Bir kuran mealinden fil suresi

Bir Kuran Mealinden Fil Suresi

bir kuran mealinden fil suresi

Fil Suresi Oku: Fil Suresi Arapça Yazılışı, Anlamı, Tefsiri, Fazileti ve Türkçe Okunuşu

Kur'an-ı Kerim'in suresi olan Fil Suresi, Mekke devrinde inmiştir. İniş sırasına göre suredir ve tamamı 5 ayetten oluşur. Fil suresi, adını ilk ayeti oluşturan “Fil” kelimesinden almıştır. Fil Suresi, halk arasında “Elemtera Suresi” olarak da bilinir. Birçok dini kaynakta, Fil Suresi duası faziletleri, anlamı ve meali ile ilgili önemli bilgiler yer alır. Fil Suresi okunuşu bilmek önem arz eder. Fil Suresi okunuşu sık sık yapılmalıdır; çünkü bu surenin faziletleri ve faydaları olduğuna inanılır. Ezberlemek ve dinlemek isteyenler için Fil suresi anlamı (meali), Arapça yazılışı ve Elemtera Türkçe okunuşu, fazileti ile dinle seçeneği hakkında bilgiler içeriğimizde yer alıyor

FİL SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Bismillâhirrahmânirrahîm.

  1. Elemtera keyfe fe’ale Rabbuke bi-ashâbi’l-fîl.
  2. Elem yec’al keydehum fî tadlîl.
  3. Ve ersele ’aleyhim tayran ebâbîl.
  4. Termîhim bi-hıcâratin min siccîl.
  5. Fece’alehum ke’asfin me’kûl.

FİL SURESİ YAZILIŞI

FİL SURESİ DİNLE

FİL SURESİ TÜRKÇE ANLAMI (DİYANET MEALİ)

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

  1. Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi?
  2. Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı?
  3. Onların üstüne sürü sürü kuşlar gönderdi.
  4. O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu.
  5. Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.

FİL SURESİ NUZÜL

Fil suresi, mushaftaki sıralamada yüz beşinci, iniş sırasına göre on dokuzuncu sûredir. Kâfirûn sûresinden sonra, Felak sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

FİL SURESİ KONUSU NEDİR?

Fil suresinde fil ordusu ile ilgili kıssa anlatılmaktadır. Kâbe’yi yıkmak isteyen Yemen’in genel valisi Ebrehe’nin fillerle Mekke’ye hücumunu, sonuçta yok olup gitmelerini konu edinmiştir.

FİL SURESİ FAZİLETİ

Kullarına derdi veren Yüce Allâh dermanını da vermiştir. Kur’an-ı Kerim surelerini okumanın aynı zamanda birer zikir olduğu da düşünülürse, bu surelerin özelliklerindeki hikmet ve incelikleri daha iyi anlamış oluruz. Fil suresi fazileti, faydaları ve özellikleri şu şekildedir:

“Hasımlarına karşı Fil Sûresini okuyan kimse, hasımlarını (düşmanlarını) mağlup eder.” Sûreleri okuma adeti ise en az üç, beş, yedi kere olur. Sonra () yüz kere olabildiği gibi daha fazla da olabilir. Nitekim bunun örnekleri geçmektedir.

“Akşamlan bilhassa, akşam ile yatsı arasında () bin kere okuyan kimse, her türlü muradına kavuşur, tüm dilekleri gerçekleşir " buyrulmuş Fil suresi hakkında.

FİL SURESİ TEFSİRİ (KUR'AN YOLU)

Tefsir ve tarih kaynaklarında anlatıldığına göre o zaman Habeşis­tan’ın yönetiminde bulunan Yemen’in genel valisi Ebrehe her yıl Mekke’deki Kâbe’yi ziyaret eden Arap hacılarını San‘a’ya çekmek için burada Kulleys veya Kalîs (kilise) denilen büyük bir katedral yaptırdı. Çeşitli bölgelere propagandacılar göndererek mâbedi ziyaret etmeleri için halkı San‘a’ya çağırdı. Ancak bu ümidi gerçekleşmeyince Kâbe’yi yıkmaya karar verdi ve muhtemelen yılında, içinde mahmûd (mamut) adlı filin de bulunduğu büyük bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü (olayın tarihi ve sebepleriyle ilgili farklı görüşler için bk. Mustafa Fayda, “Fil Vak‘ası”, DİA, XIII, ). Ebrehe, hareketini engellemek için karşısına çıkan bazı güçleri etkisiz hale getirerek yoluna devam etti. Gönderdiği bir müfreze, içinde Hz. Peygamber’in dedesi Abdülmuttalib’e ait devenin de bulunduğu Mekkeliler’e ait çok sayıda deveyi ele geçirdi. Abdülmuttalib, Ebrehe’ye gelerek develerinin iadesini istedi; Ebrehe’nin Kâbe ile ilgili bir sorusu üzerine Kâbe’yi merak etmediğini, çünkü onu sahibinin koruyacağını söyledi. Ertesi gün Ebrehe, ordusuna Kâbe yönünde hareket emri verdi. Fakat kaynaklarda belirtildiğine göre en öndeki fil (mamut) yerinden kımıldamadığı gibi askerler de üzerlerine taşlaşmış çamur yağdıran sürü sürü kuşlar tarafından –âyetteki benzetmeyle– “yenilip çiğnenmiş ekin” gibi imha edildi. Bazı müfessirler “sürü sürü” şeklinde çevrilen ebâbîl kelimesinin bir kuş türünün adı olduğu kanaatindedir, buna göre 3. âyete “ebâbîl kuşlarını göndermedi mi?” şeklinde mâna vermek gerekir; fakat –konuya ilişkin rivayet ve tefsirler dikkate alındığında– bu görüş ikna edici görünmemektedir (bilgi için bk. Elmalılı, IX, ). Yaygın inanışa göre bu olay Hz. Peygamber’in doğumundan elli-elli beş gün veya üç ay önce vuku bulmuştur.

Fil suresinde Hz. Peygamber’e hitap edilerek âyetlerde fil ordusunun başına gelen felâketin büyüklüğünden ve Kâbe’yi yıkma planlarının boşa çıkarıldığından haberdar olduğu ifade edilmektedir. Hz. Peygamber olaya bizzat şahit olmadığı halde, ona yöneltilen “görmedin mi” şeklindeki hitap mecazi bir ifade olup olayı bizzat gözüyle görmese bile görenlerden işitmiş olduğunu ve görmüş gibi kendisine tasvir edildiğini gösterir. âyetler ise felâketin nasıl cereyan ettiğini yani Allah tarafından gönderilen sürülerle kuşun fil ordusunun üzerine pişkin tuğla türü taşlar yağdırarak onları nasıl hayvanlar ve haşarat tarafından yenmiş ekin artığına çevirdiğini ifade eder. Râzî’ye göre Ebrehe ve askerlerinin besledikleri kötü emellerin sûrede keyd (plan, tuzak) kelimesiyle ifade edilmesi, onların sadece Kâbe’yi yıkma amacı taşımadıklarını gösterir. Çünkü önceden açıkladıkları için Kâbe’yi yıkma fikri artık “tuzak” olmaktan çıkmıştı. Şu halde keyd kelimesi burada Ebrehe tarafının Araplar’a karşı besledikleri başka sinsi planları dile getirmektedir (XXXII, 99; bu planlar ve tuzakların neler olabileceği konusunda bk. Fayda, gös. yer.). Muhtemelen bu plan içinde Mekke’ye ve Mekkelilere verilecek ağır yıkım ve kötülükler de vardı.

Eski tefsirlerde bu fil olayı bütünüyle bir mûcize olarak değerlendirilir. Bazı tarihçi ve müfessirlerin, tâbiîn âlimlerinden İkrime’ye atfettikleri bir rivayette o, “Bu taşlar kime isabet ettiyse onda çiçek hastalığı görüldü” demiştir (İbn Hişâm, es-Sîretü’n-nebeviyye, I, ; Taberî, XXX, , ). Rivayete göre Hicaz bölgesinde çiçek ve kızamık hastalığı ilk defa bu olaydan sonra görülmüştür (bk. Taberî, XXX, ). Muhammed Abduh, Ferîd Vecdî, Cevâd Ali, Muhammed Esed gibi bazı çağdaş araştırmacılar bu rivayetlere dayanarak olayı bulaşıcı hastalık salgını şeklinde yorumlamaya çalışmışlardır. Abduh’a göre sûrede sözü edilen kuşlardan maksat bir çeşit gerçek kuş olabileceği gibi sinek, sivrisinek vb. mikrop taşıyıcı canlılar da olabilir (bk. Tefsîru cüz’i Amme, s. ). Ancak çağdaş müfessirlerin çoğu dönemin güçlü akımlarından pozitivizmin etkisi altında ortaya konduğunu düşündükleri bu yoruma katılmamış, ona karşı ciddi tenkitler yöneltmişlerdir (meselâ bk. Elmalılı, VIII, ; Seyyid Kutub, Fî Zılâli’l-Kur’ân, VI, ). Sonuç olarak Allah’ın evini yıkmaya kalkışan saldırgan bir güç, bir mûcize neticesinde cezasını görmüş; hiçbir şekilde düşmana karşı koyma imkânı bulamayan ve şehri terkedip dağlara çekilen Mekke halkı da bu olaydan zarar görmeden kurtulmuştur.

“Pişkin tuğla” diye çevirdiğimiz 4. âyetteki siccîl kelimesi “taşlaşmış çamur” demektir. Son âyetteki asf kelimesi ise “ekinin samanı ve buğday kapçığı gibi güve, böcek ve kurtçukların yediği, rüzgârın sağa-sola savurduğu kırıntılar” anlamına gelir. Müfessirler kuşların, ağızlarında ve ayaklarında bu tür taşlar götürüp Ebrehe ordusunun üzerine fırlattıklarını, sonuçta askerlerin birçoğunun bu taşların etkisiyle öldüğünü, Ebrehe’nin ise yaralı olarak San‘a’ya döndükten sonra orada hayatını kaybettiğini ifade etmişlerdir (Taberî, XXX, ; Râzî, XXXII, ). “Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi” meâlindeki son âyet, Ebrehe ve ordusunun nasıl büyük bir felâkete mâruz kaldığını ve sonuçta helâk olduğunu gösterir. Bu olayın Mekkeliler için öneminden dolayı bu yıla “Fil yılı” denilmiş ve onlar olayı bir süre tarih başlangıcı olarak kullanmışlardır.

FİL SURESİ NE ZAMAN İNMİŞTİR?

  • Fil Suresi ya da Elemtera Suresi, Mekke döneminde inmiştir.
  • Mushaftaki sıralamada yüz beşinci, iniş sırasına göre on dokuzuncu sûredir.
  • Kâfirûn sûresinden sonra, Felak sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

FİL SURESİ KAÇ AYET?

  • Fil Suresi, 5 ayetten oluşmaktadır.

FİL SURESİ KAÇINCI SAYFA VE CÜZDE YER ALIYOR?

  • Fil Suresi, Kur'an-ı Kerim'in cüzünde bulunuyor. Fil suresi, sayfada başlayıp aynı sayfada bitiyor.

FİL SURESİ NEYİ ANLATIYOR?

Fil Suresi, şu konuları anlatmaktadır:

  • Fil Suresi önemli bir tarihi hadiseyi çok kısa ama sağlam, fasih ve etkili ayetlerle beyan etmektedir. Bu surede Allah-u Teâlâ’nın tuğyan eden Ebrehe (Mekke’ye saldırarak, Kabe’yi yıkmak isteyen Habeşli komutan) ordusuna nasıl bela nazil ettiği hikayesi anlatılmaktadır. Yani onların üzerlerine sürü-sürü kuşlar göndererek, başlarına “Siccil” (balçıktan pişirilmiş taşlar) atarak, onları yenilmiş (kırılmış - ezilmiş) ekinlere çevirdiği dile getirilmektedir.

FİL SURESİ HİKAYESİ NEDİR?

Bu sure, ''Fil Olayı'' ya da ''Fil Vakası'' olarak bilinen hadiseyi anlatmak için indirilmiştir. O dönem Yemen'in valisi, zalimlikleriyle bilinen Ebrehe adlı biriydi. Vali, ordusu ve filleriyle birlikte Kabe'yi almak için Mekke'ye geldi. Bunun öncesinde de Arapların yüzlerce devesini çalmıştı. Develerini çaldığı kişilerden biri de Hz. Muhammed'in dedesi Abdulmuttalib idi. Abdulmuttalip, develerini geri almak için Ebrehe'nin yanına gitti. Vali, kendisiyle alay ederek ''Senin tek derdin develerin, Kabe'yi merak bile etmiyorsun'' dedi. Abdulmuttalib ise cevap olarak Kabe'yi Allah'ın koruyacağını söyledi. Nitekim öyle oldu ve Ebrehe ile ordusu gökte bir anda ortaya çıkan kuşların bıraktığı taşlarla helak oldu.

FİL SURESİNE NEDEN BU İSİM VERİLMİŞTİR?

  • Fil Suresi, adını ilk ayette geçen “Fil” kelimesinden almıştır.

FİL SURESİ NE ZAMAN OKUNMALIDIR?

Din âlimlerinin aktardığına göre, Fil suresi, herhangi bir düşmanla karşılaşıldığı anda okunabilir. Bununla beraber, sınavlarda başarı elde etmek için de Fil suresi okunuşu yapılabilir.

Fil Suresi her zaman her yerde okunabilir. Ancak akşam ve yatsı arası okunması daha faydalıdır.

FİL SURESİ NE İÇİN OKUNUR?

Fil suresi ne için okunur, neye iyi gelir sorusunun yanıtı şu şekildedir:

  • Düşmanları defetmek için,
  • Dilek ve istekleri gerçekleşmesi için,
  • Allah’ın rızasını kazanmak için,
  • Başarılı olmak için bu sure okunabilir.

FİL SURESİ ÖLÜLER İÇİN OKUNUR MU?

İslam âlimleri, ölülere okunan dua ve sureler konusunda farklı düşüncelere sahiptir. Genel görüşe göre, sureler ölülere okunabilir.

Fil suresi de ölülere okunabilen sureler arasındadır.

FİL SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU?

Vakıa suresi, ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Fil suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/)

Keza, başörtüsü olmadan da Fil suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir.

FİL SURESİ ADETLİYKEN OKUNUR MU?

  • Fil suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

TEFSİR:

Bu sûrenin indiği sıralarda, müşriklerin Resûlullah (s.a.s.)’e olan muhalefet ve düşmanlıkları çok şiddetlenmişti. Onun dâvasını engelleyebilmek için türlü türlü yollara başvuruyor, çeşitli hile ve planlar tertipliyorlardı. Cenâb-ı Hak bu dehşetli hâdiseyi hatırlatarak, pek büyük fitneleri, hîleleri, tuzakları hârikulâde bir surette bozup dağıtan eşsiz kudretinin bir misalini vermektedir. Burada Resûlullah (s.a.s.)’in doğduğu sene Kâbe’yi yıkmak için hücum etmiş olan Fil ordusunun nasıl perişan edildiği gösterilmektedir. Böylece Allah Teâlâ’nın Rasûlü’ne olan yardım ve himâyesinin, Kâbe’ye yardımından daha üstün ve daha mükemmel olacağına işaret edilir. Hatta bu hâdisenin ilâhî kudretin kullarını terbiye etmesinin sadece bir başlangıç örneği olduğu belirtilir. Dolayısıyla Hakk’ın Habîbi Peygamberimiz (s.a.s.)’e sinsi planlar hazırlamak isteyenlerin hilelerinin kendi başlarına geçeceği açık ve net olarak bildirilir. Böylelikle bir taraftan Allah Resûlü (s.a.s.) ve mü’minler teselli edilirken, bir taraftan da Allah Teâlâ’nın kudretine karşı hiçbir mal ve mülkün, hile ve tuzağın hükmünün geçmeyeceği anlatılır.

Sûrede ana hatlarıyla anlatılan hâdise, kaynakların verdiği bilgiler hülâsa edilecek olursa şöyle vuku bulmuştur:

Yemen vâlisi Ebrehe, Roma imparatorunun da yardımıyla San’a’da bir kilise yaptırdı. Muhtelif bölgelere tellallar göndererek insanları bu kiliseyi ziyarete çağırdı. Fakat neticede yaptırdığı kili­seye arzu ettiği ölçüde rağbet edilmediğini görünce, son derece öfkelendi. Ardından Arapların eskiden beri kutsiyetini kabul edip ziyâret ede geldikleri ve öteden beri insanların çok büyük bir değer verdiği Kâbe’yi yıkmaya karar verdi. İçinde, günümüzün tankları mesâbesinde olan fillerin de bulunduğu büyük bir ordu hazırlayarak Mekke’ye  doğru yürüdü. Böylelikle, insanların yönlerini, kendi yaptırdığı kiliseye çevire­cekti.

Ebrehe, ordusunun bir kısmını öncü olarak gönderdi; Mekkelilerin hayvanlarını yakalayıp getirdiler. Bu hayvanlardan bir miktar deve Resûlullah (s.a.s.)’in dedesi Abdulmuttalib’e aitti. Sonra Ebrehe, elçisini Mekkelilere gönderip, kendisine karşı çıkmadıkları takdirde mal ve canlarına dokunmayacağını bildirdi. Ayrıca elçiye, Mekkelilerin reisini görüşmek üzere huzuruna getirmesini emretti. O dönemde Mekke’nin reisi Abdulmuttalib idi. Elçi, Abdulmuttalib’i alıp Ebrehe’ye götürdü. Abdulmuttalib pek asil bir insandı. Ebrehe O’nu görünce çok etkilendi. Tahtından inerek yanına oturdu, kendisinden ne istediğini sordu. Abdulmuttalib:

“- Adamlarının sana getirdiği develerimi geri isterim” dedi. Ebrehe bunu duyunca:

“- Seni görünce çok etkilenmiştim. Fakat bu sözünü duyunca gözümden düştün. Biz, atalarınızın dinî merkezi olan Kâbe’yi yıkmak için geldik, sen ise bunu hiç düşünmüyorsun da develerini geri istiyorsun” şeklinde karşılık verdi. Abdulmuttalib:

“-Ben yalnız develerin sahibiyim ve ancak onlar için talepte bulunabilirim. Bu Beyt’e gelince, onun bir Rabbi var ve O, kendi evini koruyacaktır” dedi. Ebrehe:

“- O, elimden Kâbe’yi kurtaramayacaktır” hezeyanını savurdu. Abdulmuttalib ise:

“Bu seninle O’nun arasındaki mesele” cevabını verdi. Bunu söyledikten sonra Ebrehe’nin yanından kalktı. Ebrehe de ona develerini geri verdi.

Ertesi gün Ebrehe Mekke’ye girmek üzere hareket etti. Fakat ordunun önünde bulunan “Mahmut” ismindeki fil birdenbire yere çöktü. Ne kadar uğraştılarsa onu yerinden kımıldatamadılar. Güneye, kuzeye veya doğuya yönlendirildiğinde o hemen kalkıp koşmaya başlıyor fakat Mekke’ye döndürüldüğünde olduğu yerde çöküyor, kesinlikle o tarafa gitmiyordu. Bu sırada kuşlar gaga ve pençelerinde küçücük taşlarla sürüler halinde geldiler. Kuşların sürüler halinde gelmesi âyette اَبَاب۪يلُ (ebâbil) kelimesiyle ifade edilir. Ebâbîl, bir kuş ismi değil, “birbiri ardınca sürü sürü, küme küme, kalabalık gruplar halinde gelen” mânasındadır. Sürüler halinde gelen bu kuşlar, Ebrehe’nin askerleri üzerine yağmur gibi taş yağdırdılar.

Şâir der ki:

“Olma ısyâna cerî kuvvet ile fîl gibi

Düşmen-î hakka hücûm eyle ebâbîl gibi.” (Hersekli Ârif Hikmet)

“Kuvvetine güvenerek, Kâbe’ye saldıran filler gibi isyatnkârlığa kalkışma. Bilakis Ebâbîl kuşları gibi, hak ve hakîkate düşman olanlar üzerine hücûm etmeye bak.”

4. âyette, kuşların attığı taşlarınسِجّ۪يلٌ  (siccîl)den olduğu haber verilir. “Siccîl”, “taşlaşmış çamur, pişmiş tuğla” demektir. Bu taşlar kime vurduysa cismi hemen çürümeye başlıyordu. Onların et ve kanı su gibi akıyor, kemikleri dışarı çıkıyordu. Mekke’nin önü bir anda insan ve fil mezarlığına döndü. Sıkletsiz küçücük kuşlar, tonlar ağırlığındaki filleri ezip yere sermişti. Ebrehe de aynı akıbete uğradı. Onun bedeni parçalanarak düştü. Düşen her parçanın yerinden irin ve kan akmaya başladı. Bu telaş içinde Ebrehe’nin askerleri her yerde ölüyor ve yere seriliyorlardı. Kimileri aynı yerde helak oldu, kimileri de kaçarken yolda ölüp gittiler. Ebrehe de görenlere ibret olsun diye hemen canı alınmamış, daha fazla eza çeksin diye yaralı, etleri lime lime olmuş bir şekilde kaçanlar arasında kalmıştı. Nihâyet o da Yemen’e yakın bir bölgeye geldiğinde perişan bir halde ölüp gitti.

Sûrenin son âyeti, onların helak edildiklerinde ne hale geldiklerini tasvir etmektedir: “Neticede Rabbin onları yenilmiş, çerçöp hâline gelmiş ekin yaprağına çevirdi.” (Fîl /5) اَلْعَصْفُ (‘asf), “ekin yaprağı”, مَأْكُولٌ (me’kûl) de “yenmiş” demektir. Bu ifadeye; hasattan sonra tarlada kalan, rüzgar önünde savrulan ve hayvanlar tarafından yenen ekin yaprağı döküntüsü; kırılıp savrulan saman; başak çıkmadan önceki taze yapraklar; içi boş kapçıktan ibaret kalan tane gibi mânalar verilir.

Burada şöyle bir tablo tasvir edilmektedir: İçinde serâpâ taze ekin bulunan bir tarla var. Bu tarlaya aç hayvanlar girmişler, sağa sola saldırıp yemişler, her tarafı hurdahaş çiğnemişler ve hepsini berbat etmişler. Bu tablo, onların hayvanların istilasına uğramış bu taze ekin gibi kırılıp serilişlerini tasvir eder. Bir de “yenmiş olmak” neticesinden, onların “gübre haline geldikleri, sonra da kuruyup parçaları darmadağınık olduğu” mânası da anlaşılabilir. Bu tabloda, helak edilen insan ve fil leşlerinin kokuşup dağılması gübre parçalarına benzetilmiştir. Fakat Kur’an’ın nezâhet üslubu, ifadenin nezahetini muhafaza ederek neticeyi başlangıcıyla beyân buyurmuştur. Nitekim “İsa ve anası her ikisi de diğer insanlar gibi yemek yerlerdi” (Mâide  5/75) sözü, “büyük abdestlerini yaparlardı” mânasına hadesten kinaye olduğu halde, Kur’an’ın eşsiz nezâhet üslubu dolayısıyla böyle ifade buyrulmuştur.

“Yenmiş ekin yaprağı” ifadesinden anlaşılan bir diğer mâna ve bunun tasvir ettiği tablo şöyledir: Allah Teâlâ onları kurtçuklar yemiş, böcek yeniği olmuş ekin yaprağına çevirmiştir. Böyle ekin tane tutmaz. Çoğunlukla yenik yapraklar delik deşik olur. Böylece Fil ordusunun maksatlarına ermeden bedenlerinin delik deşik olması manzarası böyle yenik ekin yapraklarına benzetilmiştir. Ayrıca onların kurtlar, böcekler, mikroplar tarafından yenilerek çürüyüşlerine işaret edilmiştir.

İşte sonsuz kudret sahibi  Allah Teâlâ, Fil ordusunu böyle akıllara gelmez şaşırtıcı ve çabuk bir şekilde bir “yenilmiş ekin” gibi yapıverdi. Karşılarında açıkça karşı koyacak bir kuvvet görmeyen, fillerine ve çokluklarına güvenerek istedikleri gibi Kâbe’yi yıkacaklarını zanneden istilacı bir orduyu böyle semavi bir afet ile yenik bir ekin yaprağı gibi ansızın yerlere serip perişan ediverdi. Bunu böyle yapan Allah’ın, dilediği zaman onların benzerlerine de bu kabilden hatırlara gelmez, tasavvur olunmaz belalar, azaplar verebileceğinde ve bu kudret sahibinin dinine ve Peygamberine karşı gelenleri dünyada mağlup edip âhirette cehennemin dibine geçireceğinde asla şüphe yoktur.

Cenâb-ı Hakk, Kâbe’yi kendisine kulluk mekânı olarak kudsî ve mübârek kılmıştı. Bunun için onu ilâhî muhâfaza altına al­mıştı. Ebrehe’nin Beytullâh’a karşı yaptığı bu saygısızlığa verilen ceza, ister Kâbe olsun ister onun birer şubesi mâhiyetindeki diğer cami ve mescitler olsun, kıyâmete kadar aynı şe­kilde yapılacak diğer hareketler için de bir tehdit mâhiyeti taşımaktadır. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“Allah’ın mescitlerinde O’nun isminin anılmasını engelleyen ve ibâdet yerlerinin harap olmasına çalışandan daha zâlim kim olabilir! Böylelerinin, oralara korku içinde girmekten başka bir hakkı olamaz. Onlara dünyada bir rezillik, âhirette de büyük bir azap vardır.” (Bakara 2/)

Zulmünü iyice şiddetlendiren Ebrehe, netîcede kendisinde nihâyetsiz bir kuvvet ve azamet olduğu vehmine kapılmıştı. Buna mukâbil Allah Teâlâ onu, çöllerdeki arslan, kaplan veya zehirli yılan gibi dehşet verici güçlü mahlûklarla değil, çok güçsüz ve zayıf varlıklar olan kuşların attığı nohuttan küçük taşlarla helâk etti. Nitekim Allah Teâlâ, Firavun, Nemrut ve Câlût gibi mütekebbirleri hep onlardan küçük ve güçsüz görünen varlıklarla helâk ederek, onların hakîkatte ne kadar âciz varlıklar olduklarını ve kibirlerinin mânasızlığını ortaya koymuştur.

Bu dehşet dolu ilâhî mûcizenin tahakkuk ettiği yıla da “Fil Senesi” denildi.  “Fil Senesi” Kureyşliler arasında bir nevî târih başlangıcı olarak kullanıldı. Şu rivayet, bunun güzel bir misâlidir:

Kubaş b. Üşeym:

“–Ben ve Peygamber (s.a.s.), Fil senesinde doğduk” demişti.

Osman bin Affân (r.a.) ona:

“–Sen mi daha büyüksün, yoksa Pey­gamberimiz (s.a.s.) mi daha büyük?” diye sordu.

Mübârek sahâbî, şu edeb ve incelik dolu karşılığı verdi:

“–Peygamberimiz (s.a.s.) benden çok çok büyük­tür. Doğumda ise ben ondan daha eskiyim! Ben, fillerin tersini yeşil ve değişmiş olarak gördüm.” (Tirmizî, Menâkıb 2)

Şüphesiz Kâbe ile Kureyş arasındaki alaka, çok kadim ve oldukça derindir. Bu sebeple Allah Teâlâ, Kâbe’ye olan himayesinin Kureyşlileri yakından ilgilendirdiğini, dolayısıyla bu ilâhî lütfun farkında olup Resûlullah (s.a.s.)’in davetine uymaları gerektiğini bildirmek üzere şimdi Kureyş sûresi gelmektedir:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Fil suresi ve anlamı

Fil suresi, Kâfirûn suresinden sonra, Felâk suresinden önce Mekke Dönemi’nde indirilmiştir; Adını ilk ayette geçen “fil” sözcüğünden almıştır. Fillerle donanmış ordusuyla Kâbe’yi yıkmaya gelen zalim Ebrehe’nin ve ordusunun yerle bir edilmesinden bahseder.

Fil Suresi'nin okunuşu

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Elem tera keyfe fe'ale rabbüke biashâbilfîl
2- Elem yec'al keydehüm fî tadlîl
3- Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl
4- Termîhim bihicâratin min siccîl
5- Fece'alehüm ke'asfin me'kûl

Fil Suresinin anlamı

1. Bilmez misin, Rabb’in fil ordusuna neler yaptı?
2. Onların planlarını başlarına geçirmedi mi?
3. Üzerlerine sürüler halinde kuşlar gönderdi.
4. O kuşlar onların üzerine gökten taş yağdırıyordu.
5. Ve böylece onları yenmiş ekin yaprakları gibi yaptı.

Sürede adı geçen fil sahipleri, hakikatın düşmanı olan süper şer güçleri temsil eder. Sürede esas verilmek istenen konulardan birisi şu ol­malı: Ebabil kuşları ile fil sahiplerinin nasıl perişan edildiği göz­ler Önüne serilerek, Allah’ın yardımının anlatılmasıdır. Hakikati temsil eden insanın, ölüm pahasına da olsa davasından vaz geçmediği bir durumda Allah’ın yardımının şu ya da bu şekil­de mutlaka geleceği, vaat edilmektedir.

FİL SURESİ OKU - Fil Suresi Okunuşu, Arap&#;a Yazılışı, Fazileti, &#;nemi ve Diyanet Meali

Haberin Devamı

Pişkin tuğla” diye çevirdiğimiz 4. âyetteki siccîl kelimesi “taşlaşmış çamur” demektir. Son âyetteki asf kelimesi ise “ekinin samanı ve buğday kapçığı gibi güve, böcek ve kurtçukların yediği, rüzgârın sağa-sola savurduğu kırıntılar” anlamına gelir. Müfessirler kuşların, ağızlarında ve ayaklarında bu tür taşlar götürüp Ebrehe ordusunun üzerine fırlattıklarını, sonuçta askerlerin birçoğunun bu taşların etkisiyle öldüğünü, Ebrehe’nin ise yaralı olarak San‘a’ya döndükten sonra orada hayatını kaybettiğini ifade etmişlerdir (Taberî, XXX, ; Râzî, XXXII, ). “Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi” meâlindeki son âyet, Ebrehe ve ordusunun nasıl büyük bir felâkete mâruz kaldığını ve sonuçta helâk olduğunu gösterir. Bu olayın Mekkeliler için öneminden dolayı bu yıla “Fil yılı” denilmiş ve onlar olayı bir süre tarih başlangıcı olarak kullanmışlardır.

Fil Suresi Faziletleri

Fil suresini defa okumanın sonucunda müminler bütün muratlarına ermektedirler. Fil suresinin faziletleri oldukça fazladır. Fil suresi düşmanlarından korkan kişiler için çok kıymetli bir suredir. Düşmanlarının kendilerine zarar vereceğini düşünen kişiler fil suresini okuyarak düşmanlarından korunmaktadırlar. Aynı zamanda fil suresini okuyan kişiler bütün kötülüklerden korunmaktadır. Fil suresi ne kadar fazla okunursa sevapları ve faziletleri de aynı şekilde artmaktadır. 

Fil Suresinin faziletlerinden faydalanmak isteyen kişilerin bu sureyi 3, 5, 7 ya da defa okuması gerekmektedir. Bu sure ne kadar çok okunursa faziletleri de o kadar fazla olacaktır. Düşmanı olan kimselerin düşmanlarından korunmak amacı ile bu sureyi okuması gerekmektedir. 

Akşam Namazı ve yatsı namazı arasında kere Fil suresi okunursa, okuyan kişinin dilekleri yerine gelmektedir. Bu arada yeteri kadar Fil Suresi okuyan kişinin tüm dilekleri gerçekleşmektedir. Bu sure namazlarda da zikir amacı ile okunan bir suredir. 

Fil Suresi Hangi Durumlarda Okunur?

  • Fil Suresinin faziletleri çok fazladır. Genellikle tavsiye edilen Fil Suresi'nin 3, 5, 7, gibi tekrarla okunmasıdır.
  • Fil Suresi okuyarak kötülüklerden korunur ve düşmanların mağlup olmasına vesile olur
  • Fil Suresi'nin akşam ve namazı ile yatsı namazı arasında bin kez okunması halinde okuyanın muratlarına ermesine vesile olmasıdır.
  • Fil Suresi öğrenciler ve sınava ya da mülakata girecek kimseler tarafından da sıkça okunmalıdır.
  • Fil Suresi dilek ve muratların gerçekleşmesi için de okunur.

Fil Suresi Hangi Cüzde Ve Kaçıncı Sayfadadır?

Mekke'de nazil olan Fil Suresi, Kuran'ı Kerim'in ve son cüzünde yer alır. sayfada yer alan bu surede, Aksum Krallığının valilerinden biri olan Ebrehe'nin ve ona yardımcı olan tüm kafirlerin kurduğu tuzaklarının boşa çıkarıldığı anlatılır. Ebrehe, fillerden oluşan ordusuyla Mekke'ye geldiğinde gökyüzünde ebabil kuşları belirmiş ve kurumuş çamurdan yapılmış taşları ordunun üzerine bırakmıştır. Ebrehe ve askerleri yenilmiş ekin yaprağına dönmüş ve Kabe kurtarılmıştır. Tarihe Fil Vakası olarak geçen bu olay Hz. Muhammed'in doğumundan önce gerçekleşmiştir.

Fil Suresi Günde Kaç Kere Okunur?

Fil Suresinin faziletlerinden faydalanmak isteyen kişilerin bu sureyi 3, 5, 7 ya da defa okuması gerekmektedir. Bu sure ne kadar çok okunursa faziletleri de o kadar fazla olacaktır. Düşmanı olan kimselerin düşmanlarından korunmak amacı ile bu sureyi okuması gerekmektedir. 

Akşam Namazı ve yatsı namazı arasında kere Fil suresi okunursa, okuyan kişinin dilekleri yerine gelmektedir. Bu arada yeteri kadar Fil Suresi okuyan kişinin tüm dilekleri gerçekleşmektedir. Bu sure namazlarda da zikir amacı ile okunan bir suredir. 

Fil Suresinin Konusu Nedir?

Kuran-ı Kerim içerisinde yer alan ve sure şeklinde belirlenmiş Fil suresi beş ayetten meydana gelen kısa surelerdendir. Fil suresi konusu itibari ile Kâbe’ye saldırabilmek amacı ile fillerden meydana gelen bir ordu toplamış olan Ebrehe ve ordusunun yok oluşunu ve helakini anlatmaktadır. Toplamda beş tane ayetten oluşan Fil sure Sevgili Peygamber Efendimiz olan Hz. Muhammed (SAV)'in bu dünyaya gelmesinden 53 sene öncesinde gerçekleşen bir olayı anlatmaktadır. Ebrehe o dönemde Yemen valisi statüsünde olmaktaydı.

Fil Suresinin Önemi Nedir?

Fil Suresi, Kâbe’yi yıkmak amacı ile gelen Habeşistan Kralı olan Ebrehe'nin fil ordusunun, Yüce Allah tarafından gönderilmiş olan ebabil kuşları aracılığı ile nasıl helak edildiğini anlatmakta olan bir suredir. Bu sebepten dolayı da büyük bir öneme sahip olmaktadır. Bu önemli olay İslam tarihinde Fil Vakası şeklinde kayıtlara geçmiştir.

Fil Suresi Kaçıncı Sayfada Yer Alır, Kaç Ayetten Oluşur?

Fil suresi Mekke'de indirilen sureler arasında yer almaktadır. Bu sure Felak suresinden önce gönderilmiş olan sure olma özelliğini taşımaktadır. İnme sırasına göre suredir. Fil Suresi Kur'an'da yer alan sure olma özelliğine sahiptir. Bu sure cüz içerisinde yer almaktadır.

Kur'an-ı Kerim'in sayfasında yer alır. Kısa surelerden biri olma özelliğine sahiptir. 5 ayetten meydana gelmiştir. Fil Suresinin sabah ve akşam saatlerinde okunmasının pek çok faydası bulunmaktadır. Özellikle düşmanlarından korunmak isteyen kişilerin bu sureyi okuması son derece önemlidir. Akşam ezanıyla yatsı arasında fil suresi okuyan kişilerin dilekleri yerine gelmektedir.

Fil Suresi Kaç Harf, Kaç Kelimedir?

Kuran'ı Kerim'in suresi olan Fil Suresi toplamda 5 ayetten oluşmaktadır. Kısa surelerden biri olan Fil Suresi, düşmanlardan kurtulmak, zafer kazanmak için okunur. Fil Suresi'nde toplam 23 kelime vardır. Surenin sayıl bilgilerinden biri olan harf sayısı ise toplam 96'dır. Mekke döneminde inen Fil Suresi, Kuran'ı Kerim'de cüzde yer alır. Surenin sayfa sayısı ise sayfadır.

Fil Suresi Abdestsiz Bir Şekilde Okunabilir mi?

Fil suresinin abdestsiz iken okunup okunmayacağı en çok merak edilen konulardan biridir. Bu konuda birey, fil suresini ezberden okumak sureti ile abdestsiz bir şekilde okuyabilmektedir. Ancak surenin abdestsiz bir şekilde Kur'an-ı Kerime bakarak ve eline alarak okunması olanaklı değildir.

Fil Suresi Adetliyken Okunabilir mi?

Adetliyken Kur'an-ı Kerim içerisinde yer alan sureleri ezberden dua ya da zikir niyeti ile okumak mümkün olmaktadır. Bunun dışında adet halinin devam etmesi durumunda sure niyeti ile değil fakat dua amacı ile ve Allah'ı zikretmek, Allah'ın rızasını kazanmak ve kötülüklerden korunmak niyetiyle okunmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

 FİL SURESİ

 

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ

E lem tere keyfe feale rabbuke bi ashâbil fîl

e lem tere: görmedin mi, bakıp gördün mü? Anladın değil mi?
Keyfe feale: nasıl, nice, ne, fail, işleyen, bir işin yapılış biçimi
rabbuke: Rabbin, seni vücudlandıran,
bi ashâbi : arkadaş, sahip olan, dost, bir şeyi yapmış olan,
el fili: fil, kötü planlar, fena hallerde olan, ego, büyüklük halleri,

 

1- Seni vücudlandıranın nasıl fail olduğunu anladın değil mi? Büyüklük hallerine sahip olanları da anladın.

 

أَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِي تَضْلِيلٍ

E lem yec’al keydehum fî tadlîl

e lem yecal: değil, olmaz, yapar, eder, kılmadı mı, tutmadı
keyde-hum: planı, tuzak, hile, düzen, kötülük, onlar
fiy tadlilin: içinde, yanıltma, boşa çıkarma, aldatma, aldanma, kaybetme

 

2- Kötülüklerde, aldanma içinde olanların hakikatleri anlamaları olmaz.

 

وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا أَبَابِيلَ

Ve ersele aleyhim tayren ebâbîl

ve ersele aleyhim: irsal, resul, gönderdi, yolladı, sundu, onlara
Tayren : kuş, uçan, yüce olan, yüce hakikatler,
eba bile: sürüler, bölük bölük, peş peşe, fırtına, birbiri ardınca

 

3- Onlara birbiri ardınca yüce hakikatler sunuldu.

 

تَرْمِيهِم بِحِجَارَةٍ مِّن سِجِّيلٍ

Termîhim bi hicâretin min siccîl

Termi him: atmak, hedeflenen, amaç, saldırgan, fırlatmak, onlar
bi hicâretin: taşlar, sert olan, katı olan, duygusuzluk,
min siccîlin: pişmiş, katılaşmış, taşlaşmış, katı sert kişi

 

4- Onlar, bir duygusuzluk içinde, kalbleri katılaşmış saldırgan bir hâlde idiler.

 

فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَّأْكُولٍ

Fe cealehum keasfin me’kûl

Fe ceale-hum: böylece, sonra, yapılan, edinen, kalmak, olmak, onlar
Ke asfin: gibi, fırtına, haksızlık, cehalet hâli, zorbalık, içi boş, saman
mekûlin: uğramış, yenilmiş olan, tükenmiş, kaybetmiş,

 

5- Öyle ki onlar; zulüm, zorbalık, haksızlık gibi cehalet hallerinden dolayı kaybetmiş bir hâlde kaldılar.

Fil Suresi Türkçe Arapça Okunuşu ve Anlamı

Eski tefsirlerde bu fil olayı bütünüyle bir mûcize olarak değerlendirilir. Bazı tarihçi ve müfessirlerin, tâbiîn âlimlerinden İkrime’ye atfettikleri bir rivayette o, “

Bu taşlar kime isabet ettiyse onda çiçek hastalığı görüldü

” demiştir (İbn Hişâm, es-Sîretü’n-nebeviyye, I, ; Taberî, XXX, , ). Rivayete göre Hicaz bölgesinde çiçek ve kızamık hastalığı ilk defa bu olaydan sonra görülmüştür (bk. Taberî, XXX, ). Muhammed Abduh, Ferîd Vecdî, Cevâd Ali, Muhammed Esed gibi bazı çağdaş araştırmacılar bu rivayetlere dayanarak olayı bulaşıcı hastalık salgını şeklinde yorumlamaya çalışmışlardır.

göre sûrede sözü edilen kuşlardan maksat bir çeşit gerçek kuş olabileceği gibi sinek, sivrisinek vb. mikrop taşıyıcı canlılar da olabilir (bk. Tefsîru cüz’i Amme, s. ). Ancak çağdaş müfessirlerin çoğu dönemin güçlü akımlarından pozitivizmin etkisi altında ortaya konduğunu düşündükleri bu yoruma katılmamış, ona karşı ciddi tenkitler yöneltmişlerdir (meselâ bk. Elmalılı, VIII, ; Seyyid Kutub, Fî Zılâli’l-Kur’ân, VI, ). Sonuç olarak Allah’ın evini yıkmaya kalkışan saldırgan bir güç, bir mûcize neticesinde cezasını görmüş; hiçbir şekilde düşmana karşı koyma imkânı bulamayan ve şehri terkedip dağlara çekilen Mekke halkı da bu olaydan zarar görmeden kurtulmuştur.

“Kur’an-ı Kerim mealinden Fil suresinin anlamını bulup defterinize yazınız.” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

Kur’an-ı Kerim mealinden Fil suresinin anlamını bulup defterinize yazınız.

Kur’an-ı Kerim mealinden Fil suresinin anlamını bulup defterinize yazınız.

Fil Suresi&#;nin Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Elem tera keyfe fe&#;ale rabbüke biashâbilfîl
2- Elem yec&#;al keydehüm fî tadlîl
3- Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl
4- Termîhim bihicâratin min siccîl
5- Fece&#;alehüm ke&#;asfin me&#;kûl

Fil Suresi&#;nin Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah&#;ın ismiyle.
1- Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine!
2- Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
3- Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı.
4- Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı.
5- Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi.

“6. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı FCM Yayıncılık Sayfa 31 Cevapları” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders Kitabı Cevapları

Fil Suresi Anlamı Nedir? Fil Suresi Konusu Ve Hikayesi Hakkında Bilgi

Haberin Devamı

Kuranı kerimde Sure olarak belirlenmiş olan Fil suresi 5 ayetten oluşan kısa surelerdendir. Fil suresi konusu Kabe’ ye saldırmak için fillerden oluşan bir ordu toplayan Ebrehe ve ordusunun yok olmasını ve helakini anlatmaktadır.

Fil Suresinin Anlamı Nedir?

Fil suresinin ayetlerinin Türkçe anlamları şöyledir;

Rabbinin, Fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?

Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?

Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi.

Nihayet (sonunda) onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi.

Fil suresinin Türkçe anlamı Fil suresinin detaylarını anlamak için yetersiz olduğu için Kuranı kerimin mealini okuduktan sonra Kuranı Kerim tefsiri okumak da gerekmektedir.

Haberin Devamı

Fil Suresinin Konusu ve Hakkında Bilgiler

Fil suresi adını Kabe’yi yıkmak için toplanan Ebrehe’nin fillerden oluşmuş ordusundan aldığı bilinmektedir. Ebrehe’nin saldırısına karşılık Allahu Teala gönderdiği ebabil kuşlarının ağızlarındaki pişirilmiş taşlar ile orduyu yerle bir etmesini konu edinmektedir. Kabeye yapılan bu saldırı Hazreti Peygamberin doğumundan önce vuku bulmuştur.

Kabe’yi savunamayacak kadar güçsüz olan Mekke halkı dağlara sığınmış Ebrehe ve ordusu onlara zarar verememiştir. Fil suresinde geçen fil vakası ile Allahu Tealanın varlığını ve birliğini kabul etmenin ondan daha güçlü kudretli bir yaratıcı olmadığını kabul etmenin gerekliliği beyan edilmiştir.

Öyle ki Fil vakasında kendisinin zulmünden korkulan Ebrehe ve ordusunun küçücük kuşların ağzındaki pişirilmiş toprak ile helak edecek başka bir güç yoktur. Allahu Teala bu surede Tevhid inancının önemini belirterek Allahu Tealadan daha güçlü bir varlığın olmayacağını göstermektedir. Fil suresinin tefsirinde de Fil suresinin özelliğinden ayrıntılı olarak bahsedilmektedir.

Kaynak: Diyanet

Kur'an-ı Kerim - Diyanet İşleri Başkanlığı

F&#;l Suresi

Hakkında

Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. Sûre, fillerle donanmış ordusuylaKâ’be’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin helâk edilişinden bahsettiği için bu adı almıştır

Nuzül

Mushaftaki sıralamada yüz beşinci, iniş sırasına göre on dokuzuncu sûredir. Kâfirûn sûresinden sonra, Felak sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

Konusu

Sûrede fil ordusu ile ilgili kıssa anlatılmaktadır. Kâbe’yi yıkmak isteyen Yemen’in genel valisi Ebrehe’nin fillerle Mekke’ye hücumunu, sonuçta yok olup gitmelerini (aş. bk.) konu edinmiştir.

Fazileti

F&#;l Suresi 1. Ayet Tefsiri


Ayet


  • اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ الْفٖيلِؕ

    ﴿١﴾

Meal (Kur'an Yolu)


﴾1﴿

Rabbin fil ordusuna ne yaptı, g&#;rmedin mi?

Tefsir (Kur'an Yolu)


Tefsir ve tarih kaynaklarında anlatıldığına göre o zaman Habeşis­tan’ın yönetiminde bulunan Yemen’in genel valisi Ebrehe her yıl Mekke’deki Kâbe’yi ziyaret eden Arap hacılarını Sana’ya çekmek için burada Kulleys veya Kalîs (kilise) denilen büyük bir katedral yaptırdı. Çeşitli bölgelere propagandacılar göndererek mâbedi ziyaret etmeleri için halkı Sana’ya çağırdı. Ancak bu ümidi gerçekleşmeyince Kâbe’yi yıkmaya karar verdi ve muhtemelen yılında, içinde mahmûd (mamut) adlı filin de bulunduğu büyük bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü (olayın tarihi ve sebepleriyle ilgili farklı görüşler için bk. Mustafa Fayda, “Fil Vak‘ası”, DİA, XIII, ). Ebrehe, hareketini engellemek için karşısına çıkan bazı güçleri etkisiz hale getirerek yoluna devam etti. Gönderdiği bir müfreze, içinde Hz. Peygamber’indedesi Abdülmuttalib’e ait devenin de bulunduğu Mekkeliler’e ait çok sayıda deveyi ele geçirdi. Abdülmuttalib, Ebrehe’ye gelerek develerinin iadesini istedi; Ebrehe’nin Kâbe ile ilgili bir sorusu üzerine Kâbe’yi merak etmediğini, çünkü onu sahibinin koruyacağını söyledi. Ertesi gün Ebrehe, ordusuna Kâbe yönünde hareket emri verdi. Fakat kaynaklarda belirtildiğine göre en öndeki fil (mamut) yerinden kımıldamadığı gibi askerler de üzerlerine taşlaşmış çamur yağdıran sürü sürü kuşlar tarafından –âyetteki benzetmeyle– “yenilip çiğnenmiş ekin” gibi imha edildi. Bazı müfessirler “sürü sürü” şeklinde çevrilen ebâbîl kelimesinin bir kuş türünün adı olduğu kanaatindedir, buna göre 3. âyete “ebâbîl kuşlarını göndermedi mi?” şeklinde mâna vermek gerekir; fakat –konuya ilişkin rivayet ve tefsirler dikkate alındığında– bu görüş ikna edici görünmemektedir (bilgi için bk. Elmalılı, IX, ). Yaygın inanışa göre bu olay Hz. Peygamber’indoğumundan elli-elli beş gün veya üç ay önce vuku bulmuştur.

Sûrede Hz. Peygamber’e hitap edilerek âyetlerde fil ordusunun başına gelen felâketin büyüklüğünden ve Kâbe’yi yıkma planlarının boşa çıkarıldığından haberdar olduğu ifade edilmektedir. Hz. Peygamber olaya bizzat şahit olmadığı halde, ona yöneltilen “görmedin mi” şeklindeki hitap mecazi bir ifade olup olayı bizzat gözüyle görmese bile görenlerden işitmiş olduğunu ve görmüş gibi kendisine tasvir edildiğini gösterir. âyetler ise felâketin nasıl cereyan ettiğini yani Allah tarafından gönderilen sürülerle kuşun fil ordusunun üzerine pişkin tuğla türü taşlar yağdırarak onları nasıl hayvanlar ve haşarat tarafından yenmiş ekin artığına çevirdiğini ifade eder. Râzî’ye göre Ebrehe ve askerlerinin besledikleri kötü emellerin sûrede keyd (plan, tuzak) kelimesiyle ifade edilmesi, onların sadece Kâbe’yi yıkma amacı taşımadıklarını gösterir. Çünkü önceden açıkladıkları için Kâbe’yi yıkma fikri artık “tuzak” olmaktan çıkmıştı. Şu halde keyd kelimesi burada Ebrehe tarafının Araplar’a karşı besledikleri başka sinsi planları dile getirmektedir (XXXII, 99; bu planlar ve tuzakların neler olabileceği konusunda bk. Fayda, gös. yer.). Muhtemelen bu plan içinde Mekke’ye ve Mekkelilere verilecek ağır yıkım ve kötülükler de vardı.

Eski tefsirlerde bu fil olayı bütünüyle bir mûcize olarak değerlendirilir. Bazı tarihçi ve müfessirlerin, tâbiîn âlimlerinden İkrime’ye atfettikleri bir rivayette o, “Bu taşlar kime isabet ettiyse onda çiçek hastalığı görüldü” demiştir (İbn Hişâm, es-Sîretü’n-nebeviyye, I, ; Taberî, XXX, , ). Rivayete göre Hicaz bölgesinde çiçek ve kızamık hastalığı ilk defa bu olaydan sonra görülmüştür (bk. Taberî, XXX, ). Muhammed Abduh, Ferîd Vecdî, Cevâd Ali, Muhammed Esed gibi bazı çağdaş araştırmacılar bu rivayetlere dayanarak olayı bulaşıcı hastalık salgını şeklinde yorumlamaya çalışmışlardır. Abduh’a göre sûrede sözü edilen kuşlardan maksat bir çeşit gerçek kuş olabileceği gibi sinek, sivrisinek vb. mikrop taşıyıcı canlılar da olabilir (bk. Tefsîru cüz’i Amme, s. ). Ancak çağdaş müfessirlerin çoğu dönemin güçlü akımlarından pozitivizmin etkisi altında ortaya konduğunu düşündükleri bu yoruma katılmamış, ona karşı ciddi tenkitler yöneltmişlerdir (meselâ bk. Elmalılı, VIII, ; Seyyid Kutub, Fî Zılâli’l-Kur’ân, VI, ). Sonuç olarak Allah’ın evini yıkmaya kalkışan saldırgan bir güç, bir mûcize neticesinde cezasını görmüş; hiçbir şekilde düşmana karşı koyma imkânı bulamayan ve şehri terkedip dağlara çekilen Mekke halkı da bu olaydan zarar görmeden kurtulmuştur.

Pişkin tuğla” diye çevirdiğimiz 4. âyetteki siccîl kelimesi “taşlaşmış çamur” demektir. Son âyetteki asf kelimesi ise “ekinin samanı ve buğday kapçığı gibi güve, böcek ve kurtçukların yediği, rüzgârın sağa-sola savurduğu kırıntılar” anlamına gelir. Müfessirler kuşların, ağızlarında ve ayaklarında bu tür taşlar götürüp Ebrehe ordusunun üzerine fırlattıklarını, sonuçta askerlerin birçoğunun bu taşların etkisiyle öldüğünü, Ebrehe’nin ise yaralı olarak Sana’ya döndükten sonra orada hayatını kaybettiğini ifade etmişlerdir (Taberî, XXX, ; Râzî, XXXII, ). “Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi” meâlindeki son âyet, Ebrehe ve ordusunun nasıl büyük bir felâkete mâruz kaldığını ve sonuçta helâk olduğunu gösterir. Bu olayın Mekkeliler için öneminden dolayı bu yıla “Fil yılı” denilmiş ve onlar olayı bir süre tarih başlangıcı olarak kullanmışlardır.

F&#;l Suresi Ayet Listesi

Kur'an-ı Kerim Portalı

Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim Portalında Kur'an hakkında istediğiniz biligilere ulaşabileceksiniz

Bağlantılar

  • Windows
  • Windows Store
  • IOS
  • Android
  • Mac

Uygulamalar

  • Windows
  • Windows Store
  • IOS
  • Android
  • Mac

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede