Canlıların 7 özelliği

Canlıların 7 Özelliği

canlıların 7 özelliği

Canlıların Ortak Özellikleri Konu Anlatımı

Biyoloji ayt konu anlatımı, Biyoloji tyt konu anlatımı , Biyoloji yks konu anlatımı… Merhaba arkadaşlar sizlere bu yazımızda Canlıların Ortak Özellikleri hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi edinebilirsiniz..

Hücre Yapıları

Hücreler, organizmaların canlılık faaliyetlerini gösteren yapısal ve işlevsel en küçük birimleridir. İki çeşit hücre vardır. Çekirdeği ve zarlı organelleri bulunmayan hücrelere prokaryot hücre denir.

Bakteriler ve arkeler prokaryot hücreli canlılardır. Çekirdeğe ve zarlı organellere sahip olan hücrelere ökaryot hücre denir.

Öglena, paramesyum, amip, algler, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar ökaryot hücreli canlılardır. Tüm canlı hücrelerin içinde solunum, beslenme, sindirim, boşaltım gibi faaliyetler belli bir düzen içinde gerçekleşir.

Canlıların bazıları tek hücreli bazıları ise çok hücrelidir. Öglena, amip, paramesyum ve bakteri gibi canlılar tek hücreli olup çıplak gözle görülemez. Şapkalı mantarlar, bitkiler ve hayvanlar ise çok hücreli canlılardır ve çıplak gözle görülebilir.

Beslenme

Canlılar büyüyüp gelişmek, yıpranan doku ve organlarının onarımını yapmak, düzenleyici faaliyetleri devam ettirebilmek ve enerji ihtiyacını karşılamak için beslenmek zorundadır. Beslenme şekillerine göre canlılar üreticiler (ototrof) ve tüketiciler (heterotrof)
olarak iki gruba ayrılır. Üreticiler yeşil bitkilerde olduğu gibi su, mineral, karbondioksit ve güneş ışığını kullanarak kendi besinlerini üretirler. Tüketiciler ise besinlerini dış ortamdan hazır olarak alır bir başka ifadeyle üreticilerden karşılar. Mantarlar ve hayvanlar tüketici canlılara örnektir.

Solunum

Tüm canlı hücreler üreme, hareket etme, büyüme, gelişme, madde alışverişi ve ihtiyaç duydukları molekülleri üretme gibi yaşamsal olaylarını devam ettirebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Canlıların ihtiyaç duyduğu bu enerjiyi ürettikleri reaksiyonlarda alınan besinler parçalanır. Parçalanma sonucu açığa çıkan enerji ile bahsettiğimiz yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirir.Hücresel solunum temel olarak iki şekilde yapılır.

Canlıların besinleri parçalayarak enerji elde etme reaksiyonlarınasolunum denir. Sonuç olarak tüm canlılar solunum yapar.

Oksijensiz Solunum: Besinin parçalanması sürecinde oksijenin kullanılmadığı hücresel solunumdur. Bazı canlılar parçalama için oksijen dışı solunum gazları kullanırken bazıları hiçbir solunum gazı kullanmadan fermantasyon ile bu işlemi gerçekleştirir.

Oksijenli Solunum:Besinin parçalanması sürecinde oksijenin kullanıldığı hücresel solunumdur. Diğer hücresel solunumlara göre daha fazla enerji üretilir.

Boşaltım

Canlılarda gerçekleşen metabolik olaylar sonucu oluşan artık maddelerin vücut dışına atılması olayıdır. Her canlıda metabolik olaylara bağlı olarak artık maddeler meydana gelir. Tek hücreliler de hücre yüzeyiyle yapılırken, çok hücreliler de sistemlerle yapılır. Bitkiler ise terleme, damlama ve yaprak dökümü gibi olaylar sayesinde boşaltım yapılır.

Hareket

Canlılar kaçmak, beslenmek, avlanmak vb. ihtiyaçlarını karşılamak için hareket etmek zorundadır.

Canlılar hareket için çeşitli yapılarını kullanır. Örneğin; bir hücrelilerden öglena kamçısıyla, amip yalancı ayak denilen yapılarıyla, paramesyum silleriyle hareket eder. Hayvanlar ise bacak, kanat, yüzgeç gibi gelişmiş hareket organlarına sahiptir.

Bitkilerde hareket yer değiştirme şeklinde değil, durum değiştirme şeklinde olur. Örneğin; bitkilerin çiçek, yaprak ve dalları ile güneşe doğru; kökleri ile suya doğru yönelmesi durum değiştirme hareketidir.

Uyarılara Tepki Verme

Tüm canlılar dış çevreden gelen fiziksel ve kimyasal uyarılara karşı cevap verirler. Bu cevap canlının hayata devam etmesini sağlar.

Öglena ışığı algılayıp kamçısını kullanarak ışığa doğru hareket edebilir.
Bitkiler ışığa doğru yönelebilir.
Köpekler ses duyduğunda kafasını sese doğru hareket ettirebilir.

Metabolizma

Canlılar; büyüme, üreme, yenilenme vs. için enerjiye ihtiyaç duyar. Canlı hücrelerde gerçekleşen biyokimyasal olayların tamamına metabolizma denir. Canlının uyku dışında tam dinlenme hâlinde yaşamını sürdürebilmesi için minimum düzeyde enerji gerektiren metabolizmasına bazal metabolizma denir. Metabolik olaylar anabolizma ve katabolizma olmak üzere iki bölümde incelenir. Hücrelerin küçük molekülleri birleştirerek büyük moleküller oluşturmasına anabolizma (özümleme) denir.

Bitkilerin fotosentezle besin üretmesi, hayvanların protein ya da lipit sentezlemesi anabolizma örneklerindendir. Anabolizma tepkimelerinin gerçekleşmesi için gerekli enerji, ATP molekülünden karşılanır. Büyük moleküllerin parçalanarak daha küçük moleküller oluşturmasına katabolizma (yadımlama) denir. Sindirim ve hücresel solunum olayları katabolizmaya örnektir. Anabolizma ve katabolizma olayı, canlının yaşamı süresince değişik hızla devam eder. Bir organizmada hayat dönemine bağlı olarak bu hızlar aşağıdaki gibi özetlenebilir.

Homeostazi

Homeostazi, kararlı iç denge demektir. Çevre şartlarındaki değişikliğe rağmen canlıların iç dengelerini değişmez tutması önemlidir. Örneğin, insanda kanın pH değeri 7,4’tür. Bu değer 7,8 veya 7 olduğunda çok kısa bir süre içinde ölüm gerçekleşir. Fakat birçok sistem ve tampon madde sayesinde kan pH değeri dengede tutulur. İşte bu olay homeostazi’ye bir örnektir.

Uyum

Her canlı yaşadığı çevre şartlarına bağlı olarak farklı özelliklere sahiptir. Bu özellikler canlının hayatta kalma ve üreme şansını artıran kalıtsal özelliklerdir. Bu özelliklere genel olarak adaptasyon denir. Örneğin, develer hörgüçlerinde yağ depolar. Bu yağ deposu develer için yedek besin kaynağıdır. Depoladıkları yağ sayesinde çöldeki kızgın güneşe karşı dayanıklılığı artar.

Organizasyon

Tüm canlılar, belirli bir organizasyona sahiptir. Tek hücreli canlılarda hücre organelleri arasında, çok hücreli canlılarda ise hücreler arasında belirli bir organizasyon bulunur. Örneğin amip; tek bir hücre ile besinlerini alır, işler, boşaltım yapar, çevresel uyarılara
cevap verir, ürer ve diğer işlevlerini gerçekleştirir. Çok hücreli organizmalar ise tüm bunları özelleşmiş hücreler arasındaki iş bölümü ile gerçekleştirir. Çok hücreli canlılarda görev ve yapı bakımından benzer hücreler bir araya gelerek dokuları, dokular organları, organlar sistemleri, sistemler ise organizmayı meydana getirir.

Üreme

Canlıların soylarını devam ettirmek amacıyla birey sayılarını artırmalarına üreme denir. Üreme; solunum, beslenme, boşaltım gibi hayatsal olayların gerçekleşmesi için değil, soyun devamlılığı için zorunludur.

Eşeysiz ve eşeyli olmak üzere iki çeşit üreme vardır. Eşeysiz üremede canlı, eşe gerek duymadan kendisi ile aynı kalıtsal özelliklere sahip canlılar oluşturur. Bölünerek üreme, bir eşeysiz üreme şeklidir. Örneğin, amip, öglena, paramesyum gibi tek hücreli canlılar bölünerek eşeysiz ürer.

Eşeyli üremede ise dişi ve erkek bireylere ait gametlerin döllenmesi ile yavru bireyler oluşur. Oluşan yavru birey, anne ve babadan farkIı bir kalıtsal özelliğe sahiptir. Örneğin, hayvanlarda eşeyli üreme görülür.

Büyüme ve Gelişme

Tek hücreli canlılarda büyüme, hücre hacmi ve kütlesinin artması ile gerçekleşen bir olaydır. Çok hücreli canlılarda büyüme, hücre bölünmeleri sayesinde canlıya yeni hücrelerin eklenmesi ve var olan hücrelerin büyümesi ile gerçekleşir.

Gelişme canlılardaki doku ve organların görevlerini yerine getirebilecek olgunluğa erişmesidir. İnsanın boyunun uzaması büyümeye, parmak kaslarının kalemi tutup düzgün yazabilecek düzeye gelmesi ise gelişmeye örnek verilebilir.

Canlıların Ortak Özellikleri, Canlıların Ortak Özellikleri Konu Anlatımı

Canlıların 7 ortak özellikleri nelerdir?

İçindekiler:

  1. Canlıların 7 ortak özellikleri nelerdir?
  2. Terleme canlıların ortak özelliği midir?
  3. Canlıların genel özellikleri nelerdir?
  4. 3 sınıf canlıların ortak özellikleri nelerdir?
  5. Canlıların ortak özellikleri beslenme nedir?
  6. Verilen hücresel yapılardan hangisi prokaryot hücrelerde bulunur ökaryot hücrelerde bulunmaz?
  7. Bir varlığa canlı diyebilmek için hangi özelliklere sahip olması gerekir?
  8. Bitkiler nasıl hareket eder 3 sınıf?
  9. 3 tane canlılık özelliği nedir?
  10. Canlıların ortak özellikleri nelerdir 9 sınıf biyoloji kısaca?
  11. Hücresel yapılardan hangisi ökaryot ve prokaryot?
  12. Verilen hücresel yapılardan hangisi prokaryot hücrelerde bulunurken Okaryot hücrelerde bulunmaz?
  13. Hangisi ökaryot hücrede bulunmaz?
  14. Organellerden hangisi tüm ökaryot hücrelerde ortak olarak bulunmaz?
  15. Ototrof beslenme nedir hangi canlılar ototrof beslenir?
  16. Tüm ototrof canlılarda klorofil var mı?

Canlıların 7 ortak özellikleri nelerdir?

Bu özellikler aynı zamanda insanların canlılarla paylaştığı ortak özellikleridir.
  • Hücre ve hücre yapıları
  • Beslenme özelliği.
  • Metabolizma.
  • Büyüme.
  • Hareket etme.
  • Çevresel uyarılara tepki.
  • Üreme.

Terleme canlıların ortak özelliği midir?

4. Boşaltım: Metabolik faaliyetleri sonucunda oluşturdukları atık maddeleri ve bünyelerindeki fazlalıkları vücutlarından uzaklaştırırlar. Bu olay boşaltım ile sağlanır.İnsanlar ve hayvanlar; terleme,idrar ve dışkılama, bitkiler ise; terlemeve yaprak dökümü ile boşaltım yapar.

Canlıların genel özellikleri nelerdir?

Canlıların ortak özellikleri
  • Hücresel yapı
  • Metabolizma.
  • Homeostazi (iç denge)
  • Beslenme.
  • Solunum.
  • Sindirim.
  • Boşaltım.
  • Dolaşım.
Daha fazla öğe...

3 sınıf canlıların ortak özellikleri nelerdir?

Canlıların Ortak Özellikleri
  • Hücresel Yapı
  • Beslenme. ...
  • 3. Solunum. ...
  • Boşaltım. ...
  • Hareket. ...
  • 6. Uyaranlara Tepki. ...
  • 7. Metabolizma. ...
  • 8. Homeostazi.
Daha fazla öğe...

Canlıların ortak özellikleri beslenme nedir?

Beslenmeşekline göre canlılariki gruba ayrılır. Ototrof Beslenme: Canlı organizmaların ihtiyaç duydukları organik besinleri kendilerinin üretmesidir. ... Heterotrof Beslenme: Canlı organizmaların ihtiyaç duydukları organik besinleri dışarıdan hazır olarak almalarıdır.

Verilen hücresel yapılardan hangisi prokaryot hücrelerde bulunur ökaryot hücrelerde bulunmaz?

Prokaryotik hücrede, ökaryotik hücredegördüğümüz E.R gibi hücreiçi organizasyon görülmez, ancak hücrezarının stoplazma içinde yaptığı kıvrımlarla tarif edilen Mezozom adı verilen yapılar bulunur.

Bir varlığa canlı diyebilmek için hangi özelliklere sahip olması gerekir?

Birşeyin canlı olmasıiçin şu özellikleritaşıması gerekiyor: Örgütlenme, büyüme, çoğalma-üreme, bünyesi olma (metabolizma), homeostaz (dengeleşim, yani canlının fiziksel açıdan iç dengesini koruması), iç-dış uyaranlara tepki gösterme ve ortama uyarlanma…

Bitkiler nasıl hareket eder 3 sınıf?

Bitkilerde insan ve hayvanlar gibi hareketetme özelliğine sahiptir. Ancak bitkilerin hareketidiğer canlıların hareketine göre biraz farklıdır. Bitkiningüneşe doğru çevrilmesi ve köklerin suya dönmesi şeklinde gerçekleşir.

3 tane canlılık özelliği nedir?

Büyüme, hareket etme, tepki verme, solunum, çoğalma, beslenme ve boşaltım canlı varlıkların yedi özelliğidir. Bu özelliklericanlı varlıkları ile cansız varlıklardan rahatlıkla ayırt edebiliriz.

Canlıların ortak özellikleri nelerdir 9 sınıf biyoloji kısaca?

Canlıların Ortak Özellikleri
  • Hücresel Yapı Dünya üzerinde canlı olarak tanımladığımız her şey, "hücre" adını verdiğimiz temel biyolojik birimden oluşmaktadır. ...
  • Beslenme. ...
  • 3. Solunum. ...
  • Boşaltım. ...
  • Hareket. ...
  • 6. Uyaranlara Tepki. ...
  • 7. Metabolizma. ...
  • 8. Homeostazi.
Daha fazla öğe...

Hücresel yapılardan hangisi ökaryot ve prokaryot?

Prokaryotikbir hücrenin zarlı organelleri ve belirgin bir zarla çevrili çekirdeği (nükleusu) bulunmazken Ökaryotikbir hücre hücrezarı (membran), sitoplazma ve organeller ile çekirdek (nükleus) ten oluştuğu vurgulanmıştır.

Verilen hücresel yapılardan hangisi prokaryot hücrelerde bulunurken Okaryot hücrelerde bulunmaz?

Prokaryotik hücrede, ökaryotik hücredegördüğümüz E.R gibi hücreiçi organizasyon görülmez, ancak hücrezarının stoplazma içinde yaptığı kıvrımlarla tarif edilen Mezozom adı verilen yapılar bulunur.

Hangisi ökaryot hücrede bulunmaz?

Çekirdeğin yanı sıra ökaryotlarınkloroplast veya mitokondri gibi zarla çevrili çeşitli organelleri vardır. Bu tür hücreiçi karmaşık yapılar da prokaryotlarda bulunmaz.

Organellerden hangisi tüm ökaryot hücrelerde ortak olarak bulunmaz?

Ökaryot hücreorganlarından bazıları mitokondri, lizozom, hücreçekirdeği ve kloroplasttır. Bitki, hayvan ve mantar hücreleri bahsi geçen tüm zarlı organelleri ortak olarakbulundurmazlar.

Ototrof beslenme nedir hangi canlılar ototrof beslenir?

Ototrof canlılarKendi besinlerini kendi sentezleyen, su (H2O), karbondioksit (CO2) ve inorganik tuzlardan organik bileşikler esas olarak glikoz oluşturan, enerjiyi bu organik bileşiklerde depolayan canlılardır. Bitkiler ve algler günes ışığını kullanarak besinlerini kendileri üretir. ... Fotosentetik ototroflar.

Tüm ototrof canlılarda klorofil var mı?

Klorofilve kloroplastları yoktur. Kimyasal enerjiyi kullanarak CO2 ve H2O yu birleştirerek organik besin yaparlar. Bu görüşe göre dünyamızdaki ilk meydana gelen canlı ototrofolup kendi besinini kendi üretir.
9786059457804.

5. The Birds and the Bees, Eggs and Sperm (w/ Matt Fares!) (2019). Yazar rehberi. Erişim adresi https://www.ascienceshow.com/citations/episode-9 Kasım 2020'de erişildi.

6. Bilir,F. (2020). Biyoloji 1. Ankara. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI HAYAT BOYU ÖĞRENME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AÇIK ÖĞRETİM DAİRE BAŞKANLIĞI

1) HÜCRESEL YAPI:

Tüm canlılarda temel yapı ve görev birimi hücredir. Canlılar hücre sayılarına ve hücre yapılarına göre gruplandırılır.

 

✔ Bakteriler ve arkeler prokaryot hücre yapısına sahipken bunlar dışında kalan canlılar (protista, mantar, bitki ve hayvan) ökaryot hücre yapısına sahiptir.

✔ Tüm prokaryotlar tek hücreliyken ökaryotlar tek ya da çok hücreli olabilir. 

 

Her canlı hücrelerden oluştuğu gibi her canlının hücresinin içeriği de büyük ölçüde birbirine benzer. Tüm canlı hücrelerde karbonhidrat, protein, yağ, su, mineral ve nükleik asit belirli oranlarda bulunur.

2) BESLENME:

Canlılar hayatsal faaliyetleri için gerekli olan enerjiyi elde edebilmek için beslenmek zorundadır. Beslenme açısından canlılar üç gruba ayrılır. 

a) Ototrof Beslenme:

Besinini kendi üreten canlıların yapmış olduğu beslenmedir. Bu canlılar besini dışarıdan hazır almazlar sadece besini üretmek için gerekli olan ham maddeyi (inorganik madde) dışarıdan alırlar.

✔ Ototrof beslenme de iki farklı mekanizma ile besin üretilir. Bu mekanizmalar fotosentez ve kemosentezdir. Fotosentez yaparak besin üreten canlılarda klorofil bulunur.

✔ Fotosentez yapan canlılarda klorofil pigmenti bulunur. Işık enerjisini kullanarak organik maddelerini üretebilirler.

✔ Kemosentez yapan canlılar inorganik maddeyi okside ederek elde ettikleri enerji ile organik madde sentezlerler. Sadece prokaryot canlılarda görülür.

 

b) Heterotrof Beslenme: 

Besinini dışarıdan hazır alan canlıların yaptığı beslenmedir. Heterotrof beslenme çok çeşitlidir.

 

c) Hem Ototrof Hem Heterotrof Beslenme:

Gerektiğinde besinini dışarıdan hazır alan gerektiğinde besinini üretebilen canlıların yapmış olduğu beslenmedir. Bu canlıların ototrof beslenme mekanizması fotosentez ile olur.

 

3) HÜCRESEL SOLUNUM: 

Canlılar hayatlarına devam edebilmek için gerekli olan enerjiyi besinlerden karşılar. Besinin yapısında bulunan enerjiyi kullanılabilir hale getirmek için de hücresel solunum yaparlar. Hücresel solunum temel olarak üç şekilde gerçekleşir.

 

a) Oksijenli Solunum: 

Besinin parçalanması sürecinde oksijenin kullanıldığı hücresel solunumdur. Diğer hücresel solunumlara göre daha fazla enerji üretilir.

 

b) Oksijensiz Solunum:

Besinin parçalanma sürecinde oksijen dışında bir inorganik maddenin kullanıldığı hücresel solunumdur

(N ve S gibi). Sadece prokaryot hücreli canlıların bazılarında görülür.

c) Fermantasyon:

Besinin parçalanma sürecinde herhangi bir inorganik madde kullanılmadan, besinin kısmen parçalanmasıdır. Enerji üretimi çok düşüktür.

4) BÜYÜME VE GELİŞME: 

Büyüme ve gelişme birbirini beraber takip eden bir süreçtir.

 

✔ Büyüme, canlıların kütle ve hacimlerinin artışıdır. Çok hücreli canlılarda, hem hücre sayısının artması hem de hücre hacminin artması ile gerçekleşir. Tek hücreli canlılarda ise hücre sayısının artması büyüme olarak kabul edilemez. Bu durum tek hücreli canlının üremesi anlamına gelir. 

✔ Gelişme, çok hücrelilerde zigottan itibaren ergin birey oluşana kadar geçen süreçtir. Çok hücreli canlılarda bu süreç hücrelerin bölünmesi ve farklılaşması ile olur. Tek hücreli canlılarda ise embriyonik gelişim görülmezken; gelişim, hücre düzeyinde basitçe gerçekleşir.

5) HAREKET:

Tüm canlılar hareket edebilir. Bu hareket mekanizması bütün canlılarda aynı şekilde olmaz. Bazı canlılar yer değiştirme hareketi yaparken bazıları sadece belirli yapılarını hareket ettirebilir ya da yaşadığı çevrenin hareketi sayesinde yer değiştirebilir. Tek hücreli canlıların bazılarında kamçı, sil ya da yalancı ayak gibi yapılar bulunur. Bu yapılarını kullanarak aktif olarak hareket ederler. Bitkilerde ise yer değiştirme hareketi görülmez. Çeşitli sebepler nedeni ile tropizma (yönelme) ve nasti (irkilme) hareketler görülür.

 

6) METABOLİZMA:

Canlılarda meydana gelen hayatsal faaliyetlerin tamamıdır. Metabolizma anabolizma ve katabolizma olmak üzere ikiye ayrılır.

a) Anabolizma:

Canlıda meydana gelen yapım olaylarıdır. (özümleme, asimilasyon) Anabolizma olayları gerçekleştirilirken canlı enerji harcar.  Canlı yaşlandıkça anabolizma olayları azalmaya başlar.
Örnek; dehidrasyon, fotosentez, kemosentez…

 

b) Katabolizma:

Canlıda meydana gelen yıkım olaylarıdır (yadımlama, disimilasyon). Canlı yaşlandıkça katabolizma olayları artmaya başlar.
Örnek; hidroliz, solunum…

 

Hidroliz sırasında ATP enerjisi harcanmazken, solunumda çok az enerji harcanır. Solunumun sonucunda ise enerji üretilir.

Bazal Metabolizma:

Bir canlının sadece yaşamını devam ettirebilmek için gerekli olan metabolizmadır.
Örnek; yaprak dökmüş bir bitki, endospor halindeki bakteri, çimlenmemiş bir tohum, kış uykusuna yatmış bir kurbağa… bazal metabolizma halindedir.

 

✔ İnsanlarda bazal metabolizma hızı; sağlıklı bir halde, üzerinde terletmeyecek ya da üşütmeyecek giysiler ile son yemeğinin üstünden en az 12 saat geçmiş bir şekilde sırt üstü yatarak ölçülür.

7) BOŞALTIM:

Canlıların metabolizma sonucu oluşan atık maddelerini vücudundan uzaklaştırılmasıdır.

 

✔ Her canlı atık madde oluşturmak zorundadır. Ancak bu atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması farklı mekanizmalar ile gerçekleşebilir.

 

✔ Tek hücreli canlılar amonyak ve karbondioksit gibi atıklarını hücre zarı yüzeyinden uzaklaştırır.

 

✔ Tatlı suda yaşayan tek hücreliler kontraktil kofullarını kullanarak vücutlarındaki fazla suyu dışarı atarlar.

 

✔ Bitkiler yaprak dökerek boşaltım yaparlar. Ayrıca farklı mekanizmaları da kullanırlar (terleme, gutasyon).

✔ Hayvanlar farklı mekanizmalar kullanarak boşaltım yaparlar. Bu mekanizmalar; karbondioksit solunum sistemi ile su ve suda çözünmüş atık maddeler böbrekler ve ter ile sindirilmemiş besinler ise dışkı halinde sindirim sisteminden uzaklaştırılır. Ayrıca bazı gelişmemiş hayvanlarda vücut yüzeyinden atık maddeler vücut dışına atılır.

 

✔ Canlıların hepsi metabolizması sonucu azotlu boşaltım atığı oluşturarak, kendilerine uygun boşaltım mekanizması ile bu maddeleri uzaklaştırır.

8) ÜREME:

Canlılar nesillerini devam ettirebilmek için kendilerine benzer yavrular meydana getirirler. Üreme canlının ortak özelliğidir. Ancak yaşam için zorunlu değildir. Üreme temel olarak iki çeşittir. 

 

a) Eşeysiz Üreme:

Canlının üreme için başka bir canlıya ihtiyacı olmadan yaptığı üremedir. Genellikle gelişmemiş canlılarda görülür. Genellikle genetik çeşitlenmeye neden olmadığından değişen çevre şartlarına dayanamayan bireyler meydana gelir.

 

b) Eşeyli Üreme:

İki canlının beraberce yavru meydana getirdiği üremedir. Genetik çeşitlenmeye neden olduğundan, değişen çevre şartlarına dayanıklı bireyler meydana gelir.

9) TEPKİ VERME:

Tüm canlılar dış çevreden gelen fiziksel ve kimyasal uyarılara karşı cevap verirler. Bu cevap canlının hayata devam etmesini sağlar.

✔ Öglena ışığı algılayıp kamçısını kullanarak ışığa doğru hareket edebilir.

✔ Bitkiler ışığa doğru yönelebilir. 

✔ Köpekler ses duyduğunda kafasını sese doğru hareket ettirebilir.

 

10) ADAPTASYON:

Canlılar bulundukları ortamdaki yaşama şanslarını artırabilmek ve nesillerini devam ettirebilmek için kalıtsal özelliklere sahiptirler.

✔ Kaktüslerde su kaybını minimuma indirmek için yapraklar diken halini almıştır.

✔ Kutup ayılarının postu soğuktan korumak amacı ile diğer ayıların postlarına göre daha kalındır.

11) HOMEOSTASİ (İÇ DENGE):

Bir canlının anlık olarak değişen çevre şartlarına karşı vücudunda meydana gelmiş olan kısa süreli değişikliklerdir. Canlılar hayatta kalabilmek için yaşadıkları çevre ile vücutlarını denge halinde tutmak zorundadır.

 

✔ Hava ısındığında terleme yaparak vücut sıcaklığının yükselmesinin engellenmesi,

✔ Hava basıncının düşmesi durumunda iç basıncın dengelenmesi amacı ile kulakların tıkanması.

 

12) ORGANİZASYON:

Tek hücreli canlılarda en yüksek organizasyon birimi hücre iken;  çok hücrelilerde canlının gelişmişliğine göre en yüksek organizasyon birimi değişir.

 

Atom - Molekül - Organel - Hücre - Doku - Organ - Sistem - Organizma

Diğer Ortak Özellikler

 

✔ Ribozom, hücre zarı, sitoplazma, nükleik aside sahip olmak.

✔ Protein, karbonhidrat, yağ ve enzim sentezlemek.

✔ Mutasyona uğramak.

✔ Fosforilasyon, defosforilasyon, dehidrasyon ve hidroliz reaksiyonlarını gerçekleştirmek.

✔ Aktif ve pasif taşıma yapabilmek

✔ Basit organik maddeleri kompleks organik madde haline getirmek.

✔ Kompleks organik maddeleri basit organik madde haline getirmek.

✔ Organik maddeleri inorganik madde haline getirmek.

✔ Transkripsiyon (RNA sentezi).

✔ Replikasyon (DNA sentezi). Her hücrede değil ancak her canlıda ortaktır.

Canlıların Ortak Özellikleri

Melek Bıçakçı - Biyoloji Öğretmeni

CANLILARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

Birçok kitapta ‘’Canlıların Ortak Özellikleri’’ başlığı ile göreceğiniz bir konuyu anlatmaya çalışacağım. Canlıların genel özellikleri olarak isimlendirmek daha doğru, çünkü o kadar fazla canlı çeşidi var ki istisnaların olması çok normal. Biraz detaylıca anlatacağım çünkü pek çok biyolojik kavram bu konu sayesinde oturabiliyor. Bu konuyu iyi öğrenen biri pek çok konuya ait soruyu rahatlıkla çözebiliyor ve yine pek çok konuyu rahatça öğrenebiliyor.

MEB KAZANIMLARI NE DİYOR?

Anadolu Liseleri ve Fen Liseleri ve Müfredatı:

9.1. Yaşam Bilimi Biyoloji

9.1.1. Biyoloji ve Canlıların Ortak Özellikleri

Anahtar Kavramlar: beslenme, boşaltım, büyüme, canlılık, gelişme, hareket, homeostazi, hücre, metabolizma, organizasyon, solunum, uyarılara tepki, uyum, üreme

9.1.1.1 Canlıların ortak özelliklerini irdeler.

a. Canlı kavramı üzerinden biyolojinin günümüzdeki anlamı ile nasıl kullanıldığı kısaca belirtilir.

b.Canlıların; hücresel yapı, beslenme, solunum, boşaltım, hareket, uyarılara tepki, metabolizma, homeostazi, uyum, organizasyon, üreme, büyüme ve gelişme özellikleri vurgulanır.

I. Hücresel Yapı:

Bildiğimiz üzere canlılar tek hücreli ya da çok hücreli olabilirler. Ancak her canlı mutlaka hücresel yapı gösterir ve her hücrede mutlaka bulunması gereken bazı yapılar vardır.

Canlıları hücresel yapılarına göre iki ana gruba ayırabiliriz:

1. Prokaryotlar

2. Ökaryotlar

DİKKAT!

Sakın ‘’Prokaryotlar tek hücreli, ökaryotlar çok hücrelidir’’ demeyiniz!

Prokaryot canlılar Bakteri ve Arkelerdir ve evet tek hücrelidirler. Ancak ökaryotlar tek hücreli ya da çok hücreli olabilirler. Örneğin amip, paramesyum (terliksi hayvan) gibi bazı protistler ile maya mantarları tek hücreli iken; şapkalı mantarlar, bitkiler ve hayvanlar çok hücrelilerdir ve bunların tümü ökaryot canlılardır.

Prokaryotik hücreler: Zarla çevrili organelleri ve çekirdekleri yoktur. DNA’ ları halkasaldır ve çekirdek gibi bir yapı içerisinde korunmaz, sitoplazmada çıplak halde bulunur. Bakteriler ve Arkeler prokaryot hücre yapılı canlılardır.

Ökaryotik hücreler: Zarla çevrili organelleri ve çekirdekleri vardır. Bakteri ve Arke dışındaki canlı grupları ökaryotik hücre yapısına sahiptir. Amip, öglena, paramesyum (terliksi hayvan), maya mantarları gibi tek hücreli; küf mantarı, şapkalı mantar, bitki, hayvan gibi canlı grupları ökaryot yapılıdırlar. Ökaryotik canlılar, prokaryotların gelişmesi ve evrimleşmesi sonucu oluşmuşlardır.

Prokaryot ve Ökaryot Hücrelerde Ortak Olarak Bulunan Başlıca Yapılar Şunlardır:

* Hücre zarı * Sitoplazma * Enzimler * DNA * RNA *Ribozom

DİKKAT!

Hücre çeperi yani duvarı bazı hücrelerde bulunurken hücre zarı tüm hücrelerde bulunur.

Şekil 1: Prokaryotik bir hücre olan bakterinin yapısı [1]
Şekil 2: Ökaryotik hücrelere örnek olarak bitki ve hayvan hücresi [1]

II. Yönetici Molekül (Nükleik Asit), Ribozom Bulundurma ve Protein/Enzim Sentezi:

DNA ve RNA, tüm canlılarda bulunan yönetici moleküllerdir. İlk olarak çekirdekte bulundukları düşünüldüğü için nükleik asitler (nukleus=çekirdek) olarak da isimlendirilebilirler.

Şekil 3: DNA-Gen-Nükleotid kavramları [1]

Bildiğiniz gibi DNA, hücredeki tüm yaşamsal faaliyetleri kontrol eden ve nesilden nesile kalıtsal özelliklerin aktarılmasını sağlayan moleküldür. Nükleotid adı verilen monomerlerden meydana gelir. Çift zincirlidir ve kendisini eşleyebilir. RNA ise bir anlamda DNA’nın yardımcısıdır. Tek zincirli olan ve kendisini eşleyemeyen bu molekül, protein sentezini yönetir ve gerçekleştirir. DNA’yı büyük patron olarak düşünürsek RNA’nın da ribozom şubesinin müdürü olduğunu söyleyebiliriz 😊. DNA, herşeyi yönettiği gibi protein sentezini de yönetir. Aralarında şu şekilde bir ilişki vardır:

Şekil 4: DNA’dan Proteine

DNA, RNA’ya sentezlenecek olan proteinin şifresini verir, RNA da ribozoma giderek bu proteinin sentezlenmesini sağlar. Sentezlenen protein yapısal ya da işlevsel olabilir. Tüm canlıların temel yapı maddesi proteinlerdir ve canlılarda sindirim, solunum gibi yaşamsal faaliyetlerin gerçekleşmesi için enzimlere ihtiyaç vardır. İşte bu sebeple tüm canlılar protein sentezlemek zorundadır. O halde DNA, RNA, ribozom ve enzim bulundurma; canlıların genel özellikleridir.

DNA prokaryotlarda sitoplazmada, ökaryotlarda ise çekirdektedir (ökaryotlarda bazı organellerin kendine özgü DNA ve RNA’sı vardır ancak bu konu daha sonra anlatılacaktır).

Biraz da ribozomdan söz edelim: Akademik kaynaklarda organel olarak kabul edilmeyen, zarsız bir yapıdır. Büyük ve küçük alt birim denilen iki kısımdan oluşur. Bu iki alt birim normalde sitoplazmada ayrı ayrı dolaşırlar, protein sentezinin başlaması ile birlikte bir araya gelirler. Prokaryot hücrelerin ribozomları 50 S ve 30 S’lik alt birimlerden oluşurken, ökaryotlarda 60 S ve 40 S’lik alt birimler bulunur.

Şekil 5: Ribozom [2]

III. Beslenme:

Tüm canlılar beslenir mi? Evet.

Tüm canlılar besinini dışarıdan mı alır? Hayır.

Bu iki kavram genellikle karıştırılır. Örneğin bitkiler besinlerini kendileri üretirler, doğrudur ama illaki besine ihtiyaç duyarlar. Canlılar, yaşam enerjilerini sağlayabilmek için önce beslenmek sonra da solunum ya da fermantasyon yapmak zorundadırlar. Beslenme ile ihtiyaç duydukları organik molekülleri alırlar, solunum ya da fermantasyon ile de bunları kullanarak ATP sentezlerler.

Beslenme Şekline Göre Canlılar:

1. Ototroflar (Üreticiler)

2. Heterotroflar (Tüketicier)

3. Hem ototrof hem de heterotroflar (Hem üretici hem tüketiciler)

DİKKAT!

Sakın ola ki ototrofa otçul, heterotrofa da etçil demeyiniz! Ototrof kendi besinini kendisi üretebilendir, bir anlamda otçul değil otun ta kendisidir😊 Tabii ki ototrof tek canlı grubu bitkiler değildir.

Ototroflar:

Kendi besinini üretebilen canlılardır. Bu esnada ışık enerjisi kullanılıyorsa fotosentez, kimyasal enerji kullanılıyorsa kemosentez yaptıklarını söyleyebiliriz. Aslında madde dönüşümleri iki olay için de benzerdir, kullanılan enerjiler farklıdır.

Şekil 6: Fotosentez Tepkimesi

Fotosentez yapan canlılara örnek olarak bitkiler, algler (su yosunları), öglena verilebilir.

Kemosentez olayı ise sadece bazı prokaryotlarda görülebilir.

Heterotroflar:

Kendi besinini üretemeyen, dışarıdan hazır besin alan canlılardır. Bir grubu holozoik canlılardır ki bunlar etçil (karnivor), otçul (herbivor) ve hepçil (omnivor) olarak sınıflandırılırlar. Ayrıca saprofit (çürükçül, ayrıştırıcı) canlılar da heterotrofturlar. Parazitler gibi bazı ortak yaşam üyeleri de tüketici canlılar arasındadır.

Fungi (Gerçek Mantarlar) üyelerinin tümü heterotroftur.

Bakterilerin ve Arkelerin bazıları ototrof, bazıları ise heterotroftur.

Hem Ototrof Hem De Heterotrof Canlılar:

Bu canlılar hem fotosentez ile besin üretirler hem de dışarıdan hazır besin alırlar. En bilinen iki örneği böcekçil bitkiler ve Öglena’dır.

Böcekçil (karnivor) bitkiler fotosentez ile glikoz ihtiyaçlarını karşılarlar ancak yaşadıkları topraklar azot bakımından çok fakirdir. Protein, DNA, RNA, enzim gibi pek çok hayati molekülün sentezi için azot şarttır. Bu sebeple azot ihtiyaçlarını, yakaladıkları böceklerden karşılarlar.

Öglena, kloroplast taşıyan tek hücreli bir Protista üyesidir. Kloroplastı olduğu için fotosentez yapabilir ancak

ortamdan hazır besin de alabilir.

Şekil 7: Böcekçil bitki ve Öglena

Prokaryotik canlılar bu gruplandırmaya bazı terimlerin eklenmesine sebep olmuştur. Mesela bazı prokaryotikler ışık enerjisi kullanarak ATP sentezleyebilirlr ancak bu ATP’yi kullanarak besin sentezleyemezler. Bu canlılar, fotoheterotroflar olarak adlandırılırlar.

Şekil 8: Beslenme şekline göre canlıların gruplandırılması [1]

Beslenme şekline göre canlılar ile ilgili daha detaylı bilgi, ekoloji konusu dahilinde anlatılacaktır.

IV. Atp Üretme ve Tüketme:

ATP (Adenozintrifosfat), canlılarda üretilen ve tüketilen enerji molekülüdür. Yaşamsal faaliyetler için gereken enerji ATP molekülünden karşılanır.

Şekil 9: ATP’nin dönüşümü ve enerji ile ilişkisi [3]

Canlıların hepsi ATP üretir ve tüketirler. ATP üretimi solunum ya da fermantasyon ile gerçekleştirilir. Solunum oksijenli ya da oksijensiz olabilir.

Şekil 10: Solunum ve Fermantasyon Olayları [4]

V. Hidroliz ve Dehidrasyon:

Hidroliz, su ile parçalama anlamındadır. Büyük moleküllerin su ile parçalanarak daha küçük moleküllere dönüşmesidir. Örneğin, ATP’nin ADP + P’ye dönüşümü bir hidroliz olayıdır. Proteinin su ile parçalanarak amino asitlere dönüşmesi de hidrolizdir. Hidroliz olayında enerji harcanmaz.

Dehidrasyonda ise hidrolizin tersine, küçük moleküller birbirine bağlanarak büyük bir moleküle dönüşür, bu esnada da su açığa çıkar. Örneğin ADP+P’den ATP sentezi dehidrasyondur. Ya da yağ asitleri ve gliserolün birleşerek nötral yağ oluşturması bir çeşit dehidrasyondur. Dehidrasyon tepkimeleri için enerji harcanır.

Şekil 11: Dehidrasyon ve Hidroliz Tepkimeler

DİKKAT!

Kimyasal sindirim bir çeşit hidrolizdir ancak her hidroliz bir sindirim değildir. İç parazitler (tenya vs) sindirim enzimlerine sahip değillerdir. Buradan da anlaşılacağı gibi, sindirim canlılar için ortak bir özellik değildir.,

Şekil 12: Hidroliz ve Dehidrasyon olayları [3]

VI. İrkilme:

Her canlı çevresindeki uyaranlara bir şekilde tepki verir. Bu tepki hareket şeklinde olabilir. İrkilme, etkiye tepki olayıdır ve canlıların genel özelliklerinden biridir. Örneğin, bitkilerin yaprak ve gövdeleri ışığın olduğu tarafa doğru büyüyerek yönelme meydana getirirler, tek hücreliler besinin bol olduğu tarafa doğru hareket ederler, ortam sıcaklığının düşmesi durumunda insanlarda titreme meydana gelir, böcekçil bitkiler böceğin yakalanması ile kapanarak sindirim enzimleri gönderirler.

VII. Homeostasi:

Kararlı iç denge demektir. Her canlı iç ortamında belli bir denge sağlamak zorundadır. Tek hücreli bir canlının sitoplazmadaki su miktarını belli değerler arasında tutması, insanda vücut sıcaklığının dengelenmesi, kanımızdaki mineral miktarlarının belirli değerlerde tutulması hep homeostatik dengeyi korumaya yöneliktir.

Şekil 13: İrkilme ve Homeostasi [3]

VIII. ADAPTASYON:

Her canlı yaşadığı ortama uyum sağlamak zorundadır. Canlıların bulundukları ortamda yaşama ve üreme şansını arttıran kalıtsal değişimlere adaptasyon denir. Adaptasyonlar uzun sürede oluşan ve kalıtsal olan değişimlerdir. Örnek: Kutup ayılarının beyaz olması, bukalemunun renk değiştirmesi

IX. Boşaltım:

Canlı vücuduna ihtiyaçtan fazla alınmış olan maddeler ile metabolizma sonucu oluşan atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması, boşaltım ile sağlanır. Terleme, soluk verme, dışkılama, idrar oluşumu ve atılması boşaltım olaylarıdır. Ancak boşaltım sistemi denilince sadece idrar oluşumu dikkate alınmalıdır.

Tek hücrelilerde difüzyon, osmoz, aktif taşıma, ekzositoz gibi olaylar ile sağlanan boşaltım; bitkilerde yaprak dökümü, terleme, damlama gibi olaylar sayesinde gerçekleştirilir.

X. Büyüme ve Gelişme

Büyüme, bir canlıda görülen kütle ya da hacim artışıdır. Tek hücrelilerde sitoplazma miktarının artması ve çekirdeğin büyümesi şeklinde olabilirken çok hücrelilerde mitoz bölünme ile sağlanır.

Gelişme ise bir canlının yapabildiklerinin artmasıdır.

Mesela bir bebeğin boyunun uzaması büyüme iken, bebeğin yürümeyi öğrenmesi ise gelişmedir.

Bir bitkinin yaprak sayısının artması büyüme iken, buna bağlı olarak bitkinin daha fazla fotosentez yapabilmesi gelişmedir.

XI. Üreme:

Her canlı neslini devam ettirebilmek amacıyla çoğalma eğilimindedir. Üreme yani çoğalma bireysel yaşamın devamı için şart değildir ancak neslin devamı için şarttır.

Canlılarda üreme iki şekilde gerçekleşir:

1. Eşeyli üreme

2. Eşeysiz üreme

Eşeyli üremede dişi ve erkek bireyler vardır. Genellikle mayoz ile oluşan gametler (üreme hücreleri) oluşur ve bu gametler döllenirler. Bu nedenle eşeyli üreme sonucu oluşan canlılarda kalıtsal çeşitlilik görülür.

Eşeysiz üremede ise dişi ve erkek kavramları yoktur, tek atadan yeni bireyler meydana gelir. Mayoz bölünme ve döllenme gerçekleşmez, oluşan bireyler ata bireyin kopyasıdır; kalıtsal çeşitlilik yoktur.

Şekil 14: İnsanda üreme [5]

DİKKAT!

Bitkilerde tohum oluşumu için mayoz ve döllenme gerçekleşir. Bu sebeple bitkilerde tohum ile üreme eşeylidir. Vejetatif üreme, doku kültürü gibi yöntemler ise, bitkilerde eşeysiz üremeyi sağlamak için kullanılabilir.

XII. Organizasyon:

İster tek hücreli ister çok hücreli olsun, tüm canlılar iç yapılarında belli bir organizasyona yani düzene sahiptirler.

Şekil 15: Atomdan Organizmaya

Ayrıca doğadaki canlılar arasında da bir düzen vardır.

Şekil 16: Doğadaki Organizasyon 1

Şekil17: Doğadaki organizasyon 2 [3]

XIII. Metabolizma

Canlılarda gerçekleşen yaşamsal faaliyetlerin tamamına metabolizma adı verilir.

Şekil 18: Metabolizma olayları [6]

Metabolizma, anabolizma ve katabolizma olarak iki grupta incelenir:

Anabolizma genel anlamda yapım tepkimeleridir. Sentez adı da verilebilir. Fotosentez, kemosentez ve dehidrasyon tepkimeleri anabolik reaksiyonlardır.

Katabolizma ise yıkımdır. Solunum, fermantasyon ve hidroliz ise katabolik reaksiyonlardır.

Metabolizma ile ilgili karşılaşabileceğimiz bir başka kavram da bazal metabolizmadır. Bazal metabolizma, Hayatın devamı için şart olan asgari metabolizma faaliyetidir. Tam dinlenme halinde ve uygun koşullarda ölçüm yapılarak saptanabilir. Örneğin kış uykusundaki ayılar bazal metabolizma ile yaşamlarını sürdürürler.

Referanslar

1. PALME YAYINEVİ YAŞAM BİYOLOJİ BİLİMİ. Yayınevi: Palme Yayınevi. Sayfa Sayısı: 1336; Basım: 9; ISBN No: 9786053552611

2. Coşkunk, A. (2010). Hücrelerin Protein Fabrikaları Ribozomlar. Bilim ve Teknik, Aralık 2010, 80-83.

3. Biyoloji: Öz. Nobel Akademik Yayıncılık · Eric J. Simon. Cilt Durumu Ciltsiz. Sayfa Sayısı 400. ISBN 9786053200826.

4. TYT AYT Biyoloji Çek Kopart Akıllı Konu Anlatım Föyü ADF Soru Kalesi Yayınları

Canlıların ortak özellikleri nelerdir

1. Hücre yapısı: Bütün canlılar hücre ya da hücrelerden oluşmuştur. Hücre organizmanın temel birimidir. Hücrede geçen bir takım olaylar canlılığın devamına izin verir.
2. Beslenme: Canlılar yaşam faaliyetlerini gerçekleştirebilmeleri için dış ortamdan besin olmak zorundadırlar. Hayvansal organizmalar besinlerini dış ortam hazır olarak alırken, bitkiler kendi besinlerini kendileri sentezler.
3. Hareket: Canlılar dış ortamdan gelen uyaranlara karşı tepki gösterirler. Dış ortamdan gelen uyartılar ışık, ısı v.s olabilir.
4. Büyüme: Canlılarda hücre bölünmesi ile hücre sayısı artar. Buna bağlı olarak organizma büyüme eğilimine girer. Organizmaya alınan besinlerin büyük bir kısmı bu amaç için kullanılır.
5. Üreme: Canlılar kendi nesillerini devam ettirebilmek için ürerler. Eşeysiz ve eşeyli üreme olmak üzere iki tip üreme canlılarda görülür.
6. Solunum: Canlıların yapılarına almış oldukları besinleri hücre organ ellerinde oksijenli ya da oksijensiz bir şekilde yakarak enerji üretmeleri olayıdır. Oksijenli solunum olayı özetlenecek olursa;
Enzim Besin + Oksijen ———> Su + Karbondioksit + Enerji şeklinde gerçekleşmektedir.
Tabiatta birtakım canlılar (Bira mayası) enerji üretmek maksadı ile oksijensiz solunum olayını gerçekleştirir.
Enzim Besin ———> Etilalkol + Karbondioksit + Enerji şeklinde gerçekleşmektedir. Bu olaya aynı zamanda fermantasyon = mayalanma da denir.
7. Boşaltım: Canlılar, çeşitli faaliyetler sonucu organizmalarında oluşan artık maddeleri, kararlı bir iç ortam oluşturmak için atarlar. Canlılar bu olayı gerçekleştirebilmek için çeşitli organ sistemleri oluşturmuşlardır.
8. Sindirim: Canlılar, yapılarına almış oldukları büyük molekülleri küçük moleküllere çevirirler.
9. Sentez: Canlılar, yapılarına almış oldukları küçük molekülleri organizmalarına uygun büyük moleküllere dönüştürürler. Örneğin; protein sentezi

Peki, maddeler halinde canlıların ortak özellikleri nelerdir

  • Hücresel bir yapıya sahip olma özelliği,
  • Beslenme özelliği,
  • Solunum,
  • Hareket etme özelliği,
  • Boşaltım,
  • Uyarılara tepki verme,
  • Bulunduğu alana uyum gösterme, (adaptasyon)
  • Organizasyon,
  • Üreme,
  • Metabolizma,
  • Büyüme ve gelişme,
  • Homeostazi (İç denge)

Canlıların Ortak Özellikleri Nelerdir?

Canlıların Ortak Özellikleri Nelerdir?

 Canlıların hareket, beslenme, solunum, boşaltım, uyartı alabilme ve tepki verebilme, üreme ve büyüme gibi ortak özellikleri vardır. Bu özellikleri daha ayrıntılı olarak öğrenelim.

Hareket

Canlılar hareket etme yeteneğine sahiptir. Örneğin, kuşlar uçar, balıklar yüzer, insanlar koşar ve kurbağalar zıplar. Hiçbir şey yapmadan otururken bile göz kapaklarımızı oynatırız.

Bitkileri genelde hareketsiz olarak düşünürüz. Tüm canlı varlıklar gibi bitkiler de hareket eder ama hareketleri daha sınırlıdır. Bazı bitkiler çiçeklerini gündüz açıp gece
kapatırlar. Ayrıca yaprak ve gövdelerini güneşe, köklerini ise suya doğru uzatırlar. Sarmaşık gibi bazı tırmanıcı bitkiler ise bir nesneye dokunduğunda ona yönelir ve sarılarak ondan destek alır.

Solunum

Tüm canlılar canlılıklarını devam ettirmek için solunum yaparlar. Solunum sırasında, besinlerden enerji elde ederler ve bu enerjiyi yaşamlarını devam ettirmek için kullanırlar.  İnsanların yanı sıra canlıların çoğu oksijene ihtiyaç duyar ve oksijeni havadan veya sudan alırlar. Hayvanların bir kısmı oksijeni akciğerleri yardımıyla alırken bitkiler genellikle yapraklarını kullanır.

Boşaltım

Canlılar yaşamları sırasında vücutlarında oluşan atık maddeleri vücutlarından uzaklaştırmak zorundadır. Atıkların vücuttan uzaklaştırılması işlemine boşaltım denir. Hayvanların bir kısmı boşaltımı böbreklerle yapar. Bitkiler yapraklarındaki gözeneklerden terleme yoluyla fazla suyu dışarı atar. Ayrıca atık maddeleri yapraklarında biriktirir. Sonbaharda bu yapraklar döküldü¤ü zaman da boşaltım yapmış olur. Sonbaharda dökülen yaprakların ilkbaharda yeniden çıktığını fark etmişizdir.

Uyartı Alabilme ve Tepki Verebilme

Sabahları süt verdiğimiz bir kedi bizi gördüğünde koşarak yanımıza gelir. Bir fare kediyi gördüğü zaman tehlikeyi fark eder ve hızla kaçar. Sözü edilen bu örneklerde kedi ve farenin davranışlarının nedeni ne olabilir? Bitkilerin yapraklarını güneşe, köklerini suya doğru yönelttiklerini öğrendik. Kışın yapraklarını ve çiçeklerini dökmüş olan bitkilerin, güneş ışınlarının etkisiyle ilkbaharda yeniden çiçek açmaya başladığını fark ettiniz mi? Canlı varlıklar bulundukları ortamda meydana gelen değişikliklere tepki verirler. Örneklerde olduğu gibi kedinin varlığı farede, güneş ışınları bitkide uyartı yaratır. Uyartıyı alan canlılar tepki verir. Bitkileri genelde hareketsiz olarak düşünürüz. Tüm canlı varlıklar gibi bitkiler de hareket eder ama hareketleri daha sınırlıdır. Bazı bitkiler çiçeklerini gündüz açıp gece kapatırlar. Ayrıca yaprak ve gövdelerini güneşe, köklerini ise suya doğru uzatırlar. Sarma- şık gibi bazı tırmanıcı bitkiler ise bir nesneye dokunduğunda ona yönelir ve sarılarak ondan destek alır.

Üreme ve Büyüme
Bebeklik fotoğraflarımızı düşünelim. Bu fotoğraflarda hepimiz ne kadar da küçüğüz değil mi? Zamanla büyüdük ve bir yetişkin oluncaya dek büyümeye devam edeceğiz. ‹nsan, kedi,
köpek vb. canlılar dünyaya geldikten sonra belirli evreye kadar büyür. Bitkiler ise yaşamlarının sonuna kadar büyüyebilirler. Çevremizdeki canlı varlıkları gözlemleyelim. Canlılar büyüyüp belirli bir olgunluğa geldikten sonra soylarını devam ettirmek için ürerler ve kendilerine benzeyen başka canlılar oluştururlar. Hayvanların çoğu doğurarak ya da yumurtlayarak ürerken bitkiler çoğunlukla tohumla ürer.

Kaynak: MEB 4. Sınıf Fen ve Teknoloji Kitabı Kitapları 2013

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede