Evde köpek beslemek hadis

Evde Köpek Beslemek Hadis

evde köpek beslemek hadis

İslam’da evde köpek beslemenin hükmü nedir? Evde köpek beslemek ile ilgili hadisler neler? Köpek giren eve melek girmez mi? Ev ortamı köpeğin fıtratına uygun mu? Hadisi şeriflerle evde köpek besleme ile ilgili bilmeniz gerekenler…

Evde köpek besleme konusuna girmeden önce bilmemiz gereken en önemli konu İslam’ın tüm mahlukata karşı ilk emri merhamet ve şefkattir. Onları gözetmek, korumak ve beslemek her Müslüman için önemli ve mükafatı olan bir vazifedir.

İSLAM’IN EVDE KÖPEK BESLEME İLE İLGİLİ HÜKMÜ KÖPEĞE KÖTÜ MUAMELEYİ GEREKTİRMEZ

İslâm’ın evde köpek beslenme konusunda ki hükmü ona karşı menfî bir tavır takınmayı da gerektirmez. Yâni köpeklerin beslenmemesi veya onlara kötü muâmele edilmesi söz konusu olamaz. Bilakis İslâm, merhameti bütün mahlûkâta şâmil bir sûrette telkin ettiği için, köpeklerin de hayatlarının korunmasını, diğer mahlûkât gibi onlara da şefkat ve merhametle muâmele edilmesini emretmiştir.

Nitekim bir hadîs-i şerîfte, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğe su veren günahkâr bir kadının cennetlik olduğu müjdelenmektedir.

Târihimizde de mahlûkâta merhamet duygusunun müesseseleşerek çeşitli vakıflar kurulduğu ve bu vakıfların şefkat elinin, himâyeye muhtaç hayvânâta kadar uzandığı, mâlum ve meşhurdur.

Dolayısıyla mühim olan, köpek besleme husûsunda da İslâm’ın belirlemiş olduğu meşrûiyet sınırlarına riâyet etmektir.

KÖPEK GİREN EVE MELEK GİRMEZ Mİ?

Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyururlar:

“İçinde köpek ve canlı resmi bulunan eve melekler girmez!” (Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 7)

Hz. Âişe (r.a) şöyle anlatır:

Cebrail (a.s), Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e belli bir saatte geleceğini vaad etmişti. Vakit gelmiş, fakat Cebrail (a.s) gelmemişti. Allah Rasûlü (s.a.v) elinde bulunan sopayı yere attılar ve:

“Allah da rasûlleri de vaadlerinden caymazlar!” buyurdular.

Sonra etrâfa bakınmaya başladılar. Bir de ne görsünler; sedirin altında bir köpek yavrusu! Bunun üzerine:

“−Ey Âişe! Bu yavru buraya ne zaman girdi?” diye seslendiler.

Ben de:

“−Allah’a yemin ederim ki bilmiyorum.” dedim.

Emir verdiler, köpek yavrusu evden çıkarıldı. Cebrail (a.s) da hemen geldi.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v):

“–Bana söz verdin, ben de bekledim ama gelmedin.” dediler.

Cebrail (a.s):

“–Gelmemi, evinizdeki köpek engelledi. Biz melekler, içinde köpek ve sûret bulunan eve girmeyiz.” cevabını verdi. (Müslim, Libâs 81, 82. Ayrıca bkz. Buhârî, Bed’ü’l-halk 7, Libâs 94; İbn-i Mâce, Libâs 44)

YANLARINDA KÖPEK VE ÇAN BULUNAN BİR TOPLULUĞA MELEKLER ARKADAŞLIK ETMEZ

Ebû Hüreyre radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurdu:

“Yanlarında köpek ve çan bulunan bir topluluğa melekler arkadaşlık etmez.

Müslim, Libâs 103. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 46, Libâs 40; Tirmizî, Cihâd 25; Nesâî, Zînet 54

Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurdu:

Çan, şeytan çalgılarındandır.

Ebû Dâvûd, Cihâd 46, Hâtem 6. Ayrıca bk. Müslim, Libâs 104

Bu iki hadisten birincisi, yolculuk esnasında yanında köpek ve çan bulundurmanın, rahmet meleklerinin o yolculara eşlik etmesine mani olduğunu bildirmektedir. İkincisi de çanın şeytan çalgılarından olduğunu bildirmek suretiyle bir anlamda birinci hadisteki hükmün gerekçesini açıklamaktadır.

Topluluk halinde yolculuğa çıkmış olan insanların yanlarında av ve bekçi köpeği dışında köpeklerin bulunması, rahmet meleklerinin kendileriyle arkadaşlık etmesine manidir. Nitekim içinde köpek ve sûret bulunan evlere rahmet meleklerinin girmediğine dair hadisleri görmüştük (bk 1688-1690 numaralı hadisler). Aynı durum, grup halinde yolculuk yapan cemaatlar için de geçerlidir. Bu durum, öncelikle çölde, sahrada kervanlarla yolculuk yapanlar veya sefere giden cemaatler için böyle olunca, günümüzde hiç bir ihtiyaç söz konusu olmamasına rağmen arabalarda süs köpeği taşıyarak yolculuğa çıkanlar için öncelikle geçerlidir. İmam Nevevî buradaki kerâhetin, haramdan çok helâle yakın bir kerâhet (tenzîhî) olduğunu bildirmektedir. Ancak günümüzdeki durum dikkate alınınca genel veya özel vasıtalarda köpek bulundurmanın kerâheti daha da ağır olsa gerektir.

Ceres ya da çan, hayvanların boğazına takılan büyük zildir. Deve, sığır gibi büyükbaş hayvanların boyunlarına takılanlara çan, kuzu ve oğlak gibi hayvanlara takılanlara da zil denilir. Çan, hayvan yürüdükçe ses çıkarır. Bu da sürekli gürültü demektir. Bu gürültüler o kafiledeki insanları, düşünmekten, Allah’ı zikretmekten alıkoyabilir. Bu sebeple rahmet melekleri herhangi ciddî bir ihtiyaç yokken çan sesleriyle yürüyen topluluğa yoldaşlık etmezler. Ancak hayvancılıkla meşgul olanlar sürünün sevk ve idaresinde yardımcı olması için bazı hayvanlarına çan takarlar. Gece karanlığında sürünün nereye gittiğini tesbit için bundan yararlanırlar. Çan sesi, aslında bir açıdan belki emniyet için gerekli ise de bir açıdan da sürünün veya kervanın yerini uzaktaki düşmanlara haber vereceğinden tehlikelidir de. Zaten kervanlar veya sürü sahipleri yasak veya tehlikeli bölgelerden geçerken hayvanların boynundaki çanlara ot tıkarlar. Böylece onların ses çıkarmasına mani olurlar.

İkinci hadisteki “şeytan çalgılarındandır” tesbiti, herhalde çanın, boynuna bağlı olduğu hayvanın hareketine göre sürekli ötmesi ve böylece insanları zikir-fikir gibi daha ciddî işlerden alıkoyması yönünden bir değerlendirme olsa gerektir. Bu hadis, günümüzdeki gürültüden yakınma olaylarını hatırlatmaktadır. Bir, iki çandan ne çıkar dememek gerekir. Bugün büyük şehirlerde gürültünün meydana getirdiği gerginlik ve sıkıntıya ülkeler çare aramakta, arabaların klakson sesine mani olmaya çalışmaktadırlar. Bütün bunlar birlikte düşünüldüğü zaman, çan sesine karşı hadisimizin uyarısının ne kadar güncel olduğu kabul edilecektir. Gürültüye hayır kampanyaları, bu hadislerden destek almak zorundadır.

Ayrıca sefer ve yolculuk halindeki toplulukların sessizce yol almaları emniyet açısından da önemlidir. Günümüzde sese duyarlı âletlerin geliştirilmiş olduğunu dikkate aldığımız zaman özellikle askerî harekâtlarda sessizliğin ne kadar önem arzettiği ortaya çıkar.

Hadislerdeki tesbit ve uyarıların her dönem için giderek artan bir ağırlık kazandığını söylemek mümkün gözükmektedir. Tabiatıyla çan kullanmanın kerâheti de tenzihî (helâle yakın bir kerâhet) dir. Bu sebeple bazı âlimler büyük çanların kullanımının mekruh olduğunu, küçüklerinin ise mekruh bile olmadığını söylemişlerdir.

EVDE KÖPEK BESLEMEK NEDEN DOĞRU DEĞİL?

Bu rivayetlerden evin içinde köpek beslemenin doğru olmadığı anlaşılıyor. Zira köpeğin nefesi ve salyası necistir. Nitekim köpeklerin salyalarından, tüylerinden ve hatta nefeslerinden çeşitli bulaşıcı hastalıkların husûle geldiği, artık günümüzde şüphe götürmez bir ilmî gerçektir. Üstelik bunlar, ilmin bugünkü ulaştığı noktada tespit edebildiği gerçeklerdir. İslâm’ın bu husustaki ölçülerinin henüz bilinmeyen kim bilir daha nice hikmetleri bulunmaktadır.

Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi eve tesâdüfen girmiş olan bir köpek yavrusu sebebiyle Cebrail (a.s), Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in yanına gelmemiştir. Bir de hiçbir sebep yokken irâdî olarak içinde köpek beslenen evlerin hâlini düşünmek gerekir! Zira Rasûl-i Ekrem Efendimiz’in, Hz. Âişe’ye:

“–Bu köpek yavrusu buraya ne zaman girdi?” diye sorması ve onun da:

“–Vallahi bilmiyorum.” diye yemin ederek cevap vermesi de gösteriyor ki, bir Müslümanın evinde bile bile köpek bulundurması söz konusu olamaz. Bu hâdise de, sebepsiz değil, mü’minler için bir hükmün zâhir olması hikmetine binâen vukû bulmuştur.

Ancak avcılık, çobanlık ve bağ-bahçe bekçiliği gibi vazifeler için -evin dışında olmak kaydıyla- köpek beslenmesine müsâade edilmiştir. Zira bu, bir ihtiyâcı karşılamaktadır.

Köpeğin eve alınmaması, ona karşı menfî (olumsuz) bir tavır takınmayı da gerektirmez. Yani köpeklerin aç bırakılması veya onlara kötü muamele edilmesi söz konusu olamaz. Bilakis İslâm, merhameti bütün mahlûkâta şâmil bir sûrette telkin ettiği için, köpeklerin de hayatlarının korunmasını, diğer mahlûkât gibi onlara da şefkat ve merhametle muamele edilmesini emretmiştir.

Nitekim bir hadis-i şerifte, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğe su veren günahkâr bir kadının Cennetlik olduğu haber verilmiştir. (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Selâm 155.)

Târihimizde de mahlûkâta merhamet duygusunun müesseseleşerek çeşitli vakıflar kurulduğu ve bu vakıfların şefkat elinin, himâyeye muhtaç hayvânâta kadar uzandığı, mâlum ve meşhurdur.

Dolayısıyla mühim olan, köpek besleme hususunda da İslâm’ın belirlemiş olduğu meşrûiyet sınırlarına riâyet etmektir.

Kedi ise evcil bir hayvandır; onun evde bulunmasında mahzur yoktur. (Bkz. Osman Nûri Topbaş, Nebiler Silsilesi, İstanbul 1429, III, 78-81.)

EV ORTAMI KÖPEĞİN FITRATINA UYGUN MU?

Üstelik evde köpek beslenmesi, köpek için de bir himâye şekli değil, bilakis bir bakıma yaratılışına zıt şartlar altında yaşamak mecbûriyetinde bırakılmasıdır.

Çağların önünde giden İslâm’ın, köpek beslemeyi ancak evin dışında ve zarûretler dâhilinde tecvîz etmesine karşılık, bilhassa Batılıların bu tavırları ne korkunç bir dalâlet ve âile yıkımıdır. Maalesef son zamanlarda bizim toplumumuzda da müşâhede edilmekte olan evde köpek besleme âdeti, körü körüne batı taklitçiliğinin menfî tezâhürlerinden sâdece biridir.

İslâm’ın evde köpek beslenmemesi hususundaki yasağı, ona karşı menfî bir tavır takınmayı da gerektirmez. Yâni köpeklerin beslenmemesi veya onlara kötü muâmele edilmesi söz konusu olamaz. Bilakis İslâm, merhameti bütün mahlûkâta şâmil bir sûrette telkin ettiği için, köpeklerin de hayatlarının korunmasını, diğer mahlûkât gibi onlara da şefkat ve merhametle muâmele edilmesini emretmiştir.

Nitekim bir hadîs-i şerîfte, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğe su veren günahkâr bir kadının cennetlik olduğu müjdelenmektedir.

Târihimizde de mahlûkâta merhamet duygusunun müesseseleşerek çeşitli vakıflar kurulduğu ve bu vakıfların şefkat elinin, himâyeye muhtaç hayvânâta kadar uzandığı, mâlum ve meşhurdur.

Dolayısıyla mühim olan, köpek besleme husûsunda da İslâm’ın belirlemiş olduğu meşrûiyet sınırlarına riâyet etmektir.

AV VEYA ÇOBAN KÖPEĞİ DIŞINDA HER KİM KÖPEK EDİNİRSE

İbni Ömer radıyallahu anhümâ, “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem‘i şöyle buyururken dinledim” dedi:

“Av veya çoban köpeği dışında her kim köpek edinirse her gün o kimsenin ecir ve sevabından iki kırat eksilir.”

Buhârî, Hars 3, Bedü’l-halk 17, Zebâih 6; Müslim, Müsâkât 50-54, 57, 61. Ayrıca bk. Tirmizî, Sayd 17; Nesâî, Sayd 12, 13, 14; İbni Mâce, Sayd 2

Ebû Hüreyre radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemşöyle buyurdu:

Kim köpek edinirse, her gün o kimsenin amelinin sevabından bir kırat eksilir. Ancak ziraat veya koyun köpeği olursa o başka..”

Buhârî, Hars 3, Bedü’l-halk 17; Müslim, Müsâkât 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Sayd 17; Nesâî, Sayd 13

Müslim’in bir rivayetine göre (Müsâkât 57); “Av, koyun ve ziraat köpeği hariç, kim köpek edinirse, gerçekten onun ecir ve sevabından her gün iki kırat eksilir” buyurdu.

Önceki bahiste herhangi ciddî bir ihtiyaç bulunmadığı halde evlerde köpek beslemenin ve bulundurmanın meleklerin o evlere girmesine engel teşkil ettiği bilvesile açıklanmıştı. Burada av, çoban ve ziraat köpeği dışında sırf eğlence ve süs olsun diye evde köpek bulundurmanın, yapılan iyiliklerin sevabından belli ölçüde mahrum kalmaya da vesile teşkil ettiğini öğrenmekteyiz.

Bu iki hadiste ve konuya ait diğer hadislerde geçen kırat kelimesi önem arzetmektedir. Bu kelime, yöreden yöreye değişebilen ve miktar bildiren bir kelimedir. Bu hadislerde, Allah katında mâlum bir miktarı ifade eder.

Yukarıdaki hadislerden birinde, köpek besleyenlerin sevaplarından “iki kırat“, diğerinde “bir kırat” eksileceği beyân edilmektedir. Bu farklı durum değişik şekillerde yorumlanmıştır. Edinilen köpeğin öteki insanlara verdiği rahatsızlığa göre bir veya iki kırat sevap eksiltilir, diyenlerin yanında, kasaba ve şehirlerde yaşayan köpek sahiplerinden iki kırat, kır ve çöllerde yaşayanlardan da bir kırat eksiltilir diyenler de vardır. Sevap kaybının bir – iki kırat arasında değiştiği ya da bu kaybın alt – üst sınırını gösterdiği de düşünülebilir.

Bu eksiltmenin sebebi de farklı şekillerde izah edilmiştir. Köpeğin yoldan geçenleri korkutması, misafirlere havlaması, pis şeyleri yemesi, pis kokması, kendisinin ve salyasının necis olması, rahmet meleklerinin gelmesine mâni olması gibi sebepler bu sevap kaybı cezasının gerekçeleri olarak gösterilmiştir.

Meleklerin gelmeme sebebi ve sevap kaybı miktarı ne olursa olsun, ortada bir gerçek vardır. O da hiç gereği yokken köpek edinip evlerde köpek beslemeye kalkışan kimsenin, işlediği suça daha doğrusu çiğnediği yasağa karşılık her gün belli bir miktar sevap kaybına uğradığıdır. Artık zamanla bu kaybın ne kadar büyüyeceğini iyi hesap etmelidir.

Konuyla ilgili rivayetlerin bütünü bir arada değerlendirilince üç tür köpeğin bulundurulmasının mübah olduğu anlaşılmaktadır: Koyun (veya çoban) köpeği, ziraat köpeği ve av köpeği. Koyuncular, çiftçiler ve avcılar dışında kalan insanların köpek edinmeleri bu hadislerle nehyedilmiş olmaktadır.

Köpek parası ile ilgili durum, “Falcılara ve Kâhinlere İnanma Yasağı” konusunda 1677 numaralı hadisin açıklamasında geçtiğinden burada tekrara gerek görülmemiştir.

Hadislerden Neler Öğrendik?

  • Çoban, ziraat ve av köpeği dışında köpek edinmek ve evlerde köpek beslemek yasaklanmıştır.
  • Gereksiz yere köpek besleyen kimselerin her gün belli bir miktar (bir veya iki kırat) sevapları eksilir. Zevk için köpek besleyenler sürekli bir zarar içindedirler.

KÖPEĞİN SU İÇTİĞİ KAP KAÇ DEFA YIKANMALIDIR?

Ebû Hüreyre (r.a) şöyle buyurmuştur: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular:

“İçinizden birinin kabından köpek (ağzını sokup bir şey) içerse o kabı yedi kere yıkasın!” (Buhârî, Vudû’, 33)

Şerh:

Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz diğer hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:

“Köpek birinizin kabından diliyle su içerse, onu döksün ve kabı yedi defa yıkasın!”(Müslim, Tahâre, 89)

“Köpek dilini sokarak bir şey yiyip içtiği zaman, sizden herhangi birinizin kabının temizliği, birincisi toprak ile olmak üzere, o kabı yedi defa yıkamasıdır.” (Müslim, Tahâre, 91)

Toprak temizleyicidir. Mikrop öldürücü ilâçların çoğu da toprak mikroplarından elde edilir. Öyle anlaşılıyor ki bu hadis-i şerif de Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz’in mûcizevî beyanlarından biridir.

Bu hadis-i şerifler, Şâfiîler’in delillerindendir. Hanefilere göre ise bu hüküm, üç defa yıkama emriyle neshedilmiş, kaldırılmıştır.

Kaynak : https://www.islamveihsan.com/kopek-giren-eve-melek-girmez-mi.html?

عن أبي طلحة رضي الله عنه : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: «لا تدخل الملائكة بَيْتَا فيه كلب ولا صُورة». عن ابن عمر رضي الله عنهما ، قال: وعد رسول الله صلى الله عليه وسلم جبريل أن يَأتِيَهُ، فَرَاثَ عليه حتى اشْتَدَّ على رسول الله صلى الله عليه وسلم فخرج فَلَقِيَهُ جبريل فَشَكَا إليه، فقال: إنا لا نَدْخُل بَيْتَا فيه كلب ولا صُورة. عن عائشة رضي الله عنها ، قالت: واعد رسول الله صلى الله عليه وسلم جبريل عليه السلام، في ساعة أن يأتيه، فجاءت تلك الساعة ولم يَأتِهِ! قالت: وكان بِيَدِه عصا، فَطَرَحَها من يَدِهِ وهو يقول:«ما يُخْلِفُ الله وَعْدَهُ ولا رُسُلُهُ» ثم التَفَتَ، فإذا جَرْوُ كلب تحت سريره. فقال:«متى دخل هذا الكلب؟» فقلت: والله ما دَرَيْتُ به، فأمر به فأخرج، فجاءه جبريل -عليه السلام- فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم :«وعَدْتَنِي، فَجَلَسْتُ لك ولم تَأتِني» فقال: مَنَعَنِي الكلب الذي كان في بيتك، إنا لا نَدْخُل بَيْتَا فيه كلب ولا صورة.
[صحيح] - [حديث أبي طلحة متفق عليه. حديث ابن عمر رواه البخاري. حديث عائشة رواه مسلم]
المزيــد ...

...

Ebu Talha -radıyallahu anh-'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:«İçinde köpek ve sûret bulunan eve melekler girmez.» İbn Ömer -radıyallahu anhumâ- şöyle dedi: Cebrâil –aleyhisselâm-, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e geleceğini söylemişti. Gecikti. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- çok üzüldü ve dışarı çıkınca Cebrâil ile karşılaştı ve gecikmesinden şikayetçi oldu. Bunun üzerine Cebrâil –aleyhisselâm-: "Biz melekler, içinde köpek ve sûret bulunan eve girmeyiz", cevabını verdi. Âişe -radıyallahu anhâ- şöyle dedi: Cebrâil –aleyhisselâm-, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e belli bir saatte geleceğini vadetmişti. Vakit gelmiş ama Cebrâil gelmemişti. Rasûlullah elinde bulunan sopayı yere attı ve:«Allah da Rasûlleri de vaadinden caymaz!» dedi. Sonra etrafa bakınmaya başladı. Bir de ne görsün, sedirinin altında bir köpek eniği. Bunun üzerine:«Ey Aişe! Bu enik buraya ne zaman girdi?» diye seslendi. Ben: Allah'a yemin ederim ki, bilmiyorum, dedim. Emir verdi, köpek yavrusu evden çıkarıldı. Cebrâil –aleyhisselâm- da hemen geldi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Bana söz verdin, ben de bekledim, ama gelmedin.» dedi. Cebrâil:"Gelmemi, evindeki köpek engelledi. Biz melekler, içinde köpek ve sûret bulunan eve girmeyiz." cevabını verdi.
[Sahih Hadis] - [Buhârî rivayet etmiştir - Müslim rivayet etmiştir - Muttefekun Aleyh]

Şerh

Hadisin Manası: Şüphesiz ki melekler şerefli ve temiz olan mahlûkattır. Saf ve değerli kullardır. İçinde köpek olan eve ya da insan veya hayvan sureti olan -bakması haram olan köpek ya da suret/resim bulunan- eve girmeye imtina ederler. Ancak av köpeği, bekçi ve çoban köpeği gibi edinilmesi haram olmayan, halı, yastık kılıfı veya benzeri amaçlar için kullanılan suretler gibi şeylerden dolayı, melekler içeri girmekten imtina etmezler. Şeyh İbn Useymin -rahimehullah-: Eğer suret/resim; halı, yastık gibi değer verilmeyen işlerde kullanılıyor ise, ilim ehlinin büyük çoğunluğu caiz olduğu görüşündedir. Melekler bu tarz mekânlara girmekten imtina etmezler. Fethu'l- Bari(10/382), Tuhfetu'l-Ahvezi(8/72), Lika Babu'l-Meftuh (85)

Tercüme:İngilizceFransızcaİspanyolcaUrducaEndonezceBoşnakçaRuscaBengalceÇinceFarsçaTagalogHintliSinhalaUygurKürtPortekizce

Tercümeleri Görüntüle

...

Daha Fazla
  • Hadis: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in vefatı yaklaşınca bir elbisesini yüzünün üzerine örtmeye başladı.Bunaldı mı onu yüzünün üzerinden açardı.O bu halde iken:''Allah'ın laneti Yahudilerle Hristiyanlara olsun çünkü onlar peygamberlerinin kabirlerini mescit edindiler.''-Buyurarak onların yaptıklarının aynısını yapmaktan sakındırıyordu.''Âişe:Eğer bu olmasaydı onun kabri açıkta bulundurulacaktı.Şu kadar var ki kabrinin mescit edinilmesinden korkuldu,demiştir.
  • Hadis: «Ben şirk konusunda kendisine ortak koşulanların şirkten en uzak olanıyım. Her kim bir amel işler de benimle birlikte başkasını ona ortak ederse onu ve işlemiş olduğu şirkini bırakırım.’ buyurdu.»
  • Hadis: «Aranızdan bir dostumun olmasından Allah’a sığınırım. Çünkü yüce Allah nasıl İbrahim’i dost edindiyse beni de dost edinmiştir. Eğer ümmetim arasından birini dost edinecek olsaydım elbette ki Ebu Bekir’i dost edinirdim.»
  • Hadis: «Hristiyanların Meryem oğlu İsa'yı yücelttikleri (ve aşırı derecede övdükleri) gibi siz de beni yüceltimeyiniz (ve övmek de aşırı gitmeyiniz). Ben ancak Allah'ın kuluyum. (Benim için) Allah'ın kulu ve elçisi deyiniz.»
  • Hadis: Senin şefaatinle insanların en mutlusu kimdir?’’ Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-: «Kalbinde ihlâs ile "La İlâhe illallah" diyen kimsedir.» buyurdu.
  • Hadis: «Kim Allah’tan başka hakkıyla ibadete layık hiçbir ilâh olmadığına, Allah’ın bir olduğuna ve O'nun bir ortağı olmadığına, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in O'nun kulu ve rasûlu (elçisi) olduğuna, aynı şekilde İsâ -aleyhisselam-’ın da Allah’ın kulu ve elçisi olup Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve kendisinden bir ruh olduğuna, aynı şekilde Cennet ve Cehennem'in hak olduğuna şehâdet ederse, her ne amel üzere olursa olsun Allah, onu Cennet'ine koyacaktır.»
  • Hadis: ''Her kim, Allah'ın dışında birisine yalvarıp yakararak O'na eş koşar bir halde ölürse, cehenneme girer.''

İSLAM'DA KÖPEK BESLEMENİN YERİ NEDİR?

Köpek, gerek evcilliği ve sıcak kanlılığı, gerekse bazı özel kabiliyetleri sebebiyle insanoğlunun yeryüzünde en çok yararlandığı hayvanlar arasında yer alır. Ancak dinî literatürde, insanla olan yakın ilişkisi sebebiyle köpeğin beslenmesi, kullanılması, artığı ve salyasının dinî hükmü, köpeğin verdiği zararlardan sorumluluk gibi konular ayrı ayrı ele alınmış, bu konuda bir kısmı Kur'an ve Sünnet'ten, çoğu da İslâm bilginlerinin yorum, kültür ve tecrübelerinden kaynaklanan birtakım hüküm ve görüşler ortaya konmuştur.


KÖPEĞİN AVCI HAYVAN OLARAK KULLANILMASI CAİZ MİDİR?

Bu hükümlerden bir kısmına, hayvanların etinin yenip yenmemesi ve avlanma konuları ele alınırken temas edilmişti. Kur'an'da bütün iyi ve temiz şeylerin helâl kılındığı ifade edildikten sonra eğitilmiş avcı hayvanlar kullanılarak yakalanan avların helâl olduğuna temas edilmekte (el-Mâide 5/4), İslâm bilginleri de köpeğin avcı hayvan olarak kullanılmasının câiz olduğunda görüş birliği içinde bulunmaktadırlar. Ancak bunun için, köpeğin avlanma konusunda eğitilmiş olması, avlanması kastıyla salıverilmesi, tutmuş olduğu avı ondan yemeksizin sahibine getirmiş ve avı boğarak değil de yaralayarak öldürmüş olması gibi şartların arandığını daha önce görmüştük.

EVDE KÖPEK BESLEMEK CAİZ MİDİR?

İslâm bilginleri, avlanmanın yanı sıra ihtiyaç duyulan diğer alanlarda kullanılmak üzere köpek beslenmesinin câiz olduğu, ihtiyaç olmadığı halde evde köpek beslenmesinin ise doğru olmadığı görüşündedirler. Konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber ziraat veya hayvancılık faaliyeti ya da ev bekletme veya av gibi bir sebep olmaksızın köpek besleyen kimsenin sevabından hergün bir miktar eksileceğini bildirmiş (Buhârî, "Hars", 3; "Zebâih", 6), içinde köpek bulunan eve meleklerin girmeyeceğini ifade etmiştir (Buhârî, "Bed'ü'l-halk", 7,17; Müslim, "Libâs", 81-84).

ŞAFİİLER'E GÖRE KÖPEK BESLEMEK CAİZ MİDİR?

Bu hadislerden hareketle, başta Şâfiîler olmak üzere bazı fakihler, ihtiyaç yokken evde köpek beslemenin haram olduğu görüşüne sahip olmuşlardır. İslâm bilginlerinin çoğunluğu köpeğin artığının necis olduğu, yaladığı kabın da yedi defa, Ebû Hanîfe ise üç defa yıkanması gerektiği görüşündedir. Bu görüşlerle bağlantılı olarak köpeğin satışının ve bu satıştan elde edilen paradan yararlanmanın câiz olup olmadığı da tartışılmıştır.

HANEFİLER'E GÖRE KÖPEK BESLEMEK CAİZ MİDİR?

Hanefîler ve bir grup İslâm bilgini, kendisinden yararlanılması şer'an serbest olan köpeğin alım satımını ve satışından elde edilecek paradan istifadeyi câiz görürler. İslâm hukuk doktrininde, hayvanların kendiliğinden verdiği zararların tazmini gerektirmediği ilke olarak benimsenmişse de, saldırgan köpeklerin başkalarına zarar ve ziyan vermemesi için, sahiplerinin gerekli önlemleri almasının gerektiği açıktır.

Bu hayvanların ısırması, saldırması sonucu meydana gelen zararlardan, kusur ve ihmallerinin bulunması oranınca sahipleri sorumlu tutulurlar. İslâm dini çevreyi, tabii güzellikleri korumayı, hayvanlar da dahil bütün canlılara karşı sevgi ve merhametle davranmayı emretmiş, hayvanların boş yere öldürülmesini yasaklamış, ancak insan sağlığına, temizliğe ve koruyucu hekimliğe de ayrı bir önem vermiştir. Köpeğin ihtiyaç halinde beslenmesine müsaade edilmesi, fakat ev içinde süs köpeği olarak beslenmesinin hoş karşılanmaması bu anlayışın sonucudur. Müslümanların kültür tarihinde, geliri aç kalan hayvanları doyurmaya tahsis edilmiş vakıf örnekleri vardır. Fakat bugün insan ilişkilerinin, aile içi ve akrabalar arası bağların oldukça zayıflayıp ferdiyetçi, maddeci ve bencil bir yaşama tarzının hâkim olduğu Batı toplumlarında ve bu yaşam tarzının etkisi veya özentisi içinde olan bazı müslüman kesimlerde, böyle bir amaçla değil, evde süs ve eğlence olarak köpek besleme âdeti hızla yaygınlaşmaktadır.

Köpek sevgisi ve köpek üzerinde odaklaşan ilgi bir bakıma, insanların diğer acımasızlıklarını, bencillik ve sevgisizliklerini örten veya gölgeleyen ve kişilere sınıfsal ve kültürel avantaj sağlayan sembolik bir davranış halini almıştır. Doğal çevreden ve tabii-insanî ihtiyaçlardan uzak bir şehirleşme, bireyselleşme ve kimsesizleşme de bu tür kötü âdetlerin bilinçsiz bir şekilde yayılmasını hızlandırıcı bir ortam oluşturmaktadır. İlk bakışta hayvan sevgisinin bir uzantısı gibi algılanabilecek bu âdet, esasında gerek insan sağlığı gerek ev içi ve çevre temizliği gerekse maddî imkânların israf edilmesi açısından önemli sakıncalar taşıdığı gibi, insanın sevgi ve ilgisini yanlış noktalarda yoğunlaştırarak insan ilişkilerinin de zaafa uğratmaktadır. Köpeğin, kuduz hastalığına yakalanma ve onu bulaştırma açısından hayvanlar arasında ilk sırayı işgal ettiği, tüyü, salyası ve pisliğiyle de birçok hastalığın yayılmasında etkin rol oynadığı göz önünde bulundurulunca, İslâm'ın ihtiyaç olmaksızın zevk ve süs için evde köpek beslemeyi yasaklamasının, köpeğin salya ve artığının necis olduğunu bildirmesinin hikmeti daha iyi anlaşılmaktadır.

Evde köpek beslemek Maliki mezhebine göre caiz midir?

Dört mezhebe göre de evin içinde köpek beslemek caiz değildir. Zira hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “İçinde köpek bulunan eve rahmet melekleri girmez” (Buhari); “Köpek besleyenin her gün sevapları eksilir” (Buhari, Müslim). Nitekim Hazret-i Hasen, oyun oynadığı köpeği eve getirmiş; bu sebeple vahy eksilmişti. Cebrail aleyhisselam, “Biz melekler, köpek, canlı resmi ve cünüp bulunan eve girmeyiz” buyurdu. Resulullah çağrıldığı bir eve gitmedi. Kendisine sorulunca, “O evde köpek vardır” buyurdu.  “Filanın evinde de kedi vardır”, denince: “Kedi pis değildir” buyurdu (Dârekutnî. Hâkim). Ancak av ve sürü bekçiliği için evin dışında olmak kaydıyla köpek beslemeye yine hadis-i şerif ile ruhsat verilmiştir (Buhari, Müslim, Nesai). Ev için bekçi köpeği beslemeye de buna kıyasen âlimler cevaz vermiştir (İbn Abidin). Körlere yardım ve afetlerde kurtarma maksadıyla köpek beslemek de maslahat sebebiyle caiz görülmüştür. İmam Mâlik, hadis-i şerifte sadece av ve davar köpeğine izin verildiği ve Medine örfünde de bulunmadığı için, ev bekçi köpeğine de cevaz vermedi (Kurtubi Tefsiri). Kurtubi der ki, evde köpek beslemenin yasaklığı, hem necasete sebep olması, hem de müminleri korkutması sebebiyledir. Bu mezhebdeki âlimlerden Kayrevânî, hırsız, eşkıya, zalim tehlikesi gibi sebeplerle evin dışında bekçi köpeği beslemeye ruhsat vermiş; “İmam Malik sağ olsaydı, bu zamanda köpek değil arslan beslerdi” buyurmuştur. Şair Nef’î’nin “Maliki mezhebim zira/İtikadımca kelb tahirdir” şeklindeki meşhur hicviyesinde geçtiği üzere Maliki mezhebinde köpeğin aslı –domuzun aksine- necis değildir. Hanefi’de de böyledir. Köpeğin salyası, idrarı ve tersi necistir. Maliki’de salyası temizdir. Şafiî mezhebinde ilaveten ıslak tüyleri ve teri de necistir. İki mezhebde köpek necaseti diğer necasetler gibi temizlenirken, Şafii ve Hanbeli mezhebinde teri de necistir ve köpeğin her türlü necaseti biri topraklı olmak kaydıyla yedi defa yıkanmadan tahir olmaz. Buna dair hadis-i şerifi, Hanefi ve Malikiler, nesholunmuş veya insanları köpekten uzak durmak için söylenmiş kabul ederler. Şu halde Maliki mezhebinde köpek temizdir deyip, bundan evde beslemeye cevaz verildiğini sanmak çok yanlıştır.
27 Eylül 2020 Pazar

Köpek Beslemek ile İlgili Hadisler

Evde köpek beslemek günah mı? Köpek besleme ile ilgili hadisler ve açıklaması.

İbni Ömer radıyallahu anhümâ, "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim" dedi:

"Av veya çoban köpeği dışında her kim köpek edinirse her gün o kimsenin ecir ve sevabından iki kırat eksilir." (Buhârî, Hars 3, Bedü'l-halk 17, Zebâih 6; Müslim, Müsâkât 50-54, 57, 61. Ayrıca bk. Tirmizî, Sayd 17; Nesâî, Sayd 12, 13, 14; İbni Mâce, Sayd 2)

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim köpek edinirse, her gün o kimsenin amelinin sevabından bir kırat eksilir. Ancak ziraat veya koyun köpeği olursa o başka.." (Buhârî, Hars 3, Bedü'l-halk 17; Müslim, Müsâkât 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Sayd 17; Nesâî, Sayd 13)

Müslim'in bir rivayetine göre (Müsâkât 57); "Av, koyun ve ziraat köpeği hariç, kim köpek edinirse, gerçekten onun ecir ve sevabından her gün iki kırat eksilir" buyurdu.

Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?

Önceki bahiste herhangi ciddî bir ihtiyaç bulunmadığı halde evlerde köpek beslemenin ve bulundurmanın meleklerin o evlere girmesine engel teşkil ettiği bilvesile açıklanmıştı. Burada av, çoban ve ziraat köpeği dışında sırf eğlence ve süs olsun diye evde köpek bulundurmanın, yapılan iyiliklerin sevabından belli ölçüde mahrum kalmaya da vesile teşkil ettiğini öğrenmekteyiz.

Bu iki hadiste ve konuya ait diğer hadislerde geçen kıratkelimesi önem arzetmektedir. Bu kelime, yöreden yöreye değişebilen ve miktar bildiren bir kelimedir. Bu hadislerde, Allah katında mâlum bir miktarı ifade eder.

Yukarıdaki hadislerden birinde, köpek besleyenlerin sevaplarından "iki kırat", diğerinde "bir kırat" eksileceği beyân edilmektedir. Bu farklı durum değişik şekillerde yorumlanmıştır. Edinilen köpeğin öteki insanlara verdiği rahatsızlığa göre bir veya iki kırat sevap eksiltilir, diyenlerin yanında, kasaba ve şehirlerde yaşayan köpek sahiplerinden iki kırat, kır ve çöllerde yaşayanlardan da bir kırat eksiltilir diyenler de vardır. Sevap kaybının bir - iki kırat arasında değiştiği ya da bu kaybın alt - üst sınırını gösterdiği de düşünülebilir.

Bu eksiltmenin sebebi de farklı şekillerde izah edilmiştir. Köpeğin yoldan geçenleri korkutması, misafirlere havlaması, pis şeyleri yemesi, pis kokması, kendisinin ve salyasının necis olması, rahmet meleklerinin gelmesine mâni olması gibi sebepler bu sevap kaybı cezasının gerekçeleri olarak gösterilmiştir.

Meleklerin gelmeme sebebi ve sevap kaybı miktarı ne olursa olsun, ortada bir gerçek vardır. O da hiç gereği yokken köpek edinip evlerde köpek beslemeye kalkışan kimsenin, işlediği suça daha doğrusu çiğnediği yasağa karşılık her gün belli bir miktar sevap kaybına uğradığıdır. Artık zamanla bu kaybın ne kadar büyüyeceğini iyi hesap etmelidir.

Konuyla ilgili rivayetlerin bütünü bir arada değerlendirilince üç tür köpeğin bulundurulmasının mübah olduğu anlaşılmaktadır: Koyun (veya çoban) köpeği, ziraat köpeği ve av köpeği. Koyuncular, çiftçiler ve avcılar dışında kalan insanların köpek edinmeleri bu hadislerle nehyedilmiş olmaktadır.

Hadislerden Öğrendiklerimiz

1. Çoban, ziraat ve av köpeği dışında köpek edinmek ve evlerde köpek beslemek yasaklanmıştır.

2. Gereksiz yere köpek besleyen kimselerin her gün belli bir miktar (bir veya iki kırat) sevapları eksilir. Zevk için köpek besleyenler sürekli bir zarar içindedirler.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

Evde Köpek Beslemek Günah mıdır?

PAYLAŞ:                

Dinimizde Ev İçinde Köpek Beslemek Caiz midir?

Dinimize göre evin içinde köpek beslemek caizmidir sorusunu Dr. Murat Kaya anlatıyor...

Ebû Hüreyre(r.a) şöyle buyurmuştur: Rasûlullah Efendimiz(s.a.v) şöyle buyurdular:

İçinizden birinin kabından köpek (ağzını sokup bir şey) içerse o kabı yedi kere yıkasın!(Buhârî, Vudû’, 33)

BU HADİSTEN NE ANLAMALIYIZ?

Allah Rasûlü(s.a.v)Efendimiz diğer hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:

Köpek birinizin kabından diliyle su içerse, onu döksün ve kabı yedi defa yıkasın!(Müslim, Tahâre, 89)

Köpek dilini sokarak bir şey yiyip içtiği zaman, sizden herhangi birinizin kabının temizliği, birincisi toprak ile olmak üzere, o kabı yedi defa yıkamasıdır.(Müslim, Tahâre, 91)

Toprak temizleyicidir. Mikrop öldürücü ilâçların çoğu da toprak mikroplarından elde edilir. Öyle anlaşılıyor ki bu hadîs-i şerîf de Allah Rasûlü(s.a.v)Efendimiz’in mûcizevî beyanlarından biridir.

Bu hadîs-i şerîfler, Şâfiîler’in delillerindendir. Hanefîler’e göre ise bu hüküm, üç defa yıkama emriyle neshedilmiş, kaldırılmıştır.

CEBRAİLİN PEYGAMBERİMİZİN EVNE GİRMEMESİNİN NEDENİ...

Rasûlullah Efendimiz(s.a.v) şöyle buyururlar:

İçinde köpek ve canlı resmi bulunan eve melekler girmez!(Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 7)

Hz. Âişe(r.a) şöyle anlatır:

Cebrâîl(a.s), Rasûlullâh(s.a.v)Efendimiz’e belli bir saatte geleceğini vaad etmişti. Vakit gelmiş, fakat Cebrâîl(a.s) gelmemişti. Allah Rasûlü (s.a.v) elinde bulunan sopayı yere attılar ve:

Allâh da rasûlleri de vaadlerinden caymazlar! buyurdular.

Sonra etrâfa bakınmaya başladılar. Bir de ne görsünler; sedirin altında bir köpek yavrusu! Bunun üzerine:

“−Ey Âişe! Bu yavru buraya ne zaman girdi? diye seslendiler.

Ben de:

“−Allâh’a yemîn ederim ki bilmiyorum.” dedim.

Emir verdiler, köpek yavrusu evden çıkarıldı. Cebrâîl(a.s) da hemen geldi.

Rasûlullâh Efendimiz(s.a.v):

“–Bana söz verdin, ben de bekledim ama gelmedin. dediler.

Cebrâîl(a.s):

“–Gelmemi, evinizdeki köpek engelledi. Biz melekler, içinde köpek ve sûret bulunan eve girmeyiz.” cevabını verdi. (Müslim, Libâs 81, 82. Ayrıca bkz. Buhârî, Bed’ü’l-halk 7, Libâs 94; İbn-i Mâce, Libâs 44)

Bu rivayetlerden evin içinde köpek beslemenin doğru olmadığı anlaşılıyor. Zira köpeğin nefesi ve salyası necistir. Nitekim köpeklerin salyalarından, tüylerinden ve hattâ nefeslerinden çeşitli bulaşıcı hastalıkların husûle geldiği, artık günümüzde şüphe götürmez bir ilmî gerçektir. Üstelik bunlar, ilmin bugünkü ulaştığı noktada tespit edebildiği gerçeklerdir. İslâm’ın bu husustaki ölçülerinin henüz bilinmeyen kim bilir daha nice hikmetleri bulunmaktadır.

Hadîs-i şerîfte buyrulduğu gibi eve tesâdüfen girmiş olan bir köpek yavrusu sebebiyle Cebrâîl(a.s), Nebiyy-i Ekrem(s.a.v)Efendimiz’in yanına gelmemiştir. Bir de hiçbir sebep yokken irâdî olarak içinde köpek beslenen evlerin hâlini düşünmek gerekir! Zira Rasûl-i Ekrem Efendimiz’in, Hz. Âişe’ye:

“–Bu köpek yavrusu buraya ne zaman girdi? diye sorması ve onun da:

“–Vallâhi bilmiyorum.” diye yemin ederek cevap vermesi de gösteriyor ki, bir müslümanın evinde bile bile köpek bulundurması söz konusu olamaz. Bu hâdise de, sebepsiz değil, mü’minler için bir hükmün zâhir olması hikmetine binâen vukû bulmuştur.

Ancak avcılık, çobanlık ve bağ-bahçe bekçiliği gibi vazîfeler için -evin dışında olmak kaydıyla- köpek beslenmesine müsâade edilmiştir. Zira bu, bir ihtiyâcı karşılamaktadır.

Köpeğin eve alınmaması, ona karşı menfî (olumsuz) bir tavır takınmayı da gerektirmez. Yâni köpeklerin aç bırakılması veya onlara kötü muâmele edilmesi söz konusu olamaz. Bilakis İslâm, merhameti bütün mahlûkâta şâmil bir sûrette telkin ettiği için, köpeklerin de hayatlarının korunmasını, diğer mahlûkât gibi onlara da şefkat ve merhametle muâmele edilmesini emretmiştir.

Nitekim bir hadîs-i şerîfte, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğe su veren günahkâr bir kadının Cennetlik olduğu haber verilmiştir. (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Selâm 155.)

Târihimizde de mahlûkâta merhamet duygusunun müesseseleşerek çeşitli vakıflar kurulduğu ve bu vakıfların şefkat elinin, himâyeye muhtaç hayvânâta kadar uzandığı, mâlum ve meşhurdur.

Dolayısıyla mühim olan, köpek besleme husûsunda da İslâm’ın belirlemiş olduğu meşrûiyet sınırlarına riâyet etmektir.

Kedi ise evcil bir hayvandır; onun evde bulunmasında mahzur yoktur.

İslam ve İhsan

Evde Köpek Beslemek Günah mıdır?

Cennete Girecek Köpek

PAYLAŞ:                

Evde hayvan beslemek


Sual: Köpek ve kedi beslemek günah mıdır? Komşumuz kedi besliyor. Evine gittiğimiz zaman bizim kız çocuklar ve anneleri korkuyor. Kedi mutfakta yiyeceklere ve içeceklere dokunabiliyor. Gezdiği yerlerde namaz kılınabilir mi? Kızım, teyzesine yardım ederken, kediyi görünce, korkudan elindeki tepsiyi düşürüyor. Apartman hayatında köpek ve kedi beslemek uygun mu?
CEVAP
Bir ihtiyaç için köpek beslemek caizdir. Mesela polis köpeği, av köpeği, çoban köpeği, bekçi köpeği beslenir. Ancak köpek evin içine sokulmaz. Ayrı yeri veya kulübesi olur. Köpek bulunan odaya rahmet melekleri girmez.

Kediye gelince, kedi beslemek caizdir. Ancak bugünkü apartman hayatında zor olur. Çişini, kakasını yapacak yer arar. Kum torbası olsa da, biraz zordur. Bazı kediler çişi gelince, dışarı gidebiliyor. Kedinin tüyleri eve hatta yemeklere dökülebilir. Yıkamak temizlemek gerekir. İtinalı bir şekilde bakmak gerekir. Köy evlerinde fare olurdu, kedi beslenirdi. Beton apartmanlarda farenin rahatça yaşaması zordur.

Kedi pis değildir. Gezdiği yerlerde namaz kılınır. Sahabeden bir hanım anlatır:

Abdest alması için bir kaba su koymuştum. Kedi gelip bu kaptan su içince dayım Ebu Katade biraz daha su içmesi için, kabı kedinin önüne uzattı. Benim hayretle baktığımı görünce, dedi ki: Niye hayret ettin? Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Kedi necis değildir. Etrafınızda çok dolaşan [sevimli ] bir hayvandır.) [Tirmizi, Nesai, Ebu Davud, Muvatta]

Başka bir hadis-i şerifte de, kedi sevgisinin imandan olduğu bildirilmiştir.

Pis değil diye kedi beslemek gerekmez. Kedilerden hastalık da geçebilir. Komşular rahatsız oluyorsa eve koymamak uygun olur. Bazı hanımlar, fareden korkar. Kediden köpekten korkan da olabilir. Komşularımızın rahatsız olmamaları için kedi sevgimizden feragat ederek evde kedi beslememek iyi olur.

Sual: Evde kedi köpek, tavşan, bülbül, kanarya gibi kuşları beslemek ve akvaryumda balık beslemek caiz midir?
CEVAP
Evde kedi, kafese alışmış kuşları, akvaryuma alışmış balıkları beslemek caizdir, köpek beslemek caiz değildir. Çiftlik gibi yerlerde, tavşan ve benzerleri, bir ihtiyaç için beslenebilir.

Sual: Bahçeli bir evde kedi-köpek beslemek caiz midir?
CEVAP
Kedi evde beslenir, dışarıda da beslemek günah olmaz. Köpek evde beslenmez. Sonra köpeğe ihtiyaç varsa beslenir. Av için, bahçe veya sürüyü korumak gibi zaruri ihtiyaçlar dışında köpek beslemenin uygun olmadığı, birçok sevapları yok edeceği hadis-i şerifte bildirilmiştir. (Müslim)

(Canlı resmi, köpek ve cünüp bulunan eve
[odaya] rahmet melekleri girmez) hadis-i şerifi de köpeği eve sokmanın uygun olmadığını bildirmektedir. (Nesai)

Sual: Muhabbet kuşu, kanarya gibi kuşları alıp satmak ve beslemek caiz midir?
CEVAP
Kafese alışmış, serbest bırakılınca hayvanlar tarafından öldürülebilen kuşları kafeste beslemek ve alıp satmak caiz olur. Bu kuşlar da bunlara dâhildir.

Sual: Güvercin beslemek caiz midir?
CEVAP
Etini yemek için beslemek caizdir. Eskiden posta işleri yaptırırlardı, mektup alıp götürürdü. Böyle işler için caiz, oynamak için caiz olmaz.

Süs köpeği beslemek
Sual:
Eshab-ı Kehf’in köpeği Kıtmir Cennete gireceğine göre, köpek bulunan eve niye rahmet melekleri girmez? Evde süs köpeği beslemek niye caiz değildir?
CEVAP
Bir ihtiyaç için köpek beslemek caizdir. Mesela polis köpeği, av köpeği, çoban köpeği, bekçi köpeği beslenir. Ancak köpek evin içine sokulmaz. Ayrı yeri veya kulübesi olur. Köpek bulunan odaya rahmet melekleri girmez. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Av köpeği, çoban köpeği gibi bir ihtiyaç dışında köpek besleyenin, her gün sevabı eksilir.) [Müslim]

Papağan beslemek
Sual:
Papağan beslemekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Kafeste dünyaya gelip kafeste yaşamaya alışmış olanlar beslenir. Diğerleri caiz değildir.

 
 
 

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede