödemeli olarak belirteceğiniz bir adrese gönderilmesi konusunda talepte bulunabilirsiniz. Bunun için [email protected] ´ye e-posta göndermeniz yeterlidir.
Mesajgönderen dabadee » Cmt Ağu 29, 2020 10:39 am
Kursa göre değişiyor. Annemin ana dili almanca türkiyede kurs öğretmenliği yapmıştı bana oradaki hocaların almancalarının düzgün olmadığını belirtmişti. Yani native olmayan yada native kadar iyi bilmeyen birinden dil öğrenmek olmuyor. Türkiyede okulda bize verilen almanca dersiyle buradaki kurs arasinda çok büyük kalite farkı var. Özel okulda almanca diye insanlar 17 yilda du bist'in anlamını dahi bilmiyorlardı. Ama okula sorarsan hem almanca hem ingilizce öğretiyorlar. 17 yılda kimse du bistin ne demek olduğunu bile bilmiyorsa başlasınlar böyle eğitime.selkrdmn yazdı: ↑Cmt Ağu 29, 2020 9:55 am Öncelikle dili en iyi şekilde nasıl öğrendiğini bulmanı tavsiye ediyorum . Kendimden örnek vereyim ben çok fazla ingilizce kursuna gittim ve kursta dil öğrenemediğimi farkettim ve kendi yöntemimle öğrenmeye karar verdim. Benim yöntemimle evde kendi başıma daha fazla öğrendim. Benim yöntemim : 'izle-tekrar et - yaz'. Şuan Almancayı da bu yöntemle sıfırdan başladım ve ilerlemem kursa göre daha iyi. Gireceğin herhangi bir dil sınavı olabilir DSH , İELTS , GOETHE vb. bunları detaylı incelersen sana tamamen gramer dayatmıyorlar. Yazılı kısımda belli başlı kalıpları öğrenirsen yeter diye düşünüyorum.
Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) tarafından belirlenen Almanca seviyeleri, A1, A2, B1, B2, C1 ve C2 olarak 6 seviyedir.
Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (Common European Framework of Reference for Languages CEFR), Almanca dahil birçok yabancı dilde yeterlilik seviyesini ölçmek için uluslararası bir standarttır. CEFR seviyeleri, Almanca ve diğer dillerde Dünyada yaygın olarak kabul edilmiş bir standarttır. Türkiye’de ve yurt dışında birçok dil okulu eğitimlerini, CEFR Almanca seviyelerine göre organize etmektedir.
A1 Almanca seviyesi, Almancada öğrenilen temel bilgileri ve konuları ifade eder. Çoğu zaman başlangıç veya beginner düzeyi olarak ifade edilir. Almanca öğrenmeye başlanılan seviye A1 seviyesidir. Oldukça temel düzeyde bir dil seviyesidir.
A1 Almanca seviyesi, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programında (CEFR) ilk seviyedir.
A1 Almanca seviyesinde basit ve rutin işleri sorunsuz bir şekilde halledebilir ve günlük durumlarla başa çıkabilirsiniz. Basit ihtiyaçlarınızı ifade edebileceğiniz bir yeterliliğe sahip olursunuz; tarihleri/saatleri/sayıları anlamak, insanlarla tanışmak, yer/yön sormak, sipariş vermek gibi konularda yabancı dili kullanabilirsiniz.
A2 Almanca seviyesi, başlangıç üzeri, orta seviye Almanca bilgisini ifade eder. A2 Almanca seviyesinde basit cümleler kurma, basit günlük konuşma diyaloglarını rahatlıkla yapabilirsiniz.
A2 Almanca seviyesi, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programında (CEFR) ikinci seviyedir.
A2 Almanca seviyesi, yabancı bir ekip ile proje yönetimi, yurt dışı satış, ihracat gibi bölümlerde çalışılmayacaksa, ortak olduğumuz birçok firma için minimum işe alım seviyesidir.
A2 Almanca seviyesi akademik eğitim almak için yeterli bir seviye değildir.
Berlitz seviye sisteminde A2 seviyesi, A2.1, A2.2 ve A2.3 olarak 3 ayrı alt seviyeye ayrılmıştır.
A2.1 Almanca seviyesinde belirli konularda, rutin işlerde, basit ve alışılmış işler karşısında dile hâkim olursunuz. Mesajları anlayabilir ve iletebilir, basit ve direkt bilgiler karşısında cevap verebilir, insanlarla basit yüz yüze konuşmalar gerçekleştirebilir, sevdiğiniz ya da sevmediğiniz aktivitelerden bahsedebilirsiniz. Günlük ve basit ihtiyaçları öğrenebilir, karşılayabilir ve giderebilirsiniz; alışveriş yapmak, tatil planı ya da otel rezervasyonu yapmak vb.
A2.2 Almanca seviyesinde karmaşık olmayan çoğu iletişimsel göreve; rutin sosyal ve iş durumlarına hâkim olursunuz. Bazı hatalarınız olsa da, bir konuşmayı başlatabilir ve sürdürebilirsiniz. Konulara özel kelime dağarcığınızı oluşturmaya başlarsınız; profesyonel talimatlar verebilirsiniz, basit bir problemi açıklayıp çözüm üretebilirsiniz, ziyaretçilerinize rehberlik edebilirsiniz, davetleri detaylıca açıklayabilir ve kibarca yanıtlayabilirsiniz. Tercihlerinizi, anlaşma ya da anlaşmazlıklarınızı belirtebilir ya da şikâyet edebilirsiniz.
A2.3 Almanca seviyesinde yabancı olmadığınız konular hakkındaki bilgiyi kavrayabilir ve başkalarıyla, oldukça çeşitli konularda, uzun konuşmalar sürdürebilirsiniz. Ancak, uzun Almanca ifadelerde veya yabancı konularda tutarlılığı henüz sürdüremeyebilirsiniz. Bildiğiniz ekipmanları satın alabilir ve tanımlayabilir, bir anlaşma ayarlayabilir, mesleki temaslar kurabilir, tavsiye verebilir ve öneride bulunabilirsiniz. Almanca konuşurken zaman zaman ana dilinizin araya girdiğini hissedebilirsiniz.
B1 Almanca seviyesi, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programında (CEFR) üçüncü seviyedir.
B1 Almanca seviyesi, çalıştığımız birçok firmanın yabancı bir ekip ile proje yönetimi, yurt dışı satış, ihracat gibi bölümlerde çalışılacaklar için talep ettiği minimum işe alım seviyesidir.
Berlitz seviye sisteminde B1 Almanca seviyesi, B1.1, B1.2 ve B1.3 olarak 3 ayrı alt seviyeye ayrılmıştır.
B1.1 Almanca seviyesinde kişisel ve iş ihtiyaçlarınız için gereken çoğu iletişimsel görevi başlatabilir, sürdürebilir ve sonlandırabilirsiniz. İşte talimatları anlayabilir ve direkt talimatlar verebilirsiniz. Sosyal ve profesyonel durumlarda rahatlıkla Almanca iletişim kurabilirsiniz – buna, tartışmalara ve toplantılara katılmak, bir proje hakkında açıklama yapmak ya da fikirlerinizi belirtmek için birinin sözünü kesmek de dâhildir. Bir ürünün ya da servisin kalitesini Almanca olarak tartışabilir; hipotezleri ve sonuçlarını açıklayabilirsiniz.
B1.2 Almanca seviyesinde birçok profesyonel ve kişisel bağlamda yetkin ve rahat bir şekilde iletişim kurabilirsiniz, ayrıca neyi açıklamak istediğinizi formüle etmenin birçok yolunu bulabilirsiniz. Yabancı olduğunuz sözcüklerin karşınıza çıktığı zorlu sosyal durumlarda bile yeterli olabilirsiniz. Ana dili Almanca olanların konuşmalarına dâhil olabilir, gerektiğinde açıklama isteyebilir, bir avukata danışma gibi karmaşık durumlarla uğraşabilir ve uzun süre telefonda konuşabilirsiniz. Almanca konuşarak fikirlerinizi belirtebilir ve beklenmeyen problemlerin üstesinden rahatlıkla gelebilirsiniz.
B1.3 Almanca seviyesinde bilmediğiniz konular hakkındaki ayrıntılı bilgileri kavrayabilir ve dili, diğer akademik ve profesyonel alanlarda çalışmak için bir araç olarak kullanabilirsiniz. Kendiliğinden gelişen konuşmaları başlatabilir ve sürdürebilir, bir tartışmada fikirlerinizi belirtebilir ve savunabilir ve ana dili Almanca olan kişiler tarafından oluşturulan bazı deyimleri anlayabilirsiniz. Bu seviyedeki Almanca bilginiz ile bir ofisi yönetebilir, bir anlaşmazlığı düzeltebilir veya bir gruba karşı fikirlerinizi savunabilirsiniz.
B2 Almanca seviyesi, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programında (CEFR) dördüncü seviyedir.
Berlitz seviye sisteminde B2 Almanca seviyesi, B2.1 ve B2.2 olarak 2 ayrı alt seviyeye ayrılmıştır.
B2.1 Almanca seviyesinde zorlu iletişimsel görev ve durumlarda bile etkili ve uygun bir şekilde iletişim kuruyorsunuz; bir toplantı oturumunu yönetmek gibi. İş adamlarıyla Almanca görüşebilir, açık bir toplantıda rapor verebilir ya da profesyonel bir sunum yapabilir, satış sunumları yapabilirsiniz. Kendinizi Almanca ifade ederken gayet akıcı ve çok yönlüsünüz; zor konularda bile kolayca konuşup anlayabiliyorsunuz. Almanca konuşmanızda ufak hatalarınız ve ana dilinizden oluşan engeller olabilir.
B2.1 Almanca seviyesi standart eğitim verdiğimiz son seviyedir. Bundan sonraki seviyeler özel eğitimler ile ilerlemektedir.
Bu Almanca seviyesini tamamlayanlar üniversitelerde akademik çalışmalara katılabilirler, yurt dışı üniversitelerden kabul alabilirler.
Değişik türden topluluklar karşısında ve geniş bir yelpazede etkili bir şekilde Almanca iletişim kurabilirsiniz. Almanca diline iyi bir şekilde hâkim olursunuz. Toplantılara ve tartışmalara öz güvenli ve etkili bir şekilde katılabilir, birçok kişinin yer aldığı tartışmalarda fikirlerinizi savunabilir, net ve ayrıntılı sunum yapabilir ve hassas sosyal durumlarda uygun Almanca ifadeler kullanabilirsiniz.
C1 ve C2 Almanca seviyelerinde dilin bütün kontrolü sizdedir; ana diline hâkim ve iyi eğitim almış insanlar kadar iyi ve bir o kadar da derin bir kelime yelpazesine sahip olursunuz. Almanca konuşmanız düzenli, tutarlı ve akıcıdır.
Örnek vermek gerekirse bir Türk, Türkçeyi C seviyesinde konuşur. Eğer C seviyesi Almanca biliyorum diyorsanız bir Alman veya Avusturyalı kadar Almanca anlamanız ve konuşmanız gerekir.
2 Deutsch / Türkisch
A2 ab -den, -den itibaren aber fakat, ama abgeben teslim etmek, vermek abholen karşılamak, alıp getirmek abschließen kilitlemek Achtung dikkat die Adresse adres die Ahnung sezgi, his aktiv aktif, etkin aktuell aktüel, güncel allein yalnız (sıfat) als olarak, -den daha, -diği zaman also o halde, o zaman, demek ki alt eski, yaşlı das Alter yaş, yaşlılık die Ampel trafik lambası an -e, -de, -in yanın(d)a anbieten sunmak, teklif etmek das Angebot teklif ander başka, diğer anfangen başlamak der Anfang başlangıç die Angst korku ankommen varmak, ulaşmak die Ankunft varış anmachen açmak, yakmak
(sich) anmelden kaydolmak, randevu almak die Anmeldung kayıt der Anrufbeantwo rter telesekreter anrufen aramak der Anschluss bağlantı, aktarma ansehen bakmak, incelemek antworten cevap vermek die Antwort cevap die Anzeige ilan der Anzug takım elbise der Baum ağaç die Apotheke eczane der Apparat alet, aygıt arbeiten çalışmak arbeitslos işsiz ärgern kızdırmak sich ärgern kızmak der Arm 1. kol, 2. fakir, yoksul der Artikel madde, mal, eşya, makale auch dahi, de, da auf -de, -da, üzerinde auf jeden/keinen Fall her durumda / hiç bir durumda aufhören bitmek, son vermek aufmachen açmak, çözmek aufpassen
bakmak, dikkat etmek aufräumen toplamak aufregend heyecanlı aufstehen kalkmak der Aufzug asansör das Auge göz aus -den, -dan die Ausbildung eğitim der Ausflug gezi, gezinti ausfüllen sonuçlanma, tamamlama der Ausgang çıkış ausgeben dağıtmak, harcamak ausgehen 1. sönmek, bitmek, tükenmek 2. (dışarı) çıkmak die Auskunft bilgi, malumat das Ausland yurtdışı ausmachen kapatmak, söndürmek auspacken açmak (paket, valiz) ausruhen dinlenmek sich ausruhen dinlenmek aussehen görünmek, görünüş außer -den başka, üstelik außerdem bundan başka außerhalb -in dışında aussprechen telaffuz etmek, söylemek aussteigen -den inmek, terketmek
die der Baum 1. ağırlık Ausstellung ağaç vermek 2. sergi die Baustelle şikayet etmek austragen şantiye besetzt dağıtmak, beantworten dolu, meşgul karara cevaplamak, besichtigen bağlamak yanıtlamak gezmek, der Ausweis bedanken dolaşmak kimlik (kağıdı) teşekkür etmek besonders das Auto bedeuten özellikle, otomobil anlamına bilhassa die Autobahn gelmek bestätigen otoban sich duschen tasdik etmek, der Automat duş almak onaylamak otomat beenden bestehen automatisch bitirmek, son 1. geçmek, otomatik vermek kazanmak 2. el işi yapmak cevap, karşılık efendim der Bauch beschreiben bitten karın, mide tanımlamak, rica etmek bauen tasvir etmek bitter yapmak, beschweren acı kurmak, inşa das Blatt etmek yaprak, kağıt
bleiben der Club 1. ancak, eş bitmek, son der Fahrplan kalmak kulüp bununla beraber das Ei bulmak hareket cetveli der Bleistift der/das Comic 2. ) buchen etmek durch kendini erst tatil hesaba denken -in kaydetmek önce, ilk önce fernsehen geçirmek, düşünmek, arasından/içinde der Eintritt der televizyon rezerve etmek sanmak n/ortasından giriş (ücreti) Erwachsene izlemek der Buchstabe denn dürfen einverstanden yetişkin der Fernseher harf çünkü -ebilmek (izin razı olmak, erzählen televizyon buchstabieren deshalb alarak) kabul etmek anlatmak fertig sein harf harf bundan dolayı, der Durst einzel essen hazır olmak söylemek bu yüzden susuzluk teke tek yemek das Fest bunt deutlich die Dusche einziehen etwas 1. bayram 2. renkli belli, açık duş 1. taşınmak birşey, biraz katı, sabit, das Büro dick sich duschen 2.tahsil etmek das Fach durağan büro kalın duş almak das Eis 1. meslek dalı 2. das Festival der Bus das Ding das E-book buz, dondurma çekmece, bölme festival otobüs şey, nesne e-kitap die E-Mail fahren fett die Butter direkt echt e- posta gitmek (taşıtla), yağlı, şişman tereyağı direkt, doğru, gerçek, sahici der götürmek das Fieber das Café dolaysız die Ecke Empfänger abfahren ateş (tıbbi) kafe die Disco köşe alıcı hareket etmek, der Film die Cafeteria disko egal empfehlen kalkmak film kafeterya diskutieren aynı tavsiye etmek, die Abfahrt finden chatten görüşmek, die Ehefrau öğütlemek gidiş, hareket, bulmak chat yapmak tartışmak karı (eş) das Ende kalkış die Firma der Chef doch der son die Fahrkarte firma şef Ehepartner enden bilet der Fisch
balık fit sein formunda olmak die Flasche şişe das Fleisch et fleißig çalışkan, gayretli fliegen uçmak abfliegen hareket etmek (uçakla) der Flohmarkt bit pazarı der Flug uçuş der Flughafen havaalanı das Flugzeug uçak der Fluss nehir, ırmak das Formular form der Fotoapparat fotoğraf makinesi das Foto fotoğraf die Frage soru fragen soru sormak die Frau kadın frei özgür, serbest freiwillig gönüllü, istemli die Freizeit boş zaman fremd yabancı (stranger) freuen sevindirmek sich freuen sevinmek der Freund arkadaş (erkek) die Freundin arkadaş (kız) freundlich samimi, dostça frisch taze, temiz froh sevinçli, neşeli früh
das Haus ev der Haushalt ev işleri, ev idaresi das Heft defter die Heimat memleket, yurt heiraten evlenmek heiß sıcak die Heizung ısıtma helfen yardım etmek hell açık, aydınlık das Hemd gömlek her buraya, bu tarafa heraus dışarı(ya) der Herd ocak der Herr bay herstellen yapmak, üretmek herunterladen indirmek, çekmek herzlich candan, samimi die Hilfe yardım der Himmel gök, gökyüzü hin oraya, o tarafa, şuraya hinten arka(da), geri(de) hinter -in arkasında das Hobby hobi hoch yüksek die Hochzeit düğün hoffen ummak hoffentlich umarım holen almak, gidip getirmek
die Homepage anasayfa hören işitmek, duymak die Hose pantolon das Hotel hotel der Hund köpek der Hunger açlık husten öksürmek die Idee fikir, düşünce immer her zaman in -de/-da die Information danışma informieren bilgilendirmek die Insel ada das Instrument alet, çalgı intelligent zeki, akıllı das Interesse ilgi interessieren ilgilendirmek sich interessieren ilgilenmek interessant ilginç international uluslararası das Internet internet das Interview görüşme, röportaj ja evet die Jacke ceket die Jeans (pl.) kot jede her jemand biri(si) jetzt şimdi der Job iş joggen
jogging yapmak die Jugend gençlik, gençler der/die Jugendliche genç jung genç der Junge erkek çocuk der Kaffee kahve der Kalender takvim kalt soğuk die Kamera kamera kaputt bozuk die Karte kartvizit, kartpostal die Kartoffel patates der Käse peynir die Kasse kasa, vezne die Katze kedi kaufen satın almak das Kaufhaus mağaza kein hiç, bir... değil der Keller bodrum, kiler kennenlernen tanımak die Kenntnisse (pl.) bilgi die Kette zincir, kolye das Kind çocuk der Kindergarten anaokulu das Kino sinema der Kiosk büfe die Kirche kilise klar açık, duru, aydınlık das Klavier piyano
bazı manchmal bazen der Mann adam männlich eril, erkekçe die Mannschaft takım, ekip der Mantel palto, manto der Markt pazar die Maschine makine das Medikament ilaç das Meer deniz mehr daha çok, fazla meinen sanmak die Meinung düşünce, fikir meistçoğu, çoğunlukla meistens çoğunlukla, genellikle die Menge miktar, yığın, kütle der Mensch insan merken farkına varmak die Messe fuar das Messer bıçak die Miete kira mieten kiralamak die Milch süt mindestens en az, en aşağı, hiç olmazsa, bari das Mineralwasser maden suyu der Mitarbeiter eleman das Mittagessen öğle yemeği
die Mitte orta, merkez das Mittel araç die Möbel mobilyalar das Mobiltelefon mobil telefon möchten istemek (kibarca) die Mode moda modern modern mögen istemek, beğenmek möglich mümkün, olabilir der Moment an morgen yarın der Motor motor der Motorroller scooter müde yorgun der Müll çöp, süprüntü der Mund ağız das Museum müze die Musik müzik müssen zorunda olmak die Mütze kasket nach -e/-a, sonra der Nachbar komşu die Nachbarin komşu (kadın) die Nachricht haber, bildiri, duyuru nächste bundan sonraki, gelecek die Nähe yakınlık, komşuluk der Name isim nass
die Pflanze bitki die Pizza pizza das Plakat afiş, duvar ilanı der Plan plan planen planlamak, tasarlamak der Platz meydan plötzlich ani, birdenbire die Polizei polis die Pommes frites patates kızartması die Portion porsiyon die Post posta, postahane das Poster poster die Postkarte kartpostal die Postleitzahl posta kodu das Praktikum staj praktisch pratik die Praxis uygulama der Preis fiyat, eder preiswert ucuz privat özel, kişisel pro kişi başına probieren denemek, tecrübe etmek das Problem problem das Produkt ürün das Programm program das Projekt proje der Prospekt broşür prüfen denemek, kontrol etmek
toplamak, derlemek, biriktirmek der Satz cümle sauber temiz sauer ekşi, asitli, kızgın schade yazık schädlich zararlı schaffen yaratmak der Schalter şalter, gişe scharf keskin, net, baharatlı scheinen parıldamak, görünmek schenken hediye etmek die Schere makas schicken göndermek, yollamak das Schiff gemi, vapur das Schild levha schimpfen azarlamak, çıkışmak, küfretmek der Schirm şemsiye, siper, abajur schlafen uyumak das Schlafzimmer yatak odası schlecht fena, kötü schließen kapatmak schlimm kötü, berbat, fena das Schloss şato, kale der Schluss son, vargı der Schlüssel anahtar schmecken tatmak, tadına bakmak
) der Tisch sterben tatlı masa ölmek sympathisch der Titel der Stiefel sempatik unvan, başlık çizme, bot das Tablet die Toilette der Stift tablet tuvalet kalem die Tablette toll das hap, tablet harika Stipendium die Tafel die Tomate burs yazı tahtası domates der Stock tanzen der Topf sopa, değnek, dans etmek çanak çömlek, baston die Tasche tencere
die Torte yaş pasta tot ölü total bütün, tüm, tamamen die Tour tur der Tourist turist die Touristin turist (kadın) die Touristen turistler tragen taşımak, giymek trainieren antrenman yapmak das Training antrenman der Traum düş, rüya träumen rüya görmek traurig üzgün, kederli treffen karşılaşmak, rast gelmek sich treffen buluşmak die Treppe merdiven trinken içmek trocken kuru das T-shirt tişört tun yapmak, etmek die Tür kapı typisch tipik üben pratik yapmak über -in üstünde, hakkında überall her tarafta übermorgen öbür gün, yarından sonraki gün übernachten gecelemek übersetzen çevirmek, öbür tarafa geçirmek
saymak der Zahn diş zeichnen çizmek zeigen göstermek die Zeit zaman, vakit, çağ, devir die Zeitschrift dergi die Zeitung gazete das Zelt çadır das Zentrum merkez der Zettel not das Zeugnis tanıklık, şahitlik ziehen çekmek anziehen giymek sich ausziehen soyunmak das Ziel hedef, amaç, gaye das Zimmer oda der Zirkus sirk die Zitrone limon der Zoo hayvanat bahçesi zu -a, -e, -da, -de der Zucker şeker zuerst (ilk) önce zufrieden memnun, hoşnut der Zug tren zuhören dinlemek zuletzt son defa, sonuncu zumachen kapa(t)mak, tıkamak zurück geri zurückfahren geri gitmek
zurückgeben geri vermek zurückgehen geri gitmek (yaya) zurückkomme n geri gelmek zusammen birlikte zwischen -in arasına, -in arasında
) das Bein der Bogen dich böylece, sich anziehen die Aussage bacak, ayak eğri, yay seni dolayısıyla giyinmek ifade, beyan das Beispiel böse dies alt das aussehen örnek kötü (kişi için bu eski, yaşlı Apartment görünmek, zum Beispiel kullanılır), kızgın dir das Alter apartman görünüş örneğin brauchen sana yaş dairesi aussteigen bekannt ihtiyacı olmak die Disco an der Apfel -den inmek tanınmış, bilinen breit disko -e, -de, -in elma der Ausweis der/die geniş, enli der Doktor yanına, -in der Appetit kimlik (kağıdı) Bekannte der Brief doktor yanında iştah ausziehen tanıdık, dost mektup, yazı das anbieten arbeiten çıkarmak, bekommen die Briefmarke Doppelzimmer önermek, ikram çalışmak soymak almak, elde posta pulu iki kişilik oda etmek die Arbeit sich ausziehen etmek bringen das Dorf das Angebot iş soyunmak benutzen getirmek köy teklif arbeitslos das Auto kullanmak das Brot dort
orada draußen dışarıda drucken basmak (kitap vb) der Drucker matbaacı, yazıcı drücken basmak, sıkıştırmak drücken etw -i bas(tır)mak durch içinden, arasından, aracılığıyla die Durchsage anons, duyuru dürfen -ebilmek/abilmek der Durst susuzluk sich duschen duş yapmak die Dusche duş die Ecke köşe, kenar die Ehefrau eş (karı) der Ehemann koca das Ei yumurta eilig acil, acele ein bir einfach kolay, basit, sade der Eingang giriş einkaufen alışveriş yapmak, satın almak einladen davet etmek die Einladung davet einmal bir kez noch einmal bir kere daha einsteigen binmek der Eintritt giriş (ücreti) das Einzelzimmer
tek kişilik oda die Eltern ebeveyn (anne baba) die E-Mail e- posta der Empfänger alıcı empfehlen öğüt vermek, tavsiye etmek enden bitmek, sona ermek das Ende son entschuldigen özür dilemek die Entschuldigun g özür er o (eril) das Ergebnis sonuç erklären açıklamak erlauben izin vermek es o (nötr) essen yemek, içmek (çorba) das Essen yemek euer sizin fahren sürmek, götürmek der Fahrer sürücü, şoför die Fahrkarte bilet das Fahrrad bisiklet falsch yanlış die Familie aile der Familienname soyad der Familienstand medeni hal die Farbe renk das Fax faks
die Feier kutlama, tören feiern kutlamak fehlen olmamak, eksik olmak der Fehler hata, kusur fernsehen televizyon izlemek der Fernseher televizyon fertig hazır, tamam fertig! bitti! das Feuer ateş das Fieber ateş (tıbbi) der Film film finden bulmak die Firma firma der Fisch balık die Flasche şişe das Fleisch et fliegen uçmak abfliegen havalanmak (uçak), hareket etmek der Abflug hareket(uçakla), kalkış der Flughafen havaalanı das Flugzeug uçak das Formular form das Foto fotoğraf fragen sormak die Frage soru die Frau kadın frei özgür die Freizeit boş zaman fremd
yabancı, gern(e) günstig bilinmeyen, memnuniyetle uygun tanınmayan das Geschäft gut (stranger) dükkan, mağaza iyi freuen das Geschenk das Haar sevindirmek hediye, saç sich freuen armağan haben sevinmek die sahip olmak der Freund Geschwister das Hähnchen arkadaş dost kardeşler tavuk, piliç (erkek) das Gespräch die früher görüşme Halbpension eskiden, gestern yarım pansyion önceleri dün die Halle frühstücken das Getränk hol, büyük salon kahvaltı yapmak içki, içecek hallo die Führung das Gewicht merhaba yönetim, ağırlık halten başkanlık gewinnen durmak für kazanmak die Haltestelle için das Glas durak der Fuß cam, bardak die Hand ayak glauben el der Fußball inanmak, das Handy futbol sanmak cep telefonu der Garten gleich das Haus bahçe 1.aynı, ev der Gast 2.
en çok sevilen das Lied şarkı liegen yatmak, yatay durmak links sola, solda der Lkw kamyon das Lokal yerel, lokal die Lösung çözüm, çare lustig eğlenceli, komik machen yapmak das Mädchen kız der Mann adam männlich erkek, eril, erkekçe die Maschine makine das Meer deniz mehr daha fazla mein benim (ki) meistçoğunlukla, genellikle der Mensch insan mieten kiralamak die Miete kira die Milch süt mit ile, ile beraber mitbringen yanında getirmek mitkommen birlikte gelmek mitmachen katılmak mitnehmen yanına almak die Mitte orta, merkez das Möbel mobilya die Möbel mobilyalar möchten istemek
mögen istemek, beğenmek möglich mümkün, olanaklı der Moment an morgen yarın der Morgen sabah müde yorgun der Mund ağız müssen -mek zorunda olmak die Mutter anne nach -e/-a doğru der Name isim nehmen almak nein hayır neu yeni nicht değil nichts hiç bir şey nie hiç bir zaman, asla noch daha, henüz normal normal die Nummer numara nur sadece, sırf, yalnız oben yukarıda, üstte das Obst meyve oder veya, yahut, yoksa öffnen açmak geöffnet açık, açılmış oft sık sık, çoğu zaman ohne -sız/-siz
das Öl yağ die Oma nine der Opa dede die Ordnung düzen der Ort yer, mekan, nokta das Papier kağıt die Papiere kağıtlar der Partner partner, ortak die Partnerin eş, ortak, partner (kadın) die Party parti der Pass pasaport die Pause ara, mola der Plan plan, tasarı der Platz meydan die Polizei polis die Pommes frites patates kızartması die Post posta, postane die Postleitzahl posta kodu das Praktikum staj die Praxis uygulama der Preis fiyat das Problem problem der Prospekt broşür die Prüfung sınav, inceleme pünktlich dakik, zamanında Rad fahren bisiklete binmek, bisikletle gitmek rauchen sigara içmek der Raum
oda, mekan die Rechnung hesap rechts sağda, sağ tarafta regnen yağmak (yağmur) der Regen yağmur der Reis pirinç reisen seyahat etmek, yolculuk yapmak die Reise yolculuk, seyahat das Reisebüro seyahat acentesi der Reiseführer rehber, kılavuz reparieren tamir etmek die Reparatur tamir das Restaurant restoran die Rezeption resepsiyon richtig doğru riechen kokmak, koklamak ruhig sakin, sessiz der Saft meyve suyu sagen söylemek der Salat salata das Salz tuz der Satz cümle die S-Bahn banliyö treni der Schalter şalter, gişe scheinen ışık vermek, görünmek schicken göndermek, yollamak das Schild
levha der Schinken jambon schlafen uyumak schlecht kötü, fena schließen kapatmak geschlossen kapalı der Schluss son, vargı der Schlüssel anahtar schmecken tatmak, tadına bakmak schnell hızlı, tez, süratli schon zaten, bile, artık schön güzel, iyi, hoş der Schrank dolap schreiben yazmak der Schuh ayakkabı die Schule okul der Schüler öğrenci schwer ağır, zor, güç die Schwester kız kardeş, abla schwimmen yüzmek das Schwimmbad havuz der See göl die See deniz sehen görmek die Sehenswürdig keit görülmeye değer şey/yer sehr pek, gayet, çok sein olmak an sein yanık olmak (lamba) weg sein
viel çok vielleicht belki, acaba vor önünde, -e kala, -den önce der Vorname isim die Vorsicht dikkat sich vorstellen kendisini tanıtmak die Vorwahl alan kodu wandern yaya dolaşmak wann ne zaman warten beklemek warum neden, niçin was ne, nasıl was für ein nasıl bir ... sich waschen yıkanmak das Wasser su weh tun to hurt weiblich kadın, dişil der Wein şarap weit uzak weiter daha uzak die Welt dünya wenig az, biraz wer kim werden olmak das Wetter hava wichtig önemli wie nasıl wiederholen tekrar etmek, yenilemek wie viel ne kadar, kaç willkommen hoş, sevilen
Willkommen! hoşgeldiniz der Wind rüzgar wir biz wissen bilmek, farkında olmak wo nerede woher nereden wohin nereye wohnen ikamet etmek die Wohnung apartman dairesi, konut, mesken wollen istemek das Wort sözcük, kelime wunderbar harika zahlen saymak, ödemek die Zeit zaman, vakit zurzeit şu ara, şu sıra die Zeitung gazete die Zigarette sigara das Zimmer oda der Zoll gümrük zufrieden memnun, hoşnut der Zug tren zurück geri zusammen birlikte, beraber zwischen arasında die Abfahrt die Abfahrten kalkış, hareket der Absender - die Absender gönderen, gönderici die Adresse die Adressen adres
das Alter- die Alter yaş das Angebot, die Angebote teklif der Anfang die Anfänge başlangıç die Ankunft die Ankünfte varış die Anmeldung die Anmeldungen kayıt die Anrede die Anreden hitap der Anruf - die Anrufe arama die Ansage die Ansagen anons der Anschluss - die Anschlüsse aktarma, bağlantı die Antwort die Antworten cevap die Anzeige die Anzeigen ihbar das Apartment die Apartments apartman dairesi der Apfel - die Äpfel elma der Appetit (çoğulu yok) iştah die Arbeit die Arbeiten iş der Arbeitsplatz die Arbeitsplätze iş yeri der Arm - die Arme kol der Arzt - die Ärzte doktor
die Dusche die Duschen duş ie Ecke - die Ecken köşe, kenar die Ehefrau die Ehefrauen eş (karı) der Ehemann die Ehemänner eş (koca) das Ei - die Eier yumurta der Eingang die Eingänge giriş die Einladung - die Einladungen davet der Eintritt die Eintritte giriş (ücreti) das Einzelzimmer die Einzelzimmer tek kişilik oda der Empfänger die Empfänger alıcı das Ende - die Enden son die Entschuldigun g - die Entschuldigun gen özür das Ergebnis die Ergebnisse sonuç das Essen die Essen yemek der Fahrer die Fahrer sürücü, şoför die Fahrkarte - die Fahrkarten bilet das Fahrrad die Fahrräder bisiklet die Familie die Familien aile
der Familienname - die Familienname n soyad der Familienstand - die Familienständ e medeni hal die Farbe - die Farben renk das Fax - die Faxe faks der Fehler die Fehler hata, kusur das Feuer die Feuer ateş das Fieber die Fieber vücut ateşi der Film - die Filme film die Firma - die Firmen firma der Fisch - die Fische balık die Flasche die Flaschen şişe das Fleisch (çoğulu yok) et der Abflug die Abflüge hareket (uçakla), kalkış der Flughafen - die Flughäfen havaalanı das Flugzeug die Flugzeuge uçak das Formular die Formulare form das Foto - die Fotos fotoğraf die Frage - die Fragen soru
der Tee - die Tees çay der Teil - die Teile bölüm, parça der Telefon die Telefone telefon der Termin die Termine randevu, kararlaştırılan saat/gün der Test - die Tests test der Text - die Texte metin das Thema die Themen konu das Ticket die Tickets bilet der Tisch - die Tische masa die Tochter die Töchter kız (evlat) die Toilette die Toiletten tuvalet die Tomate die Tomaten domates die Treppe die Treppen merdiven die Uhr - die Uhren saat der Unterricht (çoğulu yok) ders die Unterschrift die Unterschriften imza der Urlaub die Urlaube tatil, izin der Vater - die Väter baba der Verein die Vereine dernek, kurum
der Verkäufer - die Verkäufer satıcı der Vermieter - die Vermieter kiracı die Verwandte - die Verwandte akraba der Vorname die Vornamen isim die Vorsicht (çoğulu yok) dikkat die Vorwahl die Vorwahlen alan kodu das Wasser die Wasser su der Wein - die Weine şarap der Welt - die Welten dünya das Wetter die Wetter hava der Wind - die Winde rüzgar die Wohnung die Wohnungen apartman dairesi, konut das Wort - die Wörter sözcük, kelime der Zeit - die Zeiten zaman die Zeitung die Zeitungen gazete die Zigarette dize Zigaretten sigara das Zimmer die Zimmer oda der Zoll - die Zölle gümrük der Zuge - die Züge tren
okumak legen yatmak lügen yalan söylemek nehmen almak reißen yırtmak reiten ata binmek rufen çağırmak schießen ateş etmek schlafen uyumak schlagen dövmek schließen kapamak schreiben yazmak schweigen susmak schwimmen yüzmek sehen görmek sein olmak singen şarkı söylemek sitzen oturmak springen atlamak stehen durmak stehlen çalmak steigen yükselmek sterben ölmek streiten kavga etmek tragen taşımak treffen buluşmak trinken içmek tun yapmak vergessen unutmak verlieren kaybetmek verschwinden kaybolmak verzeihen affetmek
wachsen hat gefüttert büyümek besledi(hayvan) waschen hat gehört yıkamak ait oldu werden hat gegrüßt olmak selamladı werfen hat gehofft fırlatmak umdu wissen hat gekauft bilmek satın aldı ziehen hat kennen çekmek gelernt hat abgedreht tanıdı çevirdi hat gekocht hat abgeholt pişirdi alıp getirdi hat gelernt hat öğrendi aufgemacht hat geliebt açtı sevdi hat hat gemacht geantwortet yaptı karşılık verdi hat gemalt hat gearbeitet resim yaptı çalıştı hat geöffnet hat aufgehört açtı ara verdi hat geputzt hat gebadet temizledi banyo yaptı hat geredet hat konuştu beantwortet hat gereist cevapladı yolculuk yaptı hat benutzt hat gesagt kullandı söyledi hat berichtet hat geschenkt bildirdi hediye etti hat bestellt hat geschickt ısmarladı gönderdi hat besucht hat gespielt ziyaret etti oynadı hat gebildet hat gestellt oluşturdu yerleştirdi hat gebraucht hat studiert ihtiyacı oldu okudu hat (yüks.okul) gebummelt hat gesucht gezdi aradı hat gedauert hat getanzt devam etti dans etti hat diskutiert hat telefoniert tartıştı telefonlaştı hat eingekauft hat geträumt alışveriş yaptı rüya gördü hat erklärt hat açıkladı verheiratet hat erzählt evlendi anlattı hat versucht hat gefeiert denedi kutladı hat hat vorbereitet fotografiert hazırladı fotoğraf çekti hat gewartet hat gefragt bekledi soru sordu hat gewohnt
ikamet etti bir şeyi bir şeyi überreden jdn gurur duymak ansagen hat gezahlt düşünmek beklemek zu sich bir şeyi anons ödedi diskutieren sich birini bir şeye interessieren etmek abhängig sein über konzentrieren ikna etmek für die passenden von bir şey hakkında auf überzeugen bir şeyle Wörter finden bir şeye bağlı tartışmak bir şeye jdn von ilgilenmek uygun abhängen von einladen jdn konsantre birini bir şeye zufrieden sein kelimeleri bir şeye bağlı zu olmak inandırmak mit bulmak olmak birini bir şeye sich kümmern sich bir şeyden etw Nom achten auf davet etmek um verabreden memnun olmak passt jdm birine saygı sich bir şeyle mit liegen an Dat Kleidung, göstermek entscheiden ilgilenmek biriyle to be up to Schuhe sich ärgern für lachen über sözleşmek so./sth. tun teşekkür etmek dolayı kutlamak görmek hikaye anlatmak bir şeyi acımak, ağrımak denken an hoffen auf stoltz sein auf belirtmek
Mein Arm tut weh. Kolum ağrıyor. Meine Finger tun mir weh. Parmaklarım acıyor. Mein Magen tut mir weh. Midem ağrıyor. Mein Rücken tut weh. Belim ağrıyor. untersuchen muayene etmek; analiz etmek die Untersuchung muayene behandeln tedavi etmek die Behandelung tedavi heilen iyileştirmek ein Rezept verschreiben reçete yazmak ein Medikament verschreiben birine ilaç yazmak überweisen havale etmek; sevk etmek die Überweisung sevk; havale krankschreibe n birini hasta diye bildirmek das Attest doktor raporu der Durchfall ishal durchfall haben ishal olmak die Verstopfung kabızlık Ich habe eine Verstopfung. Kabız oldum. sich übergeben (brechen) kusmak
die Entzündung iltihap die Allergie alerji die Migräne migren der Bandscheiben vorfall bel fıtığı die Wirbelsäule omurga der Muskelkater kramp sich freuen über bir şeye sevinmek die Umwelt çevre sinken batmak; (fiyat) düşmek senken batırmak; (fiyat) indirmek steigen çıkmak; (fiyat) artmak erhöhen yükseltmek (fiyat) mitteilen (berichten, informieren) tebliğ etmek die Mitteilung tebligat an.kommen varmak; önemli olmak der Haushalt hane, ev halkı verbrauchen (konsumieren) harcamak; tüketmek der Verbraucher (Konsument) tüketici das Einkommen gelir die Auskunft bilgi geizig cimri sparsam tutumlu
günstig (billig) sofrayı kurmak cömert işlemek ucuz sorgen für jdn verschwenderi bereiten sparen (sich sch hazırlamak biriktirmek; kümmern) müsrif Freut mich. tasarruf etmek birine bakmak verschwenden Memnun oldum. aus.geben sorgen für etw israf etmek Das würde (para) bir şeyi tedarik der Sinn mich sehr harcamak etmek duyu freuen. leisten hin.stellen verhaften Çok sevinirim. başarmak; yerine koymak tutuklamak Das ist nicht yerine getirmek der Vorgang fliehen vor nötig, danke. sammeln süreç bir şeyden Gerek yok, derlemek der Zustand kaçmak teşekkürler. die Sammlung durum braten Wie schön, kolleksiyon besorgen kızartmak dich die Abteilung tedarik etmek das Steak wiederzusehe bölüm schmücken biftek n. abteilen (dekorieren) gebrauchen Seni tekrar bölmek süslemek; (benutzen) görmek, ne besondere dekore etmek kullanmak kadar güzel. özel; kendine vorbereiten an.weisen Lassen Sie uns özgü hazırlamak yol göstermek gehen. im sich dei Gidelim, Besonderen vorbereiten Gebrauchsanw isterseniz. özellikle hazırlanmak eisung Pass auf dich besonders Jahr für Jahr kullanma auf. özellikle; yıldan yıla klavuzu Kendine iyi bak. bilhassa Satz für Satz bedienen Ich muss los. nicht cümle cümle hizmet etmek; Gitmem besonders Tag für Tag çalıştırmak gerekiyor. pek o kadar da günden güne, die Bedienung Ob der değil gün be gün hizmet; garson Apparat gültig morgen um an.leiten weiterhin geçerli diese Zeit talimat vermek funktioniert, einige yarın bu saatler die muss noch birkaç; bazı um 7 Uhr Bedienungsan überprüft nach.fragen herum leitung werden. (sich saat yedi çalıştırma Cihazın ileride erkundigen) sularında talimatı çalışıp (bilgi almak için) verlangen die Anleitung çalışmayacağını sormak istemek talimat n tekrar kontrol der durch den die edilmesi Unternehmer ganzen Tag Verbintung gerekir. girişimci bütün bir gün bağlantı überprüfen frankieren boyunca überprüfen kontrol etmek pul yapıştırmak entfernen (kontrolieren) ganz oben überweisen uzaklaştırmak kontrol etmek en üst kat havale etmek; stellen ein Augenblick ganz letzte göndermek; koymak (ein Moment) oben sevk etmek sich entfernen bir dakika en üst kat ab.heben von uzaklaşmak der Akku besetzen bir şeyden para die Lust ist akü işgal etmek; çekmek mir vergangen auf.laden tutmak betragen Hevesim kaçtı. yüklemek Besetz! (Rechnung) vergehen ein.steceken Meşgul! tutmak geçmek in Es ist besetz. Der Preis Eine stunde bir şeye sokmak Hat meşgul. beträgt 20 verging. (stecker) Dieser Platz Euro. Bir saat geçti. ein.legen ist besetz. Ücret 20 Avro vergangene (makineye) Bu yer tutuldu. tutuyor. Woche koymak, eine Menge den Tisch geçen hafta yerleştirmek Zeit decken großzügig funktionieren pek çok vakit
genişletme, büyütme liberalsten Devisen liberal döviz Phantasie hayal umkreisen etrafında dönmek Rakete roket sich vergnügen eğlenmek genossen zevk zornig dargın bereuen pişman olmak verziehen affetmek hinweisen auf +A bir şeye işaret etmek begangen yapmak Raub soygun bereut pişman olmak absolvieren bitirmek, mezun olmak gehorchen itaat etmek bewältigen üstesinden gelme ehemaligen Häftlinge eski mahkumlar sich in einer Notlage befinden sıkıntıda olmak, darda kalmak Wohnungsnot konut sıkıntısı Justiz adalet vertrauen inanmak Gesetzentwurf yasa tasarısı mattschwarze n mat siyah entkräften zayıflatmak die Druckerei
bağımsız das Selbstbewusst sein özgüven dabei bunun yanında feindlich düşman die Gefängnis hapishane der Verband bandaj der Gips alçı die Gesellschaft toplum riechen kokmak wiegen tartmak springen atlamak sich beeilen acele etmek entdecken keşfetmek sich bewerben başvurmak schreien bağırmak streiten kavga etmek anziehen giymek verbringen harcamak sich (mti jdm) verabreden (biriyle) sözleşmek die Hüffe kalça der Knochen kemik der Hals boyun faul tembel der Tastsinn dokunma duyusu der Geruch koku verzichten vazgeçmek die Fernbedienun g kumanda recherchieren araştırmak
die Folter bis später işkence sonra görüşürüz die Meinung auf fikir Wiedersehen wahr hoşçakal doğru hazır der Frieden Tekrara hazır barış wie die Regierung nasıl; gibi hükümet es die Bildung o eğitim gehen der Wert gitmek; değer yürümek; der Grund çıkmak; girmek sebep es geht der Besitz gidiyor mal, mülk dir satt seni; sana tok wie geht es beschließen dir? bitirmek, karara nasılsın? bağlamak mir feststellen beni; bana saptamak sehr gründen çok kurmak (iş) gut der iyi Kompromis sehr gut uzlaşma çok iyi sündigen es geht mir günah işlemek sehr gut die Sünde çok iyiyim günah du die Schmarren sen saçmalık du bist Bu kelimelere sen -sin çalış ich
wütend die Banane super kızgın; öfkeli muz harika müde die Orange perfekt yorgun portakal mükemmel krank die Zitrone und hasta limon ve der Hunger der Snack ich mag Brot açlık atıştırmalık ekmek severim der Durst die Suppe ich mag keine susuzluk çorba Nudeln das Recht das Ei makarna haklılık; yumurta sevmem doğruluk der Käse ich mag haben peynir Orangen sahip olmak das portakal ich habe Hühnchenfleis severim sahibim; -m var ch ich mag keine du hast tavuk eti Äpfel sahipsin; -n var das elma sevmem habe ich ... ? Schweinefleisc es schmeckt benim ... var h lecker mı?; ... mıyım? domuz eti o lezzetli ich bin das Kaffee glücklich Rindfleisch schmeckt mutluyum kırmızı et lecker du bist der Fisch kahve lezzetli glücklich balık (eti) ich mag Tee mutlusun das Wasser und Kaffee bist du su çay ve kahveyi glücklich? der Kaffee severim mutlu musun? kahve Dinlenme habe ich der Tee Recht? çay aufregend haklı mıyım? das Bier heyecan verici; ich habe bira heyecanlı Hunger der Wein langweilig açım şarap sıkıcı hast du Durst? die Milch Spaß machen susadın mı? süt komik olmak; ben hallo Doldur: Yiyecek der Saft şaka yapmak; ich bin merhaba meyve suyu eğlenmek was geht ab? ben -im die Soße ich könnte heißen naber? der Reis sos -ebilirim; adı ... olmak lass uns pirinç die Butter -abilirim du heißt gehen! das Essen tereyağ (ihtimal) senin adın gidelim! yemek; yiyecek wie heißt du? das Brot Neler Seversin? miteinander prost! birbiriyle; adın ne? şerefe! ekmek mögen beraber ich heiße ... ja die Kartoffel sevmek nächste adım ... evet patates ich mag Woche das Genie nein das Gemüse severim gelecek hafta dahi hayır sebze kein (keine) es wird ein bitte die Nudeln yok; değil; -me olacak; olur bir (erkek ve lütfen makarna (olumsuzluk) bestimmt Entschuldigun cinssizler için) das Obst ich mag kesinlikle; tabii du bist ein g mevye kein ... ki Genie! özür dilerim; das Fleisch ... sevmem es wird sen bir dahisin! et afedersiniz schmecken bestimmt guten Morgen İnsan Olmak die Wurst tatmak großartig günaydın sosis glücklich lecker kesinlikle gute Nacht der Salat mutlu lezzetli müthiş olacak iyi geceler salata traurig eklig danke der Apfel üzgün iğrenç teşekkürler elma
schaust du dir heute Abend einen Film an? bu gece film izleyecek misin? wir könnten nächste Woche ins Kino gehen gelecek hafta sinemaya gidebiliriz er geht heute Nachmittag in ein Museum bu öğleden sonra müzeye gidecek wann fährst du ab? ne zaman ayrılacaksın? wir sprechen später miteinander sonra konuşacağız Yaşam ve Ölüm
hayatta neyi başarmak istiyorsun? möchte deine Tochter studieren? kızın okumak istiyor mu? das hoffe ich öyle umuyorum sich entspannen dinlenmek; rahatlamak sich betrinken sarhoş olmak wir könnten uns betrinken sarhoş olabiliriz Ne Oldu Az Önce?
ich war çok hoş bir bir taksi tuttuk gestern in der zamandı ich habe mir Schule sie sind letzte eine Pizza dün okuldaydık Woche nach bestellt vor zwei Deutschland bir pizza siparişi Wochen warst gereist verdim du krank geçen hafta musstest du iki hafta önce Almanya'ya ihm das hastaydın seyahat ettiler sagen? es war so ich habe zwei bunu ona langweilig! Monate lang anlatman lazım öyle sıkıcıydı! in Japan mıydı? überrascht studiert ich musste sie şaşkın; şaşırmış iki ay boyunca anrufen wir waren Japonya'da onu aramak total okudum zorunda kaldım überrascht hast du mal in es musste çok şaşırdık England sein wart ihr gewohnt? olmak letzten hiç İngiltere'de zorundaydı Dienstag im yaşadın mı? erzählen Kino? ich habe zwei anlatmak ich war geçen salı Stunden auf wir mussten -dim; -dım; sinemada dich gewartet ihr alles -dum; -düm mıydınız millet? seni iki saat erzählen du warst sie waren sehr boyunca ona herşeyi sen ...-din (ikinci glücklich bekledim anlatmak tekil şahıs) çok mutlulardı ich habe zorunda kaldık er war ich war vor gestern Abend ich wollte die Bildung o ...-di (erkek) drei Jahren in auf dem Sofa nicht eğitim es war Frankreich gelesen mitgehen, die Dusche o ...-di (cinssiz) üç yıl önce dün akşam aber ich duş (banyo) wir waren Fransa'daydım kanepede kitap musste duschen biz ...-dik seit okudum gelmek duş almak ihr wart -den beri davon istemedim, ama ausschlafen siz ...-diniz ich lebe seit hakkında; den; zorundaydım uzun süre sie waren zwanzig -dan abholen uyumak onlar ...-di Jahren in sie hat mir (birini) almak hoffen letzte Nacht Deutschland davon erzählt sie wollten ummak; dün gece; geçen yirmi yıl bana bundan uns hier beklemek gece Almanya'da bahsetti abholen hinterher zwei Monate yaşadım wir sind bizi buradan ondan sonra lang ich war diesen gestern ins almak istediler morgens iki ay boyunca; Sommer zwei Kino ich konnte sabahleyin iki aydır Monate lang gegangen nichts mehr was machst vor drei in China dün sinemaya essen du morgens Wochen bu yaz iki ay gittik daha fazla gern? üç hafta önce boyunca sie waren vor yiyemedim sabahleyin ne Hepsi Geçmişte Çin'deydim zwei Wochen sie konnte ihn yapmayı Kaldı! ihr Freund war in dem neuen nicht seversin? echt wütend Restaurant verstehen ich gehe gern erkek arkadaşı iki hafta önce onu anlayamadı joggen und gerçekten yeni Konuşalım dusche öfkelenmişti restorandaydılar hinterher das Gespräch warst du nicht habt ihr koşuya çıkmayı sohbet auch mal gestern das ve ondan sonra Bu kelimelere jung? das Thema Spiel çalış duş almayı konu; ders; sen de bir gesehen? severim zamanlar genç dün maçı izledin mesele 36 kelime0 was willst du die Beziehung değil miydin? mi? yoksayıldı in deinem es war eine wir haben ein ilişki Leben das Wetter Öğrenmeye schöne Zeit Taxi erreichen? hava hazır genommen die Politik Tekrara hazır
politika; siyaset die Technologie teknoloji die Gesundheit sağlık die Liebe aşk das Liebesleben aşk hayat die Wissenschaft bilim das Interesse ilgi von hakkında; -den; -dan; -in; -ın; -un; -ün von ... erzählen -den bahsetmek reden konuşmak über üzerine über ... reden ... hakkında konuşmak französisch Fransız Franzosen reden gern über Essen Fransızlar yemekten konuşmaya bayılırlar möchtest du über deine Gesundheit reden? sağlığın hakkında konuşmak istiyor musun? ich möchte nicht über mein Liebesleben reden aşk hayatım hakkında konuşmak istemiyorum erzähl mir von deinem Liebesleben bana aşk hayatımdan bahset
Dost Edinme
wie ist der badminton ich spiele Plan? Basketball total gern die Strafe plan ne? basketbol Basketball ceza der Sinn Eishockey basketbol das anlam buz hokeyi oynamayı Verbrechen Sinn machen Golf gerçekten suç anlam ifade golf severim die Kultur etmek Turnen sie spielt total kültür macht das jimnastik gern der Streit Sinn? Boxen Badminton, tartışma bir anlamı var boks aber sie ... wütend mı? Tennis segelt noch machen das machte tenis lieber ...'i kızdırmak keinen Sinn angeln badminton keine Ahnung hiçbir anlam balık tutmak oynamayı haben ifade etmedi İnsanların gerçekten hiçbir fikri verlieren Tercihleri sever, ama olmamak kaybetmek yelkeni tercih interessant der Computer woran eder ilginç bilgisayar ne hakkında was für Filme neugierig woran denkst der Krimi sieht dein meraklı; suç romanı du? Freund am burnunu sokan ne der Thriller liebsten? peinlich gerilim düşünüyorsun? arkadaşın ne tür utandırıcı die sich auf ... filmleri sever? die Technik Dokumentatio ich mag freuen teknik n dört gözle Dramen, aber Verbrechen belgesel beklemek ich habe und Strafe die Komödie darauf Komödien sind immer bunun üzerine; komedi lieber interessante bundan sonra; das Drama drama severim, Themen dram üzerine ama komedileri suç ve ceza her wir freuen uns die tercih ederim zaman ilginç Gartenarbeit darauf dich zu Ekipten konulardır bahçecilik sehen Bahsedelim es ist ihm singen seni görmeyi peinlich über dört gözle şarkı söylemek die Karriere seine lieber kariyer bekliyoruz Beziehungen wir freuen uns ...-mektense umziehen zu reden taşınmak darauf dich zu ... lieber ilişkileri haben in Rente treffen hakkında tercih etmek gehen seninle konuşmak onu tanışmayı dört ich ... total emekli olmak utandırır gern kündigen gözle bekliyoruz mein Vater bırakmak (iş) der Idiot; die … gerçekten hat keine severim zurückkomme Idiotin Ahnung von indisch n aptal Technik Hintli geri gelmek; sei nicht so babamın asiatisch dönmek ein Idiot! teknoloji Asyalı Ski fahren o kadar aptal hakkında en europäisch gehen olma ufak bir fikri yok ruhig Avrupalı kayağa gitmek sollten wir mag dein im Ausland sessiz; sakin ihnen von dem sich beruhigen Freund yurtdışı Streit Komödien? ins Ausland sakinleşmek erzählen? arkadaşın gehen beruhige dich onlara komedileri sever yurtdışına sakin ol tartışmadan mi? çıkmak sei ruhig bahsedelim mi? sessiz ol sie hat Thriller ziemlich İfadeler: Onları Doldur: Spor lieber güzel; oldukça; Etkile! gerilimleri tercih hayli Fußball eder immer noch wozu? futbol hala ne anlamı var? Badminton zusammen
birlikte; beraber gelmek; normalerweise görünmek genellikle woher montags nereden Pazartesileri aus in zwei -den; -dan; -lı Stunden olmak iki saat içinde nicht ungefähr değil; -me; -ma yaklaşık und du? erzähl mir von ya sen? deiner Familie woher kommst bana ailenden du? bahset nerelisin? wir ich komme gehen normal aus der Türkei erweise im Türkiye'den Winter ins geliyorum Ausland kommst du kışın genellikle aus der yurtdışına Türkei? çıkarız Türkiye'den mi vor fünf geliyorsun? Jahren lief kommst du ihre Karriere aus ziemlich gut Deutschland? beş yıl önce Almanya'dan mı kariyeri oldukça geliyorsun? iyi gidiyordu nein, ich meine Eltern komme nicht gehen in aus ungefähr drei Deutschland Jahren in hayır, Almanyalı Rente değilim anne babam Kelime Deponu yaklaşık üç yıl içinde emekli die Zahl olacaklar sayı meine die Nummer Großeltern numara gehen immer das Telefon noch Ski telefon fahren die büyükanneTelefonnumm babam hala er kayağa giderler telefon wir spielen numarası mittwochs mein (meine) immer noch benim miteinander dein (deine) Badminton senin (tekil hala gayriresmi) çarşambaları null birlikte sıfır; 0 badminton eins oynarız bir; 1 Evrenin zwei Neresinde? iki; 2 drei Deutschland üç; 3 Almanya vier die Türkei dört; 4 Türkiye fünf kommen
beş; 5 der sechs Handschuh altı; 6 eldiven sieben der Kalender yedi; 7 takvim acht der Nachbar sekiz; 8 komşu neun der Pullover dokuz; 9 kazak zehn der on; 10 Weihnachtsba was ist deine um Telefonnumm noel ağacı er? der Advent telefon numaran mum yakma ne? olayı meine der Telefonnumm Adventskranz er ist ... mum çelenki telefon der Anhang numaram .. ek der Apparat das Komma makine,alet virgül Dezimalzahlen der Backofen Desimal sayılar fırın der Feiertag die Nummer bayram günü sayı die Nummen der Karneval karnaval sayılar der Kloß die Zahl hamur köftesi sayı der zählen Küchentisch saymak mutfak masası die Zahlen der sayılar Nationalfeirta plus g artı milli bayram minus der Onkel eksi amca,dayı mal der Opa çarpı dede geteilt der Osterhase bölü paskalya ist gleich tavşanı eşit der Rotkohl NOMEN (mit kırmızı lahana DER der Rücken sırt,bel 399 kelime0 der Sack der Bikini çuval,torba bikini der Sekt der köpüklü şarap Bürgermeister der belediye Weihnachtssc başkanı,muhtar hmuck der Clown yılbaşı süsü palyaço der der Enkel Wunschzettel torun arzu edilen der şeylerin listesi Führerschein der Arger ehliyet kızgınlık
der Golfplatz golf sahası der Griff kol,kulp der Hauptschalter ana şalter der Kasten dolap der Keller bodrum der Kinderspielpla tz çocuk oyun alanı der Kreis daire,alan,saha der Laden dükkan der Lärm gürültü der Meerblick deniz manzarası der Müll çöp der Raucher sigara der Regler ayar düğmesi der Reiseführer seyehat klavuzu der Rundgang yürüyüş,gezinti der Senior yaşlı der Spielplatz oyun alanı der Stock sopa,baston der Strand kumsal der Strom elektrik akımı der Trick hile der Wasserhahn musluk der Wohnungstau sch ev değişimi der Fluss nehir,ırmak der Geschmack tat,zevk,lezzet der Pudding puding der Ring yüzük
der Turm kule der Vogel kuş der Alptraum kabus der Anzug takım elbise der Fleck yer,nokta der Gedanke düşünce der Kompromiss anlaşma yolu der Konflikt çelişme,çatışma der Leser okuyucu der Rock etek der Schmuck süs,mücevher der Sportschuh spor ayakkabı der Tierarzt veteriner der Wutanfall öfke krizi der Zopf saç örgüsü der Badeanzug mayo der Bauch mide,karın der Diebstahl hırsızlık der Finger parmak der Hals boyun der Husten öksürük der Kollege meslektaş der Mund ağız der Ohrring küpe der Rat tavsiye der Schal şal der Schnupfen nezle der Tennisschläge r tenis raketi der Zeh parmak
der Kater erkek kedi der Schirm şemsiye der Ausweis kimlik der Fußweg yaya yolu der Hintergrund arka plan der Rand kenar,kıyı der Vordergrund ön plan der Abiturient lise mezunu der Arbeiter işçi der Berufsweg kariyer der Export ihracat der Lohn ücret,ödül der Manager yönetici der Patient hasta der Abiturjahrgan g mezuniyet topluluğu der Anschluss mezuniyet der Direktor müdür,yönetme n der Geschäftsführ er yönetici,müdür der Import ithalat der Konzern holding der Kredit kredi der Monat ay der Fehler suç,hata,bozukl uk der Flugzeugmech aniker uçak makinisti der Frauenberuf kadın işi der Grund
neden,sebep der Hauptschulabs chluss ilkokul mezunu der Journalist gazeteci der Kfz motorlu taşıt der Künstler sanatçı der Männerberuf erkek işi der Mechaniker makineci der Politiker politikacı der Realschulabsc hluss ortaokul mezunu der Salon salon der Schulabgänge r ilkokul mezunu der Sekretär sekreter der Verdienst kazanç,kar,aylık der Vergleich karşılatırma,ben zetme der Vertrag sözleşme,kontra t der Abteilungsleit er şube yöneticisi der Angler olta ile balık tutan der Kontakt temas der Stress stres der Angestellte memur der Aufenthalt bir yerde kalma der Bäckermeister fırın ustası der Bereich çevre,saha der Bewerber talip,istekli
der Badeort kaplıca,plaj der Begriff terim,düşünce,fi kir der Mietwagen kiralık otomobil der Reisekatalog seyehat kataloğu der Reisetipp seyehat tavsiyesi der Strandurlaub sahil,kıyı,deniz tatili der Tipp tavsiye,öğüt der Titel unvan,başlık,ad der Tourist turist der Adressat alıcı,adres sahibi der Dozent doçent NOMEN (mit DİE)
heyecan die Christbaumku gel çam ağacı topu die Demonstratio n gösteri die Erinnerung hatıra,anı die Farbe renk die Gans kaz die Gewerkschaft sendika die Kindheit çocukluk die Krippe Hz. İsanın doğum maketi die Kugel küre,top die Maske maske die Mitternachtsm esse gece yarısı panayırı die Nuss die Bluse ceviz,fındık bluz die Spielsache die Creme oyuncak krema die Süßigkeit die Feier tatlı kutlama die Tradition die gelenek Führerscheinp die rüfung Vorbereitung ehliyet sınavı hazırlık die die Watte Gratulation pamuk kutlama,tebrik die die Halskette Weihnachtsge kolye schichte die noel hikayesi Schokolade die çikolata Atmosphäre die Schülerin atmosfer öğrenci die die Sekretärin Bauchtänzerin sekreter göbek dansçısı die Tafel die tahta,tablet Einstellung die Tischlerin bitirme,ayar marangoz die die Tombola Gesundheit tombala sağlık die Angst die Hexe korku cadı,büyücü die Aufregung
das Taschentuch Mendil Männersache erkek isi Brustumfang Göğüs olcusu Hüftumfang Kalça olcusu Beinlänge Bacak uzunluk extra deutsch runter aşağıya kommt hoch geliyor Pass auf Dikkat du zuerst ilk sen Traum wahr Rüya gerçek oluyor Unglaublich Inanılmaz arme yoksul der Mord Cinayet wette bahse girmek schrecklich korkunç(berbat) der Witz Şaka die Nachricht Haber(mesaj) vorne ön yukarı ungefähr yaklasik olarak witzig komik feiern kutlamak lügner Yalancı erleben deneyim(görüp geçirmek) versteck gizlemek vertrau mir bana güven wunderschöne harika(enfes) Genial dahi(akilli) checken kontrol Knie beugen dizleri bukmek absoluter
der Pudel Kaniş gekochte pişmiş Stinke Müstehcen die Hühnersuppe Tavuk çorbası der Oktopus Ahtapot der Rauchmelder Duman Dedektörü zuverlässig; selbstbewusst ; nervenstark güvenilir; kendine güvenen; iradeli(enerjik) der Nudelauflauf firinda makarna
das Missverständn is yanlış anlama die Neuigkeit Haber, havadis Neuigkeiten austauschen dedikodu yapmak die Gleichaltrige Akranı olmak, (der/die) anvertrauen güvenmek jemandem etwas ausmachen birilerinin bir şey yapması bezeichnen tanımlamak, adlandırmak sich verlassen auf güvenmek hin- und Goethe Zertifikat B2 hergerissen sein Wortliste gidip gelmek aus den Augen Lektion 1 verlieren die Herkunft gözden uzak Köken, kök, soy, olmak das Motiv lose motif çözmek entwerfen weder noch tasarlamak ne ne de kommentieren bedeutung yorumlamak anlam, mana, die değer Alternative der Auftrag alternatif sipariş, talep, die görev Aufzählung in Auftrag liste, sıralama geben die görevlendirmek Einschränkung die Daten Sınırlama, data kısıtlama Daten der Gegensatz auswerten tezat, karşılık dataları der değerlendirmek Geschmack Daten tat, lezzet, doku erfassen denselben data toplamak geschmack die haben Erdbevölkerun aynı zevklere g sahip olmak Dünya nüfusu der Fakt
bilgi, gerçek, zusammenko faktör mmen mit der Nutzer ile bir araya kullanıcı gelmek, ile die Redensart gelmek söz, deyim befreundet ermöglichen sein mit mümkün ile arkadaş kılmak, olmak mümkün olmak Freundschaft vernetzt sein schließen mit bağlı olmak ile yakın mittlerweile arkadaş olmak bu arada der die Altersuntersch Ankündigung ied duyuru, anons yaş farkı der Eindruck der Einblick izlenim, etki ön sezi, iç görü den Eindruck das Feedback haben geri dönüş izlenim sahibi die Folie olmak folyo die Messe das Fuar Inhaltsverzeic der Ratgeber hnis danışman, içindekiler klavuz der die Konkurrent Verwirrung rakip Karışıklık der Übergang auffallen gerçiş, geçme, dikkat çekmek, dönüşme, geçiş göze batmak aşaması feststellen erwähnen ortaya anmak, söz çıkarmak, etmek araştırıp bulmak abenteuerlusti oberflählich g yüzeysel macera perest das Bedürfnis außergewöhnl gerek, ihtiyaç. ich lüzum son derece die Beziehung extrovertiert ilişki dışa dönük eine hilfsbereit Beziehung yardım sever haben introvertiert ilişki kurmak içe dönük die nachdenklich Dankbarkeit düşünceli şükran duygusu risikofreudig die Emotion risk sever duygu rücksichtslos der Komiker acımasız, Komedyen saygısız, kaba der die Lebensabschn Auswertung itt değerlendirme, Hayatın bölümü, faydalanma parçası die Rückseite Verloben arka taraf nişanlanmak
die Vorderseite ön taraf bewerten değerlendirmek gestalten şekil vermek, biçimlendirmek Kontakte pflegen irtibatta olmak, bağı korumak der Besen süpürge sorgen für için dikkat etmek vertraut machen mit ile tanışıklığı olmak mental zihinsel Lektion 2
kullanmak nutzen kullanım die Buchhändlerin Kitapçı die Lesung okuma die Neuheit yenilik das Sachbuch meslek, danışma kitabı der Stammkunde devamlı müşteri animieren zu 'e teşvik etmek, canlandırmak beurteilen karar vermek, hüküm vermek quatschen gevezelik angenommen werden kabul edilmek verführerisch çekici, ayartıcı, cazip die Aufnahme kayıt die Luftaufnahme havadan görüş der Bildband fotoğraf kitabı, albüm die Leseratte kitap kurdu anrühren dokunmak greifen zu 'e almak jedermanns sache sein herkes için, herkesin olayı die Auflage baskı, tiraj die Befürchtung korku, endişe die Branche branş das Geschehen olaylar, happening die Gleichaltrige Akranı olmak, (der/die)
die Meine Finger Großleinwand tun mir weh. büyük ekran Parmaklarım die Schwäche acıyor. zayıflık, Mein Magen noksanlık tut mir weh. sich abheben Midem ağrıyor. von Mein Rücken 'den gözüne tut weh. çarpmak Belim ağrıyor. anschaffen untersuchen bir şeyi kendine muayene almak, etmek; analiz sağlamak etmek dahintersteck die en Untersuchung sebebi olmak, muayene bir şeyin behandeln arkasından tedavi etmek çıkmak die starren Behandelung dik dik bakmak tedavi verfolgen heilen izlemek, takip iyileştirmek etmek, peşine ein Rezept düşmek verschreiben bemerkenswe reçete yazmak rt ein dikkat çekici, Medikament dikkate değer verschreiben großartig birine ilaç harika, çok yazmak güzel, devasa überweisen die havale etmek; Komplexität sevk etmek karmaşıklık die die Logik Überweisung mantık sevk; havale die Meldung krankschreibe mesaj, haber n vermek birini hasta diye die Quelle bildirmek pınar, kaynak, das Attest kuyu doktor raporu ansprechend der Durchfall çekici, cazip ishal anspruchsvoll durchfall iddialı, titiz, haben sofistike ishal olmak bebildert die resimli Verstopfung übersichtlich kabızlık açık, belirgin, Ich habe eine derli toplu Verstopfung. das Herz Kabız oldum. ausschütten sich Kalbini dökmek, übergeben içini dökmek (brechen) weh.tun kusmak acımak, ağrımak die Mein Arm tut Entzündung weh. iltihap Kolum ağrıyor. die Allergie
alerji biriktirmek; die Migräne tasarruf etmek migren aus.geben der (para) harcamak Bandscheiben leisten vorfall başarmak; bel fıtığı yerine getirmek die sammeln Wirbelsäule derlemek omurga die Sammlung der kolleksiyon Muskelkater die Abteilung kramp bölüm sich freuen abteilen über bölmek bir şeye besondere sevinmek özel; kendine die Umwelt özgü çevre im sinken Besonderen batmak; (fiyat) özellikle düşmek besonders senken özellikle; batırmak; (fiyat) bilhassa indirmek nicht steigen besonders çıkmak; (fiyat) pek o kadar da artmak değil erhöhen gültig yükseltmek geçerli (fiyat) einige mitteilen birkaç; bazı (berichten, nach.fragen informieren) (sich tebliğ etmek erkundigen) die Mitteilung (bilgi almak için) tebligat sormak an.kommen der varmak; önemli Unternehmer olmak girişimci der Haushalt frankieren hane, ev halkı pul yapıştırmak verbrauchen überweisen (konsumieren) havale etmek; harcamak; göndermek; tüketmek sevk etmek der ab.heben von Verbraucher bir şeyden para (Konsument) çekmek tüketici betragen das (Rechnung) Einkommen tutmak gelir Der Preis die Auskunft beträgt 20 bilgi Euro. geizig Ücret 20 Avro cimri tutuyor. sparsam den Tisch tutumlu decken günstig (billig) sofrayı kurmak ucuz sorgen für jdn sparen (sich kümmern)
birine bakmak verschwenden Memnun oldum. sorgen für etw israf etmek Das würde bir şeyi tedarik der Sinn mich sehr etmek duyu freuen. hin.stellen verhaften Çok sevinirim. yerine koymak tutuklamak Das ist nicht der Vorgang fliehen vor nötig, danke. süreç bir şeyden Gerek yok, der Zustand kaçmak teşekkürler. durum braten Wie schön, besorgen kızartmak dich tedarik etmek das Steak wiederzusehe schmücken biftek n. (dekorieren) gebrauchen Seni tekrar süslemek; (benutzen) görmek, ne dekore etmek kullanmak kadar güzel. vorbereiten an.weisen Lassen Sie hazırlamak yol göstermek uns gehen. sich dei Gidelim, vorbereiten Gebrauchsanw isterseniz. hazırlanmak eisung Pass auf dich Jahr für Jahr kullanma auf. yıldan yıla klavuzu Kendine iyi bak. Satz für Satz bedienen Ich muss los. cümle cümle hizmet etmek; Gitmem Tag für Tag çalıştırmak gerekiyor. günden güne, die Bedienung Ob der gün be gün hizmet; garson Apparat morgen um an.leiten weiterhin diese Zeit talimat vermek funktioniert, yarın bu saatler die muss noch um 7 Uhr Bedienungsan überprüft herum leitung werden. saat yedi çalıştırma Cihazın ileride sularında talimatı çalışıp verlangen die Anleitung çalışmayacağını istemek talimat n tekrar kontrol durch den die edilmesi ganzen Tag Verbintung gerekir. bütün bir gün bağlantı überprüfen boyunca überprüfen kontrol etmek entfernen (kontrolieren) ganz oben uzaklaştırmak kontrol etmek en üst kat stellen ein Augenblick ganz letzte koymak (ein Moment) oben sich entfernen bir dakika en üst kat uzaklaşmak der Akku besetzen die Lust ist akü işgal etmek; mir vergangen auf.laden tutmak Hevesim kaçtı. yüklemek Besetz! vergehen ein.steceken Meşgul! geçmek in Es ist besetz. Eine stunde bir şeye sokmak Hat meşgul. verging. (stecker) Dieser Platz Bir saat geçti. ein.legen ist besetz. vergangene (makineye) Bu yer tutuldu. Woche koymak, eine Menge geçen hafta yerleştirmek Zeit großzügig funktionieren pek çok vakit cömert işlemek eine Menge verschwenderi bereiten lernen sch hazırlamak pek çok şey müsrif Freut mich. öğrenmek
Aspekte Neu B1.2 Kapitel-6: Berufsbilder die Tätigkeit iş, meslek, faaliyet unterstützen desteklemek betreuen (Sachen) yürütmek betreuen (Personen) bakmak verwirklichen gerçekleştirmek vergleichen karşılaştırmak sich bewerben başvurmak (bir işe) die Verantwortun g sorumluluk das Gehalt maaş traurig sein üzgün olmak wütend öfkeli schweigen susmak weinen ağlamak der Aufstieg yükselme (mesleki) die Herausforderu ng meydan okuma jammern şikayet etmek, mızmızlanmak die Kenntnis bilgi die Voraussetzun g şart, koşul anbieten sunmak, teklif etmek das Angebot teklif die Dienstleistung hizmet der Erfolg
başarı erreichen ulaşmak (hedefe) individuell bireysel kompetent yeterli der Mut cesaret die Pleite iflas das Anschreiben motivasyon mektubu das Arbeitszeugni s, işveren referansı die Bewerbung başvuru der Eindruck izlenim das Engagement bağlılık, özveri erwähnen anmak, söz etmek das Fachwissen ihtisas bilgisi die Gehaltsvorstel lung maaş beklentisi gepflegt bakımlı, temiz der Lebenslauf cv lückenlos eksiksiz der Ratgeber danışman übertreiben abartmak, büyütmek vertraut sein alışık olmak das Vorstellungsg espräch iş görüşmesi der Abschied veda der Aktenkoffer evrak çantası der Alltag
günlük rutin der/die Angestelle, -n çalışan sich auskennen mit bişeye alışkın olmak behandeln tedavi etmek, davranmak bereuen pişmak olmak, üzgün olmak die Besprechung görüşme denkbar düşünülebilir einschätzen değer biçmek, değerlendirmek der Entschluss kesin karar die Erfahrung deneyim ingesamt hepsi birlikte toplam die Konkurrenz yarışma der Stammgast devamlı müşteri teilwiese kısmen vermutlich muhtemelen, büyük olasılıkla vorstellbar düşünülebilir(v) sich vorstellen kendini tanıtmak wahrscheinlic h olası Kapitel-7: Für immer und ewig Witwe sein dul olmak schwanger hamile die Beerdigung defin, cenaze töreni die Verwandtscha ft akrabalık geschieden
boşanmış die Taufe vaftiz die Beziehung ilişki der Streit kavga mollig şişman, tombul schick şık, zarif ernst ciddi geduldig sabırlı schlank ince (uzun boylu) gleichzeitig eş zamanlı, aynı anda langfristig uzun vadeli alleinerziehen d bekar ebeveyn alleinlebend yalnız eifersüchtig kıskanç Enttäuschung hayal kırıklığı sich entschließen zu -meye karar vermek die Fernbeziehun g uzaktan ilişki sich gewöhnen bişeye alışmak der Hort sığınak leiblich fiziksel sich scheiden lassen boşanmak der Unterhalt geçim verkraften gücü yetmek verwitwet dul zerbrechen kırmak, kırılmak ansprechen hitap etmek die Auswahl
der die Luft kilo almak, artan çoğalan yüreklendirmek belirlemek Badestrand hava artmak identifizieren erledigen plaj die Ziege der Zuwachs teşhis etmek tamamlamak, enttäuscht keçi artma, artış klarkommen bitirmek ümitsiz, üzgün der Nebel gereizt erinnern Aspekte Neu mit erheblich sis öfkeli, sinirli -le geçinmek hatırlamak B1.
ortadan kaybolmak drohen tehtit etmek plaudern sohbet etmek sich unterhalten sohbet etmek schätzen tahmin etmek stören rahatsız etmek überzeugen ikna etmek nachgehen peşinden gitmek, takip etmek zurückgehen dönmek üben pratik yapmak halten tutmak aufschreiben yazmak, not etmek löschen silmek speichern kaydetmek, depolamak vorhaben niyetinden olmak, planlamak sich leisten izin vermek verlernen unutmak (öğrenileni) aussetzen ortaya çıkarmak voraussetzen varsaymak, farzetmek abwarten beklemek beabsichtigen etw zu tun yapma niyetinde olmak stehen durmak bestehen var olmak fallen düşmek einfallen aklına bişey gelmek erlauben
ya inanmak iş bitiş saati Wettbewerbs önlem tatsächlich das Erlebnis der yarışma der hakikaten, tecrübe, Frühaufsteher die Epoche, -n Virenschutz gerçekten deneyim sabahçı çağ virüs koruması knapp erleben das die Fähigkeit die Ausrede, kıt, eksik, tecrübe etmek, Kurzzeitgedac yetenek -n noksan yaşamak htnis die bahane aufregen das Pech kısa süreli Geselligkeit die heyecanlandırm aksilik, hafıza sosyallik Handschrift ak şanssızlık das die el yazısı sich aufregen so ein Pech Gedächtnis Wahrnehmung die über (+akk) ne şanssızlık, hafıza , -en Kompetenz ...
die Schwierigkeit zorluk, güçlük, zahmet der Umzug evden taşınma umziehen evden taşınmak einziehen eve taşınmak der Einzug eve taşınma brechen kırmak, yarmak brennen yanmak abbrennen tamamen yanmak, kül olmak löschen silmek, delete, iptal etmek Schuld sein kabahati olmak spenden bağışlamak, hibe etmek stoßen itmek weglaufen kaçmak, koşup gitmek extrem radikal, aşırı, köktenci vergeblich boşuna, faydasız die Einbrecher hırsız der Dieb kapkaççı die Polizei polis das Verbrechen ağır suç, cinayet der Verbrecher suçlu erkek die Verbrecherin suçlu kadın festnehmen gözaltına almak, tutuklamak die Annahme varsayım, farz, tahmin der Auftrag sipariş, görev, yüküm
die Beziehung ne kadar, ne der Pudding muhtelif, çeşitli ilişki meblağda pudink verliebt der in der Zeit die Rose aşık, sevdalı Gebrauchrwag zuvor gül übrigens en o andan önce die Stimme aslında, zaten, kullanılmış der Wahnsinn ses, oy bu esnada araba, 2. ya aşık olmak küçük yaştaki die ileti, bildirim, zusehen einige Schadenmeldu mektup seyretmek, biraz ng die müdahale eigene hasar bildirimi Mitternacht etmemek, tanık kendi der Hergang geceyarısı olmak die Scheidung olay, seyir, oluş heute aufgeregt boşanma, şekli Nachmittag heyecanlı, ayrılma der bugün öğleden telaşlı gegenseitig Schadenherga sonra gleichzeitig karşılıklı, ng heute Abend eş zamanlı, aynı birbirine kaza seyri bu akşam zamanda zurzeit die Stange das Publikum heimlich bugünlerde, şu sopa, değnek seyirciler, gizlice sıralar wie hoch izleyiciler mehrere ehrlich gesagt
angeben bildirmek, belirtmek mitteilen bildirmek vor allem herşeyden evvel, özellikle immer häufiger daha çok, daha sık allerdings elbette ki, gerçi von zu hause aus evden (sipariş v.b) bewerten değerlendirmek anfassen dokunmak, ellemek die Beratung öğüt, tavsiye Außerdem ayrıca Zum Warenkorb hinzufügen sepete ekle Rückgaberech t İade Politikası in einer bestimmten Zeit Zum Glück neyse ki feststellen farketmek, saptamak bemerken farketmek,belirt mek sich verhalten davranmak einen Eindruck machen izlenim bırakmak gepflegt bakımlı hilfsbereit yardımsever genervt huysuz, hırçın, ters,bıkmış streng sert, katı etablieren kurmak
gründen itina, özen göçmek kurmak Lückenlos erschrecken aufbauen eksiksiz über + Akk. kurmak übersichtlich korkmak anspruchvolle belirgin, açıkça promovieren Ziele verwalten doktora yapmak iddialı hedef yönetmek, idare sich aufhalten steigend etmek in + Dat. yükselen, artan zudem oturmak, betragen üstelik, dahası, kalmak olmak (be) yanısıra sich sich betragen daneben begeistern für davranmak yanısıra, + Akk. sich verhalten bundan başka heyecana davranmak in der Regel gelmek Der Ruf Genelde, kural sich beklagen ün, itibar olarak über + Akk. erarbeiten mühevoll bir şeyden çalışarak elde külfetli, yakınmak, etmek zahmetli şikayet etmek das wirken sich betätigen Vertriebsbüro işe yaramak als + Nom. satış ofisi (ilaç vb), etkili çalışmak der Umsatz olmak, çalışmak sich ciro sich niederlassen erwirtschaften unterhalten in + Dat. / als iyi yönetim konuşmak, + Nom. yoluyla tartışmak, yerleşmek kazanmak değerlendirmek veröffentliche Geschäftsführ angemessen n er uygun, münasip ilan etmek, müdür yayımlamak Lagerhelfer seufzen Depocu inlemek, içini berichten çekmek bilgi vermek, sterben bildirmek ölmek mitteilen die Agression, bilgi vermek, -en bildirmek saldırganlık Menschen informieren der Aufenthalt bilgi vermek, bir yerde kalma aufwachsen bildirmek vom büyümek, die Elternzeit Aussterben yetişmek ebeveyn izni bedroht sein aus/einbürger weiterkomme nesli tükenme n n tehdidi altında vatandaşlıktan ilerlemek olmak çıkmak; die der Charakter, vatandaşlığa Voraussetzun -e girmek g huy aus/einwander gereklilik, ön der Egoismus n şart bencillik, bir yerden bir erfahren egoizm yere göçmek tecrübeli die Eifersucht ausweichen die Zusage kıskançlık yol vermek, onay, kabul die birine die Absage Eigenschaft, rastlamamaya red -en bakmak klappen özellik, nitelik einrichten yolunda olmak, die döşemek, yolunda gitmek Einbürgerung kurmak Die Sorgfalt emigrieren
vatandaşlığa der Wohnsitz, kabul -e der Emigrant, oturma yeri, -en konut göçmen die der Fleiß Zuverlässigkei çalışkanlık, t gayret güvenirlik, die sağlamlık Gewohnheit, anpassungsfä -en hig alışkanlık, adet uyuşkan, esnek die arrogant Großzügigkeit kibirli, küstah cömertlik, aufwendig hoşgörü çok masraflı das Leiden äußerst dert, ıstırap, son derece hastalık befristet die vadeli Maßlosigkeit belesen ölçüsüzlük okumuş, biligli die Promotion berechtigt doktora, haklı, yerinde özendirme olan, yetkili die böse auf + Reifeprüfung, Akk. -en küsmek, lise bitirme gücenmek, sınavı, devlet dargın lise imtihanı böswillig die Schwäche, kötü niyetli -n chronisch zayıflık, kronik, süreğen, güçsüzlük, müzmin düşkünlük dankbar für + der Akk. Selbstmord, -e minnettar, intihar müteşekkir die demoralisiert Staatsbürgers cesareti kırılmış chaft, -en depressiv vatandaşlık karamsar, der Stolz depresif gurur, onur, ehrlich kıvanç, kurum, dürüst, doğru kibir eifersüchtig der Thron, -e auf + Akk. taht birini kıskanmak der Forscher eigenhändig araştırmacı kendi eliyle die Trägheit eingebildet üşengeçlik, hayali, kibirli, mıymıntılık kurumlu, der Verdienst, kendini -e beğenmiş kazanç, kâr enttäuscht die Vorliebe, von + Dat. / -n über + Akk. eğilim ümitsiz, üzgün, das Wesen bezgin yaratık, varlık, erschrocken huy über + Akk.
korkmuş sorumluluk askere gitmek bestehen aus bir şey için die erstaunt über bilinci olan zorunda olmak + Dat. elverişli olmak, Hochschule, -n + Akk. verliebt in + Spracher bir şeyden yetenekli olmak yüksek okul bir şeye hayret Akk. belirmek, bir sich der Hoorsaal, ablesen etmek aşık, tutkun şeyden oluşmak entscheiden -säle flexibel verschlossen bir şeyi okumak, bilden für + Akk. konferans bir şeyi esnek kapalı, kilitli, biçimlendirmek, karar vermek salonu, amfi yüzünden gebührenfrei içine kapanık oluşturmak, sich etwas die Imitation, anlamak ücretsiz wütend bilgi vermek einprägen -en achten auf + deuten auf geduldig auf/über + bir şeyi taklit, benzetme Akk. sabırlı Akk. +Akk. ezberlemek das Institut, -e gesellig öfkeli, hiddetli bir şeye dikkat bşe işaret speichern enstitü, kurum, etmek sosyal, zivilisiert etmek, kaydetmek, kuruluş analysieren hoşsohbet medeni, uygar göstermek, saklamak, die großzügig zufrieden mit analiz etmek anlam çıkarmak, biriktirmek Integration aufnehmen cömert, eli açık + Dat. yorumlamak stützen entegrasyon, almak, kabul hilfsbereit memnun, dienen zu + desteklemek kaynaşma etmek, çekmek, Dat. yardımsever, hoşnut, der Akzent, -e das Internet teybe almak, yardıma hazır yetingen bir şeye vurgu, aksan internet girişmek, höflich seelisch yaramak, bir die der Klang, ÷e işlemeye nazik, ince, ruhsal, tinsel, şeye faydası Amtssprache, ton, nağme, ses başlamak saygılı manevi dokunmak -n der Kursleiter ausgehen von feststellen humorvoll fester resmi dil eğitmen, hoca + Dat. şakacı, esprili Mitarbeiter saptamak, bir die Bibliothek, das Lehrwerk, dışarı çıkmak, interessiert an sein şeyi tespit -en -e sönmek, + Dat. uzun süre etmek Kütüphane metot, ders bitmek, ilgili boyunca führen der Dialekt, -e kitabı tükenmek jugendlich beraber başta gelmek, diyalekt, lehçe der Lernstoff äußern genç çalışmak yönetmek, der Dozent, öğretim klug jemanden im söylemek, ifade rehberlik etmek, -en malzemesi etmek akıllı, zeki, Stich lassen yürütmek doçent die kurnaz, dikkatli birini yarı yolda basieren auf + fürchten der Motivation, Dat. lebhaft bırakmak bir şeyden Erwachsene, -en canlı, hareketli, Jura studieren temellendirmek korkmak -n motivasyon işlek, ateşli hukuk okumak bauen auf + imitieren yetişkin das Muster Akk./Dat. nervös mit vollen bir şeyi taklit der Erwerb desen, model, sinirli, gergin Händen geben birine etmek alım, kazanılma, örnek güvenmek, neugierig bir şeyi interviewen geçim, kazanç die sırtını dayamak meraklı, aç esirgememek, görüşme der Experte, Naturwissensc beginnen mit yapmak gözlü cömert olmak -n haft, -en oberflächlich sich das Leben + Dat. kommentieren uzman doğa bilimleri bir şeye yüzeysel, nehmen yorumlamak die das Niveau, -s üstünkörü, intihar etmek, başlamak meinen Fachliteratur düzey, seviye özensiz canına kıymak beibringen mit sanmak, ihtisas literatürü das Projekt, -e + Dat./Akk. ordentlich sich zannetmek, der Faktor, tasarı, taslak, birine bir şeyi düzenli, tertipli wohlfühlen kastetmek -en proje öğretmek, bir pedantisch kendini iyi merken etken der Prozess, şeyi sağlamak fark etmek, titiz, hissetmek der Flüchtling, -e benachrichtig algılamak, müşkülpesent von Rang -e süreç, dava reif önceliğe sahip en hissetmek kaçak, mülteci die Regel, -n haber vermek olgun, ergin olan mitteilen der Forscher kural, ilke berichten schüchtern von bildirmek araştırmacı das bildirmek, utangaç, vorneherein reagieren das Gehirn, -e Repertoire, -s anlatmak mahcup, ilk baştan tepkimek, tepki beyin repertuvar beschreiben çekingen Wert legen göstermek die die tanımlamak, sensibel auf + Akk. sich Geisteswissen Sekundärliter duygulu, bir şeye değer tasvir etmek, beschäftigen schaft, -en atur tarif etmek duyarlı, hassas vermek, bir mit + Dat. beşeri ve kültür edebi eserler bestehen auf bir şeyle suspekt şeye önem bilimleri üzerinde yazılar + Dat. şüpheli, zanlı vermek uğraşmak, die das Talent, -e bir şeyde ısrar meşgul olmak verantwortun zum Militär Germanistik yetenek, etmek, bir şeyin sich eignen gsbewusst eingezogen alman filolojisi kabiliyet üzerinde werden für + Akk. durmak
die Bedeutung durchqueren ble nişanlanmak Umgangsprac gewinnen geçmek, bir şeyi umgestalten he anlam aşmak biçimini konuşma dili, kazanmak, daha einziehen in değiştirmek günlük dil önemli olmak +Akk. vereinen die ein Gespräch bir yere birleştirmek Umgebung, führen mit taşınmak vorkommen in -en jdm etwas + Dat. çevre, civar, biriyle ergattern bulunmak, etraf görüşmek kapmak, olmak, cereyan die ein Referat gözetleyerek etmek Untersuchung, halten yakalamak, der -en bir rapor kurnazlıkla elde Abgeordnete, araştırma, sunmak etmek, cebe -n inceleme ein Thema indirmek milletvekili die anschneiden erreichen die Anlage, -n Verbindung, bir konu açmak ulaşmak, tesis, park, -en eine Antwort erişmek, saha, yeşillik, bağlama, geben yetişmek yatırım, ek, bağlantı bir cevap etwas ilişik, taslak, die vermek schaffen tesisat, sistem Voraussetzun eine Auskunft yaratmak, das g, -en erteilen becermek Antiquariat, -e koşul, şart bilgilendirmek erweitern sahaf dükkanı der Vorgang, eine Frage genişletmek, die Apotheke, ÷e stellen büyütmek, -n gidiş, süreç, bir soru çoğaltmak eczane olay yöneltmek kleben an + der Architekt, die Vorlesung, eine Rede Dat. / anıt, abide intensiv dile getirmek zu + Dat. die Drogerie, yoğun, şiddetli Orte bir yere gitmek, -n praxisorientie koyulmak 2) bşe aktar auswählen rt başlamak das seçmek, bir şeyi sich pratik bilgisi Einkaufszentr ayırmak olan verabreden um, -zentren systematisch blenden mit jdm alışveriş kör etmek, sistematik biriyle merkezi gözlerini unerlässlich sözleşmek kamaştırmak, zorunlu sich verloben büyülemek
das Viertel çeyrek das Volk, ÷er halk, millet der Vordergrund ön plan der Vorort, -e dış semt, banliyö, yörekent der Wohnblock, -s blok evler, site yerleşimi der Ziegel tuğla, kiremit das Zoogeschäft, -e evcil hayvan dükkanı bemerkenswe rt dikkate değer, önemli privilegiert imtiyazlı, ayrıcalı übersichtlich açık, belirgin verfrüht vakitsiz, zamansız, çok erken zukünftig gelecek, müstakbel eine ganz besondere Note haben çok özel bir değeri olmak in den Himmel schießen birini bir daha görmemek için gökyüzüne yollamak in die Hände spucken işe koyulmak sich abschrecken lassen von + Dat. birinden, bir şeyden tehditle vazgeçmek sich anlegen mit jemandem dalaşmak, atışmak
sozialer Wohnungsbau sosyal konut ein Gespür haben für etwas bir şey için algılama yetisi olmak ein Haus beziehen bir eve taşınmak Konsum
ein Horror sein bir kabus olmak es jemandem nachtun birini taklit etmek Hunger leiden (müssen) açlık çekmek komisch angeguckt werden saçma sapan bakınılmak Otto Normalverbra ucher ortalama tüketici Rabatt gewähren indirim yapmak Schritt für Schritt adım adım sich angezogen fühlen von birinden etkilenmek, çekici bulmak sich die Frage stellen birine soruyu yöneltmek vor Gericht stehen mahkemeye çıkmak zum guten Ton gehören bir şeyin kibarlığa uygun olması frohes Schaffen! kolay gelsin! Zukunft
bekämpfen nachweisen savaşmak, hata bulup mücadele göstermek etmek retten (sich) jdn/etw. vorbeschränken jdm/etw. auf +Akk. bni bşden bş ile yetinmek kurtarmak besiegen scheitern an yenmek, alt +Dat. etmek başarısızlığa darstellen uğramak, boşa canlandırmak, çıkmak anlatmak, tasvir sich lohnen etmek, yararlı olmak, göstermek, (zahmete) oluşturmak, değmek olmak sich drohen umschauen tehdit etmek, etrafına gözdağı vermek bakınmak eingreifen in sich versetzen +Akk. in +Akk. bşe karışmak kendini erledigen başkasının tamamlamak, yerine koymak, sona erdirmek, empati yapmak yerine getirmek, stattfinden halletmek olmak, erzeugen vukubulmak yaratmak, überleben meydana sağ kalmak getirmek, überschätzen üretmek, jdn/etw. yetiştirmek bne fazla değer etwas (nichts) vermek, bşi werden aus (gözünde) +Dat. büyütmek bş olmak, bşe verhindern varmak engel olmak, flüchten vor önlemek +Dat. verlangen bşden kaçmak nach etw. handeln von istemek, arzu +Dat. etmek, istek bşden duymak bahsetmek, bş verseuchen hakkında olmak etw/jdn mit jemanden etwas einsetzen für bne bşi abhalten jdn +Akk. bulaştırmak, bni von +Dat. bni bir işe bşle zehirlemek birini uzak koymak verwirklichen tutmak, birini löschen etw. etw. alıkoymak bşi söndürmek, bşi anstarren gidermek, gerçekleştirmek (dik dik) silmek, voraussehen bakmak kurutmak etw. aussterben nachwachsen bşi önceden nesli tükenmek, yeniden bitmek, tahmin ocağı sönmek (zähne) eski etmek/kestirme behaupten dişlerin yerine k iddia etmek, yenileri çıkmak wahrnehmen ileri sürmek
1) (bemerken) die fark etmek, Glaskuppel, -n farkına varmak cam kubbe (-in); die Handlung, (Sinneseindrück -en e) algılamak 2) hareket, eylem, (Gelegenheit) olay, dükkan kullanmak 3) das Hörspiel, (Interessen) -e gözetmek; piyes, radyo (Pflichten) tiyatrosu yerine getirmek, die ödemek Hungersnot, zusammenfass ÷e en açlık sıkıntısı, özetlemek kıtlık zweifeln an das Jahrzehnt, etw. -e şüphe etmek, onyıl bşden die şüphelenmek Kommission, die Annahme, -en -n kurul, heyet kabul, tahmin die der Lebenserwart Artenschutz ung türlerin beklenen yaşam korunması süresi, yaşam der/die beklentisi Außerirdische, das -n Lebewesen, uzaylı yaratık, canlı die Behörde, die -n Luftglocke, -n makam, resmi oksijen fanusu merci das der Mienenspiel, Energieaufwa -e nd sözsüz oyun, erke/enerji pandomim harcaması die die Prophezeiung, Entdeckung, -en -en kehanet keşif, buluş, die Raumfahrt bulgu uzaycılık, uzay das Erbgut yolculuğu, uzay kalıtsal uçuşu malzeme die Sicht der Erfinder, - görünüş, bulucu manzara, görüş das Fluggerät, die -e Stellungnahm uçan alet e, -n die fikir, görüş, Genforschung rapor genetik der Umschlag, araştırma ÷e das kapak, zarf, Geschlecht, pansuman -er die cins(iyet), soy, Umweltversch kuşak mutzung
çevre kirliliği das Urteil, -e hüküm, yargı die Verpestung kirlilik, bozukluk die Vision, -en hayal, sanrı, vizyon der Vorschlag, ÷e teklif, öneri, önerge die Wüste, -n çöl ahnungslos her şeyden habersiz, gözü kapalı begeisterungs fähig coşkulu, tutkulu, heyecanlı bewohnbar oturulabilir, yaşanabilir drohend tehdit edici, korkutucu, tehlikeli erstaunlich şaşılacak, hayret verici erstaunt şaşkın fraglich kuşkulu, şüpheli; bilinmez 2) söz konusu geeignet uygun, elverişli, yetenekli, (işe) yarar gelegentlich arasıra, bazen, kimi zaman gelungen başarılı lebensbedrohl ich hayati tehlikeli, ölüm tehlikesi leblos cansız, ruhsuz machtbewusst gücünün bilincinde neulich geçenlerde nüchtern midesi boş, ayık, realist,
ölçülü, temkinli, etw. dat. kuru, can sıkıcı Grenzen realisierbar setzen gerçekleşir bşe sınır regelmäßig koymak düzgün, kurallı, höchste Zeit düzenli sein renommiert hiç zaman şöhretli, itibarlı, kalmamak meşhur, mit etw. in tanınmış Konflikt ständig geraten devamlı, sürekli, bir şeye aykırı daima, hareket etmek, durmadan bir şeyle başı süchtig nach derde girmek etw. vom bşe bağımlı Aussterben olmak bedroht sein utopisch nesli tükenme ütopik tehdidi altında veraltet olmak eskimiş Beruf vermutlich anstreben olasılı, elde etmeyi tahminen, arzulamak, galiba amaçlamak, verwirrt karışık, dağınık, hedef almak, uğraşmak iç içe, aklı beraten karışmış nasihat vermek, wertvoll değerli, kıymetli danışmanlık wissbegierig etmek, danışmak, fikir öğrenmeye alışverişinde hırslı zeitaufwendig bulunmak einsetzen für çok zaman +Akk. gereksinme auf der faulen içine koymak, geçirmek, Haut liegen takmak, miskinlik kumarda para yapmak, tembellik etmek koymak, almak, toplamak, auf etwas kurmak, tesis hindeuten göstermek, bşe etmek, tayin etmek, işaret etmek yerleştirmek, Aufsehen bni kne varis erregen yapmak, sansasyon muharebeye yaratmak einen Versuch sokmak, unternehmen kullanmak, hayatını bşe teşebbüs tehlikeye etmek, bşi atmak, bir bitki denemek dikmek, hesaba Erlebnisse dahil etmek, schildern kaşlamak başında geçenleri ya da sich einsetzen für etw. tecrübelerini bşe taraftar anlatmak olmak,
desteklemek, 1) ilerleme, yokuş, tesisat, kayırmak, (zusammenfüge bayır eklentiler korumak, n) bşle die der lehinde birleştirmek 2) Ausbildung, Empfänger, söylemek (telekomünikasy -en alıcı, adına etwas raten on) bşe oluşum, gönderilen, emir +Dat. bağlamak 3) örgütleme, alan, alıcı cihaz, bne bir (assoziieren) bilme, anlama , ahize, radyo tavsiyede bağlantı kurmak sezme, kültür, der Erfolg, -e bulunmak (mit -le) yetiştirme, başarı, sonuç, fordern verhandeln formasyon, at verim, etki, istemek, talep karşılıklı terbiyesi, bahtı açık, etmek, konuşmada uzmanlaşma, erişme mahkemeye bulunmak, bşi staj, öğrenim das davet etmek, tartışmak, der/die Fachgebiet, -e düelloya davet görüşmek, Auszubildende uzmanlık alanı, etmek bakmak, , -n disiplin leisten satmak, çırak die Fähigkeit, yapmak, icra okutmak die -en etmek, yerine verteidigen Beförderung, iktidar, kudret, getirmek, bşle savunmak, -en kabiliyet, başa çıkmak korumak, taşı(n)ma, nakil, yetenek, hüner sich bewerben himaye etmek terfi das Gehalt, um +Akk. / bei zu tun haben der Bereich, -e ÷er +Dat. mit +Dat. tesir sahası, maaş, ücret, bne bşe talip meşgul olmak, menzil, bilim aylık olmak, bşi işi olmak, kapsamı, imkan der Nebenjob, istemek, alakası olmak sahası, görev ve -s rekabet etmek, mit jdm zu tun yetki dairesi, yan veya ikincil bir memuriyete haben yarıçap, etki iş rica etmek, ble ile ilişiği alanı, saha, die Referenz, adaylığını olmak bölge -en koymak die Abteilung, das referans sich -en Berufsleben, - die erkundigen bölüm, reyon, meslek hayatı Schreibkraft, bei/nach +Dat. tırmanış, mekanizma, meşguliyet, iş kalkınma,
güç, vazife, cetvel halinde, sebepten, onun inkar etmek, meslek çizelge için yadsımak der Umgang biçiminde deswegen auf sich etrafında üblich bunun için, nehmen +Akk. dolaşma, devir, alışılmış, bundan dolayı, bşi üzerine dönme, yapılan alışılan, sıradan, bu sebepten ya almak alay, davranış, geçerli olan, da yüzden, auseinanderg kuskun, tavaf, kullanılan, eski, dolayısiyle, ona ehen şerefe, galeri geleneksel, sebep ayrılmak; ayrı der Vertreter, klasik, olağan, falls düşmek, basmakalıp takdirde, şayet, birbirinden ayrı temsilci, vekil, verantwortun eğer, dığı veya farklı acente, gsvoll zaman olmak; savunucu sorumlu, folglich dağılmak; der/die sorumluluk buna(ona) göre, bozulmak; kilo Vorgesetzte, gerektiren, bundan ötürü, almak -n sorumluluğu bunun üzerine, befürchten üst, amir, şef, olan, sorumluluk bu(o) sebepten korkmak patron duygusu olan dolayı, demek ermutigen zu das verkehrsgünst ki, şu(o) halde bş için Vorstellungsg ig im Falle +Gen. cesaretlendirme espräch, -e ulaşımı kolay eğer, olduğu k, bşe mülakat, yerde, trafiğe takdirde, olması isteklendirmek, görüşme bağlantısı durumunda, dığı bşe özendirmek ehemalig elverişli yerde, takdirde genießen eski, evvelki, bulunan im Falle, dass 1) zevkini veya önceki, geçen vorteilhaft olursa, tadını çıkarmak karriereorienti faydalı, karlı, olduğunda, 2) yemek; ert kazançlı, durumunda, diği içmek; afiyetle kariyer bilgisi elverişli, zaman yemek veya olan avantajlı, infolge +Gen. içmek 3) eğitim kontaktfreudi uygun, müsait den dolayı, bş veya terbiye g zufriedenstell dolayısiyle, görmek girgin, arkadaş end sebebiyle, heiraten canlısı uygun yüzünden, ble evlenmek krisensicher memnuniyet, sonucu olarak, klammern krize karşı memnuniyet sayesinde 1) tutturmak, güvenli, verici, tatmin infolgedessen sabitlemek, dayanıklı edici, inandırıcı bundan dolayı, iliştirmek, kürzlich zuverlässig bundan ötürü, bağlamak 2) geçenlerde, öte güvenilir, uygun bunun için, pens ile gün güven, emin, bunun üzerine tutturmak leger emniyet edilir, nämlich neigen zu 1) rahat 2) sağlam, inanılır zira, çünkü, bşe eğilim gündelik also yani, ise göstermek piekfein böylece, kısaca, sonst sich gıcır gıcır, iki yani, demek ki, yoksa, olmazsa, anfreunden dirhem bir o halde, bundan aksi halde, mit çekirdek, süslü, dolayı, bunun sonra 1) ble dostluk olağanüstü şık için, o suretle wegen +Gen. kurmak, dostluk selbstbewusst aufgrund den/dan etmek, arkadaş kendine +Gen. dolayı/ötürü, olmak 2) bşe güvenen, dayanarak, den sebebiyle, in alışmak, kendinden ötürü, den yüzünden, ısınmak, emin, kendini dolayı, dolayısıyla benimsemek anlamış, öz yüzünden, Liebe sich saygısı olan, nedeniyle, durchsetzen bilinçli sebebiyle, kendini kabul souverän dolayısıyla ettirmek 1) egemen, daher sich einlassen hakim 2) üstün ondan, bundan (ab)leugnen auf tabellarisch dolayı, o bşe yanaşmak +Akk. veya kalkışmak
sich orientieren an +Dat yönünü bşe tayin etmek sich verbergen saklanmak, gizlenmek sich verlieben in +Akk bne aşık olmak, tutulmak sich verloben ble nişanlanmak übereinstimm en in/mit 1)bş konusunda aynı düşüncede olmak, aynı görüşte olmak, hemfikir olmak 2) aynı olmak; ble uyuşmak, birbirine uymak; ble örtüşmek verheiratet sein mit ble evli olmak die Abwechslung, -en değişiklik die Annäherung, -en yaklaşma, yakınlaşma; sokulma die Bedrohung, -en tehdit, gözdağı das Bedürfnis, -se ihtiyaç, gerekseme, gereksinme die Bereicherung, -en zenginleşme die Bereitschaft 1) hazır olma veya bulunma, hazırlık; seferberlik 2) nöbet 3) isteklilik die Braut, ÷e gelin
der Bräutigam, e damat, nişanlı, güvey die Ehe, -n evlilik die Ehefrau, -en karı der Ehemann, ÷er koca die Entscheidung, -en karar der Flirt, -s flört der Forscher, araştırmacı, araştırman der/die Geliebte, -n sevgili die Harmonie, -n uyum, ahenk; armoni der Heiratsantrag, ÷e evlenme teklifi die Heiratsanzeig e, -n 1) evlenme ilanı 2) evlenmek için eş arama ilanı die Heiratsvermitt lung, -en çöpçatanlık der Heiratsschwin dler, evlilik dolandırıcısı der Kosename, -n sevgi ifade eden takma ad die Liebesbeziehu ng, -en aşk ilişkisi der Liebesentzug sevgi yoksunluğu der Liebeskummer
aşk derdi, 1) etolojist 2) anspielen auf getirmek (in aşktan doğan davranış +Akk. -de) üzüntü bilimcisi (versteckt fliehen die der/die hinweisen) ima kaçmak (vor Liebesnacht, Verlobte, -n etmek, -den); (aus dem ÷e nişanlı anıştırmak, üstü Gefängnis) firar gerdek gecesi die Verlobung, kapalı bir etmek (aus der Liebhaber, -en biçimde -den) nişan anlatmak flimmern 1)aşık, sevgili, die berichten titremek; sevdalı 2) sever Zweideutigkei rapor vermek (Sterne) der Pfarrer, - t, -en (sich) etwas ışıldamak papaz 1) iki anlamlılık, beschaffen führen zu die Quelle, -n belirsizlik, sağlamak, +Dat. -e) -de), dile etw. merken
bir şeyi aklında (Abagerung) tutmak çökel sich richten die Absicht, nach +Dat. -en 1) (sich niyet, maksat; anpassen) bir (Vorsatz) kasıt şeye endeksli der olmak, bir şeye Analphabet, göre yön almak -en 2) (abhängen) okuma yazma bağlı olmak bilmeyen (nach -e); birini die Auflage, -n örnek almak 1) (von Buch, sich wenden Zeitung) baskı an +Akk. 2) birine (Auflagenhöhe) başvurmak; bşe tiraj 3) veya bne hitap (Verpflichtung) etmek yüküm, speichern mükellefiyet 4) depolamak, (Bedingung) belleğe şart 5) geçirmek (Überzug) verbinden mit kaplama +Dat. der Bericht, -e 1) 1) rapor 2) (zusammenfüge (Tatsachenberic n) bşle ht) röportaj birleştirmek 2) die Beute (telekomünikasy 1) (Kriegsbeute) on) bşe ganimet; bağlamak 3) (Jagdbeute) av; (assoziieren) (Diebesbeute) bağlantı kurmak çalıntı; (bei (mit -le) Plünderung) wahrnehmen çalıntı, ganimet, 1) (bemerken) yağma malı 2) fark etmek, (Opfer) kurban farkına varmak der (-in); Bildschirm, -e (Sinneseindrück ekran; monitör e) algılamak 2) die (Gelegenheit) Boulevardzeit kullanmak 3) ung, -en (Interessen) bulvar gazetesi gözetmek; die Daten (Pflichten) (Angaben) yerine getirmek, veriler ödemek die der Absatz, ÷e Datenbank, 1) (am Schuh) -en ökçe, topuk 2) veri bankası (Abschnitt eines das Textes) Diskettenlauf paragraf; werk, -e (Zeileneinrücku disk sürücü ng) satır başı 3) die Dosis, (Teil eines Dosen Paragraphen) doz, düze fıkra 4) (Treppe) die Droge, -n sahanlık 5) (Rauschmittel) (Verkauf) satış, uyuşturucu sürüm 6) der Drucker, -
(Kosten, Blutdruck) düşürmek; (Preise) indirmek sich bessern (moralisch) düzelmek, uslanmak; (Wetter) iyileşmek sich bewegen 1) hareket etmek, kımıldanmak, kıpırdanmak; devinmek 2) (schwanken) dalgalanmak (um düzeyinde), oynamak (zwischen arasında) 3) (Erde, Sonne) devinmek (um -in çevresinde) (sich) entspannen I) 1) (Körper) dinlendirmek 2) (Lage) yatıştırmak, yumuşatmak II) (sich) 1) (Mensch) başını dinlemek, yorgunluğunu gidermek; (sich ausruhen) dinlenmek, istirahat etmek 2) (Lage) yatışmak, yumuşamak 3) (Muskeln) yumuşamak sich ernähren beslenmek (von ile) sich dat. etw. gönnen paraya kıyıp kendisine bir şey almak, kendine bir şey için izin vermek sich verbergen hinter +Dat. bşin arkasına gizlenmek veya saklanmak strampeln
1) (Baby) jdn. zwingen die der Genuss, tepinmek 2) zu +Dat. Beschwerde, ÷e sein (Rad bni bşe -n (Vergnügen) Fahren) zorlamak veya 1) şikayet; haz, zevk; bisiklete binmek mecbur etmek (körperliches (stärker) keyif etw. das Argument, Leiden) der umwandeln in -e rahatsızlık 2) Geschmack +Akk.
der Mineralstoff, -e mineral madde der Reiz, -e 1) (physiologisch) uyarım, uyarı 2) (Verlockung) cazibe, çekicilik 3) (Schönheit) güzellik, albeni, cazibe der Schwung 1) (Antrieb) dürtü 2) (Elan) şevk 3) (Menge) yığın das Streben çaba; gayret der Stress stres das Symptom, -e semptom (für için) der Umgang 1) (Beziehung) ilişki, münasebet 2) (das Umgehen mit Personen) ilişki; (mit Dingen) kullanma der Verbraucherm arkt, ÷e tüketici marketi der Verein, -e dernek, cemiyet; (Sport~, Fußball~) kulüp die Voraussetzun g, -en 1) (Annahme) var sayma; (Hypothese) varsayım 2) (Vorbedingung) (ön) koşul, (ön) şart 3) (Anforderung) şart, koşul der Wachzustand uyanıklık, uyanık olma die Wirkung, -en
etki, tesir; (Ergebnis) sonuç, netice; (Rechts~) hüküm, geçerlilik; (Reaktion) tepki; (Wirksamheit) etkinlik; (Einfluss) nüfuz das Wohlbefinden iyilik; (Gesundheit) sağlık die Zubereitung, -en hazırlama der Zusatz, ÷e 1) (Substanz) katkı 2) (zu einem Text) ek, ilave anhaltend sürekli, devamlı ausgeglichen dengeli, denk ausgeprägt (deutlich) apaçık, aşikar ausreichend 1) (genug) yeterli, yeteri kadar 2) (Schulnote) orta beschleunigt hızlandırılmış beweglich 1) hareketli, mobil, oynak, devingen 2) (flink) çevik; (geistig) canlı 3) (transportierbar ) taşınır, portatif, menkul deftig 1) (essen) besleyici; (Ohrfeige) okkalı 2) (Spaß) kaba saba einheimisch (Bevölkerung, Pflanzen, Produkt) yerli enttäuscht umudu kırılmış; (desillusioniert) düş veya hayal
ise de I)1) ((Schluss) Maschine) artırmak II) rechnung) 3) kullanmak; (zusätzlich (einschränkend) hesaplaşmak 2) (Bus, Zug) ausstatten) (zur ancak, lakin, hizmete donanımı bununla birlikte Rechenschaft sokmak; yenilemek ausschließlich ziehen) hesap (Boxen) orten I) (alleinig) tek, sormak II) kullanmak 4) bşin yerini (abziehen) münhasır; (Polizei) saptamak
rudern 1) (Ruder bewegen) kürek çekmek 2) (im Ruderboot fahren) kürek çekerek gitmek, kayıkla gitmek rutschen 1) (gleiten) kaymak; (Auto) patinaj yapmak 2) (rücken) kaymak 3) (herunter~) kaymak; (Erdmassen) kaymak schlendern 1) sallana sallana gitmek 2) gezinmek (durch -de) segeln yelkenliyle gezmek; (als Sport) yelken sporu yapmak; (Vogel, Segelflugzeug) havada süzülmek senken um +Akk. I) 1) (allgemein) batırmak, daldırmak; (Kopf) eğmek 2) (Kosten, Blutdruck) düşürmek; (Preise) indirmek sich vermehren 1) (zunehmen) artmak (um -), çoğalmak 2) (sich fortpflanzen) üremek sinken von +Dat. um/auf +Akk. 1) (nieder~) inmek; (Schiff) batmak 2) (sich senken, abnehmen) düşmek; (Vertrauen, Einfluss,
Hoffnung) wahrnehmen 1) (innerer azalmak 1) (bemerken) Antrieb) moral stagnieren fark etmek, 2) (wirtsch) durgunlaşmak farkına varmak canlanma 3) steigen von (-in); (sport) +Dat. um/auf (Sinneseindrück sarkaçlayarak +Akk. e) algılamak 2) yükselme 1) (hinauf~) (Gelegenheit) die çıkmak (auf/in) kullanmak 3) Ausstattung, -e/-e); (Interessen) -en (hinunter~) gözetmek; 1) donatım, inmek (von/aus (Pflichten) donanım 2) -den/-den); yerine getirmek, (Aussteuer) (klettern) ödemek çeyiz tırmanmak (auf zunehmen von der Beifahrer, -e) 2) +Dat. um/auf (zunehmen) +Akk. (şoförün artmak (um-) (in I) (sich yanındaki -de); (Aktie, vergrößern) koltukta oturan) Fieber, Flut) büyümek; (sich yolcu yükselmek 3) vermehren) die (stattfinden) artmak; (Mond) Beifahrerin, olmak büyümek; (Tag) -nen steigern von uzamak 2) (sich (şoförün +Dat. um/auf verstärken) yanındaki +Akk.
(Muster) örnek; (Frei~) nüsha; (Einzelstück) tane, adet die Fernbeziehun g, -en uzun mesafe ilişki die Flaute, -n 1) (Windstille) rüzgarsızlık, sütlimanlık 2) durgunluk die Fortbewegung hareket der Führerschein,e sürücü belgesi, ehliyet die Funktionsweis e, -n işleyiş biçimi die Geschwindigk eit, -en hız, sürat das Gewissen vicdan der Gütertranspor t, -e yük taşımacılığı der Hersteller, üretici; (in Fabrik) imalatçı, yapımcı der Individualverk ehr özel ulaşım der Käfer, 1) böcek 2) kaplumbağa araba das Kickboard, -s (der Roller, -) 1) (für Kinder) trotinet 2) (Motor~) skuter der Kofferraum, ÷e bagaj der Massenverkeh r toplu taşıma
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede