kaynağı değiştir]
İyileşme evresinden sonra enfeksiyonun tekrarlanması sık görülen bir durumdur. Mantar dayanıklı olabilir ve geri gelmesini engellemek için uzun süreli dikkat gerekebilir. Kuruluk en önem verilmesi gereken şarttır. Terleyince hemen duş almak, kasıkların kuru kalması için ilaçlı pudra (talk pudrası değil) kullanılması, bunu sağlar. Sık sık iç çamaşırının değiştirilmesi, banyodan sonra kaşınan bölgelerin iyice kurulanması önerilir. Ayrıca giyilen iç çamaşırlarının, naylon türünde ve hava almayan iç çamaşırları olmamasına önem gösterilmelidir, tavsiye edilen pamuklu ve geniş çamaşırlardır. Tere neden olabilecek sentetik kumaşlı iç çamaşırları, deriyi tahriş edecek faaliyetlerden (bisiklet sürmek, sık sık jiletle tıraş olmak) kaçınılmalıdır. Mantar nemli kumaşta da büyüyebileceği için terden nemlenmiş giysiler yıkanmalıdır. Temiz giysiler kuru bir yerde saklanmalıdır.
Ayak mantarı kasığa da bulaşabilir ve tersi de olabilir. Bu yüzden iç çamaşırı giyerken kasıktan ayağa veya ters yönde bulaştırmamaya dikkat edilmelidir.
KARGO BEDAVA
Kurumsal Fatura
Satıcı : S&N LAB COSMETIC
Koleksiyona Ekle
Hızlı Teslimat: 2 gün içinde kargoda
732 favori
ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ
Henüz Yorum Yazılmamış.
Genellikle maya ya da mantar mikroorganizmalarının neden olduğu mantar enfeksiyonu, özellikle nemli ve hava almayan ortamlarda daha çabuk oluşur ve yayılır. Oldukça bulaşıcı bir cilt hastalığı olan enfeksiyon, tedavi edilmediğinde vücudun diğer bölgelerine kolayca yayılır ve çok daha ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Antibiyotik kullananlarda, bağışıklık sistemi zayıf kişilerde ve çocuklarda mantar enfeksiyonu görülme oranı daha yüksektir. Mantar enfeksiyonu; ayak mantarı, vücut mantarı, saç mantarı, tırnak mantarı, kasık mantarı ve vajina mantarı gibi vücut bölgelerine göre çeşitlere ayrılır.
Mantar hastalığı ile karşı karşıya kalındığında hastalığın kendi kendine geçmesinin beklenmesi en sık rastlanılan hatalardan biridir. Hastalık belirtilerine rastlanıldığı andan itibaren hemen önlemlerin alınması ve tedaviye başlanması hastalığın tedavi sürecini belirleyen önemli bir faktördür. Mantar enfeksiyonunun çeşidi ve ilerleme durumu, hem yapılacak tedavinin belirlenmesinde hem de tedavi süresinde önemli rol oynar. Mantar enfeksiyonunun tedavi süreci kişisel özelliklere göre farklılık gösterir. Bazı insanlarda tek doz ilaç kullanımı hastalığın tamamen geçmesini sağlayabilirken kimi hastalarda ise tedavi süreci daha uzun olabilir. Önemli olan hastalığın nedenine göre doğru tedavinin uygulanması ve verilen ilaçların düzenli olarak kullanılmasıdır.
Mantar enfeksiyonu tedavisi de diğer hastalıkların tedavisine benzer şekilde nedenin ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Tedavi sürecini belirleyen bir diğer önemli faktör, mantar enfeksiyonunun çeşididir. Vücut mantarı tedavisinde doktor tarafından önerilen ilaçlar kullanılır. Mantar enfeksiyonu için kullanılan ilaçlar düzenli olarak ve doktorun önerdiği miktarlarda tüketilmelidir. Saç mantarının tedavisinde oral olarak verilen ilaçların yanı sıra antifungal şampuan kullanımı da önerilir. En sık karşılaşılan mantar türlerinden biri olan ayak mantarının tedavisi için cilt yüzeyine antifungal özelliğe sahip sprey, krem veya pudralar kullanılabilir. Bunlara ek olarak antifungal ilaçlarla da tedavi desteklenebilir. Tırnak mantarının tedavisi için ojeye benzer antifungal ilaçlar tırnaklara sürülebilir ve ağızdan alınan mantar ilaçları ile de tedavi desteklenir. Kasık mantarının tedavisinde ise genellikle kasık etrafına sürülen antifungal kremler kullanılır. Vajinal mantarın tedavisinde vajina içine antifungal fitiller uygulanabilir ve ağızdan alınan mantar ilaçları ile de tedavi desteklenebilir.
Mantar enfeksiyonu yaşanan bölgenin nemli kalmasının engellenmesi için çok iyi bir şekilde kurulanması gerekir. Mantar enfeksiyonuna en iyi gelen uygulama hastalıklı bölgenin kuru tutulmasıdır. Tırnak makası, törpü, tarak, havlu, terlik, ayakkabı ve iç çamaşırı gibi kişisel eşyaların paylaşılmaması hastalığa yakalanma riskini azaltır. Yüzme havuzu, sauna ve hamam gibi ortak kullanım alanlarında çıplak ayakla gezilmemesi, ıslak çorap giyilmemesi ve özellikle hava geçirmeyen dar ayakkabıların kullanılmaması mantar enfeksiyonu görülme olasılığını azaltır.
Kasık mantarı veya tıbbî ismiyle Tinea cruris, kasık bölgesinde oluşan bir mantarenfeksiyonudur. Genellikle sporcularda ve şişman, çok terleyen kişilerde görülür. "Kasık kaşıntısı" diye de bilinir.
En sık karşılaşılan deri hastalıklarından biri olan mantar, bulaşıcı enfeksiyon hastalıkları arasında bulunur. Vücudun pek çok bölgesinde ortaya çıkabilen mantar hastalığı, zaman içinde çıktığı bölgeden farklı yerlere de yayılabilir. Deride kaşıntı, kızarıklık, dökülmeler ve iltihaplanmaya neden olabilen mantar türleri, enfekte kişilerle aynı eşyaların kullanımıyla başkalarına da bulaşabilir. Belirtilerin şiddeti ve hastalığın seyrine göre kremler, pomatlar ve medikal yöntemlerle tedavi edilebilir.
Bir enfeksiyon hastalığı olan mantar hastalığı, tek hücreli mantarların cilt üzerinde kızarıklık, kaşıntı, iltihaplanma ve şişliklere neden olmasıdır. Farklı mantar türleri vücudun çeşitli bölgelerinde bu belirtilerin görülmesine neden olabilir. El, ayak, yüz, vücut, kafa derisi gibi bölgelerde cilt üzerinde çoğalan mantar türleri nedeniyle enfeksiyon oluşur.
Başlangıçta sınırları belli gibi görünen cilt anomalileri, zaman içinde mantarın vücudun farklı bölgelerini de etkisi altına almasıyla yayılabilir. Mantar, çevre bölgelerde ya da tamamen farklı bir bölgede yayılım göstererek o bölgelerde de iltihaplanmaya neden olabilir. Bu durumda enfeksiyon çok daha şiddetli semptomlarla seyreder.
Mantar hastalıkları en çok ayak, tırnak, kasık ve vajina, saç gibi bölgelerde deri üzerinde ortaya çıkar. Bununla birlikte nadiren de olsa dil ve lenf bezlerini de etkisi altına alabilir.
Mantar, doğrudan deri teması yoluyla ya da eşyaların ortak kullanılmasıyla bulaşabilen bir hastalıktır. Özellikle bazı mantar türleri, yüksek bulaşıcılığı nedeniyle kalabalık ortamlarda birden fazla kişiyi etkileyerek salgına dönüşebilir. Çocuklarda görülen mantar enfeksiyonları, okul ortamında hızla yayılabilir.
Ayakkabı, terlik, havlu, peçete, çarşaf ve nevresim, kıyafetler, çoraplar gibi eşyaların yanı sıra ortak kullanılan havuz, hamam, sauna, banyo, otel odası, plajlar gibi alanlar da mantarın başka kişilere bulaşarak yayılmasına neden olur. Mantar aynı zamanda topraktan da bulaşabilir. Bahçe, kumsal, tarla gibi topraklı alanlarda da temas yoluyla insandan insana geçebilir.
Mantar, kişiden kişiye bulaşabileceği gibi hayvandan insana da geçebilir. Bu özellikteki mantar türleri, hayvanlarda deri üzerinde tüy dökülmeleriyle kendini gösterir. Tedavi edilmediği durumlarda insanlara da geçebilir. Bu durumda belirtiler de insanlarda daha şiddetli seyredebilir.
Mantar hastalığı etki alanına ve belirtilere göre farklı türlere ayrılır:
Tırnak Mantarı (Onikomikoz)
Çoğunlukla ayak tırnaklarında görülen onikomikozun belirtileri tırnak içinde görülür. Tırnak ucundan başlayarak daha geniş bir alana yayılabilen mantar, tırnakta kalınlaşmaya ve renk bozukluğuna sebep olur. Beyaz ya da sarı renkte kendini gösteren tırnak mantarı asimetrik biçimlidir. Tırnakların çabuk kırılmasına ve şekil bozukluklarına neden olur. Genellikle ayak baş parmağında görülen tırnak mantarı, zaman içinde diğer tırnaklara ve ellere de yayılabilir.
Başlangıçta herhangi bir semptoma neden olmayan tırnak mantarı, ilerleyen dönemlerde ağrılara neden olarak bireylerin hareket kabiliyetini kısıtlayabilir. Özellikle gün içinde uzun süreli kapalı ayakkabı kullanımında belirtilerin şiddeti artış gösterebilir.
Ayak Mantarı (Tinea Pedis)
Sporcu ya da atlet ayağı olarak da bilinen ayak mantarı, en sık görülen mantar hastalığı türlerinden biridir. Genel olarak iltihaplı, kaşıntılı ve dökülmelerin görüldüğü ciltle karakterizedir. Ayak tabanında kurulaşma, kalınlaşma ve çatlama; 4. ve 5. parmaklarda nemli bir görüntüye sebep olur. İltihaplar nedeniyle ortaya çıkan koku, ağrılı ve acılı cilt çatlakları ve giderek kabaran deri, ilerleyen dönemlerde ayak mantarının ortaya çıkardığı belirtiler arasında bulunur.
Genç bireylerde daha sık görülen ayak mantarı genellikle yüzme havuzu gibi ortak alanların kullanımı ya da ayakların uzun süre kapalı ayakkabı içinde kalmasıyla ortaya çıkar. Nemli ve sıcak alanlarda daha sık görülen ayak mantarı, bir tür egzama olan pomfolikse de dönüşebilir.
Kasık Mantarı (Tinea Cruris)
Erkeklerde görülen kasık mantarı bu bölgede kaşıntı, kızarıklık ve yanma hissine neden olur. Tek ya da çift taraflı olmak üzere kasığı etkileyen mantar, bazı durumlarda cinsel organ üzerinde de yayılabilir. Kasık mantarı çoğu zaman ayak mantarı gibi farklı bir bölgede ortaya çıkan mantar türleriyle ilişkilidir.
Vajinal Mantar (Kandidiyazis)
Kadınlarda görülen vajinal mantar oldukça yaygın görülen bir enfeksiyondur. Vajina ve vulvada normalde de bulunan yararlı mantar ve bakterilerin değişime uğraması sonucu, kandida olarak da bilinen maya mantarı türünde kontrolsüz çoğalma görülebilir.
Şiddetli kaşıntı nedeniyle kadınların günlük hayatını olumsuz yönde etkileyen vajinal mantar, tedavi edilmediği takdirde genital bölgedeki diğer alanlara da yayılabilir.
Vücut Mantarı (Tinea Corporis)
Bu mantar türü vücudun herhangi bir bölgesine etki edebilir. Genellikle çember şeklinde kızarık lekeler olarak kendini gösterir. Başlangıçta küçük bir alanda görülen bu halkalar giderek büyüyebilir ve iltihaplanabilir. Leke ve kızarıklıklara çoğu zaman kaşıntı ve dökülmeler de eşlik eder. Hastaların çoğunda ayak ve kasıklarda da mantar hastalığı görülür.
Vücut mantarının yaygın görülen alt türlerinden biri tinea versikolordur. Malassezia bakterisinin kontrolsüz çoğalması nedeniyle ortaya çıkan mantar hastalığı çoğunlukla göğüs, sırt, bel ve kol bölgelerinde belirtilere neden olur. Kırmızı, pembe ya da kahverengi halkalar şeklinde kaşıntılı bölgeler görülür.
Saç Mantarı (Tinea Capitis)
Kafa derisinde ortaya çıkan mantar türüdür. Saç mantarı kafa derisini etkilediği gibi saçı da etkiler. Saçın uzamasını engeller ya da kafa derisinin bazı bölgelerinde dökülmelere neden olur. Boyutu değişmekle birlikte genellikle çember şeklinde bir alanda yayılır. Bu alanlarda kızarıklık, kaşıntı, iltihaplanma, kepekli alanlar, kırık saçlar ve deride dökülmeler görülebilir. Bazı durumlarda ise mantar hem kafa derisini hem de saçı etkilemesine rağmen gözle görülen bir belirti yoktur.
Yetişkinlerden daha çok çocuklarda görülen tinea capitis, yüksek oranda bulaşıcı olması nedeniyle özellikle okul dönemlerinde salgın haline dönüşebilir.
•Aşırı terleme problemi olanlarda,
•Duş sonrasında vücudunu nemli bırakanlarda,
•Ayakkabı, havlu gibi eşyaları başkalarıyla ortak kullananlarda,
•AIDS gibi enfeksiyon hastalıkları bulunanlarda,
•Ergenlik öncesi dönemde bulunan çocuklarda,
•Obezite ya da diyabet hastalarında,
•Hamilelerde,
•İleri derecede kanser hastalarında,
•Bağışıklık sistemi ve vücut direnci düşük kişilerde,
•Elleri sürekli olarak ıslak kalan bireylerde mantar hastalığı görülme ihtimali daha fazladır.
Mantar türleri, cilt yüzeyindeki keratin hücrelerine etki ederek deride deformasyona neden olur. Bu durumda mantarlar belli bölgeleri enfekte ederek çeşitli belirtiler ortaya çıkarır.
Mantar hastalığının nedenleri arasında;
•Aşırı nemli ve sıcak alanlarda bulunmak,
•Aşırı terlemek,
•Dar kıyafetler giymek,
•Havlu, peçete, ayakkabı gibi kıyafet ve aksesuarları başkalarıyla ortak kullanmak,
•Enfekte hayvanlarla temas etmek,
•Cildi yeterince kuru tutmamak,
•Bazı ilaçların kullanımı,
•Obezite,
•Kadınlarda gebelik,
•Hijyen kurallarına özen göstermemek bulunur.
Mantar türleri sıcak ve nemli hava ya da ortamlarda çok daha kolay çoğalabilir. Bu nedenle, mantar hastalığı genel olarak yaz aylarında daha çok görülür. Bunun en önemli nedeni hava sıcaklığının yüksek olmasıdır. Bulaşıcı bir hastalık olduğu için yaygın nedenlerden biri de enfekte kişilerin eşyalarının ortak kullanılmasıdır.
Mantar türleri farklı sıcaklık seviyelerinde çoğalır. Bazı mantarlar 0-15°C’de, bazıları 15-40°C’de, bazıları ise 40°C’den daha yüksek sıcaklıklarda üreyebilir. Oksijen bulunan ortamlarda daha hızlı çoğalabilen mantarlar, güneş ışınlarına ve nemsiz, kuru ortamlara karşı savunmasızdır. Bu nedenle doğrudan güneş ışığı alan kuru ortamlarda mantarların üremesi durur ya da yavaşlar.
Mantar belirtileri, vücutta görülme bölgesine göre değişiklik gösterir. Bununla birlikte mantar hastalarında yaygın olarak görülen belirtilerden bazıları şunlardır:
•Deri üzerinde halka şeklinde kızarıklık ve şişlik
•Pembe, kırmızı ya da kahverengi gibi cilt renginden farklı lezyonlar
•Ciltte iltihaplanma
•Cilt üzerinde pullanma ve dökülmeler
•Sürekli kaşıntı hissi
Bu belirtilere ek olarak mantarın etki alanına göre farklı belirtiler de görülebilir. Tırnak mantarları tırnak içinde renk değişikliklerine ve şekil bozukluklarına yol açar. Vajinal mantarda ise kaşıntı, kızarıklık ve deri dökülmesine ek olarak kıvamlı akıntı görülebilir.
Vücuttaki yüzeysel mantarlarda ise içi sıvı ya da irin dolu büyük veya küçük kabarcıklar görülebilir. Bu belirtilerden biri ya da birkaçının görüldüğü bireylerin bir sağlık kurumuna başvurması gerekir.
Mantar hastalığının teşhisinde mantara neden olan mikroorganizmanın ayırt edilebilmesi için laboratuvar testlerinden yararlanılır. Mantarın görüldüğü bölgeden kazıma yoluyla alınan örnek mikroskop altında incelenir. Bazı nadir görülen mantarların teşhisinde ise özel ışık sistemlerinden de yardım alınır.
Vajinal mantar hastalıklarında ise akıntı örneği alınır. Bu sayede laboratuvarda yapılan incelemeler sonucunda hastalığın mantar ya da bakteri nedeniyle ortaya çıktığı ayırt edilebilir.
Bu yöntemlerin dışında, kişiler de bazı belirtileri dikkate alarak mantar hastalığından şüphe edebilir. Hastalığın başlangıç semptomları ve ilerleyişi çoğu hastada benzer belirtilerle seyreder. Bu belirtileri gözlemleyen kişilerin beklemeden tanı için sağlık kurumuna gitmesi önerilir.
Mantarın tipi ve etki alanı belirlendikten sonra tedavi uygulanmaya başlanır. Hemen hemen tüm tedavilerde oral yolla alınan ilaçlar ya da topikal krem, losyon ve pomatlar kullanılır. Bazı ileri derece vakalarda bu tedavi yöntemlerinden birlikte yararlanılır.
Çeşitli formlardaki antifungal ilaçlar öncelikle tercih edilen yöntemlerden biridir. Bu ilaçlar krem ve losyon, şampuan, hap, fitil, toz ya da sprey şeklinde olabilir. İlaçların dozu ise mantarın tipine ve üreme alanına, belirtilerin şiddetine ve hastaların tıbbi geçmişine göre ayarlanır.
İlaç ve kremlerin düzenli kullanılması tedavinin önemli basamaklarından biridir. Mantar mikroorganizmaları hızlı bir şekilde üreyebilir ve vücudun farklı bölgelerine yayılabilir. Düzenli kullanılan ilaçlar mantarın üremesini yavaşlatarak tedavide başarı oranını artırır.
Tedavi süresi ise mantarın türüne ve yerleşim alanına göre değişiklik gösterir. Vajinal mantarlar ortalama 7-10 içinde iyileşir. Bununla birlikte, vücut ve saç mantarları yaklaşık 30 gün, tırnak mantarları ise ortalama 6 ayda tedavi edilir.
Mantar hastalığının tedavi edilmediği durumlarda, mantarın neden olduğu iltihaplanmalara farklı enfeksiyonlar da eşlik edebilir. Bununla beraber, ilerleyen enfeksiyonların tedavi edilmesi zorlaşır; mantar başka bölgelere de yayılarak kronik hale gelebilir.
Kasık mantarları dermatoloji hekiminin çok sık karşılaştığı, değişik renkli lekeler, kepeklenme ve sulantı gibi farklı deri belirtileri ve seyir tarzları olan, bulaşıcı hastalıklardır. Genellikle kaşıntıyla birlikte seyretmesi hastayı huzursuz etmekte, günlük yaşantısını ve cinsel hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum da kişinin moralini bozmaktadır. Erken tanı ve doğru tedavi ile kısa sürede normale dönmek mümkünken tedavinin ihmal edilmesi ya da yanlış ilaçlar kullanılması hastalığın diğer deri bölgelerine yayılmasına, çok daha olumsuz ve tedavisi zaman alan durumların ortaya çıkmasına yol açar.
3 farklı türde mantar tarafından oluşturulan, kasık bölgesi ve civarına yerleşen genellikle kaşıntılı seyreden, deride renk değişiklikleri, kepeklenme ve/veya içi sıvı dolu kabarcıkların görülebildiği yüzeysel deri mantarlarıdır.
Doğada çok yaygın olan bu mantar türlerinin bulaşması için çok geniş spektrumlu bulaşma ortamı vardır. Mikroplar; insanlardan, hayvanlardan, doğal ve suni su birikintilerinden ve topraktan bulaşabilir. Samyelinde ise mikrobun kaynağı kişinin kendi derisidir.
Hastalığı oluşturan mantarlar insanların yakın çevresinde çokça bulunan mikrop türleri olduğundan hazırlayıcı faktörler de mevcut ise mikrop kolayca bulaşabilmekte ve çoğalarak deriye yayılabilmektedir.
Kasık mantarlarının bulaşması insanlar, hayvanlar, su kaynakları ve toprakla kişinin direkt ya da dolaylı teması ile gerçekleşir. Örneğin;
Kasık mantarlarının oluşumunu obezite, diyabet gibi bir çok dahili problem kolaylaştırabilir. Bu durum daha ziyade orta yaş ve üzeri hastalarda görülmektedir. Diğer yandan hastalığın oluşumunu kolaylaştıran dış etkenler de olabilir. Dış etkenlerin ön planda olduğu yaş grubu ise gençler ve genç erişkinlerdir. Ancak bazı kişilerde hem dahili hem harici faktörler kolaylaştırıcı olarak rol oynayabilir. Bunlardan önde gelenleri şunlardır;
Kasık mantarlarında genellikle kaşıntı mevcuttur. Bazen yanma hissi eşlik eder. Kasık mantarlarını oluşturan dermatofit, kandida, m.furfur isimli mantar türlerinin her birinde birbirine benzerlik ya da farklılık gösterebilen belirtiler karşımıza çıkar.
Bu yazımızda bu mantarların ayrımına girmeksizin kasık mantarlarında genel olarak karşımıza çıkabilecek görünümleri aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz;
Tedavi edilmezse kasık bölgesinden başlayan hastalık perine, anüs çevresi, dış genital bölge, gluteus (oturak bölgesi), üst bacak, göbek, sırt gibi diğer deri bölgelerine yayılarak günlük hayatı ve cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyen, deri estetiğini ve kişinin moralini bozan gelişmeler gösterebilir. Diğer yandan sebep olduğu kaşıntı hissi engellenemeyen kaşınmaya yol açtığı için üzerine başka bakterilerin ilave olması, daha da karmaşık ve tedavisi zor durumların oluşması mümkündür. Yine tedavisiz kalan mantar hastalığı, kimyasal tahrişler ve kaşıma etkisiyle ikincil bir egzama (mikotik egzama) oluşumuna yol açabilmektedir.
Tecrübeli bir dermatolog için en önemlisi muayene bulguları ve hastadan alınan bilgilerdir (anamnez). Gerek görülür ise hasta bölgeden yapılan direkt mikroskobik inceleme ile hastalığı oluşturan mikrop kesin olarak tespit edilir. Nadiren ihtiyaç olursa mikroplu (kontamine) materyalden alınan numune ile kültür yapılabilir.
Kasık mantarlarının tedavisinde de bütün hastalıklarda olduğu gibi kişiye uygun yaklaşım esastır. Hazırlayıcı ve kolaylaştırıcı unsurlar ortadan kaldırılmalı ve bölge kuru tutulmalıdır. Tecrübeli bir dermatolog takibinde hastaya uygun sistemik ve harici (topikal) tedaviler ile yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir.
Diğer yandan deri mantarları, yanında başka deri hastalığı olmaksızın karşımıza çıkabildiği gibi uzun süre tedavi edilmediği ya da yanlış tedaviler yapıldığı için komplike hale gelmiş olarak da görülebilirler. Mantara bakteri ilave olması ya da mantarlı bölgede egzama oluşumu gibi durumlar buna örnek gösterilebilir. Böyle durumlar çok daha dikkatli bir yakın takibi ve uzun süreli tedavileri gerekli kılabilmektedir. Ancak böyle zor durumlarda bile gereken özen gösterilir, dermatoloji hekiminin tavsiyelerine uyulur ve sonuna kadar takip bırakılmaz ise sonuçlar her halükarda verilen uğraşa değer güzellikte olmaktadır.
Dr. Ahmet ACAR
Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı
Dermatofitlerin kasık, kasık arası ve makat bölgelerin de yaptıkları enfeksiyondur.
Nem sebebi ile yaz aylarında ve tropikal iklimlerde daha sık ortaya çıkar. Erkeklerde daha sık görülür, bunun sebepleri skrotumun-yumurtalık derisinin ve erkek iç çamaşırlarının yaptığı kapatıcı etkidir. Yine bu kişilerde genellikle dermatofitler için kaynak oluşturabilecek ayak mantarı da bulunur. Hastalık en sık olarak buradan bulaşmaktadır. Kaynak bölge ayak mantarı olabileceği gibi yumurtalık deriside olabilir. Yumurtalık derisinde genellikle klinik belirti olmamasına rağmen, bu bölgeden yapılan nativ preparatlarda ve kültürlerde şaşırtıcı derecede yüksek oranlarda dermatofit tespit edilmiştir. Hastalık direk ve indirek temas ile bulaşabilir, cinsel ilişki ile eşlere geçebilir ama bu şekilde bulaşma sanıldığı kadar sık görülmez. Hastalık genellikle iki taraflı veya tek taraflıdır. Erkeklerde sol testis daha aşağıda olduğu için hastalık genellikle burada sol kasıkta başlar. Ortadan iyileşmiş gibi görünerek çevreye doğru ilerleyen, aktif kenarında kızarıklık, kepeklenme, papül ve küçük su toplamları-vezikül içeren kaşıntılı, keskin sınırlı, yarım ay şeklinde lezyonlarla karekterizedir. Hastalık tedavi edilmez ise kalaçaya , bacaklara ve karın bölgesine doğru ilerleyebilir.
Aktif kenarda papüloveziküller ve nadiren püstüller oluşabilir ama kandida enfeksiyonlarında görülen satellit-uydu püstüllere rastlanılmaz.
Kaşıntı vardır. Eğer maserasyon gelişirse yanma şikayetine sebep olur. Hastalığa en sık olarak E. floccosum ve T.rubrum sebep olur. E.floccusumun etkeni olduğu enfeksiyonlar genellikle kasıklarda lokalize seyrederlerken, T.rubruma bağlı enfeksiyonlar kasık, karın alt kısmı, kalça bölgeleri gibi daha geniş alanlara yayılma eğilimi gösterirler. Sekonder değişiklikler tabloyu değiştirebilir, kaşımaya bağlı olarak deri kalınlaşma ve renk koyulaşması-likenifikasyon, sekonder bakteriyel enfeksiyona bağlı olarak püstülasyon ve eksudasyon, kullanılan topikal ilaçlara bağlı olarak egzematizasyon gelişebilir.
Özellikle invers tip psöriazis, seboreik dermatit, intertrigo, eritrazma ve kandidiazis akla gelmelidir. Kandidiazis skrotumun da hastalığa katılması ve satellit püstüllerin izlenmesi ile tinea kruristen klinik olarak ayrılabilinir.
Topikal ve sistemik mantar ilaçları kullanılmaktadır.
Koruyucu amaçlı kasık bölgesinin kuru tutulması önemlidir.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede