Bereketli topraklar üzerinde sınav soruları

Bereketli Topraklar Üzerinde Sınav Soruları

bereketli topraklar üzerinde sınav soruları

Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler>Kitap Özetleri >Roman Özetleri

BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ

 

Yazarı: ORHAN KEMAL

 

Sayfa Sayısı:

 

Romanın Konusu

 

Daha iyi bir yaşam seviyesine erişmek için Çukurova gurbetine giden üç köylünün başlarından geçen acıklı olaylar.

 

Yazarın Amacı:

 

Orhan Kemal bu romanında Türk toplum yapısına ilişkin dönemsel bir gerçekliği yansıtırken, temelde Anadolu köylüsünün maddi şartlar nedeniyle dışarı açılma zorunluluğuna ve bu zorunluluk sonucunda şehir dünyasında ezilişini ve ‘ekmek derdi’ peşinde insanlıktan çıkışını, yok oluşunu dile getirmeyi amaçlamıştır.

 

Romanın Özeti

 

Romanda, orta Anadolu’daki köylerinden Çukurova’ya çalışmaya giden üç kişinin başından geçen olaylar anlatılmaktadır. Bu üç kişi; iflahsızın Yusuf, Pehlivan Ali ve Köse Hasan’dır. Bunlar aynı köyde kapı komşudurlar. Üçü de şehir hayatını bilmiyorlar. Fakat Yusuf biraz biliyor. Üçü birlikte Sivas’tan trenle yola çıkıyorlar ve Adana’ya geliyorlar. Adana’da bunlar gibi iş bekleyen birçok işçi vardır. Zor da olsa bir fabrikatör hemşerilerinin yanında iş buluyorlar. Üçü de fabrikanın ayrı yerlerinde çalışıyorlar. Sadece akşamları görüşebiliyorlar. Kaldıkları ev ise âdeta bir ahır. Ama para kazanmak için her şeye katlanmak zorundalar. Kaldıkları bu evde köse topal adında yaşlı bir adam var. Çok kurnaz birisidir. Yemek yapmayı bilmediği halde yemek yaparak işçilere yemek satıyor ve bu yolla para kazanıyor. İşçiler bu kötü yemeği yemeye mecburdurlar.

 

 

Köse Hasan çalıştırılmak için fabrikanın ‘sulu koza’ bölümüne verilmişti. Ortamın soğukluğu yüzünden hasta olur ve yatağa düşer. Herkes kendi işine bakıyor ve köse Hasan kaderine terk ediliyor. Köse topal bu hasta adama bir sıcak çayı bile parasız vermiyor.

 

Bu çevrede bir de Hidayetinoğlu adında bir avare var. Bu kişinin gözü Köse Topal’ın parasındadır. Hidayetinoğlu, Köse Hasan’a hasta iken gelip yardım ediyor. Başka kimse yardım etmiyor. Halbuki iki köylüsü ile kardeş gibiydiler. Anlaşılıyor ki şehirde herkes ekmeğinden başka bir şey düşünmüyor. Ve Köse Hasan ölüyor.

 

Köse Hasan hastayken iflahsızın Yusuf ve Pehlivan Ali başka bir işe giriyorlar. Yusuf inşaatta, Pehlivan Ali ise kireç söndürmede görevlendiriliyor. Pehlivan Ali’nin Ömer Zorlu adında bir ustası var. Bu kişi Niğde’nin bir köyünden. On yıldır burada, karısı var; Fatma. Ömer Zorlu için aile müessesesi çok önemli değil. Kumarcı ve karısı ile fazla ilgilenmeyen bir tip. Fatma ile nikahsız yaşıyor. Pehlivan Ali nişanlı birisi ama Fatma’yı görünce çok hoşlanıyor. Yusuf akşamları Pehlivan Ali’ye öğüt veriyor ‘sen nişanlısın, boş ver elin karısını’diyor. Fakat Pehlivan Ali vazgeçmiyor. Günler sonra Fatma ile ilişki kuruyorlar. Kazandığı parayı da Ömer Zorlu’ya borç veriyor. Bütün bunları Fatma uğruna yapıyor.

 

İflahsızın Yusuf bir gün Hidayetinoğlu’nu görüyor. Hidayetinoğlu ona köse Hasan’ın öldüğünü söylüyor. ’sen nasıl hemşerisin?’diyor. İflahsızın Yusuf çok üzülüyor ama kendini suçlu hissetmiyor,

 

Pehlivan Ali ise Hidayetinoğlu ile birlikte Fatma’yı Ömer Zorlu’nun elinden alıp uzaklara ırgatlık yapmak için kaçıyor. Fakat burada da bir çingene kıza vuruluyor. Fatma’ya da başkaları göz koyuyor. Pehlivan Ali ile Fatma’yı ayırmak için ustabaşı, Pehlivan Ali ile Hidayetinoğlunu patoza çalışmaya gönderiyor. Ali ayrılmak istemiyor ama (bilgi webgrid.co.uk) mecburdur. Pehlivan Ali’nin çalıştığı patozun ağası çok sert ve işçiyi düşünmeyen birisidir. Gece bile işçiler çalıştırılmaktadır. Pehlivan Ali patoz makinesinin içine sap atmaktadır. Yalaka çavuş ise ağanın işi erken bitsin diye işçileri çok yoruyor. Pehlivan Ali karanlıkta çok yoruluyor ve ayağı kayarak patozun içine düşüyor. Bir bacağı kopuyor. Ağa arabam kirlenir diye Ali’yi arabasına alıp hastaneye götürmüyor. Ali kan kaybından ölüyor. Diğer işçiler buna çok kızıyorlar.

 

Zeynel ile Şamdin adında iki kişi vardır. Bunlar daha önce doğru, dürüst oldukları için işten atılmışlardır. İşçinin hakkının yenmesine tamamen karşıdırlar. Bunların yerine işe Pehlivan Ali ve Hidayetinoğlu alınmıştı. Ali’nin bu şekilde ölümünü duyunca çok üzülüyorlar ve olay yerine gizlice gelerek bütün harmanı ateşe veriyorlar. Daha sonra bütün işçileri ağa mahkemeye veriyor, ancak davayı kazanamıyor.

 

Yusuf ise artık duvar ustası olmuştur. çok para kazanmış, artık köye dönmenin vakti gelmiştir. tam köye gideceği zaman Hidayetinoğlu ile karşılaşıyor. Pehlivan Ali’yi soruyor. Öldüğünü öğrenince çok üzülüyor.

 

Yusuf ne kadar üzülse de bu geçicidir. İyice havaya girmiştir. yani şehir hayatı Yusuf’u tamamen değiştirmiştir. Hem artık bir meslek sahibidir: duvar ustası..

 

Yusuf köye geliyor. Ailesi büyük bir sevinç yaşıyor. Eve Çukurova’dan bir takım eşyalar alıyor. Pehlivan Ali ve Köse Hasan’ın aileleri ise sessizce onların gelmelerini bekliyor.

 

Ana Fikri:

Gelir dengesizliği ile başa edebilmek için sadece göç etmek yetmez, bunun yanında asıl önemli olan eğitim seviyesinin yükseltilmesidir.

 

Kişileri, Kahramanları:

İflahsızın Yusuf: Yusuf evli, çalışkan, azimli, kendine haksızlık yapılmasını hiç sevmeyen, haksızlığa dayanamayan bir kişidir.

Pehlivan Ali: Ali köyden bir kızla sözlü olan, temiz kalplidir ama kadınlara düşkün, kötülük peşinde koşmayan, söylenenlere hemen inanan, saf, kendine hayran bırakmaktan hoşlanan, gurbetten korkan, ağanın ihmalkarlığı ve değerbilmezliği soncu ölen bir kişidir.

Köse Hasan: Evli, iyi kalpli, evini geçindirmek için çabalayıp duran, her işte de çalışmayan, gurbet ve ağır şartlarda çalışması sonucu ölen bir kişidir.








“ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum Yaz" kısmına ekleyebilirsiniz.


Yorumlar



**Yorum**
->Yorumu: kitabı oncesi ve bir kaç sene önce olmak üzere üç defa okudum çok beğenmiştim, bir kaç gün önce bir arkadaşıma okumak üzere kitabı verdim O DA çok beğenmiş. Bence ORHAN KEMAL in en güzel yapıtı.
->Yazan: kemal hortaçlı

**Yorum**
->Yorumu: Siteye bayıldım çok yardımcı oldu
->Yazan:

**Yorum**
->Yorumu: çok güzel çok işime yaradı kullanmanızı tavsiye ederim
->Yazan: s

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden webgrid.co.uk mugladan sevgiler).
->Yazan: kara

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
>Yazan: isimsiz
>Yorum: ÇOK GÜZEL BEĞENDİM.

>>>YORUM YAZ<<<


Yorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçin

 


BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE () &#; Orhan Kemal

Orhan Kemal, bu romanda, tanık olduğu sosyal bir gerçekliği kaleme almıştır. &#;Bereketli Topraklar Üzerinde&#;, ekmeğini Çukurova&#;da aramak zorunda kalan üç köylü arkadaşın hikâyesidir. Romanı oluşturan malzemeyi de bir lokma ekmek için çok kötü şartlarda çalışmak zorunda kalan bu insanlardan derlemiştir.

Bereketli Topraklar Üzerinde Özet

Üç çocukluk arkadaşı Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali, Çukurova&#;da iş bulmak umuduyla yola koyulurlar. Uzun ve zorlu tren yolculuğundan sonra Adana&#;ya inerler. Gördükleri kişilere sora sora bir hemşehrilerinin fabrikasını bulurlar. Hemşehrileri üç arkadaşa çırçır fabrikasında iş verir. Çok sevinirler. lrgatbaşı işin köydeki gibi kolay olmadığını ve her hafta, haftalıklarını aldıklarında ona avanta vermeleri gerektiğini anlatır. Önce karşı gelmek isteseler de, sonunda kabul etmek zorunda kalırlar. Fabrikada çeşitli yerlerde, çok zor şartlarda, ayrı ayrı çalışırlar ve akşamları kiraladıkları ahırda buluşurlar. Şehir hayatına ve insanına alışmaya çalışırlar. Sulu kozada çalışan Köse Hasan çok kötü hastalanır. İşe gidemez duruma gelir. Arkadaşları bir süre ona baksalar da, daha fazla ücret veren bir iş bulur ve hasta arkadaşlarını bırakıp giderler. İnşaat işçiliği yaparlar. Bir zaman sonra hasta arkadaşlarının öldüğünü duyarlar.

Pehlivan Ali sürekli kumar oynayan ustalardan birinin nikahsız karısına tutulur. Bir gün ustanın karısını alır ve kaçar. Buğday tarlasında çalışmaya başlar. Şehre geldiklerinde çok yadırgadıkları şeyleri kendileri yapmaya başlarlar. Pehlivan Ali&#;nin yanında götürdüğü kadına işveren göz koyar. Kadın çiftlikte kalıp rahat etmek için işverenle birlikte olmaya başlar. Bu arada Ali pavyonlara gitmeye başlar. Bütün kazandığını orada harcar. Pehlivan Ali, patoz işinde çalışmaya başlar. Bir gün yorgunluktan dengesini kaybeder ve bacağını patoz makinesine kaptırır. Ağanın umursamazlığı yüzünden Pehlivan Ali kan kaybından ölür.

Duvar ustası Yusuf köye dönmeye karar verir. Eşine ve çocuklarına giysi ve toka alır. Kendisi de baştan aşağıya yeni giysiler giyinir. Tren garına gider. Sivas&#;a gidecek trenin kalkmasını beklerken, Pehlivan Ali&#;nin yanında çalışan bir işçiyi görür. Ali&#;yi sorar. Öldüğünü öğrenince çok üzülür ve köye gidip gitmemekte tereddüt eder. Çünkü Çukurova&#;ya gitmek için arkadaşlarını kendisi ikna etmişti. Şimdi onlar ölmüştü. Fakat böyle olmasını kendisi istememişti.

Orhan Kemal’in Anadolu köylüsünün gurbet ellerdeki ekmek mücadelesini anlattığı eserlerinden birisi de Bereketli Topraklar Üzerinde&#;dir.

Eserimizin kahramanları İflahsızın Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali ismindeki üç gençtir. Bu üç genç Anadolu’nun ismi belirtilmeyen bir köyünden Çukurova’ya çalışmaya giderler. Gençlerin mücadelesi de bundan sonra başlamıştır.

Çukurova’da bir fabrikanın sahibi olan köylülerini bularak onun vasıtası ile işe başlarlar. Ancak bu üç gençten Köse Hasan fabrikanın pis havasına dayanamayarak hastalanır ve beş parasız çulsuz bir şekilde gurbette ölür.

Geriye kalan iki arkadaş yaşam mücadelesini sürdürürken başlarına beklenmedik olaylar gelir. Fabrikadaki işçilerden haraç alan ırgat başına kafa tutarlar. Fabrikada gördükleri haksızlıklara fabrika sahibinin hemşehrileri olduğu düşüncesi ile tepki gösterirler.

Fakat fabrika sahibi hemşehrileri olduğu halde onları savunmak yerine kötüleri savunarak hemşehrilerini işten atar. Bu olay saf Anadolu köylüsü için öğretici bir yaşantı olmuştur.

Hayalleri olan iki genç günlerce iş ararlar. Pehlivan Ali para biriktirerek köydeki sevgilisi ile evlenecektir. Yusuf ise bir gaz ocağı alarak köyüne götürmeyi köylülerin hayranlığını kazanmayı düşünmektedir.

Uzun uğraşlardan sonra bir fabrikada iş bulan iki genç çalışmaya başlarlar. Ali bir şoförün Fatma adındaki metresine tutularak işini gücünü aksatmaya başlar. Fatma, Ali’nin uzun zamandır zorluklar içinde kazandığı paralarını tüketmiştir.

Fabrikadaki işinden olan Ali bir patozcunun yanında çalışmaya başlar. Patozcu, Ali’nin çaresizliğini fark ederek onu acımasızca gece gündüz çalıştırır. Uykusuzluktan ve yorgunluktan dengesini kaybeden Ali iki ayağını makineya kaptırarak kan kaybından yaşamını yitirir.

Bu üç gençten sadece Yusuf hayatta kalmıştır. Yusuf biraz para biriktirerek köyüne dönmek ister. Çalışma arkadaşları onu çok sevmektedir. Çünkü Yusuf çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile herkesin sevgisini kazanmıştır.

Yusuf arkadaşlarının vasiyet ettiği ayna, tarak ve gaz ocağını alarak köyün yolunu tutmuştur. Yusuf köyüne dönerken hem sevinçli hem de üzüntülüdür. Köyüne dönmesinin sevincini arkadaşlarını kaybetmenin üzüntüsü bastırmaktadır.

Diğer arkadaşlarının yakınları adeta olanları sezmiş gibi Yusuf’u tek görünce ağlaşmaya başlarlar. Bu ağıtlara ortak olan Yusuf sonraki günlerde köyün saf ve temiz gençlerini toplayarak başından geçen olayları onlara anlatmıştır. Yusuf yaşadığı olumsuz olaylardan dolayı üzgündür ancak edindiği meslek ve tecrübelerden dolayı da mutludur.

Orhan Kemal’in köy ve köylü gerçeğini en güzel bir şekilde anlattığı eseri Bereketli Topraklar Üzerinde isimli eseridir. Eserde şehir hayatının acımasızlığı, insanların ilkesizliği çok harika bir şekilde işlenmiştir.

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda toplumcu gerçekçi anlayışı benimseyen Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanında; tarımda makineleşmenin ’li yıllarda Çukurova ve çevresinde meydana getirdiği değişimler, emek-sermaye ve ırgat-ağa ilişkisi, köylü-şehirli farkı; Anadolu’da çalışmak için bir kasabadan Çukurova’ya gelen üç arkadaşın yaşadığı sıkıntılar çerçevesinde anlatılmıştır.

’lı yıllardan itibaren romanda, gerçekçiliğin bir uzantısı olarak değerlendirilen köy ve köy insanına yöneliş başlar. Bu tür romanlar konularını daha çok, toprağa bağlı insanların hayatlarından alır. ’li yıllardan sonra köylünün kente yönelişinin hikâyesini anlatan eserler yazılır. Bu anlamda, köyden şehre doğru olan hareketi işleyen ilk yazarlardan biri Orhan Kemal olmuştur. Okuduğunuz metinde de görüldüğü gibi gerek doğup büyüdüğü ortamı para kazanmak amacıyla geride bırakıp şehre gelen fabrika işçilerinin kötü yaşam koşulları gerekse Çukurova tarlalarının acımasız ortamı hareketli tasvirlerle canlandırılır. Sosyal gerçeklerin; ırgatların kişiliği üzerinden insan gerçeğiyle birlikte uyumlu bir biçimde verilişi, insanların içinde yaşadıkları şartlarla bağlantılı olarak ele alınışı, ayrıntıların ustalıkla değerlendirilişi metinde dikkat çeken başlıca unsurlardır.

Eserlerinde işçi, ırgat, kâtip, müteahhit, politikacı, mahpus, gardiyan, memur, çiftçi, gurbetçi gibi kalabalık bir şahıs kadrosuna yer veren Orhan Kemal; genellikle sömürülen yoksul insanları işlemiştir. Yazar, romanlarında hem köylüleri hem de yoksul şehirlileri anlatır. Okuduğunuz metinde de köyden gelen İflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan Ali ile şehirdeki düzene ayak uydurmuş olan ırgatbaşı, taşeron, makine ustası yan yanadır.

Köse Hasan, İflahsızın Yusuf ve Pehlivan Ali’nin kişiliğinde; bilinçsiz ırgatların, işçilerin zor çalışma şartlarında karşılaştıkları sömürü ve zorluklar gerçekçi bir tutumla anlatılmıştır. Ali’nin; ekmeğini kazanmak için üstünde çalıştığı “patoz”, işçilere soluk aldırmazken ve hatta Ali’nin canına mâl olurken patronun zenginleştiği bir sistemin de simgesi olmuştur. Toplumun belli bir kesiminin sözcülüğünü üstlenen roman, “patoz” karşısındaki çaresiz, bilinçsiz, zayıf insanı yansıtırken okura da iletmek istediği mesajı vermektedir.

Orhan Kemal’in eserlerinde karşılıklı konuşmalar önemli yer tutar. Okuduğunuz metinde de kişilerin konuşmaları hem akıcılığı sağlayan hem de gerçekliğin oluşmasında kullanılan önemli bir öge olmuştur. Orhan Kemal bu eserinde kişileri yöresel ağızla konuşturup buna uygun kelime ve cümle yapılarına yer vermiştir.

Türk edebiyatında Orhan Kemal’in yanı sıra Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, Talip Apaydın, Necati Cumalı, Fakir Baykurt gibi yazarlar toplumcu gerçekçi anlayışla yazdıkları romanlarıyla tanınmışlardır.

Yazdır

Orhan Kemal Bereketli Topraklar Üzerinde Tahlili,İncelemesi

Bereketli Topraklar Üzerinde Tema,Bereketli Topraklar Üzerinde Konu,Bereketli Topraklar Üzerinde Kişi, Bereketli Topraklar Üzerinde Tahlili,Bereketli Topraklar Üzerinde Olay Örgüsü, ROMAN TAHLİLLERİ, 

Bereketli Topraklar Üzerinde

Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal&#;in sosyal bir konuda yazmış olduğu güzel romanlardan biridir.

ROMAN: BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE

YAZAR: ORHAN KEMAL

ÖNEMİ: Çukurova ve Çukurova insanının yaşadığı sıkıntıları anlatmak istediği romanların ilki olmasıyla önemlidir.

TÜRÜ: Sosyal roman

KONUSU: İflahsızın Yusuf, Köse Haşan ve Pehlivan Ali adında üç arkadaşın geçim derdi nedeniyle yaşadıkları göç ve başlarından geçen hazin öyküler romanın konusudur.

ŞAHIS KADROSU:

İflahsızın Yusuf: Dürüst ve çalışkan bir köylüdür. Çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile hayata tutunur. Üç arkadaştan tek sağ kalan kendisidir.

Köse Hasan: Gurbet&#;in ve fabrikanın ağır yükünü kaldıramayınca hastalanıp ölen şahıstır.

Pehlivan Ali: Gurbet korkusu olan pasif bir tiptir. Bir kadına takılması ve bir ağanın yanında ezilmesi onu ölüme götüren olaylardır. Cinsellik en büyük zaafıdır.

Köse Topal

Irgat Başı

Hidayetin Oğlu Mıstık

MEKAN:

Sivas Ç. Köyü, Çukorova, İnşaat, Ahırdan bozma kerpiç ev. Çiftlik, Harman yeri, derskonum

BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE OLAY ÖRGÜSÜ

ÖZET:

Ç. köyünün erkekleri her yıl olduğu gibi çevredeki iş bölgelerine çalışmaya giderler. İflahsızın Yusuf da Köse Hasan ve Pehlivan Ali ile birlikte yola çıkmıştır. Üç arkadaş trene binerek Çukurova&#;ya giderler. Burada bir hemşehrilerinin yardımıyla fabrikaya alınırlar ancak Köse Hasan fabrikanın ağır ve pis havasına dayanamaz ve kısa sürede ölür. Yusuf ile Ali ise haksızlıklara başkaldırıdan Irgat başı haraç da istemiştir. Düzene baş kaldıran iki arkadaş sonunda fabrikadan atılırlar. Günlerce iş arayan iki arkadaş bir inşaatta iş bulurlar. Ali bir şoförün metresine takılır. Bütün parasını onunla yer. Parasız kalınca bir çiftlik ağasının yanında iş bulur. Üç kişinin yaptığı işi tek başına yapan Ali burada ağa tarafından iyice kullanılır. Sonunda bitkin düşen Ali ayaklarını patoz&#;a kaptırır ve kan kaybından ölür. Ağa ise ona yardım bile etmez. Yusuf ise çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile inşaatta sevilir. Onu bırakmak istemezler. Ancak köye dönüş vakti gelir. Ayna, tarak ve gaz ocağını alarak köyüne döner. Arkadaşlarını kaybettiği için üzüntülüdür ama artık mesleği olduğunu düşündüğü için umutludur.


Kurgu ve Anlatım Biçimi

Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal&#;in öteki yapıtları gibi, konuşma ağırlıklı, hareketli, betimlemelere ve ruh çözümlemelerine fazla yer vermeyen, kolay okunur bir anlatım biçimine sahiptir. Acı bir mizah duygusu, roman boyunca hep hissedilir.

Romanda İşlenen Başlıca Temalar
Romanın ana teması, yoksulluk ve yaşam kavgasıdır denilebilir. Bu tema, başka illerden Çukurova&#;ya çalışmaya gelen emekçilerin başından geçenlerin aktarılması yoluyla işlenirken, Çukurova kentsel alanının iş ve insan ilişkileri ile değer yargıları, kentli-köylü ve yoksul-varlıklı çatışması çerçevesinde ele alınmış ve tema aşağıda anlatılmaya çalışıldığı üzere çeşitlendirilmiştir:

Yoksulluk ve Sefalet
Romandaki olayların cereyan ettiği çevrelerde, tam bir yoksulluk ve sefalet durumu hâkimdir. Hastalık ve ölüm sürekli kol gezer.

Roman kişileri, ağır çalışma koşullarına rağmen yeterli para kazanamadıkları ya da kazandıkları parayı biriktirmek zorunda oldukları için en temel gereksinmelerini bile karşılayamazlar. Çalışma, barınma ve beslenme koşulları insanlık dışıdır. Çareyi sigara ve esrar içmekte, kumar oynamakta, geneleve gitmekte bulurlar.

Ali&#;nin batöze bacağını kaptırarak ölümü, söz konusu insanlık dışı çalışma koşullarının bir sonucudur.

Köylerinden, refaha kavuşmak ümidiyle kente gelen işçiler kentte yoksulluğu daha şiddetli biçimde hissederler, birçoğu köyüne dönemeden ölür. Yusuf örneğinde olduğu gibi, kentte tutunabilmek, para kazanabilmek için kentlilere yaltaklanmak, aşağıdan almak gerekir. Yusuf, kente uyum sürecini kendine göre tamamlarken, kimseyi beğenmez olur. Artık amcasına, duvarcı ustalığını öğrendiği Kılıç Usta&#;ya, hatta şehirlilere bile üstten bakmaktadır.

Bu yoksulluk ve sefalet atmosferi, Oliver Twist, Sefiller, Gazap Üzümleri gibi romanları hatırlatır.

İş ve İnsan İlişkilerindeki Kokuşmuşluk
Romanda yoksulluk ve sefalet, iş ve insan ilişkilerindeki kokuşmuşlukla da sergilenir. Çalışanlar, çalıştıkları iş yerinden malzeme çalıp satarlar. Dolandırıcılık, faizle borç vermek, kumar oynatmak ve oynamak, esrar satmak ve içmek olağan işlerdendir.

Kendileri de birer ücretli olan ırgatbaşı, amele çavuşu, kâtip gibi ara kademe çalışanlar; ırgatlara ve işçilere karşı acımasızdırlar. Haftalıklarından pay alarak, çay ve esrar satarak, kumar oynatarak işçilerin ve ırgatların sırtından geçinirler. Gerektiğinde işçilerin ya da ırgatların işlerine son verebilirler ya da onları daha ağır işlere gönderebilirler. Çoğu zaman fabrika ya da inşaat sahibinin, çiftlik ağasının bu durumlardan haberi bile olmaz.

Ara kademe çalışanlar arasında yalnızca batöz ustaları ırgatlardan yanadır. Romandaki batöz ustaları akıllı, eğitimli, kültürlü kişiler olarak çizilmişlerdir.

Sahip oldukları pozisyonlara sıkı sıkıya sarılan bekçi, odacı gibi görevliler de, işçi ve ırgatlara karşı en az ırgatbaşılar, amele çavuşları, kâtipler kadar acımasız davranırlar.

Bununla birlikte işçi ve ırgatlar, söz konusu koşullara karşı başkaldırmaları için kendilerini bilinçlendirmeye çalışan arkadaşlarına karşı kayıtsız davranırlar. Çoğu zaman, güçlü olandan yana tavır almayı tercih ederler.

Hemşerilere ve Arkadaşlara Duyulan Güvenin Yitirilmesi
Bu ortamda en yakın arkadaşlara, hemşerilere bile güven duyulamaz.. Hemşerilik ve arkadaşlık, kırsal kesimde taşıdığı değeri yitirir. Gemisini kurtaran kaptandır. Örnek vermek gerekirse Köse Hasan, köyden birlikte yola çıktıkları Yusuf ve Ali tarafından hasta yatağında ölüme terk edilir. Ali, Fatma uğruna arkadaşı Yusuf&#;tan ayrılmayı göze alır. Buna karşılık Hidayet&#;in oğlu Mıstık, serseri ruhlu, kumarbaz ve katil olmasına rağmen, hiç tanımadığı Hasan&#;a yardım eder; Ali&#;nin cesedini yangından kurtarmaya çalışır. Mıstık&#;ın bu davranışları, üç arkadaşın birbirlerinden kopmasındaki trajediyi daha da derinleştirir. Yusuf, bu trajediyi şöyle açıklar: &#;Yoksulluğu görüyor musun? El işinde eyleşen adam, orospudan beter oluyor Ne yapalım? Hepimizinki de bir ekmek derdi, gözü çıksın.&#;

Tags:Bereketli TopraklarBereketli Topraklar Üzerinde KonuBereketli Topraklar Üzerinde Olay ÖrgüsüBereketli Topraklar Üzerinde TahliliBereketli Topraklar Üzerinde TemaROMAN TAHLİLLERİ

Daha yeni Daha eski

").addClass("theiaStickySidebar").append(webgrid.co.uken()),webgrid.co.uk(webgrid.co.ukSidebar)}webgrid.co.ukBottom=parseInt(webgrid.co.uk("margin-bottom")),webgrid.co.ukgTop=parseInt(webgrid.co.uk("padding-top")),webgrid.co.ukgBottom=parseInt(webgrid.co.uk("padding-bottom"));var n=webgrid.co.uk().top,s=webgrid.co.ukeight();function d(){webgrid.co.ukcrollTop=0,webgrid.co.uk({"min-height":"1px"}),webgrid.co.uk({position:"static",width:"",transform:"none"})}webgrid.co.uk("padding-top",1),webgrid.co.uk("padding-bottom",1),n-=webgrid.co.uk().top,s=webgrid.co.ukeight()-s-n,0==n?(webgrid.co.uk("padding-top",0),webgrid.co.ukSidebarPaddingTop=0):webgrid.co.ukSidebarPaddingTop=1,0==s?(webgrid.co.uk("padding-bottom",0),webgrid.co.ukSidebarPaddingBottom=0):webgrid.co.ukSidebarPaddingBottom=1,webgrid.co.ukusScrollTop=null,webgrid.co.ukcrollTop=0,d(),webgrid.co.ukll=function(e){if(webgrid.co.uk(":visible"))if(i("body").width()

Bereketli Topraklar Üzerinde Kitap Özeti (Orhan Kemal)

Bereketli Topraklar Üzerinde Roman özeti yazarımız Kitap Kurdu tarafından çıkarılmıştır. Bereketli Topraklar Üzerinde kitap özeti Bereketli Topraklar Üzerinde Kitabının ne çok uzun ne de çok kısa bir özeti olmasın diye uygun bir özet hazırlamaya çalışılmıştır. Orhan Kemal Bereketli Topraklar Üzerinde kitap özeti. Bereketli Topraklar Üzerinde roman yazarı kimdir?

Kitabın Adı: Bereketli Topraklar Üzerine
Kitabın Yazarı: Orhan Kemal
Kitabın Sayfa Sayısı:

Bereketli Topraklar Kitabının Özeti: Ç. Köyünden 3 arkadaş diğer kişilerin yaptığı gibi çalışmak için farklı bölgelere dağılırlar. Bu 3 arkadaş Pehlivan Ali, Köse Hasan ve İflahsızın Yusuf çalışmak için Çukurova’ya gitmeye karar verirler. Orada hemşerileri vardır ve onun fabrikasında çalışmayı hayal ediyorlardır. Kendi kendilerine sürekli hemşerimiz neden biz dururken başkasını alsın ki biz varız yani burada diyorlarmış. İstasyonda ve trende yeni arkadaş edinirler. Yunus ve Veli’dir bunlar. İkisi de diğer arkadaşlar gibi iş aramaya Çukurova’ya gidiyorlardır. Yunus 9 aylık makine eğitim kursu almıştır. Makineyle ilgili her şeyi bildiğini söyler. Veli ise 3 aylık makine eğitimi almıştır. Ama kendini övmeyi çok sever yani duyup öğrendikleriyle caka satmaya çalışan biridir. 3 arkadaş bunlara mektup aldıklarını söyleyerek yalan atarlar ve hemşerilerinin onlara da iş verebileceğini söylerler. Çukurova’ya vardıklarında gerçeği söylerler. Veli ile Yunus oradan ayrılırlar. Üç arkadaş fabrikaya doğru yola çıkarlar. Fabrikanın yolunu sora araştıra bulurlar. Bulana kadar da canları çıkar herkes tersler, hatta bazılarının küfür bile ettiği olur. 3 arkadaş çektiği zorluklara rağmen en sonunda hemşerilerinin fabrikasını bulurlar. Fabrikanın önü adam doludur. Aynen onlar gibi işsizler doluşmuştur oralara. Fakat 3 arkadaşın düşüncesi halen aynıdır hemşerimiz o kadar kişiyi niye alsın ki biz burada dururken diye düşünmeye devam ediyorlardır. Fabrikaya yaklaşmaya çalışırlar. Kapıcı her zaman ki gibi onlara engel olmaya çalışır ve içeriye almaz. 3 Arkadaş savunurlar kendilerini burası bizim hemşerimizin fabrikasıdır ağa al bizi içeriye diye yalvarmaya başlarlar. Yusuf ilk başta hemşerilerinin arabasını cumhurbaşkanı filan zanneder. Ama işin gerçeğini öğrendiğinde ölümü göze alır ve hemşerilerinin arabası geçerken kendini arabanın önüne atar. Tam araba çarpacağı sırada şoför tam anında frene basar. Kapıcı oradan koşar tekmelemeye başlar. Ama hemşerileri arabadan iner ve durmalarını söyler. 3 Arkadaşla kısa bir sohbet yapar ve kapıcı başına onlara verilecek iş varsa vermesini söyler. Fabrikanın çırçır bölümündeki ırgatbaşı bu üç genci işe kabul eder ama bir şartla: haftalıklarından belli bir miktarın kendisine verilmesini ister. Üç genç çaresiz kabul ederler. İflahsızın Yusuf kirli koza bölümünde, Köse Hasan sulu kozada, Pehlivan Ali ise kırma makinesinin başında istihdam olunmuştu.
Üç arkadaş ahırdan bozma bir evde kalmaktadırlar. Bu evin sahibi faizci ve uyanık Köse Topal’dır. Köse Topal ayağındaki aksaklık yüzünden çalışamamaktadır ama ırgatların sırtından geçinir. Köse Topal’ın bir de Hidayet’in oğlu isimli bir hemşerisi vardır. Bu adam işsiz güçsüz –romandaki iadeye göre- parasını hayat kadınlarıyla yiyen bir kişidir. Hidayet’in oğlu faizci Köse Topal’ın paralarına göz koymuştur ve bu adamın varlığı Köse Topal’ı çok korkutur. Bir akşam paralarını sayarken Yusuf’a yakalanan Topal, o gece korkudan uyuyamaz ve Hidayet’in oğlu ile Yusuf’un bir olup paralarını ele geçireceği korkusu sarar. Bu arada sulu kozada çalışan Köse Hasan, çalışma koşullarının zorluğuna dayanamayıp sararıp solmuş ve sıtma olmuştur. Hemşerisinin fabrikasındaki ırgatbaşı Köse Hasan’ın işe iki gün gelmeyişinden sonra yerine yeni bir adam almıştır ve artık iyileşse bile işe geri alınmayacağı kesinleşmiştir. Köse Hasan ağrılar içinde kıvranırken Yusuf ile Ali için Hasan’la ilgilenmek bir zorluk olmuştu. Başta birbirlerine sahip çıkmayı bir görev olarak gören insanlar birden para kazancına adeta tapmışlar ve bu heyecan hemşeriliği unutturmuştu. Irgatbaşı çok fazla para kesiyordur. Şu ana kadar Yusuf’un ve Ali’nin 5’er liralarına el koymuştu bile. 2 Arkadaş hemşirelerinin odasının kapısına kadar gidip şikayet etmeyi karar almışlardır fakat odacı onları içeriye sokmaz ve olayın ne olduğunu öğrenir tamam ben hallederim diye geçindirip arkadaşlar gittikten sonra ırgatbaşıya anlatır onları. Irgatbaşıyla anlaşıp aldıkları paraları pay etmeye karar verirler. Yusuf ve Ali eve argın yorgun gelip Laz bir Taşeron’un inşaat için çalışan aradığını öğrenirler. Özellikle Ali’yi işe istiyormuş çünkü onun ne kadar güçlü kuvvetli bir delikanlı olduğunu biliyormuş. Bu iki arkadaş kararsızdırlar. Haklarını aramak uğruna gittikleri odacının durumu ağaya iletip iletmemelerine göre bu işe gireceklerdir. Hareketleri sonuçsuz çıkar ve onlar hemşerisinin bugüne bugün hemşerileri nasıl diye sorup aramadığını düşünürler. Bu işten sonra kendilerini oldukça değerli görürler. Bu arada arkadaşları Hasan oldukça hastadır öyle ki iyileşmek adına bir gripin ve bir bardak sıcak çay alamaz. Bu durumda devreye arkadaşları girer, Köse Topal’a arkadaşlarını iyileştirmesi için para verirler. Köse Hasan’ın iyileşeceği yoktur ve böğründeki sancı gittikçe artmaktadır. Bu arada işe gittiklerinde gammazladıkları ırgatbaşından ve ardından da odacıda dayak yiyen Yusuf ve Ali işten kovulmuşlar ardından eve gelmişlerdi. İki arkadaş odalarına geldiklerinde Köse Topal’a, Laz taşeronu –beyaz lengerliyi- nasıl bulacaklarını sorarlar. İşten kovulan bu iki arkadaş soluğu Laz taşeronun yanında alırlar ve üç liradan işe alınırlar. Burada ustabaşı kendisinin korunmasını ister. Yusuf ve Ali bunun ne anlama geldiğini çok iyi bilmektedirler. Bu iki arkadaş Köse Topal’ın evine gelirler eşyalarını toplarlar ve arkadaşları Köse Hasan’a veda ederler. Arkadaşları Köse Hasan hastalandığında Yusuf ve Ali tarafından yüz üstü bırakılmadığını onların bir ekmek derdi için çalıştıklarını düşünür. Hasan böylece arkadaşlarının vicdan azabı çekmelerini engellemek ister. Hasan’ın böyle hasta ve yalnız kaldığını gören Topal, onun aylık parayı da veremeyeceğinden emindir. Bu sırada Köse Topal’a yemek yaptıran işçilerin yemekleri başkasına sattığı Hidayet’in oğlu tarafından deşifre edilir. Bu arada en ilginç şey su dökmeye gitmek isteyen Hasan’ı Hidayet’in oğlu götürür. Hidayet’in oğlu ne zaman ihtiyacı olursa o zaman Hasan’a yardım edeceği sözünü verir. Yusuf ve Ali artık Taşeronun yanında işe başlamışlardır. İlk başta zorluk çekseler de ilerleyen zamanlarda uyum sağlamaya başlamışlardır. Pehlivan Ali, Ömer Zorlu ile birlikte çalışıyordu. Ömer Zorlu kumar bağımlısı bir adamdır. Herkes’ten borç almıştır. Pehlivan Ali’de kumara başlar ve hep kaybetmeye başlar. Pehlivan Ali, Taşeron, Şoför, Ömer Zorlu, Fatma filan hepsi işten kovulur yavaş yavaş hırsızlık nedeniyle kız peşinde koşma nedeniyle filan. Pehlivan Ali bir bahçede ekimde çalışmaya başlar. Yusuf ise orada Duvarcı Ustası olur. Pehlivan Ali işte çalışırken kazayla bacağını makineye kıstırmasıyla ölür. Köse Hasan çoktan ölmüştür hastalığı nedeniyle. Aralarından bir tek Yusuf sağ ve usta olmuş bir şekilde köyüne döner…

Yazan: Kitap Kurdu

Not: Alıntı Değildir !!!

Bereketli Topraklar Üzerinde Özet

Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanı yılında yayınlanmıştır. Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanda ön plana çıkan üç karakterin üçü de işçidir. İflahsızın Yusuf, Pehlivan Ali ve Köse Hasan isimli bu karakterler, her yıl Çukurova’ya ekmek parası için akın eden binlerce Anadolu insanından üçüdür. Fakat bu üç arkadaş, hayatlarında hiç fabrika görmemiş köylü ırgatlardır. Köyde kazandıkları otuz kuruşluk yevmiyeler geçinmelerine yetmediği için gurbet elde çalışmaya mecbur kalmışlardır.

 

Yusuf, Ali ve Hasan bu ekmek mücadelesinde ortak bir bilinçle hareket etmezler. Toplumsal sınıflarının farkında olmadıkları gibi, kendi aralarında bile birlik olmayı başaramazlar.

 

Özellikle İflahsızın Yusuf’un çıkarcı ve dost bilmez bir karakter olduğu görülür. Köse Hasan hastalanıp, yatağa düştüğünde, Pehlivan Ali’ye “Hepimizinki de bir ekmek derdi meselâ. Sen çalışacaksın, ben çalışacağım, o yatacak, olmaz” demesi bunun göstergesidir. Ayrıca bu ifadeler Yusuf’un bozuk düzenden sadece kendini kurtarmak istediğini de bizlere gösterir. Hasan’ın fabrikanın olumsuz şartlarına dayanamayıp zatürreye yakalandığını kavrayamaz. Temel derdi, uysal ve hatta işbirlikçi tavrıyla bozuk sosyal düzene uyum sağlayabilmek, ayak uydurabilmektir. Ancak Ekmek peşinde şehrin fabrikasına, inşaatına, tarlasına giden bu üç arkadaştan sadece Yusuf başarılı olacaktır.

 

Burada Orhan Kemal’in insanı ezen toplumsal bir zıtlık içinde en tepkisiz ve çıkarcı kişiyi başarılı göstermesinin nedeni sorgulanabilir. Bu sorunun net bir cevabı verilememekle birlikte, yazarın belki de şu mesajı vermek istediği söylenebilir: Böyle bir ekonomik ve sosyal düzenden ancak ikiyüzlü, çıkarcı ve işbirlikçi insanlar başarılı olabilirler.

 

Romanın bir diğer önemli karakteri Pehlivan Ali ise Yusuf gibi herkese uyum sağlayan biri değildir. Ancak o da sürüklendiği olaylarda bireysel bir irade göstermez. İri yarı gövdesinin altında aslında duygusal ve zayıf bir insandır. Ali’nin roman boyunca haksızlıklarla mücadele ettiği görülmez. Patoza gönderildiğinde, işinden olmak korkusuyla, haksızlıklara, baskılara zaman zaman tepki veren Zeynel’in yanında yer almaktan bile çekinir. Onun için Zeynel, ağa-ırgatbaşı ikilisine kafa tutan biri olarak değil, yiğit, cesur bir adam olarak değerlidir. Yazar, Ali’nin çözülüşünde özellikle onun cinsel zaaflarını merkeze alır. Bu ilginç bir noktadır. Zira Ali, fabrikada, inşaatta, çiftlikte, patozda işçilik yaptığı hâlde, karşımıza işçilikle ilgili bir problemle çıkmaz.

 

Romanın üç ana karakterinden biri olmamakla birlikte, Zeynel de önemli bir karakterdir. Romandaki bireysel yapıyı az da olsa zorlayan kişidir. İçinden taş çıkan pilavı döküp, ağaya, ırgatbaşına sövüp sayar, haksızlığa karşı isyan eder. Zeynel’e göre çalışıp üreten “biz”dir, yiyip tüketen “onlar”dır. Romanda sınıfsal tepkinin en net hâli Zeynel’in davranışlarından yansımaktadır.

 

Orhan Kemal&#;in bu değerli romanı yılında bir filme de konu olmuştur. Filmin tamamını izlemek için: 

 

 

 

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede