Şeker vücudun en başta gelen enerji kaynağıdır. Bu sebeple vücut şekeri kaybetmek istemez.
Böbrekler vücuttan atılması gereken maddeleri süzerken normalde şeker de süzüntüye geçer. Ancak böbrekler süzüntüye geçen bu şekeri geri emerek tekrar vücuda geri dönmesini sağlar. Böylece idrarda hiç şeker bulunmaz.
Kan şeker düzeyi yüksekliğinde böbreklerin şekeri geri emebileceğinden daha fazla şeker idrar süzüntüsüne geçer. Bu durumda böbrekler süzüntüye geçen tüm şekeri geri ememez ve idrarda şeker bulunur.
İdrar şeker tahlili idrar örneğinde yapılır.
İdrar şeker tahlili iki şekilde yapılabilir:
1. İdrar örneğinde sadece şeker tahlili yapılıp sonuç verilebilir.
İdrar şeker tahlil sonucu farklı şekillerde rapor edilebilir. Şeker yerine rapor kağıdında “glukoz” veya “glu” yazıyor olabilir.
1. İdrarda şeker yoksa idrar şeker sonucu “negatif” olarak verilir.
İdrarda şeker tahlil sonucu negatif olmalı yani idrarda şeker bulunmamalıdır.
İdrarda şeker tahlili sonucunun pozitif çıkması normal değildir. Bu durumun en sık sebebi “diabetes mellitus” yani şeker hastalığıdır. İdrar şeker test sonucu pozitif çıkanlar sonucunu doktoruna göstermelidir.
Diyabette yaptırmanız gereken testleri üç gruba ayırabiliriz:
• Hazır testler: Herhangi bir zamanda kan veya idrar testi sonucunu görmek istediğinizde yaptırdığınız testler.
• Rutin testler: Düzenli olarak yaptırmanız gereken testler.
• Geniş zaman aralığını kapsayan testler (HbA1c, Fructosamine vb.): Bu testler uzun bir süre için diyabet kontrolünüzün durumunu gösterir.
İdrar Testleri:
• İdrarda glukoz
• İdrarda keton
• Mikroalbuminüri
Kan Testleri:
• Kan glukozu
• Kanda keton
• HbA1c ve fructosamine
İDRAR TESTLERİ
İdrarda Glukoz: İdrarda glukoz ölçümü bir ‘tarama yöntemi’dir. Bu yöntem ile gün içinde ne zaman idrarla glukoz atıldığını belirleyebilir ve buna göre kan glukozu ölçümlerinizi daha yakından takip edebilirsiniz. İdrarda glukoz ölçümü artık glukoz takibinin esas yöntemi olarak önerilmese de, bu yöntem böbrek eşik düzeyinin bilinmesi açısından önemlidir.
Böbreklerde üretilen idrarın tamamı mesanede karışır.
Bunun anlamı, ölçtüğünüz idrardaki glukoz değeri en son idrara çıktıktan sonraki ortalama kan glukoz düzeyini göstermektedir.
İdrarda glukozun negatif çıkması kan şekerinizin ne kadar düşük olduğu hakkında bilgi vermez, sadece en son idrara çıktıktan sonra böbrek eşiğinin üzerine çıkmadığını gösterir.
Böbrekler idrardan olabildiğince fazla miktardaki glukozu geri absorbe etmeye çalışır. Ancak kan glukozu belli bir düzeyin üzerine çıktığında böbrekler glukozu absorbe edemez ve glukoz idrarla dışarı atılır. Bunun olduğu düzeye böbrek eşiği denir. Bu seviye çocuklarda 145-180 mg/dl, erişkinlerde 125-215 mg/dl. arasındadır. Böbrek eşiği genellikle yaşla birlikte yükselir.
İdrarda Keton: Hastalık, stres, kötü diyabet kontrolü vb. durumlarda kan şekerinin yükselmesine bağlı olarak idrarda keton görülebilir. İnsülin yetersizliğinde vücut enerji için glukozu kullanamaz ve yağları yakar. Yağların parçalanması sonucu vücutta ketonlar oluşur. Kanda biriken ketonlar vücudumuzun dengesini bozar ve ketoasidoza sebep olurlar. Kanda biriken ketonların atılması idrar yolu ile gerçekleşir.
İdrarda keton testini ne zaman yaptırmalısınız?
• İnsülin eksikliğine bağlı bulgular görüldüğünde (bulantı, kusma, karın ağrısı)
• Kan glukozu 240 mg/dl.(13-14 mmol/L)’den yüksek olduğu durumlarda
• Akut hastalık veya stres durumlarında
• Diyabetik gebelerde.
İdrarda keton cisimlerinin ölçümü için herhangi bir alete gerek yoktur. Bu ölçümler keton stripleri ile yapılabilir. Keton stripi idrara daldırılır, belirtilen süre kadar beklenir ve stripte oluşan renk değişikliği kutunun üzerindeki renk ile karşılaştırılarak sonuca varılır.
• Test ürün kutularındaki açıklamaları, kullanmadan önce okumalısınız.
• Test striplerini aşırı nemli, sıcak ortamda bırakmayınız.
• Strip kutularının kapaklarını açık bırakmalıyız.
• Son kullanma tarihi geçmiş stripleri kullanmayınız.
• C vitamini veya antibiyotik kullanıyorsanız, idrarda bakılan keton testi sonucu etkileyebilir ve yanlış sonuç verebilir.
İdrar Testleri
Glukoz | Keton | Yorum |
0 | 0 | İyi |
+ | 0 | Kanda glukoz seviyesi yüksek veya daha fazla insüline ihtiyaç var |
+ | + | İnsülin yetersiz |
0 | + | Alınan gıda yetersiz |
• 3-4 saatlik idrar biriktirilerek
• Günün herhangi bir saatinde yapılan idrarda albümin/kreatinin oranı hesaplanarak
• 24 saatlik idrar biriktirilerek, kreatinin ile birlikte değerlendirilir.
Mikroalbüminüri idrarda 2-3 ay içinde birbirini takip eden 3 testten en az ikisinde 30-300 mg/gün albumin çıkarılması anlamına gelir. Gündüz saatlerinde mikroalbüminüri atılımı geceye göre %25 daha fazladır. Ağır egzersiz yapılması, kan şekerinin çok yüksek seyretmesi, enfeksiyonlu hastalıklar, kalp yetmezliği, hipertansiyon atakları gibi durumlar böbreklerden atılan albümin miktarını değiştirebilir. Bunlar göz önüne alınarak daha güvenilir sonuçlar elde edebilmek için:
• Sabah ilk idrar veya sabah saatlerinde çıkarılan idrar örneği kullanılmalıdır.
• Ölçüm test çubuklarıyla yapıldıysa ve sonuç pozitif çıktıysa üriner enfeksiyon araştırılmalı, enfeksiyon varsa tedavi olduktan sonra tekrar albümin ölçümü yapılmalıdır.
Son yıllarda mikroalbüminüri basit test çubuklarıyla (micral test) her yerde ve kısa sürede değerlendirilebilir. Bu çubuklarla ölçüm hem pratiktir, hem de %95 oranında doğru sonuç verir.
KAN TESTLERİ
Kan Glukozu: Kan glukoz testleri diyabetin kontrolünü sağlamada idrar testlerinden daha güvenilirdir.
* Micral test çubukları
Kan glukozunuzu ne zaman ölçmelisiniz?
• Sabah NPH (orta etkili) insülin kullanılıyorsanız, kan glukozunuzu sabah kahvaltısından ve akşam yemeğinden önce ölçmelisiniz.
• Kristalize (kısa etkili) insülin kullanıyorsanız, enjeksiyondan 3-4 saat sonra kan glukozunuzu ölçmelisiniz.
• Oral antidiyabetik hap kullanıyorsanız sabah kahvaltısı ve akşam yemeği öncesi, şekerinizi tıbbi beslenme tedavisi ile kontrol ediyorsanız sabah kahvaltıdan önce ve herhangi bir ana öğünden 2 saat sonra ölçüm yapılmalıdır.
Kan glukozu ölçüm sayısı ne olmalıdır?
• Diyabet tanısı yeni konmuşsa, hipoglisemi belirtilerini hissetmeyen diyabetlilerde, brittle diyabetlilerde, gebe diyabetlilerde günde 4-7 kez kan şekeri ölçümü yapılmalıdır. En sık kullanılan yöntem:
• Sabah aç karnına
• Öğle yemeği öncesi saat: 12:00’de
• Akşam yemeği öncesi saat: 18:00’de
• Gece yatmadan önce saat: 22:00’de
• Haftada bir gün gece 03:00’de
• Diyabet kontrolünüz çok iyi ise, haftada 1-2 gün günde 4 kez yada her gün farklı bir zaman diliminde ve haftada bir gün gece saat 03:00’te kan şekeri ölçülmelidir.
• Tıbbi beslenme tedavisi veya oral antidiyabetik alan Tip 2 diyabetlilerde diyabet kontrolü iyi ise, haftada 1-2 gün aç iken ve gece yatmadan önce (saat 22-23 arası) kan şekeri ölçülmelidir. Diyabet kontrolü, kontrol sağlanana kadar günde 4 kez aç, ana öğünlerden 2 saat sonra, gece yatmadan önce ve haftada 1-2 kez gece 03:00’te kan şekeri ölçülmelidir.
Günümüzde evde kendi kendinize kan şekeri ölçmenizi sağlayan, kullanımı pratik ve kısa zamanda sonucu veren glukometriler üretilmiştir.
Kan testi yapmadan önce ellerinizi su ve sabunla yıkayın. Ellerinizi yıkamaktaki amaç, ölçüm sırasında parmaklarda şeker kalmışsa (örn; glukoz tabletlerinden veya yediğiniz şekerli bir besinden) test sonucu yanlış çıkabilir. Parmak uçlarınızı yanlardan delerseniz daha az ağrı hissedersiniz. Parmak delme aletinizi başkasıyla paylaşmayınız.
Kanda Keton: Bu güne kadar, kanda artan keton ancak idrarla ölçülebilirken günümüzde aynı kan şekerini ölçtüğünüz gibi kan ketonunu da glukometre aracılığıyla ölçebilirsiniz. Kanda keton ölçümünün yararı keton yükselmesini erken saptamaya imkan vermesidir. Sabah saatlerinde ölçülen ketonu yorumlamak zordur. Bu ketonlar gece aç kalmaya bağlı olabilir. Özellkle çocuklarda bulantı ve kusma varsa keton yönünden tetkik edilmesi gerekir.
HbA1c: Kırmızı kan hücrelerinde glukozun bağlı olduğu hemoglobin yüzdesini gösteren bir ölçü birimidir. Hemoglobin kırmızı kan hücrelerinde oksijeni bağlar ve taşınmasını sağlar. Test, 120 gün yaşayan ve daha sonra dalakta parçalanan kırmızı kan hücrelerine dayalıdır. Kısaca HbA1c son 2-3 ay içindeki ortalama kan glukozu düzeyini verir. HbA1c diyabet kliniğinde düzenli aralarla (en az 3-4 ayda bir) takip edilirse, bu bize glisemik kontrolünüzün yıl boyunca nasıl olduğunun iyi bir özetini verecektir.
Çocukluktan ergenliğe geçiş (puberte) döneminde büyüme hormonu salgılanır ve bu dönemde kan glukoz düzeyleri artar. Sonuç olarak puberte döneminde iyi bir HbA1c değeri elde etmek zordur.
% HbA1c | Ortalama kan şekeri (mg/dl) |
4 | 60 |
5 | 90 |
6 | 120 |
7 | 150 |
8 | 180 |
9 | 210 |
10 | 240 |
11 | 270 |
12 | 300 |
13 | 330 |
HbA1c insülin kullanan diyabetlilerde yılda 4 kez, insülin kullanmayan diyabetlilerde yılda en az 2 kez bakılmalıdır.
HbA1c Düzeyiniz Nasıl Olmalı?
HbA1c değerlerinde bireysel farklılıklar olabilir, sizin için normal olan değeri diyabet ekibi ile konuşmalısınız.
Diyabetli değil-normal değerler | % 4-6 |
İdeal diyabetik glisemik kontrol | % 6-7 |
Kabul edilebilir glisemik kontrol | % 7-8 |
Komplikasyonlar açısından riskli | % 8-9 |
Kabul edilemez, komplikasyon riski yüksek | > %9 |
Yapılan bir çok çalışma % 7-8’lik bir HbA1c değerinin uzun dönem komplikasyonları önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. HbA1c’nin % 9 olması ise riskin önemli ölçüde artmış olduğunu gösteren bir uyarı işaretidir.
HbA1c düzeyinin çok düşük olması durumunda, ortalama kan glukozu düzeyiniz çok düşük olacaktır ve hipoglisemi riski artacaktır. Çok küçük çocuklarda (2 yaşından küçük) beyin halen gelişimini sürdürdüğünden, düşük kan glukozu ile birlikte yineleyen ciddi hipoglisemiYapılan bir çok çalışma % 7-8’lik bir HbA1c değerinin uzun dönem komplikasyonları önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. HbA1c’nin % 9 olması ise riskin önemli ölçüde artmış olduğunu gösteren bir uyarı işaretidir.
HbA1c düzeyinin çok düşük olması durumunda, ortalama kan glukozu düzeyiniz çok düşük olacaktır ve hipoglisemi riski artacaktır. Çok küçük çocuklarda (2 yaşından küçük) beyin halen gelişimini sürdürdüğünden, düşük kan glukozu ile birlikte yineleyen ciddi hipoglisemi ve konvülsiyonlar beyne zarar verebilir. Okul öncesi çocuklarda ciddi hipoglisemiden kaçınmak öncelikli hedef olmalıdır.
Fructosamine : Kandaki proteinlere bağlı olan kan glukozu miktarını ölçen bir yöntemdir. Bu ölçüm son 2-3 hafta içindeki kan glukozu düzeyini gösterir. Fructosamine yeni bir tedavi yöntemine başlamanız gibi glisemik kontrolünüzdeki kısa süreli değişikliklerde iyi bir göstergedir. Uzun süreli glisemik kontrol için rutin olarak önerilmeyen bir testtir.
Yapılan bir çok çalışma % 7-8’lik bir HbA1c değerinin uzun dönem komplikasyonları önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. HbA1c’nin % 9 olması ise riskin önemli ölçüde artmış olduğunu gösteren bir uyarı işaretidir.
HbA1c düzeyinin çok düşük olması durumunda, ortalama kan glukozu düzeyiniz çok düşük olacaktır ve hipoglisemi riski artacaktır. Çok küçük çocuklarda (2 yaşından küçük) beyin halen gelişimini sürdürdüğünden, düşük kan glukozu ile birlikte yineleyen ciddi hipoglisemi ve konvülsiyonlar beyne zarar verebilir. Okul öncesi çocuklarda ciddi hipoglisemiden kaçınmak öncelikli hedef olmalıdır.
Fructosamine : Kandaki proteinlere bağlı olan kan glukozu miktarını ölçen bir yöntemdir. Bu ölçüm son 2-3 hafta içindeki kan glukozu düzeyini gösterir. Fructosamine yeni bir tedavi yöntemine başlamanız gibi glisemik kontrolünüzdeki kısa süreli değişikliklerde iyi bir göstergedir. Uzun süreli glisemik kontrol için rutin olarak önerilmeyen bir testtir.
Yapılan bir çok çalışma % 7-8’lik bir HbA1c değerinin uzun dönem komplikasyonları önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. HbA1c’nin % 9 olması ise riskin önemli ölçüde artmış olduğunu gösteren bir uyarı işaretidir.
HbA1c düzeyinin çok düşük olması durumunda, ortalama kan glukozu düzeyiniz çok düşük olacaktır ve hipoglisemi riski artacaktır. Çok küçük çocuklarda (2 yaşından küçük) beyin halen gelişimini sürdürdüğünden, düşük kan glukozu ile birlikte yineleyen ciddi hipoglisemi ve konvülsiyonlar beyne zarar verebilir. Okul öncesi çocuklarda ciddi hipoglisemiden kaçınmak öncelikli hedef olmalıdır.
Fructosamine : Kandaki proteinlere bağlı olan kan glukozu miktarını ölçen bir yöntemdir. Bu ölçüm son 2-3 hafta içindeki kan glukozu düzeyini gösterir. Fructosamine yeni bir tedavi yöntemine başlamanız gibi glisemik kontrolünüzdeki kısa süreli değişikliklerde iyi bir göstergedir. Uzun süreli glisemik kontrol için rutin olarak önerilmeyen bir testtir.
Milroalbüminüri: Kronik kopmplikasyonların oluşumundaki risk faktörlerinin azaltılmasının ve iyi metabolik kontrol göstergelerinin arasında albüminüride vardır. Milroalbüminüri testi 3 yöntemle yapılabilir: İdrarda keton ölçümü ve dikkat etmeniz gerekenler Böbrek eşiği nedir?
İdrarda glukoz negatif ne demek? sizlere açıklıyoruz. Bunun yanında idrarda glukoz 1+, 2 veya +++ (3) sonucu çıkarsa nasıl bir yol izlemeliyiz gibi soruların cevaplarını bulacağız. Düşüklüğü ve yüksekliği hangi değerler arasında olmalıdır?
İdrarda glukoz aranması ve görülmesi özellikle şeker hastalığının en önemli belirtilerinden birisidir. Üriner glikoz (glukozüri), idrar tahlili sonucuna göre idrarda şeker varlığında bir durumdur. Diyabetin önemli semptomlarından biridir. Bu metinde; İdrarda glukoz nedir, glukozüri nedenleri, glukozüri semptomları nelerdir, idrardaki glukozun nasıl tedavi edileceği ve kırılma değerleri nelerdir sorularına kapsamlı bir cevap bulabilirsiniz.
İdrarda Glukoz, bir kişinin idrarında şeker bulunduğu zamandır. Glukozüri hem bir semptom hem de tanı yöntemidir. Böbreklerden idrar oluştuğunda, kanınızdaki glukoz geri emilir. Bu şekilde, idrarda glukoz yoktur. Böbrekler glukozu filtreleyemediğinde, glukoz idrara geçer. İdrarda glukoz varlığı hakkında bilmeniz gerekenler:
İdrarınızda normal zamanda glukoz yoktur. Glukoz böbreklerden geçerken kandan yeniden emilmektedir ve kan dolaşımına geri dönmektedir. Kanda çok fazla glukoz (hiperglisemi) olduğunda, böbrekler tüm glukozu ememeyebilir. Bu durumda, fazla glukoz idrar yoluyla atılır. Üriner glukoz transferi ile ilgili bazı önemli noktalar:
İdrar tahlilinde glukoz tespiti hakkında daha fazla bilgi ve ne zaman doktora başvurulacağını öğrenmek için okumaya devam edin.
İdrar tahlili, hastalıkların teşhisi için en yaygın kullanılan tanı yöntemlerinden biridir. Birçok hasta hastanede tam bir idrar tahlili geçirir. İdrar tahlilinde birçok parametre vardır. Bunlardan biri idrardaki glukoz seviyesidir. İdrarda glukoz ölçümüne göre, İdrarda Glukoz Negatif sonucu çıkabilir.
Özellikle İdrar tahlilinde glukoz negatif, tam idrar tahlili (TIT) sonucuna göre negatiftir. İdrarda glukoz negatif olması iyidir. Yalnız değerlendirilirse endişelenecek bir şey yoktur.
İdrarda Glukoz Normal; glukozun idrar içerisinde normal seviyelerde olduğunu belirtir. Bu normal değerler ise şöyledir. Çocuklar ile yetişkinlerin normal kan glukoz değerleri arasında en az 20-30 mg/dl fark bulunur. Yetişkinlerde normal kan glukoz değeri açlıkta 70-100 mg/dl, tokluk durumunda ise 70-140 mg/dl olarak belirlenmiştir. Bu aralıktaysanız eğer sonucunuz idrarda glukoz normal olarak çıkmıştır. Endişelenecek bir şey yoktur.
Böbrekleri etkileyen çeşitli hastalıklar ve artmış kan şekeri seviyeleri glukozüri oluşumuna neden olabilir. Bu durum da idrarda glukoz pozitif sonucunu çıkarır. İdrardaki glukoz sonucunu ifade etmek için kullanılan + işaretlerinin veya sayılarının sayısı, idrardaki glukoz seviyesini ifade etmek için kullanılır.
Pozitif Tam idrar tahlili (TIT) sonuçlarına göre glukoz sonucunun pozitif olduğu bir başka durumdur. İdrar Glukozu İzleri şeklinde sonuca yansır ve bu şu demektir.
İdrar glukozu izleri: İdrar tahlisine göre, idrarda çok az miktarda glukoz vardır.
Pozitif Tam idrar tahlili (TIT) sonuçlarına göre glukoz sonucunun pozitif olduğu bir başka durumdur. İdrarda Glukoz 1+ şeklinde sonuca yansır ve bu şu demektir.
İdrar glukozu + (1+): İdrar tahlisine göre, idrarda çok az miktarda glukoz vardır.
Pozitif Tam idrar tahlili (TIT) sonuçlarına göre glukoz sonucunun başka bir pozitif olduğu bir başka durumdur. İdrarda Glukoz 2+ şeklinde sonuca yansır. Bu şu demektir.
İdrarda glukoz ++ (2+): Özellikle idrarda orta derecede glukoz şiddetini ifade eder.
Pozitif Tam idrar tahlili (TIT) sonuçlarına göre glukoz sonucunun pozitif olduğu durumdur. İdrarda Glukoz +++ (3+) Pozitif şeklinde yansır. Bu ne demektir hemen açıklayalım.
İdrarda glukoz +++ (3+): Özellikle İdrarda yüksek oranda glukoz olduğunu gösterir.
Pozitif Tam idrar tahlili (TIT) sonuçlarına göre glukoz sonucunun pozitif olduğu durumdur. İdrarda Glukoz +++ (3+) Pozitif şeklinde yansır.
İdrarda Glukoz 4: Tehlikeli bir durumdur. İdrardaki glukoz değerinin 1000mg/dL üzerinde ise panik değeri olarak tanımlanır. Müdahale edilmesi gerekir.
Bu tarz yazılarımız hastalıklar kategorisi altında değerlendirilmektedir. İsterseniz bağlantıya tıklayıp daha fazlasına ulaşabilirsiniz.
İdrarda glukozun en yaygın nedenleri tip 1 diyabet ve tip 2 diyabettir. Diğer bazı böbrek hastalıkları da bulunmaktadır. İdrarda glukoza neden olan nedenler ve açıklamalar:
İdrarda glukoz pozitif olmasının en yaygın nedeni tip 2 diyabettir. Tip 2 diyabet, insülin pankreastan yeterince salgılanmadığında veya insülin etkisiz olduğunda ortaya çıkar. İnsülin hormonu düşük veya işlevsiz olduğu için kan şekeri seviyeleri kontrol edilemez. Kan şekeri seviyeleri yükseldiğinde, glukozun bir kısmı idrarla atılmaktadır. Tip 2 diyabet belirtileri şunları içerir:
Tip 2 diyabet her yaştan insanı etkileyen bir hastalıktır. Diyabet ve aile üyeleri olanlar daha fazla risk altındadır.
İdrarda glukoz pozitif olmasının bir diğer nedeni ise Tip 1 diyabettir. Pankreasta insülin üreten hücreler zamanla hasar gördüğünde ve yetersiz hormon üretildiğinde ortaya çıkar. Yeterli insülin hormonu salgılanır ve kan şekeri seviyeleri kontrol altında tutulamaz. Aşırı kan şekeri idrarla atılabilir. Tip 1 diyabetin ana belirtileri şunlardır:
Tip 1 diyabet sıklıkla çocuklarda ortaya çıkabilmektedir. Bu hastalarda insülin üretimi yeterli olmadığından insülin hormonu dışarıdan enjekte edilmelidir.
Glukoz hamile kadınların idrarında tespit eder. Bu, gestasyonel diyabet olabileceğini ve ek testlerin yapılacağını ve net bir tanı konacağını bildirir. Bebeğin plasenta tarafından üretilen hormonlar annenin vücudu üzerinde çeşitli etkilere neden olur. Bu hormonlar annenin vücudundaki kan şekeri hormonlarının kontrol mekanizmasını bozabilmektedir. Gestasyonel diyabetin bazı belirtileri şunlardır:
Gestasyonel diyabet gelişimi hamilelikle ilişkilidir. Kan şekeri seviyeleri doğumdan sonra muhtemelen normale dönecektir.
Renal glukozüri çok nadir görülen bir glukozüri biçimidir. Böbrekler glukozu düzgün bir şekilde filtreleyemediğinde ortaya çıkar. Renal glukozüri’nin önemli özellikleri:
İdrar tahlilinde glukoz pozitif olmasına neden olabilecek başka nedenler vardır. Bunlar:
Fanconi sendromu, böbrek tübül fonksiyonlarının bozulduğu bir sendromdur. Genetik olarak bulaşan bir hastalıktır. Glukozüri oluşumuna neden olabilmektedir. SGLT-2 inhibitörleri olan bazı ilaçlar, kan şekeri seviyelerini düzenlerken glukozun idrara geçmesine neden olur.
Çoğu hasta hayattan hayata uzun süreli glukozüri semptomları yaşar. Hastanede yapılan tam idrar tahlilinde idrarda glukoz pozitif tespit edilebilir. İdrarda glukoz varlığı öncelikle diyabet lehine değerlendirilmektedir. Diyabet tanısı koymak için başka testlerin yapılması gerekecektir. Glukozüri erken aşamalarda tespit edilmezse, aşağıdaki semptomlarla kendini gösterir:
Bu belirtilere sahipseniz, yakında bir doktora görünmelisiniz. Glukozüri tam bir idrar tahlili (TIT) ile tespit eder. Glukozüri nedeni diyabet ise, ek olarak aşağıdaki belirtilerle de karşılaşabilirsiniz:
Akantozis nigrikans, diyabetik hastalarda boyun, koltuk altı veya katlanmış cilt bölümlerinde görülen koyu cilt lekeleridir. Gestasyonel diyabet belirtileri tip 1 ve tip 2 diyabet ile benzerlik gösterir. Gestasyonel diyabet genellikle asemptomatiktir ve hamilelik sırasında rutin tarama ile tespit eder.
Sadece idrarınızdaki glukoz endişe nedeni değildir. İdrarınızda yüksek miktarda glukoza neden olan neden belirlenmelidir. Glukozüri nedeni aşağıdakilerden biri olabilir:
İdrar testinde glukoz pozitif çıkarsa, doktorunuz altta yatan nedeni belirlemek için çeşitli testler yapmanızı isteyebilir. Bu şekilde altta yatan neden belirlenecektir. Üriner glukozun en yaygın nedeni diyabettir. Diyabeti kontrol etmek ve tedavi etmek için doktorunuzla bir tedavi planı yapmalısınız. Diyabet tedavisi için olası yöntemler ve tedavi seçenekleri şunları içerir:
Gestasyonel diyabet hamilelik sırasında ortaya çıkan diyabettir. Doğumdan sonra büyük ölçüde düzelir. Bu hastalar daha sonra yaşamda diyabet geliştirilir. Üriner glukozun nedeni böbrekle ilişkili nedenlerse, doktorunuz altta yatan durum için çeşitli tedavi seçeneklerini paylaşacaktır.
Hamilelik sırasında yapılan rutin testlerden biri idrar tahlili. İdrar tahlili sonuçlarına bağlı olarak, glikoz pozitifliği yaşayabilirsiniz. Bu durum nedeniyle, hemen kötü senaryoları düşünmeyin. Hamilelik sırasında ortaya çıkan gebelik diyabeti sıklıkla görülür. Tüm hamile kadınların %16’sını etkiler.
Gestasyonel diyabet, plasentadan salınan bazı hormonların annenin hormon sistemini etkilemesi nedeniyle kan şekeri düzeylerinde bir artıştır. Bu durum doğumla birlikte azalır ve annenin kan şekeri seviyeleri birkaç hafta içinde normale dönmeye başlar. Hamilelik sırasında gestasyonel diyabet yaşayan kadınların yaşamın ilerleyen dönemlerinde diyabet geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Glukoz idrar testi, bir idrar örneğindeki şeker (glukoz) miktarını ölçer. İdrarda glukoz varlığına glikozüri veya glukozüri denir. Glukoz seviyesi ayrıca bir kan testi veya beyin omurilik sıvısı testi kullanılarak da ölçülür.
İdrar örneği verdikten hemen sonra test eder. Sağlık uzmanı, renge duyarlı bir pedle yapılmış bir seviye çubuğu kullanılmaktadır. Yağ çubuğunun rengi, sağlayıcıya idrarınızdaki glukoz seviyesini gösterir. Gerekirse, sağlayıcınız idrarınızı 24 saat içinde evde toplamanızı ister. Sağlayıcınız size bunu nasıl yapacağınızı söyleyecektir. Sonuçların doğru olması için talimatları tam olarak izleyin.
Bazı ilaçlar bu testin sonucunu değiştirir. Testten önce doktorunuza hangi ilaçları kullandığınızı söyleyin. Sağlayıcınızla konuşmadan önce herhangi bir ilaç almayı BIRAKMAYIN.
Bu test, geçmişte diyabeti test etmek ve izlemek için yaygın olarak kullanılmıştır. Artık kandaki glikoz seviyesini ölçmek için kan testleri yapmak kolaydır ve glukoz idrar testi yerine kullanılmaktadır. Doktor renal glikozüriden şüphelendiğinde glukoz idrar testi istenir. Bu, kan şekeri seviyesi normal olsa bile, böbreklerden idrara glikoz salgılanan nadir bir durumdur.
Negatif Sonuçlar
İdrarda glukoz negatif ne demek yukarıda açıkladık. Bu durumun idrarda glukozun bulunmadığı anlamına gelir. Ve sağlıklı bireylerde çıkması beklenen durumdur.
Normal Sonuçlar
Glukoz genellikle idrarda bulunmaz. Eğer öyleyse, daha fazla test gereklidir.
İdrarda normal glikoz aralığı: 0 – 0.8 mmol / l (0 – 15 mg / dL)
Yukarıdaki örnekler, bu testlerin sonuçları için ortak ölçümlerdir. Normal değer aralıkları, farklı laboratuvarlar arasında biraz farklılık gösterir. Bazı laboratuvarlar farklı ölçümler kullanır veya farklı örnekleri test eder. Özel test sonuçlarınızın anlamı hakkında sağlık uzmanınızla konuşun.
Anormal Sonuçlar Ne Anlama Geliyor?
Normalden daha yüksek glukoz seviyeleri aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar:
İdrarda glukoz aranması ve görülmesi özellikle şeker hastalığının en önemli belirtilerinden birisidir. Üriner glikoz (glukozüri), idrar tahlili sonucuna göre idrarda şeker varlığındaki önemli bir durumdur. Bu yazımızda İdrarda glukoz negatif ne demek? İdrarda glukoz 1+, 2 veya +++ (3) sonucu çıkarsa nasıl bir yol izlemeliyiz gibi soruların cevaplarını verdik.
Şimdi konuyu daha iyi anlatabilmemiz açısından sık sorulan soruları cevaplayacağız.
İdrarda glikoz olması ne demek?
Fazla glikozun atılması idrar yoluyla gerçekleşir. Bu durum glikozüri olarak bilinmektedir. Glikozun idrar yoluyla atılırken ölçülen değerler neticesiyle oluşan bir tablodur.
İdrarda keton negatif çıkması ne demek?
Özellikle idrar yollarında idrar keton bulunmadığı anlamını taşır.
İdrarda şeker oranı kaç olmalı?
Glukoz genellikle idrarda bulunmaz. Eğer öyleyse, daha fazla test gereklidir.
İdrarda normal glikoz aralığı: 0 – 0.8 mmol / l (0 – 15 mg / dL)
Yazımızın sonuna geldik. Okuduğunuz için teşekkür ederiz. Daha fazla bilgi almak isterseniz alttaki videoyu izleyebilirsiniz.
Son olarak Sağlıklı Bireyler bağlantısından da ana sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Bu web sitesi aşağıdaki ek çerezleri kullanır:
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
ÇEREZ | SÜRE | AÇIKLAMA |
_ga | 2 Yıl | Google Analytics tarafından yüklenen _ga çerezi, ziyaretçi, oturum ve kampanya verilerini hesaplar ve ayrıca sitenin analiz raporu için site kullanımını takip eder. Çerez, bilgileri anonim olarak saklar ve benzersiz ziyaretçileri tanımak için rastgele oluşturulmuş bir sayı atar. |
_ga_D0Q0R9HZ06 | Süresiz | Bu çerez, Google Analytics tarafından yüklenir. |
_gat_UA-74655999-1 | 1 Dakika | Web sitesi sahiplerinin ziyaretçi davranışını izlemesine ve site performansını ölçmesine olanak sağlamak için Google Analytics ve Google Etiket Yöneticisi tarafından ayarlanan _gat çerezinin bir varyasyonu. Addaki desen öğesi, ilgili olduğu hesabın veya web sitesinin benzersiz kimlik numarasını içerir. |
_gcl_au | 3 Ay | Hizmetlerini kullanan web sitelerinin reklam verimliliğini denemek için Google Etiket Yöneticisi tarafından sağlanmıştır. |
_gid | 1 Gün | Google Analytics tarafından yüklenen _gid çerezi, ziyaretçilerin bir web sitesini nasıl kullandığına ilişkin bilgileri depolarken aynı zamanda web sitesinin performansına ilişkin bir analiz raporu oluşturur. Toplanan verilerden bazıları, ziyaretçi sayısını, bunların kaynağını ve anonim olarak ziyaret ettikleri sayfaları içerir. |
Pazarlama çerezlerini kabul ettiğinizde, ilgi alanlarınıza uyan uygun içeriği sunmamız için cihazınıza çerezler yerleştirmemize izin vermiş olmaktasınız. Bu çerezler, ilgi alanlarından oluşan bir profil oluşturmak ve bizim sitelerimizde ve üçüncü taraf sitelerde size uygun içerikler göstermek üzere reklam ortaklarımız tarafından veya bizim tarafımızdan web sitemiz üzerinden ayarlanabilmektedir. İlgi alanlarına uyan içerikler sunabilmek için, sitemizde bize sağladığınız kişisel bilgilerle birlikte etkileşimlerinizi kullanmaktayız. Üçüncü taraf sitelerde size uygun içerikler sunmak için, bu bilgileri paylaşacağız ve şifrelenmiş bir e-posta adresi veya cihaz kimliği gibi bir müşteri tanıtıcısını reklam platformları ve sosyal ağlar gibi üçüncü taraflarla paylaşacağız. Pazarlama çerezlerini kabul etmek istemezseniz, bu çerezleri cihazınıza yerleştirmeyeceğiz ve bu durumda sunduğumuz içerikler size daha az uygun olabilir.
ÇEREZ | SÜRE | AÇIKLAMA |
_fbp | 3 Ay | Bu tanımlama bilgisi, Facebook tarafından, web sitesini ziyaret ettikten sonra Facebook’ta veya Facebook reklamcılığı tarafından desteklenen bir dijital platformda reklam görüntülemek üzere ayarlanır. |
datr | 2 Yıl | Bu çerez, oturum açmış kullanıcıdan bağımsız olarak Facebook'a bağlanmak için kullanılan web tarayıcısını tanımlamaktır. Bu tanımlama bilgisi, Facebook'un güvenlik ve site bütünlüğü özelliklerinde önemli bir rol oynar. |
fr | 3 Ay | Facebook bu tanımlama bilgisini, Facebook pikseli veya Facebook sosyal eklentisi olan sitelerde, web genelinde kullanıcı davranışını izleyerek kullanıcılara alakalı reklamlar gösterecek şekilde ayarlar. |
sb | 2 Yıl | Facebook tarafından kullanılan bir çerezdir. |
Tercihlerinizi kaydedebilmemiz için lütfen önce Kesinlikle gerekli çerezleri etkinleştirin!
İdrarda glikoz testi , idrarınızdaki glikoz miktarını ölçer. Glikoz bir şeker türüdür. Vücudunuzun ana enerji kaynağıdır. İnsülin adı verilen bir hormon , glikozun kan dolaşımınızdan hücrelerinize taşınmasına yardımcı olur. Kana çok fazla glikoz girerse, fazla glikoz idrarla atılır. Kan şekeri seviyelerinin çok yüksek olup olmadığını belirlemeye yardımcı olmak için bir idrar glikoz testi kullanılabilir, bu bir diyabet belirtisi olabilir .
Diğer isimler: idrar şekeri testi; idrar glikoz testi; glukozüri testi
İdrar testinde bir glikoz, idrarınızdaki farklı hücreleri, kimyasalları ve diğer maddeleri ölçen bir test olan idrar tahlilinin bir parçası olabilir . İdrar tahlili genellikle rutin muayenenin bir parçası olarak dahil edilir. İdrar testinde bir glikoz, diyabet taraması için de kullanılabilir. Bununla birlikte, idrar glikoz testi, kan şekeri testi kadar doğru değildir. Kan şekeri testinin zor veya mümkün olmadığı durumlarda istenebilir. Bazı insanlar, damarları çok küçük olduğundan veya tekrarlanan delinmeler nedeniyle çok fazla yaralı olduğundan kan alamazlar. Diğer insanlar aşırı kaygı veya iğne korkusu nedeniyle kan testlerinden kaçınırlar.
Düzenli muayenenizin bir parçası olarak veya şeker hastalığı semptomlarınız varsa ve kan şekeri testi yapamıyorsanız, idrar testinde glikoz alabilirsiniz. Diyabet belirtileri şunları içerir:
Hamileyseniz, idrar testinde glikoz içeren bir idrar tahliline de ihtiyacınız olabilir. İdrarda yüksek glikoz seviyeleri bulunursa, gebelik diyabetine işaret edebilir . Gestasyonel diyabet, yalnızca hamilelik sırasında ortaya çıkan diyabet türüdür. Gestasyonel diyabet teşhisini doğrulamak için kan şekeri testi kullanılabilir. Çoğu hamile kadın, hamileliğin 24. ve 28. haftaları arasında bir kan şekeri testi ile gebelik diyabeti için test edilir.
Sağlık uzmanınızın idrarınızdan bir numune alması gerekecektir. Ziyaretiniz sırasında, idrarın toplanacağı bir kap ve numunenin steril olmasını sağlamak için özel talimatlar alacaksınız. Bu talimatlara genellikle “temiz yakalama yöntemi” adı verilir. Temiz yakalama yöntemi aşağıdaki adımları içerir:
Sağlık uzmanınız, bir test kiti ile evde idrar şekerinizi izlemenizi isteyebilir. Size bir kit ya da hangi kitin satın alınacağına dair bir tavsiye verecektir. İdrar glikoz test kitiniz, testin nasıl yapılacağına ilişkin talimatlar ve test için bir paket şerit içerir. Kit talimatlarını dikkatlice uyguladığınızdan emin olun ve herhangi bir sorunuz varsa sağlık uzmanınızla görüşün.
Bu test için özel bir hazırlığa ihtiyacınız yok.
Glikoz testi için bilinen bir risk yoktur.
Normalde idrarda glikoz bulunmaz. Sonuçlar glikoz gösteriyorsa, bu aşağıdakilerin bir işareti olabilir:
İdrar glikoz testi yalnızca bir tarama testidir. İdrarınızda glikoz bulunursa, sağlayıcınız tanı koymaya yardımcı olmak için bir kan şekeri testi isteyecektir.
Medlineplus, Glucose in Urine Test, 2020
Referanslar
Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında)
Tam idrar tahlili hamilelikte farklı şekillerde değişikliklerin olduğu bir inceleme.
Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi belki de şu: idrarda glikoz.
Normalde hamile olmayan bir insanda idrarda glikoz çıkmaması lazım.
İdrarda glikoz çıkıyorsa bu, kan şekerinin yüksek olduğunu ve böbreğin bunu süzme eşiğinin artık aşıldığını çok fazla yüksek olduğu için ve idrara geçtiğini gösterir. Yani idrarda glikoz negatif olması lazım hamile olmayan dönemde.
Halbuki hamile olunan dönemlerde şunu biliyoruz ki, böbreğin eşiği farklı olduğu için, daha geçirgen olduğu için glikoza, herhangi bir şekilde gebelik şekeri olmamasına rağmen idrarda glikoz görüyoruz.
İdrarda glikoz, yani idrarda şeker gördüğümüz zamanda bu hamileliğe bağlı zaten olabilir demiyoruz tabii ki, bazı incelemeler yapıyoruz.
Ama idrarda şeker çıktığı zaman hamilelikte özellikle 3. trimesterda diyelim bu sıklıkla %90 olasılıkla gebelik şekeri veya şeker yükselmesine bağlı değil, böbreğin geçirgenliğinin değişmesine bağlı ortaya çıkıyor.
Bu, idrar tahlilinde görülebilen değişiklerden bir tanesi.
İdrarda protein ise hamilelik döneminde görülmemesi gereken bir şey. İdrarda albümin yani. Hamilelik öncesi dönemde de görülmemesi lazım ama idrarda albümin gördüğümüz zaman biz idrarda glikoz gördüğümüz gibi hemen böyle rahat olmuyoruz.
Acaba gebelik zehirlenmesi veya böbreklerde herhangi bir sorun olabilir mi diye bazı incelemeler başlatıyoruz.
Çünkü gebelik zehirlenmesinde, bunu daha önce anlatmıştık, iki tane komponenti var gebelik zehirlenmesinin bir tanesi tansiyon yükselmesi, bir diğeri de idrarda albümin yani protein çıkışı.
İdrarda albümin gördüğümüz zaman mutlaka acaba gebelik zehirlenmesi var mı yok mu diye bazı incelemeler yapıyoruz. Bunlar arasında yaptığımız en önemli inceleme belki de tek inceleme 24 saatlik idrarda çıkartılan proteinin miktarının belirlenmesi.
Buna göre de acaba bu idrarda albümin çıkışı ciddi bir şeye mi bağlı değil mi diye bunu ortaya çıkartıyoruz bu inceleme ile.
GEBELİK ŞEKERİ İLE İLGİLİ KONULAR:
İLGİLİ KONULAR:
Glukoz vücudun temel enerji kaynağı olmaktadır ve fazlası karaciğerde ve kaslarımızda glikojen olarak depolanmaktadır. Vücutta glukoz seviyesinin belirli sınırlar içerisinde tutulması ve insanların sağlıklı olmaları insülin ile glukagon hormonları sayesinde mümkün olmaktadır. Kan glukoz seviyesinin normal düzeyde olmasına normoglisemi ismi verilmektedir. Açlık kan glukoz seviyesinin 70-100 mg/dl aralığında olması gerekmektedir. Kan glukozunun normal aralığında olmaması ve bunun tedavi edilmemesi şeker hastalarında çok daha ciddi problemlere yol açabilmektedir. Karbonhidratın yapı taşı olarak karbonhidrat içeren besinlerden alınabilen glukoz, günümüzde endüstriyel olarak da üretilmektedir. Nişastanın enzimatik hidrolizi ile glukoz üretimi yapılmaktadır. Mısır, pirinç, buğday, patates, manyok, ararot ve sagu gibi besinler nişasta kaynağı olarak tercih edilebilmektedir.
Karbonhidratların yapıtaşı, glukoz olarak isimlendirilmektedir. Kelime anlamına bakıldığında; Yunanca tatlı anlamını taşıyan bir kelimedir. Vücudun temel enerji kaynağı olarak görev yapmaktadır. Vücut mekanizmasının en iyi şekilde çalışabilmesinde glukoz önemli bir rol oynamaktadır. Canlıların fizyolojik faaliyetlerini sağlıklı şekilde sürdürebilmeleri için vücutlarına yeterli miktarda karbonhidrat almaları gerekmektedir. Karbonhidrat içeren besinlerden bazıları; unlu gıdalar, patates, pirinç, kuru yemiş ve meyveler olmaktadır. Vücuda alınan karbonhidrat, enzimatik faaliyetler ile parçalanarak glukoza dönüştürülmektedir. Glukozun emilerek kana karışması ile beraber kandaki glukoz kan şekeri olarak isimlendirilmektedir. Glukoz eğer sağlıksız ve kontrol dışı şekilde alınır ise, değişen glukoz düzeyleri kalıcı ve ciddi sağlık problemleri yaşanmasına neden olabilmektedir.
Hücreler için enerji kaynağı, fotosentezin ana ürünü, hücresel solunumun başlatıcısı olan bir monosakkarittir. Altı karbon ve bir aldehit grubundan oluşmaktadır. Bu sebeple aldoheksoz sınıfında yer almaktadır. Açık halkalı ya da halkalı şekilde olabilmektedir. Ancak pH 7 seviyesindeyken çoğunlukla halkalı şekildedir.
Canlılarda yakıt kaynağının tükenmesi sonucunda, metabolik gereksinimlerin karşılanabilmesi için glukoz polimerleştirilerek depolanmaktadır. Söz konusu glukoz depo edilirken sentezlenen molekülün canlılara göre değişimi şöyledir:
• İnsanlarda glikojen olarak depo edilmektedir.
• Bitkilerde depo edilme şekli nişastadır.
• Hayvanlarda glikojen olarak depolanmaktadır.
Glikogenez; glukozdan glikojen sentezine verilen isimdir. Vücudumuzda glukoz glikojen olarak depolanmaktadır. Enerji gereksinimi olmadığı zaman glikozdan glikojen sentezlenmekte ve bu molekül de karaciğerde ve kaslarımızda depolanmaktadır. Yetişkin bir bireyin kas ve karaciğerinde depolanan toplam glikojen, metabolizmanın kontrol sistemi tarafından belirlenmekte ve yaklaşık 200 gram olmaktadır. İnsanlar 3 gün yemek yemediklerinde, karaciğer ve kaslarında depolanan glikojenden enerji sağlanmaktadır.
Kan şekerinin yani diğer ismi ile kan glukozunun en küçük parçası glukoz olarak isimlendirilmektedir. Fruktoz ve galaktoz gibi monosakkaritlerin vücutta kullanılabilmeleri için öncelikle glukoza dönüştürülmeleri gerekmektedir. Vücuttaki hücrelerin hepsi glukoz kullanmakta ve bağırsaklarda emilen glukozun çoğunluğu ise karaciğerde glikojen olarak depo edilmektedir.
Sağlıklı bir kişi için açlık kan şekeri yoğunluğu 70-100 mg/dl aralığı kabul edilmektedir. Ancak Kan şekerinin ölçüldüğü yönteme göre normal sayılan yoğunluğun alt ve üst sınırlarında farklılıklar olmaktadır. Yemek yendikten bir saat sonra kan şekeri ölçüldüğünde, yükseldiği görülmektedir. Tokluk kan şekerinde görülen artış miktarı ve artışın yaşandığı süre, diyet örüntüsüne göre değişiklik göstermektedir. Yemek yendikten sonraki saat diliminde 120-140 mg/dl seviyesinde olması normal karşılanmaktadır.
Kan şekerinin normal seviyesine dönmesi için yemeğin üzerinden ortalama iki saat gibi bir zamanın geçmesi gerekmektedir. Ancak kompleks karbonhidratlar ile basit karbonhidratların kan şekerini yükseltme süresi aynı olmamaktadır. Bu süre kompleks karbonhidratlarda daha fazla olmaktadır. Kan şekeri yoğunluğunun düzenlenmesinde görevli olan organ karaciğerdir. Kan şekeri yükselişe geçtiğinde, insülin salınımı artmaktadır. Glikozun çoğunluğu da glikojene çevrilerek karaciğerde depolanmakta ve kan şekeri düşüşe geçmektedir.
Kan glukozunun bulunduğu normal seviyeye normoglisemi ismi verilmektedir. Eğer kan şekeri normalden daha düşük olur ise, hipoglisemi ismi verilmektedir. Normalden daha yüksek olan kan şekeri seviyesi ise, hiperglisemi olarak isimlendirilmektedir. Kandaki glukoz seviyesinin hangi aralıklarda olması gerektiği, çeşitli kuruluşların tanı ve tedavi kriterleri kapsamında belirlenmektedir. Bu kuruluşların bazıları Uluslararası Diyabet Federasyonu ve Amerikan Diyabet Derneği olmaktadır.
Açlık ve tokluk için ideal kan glukoz değeri belirlenmektedir. Yemek yedikten 8 saat sonra, açlık kan şekeri ölçülebilmektedir. Tokluk kan şekeri ise, yemek yedikten 2 saat sonra ölçülmelidir.
Protein yapısında olan insülin hormonu, pankreas tarafından üretilmektedir. Kandaki glukoz seviyesinin yükselmesi halinde pankreas otomatik olarak uyarıldığı için kan şekerinin dengelenmesi için glukozun hücre içerisine alınması insülinin görevi olmaktadır. İnsülin hormonu, vücudun dengeleme mekanizmasında görev almaktadır. Kan şekeri seviyesinin normal düzeyde seyretmesini sağlamaktadır. İnsülin hormonunun kan şekeri seviyesine göre etkileri aşağıda verilmiştir:
• Kan şekerinin yükselmesine karşılık olarak kan şekeri seviyesinin düşmesi için insülin salgılanmaktadır. Pankreas tarafından salgılanan insülin ile hücrelerin kan dolaşımından glikoz emmeleri sağlanmaktadır.
• Kan şekeri düştüğünde, kan glukozu seviyesinin yükselebilmesi için karaciğerde depolanmış olan glikozun dolaşıma girmesi gerekmektedir. Bu sebeple pankreas glukagon salgılayarak düşen kan şekeri seviyesinin yükselmesini sağlamaktadır.
Glukoz ölçümü, hastane şartları altında yapılmaktadır. Glukoz seviyesinin ölçülebilmesi için kanın plazma kısmı ile test yapılmaktadır. Glukoz ölçümü yaptıracak olan kişiden kan alındıktan sonra bu kan laboratuvara gönderilmekte ve alınan kanın plazmasından glukoz değeri hesaplaması yapılmaktadır. Kan testi sonucunda ortaya çıkan değerler, uluslararası alanda kabul görmüş kriterler kapsamında doktorlar tarafından yorumlanmaktadır.
Glukoz ölçümünün ev ortamında yapılabilmesi de mümkün olmaktadır. Glukoz seviyesini ölçen cihazlar vardır ve bu cihazları insanlar evlerinde kolaylıkla kullanabilmektedirler. Parmaklarından bir damla kan alıp cihazın ilgili bölmesine bu kanı akıttıklarında, glukoz seviyesi ölçüm sonucu cihazın ekranında gözükmektedir. Ayrıca hastanede ölçülen glukoz seviyesi ile kendi ölçtüğü glukoz seviyesini karşılaştırmak isteyenler, hastaneye şeker ölçüm cihazları ile beraber giderek kendi ölçümlerini de yapabilmektedirler.
HbA1c olarak isimlendirilen glikolize hemoglobin de açlık ve tokluk glukoz seviyesi kadar önemlidir. Son 2-3 ay içerisindeki ortalama kan glukoz seviyesini gösteren bir parametredir. HbA1c parametresine bakmak için yapılan test herhangi bir zaman diliminde yapılabilmektedir. Ancak doktorun önerdiği periyotlarda yapılması daha doğrudur. Öncesinde aç olunması gerekmemektedir. HbA1c ölçüm sonucuna göre Ulusal Diyabet Federasyonu değerlendirmesi aşağıdaki gibidir:
• HbA1c değerinin %5.7’nin altında çıkması, kan glukoz seviyesinin normal olduğu anlamına gelir.
• HbA1c değeri %5.7 ile %6.4 arası çıkarsa bu gizli şekere yorulmaktadır. Diğer bir deyişle prediyabet olduğu düşünülebilmektedir.
• %6.5 ve daha yüksek bir değer ile karşılaşılır ise, kişinin şeker hastası olduğu sonucu çıkartılabilmektedir.
HbA1c değerinin uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Çünkü test yapılan kişinin yaşı, sağlık durumu, diyabet hastası olup olmaması gibi çok sayıda kriter baz alınarak HbA1c için normal değerin ne olduğuna karar verilmelidir.
Hipoglisemi; glukoz düşüklüğü anlamına gelmektedir. İnsülin ve glukagon hormonlarının kan şekerini dengede tutması sebebi ile sağlıklı insanlarda açlık kan glukozu 75 mg/dl’nin altına inmemektedir. Ancak bu değerin altına inmesi hipoglisemi olarak isimlendirilmektedir.
Hipogliseminin şiddetine göre farklı şiddetle belirtileri bulunmaktadır. Hipogliseminin semptomları şu şekildedir:
• Açlık hissi başta olmak üzere yorgunluk, halsizlik gibi belirtileri bulunmaktadır.
• Terleme ve titreme görülebilmektedir.
• Baş dönmesi yaşanabilmektedir.
• Endişelenme, çarpıntı gibi belirtileri bulunmaktadır.
• Görme bozukluğu hipogliseminin semptomları arasındadır.
• Kişi kendinde solgunluk fark edebilmektedir.
• Hipoglisemi hastalığı daha şiddetli seyretmeye başladığında; bilinç kaybı, beyin hasarı, koma gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Tekrar eden hipoglisemi daha tehlikeli olacağı için bu gibi durumlarda bir uzmana başvurulması gerekmektedir.
Hipoglisemi olarak isimlendirilen glukoz düşüklüğü aşağıdaki sebeplerden kaynaklanabilmektedir:
• Uzun süre aç kalındığında kan şekeri düşebilmektedir.
• Öğün atlama sonucunda hipoglisemi meydana gelebilmektedir.
• Kullanılan çeşitli ilaçlar, hipoglisemiye sebebiyet verebilmektedir.
• Aşırı fiziksel aktivite sonucunda hipoglisemi olabilmektedir.
• Aşırı yorgunluk, hipogliseminin nedenleri arasındadır.
• Kalp, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri sonucunda hipoglisemi oluşabilmektedir.
• Alkol zehirlenmesi ile hipoglisemi oluşabilmektedir.
• Pankreas tümörleri aşırı miktarda insülin üretimine neden olabilmektedir. Bu da hipoglisemiye sebebiyet verebilmektedir.
• Diyabet ilaçlarının hatalı kullanımı sonrasında hipoglisemi gelişebilmektedir. Acil servislere giden hipoglisemi vakalarının %80’i de bu neden ile acil servise başvurmuştur.
Hiperglisemi; kan glukozunun normalden daha yüksek seviyede olması anlamına gelmektedir. Kişiye hiperglisemi tanısı konabilmesi için açlık kan şekerinin 100 mg/dl’yi, tokluk kan şekerinin ise 140 mg/dl’yi geçmesi gerekmektedir. Şeker hastalığı bulunanlar eğer tedavi görmezlerse ya da yetersiz tedavi alırlarsa, hiperglisemi görülebilmektedir. Tokluk kan şekerinin 200 mg/dl üzerinde olduğunun görülmesi durumunda, şeker hastalığından söz edilebilmektedir. Kan şekerinin daha da yükselmesi ve bunun için herhangi bir önlem alınmaması durumunda; kişide bilinç kaybı, koma ve ölüm gibi etkileri olabilmektedir.
Kan şekeri normalden yüksek olanların ciddi sağlık problemleri yaşamamaları için kan glukozu değerlerinin düzenli olarak takip edilmesi gerekmektedir. Normal şartlar altında idrarda glukoza rastlanmamaktadır. Ancak şeker hastalarının kan glukoz seviyelerinin aşırı yükselmesi halinde idrarda da gözlenebilmektedir. Glukoz 180 mg/dl değerini aştığında idrarla atılmaktadır. Kandaki glukozun idrarla atılmasına glikozüri ismi verilmektedir. Glikozüri görülmesinin sebebi kan glukozunun yüksek olmasıdır ve bununla ilgili tıbbi yardım alınmalıdır.
Glukoz yüksekliğine bağlı olan hipergliseminin belirtileri şunlardır:
• Özellikle gece saatlerinde olmak üzere sık aralıklar ile idrara çıkmak, hipergliseminin belirtileri arasındadır.
• Aşırı susama ve çok su içme gibi belirtiler yaşandığında hiperglisemiden şüphelenilmelidir.
• Hiperglisemi sık acıkmaya neden olmaktadır.
• Ağız kuruluğu hissedilebilmektedir.
• Ağızda asetonu andıran bir koku oluşabilmektedir.
• Halsizlik, yorgunluk ve devamlı uyku hali görülmektedir.
• Oluşan yaraların iyileşme süresi daha uzun olmaktadır.
• Nedeni bilinmeyen kilo kaybı hiperglisemiden dolayı olabilmektedir.
• Ayaklarda yanma hissi oluşabilmektedir.
• Cilt kuruluğu hipergliseminin semptomları arasındadır.
• Bulanık görme problemi meydana gelebilmektedir.
• Tekrarlayan enfeksiyonlar ile karşılaşılabilmektedir.
Hiperglisemi oluşmasının sebepleri arasında en sık rastlanılan şeker hastalığı olmaktadır. Diyabet hastaları eğer kan glukoz seviyeleri devamlı yüksek seyrederken tedavi görmeyi reddederler veya yeterli tedavi almazlarsa, hiperglisemi görülebilmektedir. Hipergliseminin diğer sebepleri ise aşağıda belirtilmiştir:
• Aşırı derecede strese maruz kalma durumu, hiperglisemiye yol açabilmektedir.
• Steroid grubu ilaçların kullanımı, hiperglisemiye neden olabilmektedir.
• Hormonal rahatsızlıkları bulunanlarda hiperglisemi görülebilmektedir.
• Pankreas kanseri, hipergliseminin sebepleri arasındadır.
• Böbrek yetmezlikleri ve diğer böbrek rahatsızlıkları hiperglisemiye sebep olabilmektedir.
sürtünmeyle ilişkiden 21 ve 35 gün sonra yapılan idrar testi negatifse hamilelik yok diyebilir miyiz
Gebelik şüphesi varlığında gebelik testinin ne zaman yapılması gerektiği sıklıkla merak edilen bir durumdur.
Gebelik testinin yapılması için en önemli kural beklenen adet tarihinde gecikme olmasıdır.İlişkiden sonra kaçıncı gün test yapılacağının ise çok pratik bir anlamı yoktur.
Beklenen adet tarihinde gecikme olmadan gebelik testi, doktorunuz önermedikçe yapılmamalıdır.
Gebelik testinin ideal olarak ne zaman yapılması gerektiği ve bu konuda sorulmuş benzer soru ve cevapları aşağıdaki bağlantıda bulabilirsiniz.
Gebelik testi ne zaman yapılmalıdır?
Idrar tah. yaptırdım bir ay ateşle acile baş vurmuştum ve sonuç: Dansite 1.024 ,ph 6.0, protein *eser ,glukoz neg., keton *1+, bılurub. neg., nitrıt * pozitif , lökosit 1+, ıdrar mık. bakteri *97, erıtrosıt *3,lökosir *8, yassı epıtel 17
İdrar yolu enfeksiyonu olabilir, idrar kültürü yaptırmanızı öneririz..
idrarımda yanma var bu tahlih sonucum LOKOSİT EST +- -
BLOOD NEG -
GLUKOZ NEG MMOI/L 0-5.6
PROTIN NEG G/L 0-0.3
PH 6.0 5-8.5
SİPESİFİK GRAVİTE 1.002 1-1.03
KETON NEG MMOI/L 0-0.5
OROBİLNOJEN 0.2 UMAI/L 0-34
BLİRUBİN NEG -
NİTRİT NEG -
TURBIDITY CLESR -
COLOR COLORLES -
LOKOSİT 10 HPF 0-5
İdrar yolu enfeksiyonu olabilir, idrar kültürü aldırıp sonucuna göre tedavi verilmelidir..
Sık idrar ve sag tarafta sırta çıkan ağrı yüzünden kan tahlili yaptırdım tahlil sonuçlarım : lökosit : 9 , eritrosit 4.8 , hemotokrit : 28.16 , hemoglobin : 8.0 mcv: 69 plt : 372 . idrar tahlili de koyu hafif bulanık çıktı . Enfeksiyon az miktarda iltihap olduğu söylendi siz de yorumlar misiniz
İdrarda enfeksiyon ve kansızlığınız var, hastaneye başvurmanızda fayda var...
bakteri -
epitel -
lökosit -
hemoglobin +++
ph 5.5
eritrosit bol
dansite 1.020
ürobilinojen Normal
keton negatif
bilirubin negatif
nitrit negatif
glukoz negatif
protein negatif
lökosit negatif
Bu Sonuçlarda hangi hastalık olasıdır?
İdrarda rbc olması eritrosit yani kanama olduğunu gösterir, bu durumda ultrason, radyolojik bazı tahliller, idrar kültürü gibi ilave tanı yöntemlerine ihtiyaç olabilir.
bakteri -
epitel -
lökosit -
hemoglobin +++
ph 5.5
eritrosit bol
dansite 1.020
ürobilinojen Normal
keton negatif
bilirubin negatif
nitrit negatif
glukoz negatif
protein negatif
lökosit negatif
Doktor bana ultrasonda baksınlar dedi sizce sonuc nedir ?
İdrarda hemoglobin olması eritrosit yani kanama olduğunu gösterir, bu durumda ultrason, radyolojik bazı tahliller, idrar kültürü gibi ilave tanı yöntemlerine ihtiyaç olabilir.
İdrar testi yaptirdim ve ;
Lökosit :8-10 , eritrosit:3-4 , epitel:3,4 hucresi ve bol miktarda bakteri goruldu sonucu cikti acil servise gittim doktor net bir tani koymadi bu sonuclar ne anlama geliyor ?
İdrar kültürü tahlili idrar yolu enfeksiyonu tanısında kullanılan en güvenilir tahlil yöntemidir.Ancak bu tahlil yapılmamış anlaşılan.İdrar kültürü sonucuna göre, bir enfeksiyon varlığı yönünden en doğru bilgi alınacaktır.
İdrar kültürü hakkında detaylı bilgi almak, bu konuda sorulmuş benzer soru ve cevapları okumak için tıklayınız
İdrar kültürü nedir?
http://tahlil.com/idrar-kulturu-nedir-idrar-kulturu-neden-yapilir
idrara tahlili yaptırdım lökosit hücresi-0,30 yassı epitel 0,60 bakteri 8,40 kalsiyum oksalat dehitrat 0.30 kalsiyum oksalat monohidrat 0.20 bunlar normalden yükssek çıkmış neden olabilir
İdrar yolu enfeksiyonu araştırılması yönünden idrar kültürü testi yapılması uygun olacaktır.
pH=6 Sg=>=1.030 UR=O3.2;İmol/L Lokosit(mık)2-3 1.2lokosit goruldu . diger tum tahlil sonuçları negatif yaşım 18 cınsytm erkek doktorum intihap oldugunu soledi fazla sıvı tuketmedigim halde sıklıkla tuvalete gidiyorum yanma ve acı hıssediyorum birde migdeme bıcak saplanır gibi oluyor ne yapmalym
İdrar kültürü tahlili idrar yolu enfeksiyonu tanısında kullanılan en güvenilir tahlil yöntemidir.Ancak bu tahlil yapılmamış anlaşılan.İdrar kültürü sonucuna göre, bir enfeksiyon varlığı yönünden en doğru bilgi alınacaktır.
İdrar kültürü hakkında detaylı bilgi almak, bu konuda sorulmuş benzer soru ve cevapları okumak için tıklayınız
İdrar kültürü nedir?
http://tahlil.com/idrar-kulturu-nedir-idrar-kulturu-neden-yapilir
Merhabalar,ik aylık hamileyim 41 yaşındayım tahlilimde toxoplasmaıggab 54 pozitif ,rubellaıggab 344 pozitif, cmvıggab 40 pozitif ,vdrl negatif, hbsag nonreaktif 0,586, anti hcv nonreaktif 0,096, anti hıv I/IIab nonrektif 0,217 çıktı cevabınızı bekliyorum
Sonuçlarınızda kayda değer bir problem görülmüyor, normal olarak değerlendirebiliriz.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede