Güneş tutulması ve deprem arasındaki ilişki

Güneş Tutulması Ve Deprem Arasındaki Ilişki

güneş tutulması ve deprem arasındaki ilişki

SON DAKİKA: Güneş tutulması büyük depremi tetikler mi? Prof. Dr. Şükrü Ersoy açıkladı

İşte Ersoy'un A Haber ekranlarında yaptığı açıklama

"GÜNEŞ TUTULMASININ KEYFİNE VARIN"

Halk arasında çok fazla merak edilen bir konu… Konuyu baştan şöyle özetleyelim: Her gün zaten ayın çekim kuvvetine bağlı olarak karada bir toprak kabarması oluyor. 25 Ekim'de güneş tutulması yaşanacak. Bu çekim kuvvetinin depremlere neden olduğu konusu ile ilgili çok fazla araştırma var. Özellikle Japonlar 12 tane depremin 9'unda böyle bir ilgiyi kurmuşlar. Bildiğiniz gibi 1999 depreminin bir hafta öncesinde de tutulma olmuştu. Ancak 2006 yılında yaşanan tutulmadan sonra böyle bir deprem olmadı. Hatta o günlerde halk arasında büyük bir panik de vardı. Nitekim o yıl yaşanan güneş tutulmasının ardından böyle büyük bir deprem olmadı. Yani güneş tutulması ve depremlerle ilgili direk bir ilgi yok. Güneş tutulmasının depreme neden olduğu görüşüne bilim insanları çok fazla inanmıyor. Yüzde yüz kanıtlanmış bir şey yok. Bilim insanlarının çoğu şöyle söylüyor: Güneş tutulmasının keyfine varın depremi düşünmeyin. Çünkü böyle bir beklenti içinde olmak çok doğru değil. Zaten kullanılabilir bir bilgi olsaydı bizde bunu kullanır, şu alanlarda güneş tutulması olacak ve şu bölgelerde deprem olacak derdik. Ayrıca ayın çekim kuvveti güneşten daha kuvvetli.

Güneş tutulması depremi tetikler mi? ‘Korku pompalıyorlar’

Haberin Devamı

11 Ağustos 1999 ve 29 Mart 2006’da gerçekleşen Güneş tutulmalarının ardından 25 Ekim günü Türkiye saati ile 11.58’de oluşacak güneş tutulmasını çıplak gözle izlenecek olması “Güneş tutulması depremi tetikleyebilir” söylemlerini de yeniden gündeme taşıdı.

‘Hiç ilişki yok’

İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Güneş tutulması ile deprem arasında herhangi bir ilişki olmadığına dikkat çekerek, “Son 500 yılda, 24 Güneş tutulması yaşanırken hiçbir tutulma anında deprem yaşanmadı. 11 Ağustos 1999’daki tutulmadan 6 gün sonra Kocaeli depreminin oluşması üzerinden felaket yorumu yapanlar diğer 23 tutulma sonrası neden deprem olmadığı konusunda bir açıklama yapamıyorlar” dedi. Prof. Dr. Yaltırak, bilgiye dayanmayan söylemlerin halkta tedirginliğe neden olduğunu da dile getirerek, şöyle devam etti: “Bazı kişiler 2006’daki tutulmanın ardından da şimdiki gibi açıklamalar yapmıştı. Ancak o dönem büyük deprem olmadı. Halkımız, sosyal medya üzerinden her söyleneni ciddiye almak yerine, bilim insanlarına kulak vermeli. Kusura bakmasınlar ama bazı hocalarımız da temel fizik kurallarından habersiz. Bir hocamız, Güneş tutulmasında litosferin (yer kabuğu) 25-30 santim kabaracağını dile getiriyor. 2.5 milim veya 2.5 santim dese anlayacağız ancak 25 santimlik bir kabarma gezegenlerin kütleleri açısından mümkün değil. Güneş tutulmasında yer kabuğunun 25-30 santim kabarması için Ay gezegeninin Jüpiter büyüklüğünde olması gerekir. 2006’daki tutulma depreme neden olmadı. Sürekli halkı tedirgin edecek, bilimsel gerçekliği olmayan söylemler üzerinden korku pompalanması doğru değil.”

Haberin Devamı

Şehir efsaneleri

Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış da Milliyet’e yaptığı açıklamada, Güneş tutulması ile deprem arasında bir bağlantı olmadığının altını çizerek, şu görüşleri dile getirdi:

“Her doğa olayı sonrası ‘Büyük deprem olacak’ açıklaması yapılması bilim insanlığı ile çelişen bir durum. Dünyada her yıl 7’den büyük 18 deprem, 6’dan büyük 120 deprem ve 5’ten büyük 2 bin deprem meydana geliyor. Tutulmanın yer çekimine etkisi sadece gölgeden ibaret. Depremlerin tamamı yer kabuğunun 10 ile 650 km derininde meydana geliyor. Bu derinliklere tutulma etkisini olması mümkün değil. Çok sayıda bilimsel araştırmada Güneş tutulması ile deprem arasında ilişki bulunamadı. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra elektromanyetik sinyalleri ölçtük. Depreme etkisine dair en ufak bir veriye ulaşamadık. Halkımız, korku içerikli içi boş söylemlere itibar göstermesin.Karıncaya, buluta, yıldıza bakıp deprem yorumu yapanlar şehir efsanelerini ortaya saçıyor.”


Deprem-Güneş/Ay Tutulması İlişkisi:

 

1--Yapılan bir çalışmadan alıntı:

 

1.1--İTÜ den jeolog Cenk Yaltrak ın yaptığı çalışmaya göre ; tarihsel süreç içinde  depremlere güneş tutulmaları arasındaki ilişki negatif.yani güneş tutulmasıyla deprem arasında ilişki yok.

 

2--Öte yandan jeolog Esen Arpat ın  yaptığı çalışmaya göre ayın gelgit etkisi ve güneş in yerkabuğunun elastik gerilmelere etkisi baz alınarak bazı tür faylarda bardağı taşıran son damla görevi görüyor olabilir.

Ayın Durumları Depremlerle İlişkili :

1—Japonyada gerçekleştiren yeni bir araştırmada büyük depremlerin genelede yeni ay yada dolunay zamanında yaşandığı saptandı.

2—Ayın bu evreleri dünya üzerinde oluşturduğu gelgit etkisinin en yoğun olduğu dönemler.

3—Tokyo Üniversiteleri araştırmacıları küresel ölçekte sismik veritabanlarını inceleyip 5.5 den büyük depremleri analiz etti.

3.1--Her birinde gelgit baskısınıda incelediklerinde yeni ay ve dolunay zamanlarında ay ve dünya arasındaki çekimsel etkinin son derece yoğun olduğu ve bu durumun depremeler sebep olabileceği anlaşıldı.

Kaynak:Popular Science-Kasım-2016-s:17




Makalenin İzlenme Sayısı : 517

Eklenme Tarihi : 03.02.2020

Önceki sayfaya geri dön.



Güneş tutulması depremi tetikler mi, güneş tutulması deprem habercisi mi? Güneş tutulması ile deprem arasındaki ilişki var mı?

Deprem ve güneş tutulması ilişkisi 1999 depreminden sonra, her güneş tutulması öncesi sorgulanmaya başlandı. 2022'nin ikinci Güneş tutulması 25 Ekim'de Türkiye dahil Kuzey Yarım Küre'de yer alan birçok ülkeden izlenebilecek. Peki, Güneş tutulması depremi tetikler mi, güneş tutulması deprem habercisi mi? Güneş tutulması ile deprem arasındaki ilişki var mı?

Güneş tutulması depremi tetikler mi?

Görür, "Kimi takipçilerim soruyor. Bu ay Güneş tutulması olacak. 17 Ağustos 1999 Depremi'nden önce de olmuştu. Endişeliyiz hocam ya tekrar olursa diyorlar. Ay Dünya ile Güneş arasına girdiğinde bu olay gerçekleşir. Bu olay sırasında üç gezegen de aynı sırada olduğu için Dünya üzerine daha fazla çekim uygularlar. Bu çekim hem hidrosferde hem de litosferde kabarmalara neden olur. Kimi zaman litosferdeki kabarma 25-30 cm varabilir. Normalde bu çekim kuvveti büyük depremlere neden olmaz" dedi.

Stres yüklü faylara dikkat çeken Görür açıklamasının devamında, "Ancak kimi yerlerdeki faylar aşırı stres biriktirmiş ve deprem üretmeye zaten hazır hale gelmiş ise o faylar üzerinde depreme neden olabilir. Yani bardağı taşıran son damla rolü oynayabilir. Sevgiyle" ifadelerini kullandı. 

İşte o paylaşım:

Güneş tutulması depremi tetikler mi, güneş tutulması deprem habercisi mi Güneş tutulması ile deprem arasındaki ilişki var mı

21 Ağustos Tam Güneş Tutulması ve DEPREMLER !!!

21  AĞUSTOS   2017      TAM  GÜNEŞ  TUTULMASI

Karşınızda  ve uzaktaki  ışık veren  bir sokak lambasının önüne parmağınızı hizalayarak ışığının gözünüze gelmesini engelleyebilirsiniz.

İşte size bir tutulma. “Sokak lambası tutulması …”

Sokak lambası yerine GÜNEŞ,  parmağınız yerine AY ve sizin yerinizde de DÜNYAMIZ  olursa bu ışık engellenmesi olayına  TAM GÜNEŞ TUTULMASIdiyoruz.

 

AY dünyamızın etrafındaki yörüngesinde dolanırken, Güneş’in ters yönünde  bir gölge konisi oluşur. Bu dolanma sırasında YER-AY-GÜNEŞ bir hizaya gelirlerse uygun konumda iseler,  AY’ın gölge konisi dünyamıza  ulaşır ve o bölgede yaşayanlar  kısa bir süre Güneş ışınlarını göremez,  o kısa süre içinde Güneş, AY tarafından örtülmüştür ya da “tutulmuştur”.   O günkü koşullara bağlı olarak, oluşan gölge konisi dünya üzerinde 150 km civarında çapı olan  karanlık-gölgeli  bir daire oluşturur ve  bu daire içine güneş ışığı doğrudan  düşmez.  AY yörüngesinde ilerlediği, dünyamız da döndüğü için oluşan bu karanlık daire Dünya üzerinde  hızla yer değiştirir. Bu hız saatte 2000 km  civarında olur.

Farklı Güneş tutulmalarında bu gölge çapının büyüklüğü,  dünya üzerinde izlediği yol, hızı kısaca hemen herşeyi farklı olur.

Tutulmanın da türleri vardır. Tam Tutulma,  Parçalı Tutulma,  Halkalı Tutulma

21 Ağustos günü gerçekleşecek olan tutulma bir “TAM GÜNEŞ  TUTULMASI”  dır. Ne yazık ki bu gökolayı ülkemizden izlenemeyecektir.  (Öte yandan,  unutmayalım,  ya da anımsayalım,  1999  ve 2006  Tam Güneş Tutulmalarını  ülkemizden izleyebildik. Çok şanslıyız. Bu herzaman gerçekleşen bir durum değildir. )

Ay’ın Dünya üzerine düşen gölgesi,  Kuzey Amerikanın batısında Büyük Okyanus’ta başlayıp, doğusundaki  Atlas Okyanus’unda  sona erecek bir yol izleyecek.  ABD yi bir ucundan diğer ucuna kadar geçecek. ABD için ilk kez böyle bir yol izleyecek tutulma bandı.   Gölge   bir gözlem noktasından  2 dk 40 s  de geçip gidecek ancak  ABD topraklarındaki yolculuğu uzun süreceği için  “En Büyük Tutulma” olarak gündeme getirildi. Bizim medyamızda da ne yazık ki bu şekliyle yer buldu.  Medyamızdaki  “Bilim Muhabiri”  eksikliği yine kendini göstermiş oldu….

Aşağıdaki  şekilde bu tutulma gölgesinin ABD de izleyeceği  “tutulma bandı”  görülmektedir. Bu band içersinde “tam tutulma”  gözlenirken, çeresindeki geniş alanlarda  “parçalı tutulma”  gözlenecektir. Yani AY, bu dış bölgelerden bakıldığında, Güneş’in tamamını örtmez,  dışa doğru azalan şekilde bir kısmını örter.

GÜNEŞ TUTULMASI OLACAKMIŞ,       DEPREM OLUR MU ACABA ????

Bu tutulma ülkemizden gözlenemeyecek  diye belirttim.  Öyleyse, her tutulmada tekrar tekrar gündeme getirilen tutulma-deprem senaryolarına bir gözatalım şimdi.

Gökyüzünde,  gökküresi üzerinde AY ve GÜNEŞ’in  görünür büyüklükleri (Açısal Çapları) hemen hemen eşittir. Baktığımızda merkezleri arasındaki açıklık yaklaşık 0,5 derece ise, birbirlerine teğet gibi görünürler.  Bu açı daha küçük olursa, AY,  Güneş’in  önünde görünür ve onu örter, buna da Güneş Tutulması diyoruz.  Bu açı daha büyük olursa, AY  Güneş’in çok yakınında olmasına karşın, onu örtmez,  YENİAY evresinde olur ve  bize dönük olan yüzünün  karanlık  olması ,  yakınındaki çok şiddetli Güneş ışığı  nedeniyle  AY farkedilmez, görünmez.

Tutulma olsun ya da olmasın,  bu konumlarda AY ve GÜNEŞ’in   Yerküremiz üzerine uyguladıkları toplam kütleçekim kuvveti  hemen hemen hep aynı olur.  Dünyamız her 29.5  günde bir bu konumlara gelir ve bu çekimden etkilenir.  Yani  kütleçekimsel  olarak Güneş Tutulmasının getirdiği bir fark yoktur.  Üzerine basa basa yazıyorum,  Güneş Tutulması  ile Güneş Tutulmasının olmadığı diğer YENİAY evrelerinde   kütleçekimsel olarak aynı etkiyi yapar ve bu  her 29,5 günde tekrarlanır.

Güneş Tutulması olsun ya da olmasın,  Yeniay  evresindeki  toplam kütleçekimsel  etki,  Yeniay  öncesinde ve sonrasında daha az olur,  SONDÖRDÜN ve İLKDÖRDÜN  evrelerinde,  yani,  Yeniay  evresinden yaklaşık bir hafta öncesi ve sonrasında  bu  toplam etki en az olur.  Bu etkinin sonuçlarını, büyük su kütlelerinde yani okyanuslarda  Gel-Git ( Med-Cezir)  olayı  ile görebiliyoruz.  Ama bu tarihlerde olan depremlerin  bile Güneş Tutulması  nedeniyle olduğunu  yazıp söyleyebiliyorlar ne yazık ki .

Bir başka ilginç nokta :  Dünya üzerinde TAM Güneş tutulmasının izlendiği   AY’ın  Dünya üzerindeki gölgesinin içindeki bölgelerde  AY Güneşin önünde demektir. Peki,  ya tutulmanın gözlenmediği uzak ülkelerde durum nedir ? O bölgelerde durum,   tutulmanın olmadığı  diğer yeniay evrelerinden farklı değildir.  Yapılan istatistiklerde bu durum dikkate alınmaz. Güneş Tutulmasının olduğu gün  deprem olmuş ise nedeni  bu olmamalıdır.  Yılda en az 2 en fazla 5 Güneş Tutulması olur, diğer 29.5 aralıklı  günlerde ise kütleçekimsel  olarak farklı olmayan yeniay evreleri gerçekleşir.

Peki  Güneş tutulması sırasında deprem olmuş ise, neden sadece Güneş tutulmalarından sözedilir ?  Neden fay hatları üzerine yerleşimlerin kurulmasından, depreme dayanıklı olmayan çürük binaların yapılmış olmasından sözedilmez ?  Çünkü bu güzelim muhteşem gökolayı   akıllarda kalır hep. İlk çağrışım bu olur insanda.

Gelin anımsayalım. 1999 depremi  17 Ağustos,   1999 Tam Güneş Tutulması  11 Ağustos, yani aralarında tam 6 gün var,   Güneş tutulması sırasında hiçbirşey yok, ancak 6 gün sonra  AY ve GÜNEŞ’in dünyamız üzerindeki bir noktaya uyguladıkları kütleçekimsel  kuvvetin en az olduğu günde deprem oluyor ve hemen nedeni olarak tutulma diyoruz.  Sizce de akla uygun geliyor mu ??

Ama unutmayalım ki,   yapılan nükleer denemeler sırasında uygulanan anlık kuvvetler in  fay hatları üzerindeki  etkileri, baskıları pek gündeme gelmez.   Güneş tutulması sırasında  eviniz  sallanmaz, ama yakınlardaki taş ocağında patlatılan dinamitler ortalığı deprem olmuş gibi sarsar. Bunların yakın fay hatları üzerindeki etkileri var ya da yok,  ama sorgulanmaz.

Bana istatistiksel bir çalışma gösterin ;  depremler Güneş Tutulmaları  sırasında yoğunlaşsın, bu depremler tam tutulma hattı üzerinde olsun, diğer yeniay evrelerinde  deprem olmasın…

GELİN vazgeçin bu tür soruları sormaktan,  muhteşem gökolayını izleyin, tadını çıkarın, bilimsel çalışmanızı yapın, ama deprem konusunda da bilinçli olalım.  Cem Yılmaz ne demişti ?  “ Eğitim Şart”  Espriler arasına sıkışmış bu iki sözcük işin özü idi.  Yerbilim ve Gökbilim eğitimi gerekli ve yeterli düzeyde verilmeli….  Bu ayrı bir yazı, ayrı bir tartışma konusu..

Çoğunuz biliyorsunuz, 2006 Tam Güneş Tutulması sırasında TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG)  da görev yapıyordum.  Bu muhteşem gökolayı sırasında öğretmenlere yönelik  3 günlük bir sempozyum da yapmıştık.  Öncesinde ise,  “Güneş Tutulmaları ve Depremler”  ilişkisini inceleyip  sonuçları yazmıştım.  O yazıyı aşağıya ekledim.

O günlerde yaptığım  incelemede 2005 yılıdeprem ve tutulmalarını  örnek olarak göstermiştim.  Şimdi de 2016-2017 yılında gerçekleşen ve büyüklük değeri 6.5  ve üzeri olan, yıkıcı sayılan büyük depremleri  ve güneş tutulmalarını ilişkisini sizlere sunuyorum.

Yukarıdaki grafiği biraz açıklayalım. “Depremlerin zamana göre dağılımı“.  Yatay eksen :  zaman..   Mavi noktalar  meydana gelen depremler.   Üstte  kırmızı çemberler  YENİAY evrelerinin olduğu zamanları,  aynı sıradaki mavi çemberler ise bu yeniay evrelerinden üçünde  gerçekleşmiş  Güneş Tutulmalarını  sonuncusu ise 21 Ağustos günü gerçekleşecek Tam Güneş Tutulmasınıgöstermektedir.   Bu grafik te  tıpkı diğerlerinde olduğu gibi  depremlerle güneş tutulmalarının ilişkisini ortaya koymaktadır.

Söylenecek söz : Dünyamızda o kadar çok deprem olmaktadır ki,  bunlardan bazılarının güneş tutulmasına yakın günlerde olması çok doğaldır.

Son söz : (aşağıdaki yazımın sonundan aynen alıntı..)Güneş Tutulmasından korkmaya gerek yok. Yerküremizde o kadar çok deprem oluyor ki, bu depremler Güneş tutulmasından başka birçok olaya da rastlayabiliyor. Ama Güneş tutulması olağanüstü bir gökolayı olduğu için anılardan silinmiyor ve yakın günlerde olan bir depremin sorumlusu olarak bilgisiz insanlar tarafından suçlanıyor!

Bu kadar bilgi ve belge sonrası yorum size kalıyor.


 

 

http://www.tug.tubitak.gov.tr/etkinlikler/tutulma/turkish/anasayfa.html

GÜNEŞ TUTULMALARI VE DEPREMLER  ( 2006 Tutulma öncesi hazırlanmış bir yazı..)

Prof. Dr. Zeynel TUNCA
[email protected]( Bu e-posta adresi de geçerli değil artık..)

TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü

(O tarihte görev yapıyordum, şimdi ise  emekliyim… J  )

 

Bir tarafta olağanüstü bir gökolayı, Güneş Tutulmaları, diğer tarafta yıkıcı bir doğa olayı depremler!

Her deprem olduğunda yerbilimleri hakkındaki bilgilerimizin ne denli yetersiz ve bazen yanlış olduğunu anlarız. Yazılanlar, tartışılanlar yabancı gelir. Bilimsel ortamda tartışılanlar bile anlaşılamazlar çoğu kez. Yeryüzünün bilmem kaç km altındaki kaya yapıdaki olayları, hareketleri görmeden, bilmeden, sadece ölçülebilir nicelikleri değerlendirerek bazı; sonuçlara varılıyor, değerlendirmeler yapılıyor, öngörülerde bulunuluyor. En gelişmiş teknolojiye sahip ülke biliminsanları bile depremlerin ne zaman ve hangi büyüklükte olacağı konusunda tahminde bulunamıyorlar henüz. Gözlemler ve ölçümlerin değerlendirme ve yorumları ile uyarılarda bulunuyorlar. Deprem nedir bilelim, depremle yaşamayı öğrenelim…Öte yanda bir gökolayı… Ne olduğu, nasıl olduğu, geometrisi çok iyi bilinen, saniyelerden duyarlı zamanlamaları ile Güneş Tutulmaları. Yerkürenin neresinde, kaç saniye gözlenecek, yüz yıl sonra ne zaman olacak biliyoruz…Gözlem olanaklarının gelişmesi ve yeni gözlemler ile yeni bilgiler edinmeye çalışıyoruz Güneşimiz hakkında. Gün ortasında alacakaranlığı yaşıyoruz, parlak yıldızları ve gezegenleri görebiliyoruz. 11 Ağustos 1999 Tam Güneş tutulmasını izledikten bir hafta sonra yaşadığımız depremin yaralarını hala saramadığımız ortada. Astronomi bilgilerimizdeki eksiklikler nedeni ile deprem sırasında gözlenenleri yanlış yorumladık. Deprem sırasında gökyüzünde yıldızlar birden parladı! Halbuki yanlış aydınlatmalar sonucu yıldızları görmemizi engelleyen ışık kirliliği, deprem sırasında elektriklerin kesilmesi ile ortadan kalkmıştı sadece. Ama en acımasız olanı, depreme Güneş Tutulması’nın neden olduğu şeklinde yazılanlardı. Güneş tutulması sırasında Ay ve Güneş aynı çizgi üzerinde oldukları için çekim etkisi artmış ve yer kabuğunu yerinden oynatmıştı sözde. Bu açıklama halk arasında büyük etki yaratmıştı. Jeofizikçiler, gökbilimcilerin bu konudaki açıklamalarından çok bu tür senaryolar yeralmıştı basında.

29 Mart 2006 tarihinde yine bir Tam Güneş tutulması izleyeceğiz. Hem de Dünya üzerinde en iyi gözlenebilecek yerlerin başında ülkemiz geliyor. Bu konuda tüm uyarılara karşın tanıtım konusunda çok yetersiz kaldık. Tanıtım bir yana, kuş gribi görüntüleri, geçen ay içindeki karikatür krizi, bir papazın öldürülmesi ve benzeri olaylarla biz bu olumsuzlukları körüklüyoruz ama yine de bilinçli olanlar ülkemize gelecekler. Bütün bunlar yetmedi, “Yine Güneş Tutulması, yine deprem mi olacak?” gibi başlıklarla felaket tellallığı yapan haberler gazete ve televizyonlarda yeralmaya başladı. Bir de, Jeofizikçi veya Gökbilimci olmayan bir üniversite öğretim üyesi çıkıp belirli yerler ve tarihler vererek Güneş Tutulması sonrasında deprem olacağını resmi makamlara iletti. Bilimsel ortamda görüş ve kanıtlarını ortaya koyması, önerilerini tartışması gerekirken, bilimsel etik açıdan tutarsız biçimde bir yol izledi. Yöre halkının Güneş Tutulması öncesinde panik havasına girmelerine neden oldu. “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz”görüşünden yola çıkalım ve biraz, bilgilenelim. Gündeme getirilen şey, Güneş tutulması olduktan sonra deprem olacağı şeklinde. Bakın işin aslı ne:

Yerküre Güneş etrafında bir yılda (365.24 günde) dolanır. Yer Güneş etrafında dolanırken, Ay da, Yerküre etrafındaki yörüngesinde dolanmaktadır. Ay, yörüngesini yaklaşık 27.5 günde tamamlar.

Şekil-1. Ay’ın Yerküre etrafındaki yörüngesi ve Ay evrelerinin oluşumu.

 

Bu yörünge hareketi sırasında Ay’ın Güneş tarafından aydınlatılan yüzünü farklı açılardan görürüz. Bu farklı görünümlere Ay’ın Evreleri diyoruz. Ay, Yeniay evresinde iken Güneş ile aynı taraftadır ve aydınlanan kısmını göremeyiz. Dolunay evresinde ise aydınlanan yüzünün tamamını görürüz ve Ay bir tarafta, Güneş diğer tarafta yeralır. Bu evreler her 29.5 günde bir tekrarlanır. Yani her 29.5 günde bir Yeniay evresi oluşur. (Hicri Takvim bu 29.5 gün yani Ay’ın evreleri esas alınarak geliştirilmiştir.) Bunun sonucunda Ay ve Güneş her 29.5 günde bir hemen hemen aynı çizgiye yakın olurlar.

Ay’ın dolandığı yörünge düzlemi ile Yer’in Güneş etrafındaki yörünge düzlemleri arasında yaklaşık 5 derecelik bir açı vardır. Bu yörüngelerin konumları birbirlerine göre zamanla değişir (Şekil-2). Ay, yörüngesi üzerinde hareket ederken Yer yörünge düzlemini ilkinde A noktasından geçerek üste çıkar, diğerinde B noktasından geçerek alta iner. A ve B noktalarına Düğüm Noktaları, Yerküreden geçen AB doğrultusuna da Düğümler Çizgisi denir. Yer, Ay ve Güneş’in bir çizgi üzerinde olması için düğümler çizgisinin Güneş’ten geçmesi gerekir. Ay A veya B düğüm noktasına geldiğinde, düğümler çizgisi Güneş’ten geçiyorsa, Yer-Ay-Güneş dizilişinde Güneş Tutulması, Ay-Yer-Güneş dizilişinde Ay Tutulması olayı gerçekleşir. Düğümler çizgisinin Güneş’ten geçmediği Yeniay evrelerinde tutulma olmaz ama birbirlerine açısal olarak çok yakın olurlar (Bu açıklık 1-5 derece arasında değişir.)


 

 

 

 

 

 

Şekil-2 Ay’ın Yer etrafındaki yörüngesi ve Yer’in Güneş etrafındaki yörünge düzleminin değişik konumları.

 

Buradan varacağımız sonuç: Ay ve Güneş her 29.5 günde bir hemen hemen aynı çizgiye yakın durumda olurlar. Benzer durum Dolunay evresi için de geçerlidir. İki Yeniay evresinin ortasında Dolunay evresi oluşur. Dolunay evreleri de yaklaşık 29.5 günde bir tekrarlanır. Bir başka deyişle, her 14.75 günde bir sırasıyla Yer-Ay-Güneş ve Ay-Yer-Güneş dizilişi olur. Bu dizilişler tam bir çizgi üzerinde olursa sırasıyla Güneş Tutulması ve Ay tutulması oluşur. Tüm bu evrelerde Ay ve Güneş’in Dünyamız üzerindeki çekim etkileri toplamı aynı olur. Bu toplamın yaklaşık %65’i Ay, %35’i ise Güneş’ten kaynaklanır. Çünkü kütleçekimsel kuvvet cisimlerin kütleleri çarpımı ile doğru orantılı olarak artarken, uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak azalır. Bunun sonucu Ay’ın, Yer’e Güneş’ten yaklaşık 400 kez daha yakın olması nedeniyle katkısı daha fazladır.

Güneş Tutulmaları Depremleri Tetikliyor mu?

Yaşamımızdaki bu iki önemli gökcisminin kütleleri nedeniyle kütleçekimsel olarak etkileri sözkonusudur. Bunun sonucu gel-git (med-cezir) olayları oluşur. Bu iki cismin kütleçekim etkileri Yeniay ve Dolunay evrelerinde birbirine eklenir. Ay ve Güneş’in kütleçekim toplamları Yeniay evresinden bir hafta önce ve sonrasında (ilkdördün ve sondördün evrelerinde) ise en az olur.

Eğer Güneş Tutulmaları depremlerin oluşunu tetikliyorsa, bu tetikleme Ay ve Güneş’in kütleçekim kuvvetleri ile ilgili olmalıdır. Bu etkinin en fazla olduğu zamanlar Yeniay ve Dolunay evreleridir. Yani her 14-15 günde bir bu etki maksimum olur. Güneş tutulması olsa da olmasa da bu kütleçekimi kuvvetleri herzaman vardır. Bu kütleçekim kuvveti depremleri tetikleyecek düzeyde ise, yaklaşık her 15 günde bir büyük depremler olmalıdır. Bu çekim kuvvetlerinin ne düzeyde olduğu hesaplarla kolayca bulunur. Bunların yerkabuğu hareketlerine nasıl etki edeceği ise jeofizikçilerin alanına girer. Ama, şurası bir gerçektir: Süper(!) ülkelerin yaptıkları nükleer yeraltı denemeleri sırasında ortaya çıkan kuvvetler, Ay ve Güneş’in kütleçekimsel kuvvetlerinden kat kat fazladır. Bu tür denemelerin yer kabuğu üzerindeki etkileri ne düzeydedir, hangi depremleri tetiklemiştir hiç bilmiyoruz…

Bir başka konu ise, Güneş tutulmasından bir hafta sonra deprem olması kurgularıdır. Ay ve Güneş’in kütleçekimsel kuvvetlerinin toplamının en az olduğu bu günlerde deprem beklentisi ilginçtir. Bu konumdaki toplam etki dünya üzerinde sürekli vardır ve Dolunay, Yeniay evrelerinde artar.

Depremin tetiklenmesini tutulma geometrisi ile oluşan manyetik alan dalgalanmalarının yerkabuğu ve Yer’in manyetik alanı ile etkileşmesine bağlayan görüşler de vardır. Güneş’teki patlamaların doğurduğu manyetik dalgalanmalar, Güneş Tutulması sırasında sadece geometri nedeniyle oluşacak manyetik dalgalanmadan (Ay’ın evrelerinden bağımsız olarak) çok daha fazladır. Bunlar çok daha etkindir, sadece, iletişim üzerindeki etkileri, kutup ışımalarının görülmesi gibi sonuçlar doğurur.

Depremlerin, yerkabuğunda biriken gerilimin boşalması olduğunu, bu gerilim birikmesinin de tutulmalarla ilgili olmadığını da söyleyebiliriz.

Bu bilgilerden sonra, Güneş tutulmalarının yerkabuğundaki depremleri tek başına tetikliyen bir mekanizma olduğundan sözetmek yanlış olacaktır…

İstatistikler ne diyor?

Peki bugüne kadar olan depremler ve Güneş Tutulmaları ne diyor? Yani istatistik olarak sayılar bize ne gösteriyor?

Bu soruya yanıt aramak için USGS (United States Geological Survey) tarafından yayınlanan deprem verilerini kullandık(http://wwwneic.cr.usgs.gov/neis/epic/epic_global.html). 1.1.1973 ile 31.01.2006 arasındaki Dünya’da olmuş depremlerin kayıtları incelendi. Kayıtlarda, depremin büyüklüğü, merkezi, derinliği, günü, saati herşey var. Yıkıcı olarak kabul edilebilecek 6 ve üzeri büyüklükteki depremlerin sayısı 4415.

BüyüklükDeprem SayısıYılda  ortalama
5 – 5.9435271319
6 – 6.93916119
7 – 7.946814
8 – 9.9311

 

Çizelgeden görüldüğü gibi yılda bir kez büyüklüğü 8’den fazla olan deprem oluyor. 7-8 arası yılda 14 deprem demek bu büyüklükteki yıkıcı depremlerden her iki ayda üç tane, 6-7 arası büyüklükte 3 günde bir, 5-6 arasında ise günde 3-4 deprem olmuş demektir. Yani Dünyamız hergün sallanıyor!…

1900’den bu yana kayıtlar incelendiğinde 6 ve yukarı büyüklükteki depremlerin yıllık olarak neredeyse kararlı bir sayı izlediği görülmektedir. Yeryüzünde çok sayıda deprem kaydedici aygıt kuruludur. Bu sayede depremlerin yerleri de çok duyarlı saptanabilmektedir.

Son 6 yılda olmuş çeşitli büyüklükteki depremlerin sayısıda aşağıdaki çizelgede görülmektedir.

2000 – 2006  arası dünyada olan depremler
(US Geological Survey National Earthquake Information Center)
Büyüklük2000200120022003200420052006
8.0 – 9.911012114
7.0 – 7.91415131414103
6.0 – 6.915812613014014114612
5.0 – 5.9134512431218120315151707111
4.0 – 4.980458084858484621088813662621
3.0 – 3.9478461517005762479328911313
2.0 – 2.9375841626419772763164523142
1.0 – 1.91026944113725061344252
0.1 – 0.9511013410300
belirlenemeyen3120293829373608293985955
Toplam2225623534274543141931194298441259

 

Bu kadar çok sayıda depremin olduğu bu 33 yıl içersinde gerçekleşen Güneş Tutulması sayısı ise sadece 72! Yılda 2 ile 5 arasında Güneş tutulması olur. Yılda 2 Güneş Tutulması olurken, Güneş Tutulması ile aynı dizilişte 12 Yeniay evresi ve yıkıcı değerde 135 deprem olmaktadır. Bu depremlerin yıl içindeki dağılımları incelendiğinde bir seçim etkisinin de olmadığı görülmektedir.

Örnek olarak 2005 yılı içinde 6’dan büyük depremleri günlere ve Güneş’in yere uzaklığına gore noktaladığımızda (Şekil-3) dağılımın rastgele olduğu görülmektedir.


Şekil-3: Depremlerin Yer-Güneş uzaklığına göre yıl içindeki dağılımı (Mavi noktalar 6-9.9 arasındaki depremleri, oklar Yeniay evrelerini, sarı noktalar Güneş Tutulması olan Yeniay evrelerini gösteriyor.)

Depremlerin Yeniay evrelerinin etrafındaki dağılımların da rastgele olduğu göze çarpmaktadır. Güneş tutulması ile diğer Yeniay evreleri etrafındaki deprem dağılımları arasında da bir fark görülmemektedir. Güneş tutulmalarının 6 gün öncesi ve 6 gün sonrasını incelemenin bir anlamı yoktur. İncelendiğinde, diğer Yeniay evrelerinden farklı değildir.Günde ortalama 3-4 deprem oluyorsa Güneş Tutulması öncesi ve sonrasında deprem olması doğal bir dağılım sonucudur. Doğa, Güneş Tutulmalarına ayrıcalık yapmamaktadır!

Şekil-3’te 2005 yılı için görülen depremin yıl içindeki günlere göre dağılımını 1999-2005 arası yıllar için noktaladığımızda (Şekil-4) benzer durum görülmektedir.


Şekil-4: Koyu mavi noktalar büyüklüğü 6 ve yukarı olan depremleri, siyah çemberler Yeniay evrelerini (çember çapı 7 günlük aralığı gösterir), kırmızı çemberler Güneş tutulmalarını göstermektedir.

İstatiksel anlamda baktığınızda, Güneş Tutulması veya Yeniay evrelerinde deprem yığılmaları sözkonusu değildir. Bunu tüm deprem verileri için yaptığınızda da sonuç değişmemektedir!

SONUÇ

Güneş Tutulması ile diğer Yeniay ve Dolunay evreleri arasında kütleçekimsel kuvvet olarak fark yoktur. Güneş tutulmasının 7 gün öncesi ve sonrasında bu toplam etki en az olur. Güneş Tutulmalarının depremleri tetiklediğinden sözedilemez.

Güneş Tutulmaları ile deprem oluş tarihleri arasında istatistik açıdan bir ilişki bulunamamıştır. Güneş tutulmalarının hemen öncesi ve sonrasında olan depremlerin sayısı tüm depremlerin yüzdebiri oranındadır.

Günde en az 5-6 büyüklüğünde 3-4 deprem olmaktadır. Bir yılda 2-5 arası gerçekleşen Güneş Tutulması ve diğer Yeniay evrelerinde de depremler zaten olmaktadır.

Depremlerin ne zaman olacağı önceden tahmin bile edilemediği halde Güneş tutulmalarının meydana geliş zamanları büyük hassasiyetle önceden hesaplanabilmektedir.

Liselerden jeoloji dersleri kaldırıldı, deprem nedir bilmiyoruz, depremle nasıl yaşanır bilmiyoruz, korkuyoruz. Astronomi dersleri kaldırıldı, gökyüzünü tanımıyoruz, gökcisimlerini bilmiyoruz, evrendeki varlığımızı irdeleyemiyoruz, meydanı astrologlar dolduruyor. En kötüsü de, “yakında Güneş Tutulması olacak, ardından yine deprem olacak mı?” diye bu bilgi çağında bile soruyoruz.

Güneş Tutulmasından korkmaya gerek yok. Yerküremizde o kadar çok deprem oluyor ki, bu depremler Güneş tutulmasından başka birçok olaya da rastlayabiliyor. Ama Güneş tutulması olağanüstü bir gökolayı olduğu için anılardan silinmiyor ve yakın günlerde olan bir depremin sorumlusu olarak bilgisiz insanlar tarafından suçlanıyor!

Ülkemizde gözlenebilecek bir sonraki Tam Güneş Tutulması 54 yıl sonra, daha çok var… Siz, bu yılki olağanüstü gök olayını, göz güvenliğinizi dikkate alarak keyifle izlemeyi unutmayın.

29 Mart 2006’da gökyüzünüz açık olsun…


Artık saatler kaldı... 25 Ekim güneş tutulması depremi tetikler mi?

Yılın ikinci tutulması olan ve 25 Ekim 2022 Salı günü gerçekleşecek olan güneş tutulması İstanbul'da kısmen görülebilecek. Güneş tutulması en net Avrupa, Güney ve Batı Asya ile Kuzey ve Doğu Afrika ile Atlantik'ten izlenecek. 

Güneş tutulması Türkiye saatiyle 12.40'ta başlayacak ve 15.05’e kadar sürecek.

Haber Global'in aktardığı habere göre; tutulma sırasında Güneş'in yaklaşık yüzde 50'si, Ay tarafından örtülecek. Çok önemli olarak nitelenen bu güneş tutulmasından 2 hafta sonra bir tutulma daha var. Bu kez 8 Kasım 2022'de ay tutulması gerçekleşecek.

DEPREMİ TETİKLER Mİ?

Bu güneş tutulması 17 Ağustos 1999 depreminde gerçekleşen güneş tutulmasına benzetiliyor. 17 Ağustos depreminden 6 gün önce gerçekleşen güneş tutulmasının fay hatlarını tetiklemiş olduğu söylenmişti. 

25 Ekim Salı günü gerçekleşecek güneş tutulmasının da fay hatları üzerinde etkili olabileceği bunun da olası İstanbul depremini tetikleyebileceği söylentisi var.

Deprem uzmanı Naci Görür, fay hatlarını etkileyebilir demişti. Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise deprem ile tutulmalar arasında direkt bir ilişki olmadığını söyledi.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda görev yapan Dr. Jeoloji Yük. Müh. Ramazan Demirtaş ise şöyle diyor: 

"Güneş tutulması depremi tetiklemez. Deprem ile güneş tutulmasının arasında ilişki yoktur. 25 Ekim 2022 günü de dünyanın herhangi bir yerinde deprem meydana gelebilir."

GÜNEŞ TUTULMASINDA NE YAPILMALI?

Twitter hesabında 25 Ekim Güneş tutulması hakkında açıklama yapan Prof. Naci Görür, "Kimi takipçilerim soruyor. Bu ay güneş tutulması olacak. 17 Ağustos 1999 depreminden önce de olmuştu. Endişeliyiz hocam ya tekrar olursa' diyorlar" diyerek, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Ay, Dünya ile Güneş arasına girdiğinde bu olay gerçekleşir. Bu olay sırasında üç gezegen de aynı sırada olduğu için Dünya üzerine daha fazla çekim uygularlar. Bu çekim hem hidrosferde hem de litosferde kabarmalara neden olur. Kimi zaman litosferdeki kabarma 25-30 cm varabilir."

ÇIPLAK GÖZLE BAKMAYIN

UG Müdür Vekili Dr. Tuncay Özışık ise güneş tutulmasına kesinlikle çıplak gözle bakılmaması gerektiğini söyledi.

Özışık, “Çünkü Güneş'in yaklaşık yüzde 50'si kapanacak ve geri kalan ışık göz için doğrudan zararlı. Özel güneş filtreleri veya tutulma gözlükleri ile daha önceki Güneş tutulmalarından ellerinde gözlüğü olanlar, bu tutulmayı izleyebilir. Fakat kesinlikle bir teleskobu, bir kamerayı veya merceği oraya doğrultup, bakmak kalıcı körlüğe sebep olur" dedi.

GÜNEŞ TUTULMASI NASIL İZLENİR?


güneşgüneş ışınlarıgüneş teleskobugüneş tutulması25 ekim güneş tutulması

Güneş tutulması büyük depreme neden olur mu

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

25 Ekim’de 12.40 ile 15.05 saatleri arasında yılın ikinci güneş tutulması yaşanacak. Türkiye’den de gözlemlenebilecek tutulma ile İstanbul’da yüzde 38’lik hilal şeklinde bir kapanma olacak. Tutulmanın en iyi gözlenebileceği yer ise kuzeydoğu Anadolu bölgesi. Burada da Güneş’in yaklaşık yüzde 60’ı örtülecek. Ancak bu muhteşem doğa olayı eski bir tartışmanın da fitilini ateşlemiş durumda. 1999 Marmara Depremi’nin güneş tutulmasından 1 hafta sonra olması tutulma ile deprem arasında bir bağ var mı sorusunu yeniden gündeme taşırken, biliminsanları ikiye bölünmüş durumda.

Haberin Devamı

BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLABİLİR

GÜNEŞ tutulmasıyla ilgili takipçilerinden gelen soruları sosyal medya hesabından cevaplayan yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, 17 Ağustos 1999 Depremi’nden 6 gün önce 11 Ağustos’ta gerçekleşen güneş tutulmasını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Ay, Dünya ile Güneş arasına girdiğinde bu olay gerçekleşir. Bu sırada üç gezegen de aynı sırada olduğu için Dünya üzerine daha fazla çekim uygularlar.

“Normalde bu çekim kuvveti büyük depremlere neden olmaz. Ancak kimi yerlerdeki faylar aşırı stres biriktirmiş ve deprem üretmeye zaten hazır hale gelmiş ise o faylar üzerinde depreme neden olabilir. Yani bardağı taşıran son damla rolü oynayabilir.”

OLACAĞI VARSA OLUR

Kendisini aradım, “Uyarımdan ‘Deprem olacak’ gibi bir ima çıkaranlar var. 1999 Depremi’nin güneş tutulması ile bilimsel bir alakası yok, ben böyle bir şey demedim. Ama şu bir gerçek, fay zaten deprem üretmeye hazırsa bir neden gerekmez. Olacağı varsa olur.”

Haberin Devamı

Güneş tutulması büyük depreme neden olur mu

GÜNEŞ, ‘HADİ ŞU TÜRKLERİ BİR SALLAYAYIM’ DEMEZ

YERBİLİMCİLERDEN başka konunun bir muhatabı da hiç şüphesiz astrofizikçiler. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi, astrofizikçi, Prof. Dr. Ersin Göğüş, yapılan araştırmalar sonucu güneş tutulması ile deprem arasında bir ilişki olduğuna dair bilimsel bir kanıta ulaşamadıklarını belirterek, “Yerbilimci hocalarımız, hazır böyle bir şey konuşuluyorken uyarımızı yapalım diyerek depreme dikkat çekmeye çalışıyorlar, yanlış anlaşılmasın, bu yanlıştır demiyorum, farkındalık yaratma çabalarını anlıyorum ama depremlerin güneş tutulması ile alakası yoktur. Ay’ın, Yer ile Güneş arasına girmesi ve Güneş’i örtmesine tutulma denir. Bu olurken kütle çekimi yani dünya üstüne yüklenen kuvvet çok minimal mertebelerde artar, deprem oluşturacak türden bir çekme oluşmaz. Yani Güneş tutulması ‘Hadi şu Türkleri bir sallayayım’ demez” diyor.

Haberin Devamı

BİRKAÇI TUTULMALARA İSABET EDEBİLİR

Peki ya ayın etkisi? Korku iklimin yaratılmasında en çok bu argümanın kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Göğüş diyor ki: “Kuzey ülkelere gittikçe sabah ile öğle arasında yaşanan gelgitler su seviyesini birkaç metre değiştirebiliyor. Ama sonuçta bu sudur. Su, serbest hareket edebilir.Oysa sizin tutulma ile hareket ettirmeye çalıştığınız/hareket ettiğini varsaydığınız şey, yerin onlarca kilometre altındaki (en az 40-50 km) kaya tabakasıdır. Bu tabakayı bir gökyüzü olayı ile aktive etmek mümkün değildir. Şu an bile onlarca deprem oluyor. Hisse diyor muyuz? Hayır. Olacaksa oluyor yani. Bunlardan birkaçı da tutulmalara isabet edebilir. Önemli olan büyük depreme hazır olmaktır.”

Haberin Devamı

EFSANELERE İNANMAYIN TUTULMA DEPREMİ TETİKLEMEZ

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, depremin asıl kaynağının yerin içi olduğunu belirterek, “Batı Anadolu da yaklaşık 26-30 km, Doğu Anadolu da ise yaklaşık 35-45 km. derinde yüzer yuvar dediğimiz eriyik bir katman var. Bunun içinde çevrim akımları döner. Bunların üstteki katmanı kırması sonucu deprem oluşur. Yani uzaysal olaylar deprem yaratmaz. Hatta 2006’da güneş tutulmasının net gözlendiği Niksar-Reşadiye’de Kuzey Anadolu fay kırığı üzerinde ölçümler yaptık ve tutulmanın deprem üzerine hiçbir etkisi olmadığına bizzat şahit olduk. Dünyada sadece 1 yılda bir buçuk milyar deprem olmaktadır, bunun illa bir ikisi tutulmalara denk geliyordur” diyor. Peki, ay tutulmasının ‘gel-git’ yarattığı biliniyor. Denizlerin çekilmesine neden olan bu güç tabakayı etkilemez mi? ‘Olabilir’ diyor Prof. Dr. Ercan ama ile bağlıyor: “Bu çekim ‘deprem’ değil olsa olsa ‘depremcik’ yaratır. Ve bu da ancak 2, 3 büyüklüğünde olur, büyük depremi tetiklemez. Dolayısıyla söylentiler ‘efsane’dir. Kanıtlanmamış bilgi bilim değildir, tersini söyleyen de jeo-fizikçi değildir.”

Haberin Devamı

TUTULMA BİR GÖLGE OYUNUDUR ETKİSİ SIFIRDIR

İSTANBUL Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Esenoğlu da 1999 Depremi’nden sonra biliminsanları da dahil birçok kişide kafa karışıklığı yaşandığını ifade ediyor ve “Oysa ikisi arasında hiçbir alaka yok” diyor. Geçmişte yaşanan depremler ve güneş tutulmaları üzerine özel bir çalışma yaptıklarını da belirten Doç. Dr. Esenoğlu, şöyle devam ediyor: “Bilimsel anlamda ikisi arasında bir ilişkiye rastlamadık. Güneş tutulunca: Bir, gün ortasında hava kararır, akşam karanlığına bürünür. İki, hava serinleyebilir. Üç, ay güneşi örter, dünyaya da gölgesi düşer. Buna gölge oyunu diyebiliriz. Peki, bir gölgenin maddeye etkisi olabilir mi? Hayır, sıfırdır.”

#Güneş Tutulması#Deprem#Türkiye

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Güneş tutulması depreme neden olur mu? Naci Görür'den dikkat çeken yanıt

Bu yılın ikinci Güneş tutulması 25 Ekim’de meydana gelecek. TÜBİTAK'ın "Gök Olayları Yıllığı"na göre 25 Ekim'deki parçalı güneş tutulması Türkiye'den de izlenebilecek. Güneş tutulması-deprem ilişkisiyle ilgili takipçilerinden gelen soruları yanıtlayan yer bilimci Prof. Naci Görür, 17 Ağustos 1999 Depremi'nden önce gerçekleşen Güneş tutulmasını hatırlattı.

'3 GEZEGENİN AYNI SIRADA OLMASI ÇEKİM GÜCÜNÜ ARTIR'

Görür, "Kimi takipçilerim soruyor. Bu ay Güneş tutulması olacak. 17 Ağustos 1999 Depremi'nden önce de olmuştu. Endişeliyiz hocam ya tekrar olursa diyorlar. Ay Dünya ile Güneş arasına girdiğinde bu olay gerçekleşir. Bu olay sırasında üç gezegen de aynı sırada olduğu için Dünya üzerine daha fazla çekim uygularlar. Bu çekim hem hidrosferde hem de litosferde kabarmalara neden olur. Kimi zaman litosferdeki kabarma 25-30 cm varabilir. Normalde bu çekim kuvveti büyük depremlere neden olmaz" dedi.

'HAZIR FAYLARDA DEPREME NEDEN OLABİLİR'

Stres yüklü faylara dikkat çeken Görür açıklamasının devamında, "Ancak kimi yerlerdeki faylar aşırı stres biriktirmiş ve deprem üretmeye zaten hazır hale gelmiş ise o faylar üzerinde depreme neden olabilir. Yani bardağı taşıran son damla rolü oynayabilir. Sevgiyle" ifadelerini kullandı.

Güneş tutulması depreme neden olur mu Naci Görürden dikkat çeken yanıt

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede