Doguma yakin iliskiye girilirmi

Doguma Yakin Iliskiye Girilirmi

doguma yakin iliskiye girilirmi

Hamilelikte cinsel ilişki bebeğe zarar vermez

Gebelik döneminde cinsellik konusunda bilgilenme ve bilgilendirme alışkanlığının olmaması, yanlış inanış ve gereksiz korkulara neden oluyor.

İSTANBUL - Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Altuğ Semiz, “Gebelikte cinsel yaşam “hakkında bilgi verdi.

Gebelik dönemi kadın hayatının en karmaşık dönemlerinden biridir. Psikolojik ve bedensel çok sayıda değişimin izlendiği bu dönemde kadının bir takım alışkanlıklarının da değişmesi ve yeni bir yaşam biçimini benimsemesi doğal bir adaptasyon şeklidir.

Bununla beraber yaşanan bu sürece uyum adına yapılanların, yanlış bilgilenmeler yüzünden, henüz var olmakta olan bebeği korumak adına takıntı halini alması doğru ve açık bilgilendirme ile engellenebilir. Burada hekim-hasta ilişkisinin net ve anlaşılır kurulması gebe ve eşini rahatlatmakla beraber; gelişmekte olan bebek için her koşulda en doğrunun yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. 

Özellikle cinsellik konusunda bilgilenme-bilgilendirme alışkanlığından yoksun yani bizimki gibi toplumlarda gebelikle beraber cinselliği konuşmak daha da zor bir hal almakta ve bu da bilginin, yerini yanlış inanış ve gereksiz korkulara bırakmasına neden olmaktadır.

CİNSEL HAYAT SONA ERMELİ Mİ?
Nedir doğrusu? Gebelikle beraber cinsellik sona ermeli mi, yoksa cinsel hayatın devamı aynen mümkün müdür?

Hamileliliğin ilk dönemlerinde başka bir nedene dayanan düşük tehdidi söz konusu değilse cinsel ilişkinin düşüğe yol açması söz konusu değildir! 

Hamilelik, embriyonun ana rahmine düşüp tutunması ile başlar. Bu dönem kadının henüz gebe olduğunu bilmediği ancak aslında sürecin başladığı bir dönemdir. Gebelik teşhisine kadar geçen sürede – ki bu 2-3 hafta kadar bir zamanı içerir- kadınlar hamile oldukları bilgisinden bağımsız, normal hayat rutinlerine devam etmektedir. Haliyle cinsel hayatları da her zamanki şeklindedir. Bu esnada yaşanan cinsel ilişkiler aslında gebelik adına en riskli dönem olmasına rağmen gebeliğin başlaması adına bile bir risk teşkil etmezler.

Hamilelik teşhisi konulduktan sonra da cinsel ilişkiye devam etmemek bu nedenle de gereksiz bir tedbir sayılabilir. Embriyonun oturduğu rahim boşluğu ile ilişkiye girilen vajina aynı organ değildir. Vajina kubbesi ile rahim boşluğu arasında anatomik ve kimyasal bariyerler mevcuttur. Bu nedenle cinsel ilişki sırasında bebeğe zarar vermek söz konusu olamaz.

Ancak ilişkinin gerek travmatik gerekse kimyasal açıdan ilk üç ay içerisinde düşüğe yol açıp açmaması yine de bilimsel açıdan da bir merak konusu olmuş ve bu konu üzerine bilimsel çalışmalar da yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda başka nedenlere bağlı olarak düşük tehdidi olmayan kadınların cinsel ilişkiye girmesinin düşük olasılığını artırmadığı kanıtlanmıştır. Bu nedenle de eğer gebeliğinizde başka bir nedene dayanan düşük tehdidi söz konusu değilse cinsel ilişkinin düşüğe yol açması söz konusu değildir.

GEREKTİĞİNDE PSİKOLOJİK DESTEK ALIN
Gebeliğin ilk üç ayında anne adayında genel olarak bir halsizlik, uyku hali, mide bulantısı mevcuttur. Bu agresif değişimler anne adayının cinsellikten uzaklaşmasına ve isteksizliğine neden olabilmektedir. Bu çok doğal ve aynı zamanda geçici bir süreçtir. Anne adaylarının çok az bir kısmında bu isteksizlik altta yatan başka nedenlere bağlı olarak devam edebilir. Bu durumlarda çiftlerin birbirine açık, yardımcı ve anlayışlı olması sürecin daha kolay geçirilebilmesini sağlamaktadır. Çiftin zorlandığı durumlarda psikolojik destek alınması ilişkinin geleceğinde sorunun devam etmesini engelleyebilir.

İLERLEYEN DÖNEMDE İLİŞKİ SAYISINDA SINIRLAMA YOK
Gebelik ilerledikçe anne adayının hormonal dengesinde de değişiklikler olmaktadır. İlk 12- 14 hafta hamileliğin en zor geçirilen dönemiyken sonrasında anne adayı çok belirgin rahatlayacaktır. Vücudunda hissettiği genel halsizlik, bulantı gibi şikayetler biter. Dahası değişen hormon dengeleri ile çok daha enerjik, mutlu ve heyecanlı bir hal alır. Bu dönemler kadınların gebelik döneminde libidosunun en yüksek olduğu dönemlerdir.

Genital bölgedeki kanlanma artışı sayesinde daha kolay uyarılır ve daha kolay orgazma ulaşabilir.  Bu libido artışı tamamen normaldir. Ve cinsel ilişkiye girmenin bu dönemde de herhangi bir zararı olmadığı gibi ilişki sayısında bir sınırlamada yoktur. Çiftler, birbirinin ihtiyaç ve talepleri konusunda anlayışlı ve sabırlı davranarak, istediklerini yaşayabilirler.

ORGAZM ANNE VE BEBEK İÇİN RİSK OLUŞTURMAZ
Bu konuda yanlış bilgilenmelerden biri de orgazm olmanın bebek ya da anne sağlığı açısından bir risk teşkil edebileceği düşüncesidir. Orgazmın kadın vücudunda nelere sebep olduğu uzun yıllardır bilinen bir gerçek. Bununla beraber, yine uzun zamandır gebe kadınların orgazm yaşamaları sırasında ve sonrasında bedeninde oluşan değişiklikler bilimsel açıdan bilinmektedir. Gebe kadının orgazm olmasının bebeğe ya da kendine hiçbir zararı yoktur.

Orgazm sonrası genel bir rahatlamadan sorumlu olan endorfin salgısının, bebeğin de yararına olduğu da bir gerçektir. Bu nedenle cinselliği hem en istekli hem de en rahat yaşayabileceğiniz ikinci üç aylarda bu konuda çok rahat olabilirsiniz. Ayrıca gebeliğin bu ayları kendinizi en çekici hissettiğiniz döneminiz olduğundan partnerinizle olan cinsel hayatınız için çok renkli ve değişik deneyimler de söz konusu olabilir.

CİNSEL İLİŞKİ ERKEN DOĞUMA NEDEN OLMAZ
Hamileliğin son dönemlerinde anne adaylarını en çok yoran şey karnında giderek büyüyen bir ağırlık taşımak ve beraberinde gelen ödemin yıpratıcı etkileridir. Bu dönemde ve özellikle doğuma yakın zamanlarda anne adayları kendilerini daha hareketsiz kılar ve kötü hissetmeye başlarlar. Çoğu kez gebelerin aklına cinsellik gelmemektedir. Üstüne üstlük bu dönemlerde cinsel ilişkinin erken doğuma neden olabileceği de sıkça karşılaşılan bir düşüncedir.

Ancak genel kanının aksine cinsel ilişki varlığı ya da sayısının erken doğumla bir ilişkisi saptanmamıştır. Gebeliğin doğuma yakın zamanlarında da cinsel ilişkiye girilebilir. Burada en başta yaşanan sorunlardan biri bebeğin varlığından kaynaklanan cinsel birleşmede teknik yetersizlik olabilir.  Bu sorunu cinsel birleşme pozisyonunda farklılık yaparak aşmak mümkündür ve bebeğe herhangi bir zarar verme olasılığı yoktur.

GEBELİK KADIN İÇİN EN GÜZEL ÖZGÜN DENEYİMDİR
Sonuçta hamilelikte cinsel ilişkinin bebeğe ya da anne adayına en ufak bir zararı bulunmamaktadır. Eğer anne adayının bu duruma engel bir problemi varsa ya da yüksek riskli bir gebelik mevcutsa bu durum hekiminiz tarafından size bildirilecektir. Bütün bunlardan önemlisi  gebenin kendi durumu hakkında hekimden bilgi alması ve gebelikte yapabileceklerini kendine özgü belirlemesidir.

Herhangi bir tıbbi probleminiz bulunmadığı koşullarda cinsellik yaşamaktan çekinmenize hiçbir neden bulunmamaktadır. Gebelik, hayatınızı devam ettirebileceğiniz ve kadın olarak yaşayabileceğiniz en güzel ve özgün deneyimdir. Bu muhteşem döneminizde cinselliğinizi de sınırlamanız gerekmeyecektir.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Hamilelik
  • Cinsellik
  • Genel Sağlık
  • Sağlık

SAĞLIK HABERLERİ

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası


Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Birçok erkek yanlış bir inanış nedeniyle bebeğe ve anneye zarar veririm düşüncesiyle hamilelik döneminde eşiyle cinsel ilişkiye girmiyor. Hatta birçoğu, hamilelikte eşiyle ilişkiye girememesini aldatma gerekçesi yapıyor.

Aslında doktorunuz aksi yönde bir tavsiyede bulunmadığı sürece, gebelikte cinsel ilişkiye girmek tamamen güvenli.

Eğer gebelik esnasında; açıklanamayan vajinal kanama, amnios sıvısının gelmesi, rahim ağzı yetmezliği, bebeğin eşinin aşağıda olması, daha önce erken doğum, çoğul gebelik gibi hamileliği tehlikeye düşürecek bir durum yoksa hamileliğin her döneminde cinsel ilişkiye girilebilir.

“Önemli olan yavaşça hareket etmektir” diyen Op. Dr. Betül Görgen, kuruluk, ekstra hassas serviks ve cinsel ilişki sonrası lekelenme gibi sebepler yüzünden gebelikte cinsel ilişki sırasında dikkatli hareket etmek gerektiğine işaret ediyor.

İşte 9 aylık gebelik boyunca cinselliğe zaman ayırmanızı gerektirecek 9 sebep ve gebelikte cinsel ilişkinin faydaları...


1-ORGAZMIN ARDINDAN DAHA İYİ BİR UYKU

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Gebeler, hamileliğin her döneminde uyku sorunları yaşayabilirler. Özellikle, sık tuvalete gitme ihtiyacı gebeliğin ilk üç aylık döneminde oldukça rahatsız edicidir. Son üç aylık dönemde de anne adayı, iyice büyümüş göbeğinden dolayı rahat uyuyamayabilir. Bazı kadınlar da gebelikteki hormonal değişikliklerden kaynaklı uykusuzluk problemi yaşarlar. Seks, bütün bu uyku sorunlarını ortadan kaldırabilir, çünkü orgazmın hemen arkasından prolaktin hormonu salgılanır, bu da kişinin rahatlamış ve uykulu bir hale girmesine yardımcı olur. Bu da gece uykusunu güzel almış ve sabah daha enerjik uyanmış bir anne adayı demektir.


2-SEKS AĞRILARINIZI ENGELLER

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Birçok gebe bütün gün boyunca gece kendilerini yatağa atmanın hayalini kurar ama günün sonunda yataklarına kavuştuklarında, orada da rahat edemediklerini fark ederler. Çabuk büyüyen rahim genel olarak vücuda büyük yük yükler, bu da bazen ağrılara sebep olur. Ama seks bu ağrıları engelleyebilir. Orgazm sırasında "sevgi hormonu" olarak da bilinen oksitosin hormonu salgılanır ve bu hormonun ağrıyı engelleme ve ağrı toleransını arttırma gibi özellikleri vardır.


3-SIK SIK SEKS, DAHA AZ HASTALIK

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Herkes bağışıklık sisteminizi nasıl güçlendirebileceğiniz konusunda bir şeyler söyler. Bilimsel araştırmalara göre sık sık seks yapan insanlar daha az hasta oluyor. Gebe kadınlarda normale göre zaten baskılanmış bir bağışıklık sistemi vardır. Seks, vücutta hastalıklara karşı savaşan antikorların sayısını arttırır ve bu sayede minik bebeğinizi beklerken en son başınıza gelmesini isteyeceğiniz hastalıklardan korunmuş olursunuz.


4-DAHA AZ ALTA KAÇIRMA İHTİMALİ

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Birçok kadının gebelikleri sürecince hiç beklemedikleri bir anda, öksürdüklerinde, güldüklerinde ya da bir şeye şaşırdıklarında, altlarına kaçırdığı olmuştur. Pelvik tabanınız, leğen kemiğinizdeki tüm organları tutan bir tramboline benzer ve mesanenin kontrolüne yardımcı olur. Seks yapmak pelvik tabanınızı güçlendirmeye yardımcı olur. Orgazm, pelvik kaslarda kasılmalara sebep olur. Keyif veren bir egzersiz yapmış gibi olursunuz. İdrar yaparken, idrar akışını durdurmak için kullandığınız kaslar pelvik taban kaslarıdır.


5- CİNSEL İLİŞKİ KAN BASINCINI DÜŞÜRÜR

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Gebelik boyunca sağlıklı beslenme kan basıncının istenen düzeyde kalmasına yardımcı olur ama bilimsel araştırmalar cinsel ilişkinin de sistolik kan basıncını (büyük tansiyon) düşürmede etkili olduğunu göstermiştir. Tansiyonunuzun istenen düzeyde olması bebeğinizin ve sizin sağlığınız ve gebeliğinizdeki riskleri azalttığı için önemlidir. Sağlıklı kan basıncı sizi doğum için suni sancı (indüksiyon) almaktan ve hatta sezaryen ameliyatı olmaktan koruyabilir.


6- ORGAZM RUH HALİNİZİ İYİLEŞTİRİR

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Anne adayları bazen gebeliğin zorluklarından bunalabilirler. Yorgunluk hissi ve bir türlü rahat edememek genel ruh halinizi kötü yönde etkileyebilir. Cinsel ilişki sırasında orgazmla hem anne hem bebek için faydalı olan endorfin hormonu salgılanır, bu da ruh halinizin iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca oksitosin hormonu da anne ve baba arasında sevgi ve yakınlığı arttırarak daha mutlu bir ilişkiye kapı aralar. Orgazmın bu kadar faydası olduğunu muhtemelen bilmiyordunuz.


7- DAHA AZ STRES

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Bir çiftin hayatında bebeklerini bekledikleri dönem hep güzel hatırlanacak bir zaman dilimi olmalıdır ama bu dönemin strese sebep olduğu zamanlar da vardır. Yine strese karşı orgazm bir rahatlama kaynağıdır. Oksitosin ve endorfinler beyindeki haz merkezlerini harekete geçirir, bu da gerginlik, stres ve hatta depresyonun azalmasını sağlar.


8- DOĞUM KASILMALARINI BAŞLATIR YA DA İLERLETİR

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Meninin içinde prostaglandinler denen rahimin açılmasına ve yumuşamasına yardımcı olan bileşenler vardır. Orgazm sırasında da çok fazla oksitosin hormonu salgılanır. Bu hormon aynı zamanda kasılmalara sebep olan ve bebeğinizin rahim kanalından geçerek dünyaya gelmesine yardımcı olan hormondur. Vücudunuz doğuma hazırsa, cinsel ilişkide bulunmak doğum kasılmalarının başlamasını tetikleyebilir. Kasılmalar başladığında, eşinizle beraber bu kasılmaları karşılıyorsanız onunla yakın hareket ediyor olmaktan ve salgılanan yüksek oksitosin nedeniyle cinsel olarak uyarılmış olabilirsiniz. Gebelik kesesi açılmadığı ve anne adayının suyu gelmediği sürece, doğum kasılmaları sırasında cinsel ilişkiye girmek tamamen güvenlidir ve hatta doğum için de faydalıdır. Kulağa biraz tuhaf geldiği için birçok çift böyle bir şeyi denemeyi akıllarından bile geçirmez. Fakat kasılmalar sırasında cinsel ilişki doğumu ilerleterek, bebeğin dünyaya daha çabuk gelmesini sağlayabilir.


9-DAHA ÇABUK İYİLEŞME SAĞLAR

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Gebelik sürecince güçlendirilen pelvik taban kasları, bebeğin doğumundan sonra da annenin daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur. Güçlü bir pelvik taban bebeğin doğumunu kolaylaştırır, iyileşme süreci de daha az ağrılı olur.

Yine de doktorunuza mutlaka gebeliğiniz boyunca cinsel ilişkinin sizin için güvenli olup olmadığını konusunu danışın. Unutmayın, eğer güvenliyse, bu dönemde cinsellikten uzak kalmamanız için dokuz sebebiniz var.

Hamilelikte bazı kadınların cinselliğe olan ilgisi artarken, bazılarının da ilgisi azalabilir. Size doğru gelen ve sizi rahat ettiren neyse onu yapın. 

HAFTA HAFTA HAMİLELİK

False
Hamileyken ilişkiye girilir mi?

Hamileyken Cinsel İlişki (Seks)

Hamileyken ilişkiye girilir mi? ya da hamileyken ilişkiye girersem zararlı olur mu? Şeklinde sorular sıkça almaktayım. Tüm dünyada gebelik süreci boyunca cinsel ilişkiye girmenin ne kadar doğru olup olmadığı sorgulanmaktadır ve sorgulanmaya da devam edecektir. Özellikle sıkça sorulan sorulara bakalım ve cevaplayalım;

Hamileyken ilişkiye girmek, hamileyken ilişkiye girmek tehlikeli mi? hamileyken ilişkiye girmenin zararları? hamileyken ilişkiye girilir mi? hamileyken ilişkiye girmek günah mı? hamileyken ilişkiye girmek zararlı mı?

Hamileyken İlişkiye Girmek

Hamilelik sırasında anne adayının cinsel tutumu eskiye nazaran çok değişkenlik gösterir. Bunu etkileyen temel faktörler kadının duygu durumu, kültürel nedenler, sosyal ve psikolojik nedenlerdir.

Gebelik sürecindeki eşler arasındaki cinsel tutum ve faaliyetlerin gebeliğin seyrine nasıl etki ettiği ve sağlıklı bir gebelikte cinsel ilişkinin nasıl olması gerektiği üzerine tüm dünyada birçok bilimsel çalışma ve yayın vardır. Bu önemli konuyu tüm dünyada yapılmış bilimsel çalışmalar ışığında kanıta dayılı tıp zemininde anlatacağım. Bu nedenle bilimsel çalışmalarda nasıl sonuçlar çıkmış olduğuna beraber göz atalım isterseniz.

Dr. Schaffir tarafından 2002 yılında yapılan bir çalışma, çeşitli yöresel ve kentsel topluluklarda yaşayan toplumların çoğunluğunun düşüncesine göre cinsel ilişkinin doğumu erken başlatacağına yönelik önyargılı inançları olduğunu tespit etmiştir. Fakat zaman içinde yapılan bilimsel çalışmalar bunun sadece önyargı olduğunu ve gerçekle bağdaşmadığını ortaya çıkardı.

Hamileyken ilişkiye girmek tehlikeli mi?

2000 yılında Dr. Bartellas ve çalışma arkadaşları yaptıkları çalışmada, hamileyken yaşanan cinsel ilişkinin erken doğuma veya kadının erken suyunun gelmesine neden olabileceğini savunsa da, daha yakın zamanda Pekin de yapılan güncel bir bilimsel çalışmada Dr. Zhang ve çalışma arkadaşları tarafından yapılan bir vaka kontrol çalışmasında Dr. Bartellasın tam tersine, cinsel aktivitenin erken doğum için bağımsız bir risk olduğunu bulmuştur. Yani cinsel ilişki erken doğum riskini arttırmaz sonucunu bulmuşlardır.

Bundan başka, bazı sık sorulan sorular var 8 aylık hamileyken ilişkiye girilir mi? gibi. Bu sorunun cevabı için Dr. Sayle ve arkadaşları 2001 yılında yaptıkları bilimsel çalışmada 29 hafta ile 36 hafta arasında cinsel ilişkiye girmenin erken doğum riskini arttırmadığını tespit etmişlerdir.

Dr. Tan ve arkadaşları tarafından 2007 yılında yapılan başka bir randomize kontrollü bilimsel çalışmada ise, tüm gebelikleri boyunca cinsel ilişki yaşayan kadınlar ile cinsel ilişki yaşamayan kadınlar karşılaştırılmış ve bu iki grup arasında normal doğum oranı, sezaryen (CS) doğum oranı veya yeni doğan bebeklerinin sağlığı açılarından hiçbir farklılık tespit edilmemiştir.

9 aylık hamileyken ilişkiye girilir mi? sorusuna cevap veren 2013 yılında Dr. Omar ve arkadaşlarının yaptığı randomize (rastgele) kontrollü bilimsel çalışmanın sonucu 35. gebelik haftasından sonra yaşanan cinsel ilişkilerin  gebeliğin seyrinde fark yaratmadığını göstermiştir.

Hamileyken cinsel ilişki yaşamak sakıncalımı?

Gebelikte cinsel ilişki yaşamak sakıncalımı? sorusunun cevabına ulaşabilmek için 1984 yılında çok sayıda gebe üzerinde bir bilimsel çalışma yapılmıştır.

Collaborative Perinatal Projesinde çalışan Dr. Klebanoff ve arkadaşları gebeliklerinin son üç aylık dönemlerinde (6 aydan doğuma kadar) cinsel ilişkiler yaşayan 39,217 tane gebede yaptıkları bilimsel gözlemlerde olumsuz bir sonuç veya erken doğum saptamamışlardır. Yani gebelik sürecinde cinsel ilişkiler ile gebeliğin olumsuz sonuçları arasında bir ilişki bulunamamıştır.

Yapilmış bilimsel çalışmaların ışığında yazılan ve Kadın doğum uzmanlarının en çok okudukları textbooklardan(ana ders kitabı) biri olan 2014 yılı Williams Obstetrics’e göre, "Sağlıklı hamile kadınlarda cinsel ilişki genellikle zararlı değildir... Özellikle hamileliğin geç döneminde cinsel ilişki zararlı bulunmamıştır... Oral-vajinal ilişki bazen tehlikelidir ' şeklinde belirtilmektedir.

Hamileyken ilişkiye girmenin zararları

Görüldüğü üzere şimdiye kadar yapılmış olan bilimsel çalışmalarda hamilelik sırasında cinsel ilişkinin zararı olup olmadığına yönelik önerileri konusunda %100 fikir birliği yoktur. Ne var ki bu bilimsel çalışmaların büyük çoğunluğu gebelik sırasında cinsel ilişkinin ve sıklığının gebelik süreci ve yeni doğan bebek sağlığı açılarından bir fark yaratmadığını yani zararsız olduğunu belirtmektedirler.

Özellikle gebeliğin son üç ayında yapılan çalışmalar daha fazladır ve sonuçlara göre yine gebeliğin son üç ayında da cinsel ilişkin gebelik ve bebek açısından güvenli olduğunu bize bildirmektedirler. Tıbbi kayıtlar, sağlıklı hamile kadınlarda cinsel ilişkinin anne veya yenidoğan sağlığının etkilendiğine dair herhangi bir kanıt göstermemektedir.

Sevgili anne adayları bu yazımda hamileyken ilişkiye girilir mi? sorusuna en iyi cevabı verecek olan bilimsel çalışmaların sonuçlarını sizinle paylaşarak sizin de bu konuya vakıf olmanıza yardımcı olarak cevap vermek istedim. Gebelik sürecinizi en mutlu şekilde geçirmenizi ve bebeğinizi sağlık ve mutlulukla kucağınıza almanızı temenni ederim.

  1. Önceki
  2. Sonraki

Doğum öncesi ve doğum sonrası için cinsellik rehberi

PembeNar Özel - Serpil Dokurel

Hamilelik döneminde ve sonrasında cinsellikle ilgili çiftlerin kafasında çeşitli soru işaretleri bulunabiliyor. Hem bu zorlu süreçte hem de bebek dünyaya geldikten sonra cinsellikle ilgili merak edilen sorular cevaplanmadığında, ilerleyen zamanlarda ciddi problemlere yol açabiliyor. Hamilelik döneminde ve sonrasında cinsellikle ilgili aklınıza gelebilecek neredeyse tüm soruları uzmanlarımıza sorduk. İşte sürekli ertelenen, sorulamayan o soruların cevapları…

Hamilelik döneminde cinsel ilişki ne sıklıkta olmalı? Hamilelikte cinsel ilişki hangi zamanlarda risklidir?

Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Filiz Tosun Çataklı açıklıyor;

Hamilelik döneminde çiftler genellikle cinsel ilişkiye girmekten çekinirler. Bunun pek çok sebebi vardır. En önemlisi, gebeliğin ve bebbeğin ilişkiden zarar göreceğini düşünmeleridir. Bir diğer sebep te cinsel isteksiziliktir. Bunu da yine ilişkinin bebeğe zarar vereceğine dair inançtan kaynaklanmaktadır.

Gebelik döneminde ilişkiye girildiğinde Rahim kasılması nedeniyle bir miktar kanama olabilir, bu durumda panik yapmak doğru değildir. Eğer kanama 2 saat sonra da fazla miktarda devam edrse doktorunuzu bu durum hakkında mutlaka haberdar edin.
Gebeliğin ilk üç ayında ,kadının vücudunda ,büyümekte olan bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere pek çok değişiklikler olur. Damarların daha çok kan taşımak amaçlı genişlemesi, ve hormonların etkisiyle tansiyon düşüklüğü ve halsizlik, uyku hali görürlür. İştah azalmıştır, ağızda metalik tat ve kokulara karşı hassasiyet nedeniyle bulantı sık görülür. Gün içerisinde dinlenme fırsatı bulamayan yorgun hamile bir kadının haliyle cinsel isteğinde azalma normaldir. Düşük tehlikesi, kanama yoksa cinsel ilişkiye girilmesinde bir engel söz konusu değildir.

Gebeliğin ikinci trimestr, yani 3-6 ay arası vücut bu yeni duruma tamamen ayak uydurmuştur. Halsizlik baş dönmeleri, iştahsızılık, uyku hali artık yoktur. Cinselliği etkileyecek herhangi bir fizyolojik durum bulunmaz.Rutin gebelik takipleri esnasında erken doğum belirtilerini jinekolog değerlendirebilir. Bu dönemde kadının ağrıları olsun veya olmasın ,doktorunuzun yapması gereken en önemli değerlendirme serviks denilen rahim boynunun ultrasonla ölçülmesidir. Erken doğum riski söz konusu değilse, yine cinsel ilişkide bir kısıtlamaya gerek yoktur. Büyümükte olan bebeğin baskı altında kalmamasına dikkat etmek gerekir. Bu özellikle son üç ayda daha da önem taşımaktatdır.

Gebeliğin son 3 ayında, özellikle normal vajinal doğum isteyen çiftlerin cinsel ilişkiye girmesi faydalı görülmektedir. Kadının büyüyen karnını dikkate alarak yan pozisyon önerilir. Gebeliğin son ayında, Rahimde doğuma hazırlık amaçlı (Braxton Hicks) dediğimiz yalancı doğum ağrıları başlar. Bu ağrılar doğum için gereklidir ve cinsel ilşkiye bir engel değildir. Bununla beraber son aylarda memelerden süt gelmesi de normaldir. Erkeğe bu durum biraz garip gelse de fizyolojik bir durum cinsellği etkilememesi gerektiğini düşünüyorum.
Erken doğum riski bulunan, kanaması olan ve daha once sezeryan ile doğum yapmış olanlarda son 1 ay ilişki önerilmez.

Kadın Hastalıkları Doğum Ve Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr.Meltem Aksu Sönmezer açıklıyor;

Gebelik yaklaşık 40 hafta süren bir süreçtir ve her evresi farklı özellikler içermektedir. Bunun sebebi ise her ay hem bebeğin hem rahimin büyümesi ve bu büyümeye bağlı olarak annenin vücudunda gerek anatomik gerek kan değerlerinde bir takım değişikliklere yol açmasıdır. Aynı zamanda ilk aylarda düşük tehlikesi ve orta aylarda erken doğum tehlikesi gibi , gebeliğin değişen zamanlarına göre riskler de değişmektedir.
Gebelik takibinde gebelerimize her ay gelinen kontrollerde o aya ve döneme özgü önerilerde bulunmaktayız.Ancak bazı bilgiler tüm gebelik boyunca aynıdır değişmez , gebelik acilleri ve gebelikde beslenme önerileri gibi.

Cinsel yaşam ise gebelik sırasında doktora sorulmayan , çekinilen ve kulaktan dolma bilgilerle devam ettirilmeye çalışılan yaşamın önemli bir parçasıdır. Anne adayları bebeğe zarar verir düşüncesi ile cinsel yaşamdan gebe kaldığı an itibari ile uzaklaşmakta , baba adayları da aynı kaygılarla eşlerinden uzak durmaktadırlar. Ancak bu bilgi tamamen doğru değildir. Herhangi bir düşük veya erken doğum tehlikesi olmadıgı sürece cinsel yaşamda herhangi bir kısıtlamaya gidilmesine gerek yoktur.

Gebeliğin son ayı yani 36.gebelik haftası itibari ile cinsel ilişki mekanik olarak anne adaylarını zorlayabileceği için bir kısıtlamaya gitmek gerekebilir. Çünkü artık bu haftalarda karın oldukça büyümüştür, büyüyen rahim ve bebek anne adayının iç organlarına bası yapmaktadır . Bel ağrıları kas ağrıları belirginleşmiştir. Yürümekte bile zorlandığımız bir dönemdir. Bu nedenle anne adayı kendini yeterince iyi hissetmeyebilir, fiziksel olarak kendinde yeterli enerjiyi ve hareket kabiliyetini bulamayabilir.Ancak , yine de bu haftalarda cinsel ilişki bebeğe ve gebeliğe zarar verir mi ? diye soran gebelerime rahatlıkla ‘hayır zarar vermez ‘ cevabını veriyorum.

Normal doğum yapmanın cinsellik üzerinde etkileri var mıdır?

Vajina vücuttaki diğer organlar gibi muntazam ve amacına uygun yaratılmış bir organdır. Hem bebeğin doğumuna izin veren bir kanal hem de cinsel birlikteliğin yaşanması için olmazsa olmazlardan bir organ. Yapısında var olan kas dokusu nedeni ile hem bebeğin doğumunu kolaylaştıracak kadar esnek ve hem de ilişki sırasında penisin ebatlarına göre uyum sağlayabilen, uzunluğu yaklaşık 10 cm ve çapı ise yaklaşık 9 cm olan bir organdır. Bunun dışında yapısında var olan fizyolojik akıntı sayesinde kendi kendini mikroorganizmalardan temizleyebilmekte ayrıca bir temizliğe gereksinime ihtiyacı bulunmamaktadır.

Normal doğum sonrasında vajina genişler mi ?

Bu sorusunun cevabının merak edilmesinin nedeni, kadın ve erkek partnerlerin cinselliği eskisi kadar doyumlu yaşayabilecekleri ile ilgili olan endişeleridir. Genişleyen vajina cinsel hazzı olumsuz yönde etkileyecektir. Doğum esnasında vajinanın genişlediği doğrudur. Fakat vajina, son derece esnek bir organdır ve doğumdan sonra eski haline geri dönebilmektedir.

Gebelik boyunca bir miktar genişleyen ve doğum sırasında bebeği çıkarabilecek kadar genişleyen vajinanın eski haline dönmesi belli bir zaman alır. Bu süre lohusalık dediğimiz 40 güne karşılık gelen 6 haftadır. Ancak bu süre sonunda da vajina eski haline göre bir miktar geniş kalabilir.

Normal doğum yapan çoğu kadında vajinın eski haline geri döndüğü ve nadir durumlarda ise genişleme olduğu kaydedilmiştir.

Bu durumun istisnası olan durumlar ise zor doğum atlatmış vajinalar ve çok sayıda doğum yapmış vajinalardır. Zor doğum sebepleri olarak ; bebeğin dogum kilosunun fazla olması , dogum eylemi süresinin annenin pelvik yapısı ile bebegin kafa çapı arasındaki uyumsuzluk nedeniyle uzaması , bebeğin pelvik kanala ters girmesi vs.sayılabilir. Zor doğumlar nedeniyle bebeğin vajinada uzun süre kalması , vajinal kasları yorarak ve vajinayı besleyen damarlarda hasar bırakarak vajinal genişlemeye sebep olabilir.Yine üç ve daha fazla vajinal doğum yapan kadınlarda da bu durumu görebiliriz.

Doğum sonrasında vajinal genişleme ve buna bağlı cinsel yaşam kalitesi olumsuz etkilenen kadınlarımıza , genital estetik operasyonları önerilebilir. Genital estetik ameliyatları kişiyi günlük yaşamından geri bırakmayan , bebeğinizi emzirmenize engel olmayan ve yüz güldürücü sonuçları olan ameliyatlardır.

Evlilikte bebeğin dünyaya gelişi cinselliği nasıl etkiler?

Cinsel terapist Rıdvan Üney açıklıyor;

Çiftlerdeki cinsel sorunlar ya baştan vardır ya da önemli bir olay sonrası gelişir. Aileye yeni bir bireyin gelişi, yani kadının doğum yapması, birçok çiftte cinselliği etkileyebilir. Hamilelikteki cinsel yakınlık iyiyse bebeğin dünyaya gelişi cinsel hayatı etkilemeyebilir. Ancak geçmişte sorun varsa işler daha karmaşıklaşabilir.

Doğum sonrası oluşabilecek cinsel sorunların 8 nedeni şunlardır:

Cinsel terapist Rıdvan Üney açıklıyor;

1. Hamilelikte; çiftlerin çocuğa bir şey olur endişesiyle, cinsellik konusunda uzaklaşmaları

2. Hamilelikte çiftler, utangaçlık nedeniyle doktorlarına cinsellikle ilgili soru sormaktan kaçabilirler. Bu yüzden hamilelikte cinsellikten uzak kalmaları.

3. Hamilelik esnasında cinselliğin, dünyaya gelen bebeği etkileyebileceği nedeniyle uzak durma.

4. Çiftin aşırı endişe ile çocuğa yoğunlaşmaları nedeniyle, çocuğun sesini duyamayız diye düşünerek cinsellikten uzaklaşma.

5. Kadının loğusalık döneminde aşırı endişeli olması nedeniyle cinselliği bir kenara itmesi.

6. Bazı kadınlarda karşılaşılan doğum sonu depresyonu gibi psikiyatrik rahatsızlıklar nedeniyle, cinsel isteksizliğin oluşması.

7. Erkeklerin, eşlerinin yeni olan anne rolüne geçmeleri ile, cinsellikten uzaklaşmaları.

8. Kadının hamilelikte aldığı kilolar nedeniyle kendini olumsuz algılaması ya da erkeğin bunu bir problem olarak görmesi.

Çoğunlukla doğumla birlikte kısa sürede cinsellik normale döner. Ancak bu saydığımız nedenler. sağlıklı cinselliğe dönüşte engel oluşturur.

Bebekten sonra cinsellik nasıl iyi hale getirilir?

Cinsel terapist Rıdvan Üney açıklıyor;

Doğum sonrasında; bir süre cinsellikte çeşitli sorunlar olabilir. Bunun çoğunlukla nedeni; hamilelikteki cinselliğin kesintiye uğraması, loğusalık, doğum sonu depresyonları veya odada yeni bir bireyin olması yani bebeğin çiftin odasına girmesidir.

Bebeğin dünyaya gelişi sonrası cinselliğin tekrar normal zamanlara dönmesi için 8 öneri:

1. Odada başka birisinin varlığı önemli olabilir. Bebeğin doğumu sonrasında, mutlaka odada kalacaksa ayrı yatakta olması sağlanmalıdır. Bebeğin aynı yatakta olması cinselliği engeller.

2. Bebeğin ağır bir sağlık sorunu yoksa, 6. aya geldiğinde, mutlaka başka bir odaya alınmalıdır. Bu durum çocuğun ruhsal sağlığı için iyi olduğu gibi çiftin cinselliğini de olumlu yönde etkileyecektir.

3. Bebeğin odasının ayrılmasına rağmen, bazı çiftler odalarının kapılarını kapatmazlar. Bu durum ileriki yaşamda çocuğun odaya rahatça girmesine neden olabilir. Bu durum da cinselliği olumsuzlaştıracaktır.

4. Bazı kadınlar, doğum sonrası aşırı endişeler yaşayabilir. Bu endişeler daha çok çocuğa yeterince bakıp bakamayacağı ile ilgili olabilir. Bir süre sonra bu korkular yatışabilir. Eğer yatışmıyorsa, bu duruma bir psikolojik sorun olarak bakmak gerekir. En azından bu durumla ilgili anne bir psikiyatrist tarafından muayene edilmelidir.

5. Doğum sonu depresyonlar mutlaka tedavi edilmelidir. Bu durum, kadının hem kendinin, hem bebeğin temel ihtiyaçlarını karşılamasını, hem de eşiyle cinselliğini etkileyebilir.

6. Doğumdan sonra evde, genelde aileden birileri yardım etmek için kalırlar (erkeğin ya da kadının annesi gibi). Bu durumlarda çift cinsellik esnasında odalarının kapısını kilitlemelidirler. Bazı evlerde ayıp olur diye yatak odasının kapısı kilitlenmez, bu durum cinselliği etkiler.

7. Günümüzde bilgiler genelde 6. aya kadar bebeğin odada ayrı bir yatakta olması ve mümkünse uyurken anne baba cinselliğinden pek etkilenmediklerini bize gösteriyor. Ancak gene de bütün bebekler aynı olacak değildir. Evde başka seçenek yoksa; bu durumda da cinsellik yaşanabilir.

8.Bütün bu önerilere rağmen yeni bebeği olan çiftlerde cinsel sorunlar devam ediyorsa mutlaka bir cinsel terapistten yardım almalıdırlar.

Çocuğun aileyle uyuması cinsel hayatı nasıl etkiler?

Cinsel terapist Rıdvan Üney açıklıyor;

Ne yazık ki günümüzde birçok çift ya çocuklarıyla uyuyorlar ya da kadın çocukla uyuyor ve erkek başka yatakta yatıyor. Bunun dışında; evli çiftlerden bazıları, çocuğu uyuturken yanında uyuya kalıyor. Çocuk kendi odasına alıştırılmadığında ya da her ebeveyn odasına geldiğinde anne baba buna tepki göstermediğinde bu durum uzun yıllar devam edebiliyor.

Çocuğun aileyle birlikte uyumaması için alınması gereken 8 tedbir ve öneri şunlardır:

1. Bebekler, doğum sonrası mutlaka ayrı yatakta yatırılmalıdır.

2. Çocukta ağır bir sağlık sorunu yok ise en geç 6. ayda kendi yatak odasına geçirilmelidir.

3. Cinsellik yaşanan odanın, örneğin yatak odasının kapısının anahtarı olmalı ve cinsellik esnasında kapalı tutulmalıdır.

4.Çocuk; kendi odasında uyutulduktan sonra mutlaka, çift aynı yatakta yatmalıdırlar.

5. Gece uyanan ağlayan çocuk yatağa alınmamalı, onu kendi yatağında sakinleştirip uyutulmalıdır.

6. Çiftler mutlaka aynı yatakta yatmalıdırlar.

7.Kadın veya erkek tüm ilgisini çocuğa vermemeli, çift olarak birbirlerine ilgi göstermeye devam etmelidirler.

8. Çocuk bakımı nedeniyle olan tartışmalar da cinselliği etkileyebilir.
Çocukları ve bebeklerini her anne baba sever fakat, onların da sınırları olması gerektiği bilinmelidir. Birçok anne ya da baba kendi kaygıları nedeniyle çocuklarını yataklarından uzaklaştıramazlar. Bu uzaklaştırma sadece anne babanın değil çocuğunda lehinedir.

Anne baba kaç yaşına kadar çocuk ile odasını ayırmalıdır?

Uzm. Pedagog & Aile Terapisti Sedat Baş açıklıyor;

Özellikle bebekler ilk doğdukları andan itibaren Anne ve Babalarının odalarında uyumaktadır. Bu sadece bebeğe değil Anne ve Babaya da güven aşılamaktadır. Bebekler Aileleriyle uyuduklarında daha huzurlu ve sakin olmaktadır. Ayrıca bebeğin ilk güvenli üssünün yani Annesinin yanında olması ileriki yaşam evrelerini de olumlu yönde etkileyerek sağlıklı bir birey olmasını sağlayacaktır. Geceleri uyandıklarında Annelerini yanlarında hissetmeleri bebekleri rahatlatacak, anneye de kolaylık sağlayacaktır. Anneler bebeklerinin nefesini duyarak kaygılanmayacak ve yavrularının güvende olduğunu hissedeceklerdir.

Çocuğun odasını ayırma

İsviçre’de yapılan uzun süreli araştırma bize bebeklerin 3 yaşına kadar anne-babalarının odasında uyumaları gerekliliğini göstermektedir. Bu anne-bebek arasındaki bağın ve güvenin oluşumunda kritik bir dönem olarak görülmektedir. 3 yaşından itibaren çocuk odasına geçiş için bir alıştırma döneminin olması gerekir. Bu alıştırma yavaş yavaş yapılarak çocuğun güveninin zedelenmemesi önem arz etmekte ve psikolojisi için önemli olduğu unutulmamalıdır. İlk olarak çocuk için hazırlanan odada Anne ve Çocuk oyun oynamalı, çocuğun odasına güven duyması ve mekân olarak kabul etmesi sağlanmalıdır. 2-4 yaş çocuklarda oyun dönemidir ve oyunlarda birçok şeyi fantazileştirerek oyunlarına yansıtmaktadırlar. Burada Anne oyunu bir araç olarak kullanarak -Örneğin; oyuncak bir bebeği kullanarak “onunda artık yalnız uyumak istediğini”, çocuk dili seviyesinde anlatarak dolaylı yoldan çocuğa aktarması adaptasyon döneminde kolaylık sağlayacaktır. Özellikle öğle uykusu çocuk odasında yapılarak bu durum pekiştirilmelidir. Çocuk uyandığında tekrar annesinin yanına gelmesiyle güven duymayı ve odasını benimsemeye başlayacaktır.

Burada önem arzeden çocuğu odaya alıştırma döneminin uzun süreye yayılarak gerçekleştirilmesidir. 3,5-4 yaşından itibaren çocuk akşamlarıda kendi odasında uyuması konusunda kararlı bir duruş sergilenmesidir. Günümüzde Bebek Telsizi gibi teknolojiler kullanılarak çocuk uyandığında hızlı bir şekilde yanına gidilerek sürecin daha sağlıklı işlemesi sağlanabilir.

Bütün bu yapılanlar doğru şekilde gerçekleşse dahi çocuk geceleri ağlıyorsa aile kararlı olmallıdır. Bir kere kendi odanıza alınan çocuk alıştırma döneminin tekrar başlamasına ve sürecin daha sancılı olacağını, hem çocuğun hem de ailenin yıpranacağının işareti olacaktır. Çocuk ağladığında, çocuğun yanına giden yetişkin üzüntülü ve kaygılı bir yüz ifadesi kullanılmamalıdır.

Sakin bir şekilde çocuğun yanında kalınarak tekrar uyuması sağlanmalıdır. Ritüeller çocuğa huzur ve güven vermektedir. Kısa bir masal anlatmak (okumak değil) veya bir ninni söylemek çocuğu rahatlatarak uyumasına ve odasına alışmasına olanak verecektir.
Okul öncesi dönemin de kendi içinde bir ergenlik dönemi olduğu unutulmamalıdır. Çocuk cinsel kimliğinin oluşacağı bu yaşlarda, çocuğun kendisini araştırmasına olanak verilerek sağlıklı bir birey olmasının önü açılmalıdır. Bir çok ilişkide, annelerin çocukları ile ayrı uyuyarak, eşin ve ilişkisinin kötüye gittiği yönündedir. Anne-Baba odasının özel bir oda olduğu ve mahremiyet teşkil ettiği okul öncesi dönemde öğretilmeli bunun öğretilme aşamasının ilk basamağı olan çocuğun kendi odasında uyumasının kararlılıkla yerine getirilmesi gerekmektedir.

Çocuğa cinsellik nasıl anlatılmalı?

Uzm. Pedagog & Aile Terapisti Sedat Baş açıklıyor;

Her çocuğun cinsiyetin keşfedilmesi ve cinselliğe ilgi konusundan farklılıklar vardır. Kimi çocuk 2 yaşında kimi 5 yaşında bu süreci yaşayabilir.

Çocuklar şu davranışları yapıyorsa kendi ve karşı cinsiyeti tanımaya başlıyordur;

- Çıplak dolaşmaktan hoşlanıyorsa,
- Aynanın karşısında soyunuyorsa,
- Cinsel organıyla oynuyorsa,
- Kendi cinsi veya karşı cinsten kişilerle dudaktan öpüşmek istiyorsa,
- Ben dünyaya nasıl geldim?
- Kızların neden pipisi yok?
- Erkeklerin neden memesi yok, Babalar neden ruj sürmez?

Anne ve babalar bu davranışlarda bocalar. Her anne-baba kendi eğitime, sosyo-kültürel yapısına, kendi aile yapısına, ahlaki değerlerine ve inançlarına göre sorulara cevaplar verir.
Bu soruları cevaplandırırken baskılayıcı ve yasaklayıcı olmamalıyız. Çocuğa yaş dönemine uygun cevaplar vererek araştırmasını desteklemeliyiz. Aşırıya kaçıldığını düşündüğümüzde dikkatini farklı yöne çevirmeliyiz. Özellikle sözlü ve sözsüz (davranış, mimikler, ses tonu) dikkat edilmelidir. Cevaplar çocuğun yaşına uygun kısa ve net verilmelidir. Soruları yanıtsız bıraktığınız takdirde, cinselliğin yanlış çekinilecek ve suçluluk duyulacak bir şey olduğunu düşünmelerini sağlarız. Böylelikle çocuk size sorular sormayı bırakarak minik arkadaşlarına yönelmeye başlayacaktır.

Örnek sorulara verilebilecek yanıtlar;

1) Annelerin neden memeleri var, babaların neden memeleri yok?

Anneler bebekleri besler. Bebekler doğduğunda annelerinin memelerinden süt içerler ve büyürler.

2) Neden senin de benim gibi pipin yok?

Sen erkeksin, ben kadınım. Kadınların pipisi olmaz, erkeklerin olur.

3) Ben nasıl doğdum?

Annelerin karnında bir yuva var, sen orada büyüdün, benim yediklerimden sende yedin ve büyüdün, sonra yuvana sığmadın ve karnımın altından, bacaklarımın arasında bulunan yerden doğdun.

Çocuklarımıza özellikle kız çocuklarımıza ruj sürme, makyaj yapma gibi durumları belli bir günde yapalım, örneğin bir boyama günü olsun belli bir saat boyamaya izin verelim, bunun dışına çıkmayalım. Erkek çocuklarda ise traş köpüğü sürme gibi baba model durumları uygulayalım.

Erkek çocuklarda sadece araba veya top değilde bebeklerle de oynamalarını sağlayalım.
Çocuklar 6 yaşından ergenlik dönemine kadar olan süreçte anne babasının mahrem alanına yani yatak odasına girilmemesinin farkındadır. Ancak ilk 6 yıl sıkıntılı bir dönemdir. İleride çocuğun yaşamında travmatik bir durum oluşmaması adına anne ve baba kendi cinsel yaşamına çok dikkat etmeli ve çocuğun şahit olmamasına büyük önem göstermelidir. Olaki böyle bir durum oldu ne kadar gördüğünü ve ne gördüğünü öğrenmeli ve durum geçiştirilmemelidir. Ayrıca yaşına uygun bir şekilde açıklamalıdırlar. Gerektiği takdirde mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır.

'Doğumu başlatmak için seks yapın'

Uzmanlar doğumu beklenen tarihte sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek için doğal yollara başvurmanın faydalı olabileceğini ancak bu yöntemleri uygulamadan önce doktora danışmanın gerektiğini söylüyor.

Tıp uzmanları için yayınlanan meslek içi Medimag dergisindeki bir yazıya göre, doğumu hızlandırmanın ilk ve en önemli yolunun hamile kişinin kendisini rahat hissetmesi olduğunu belirten doğum uzmanları; hamilenin gergin ve üzgün olmasının doğumu geciktireceğini, bu sebeple hamile kadınların mum ışığında ılık bir banyo yapmasının, masajın ya da akupunktur ile vücuttaki belli noktaları rahatlatarak ya da aromaterapi ile vücudu rahatlatmanın doğum için faydalı olacağını belirtiyor.

YAVAŞÇA AÇAN BİR ÇİÇEĞİ HAYAL EDİN
Beklenen tarihte doğum gerçekleşmemişse bundan sonraki her gün kendinizi iyi hissedeceğiniz özel bir şey yapmak için zaman ayırma tavsiyesinin yer aldığı uyarılar arasında "Manikür yaptırın, güzel bir restorana gidin, sevdiğiniz bir filmi izleyin ya da dondurma yiyin. Bunların yanı sıra meditasyon yapmayı da deneyebilirsiniz. Gözlerinizi kapatın ve birkaç kez burnunuzdan derin nefes alın. Topuklarınızdan başlayarak yüzünüze kadar bütün vücudunuza dokunun nefes alıp verirken yavaşça açan bir çiçeği hayal edin, bebeğinizin neye benziyeceğini hayal edin" tavsiyeleri de yer alıyor.

"DOĞUMU BAŞLATMAK İÇİN SEKS YAPIN"
Doğumu başlatmak için en bilinen yöntemlerden birinin de seks olduğunu vurgulayan uzmanlara göre, dölde bulunan doğal düzenleme enzimleri doğumu başlatan hormonlardan biri. Uzmanlar, "Bu tekniği kullanacaksanız seks yaptıktan sonra hemen ayağa kalkmayın ve dölün rahim boyunda kalmasını sağlamak için bir süre uzanın. Hamileliğin sonlarına doğru pek çok kadın ilişkiye girmek konusunda isteksizdir. Fakat ön sevişme hareketleri de doğum için yardımcı olacaktır. Kadın orgazmının rahim boyunu 2 santimetreye kadar açtığı bilinmektedir" diyor.

"SALINCAKTA SALLANMAK DOĞUMA YARDIMCI OLUR"
Başka bir yöntemin de salıncakta sallanmak olduğunu belirten uzmanlar, "Bu şekilde bebeğinizin konumunu değiştirip leğen kemiğine yaklaştırabilirsiniz. Veya kasistli bir yolda otomobil kullanmayı ya da doğada kısa bir yürüyüşe çıkmayı deneyebilirsiniz. Hafif bir yürüyüş ya da sabitlenmiş bir bisikletin pedallarını yavaşça çevirmek de doğum sancılarını başlatabilir. Bunları yaparken bol bol sıvı tüketmeyi ve vücut ısınızı korumayı ihmal etmeyin" dediler.

"KİVİ, MANGO VE ANANAS DOĞUM SANCISINA NEDEN OLUYOR"
Beslenmede yapılacak değişikliklerin de doğumun daha kısa ve kolay olmasına katkıda bulunacağını ifade eden uzmanlar, "Kivi, mango, ananas gibi tropik meyvelerde orta şiddette doğum sancısına neden olabilen bir enzim bulunur. Doğal bir bağırsak uyarıcısı olan baharatlı yiyecekler de doğum sancılarının başlatılmasına yardımcı olabilir. Son olarak rahim boyunuzu harekete geçiren prostaglandin bazlı jel paketlerini vajinanıza yerleştirerek doktorunuz size yardımcı olabilir. Bu uygulamadan 24 ila 48 saat sonra büyük ihtimalle doğum gerçekleşecektir" dediler.

Uğur USLUBAŞ / BURSA (AHT)

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Doktorunuzdan onay aldığınız sürece, hamilelikte eşinizle olan cinsel birlikteliğinize ara vermeyin

Yayınlanma: 10:36 - 25 Mayıs 2016 Güncellenme:

Hamilelikte cinsel ilişkinin 9 faydası

Hamilelik dönemi genelde çiftlerin cinsel anlamda birbirinden uzaklaştığı ve cinselliğin tabulaştırıldığı bir dönemdir. Ancak bu dönemde doktor bilgisi dahilinde yaşanan aktif cinsel yaşam anneye, babaya ve bebeğe oldukça faydalı.

Birçok erkek yanlış bir inanış nedeniyle bebeğe ve anneye zarar veririm düşüncesiyle hamilelik döneminde eşiyle cinsel ilişkiye girmiyor. Hatta birçoğu, hamilelikte eşiyle ilişkiye girememesini aldatma gerekçesi yapıyor. Aslında doktorunuz aksi yönde bir tavsiyede bulunmadığı sürece, gebelikte cinsel ilişkiye girmek tamamen güvenli.

cift

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, eğer gebelik esnasında; açıklanamayan vajinal kanama, amnios sıvısının gelmesi, rahim ağzı yetmezliği, bebeğin eşinin aşağıda olması, daha önce erken doğum, çoğul gebelik gibi hamileliği tehlikeye düşürecek bir durum yoksa hamileliğin her döneminde cinsel ilişkiye girilebileceğini söylüyor.
“Önemli olan yavaşça hareket etmektir” diyen Op. Dr. Betül Görgen, kuruluk, ekstra hassas serviks ve cinsel ilişki sonrası lekelenme gibi sebepler yüzünden gebelikte cinsel ilişki sırasında dikkatli hareket etmek gerektiğine işaret ediyor.

Op. Dr. Betül Görgen, dokuz aylık gebelik boyunca cinselliğe zaman ayırmanızı gerektirecek dokuz sebep ve gebelikte cinsel ilişkinin dokuz faydasını şöyle anlattı.

DAHA İYİ BİR UYKU İÇİN…

hamilelikte-uyku

Gebeler, hamileliğin her döneminde uyku sorunları yaşayabilirler. Özellikle, sık tuvalete gitme ihtiyacı gebeliğin ilk üç aylık döneminde oldukça rahatsız edicidir. Son üç aylık dönemde de anne adayı, iyice büyümüş göbeğinden dolayı rahat uyuyamayabilir. Bazı kadınlar da gebelikteki hormonal değişikliklerden kaynaklı uykusuzluk problemi yaşarlar. Seks bütün bu uyku sorunlarını ortadan kaldırabilir, çünkü orgazmın hemen arkasından prolaktin hormonu salgılanır, bu da kişinin rahatlamış ve uykulu bir hale girmesine yardımcı olur. Gece uykusunu güzel almış bir anne sabah daha enerjik bir anne demektir.

DOĞAL AĞRI KESİCİ

Birçok gebe bütün gün boyunca gece kendilerini yatağa atmanın hayalini kurar ama günün sonunda yataklarına kavuştuklarında, orada da rahat edemediklerini fark ederler. Çabuk büyüyen rahim genel olarak vücuda büyük yük yükler, bu da bazen ağrılara sebep olur. Ama seks bu ağrıları engelleyebilir. Orgazm sırasında “sevgi hormonu” olarak da bilinen oksitosin hormonu salgılanır ve bu hormonun ağrıyı engelleme ve ağrı toleransını arttırma gibi özellikleri vardır.

DAHA AZ HASTALIK İÇİN…

hamile-cift

Herkes bağışıklık sisteminizi nasıl güçlendirebileceğiniz konusunda bir şeyler söyler. Bilimsel araştırmalara göre sık sık seks yapan insanlar daha az hasta oluyor. Gebe kadınlarda normale göre zaten baskılanmış bir bağışıklık sistemi vardır. Seks, vücutta hastalıklara karşı savaşan antikorların sayısını arttırır ve bu sayede minik bebeğinizi beklerken en son başınıza gelmesini isteyeceğiniz hastalıklardan korunmuş olursunuz.

KEYİF VEREN EGZERSİZ

Birçok kadının gebelikleri süresince hiç beklemedikleri bir anda, öksürdüklerinde, güldüklerinde ya da bir şeye şaşırdıklarında, altlarına kaçırdığı olmuştur. Pelvik tabanınız, leğen kemiğinizdeki tüm organları tutan bir tramboline benzer ve mesanenin kontrolüne yardımcı olur. Seks yapmak pelvik tabanınızı güçlendirmeye yardımcı olur. Orgazm pelvik kaslarda kasılmalara sebep olur. Keyif veren bir egzersiz yapmış gibi olursunuz. İdrar yaparken, idrar akışını durdurmak için kullandığınız kaslar pelvik taban kaslarıdır.

CİNSEL İLİŞKİ KAN BASINCINI DÜŞÜRÜR

kan-basinci

Gebelik boyunca sağlıklı beslenme kan basıncının istenen düzeyde kalmasına yardımcı olur ama bilimsel araştırmalar cinsel ilişkinin de sistolik kan basıncını (büyük tansiyon) düşürmede etkili olduğunu göstermiştir. Tansiyonunuzun istenen düzeyde olması bebeğinizin ve sizin sağlığınız ve gebeliğinizdeki riskleri azalttığı için önemlidir. Sağlıklı kan basıncı sizi doğum için suni sancı (indüksiyon) almaktan ve hatta sezaryen ameliyatı olmaktan koruyabilir.

İYİ BİR RUH HALİ…

Anne adayları bazen gebeliğin zorluklarından bunalabilirler. Yorgunluk hissi ve bir türlü rahat edememek genel ruh halinizi kötü yönde etkileyebilir. Cinsel ilişki sırasında orgazmla hem anne hem bebek için faydalı olan endorfin hormonu salgılanır, bu da ruh halinizin iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca oksitosin hormonu da anne ve baba arasında sevgi ve yakınlığı arttırarak daha mutlu bir ilişkiye kapı aralar. Orgazmın bu kadar faydası olduğunu muhtemelen bilmiyordunuz.

DAHA AZ STRES

gebelik1

Bir çiftin hayatında bebeklerini bekledikleri dönem hep güzel hatırlanacak bir zaman dilimi olmalıdır ama bu dönemin strese sebep olduğu zamanlar da vardır. Yine strese karşı orgazm bir rahatlama kaynağıdır. Oksitosin ve endorfinler beyindeki haz merkezlerini harekete geçirir, bu da gerginlik, stres ve hatta depresyonun azalmasını sağlar.

DOĞUM KASILMALARINI BAŞLATIR 

Meninin içinde prostaglandinler denen rahimin açılmasına ve yumuşamasına yardımcı olan bileşenler vardır. Orgazm sırasında da çok fazla oksitosin hormonu salgılanır. Bu hormon aynı zamanda kasılmalara sebep olan ve bebeğinizin rahim kanalından geçerek dünyaya gelmesine yardımcı olan hormondur. Vücudunuz doğuma hazırsa, cinsel ilişkide bulunmak doğum kasılmalarının başlamasını tetikleyebilir. Kasılmalar başladığında, eşinizle beraber bu kasılmaları karşılıyorsanız onunla yakın hareket ediyor olmaktan ve salgılanan yüksek oksitosin nedeniyle cinsel olarak uyarılmış olabilirsiniz. Gebelik kesesi açılmadığı ve anne adayının suyu gelmediği sürece, doğum kasılmaları sırasında cinsel ilişkiye girmek tamamen güvenlidir ve hatta doğum için de faydalıdır. Kulağa biraz tuhaf geldiği için birçok çift böyle bir şeyi denemeyi akıllarından bile geçirmez. Fakat kasılmalar sırasında cinsel ilişki doğumu ilerleterek, bebeğin dünyaya daha çabuk gelmesini sağlayabilir.

dogum

İYİLEŞME DAHA AZ AĞRILI OLUR

Gebelik sürecince güçlendirilen pelvik taban kasları, bebeğin doğumundan sonra da annenin daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur. Güçlü bir pelvik taban bebeğin doğumunu kolaylaştırır, iyileşme süreci de daha az ağrılı olur.

Yine de doktorunuza mutlaka gebeliğiniz boyunca cinsel ilişkinin sizin için güvenli olup olmadığını konusunu danışın. Unutmayın, eğer güvenliyse, bu dönemde cinsellikten uzak kalmamanız için dokuz sebebiniz var.

Hamilelikte bazı kadınların cinselliğe olan ilgisi artarken, bazılarının da azaldığını anlatan Op. Dr. Görgen, anne adaylarına “Size doğru gelen ve sizi rahat ettiren neyse onu yapın” tavsiyesinde bulunuyor. Erkeklere de seslenen Görgen, “Eşler, lütfen anne adaylarını rahat ettirmeye dikkat edin. Hamilelikte ilişkiye girilebiliyormuş diyerek istemediği halde eşinizi ilişkiye zorlamayın” diyor.

AğrıannebabaBebekcinsel ilişkidoktorEgzersizgebelikhamilehamilelikKadınorgazmseks

Gebelikte Cinsel İlişki

Gebelikte Cinsel İlişki anne ve baba adayları için son derece çekindikleri ve tereddüt ettikleri bir konudur. Özellikle hamilelik sürecinde; ilk aylarda bebeğe zarar verme düşüncesi ya da gebeliğin ilerleyen evrelerinde anne adayının karnının büyümesi cinsel hayatın düşünülmesine yol açmaktadır.

Gebelik sürecinde cinsel istek artışı gözlenmektedir. Ancak bu duruma rağmen cinsel ilişki esnasında rahim ağzının açılması, erken doğumun başlayacağı, erkek cinsel organının bebeğe zarar verileceği düşünülerek cinsel ilişkiden kaçınılmaktadır. Bu nedenle gebelik süreci içerisinde cinsel ilişkiye girilmeli mi yoksa girilmemeli mi konusunun çok tartışılan bir konu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak belirtmek gerekir ki; anne adayının ve hamileliğin normal seyrettiği süre boyunca istenilen sıklıkta cinsel ilişkiye girmekte herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Hamilelikte Cinsel İlişki Sakıncalı Mıdır?

Normal ve sağlıklı bir hamilelik geçiren anne adaylarının gebeliğin son gününe kadar cinsel ilişkiye girmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bu süreç içerisinde anne ve baba adayının yaşamış olduğu birleşme bebeğe zarar vermemektedir. Amniyotik kese yani bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvı ile dolu kese ve rahmin güçlü kasları bebeği bu ilişki esnasında korumaktadır. Ayrıca rahim girişinde bulunan mukus tabakası aracılığı ile vücut enfeksiyonlara karşı büyük bir bariyer oluşturmaktadır. Böylece cinsel ilişki esnasında oluşabilecek enfeksiyon riskleri de ortadan kalkmaktadır.

Pek çok anne ve baba adayının gebelik süreci içerisinde penisin bebeğe temas etmesinden korkmaktadır. Erkeğin cinsel organının yani penisin bebeğe temas etmediğini söyleyebiliriz. Bu nedenle çiftlerin cinsel birleşmeden çekinmemeleri gerekmektedir. Orgazm esnasında bir takım rahim kasılmaları oluşabilmektedir. Bu kasılmalar tamamen orgazma bağlı kasılmalar olup, geçici ve zararsızdır.

Gebelikte Cinsel İlişki özellikle ilk aylarda düşük tehlikesi nedeni ile ertelenmektedir. Ancak bilinmelidir ki gebeliğin erken dönemlerinde gerçekleşen düşüklerin büyük bir çoğunluğu gebelik ile ilgili problemlere ya da kromozom anomalilerine bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bu nedenle erken dönemlerde ve özellikle ilk aylarda gerçekleşen düşük tablolarının nedeni cinsel birleşme demek mümkün değildir.

Gebelik süreci içerisinde cinsel ilişki pozisyonları anne adaylarının rahat olduğu pozisyonlara göre belirlenmektedir. Yani gebelikte anne adayının rahat olduğu pek çok pozisyona izin verilmektedir. Bu nedenle cinsel birleşme esnasında özellikle son aylarda anne adaylarının kendileri için en iyi ve rahat pozisyonu bulmaları gerekmektedir.

Gebelik sürecinde anne ve baba adaylarının pozisyonlarını belirlerken hamilelik durumunu, seyrini ve gidişatını dikkate almaları önemlidir. Özellikle bu konuda hamilelik sürecini düzenli bir şekilde takip eden hekimin vermiş olduğu öneriler doğrultusunda pozisyonların denenmesi ve anne adayının en rahat ettiği pozisyonun seçilmesine özen gösterilmelidir. Çünkü cinsel ilişki pozisyonunda en önemli nokta anne adayının durumu ve hassasiyetidir.

Gebelikte Cinsel İlişkiden Ne Zaman Kaçınılmalıdır

Gebelik sürecinde cinsel ilişki ve cinsel ilişki pozisyonları oldukça tartışılan bir konudur. Ancak tüm bunların dışında dikkat edilmesi gereken daha önemli detaylar bulunmaktadır. Özellikle bazı özel durumlarda gebelik sürecinde ilişkiye girilmesinden kaçınılması gerekmektedir. Bu durumlar hekim tarafından anne ve baba adaylarına iletilmektedir. Bu özel durumlar;

  • Anne adayının geçmişte yaptığı düşükler ya da hamileliğin düşük riski
  • Daha önceki doğumlarında erken doğum hikayesi (37 haftadan önce doğum yapan anne adayları için)
  • Erken doğum riskleri
  • Rahim kasılmaları
  • Çoğul gebeliklerde
  • Beklenmeyen ve sebebi açıklanamayan vajinal kanama
  • Gebelik kesesinin erken açılmasına bağlı amniyotik sıvı yani su gelmesi
  • Rahim ağzında erken açılma
  • Plasentanın kısmen ya da tamamen rahim ağzını kapatması
  • Baba adayının cinsel temasla bulaşan bir hastalık taşıyıcısı olması
  • Çoğul gebeliklerde hamileliğin son 3 ayı
  • Tekil gebeliklerde hamileliğin son 1 ayı

Yukarıda ifade edilen tüm bu durumlar Gebelikte Cinsel İlişki açısından dikkat edilmesi gereken önemli konulardır. Bu gibi durumlarda hekim tarafından cinsel ilişki yasağı getirilmektedir. Bu nedenle hekim tarafından yasaklanması halinde hamileliğin tehlikeye atılmaması için ilişkiye girilmemesi gerekmektedir.

Gebelikte Cinsellik İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

Tüm bunların yanı sıra anne ve baba adaylarının normal cinsel hayatları esnasında dikkat etmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Özellikle cinsel ilişki sonrasında kanama görülmesi halinde bu durumun hekime iletilmesi ve bir hekime başvurulması gerekmektedir. Gebelik sürecinde yasaklar haricinde cinsel ilişki sayısında herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Ancak yine de anne ve baba adaylarının fazla aşırıya kaçmamaları önerilmektedir. Özellikle birleşme esnasında karın ve rahmin fazla zorlanmamasına dikkat edilmelidir.

Gebelikte cinsel birleşme esnasında kimyasal kayganlaştırıcıların kesinlikle kullanılmaması gerekir. Ayrıca meme uçlarının fazla uyarılmasına bağlı olarak oksitosin hormonu salgılanmaktadır. Bu hormon erken doğumun başlamasına yol açabilmektedir. Bu nedenle meme uçlarındaki hassasiyete dikkat edilmelidir.

Sperm içerisindeki prostaglandin adındaki bir madde rahim ağzının uyarılmasına yol açmaktadır. Böylece bu uyarılma sonrasında rahim kasılmaları görülmektedir. Bu nedenle birleşme sonrasında spermin vajina içerisine akmasına engel olunmalıdır. Böylece rahim kasılmalarının önüne geçilebilir. Bu yöntem için geri çekilme metodu ya da prezervatif kullanılması önerilmektedir. Ancak prezervatif kullanımı esnasında özellikle aşırı esanslı olmamasına ve kimyasal maddeler içermemesine dikkat edilmelidir. Gebelik sürecinde tercih edilecek prezervatiflerin basit ve normal olanları tercih edilmelidir.

Cinsel Yaşam Hamileliğin Kaçıncı Ayına Kadar Devam Edebilir?

Cinsel Yaşam Hamileliğin Kaçıncı Ayına Kadar Devam Edebilir?

Cinsel Yaşam Hamileliğin Kaçıncı Ayına Kadar Devam Edebilir?

Hamile iken cinsel yaşamın ne kadar sürdürülebilir olduğu anne adayları için en merak edilen ve onları en çok endişelendiren konuların başında gelir.

Hamilelik dönemi boyunca cinsel yaşamlarının nasıl değişeceği, cinsel yaşamlarını sürdürürken neyi yapıp neyi yapmamaları gerektiği, cinsel yaşamı sürdürmelerinin bebek üzerindeki etkileri hep merak konusudur.

Fakat, bu kaygıların yapılan bilimsel araştırmalar sonucu gereksiz olduğu ortaya çıkmıştır. Hamilelik döneminin hiçbir haftasında cinsel yaşamın kaygı yaratacak bir durum olmadığı görülmüştür. Yani erken gebelik haftasında cinsel ilişkiye girilip düşük olduğunda ya da hamilelik döneminde devam eden cinsel yaşamın sonrasında erken doğum olması tıbbi bir sebebe dayanmaz.

Bir de "hamilelik döneminde cinsel ilişki ne kadar devam edebilir?" sorusu her anne adayının aklında olan sorulardan biridir.

Kısa ve net bir cevap olarak; anne adaylarının doktorları özel bir uyarıda bulunmadıkça hamilelik döneminin her kademesinde cinsel ilişkiye girebileceklerini söyleyebiliriz.

Yalnızca gebeliğin başladığı ilk 3 ay içinde cinsel ilişkiye girmek düşük riskini ortadan kaldırmak için zaman zaman doktorlar tarafından yasaklanır. Zaten gebelik belirtileri oldukça yoğun yaşandığı için ilk 3 ay cinsel keyif ertelenebilir.

Bir de; 36. ve 37. haftadan sonra fiziki değişimler sebebiyle cinsel yaşamı sürdürmek çiftleri zorlayabileceğinden sınırlandırmaya gitmek gerekebilir. Yani son haftalarda yaşanan cinsel ilişki zevkten çok eziyete dönüşebilir.

Özetle; hamilelik dönemi normal devam ediyorsa, anne adayı kendini iyi hissediyorsa ve cinsellik yaşamak için gerekli motivasyona sahipse bunu yaşaması tehlikeli değildir.

Hamilelikte cinsel ilişki yaşamanın zararlı olabileceği durumlar ise şu şekildedir;

  • Vajinal kanama,
  • Rahim ağzında zamanından önce açılma,
  • Amniyotik sıvı sızıntısı,
  • Erken doğum yapma riski,
  • Daha önce erken doğum ya da düşük yapmış olmak,
  • Plasentanın servikal boşluğu kapatması,
  • Çoğul gebelik.

Bu durumların dışında hamilelik, cinsel ilişkiye engel değildir. Hatta hamilelik döneminde cinsel ilişki yaşamanın rahatlamak, gevşemek, zevk almak ve doğuma hazırlanma açısından faydası bile vardır.

Ayrıca seks sırasında Kagel egzersizi yapmanız doğumdan sonra daha hızlı toparlanmanızı, eşinizle birlikte daha çok zevk almanızı sağlayacak ve doğum esnasında yırtık oluşma ihtimalini düşürecektir.

Bunun yanı sıra; hamilelik döneminde yaşanan cinsel ilişkinin duygusal olarak eşlerin birbirine daha da yakınlaşmasını sağlaması, anne adayının bedenindeki değişimlere alışmaya çalışırken yaşadığı gerginliği bu sayede azalttığı ve ilişkiyi daha da özel hale getirdiği bilinmektedir.

Hamilelik dönemi ilerledikçe anne adayının şefkat görme ve sevilme ihtiyacı da arttığından tensel temas isteği daha da ortaya çıkar. Ama önemli olan erkeğin bunu sadece cinsel bir istek olarak algılamamasıdır. İki tarafta cinsel keyfin birleşmeden ibaret olmadığının farkına varmalı; bunu oral seks, mastürbasyon, masaj gibi seçeneklerle de yaşayarak doyuma ulaşılabileceklerini bilmelidirler.

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede