Ishal sarı

Ishal Sarı

ishal sarı

Köpeklerde Kaka Rengi Ne Anlatır?

Köpeklerde kaka rengi aslında insanlarda olduğu gibi köpeklerde de sağlık konusunda önemli bir göstergedir. Her ne kadar ilk başta göze kötü gözükse de aslında köpek sahiplerinin düzenli olarak köpeklerinin kakasını takip etmesi tavsiye edilir. Çünkü kakanın farklı renklerinin farklı anlamları vardır ve başta sindirim sistemi olmak üzere köpeğin genel sağlığı hakkında önemli bilgiler içerir. Her ne kadar köpeğimizin kakası kokulu ve önemsiz bir atık olarak görülse de durum tam tersidir. Bu yazımızda köpeklerde kaka renginin neler anlattığını ele alacağınız.

kaka torbasını ağzında taşıyan köpek

Kahverengi Kaka

"Köpek kakası nasıl olmalı?" sorusunun cevabı kahverengi ve hafif sert olmalıdır şeklinde verilebilir. Bu kaka yapısı bağırsak ve sindirim sağlığının yerinde olduğunu gösterir. Eğer köpeğinizin kakası çikolata renginde ve ele alındığında dağılmayacak sertlikteyse korkulacak bir şey yok demektir.

Yeşil Renkli Kaka

Köpeklerde yeşil renkli kakanın birden fazla sebebi olabilmektedir. Eğer köpeğinizin kakası kahverengi ancak içerisinde yeşil parçalar varsa bu köpeğinizin çok miktarda ot yediği anlamına gelir. Bu ciddi bir durum değildir ancak otların düzenli bir atıştırmalık haline gelmemesi için bu davranışa kısıtlama getirmeniz gerekmektedir.

Ancak kakanın tamamı yeşil tonlarındaysa bu gastrointestinal sistemde bir rahatsızlığa işaret eder. Yeşil kaka bakteriyel enfeksiyon, bağırsak paraziti ya da diğer gastrointestinal rahatsızlıklara bağlı olarak görülür. Eğer bir anda kakanın rengi yeşile döndüyse o zaman veteriner hekimi ziyaret etmenin vakti gelmiş demektir.

veteriner hekim tarafından muayene edilen köpek

Beyaz Noktalı Kahverengi Kaka

Köpeğinizin kakasının kahverengi olması bir problem olmadığı anlamına gelir. Ancak içerisinde küçük beyaz parçalar varsa bu bir soruna işarettir. Köpeğiniz kakasındaki beyaz parçalar genellikle bağırsak parazitlerinin göstergesidir. Bazı kurtlar yetişkin hale geldiklerinde arkalarında küçük beyaz kalıntılar bırakır. Eğer bu beyaz beneklerin hareket ettiğini görürseniz bu köpeğinizde parazit olduğunun bir işaretidir.

Siyah Renkli Kakası

Köpeklerde siyah kaka köpeğin üst gastrointestinal yollarında ciddi bir rahatsızlığa işaret etmektedir. Sindirim sisteminde yüksek miktarda kanama geldiğinde, kan diğer materyaller ile beraber aynı sindirim sürecinden geçer. Sindirim süreci kanın siyaha dönüşmesine ve sonuç olarak da kakanın siyah renkte olmasına neden olur.

Köpeklerde siyah ishal ya da siyah kaka gastrointestinal ülsere, bağırsak parazitlerine ya da karın veya bağırsak bölgesinde doku hasarına işaret eder. Eğer köpeğiniz bir anda siyah kaka yapmaya başlarsa vakit kaybetmeden veteriner hekim ile iletişime geçmeniz gerekir.

Kırmızı Renkli Kaka

Köpeklerde kırmızı kaka ya da kırmızı çizgiler alt bağırsak yollarında kanama olduğunun bir göstergesidir. Köpeğin kırmızı kaka yapması genellikle kalın bağırsakta kanamaya işarettir. Kan henüz sindirilemediği için kırmızı renktedir.

Kırmızı renkte kaka gastrointestinal soruna işaret edebilir ve tedavi edilmediğinde bu durum kanlı ishale dönüşebilmektedir. Kanlı ishalde vücut çok fazla sıvı kaybettiği için bu durum oldukça ciddi kabul edilir. Eğer köpeğinizin kakasında kan görürseniz vakit kaybetmeden veteriner hekime başvurmanız gerekir.

iştahsız köpek

Sarı Renkli Kaka

Köpeklerde sarı renkli kakanın birden fazla nedeni bulunmaktadır. Özellikle bir anda rengin sarıya dönmesi gastrointestinal bir rahatsızlığın belirtisi olabilmektedir. Arkasından ise genellikle ishal görülür. Köpeklerde sarı ya da turuncu renkli kaka aynı zamanda karaciğer hastalıkları ile ilişkili olabilmektedir ve bu ciddi bir sağlık problemi olarak değerlendirilebilir. Özellikle bir anda renk değişimi meydana geldiğinde ya da sarı renkten sonra ishal görüldüğünde hemen veteriner hekime başvurulmalıdır.

Mor Renkli Kaka

Köpeklerde daha nadir olsa da mor renkli kaka görülebilmektedir. Bu durum koyu pigmentasyonlu bir kanamaya işaret eder. Kanlı ishal genellikle koyu kırmızı renklidir ve reçel kıvamındadır. Bazı köpekler de ise mor renkte görülebilmektedir.

sahibi ile parkta gezen köpek

Gri Renkli Kaka

Normal bir kahverengi kaka vücut dışında iki ya da üç gün kadar kaldıktan sonra grileşmeye başlar ve bu son derece normaldir. Ancak köpeğiniz gri kaka yaptığında bu durum anormal olarak kabul edilir. Gri kaka genellikle sindirim komplikasyonları sonucu görülür. Özellikle pankreas olması gibi çalışmadığında kakanın rengi grileşmektedir. Normal bir durum olmadığı için gri kaka gördüğünüzde de veteriner hekim ile iletişime geçmeniz gerekir.

Mukuslu Kaka

Köpeğinizin kakasında küçük bir miktar mukus gördüğünüzde korkulacak bir şey yoktur. Mukus kakanın bağırsaktan geçişini kolaylaştırır ve bazen vücut dışına çıkabilir. Ancak çok miktarda mukus olduğunda bu sindirim sistemindeki bir rahatsızlığın belirtisi olarak değerlendirilmelidir.

Bağırsaklarda bir enfeksiyon olduğunda mukus üretimi artar ve bu nedenle kaka ile beraber vücut dışına çok miktarda mukus da çıkar. Enfeksiyon bir gıda hassasiyeti, hastalık, parazit ya da diğer sindirim sistemi hastalıklarına bir işarettir.


Veteriner Hekim Tuğba Dağdelen fotoğrafı
Veteriner Hekim Tuğba DağdelenTüm Yazıları

Veteriner hekim kimliğiyle evcil hayvan sağlığı hakkında farkındalığı artırmak için webgrid.co.uk blog sayfasına yazıları ile değer katan Tuğba Şenol Dağdelen, evcil hayvanlarda hastalıkların önlenmesi, teşhis ve tedavisi, hayvan davranışları ve ferahı, evcil hayvanlarda beslenme ve diyeti özelinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Antibiyotik bakterileri öldüren ilaçlardır. Antibiyotikler 50 yıldır insanlığın hizmetinde kullanılmaktadır. Şimdiye kadar sayısız insan hayatını kurtarmıştır. Bunun yanında bu ilaçların nadirde olsa bazı yan etkileri olmaktadır. Bu yan etkilerden biride uzun süreli olabilen ishal gelişimidir, buna antibiyotiğe bağlı ishal denmektedir. Bunun diğer adı Clostridium difficiale ishali veya psödomembranöz enterokolittir.

Doğumda steril olan bağırsak içine birkaç saat içinde vücut dışından gelen bakteriler yerleşir ve birkaç hafta içinde hayat boyu kalıcı şekilde üreyecek şeklide trilyonlarca bakteri bağırsakta yerleşir. Normalde bağırsak içinde ’den fazla çeşit bakteri türü vardır ve bunlar bize rahatsızlık vermediği gibi fayda sağlarlar, bu bağırsak mikroplarına flora denilir. Eğer bağırsağımız sağlıklı ise bu bakterilerin arasına zararlı olanları gelemez. Bazı nedenlerden dolayı bağırsak içindeki bu bakteri türleri değişir ve zararlı olanlar ürer. Bunların arasında en sık görüleni Clostiridium Difficialedir. Yakın zamanda uygulanan antibiyotik kullanımı, yaşlılık, böbrek yetersizliği, batın cerrahisi, yanıklar, kemoterapi, vücut direnç düşüklüğü, yoğun bakımda tedavi bunun başlangıç sebebi olabilir. Hastanede yatan hastaların %20’sinde, normal insanların %’ünün bağırsaklarında webgrid.co.ukiale sporları taşıyıcı ve in aktif olarak bulunmaktadır. Bu taşıyıcılık durumunda ishal olmaz, eğer kuvvetli antibiyotikler bağırsak florası baskılarsa C. Difficiale bakterileri ve bağırsakta çoğalır ve normal bağırsak mikrop ahalisinin türleri arasında dengesizlik başlar. C. Difficialenin ürettiği toksinler bağırsakta tahribat yaparak ishale neden olur.          


Hangi Antibiyotikler Buna Sebep Olur?

Her antibiyotiğin bir etki mekanizması vardır. Bazıları diğerinden daha güçlüdür ama her hangi bir antibiyotik bile bağırsak florasını baskılar. Cleocin, Lincocin, Ampisillin, Duocid, Augmentin, Keflin, Ceclor, Claforan, Cefobid, Zinacef gibi antibiyotikler bunlardan bazılarıdır.


Antibiyotikten Ne Kadar Sonra İshal Başlar?

Antibiyotik tedavisini tamamladıktan 2 gün sonradan 6 hafta sonraya kadar ishal başlayabilir.


Şikâyetler Nelerdir?

Birçok hastada bağırsak alışkanlığında değişme olur, dışkı yumuşaktır. Bazı hastalarda bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı olabilir. Hafif vakalarda günde 5–10 kez, ağır vakalarda ise 10’dan fazla tuvalet sayısı vardır.


Nasıl Teşhis Konur?

webgrid.co.ukiale değişik 2 toksin (toksin A ve B) salgılar, bunlarda bağırsak mukozasında tahribat yaparak ishale neden olur. Dışkıda bunların varlığının gösterilmesi ile tanı konur. %25 vakada tanı konmayabilir. Gaitada bu toksinlerin gösterilememesi hastalığın olmadığını göstermez. Kolonoskopide kalın bağırsak mukozasında psödomembran adı verilen sarı renkli plakların olması tanıya yardımcıdır.


Tedavi

Eğer değişik nedenlerle antibiyotik tedavisi alınıyorsa ve bu tedavi sırasında ishal başlarsa ilacı derhal kesmek en önemli davranıştır.  Genelde bu şekilde normal bağırsak florası tekrar yerleşir ama her zaman böyle olmaz.

1-     Metranidazol (Flagyl, Metrajil) : C. Difficiale bakterilerini yok eden en önemli 2 ilaçtan biridir. Ağız yoluyla verilir, çok şiddetli vakalarda damar yoluyla uygulanır. 7–10 gün, günde – mg, 4x1 şeklinde verilir. Ucuzdur. Bulantı, kusma, ağızda metalik tat, mide bozulması görülür. Çocuk ve hamilelere kullanılmaz.

2-     Vancomycine (Vancocin):  pahalıdır. mg tab 4x1, 7–14 gün devam edilmelidir. Başarı oranı %90’dan fazladır. Çok şiddetli vakalarda doz yükseltilir. Bağırsaktan emilmeyen bir ilaç olmadığı için rahatça yüksek dozlar uygulanabilir. Bu ilaca karşı süratle hastanede vankomisin-resistant enterokok direnci gelişmektedir.

3-     Colestiramin: Bu normalde kanda fazla oranda bulunan kolesterolü düşürmeye yarayan bir ilaçtır ve bu ilaç Clostiridium difficiale toksinini bağlamaktadır.  

4-     İshal kesici ilaçların kullanılmaması gereklidir. Bu ilaçlar bağırsakta toksinlerin tutulmasını arttırırlar.

5-     Probiyotikler: Asidofilus sütünde veya yoğurtta bulunan laktobasilius bakterisi bağırsakta normal florayı oluşturmaktır.

6-     Cerrahi Kolektomi: %5’den az hastada cerrahi olarak hastanın tedavisi gerekebilir.


Hastalığı Tekrar Ortaya Çıkışı

%10–20 hastada hastalık tekrar çıkar. Tedavi aynıdır.

Sağlık Rehberi

İshal genellikle sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir bulgu olsa da, hangi durumlarda müdahale  gerektirdiğini bilmek önemlidir. Çünkü, uygun tedavi edilmediğinde, sıvı kaybına yol açarak, çocuğunuzun vücudundaki su ve tuz dengesini bozabilir.

Çocuğumun normal dışkısı nasıl olmalı?

Normal dışkının sıklığı ve kıvamı, çocuğunuzun yaşına göre değişiklik gösterir. Küçük bebeklerin günde kez cıvık-yumuşak kıvamlı dışkılaması normaldir (anne sütü alan bebekler, mama ile beslenenlere göre daha sık dışkılayabilir). İlk 3 ayda, bazı bebekler günde 2 veya daha fazla dışkılarken, diğerleri haftada bir yumuşak kıvamlı dışkılar. İki yaşına geldiğinde çoğu çocuğun günde en az bir kez yumuşak fakat katı kıvamlı dışkılaması olmaktadır. Daha büyük çocuklarda ise bağırsak alışkanlığı her çocuğa göre farklı olabilir; bazıları her yemek sonrası, bazıları ise günaşırı tuvalete gidebilir. Dışkının kıvamı ve rengi de yaşa göre değişiklik göstermektedir. Özellikle anne sütü alan küçük bebeklerin dışkısı sarı, yeşil veya kahverengi olabilir, tanecikler içerebilir.

Çocuğumun ishal olduğunu nasıl anlarım?

İshal, çocuğunuzun cıvık veya sulu dışkılaması, veya her zamankinden daha sık dışkılaması olarak tanımlanır. Bebeklerde normal dışkılama sıklığının iki katına çıkması, daha büyük çocuklarda ise üç veya daha fazla sulu dışkılama olarak tanımlanır. Tüm çocukların dışkı kıvamı ve rengi beslenme ile ilişkili olmakla birlikte, sulu ve sümüksü dışkılara dikkat edilmeli, kan içeren veya siyah- katran rengi dışkılamalarda mutlaka doktora başvurulmalıdır.

İshalin Nedenleri

• Virusler ; Çocuklardaki ishalin en sık nedenidir. Daha çok kış aylarında görülür, sulu ishal, kusma, hafif ateş, baş ağrısı, karında kramplar, kas ağrıları ve iştahsızlığa neden olur. Bakterilerin neden olduğu ishali çoğu zaman viruslere bağlı olan ishalden ayırmak zordur, fakat ateş genellikle daha yüksektir, ishal kanlı veya sümüksü olabilir. Bakteri ve parazitlerin neden olduğu ishal genellikle içme suyunun temiz olmadığı, lağımın uygun şekilde boşaltılamadığı bölgelerde görülür. Sebep olan mikrobun bulaştığı yiyeceklerin veya içeceklerin tüketilmesi veya mikrop ile temas etmiş ellerin ağza götürülmesi ile hastalık gelişebilir.

• Antibiyotikler ; Antibiyotiklere bağlı ishal genellikle hafif seyreder ve antibiyotiklerin kesilmesine gerek olmaz. Fakat antibiyotik bittikten sonra düzelmeyen, şiddetli seyreden veya kanlı ishale yol açan durumlarda doktora başvurmak gerekir.

Çoğu ishal gün içerisinde düzelmektedir. Onbeş günü geçen ishal, enfeksiyonlar, sindirim bozuklukları, genetik hastalıklar, besin alerjileri gibi farklı nedenlerden kaynaklanabilir ve farklı şekilde tedavi gerektirebilir. Bu nedenle, on günden uzun süren ishalde doktora başvurmak gerekir.

SIVI KAYBINA DİKKAT

İshal vücutta sıvı kaybına yol açabilir. Sıvı kaybı bebekler ve küçük çocuklarda daha sık görülür. Hafif derecede sıvı kaybında susama hissi, hafif ağız kuruluğu görülürken, orta derecede sıvı kaybında idrar miktarında azalma (altı saat içinde idrar yapmama), ağladığı zaman gözyaşının azalması-olmaması, ağız kuruluğu ve gözlerde çöküklük, ağır derecede sıvı kaybında ise uyku hali, nabızda hızlanma ve idrar yapmama görülür.

İshalli çocuk nasıl beslenmeli?

Sıvı kaybı olmayan ve ağızdan beslenebilen çocuklar normal beslenmeye devam etmelidir. Pirinç, buğday, patates, ekmek, yağsız et, sebze ve meyve tüketebilir. Anne sütü alan bebeklerin ise sık sık emzirilmesi gerekir. Yeterli su ve sıvı gıda verilmelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları, çok şekerli içecekler ishali artırabileceğinden önerilmemektedir. İshale yönelik ilaç tedavisi genellikle gerekli değildir ve doktorunuz tarafından önerilmedikçe kullanılmamalıdır. Orta-ağır sıvı kaybı olan çocuklarda şeker ve mineral içeren ağızdan sıvı tedavisini doktorunuzun önerdiği şekilde verebilirsiniz. Bu şeker ve mineral (tuz) karışımları hazır paketlerde bulunur ve önerilen miktarda su ile karıştırılarak belirli bir süre içerisinde içirilir. Ağızdan beslenemeyen çocuklara damardan sıvı tedavisi verilmesi gerekebilir.

Ne zaman doktora başvurmalı?

• Kanlı ishali varsa

• 1 yaşından küçük ve birkaç saat içinde herhangi bir şey yemedi veya içmediyse

• Şiddetli karın ağrısı varsa

• Çok halsizse, sürekli uyku hali veya huy değişikliği varsa

• Sıvı kaybı bulguları varsa: ağzı kuru, ağladığında gözyaşı yok veya bebeklerde saat, daha büyük çocuklarda saat boyunca idrar yapmadıysa

• Yüksek ateşi varsa

• İshali 10 günden uzun sürdüyse doktorunuza başvurmanız gerekir

İshalden nasıl korunmalı?

• Eller sık sık ve uygun şekilde yıkanmalıdır (30 saniye süre ile sabun kullanarak

yıkanmalı, tırnak içleri, parmak araları ve el bileklerini de içermeli)

• Alt bezi değişimi dikkatle yapılmalı ve sonrasında eller yıkanmalıdır.

• Temizliğinden emin olunmayan veya kaynağı bilinmeyen sular tüketilmemelidir.

• Çiğ yenen gıdalar dikkatlice yıkanmalıdır.

• İshali toparlayana kadar çocuğun okula gitmemesi, diğer çocuklara yayılmasını

önlemeye yardımcı olacaktır.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

İshal neden olur, belirtileri nelerdir? (İshale ne iyi gelir?)

İSHAL (DİYARE) NEDİR?

İshal, gün içinde genellikle normalden daha sık sayıda, gevşek ve sulu dışkının çıkarıldığı bağırsak hareketleridir. Diyare ishale verilen bir diğer isimdir. İshal kısa ömürlüdür. Genellikle birkaç gün devam eder ve herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadan kaybolur. İshal akut yani geçici veya kronik yani uzun süreli ya da kalıcı olabilir. 

Akut ishal: Bu durumun bir ila iki gün devam etmesiyle ortaya çıkar. Viral veya bakteriyel bir enfeksiyonun sonucu olarak ya da gıda zehirlenmesinden kaynaklanabilir. Gelişmekte olan veya üçüncü dünya ülkelerine yapılan ziyaret ve tatillerde bu ülkelerde karşılaşılan bakteri ve parazitler turist ishali adı verilen bir başka akut ishal türüne neden olabilir. 

Kronik ishal: En az dört hafta boyunca devam eden ishali ifade eder. Genellikle altında bağırsak hastalığı veya bozukluğu gibi bir tıbbi neden bulunur. Bunlara örnek olarak çölyak hastalığı, Crohn hastalığı, irritabl bağırsak sendromu, sürekli enfeksiyon ya da inflamatuar bağırsak hastalığı gibi daha ciddi bir rahatsızlıklar verilebilir. 

Günde üç defadan fazla sulu dışkılama durumu, ishal olarak kabul edilir. Çok ağır ishal vakalarında günde litre kadar sıvı kaybedilebilir.

Sulu veya cıvık dışkılama, acil ve sürekli olarak tuvalete gitme ihtiyacı, büyük tuvaleti tutamama, susuzluk, kusma bulantı, halsizlikle karın bölgesinde gaz şikayeti de ishalin en büyük belirtilerinden sayılmaktadır.

Pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen ishal, çoğunlukla çevresel faktörlerle gelişir. İshalin seviyeleri bulunmaktadır, hafif olması durumunda ishale iyi şeyler ile durum kontrol altına alınmaya çalışılabilir.

Yaz döneminde sıklıkla karşılaşılan yaz ishali, en çok yaş grubundaki çocukları etkiler. Anne sütü alan bebeklerde ’den fazla, anne sütü almayan çocuklarda ise 3’den fazla sulu dışkılama, ishal olarak kabul edilmektedir. Sık tuvalete gitme durumunda, dışkılama sulu değilse bu tablo genellikle ishal değildir. 

İSHAL BELİRTİLERİ NELERDİR?

İshal belirtileri, rahatsızlığın şiddetine göre sıralanmaktadır. Eğer kişi az miktarda bir sıvı kaybetmişse daha çok susuzluk olarak kendini gösteren şikayetler, orta derece bir sıvı kaybında ise ağızda kuruma, huzursuz ruh hali ve idrar miktarında azalma gibi belirtilergörülebilir. Vücudun %10’luk kısmında bir sıvı kaybı yaşanıyorsa, belirtiler daha şiddetli ortaya çıkar. Buna göre en sık görülen ishal belirtileri şöyledir;

-Sıvı dışkılama,

-Acil dışkılama isteği ve büyük tuvaleti tutamama,

-Fazla dışkılama,

-Susuzluk,

-Bulantı ve kusma,

-Ateş yükselmesi,

-Halsizlik,

-Karın bölgesinde ağrı ve gaz

Yaz aylarında ortaya çıkan bakteriyel enfeksiyonlar genellikle; ateş, kusma, mide bulantısı ve karın ağrısı şikayetleriyle ortaya çıkmaktadır. Vücuttaki ateş bazen 39 derecenin üzerine çıkabilmektedir. Bu dönemde çocuklar için asıl tehlikeli olan durum, ishal ve kusmadır. İshal ile birlikte kusma, vücutta ciddi oranda sıvı kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle ailelerin, çocuklarındaki ishal ve kusmanın şiddetine dikkat etmesi çok önemlidir.

İshale kusma eşlik ettiğinde, çocuk yeterince beslenemediği ve sıvı alamadığı için vücudundaki gerekli sıvı miktarı da dengelenemez. Önlem alınmadığında ise vücuttan fazla miktarda sıvı kaybı ile birlikte akut böbrek yetmezliğine yol açabilecek ciddi tablolar ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple çocuklara bol su ve ayran, meyve suyu gibi içecekler verilerek kaybedilen sıvının tekrar alınması sağlanmalıdır.

İshal mikrobu, insandan insana özellikle de bir çocuktan diğerine kolaylıkla bulaşabilir. Genellikle, tuvalet temizliğini tam olarak öğrenememiş küçük çocuklar arasında hızla yayılabilir.  Çocuklar ve yetişkinler tuvalete gittikten hemen sonra ellerini doğru bir şekilde yıkamalıdır.

İSHAL NEDEN OLUR?

Hava sıcaklıklarının giderek artması ile bakteriyel enfeksiyon ajanları da besinlerde kolay ve hızlı bir şekilde üreyebilmektedir. Besinlerin saklanma koşullarına bağlı olarak mikroplarda ve ürettikleri toksinlerinde artış görülmektedir. Bu enfeksiyon içeren besinleri tüketen çocuklar, genellikle gastroenterit olarak bilinen ishal durumu ile karşı karşıya kalmaktadır. Bunun için uzun süre dışarıda açık bir şekilde beklemiş olan gıdaların tüketilmemesi gerekmektedir.

İshal bakteriyel enfeksiyon gibi geçici bir durum veya bağırsak hastalığı gibi süregelen bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabilir. En sık gözlenen ishal nedenleri şunlardır:

-Su ve gıdalarla yoluyla gerçekleşen, bağırsağın mikrobik hastalıkları

-Süt ve süt ürünlerin gibi gıdalara tahammülsüzlük

-Parazitler

-Müshil kullanımı

-İlaca bağlı yan etkiler

-İnflamatuar bağırsak hastalığı gibi bağırsak yapısını bozan hastalıklar

-İrritabl bağırsak hastalığı gibi bağırsağın işlevini bozan rahatsızlıklar

İshale sebep olan birçok farklı mikrop vardır. Rotavirüs, Norwalk, Astro virüs gibi virüsler antibiyotikle tedavi edilemez. Campylobacter, Salmonella, Shigella ve Escherichia coli gibi bakterilerin sebep olduğu ishaller ise antibiyotikle tedavi edilebilir; fakat genellikle bakteri belirlenene kadar kişi zaten iyileşmeye başlamış olur.

İSHALE NE İYİ GELİR?

İshalde genel durumun iyi olduğu, bulantı ve kusmanın olmadığı hastalarda 1 litre kaynatılmış soğutulmuş suya 1 çorba kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı sofra tuzu ve 1 çay kaşığı karbonat konularak karıştırılır ve hazırlanan karışım sık aralıklarla içilir. Daha ağır durumlarda kişi ağızdan beslenemiyorsa, ateş ve uzun süren ishal (24 saatten fazla) varsa, mutlaka hastane şartlarında damar yolu ile sıvı ve elektrolit takviyesi yapılmalı, dışkı incelemesi yapılarak ishal tedavi planlaması yapılmalıdır.

İshal süresince doğru beslenme çok önemlidir. Bu dönemde yağlı ve lifli yiyecekleri tüketmeme gerekir. İshale ne iyi gelir sorusuna cevap olarak patatesin ve muzun, potasyum kaybını önlemek açısından en önemli gıdalar olduğu söylenebilir. İshale iyi gelen yiyecekler arasında çorba, haşlama, püre, makarna ve pirinç yer alır. Bunların tüketimi, ishali kesmek için faydalıdır. İshal tedavisinin en önemli kısmı sıvı ve elektrolit kaybını önlemektir.

İshal tedavisinde en önemli noktalar, vücudun ishal nedeniyle kaybettiği sıvı ve tuzları mümkünse ağız yoluyla geri almasını sağlamak, beslenmenin sürdürülmesi ve vakit kaybetmeden doktora başvurulmasıdır. Çocuklarda görülen ishal tablolarının büyük çoğunluğu hafif-orta derecede ishal vakalarıdır ve çoğunlukla ev şartlarında tedavi edilebilir. İlk olarak alınması gereken önlemler şunlardır:

Hafif ishalde;

İnatçı kusma ve ateşin olmadığı hafif ishal vakalarında bol bol su içmek ishale iyi gelmektedir. Eğer bir bebek ishale yakalandıysa anne sütü alımına özen gösterilmelidir. Kontrollü şekilde susuzluk bulguları izlenmelidir.

Orta ishalde;

Orta derecedeki ishal vakalarında ise huzursuzluk ve susuzluk kendini daha çok belli etmeye başlar. Eğer çocuk 6 aylıktan büyükse eczaneden alınabilecek ishal kitlerinden faydalanılabilir.

İleri ishalde;

İnatçı ve kronik bir ishal durumunda mutlaka doktora başvurulmalı ve gerekli tetkikler yaptırılmalıdır.

-Doktor muayenesi sonrası ishal tanısı için bazı testler istenebilir. Bunlar;

-Dışkı kültürü ile bakteri ve parazit gibi enfeksiyon etkenlerinin aranması,

-Bazı hastalıkları dışlamak için kan testleri,

-Gıda tahammülsüzlüğünü ortaya koymak için açlık testi,

-Bağırsaklarınızın bir bölümünü doğrudan gözle incelemek için sigmoidoskopi veya kolonoskopi gibi endoskopik muayeneler olarak sıralanmaktadır.

İSHAL TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİK KULLANILIR MI?

Çocukluk çağı ishallerinin büyük çoğunluğunun virüslere bağlı olabilir ve gün içinde kendiliğinden düzelebilir. Antibiyotikler virüsleri öldürmediğinden ishal vakalarının çoğunda antibiyotik kullanımına ihtiyaç yoktur. Ancak içinde kan ve mukus olan dışkılama (kanlı ishal), yüksek ateş ve şiddetli karın ağrısı ile seyreden ishal vakalarında antibiyotik kullanımı gerekebilir.

Antimikrobiyal tedavi gereken bakteriyel ve protozoal ishallerinde uygun tedaviye başlanır. Karın ağrısı ve ishal şikayeti varsa doktora danışılmadan kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Genel olarak ishalli çocuklara herhangi bir ishal ilacı verilmesine gerek yoktur. Bu ilaçların ishalin kesilmesine katkısı olmadığı gibi, bazen ciddi zararlara yol açmaktadır.

İSHAL İÇİN EVDE TEDAVİ

İshalde şeker ve tuz içeren sıvılar ile evde ilk tedavi uygulanabilir. İshale iyi gelen şeyler arasında eczanelerde ve sağlık ocaklarında bulunan “ishal için şeker – tuz paketi “ yer almaktadır. Bu paketlerden bir tanesi 1 litre temiz suya eklenmeli ve karıştırılmalıdır. Bu uygulama, ishal sonucu kaybedilen sıvıların yerine konulması için önemlidir. Genel olarak sıvı kaybı olmayan ishalli çocuklara her dışkı başına 10 ml /kg bu sıvıdan verilebilir (yani 10 kilo olan bir çocuğa her ishalinden sonra ml sıvı verilmelidir). Hafif derecede sıvı kaybı varsa 50 ml / kg sıvı 4 saatte verilir. Evde ishal tedavisi için sıvı hazırlanırken hazır paketlerin kullanılmasına dikkat edilmelidir.

Bu şekilde hazırlanan sıvılar çocuklar tarafından sevilmeyebilir ancak mutlaka içirilmelidir. Sık kusan çocuklara her dakikada 1 çay kaşığı (5 ml.) olacak şekilde sıvı verilebilir. Genellikle sıvı ve tuz ihtiyacı karşılanan çocukların kusması bir süre sonra düzelir. Ancak gözlerde çöküklük, ağız kuruluğu olan orta derecede sıvı kaybı olan çocukların tedavi planının bir sağlık merkezinde yapılması daha uygundur.

İshal tedavisi sırasında beslenmesinin sürdürülmesi gerekir. Bebekler anne sütü ya da mamaya devam etmelidir. Yetişkinler ishale iyi gelen yiyecekler arasında pirinç, patates, ekmek, yağsız et, yoğurt yer almaktadır. Yağlı besinler, çay, meyve suyu ve asitli içeceklerden uzak durulmalıdır.

İSHAL NASIL ÖNLENİR?

Virüslerden kaynaklanan viral ishali önlemek için ellerin mutlaka sabunla yıkanması gereklidir. Yeterli ve doğru şekilde temiz kalabilmek için sık sık el yıkanmalıdır. Yiyecek hazırlamadan önce ve sonra eller yıkanmalıdır. Pişmemiş etlere dokunduktan, tuvaleti kullandıktan, çocuk bezlerini değiştirirken, hapşırdıktan, öksürdükten ve burnu sildikten sonra eller yıkanmalıdır.

Eller en az 20 saniye boyunca sabunla yıkanmalıdır. Bu 20 saniye süresince eller sabunla ovulmaya devam edilmelidir. Eğer el yıkamak mümkün değilse en az yüzde 60 alkol içeren alkol bazlı el temizleyici ve dezenfektanları kullanılmalıdır. El dezenfektanı el losyonu gibi uygulanmalı, her iki elinde ön ve arka kısımlarına sürülmelidir. 

Çocuklarda viral ishalin en yaygın nedeni olan rotavirüse karşı geliştirilmiş aşılar ile korunmak mümkündür. 

Genellikle çevresel sağlık önlemlerinin ve besin temizliğinin yetersiz olduğu ülkelere seyahat eden insanları etkileyen yolcu ishalini önlemek için bireyler ne yediklerine dikkat etmelidir. 

İyi pişmiş ve sıcak besinler tercih edilmelidir. Bireyin kendisinin soymadığı çiğ meyve ve sebzelerden kaçınılmalıdır. Çiğ veya az pişmiş et ve süt ürünlerinden kaçınılmalıdır. Orijinal kabında servis edilen şişe su, soda, meyve suyu ve fermente içecekler tercih edilmelidir.

Musluk suyundan ve içeceklere buz konulmasından kaçınılmalıdır. Dişleri fırçalamak için şişelenmiş su kullanılmalıdır. Duş alırken ağız kapalı tutulmalıdır. Kaynar su ile yapılan kahve veya çay gibi içecekler muhtemelen güvenli olacaktır.  Ancak kafein ve alkolün ishali şiddetlendirmek yanı sıra daha fazla dehidrasyona yol açmak riski mevcuttur.

Sarı İshal Neden Olur? Bebeklerde Sarı İshal Nedenleri Nelerdir, Nasıl Ge&#;er?

Dünyadaki çocuklarda ve bebeklerde en çok görülen hastalıklardan biri sarı ishal hastalığıdır. Fakat yeni doğan bebeklerde ishal ile normal dışkılamanın ayırt edilmesi biraz zor olabilmektedir. Yeni doğan bebeklerin dışkıları da yumuşak ve ince olmaktadır. Bu sebeple ishal durumunun ayırt edilmesi güç olur. Ancak bebek normalden daha fazla dışkılıyorsa o zaman ishal durumundan şüphelenilebilir.

Sarı İshal Neden Olur?

Özellikle anne sütü alan bebeklerin dışkıları sarı renk olmaktadır. Bebeklerdeki sarı ishal durumu ön sütün yoğun bir şekilde gelmesinden kaynaklanır. Bununla birlikte dışkının sümüksü bir görünümü de olabilmektedir. Bebeklerde bu şekilde sarı ishal görülmesi ebeveynleri korkutsa da aslında normal bir durumdur. Ancak ishal gün kadar devam ederse bir doktora görünmekte fayda vardır.

Bebeklerde Sarı İshal Nedenleri Nelerdir, Nasıl Geçer?

Bebeklerde sarı ishalin pek çok sebebi olabilmektedir. Bunlar;

● Bebeklere temiz içme suyu verilmemesi ishalin en önemli sebeplerinden biridir.
● Bebek anne sütü ile besleniyorsa, annenin beslenme şekli de bebeklerin ishal olmasına sebep olabilmektedir.
● Bebeklerin ishalinde kan varsa ya da dışkısı sümüksü ise o zaman bebekte tifo ya da kolera gibi rahatsızlıklar olabilir.
● Eğer bebeğin dışkısı ishalin yanında çok kötü kokuyorsa o zaman rota virüsü olmuş olabilir.
● Diş çıkarma durumlarında da bebeklerde ishal görülebilmektedir.
● Uzun süreli seyahat durumunda da bebeklerde ishal görülebilmektedir.
● Bebek anne sütünden sonra katı gıda ile beslemeye geçildiğinde de sarı ishal durumu gözlenebilmektedir.
Bebeklerde sarı ishal durumunun görülmesi halinde bir doktora gitmek ve bu hastalığın nedenini tespit etmek gerekmektedir. Doktor kontrolü sonrası reçete edilen ilaçların aksatılmadan kullanılmadı oldukça önemlidir. Çoğu zaman ilaçlar kısa sürede etkisini göstermektedir. Ancak bazen ilaçların etki etmediği durumlar da olabilmektedir.

İlaçlar kullanıldığı halde ishal geçmiyorsa durumun doktora bildirilmesi oldukça önemlidir. Bebeklerde ishal durumunda anne sütünün devam etmesi çok önemlidir. Çünkü bebek ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri bu süt ile almaktadır.

İshal süresi bebekten bebeğe değişmektedir. Ancak bu durumun 2 günden uzun sürmesi çeşitli sıkıntılara yol açabilir. İshalin uzun süre geçmemesi durumunda bebeğin mutlaka bir doktora götürülmesi gerekir.

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

  • Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz.
  • İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
  • Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz.
  • Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz.
  • Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz.
  • Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz.
  • webgrid.co.uk sitesine veya webgrid.co.uk adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz.
  • Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

  • Kimliğinizi teyit etme,
  • Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi.
  • İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi.
  • Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması.
  • İlaç temini.
  • Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme.
  • Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Araştırma yapılması.
  • Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma.
  • Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi.
  • Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

  • sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu,
  • sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,
  • sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
  • Özel Hastaneler Yönetmeliği,
  • Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği,
  • Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme,
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “webgrid.co.uk” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

  • (i) ATATÜRK webgrid.co.uk webgrid.co.uk:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz,
  • (ii) Noter kanalıyla gönderebilir,
  • (iii) [email protected] adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya
  • (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak [email protected] ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, webgrid.co.uk web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

Karın Ağrısı İshal Ve Kabızlık Sindirim Sisteminin Alarmıdır

Genel Cerrahi

Yemek sonrası ağrılar, tuvalet alışkanlıklarındaki olumsuz değişimler ve ani kilo kayıpları… Sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklara işaret eden bu belirtilerin önemsenmesi ve doktora başvurulup uygun tedavi planlaması yapılması büyük önem taşıyor. Sindirim sistemine ait sorunlar sadece bunlarla sınırlı kalmıyor, hastanın yaşam kalitesini düşüren pek çok belirtiyle kendini gösterebiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Uzmanları, sindirim sistemi problemleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Sırt ve sağ omuz ağrınız safra kesesi kaynaklı olabilir

Ağrı; radyolojik filmler, elektrokardiografi gibi bir yöntem ile görsel olarak varlığı ortaya konulamayan, metre, kilogram gibi birimlerle ölçülemeyen sadece ağrıyı hisseden kişinin ifade edebileceği bir durumdur. Sindirim sistemi hastalıklarından kaynaklanan ağrıların çoğu batın içerisinde hissedilir. Ancak safra kesesi hastalığından kaynaklı ağrılar sırt ve sağ omuzda da görülebilir. Yemek borusu kökenli ağrılar ise göğüs boşluğunda hissedilebilmekte, bazen kalp kökenli ağrı ile de karıştırılabilmektedir. Visseral olarak tanımlanan iç organlardan kaynaklanan ağrıların lokalizasyonu kolay yapılamamaktadır. Ağrı yakınması ile hekime başvuran hastaya, sorununun kaynağını bulmak için “anemnez” adı verilen sorgulamada şu sorular sorulmaktadır.

  • Ağrının yeri ve yayılımı
  • Ağrıyı vücudunun başka bir yerinde hissedilip hissetmediği
  • Ne zamandan beri var olduğu
  • Ağrının ani başlangıçlı mı, yoksa yavaş mı olduğu
  • Ağrının ara sıra gelen kıvrandırıcı mı yoksa sürekli olduğu
  • Kilo kaybı yaşayıp yaşamadığı 

Bu belirtiler varsa sorun sindirim sistemi olabilir

Sindirim sisteminin görevi gıdaları sindirmek ve vücuda emilimini sağlamaktır. Vücudun enerji ve yapısal gereksinimleri emilerek alındıktan sonra geri kalanı dışkı ile dışarı atılmaktadır. Ağrı ile gelen hastada hekimi sindirim sistemine yönlendiren en önemli yakınmalar;

  • Ağrının yemekle ilişkisi
  • Dışkıdaki renk değişikliği
  • Gaz ve gaita çıkarmadaki güçlük
  • Dışkılama değişiklikleri
  • İshal-kabızlık, gaitadaki çap değişikliği
  • Dışkılama sonrası tam boşalma hissinin olmaması gibi belirtilerdir.

Göz akınızdaki sararma safra yolu taşı belirtisi olabilir

Hastanın göz akında başlayan, daha sonra cildinde belirginleşen sarı renk değişikliği, idrar renginin çay rengi gibi koyu renkte olduğunun ifade edilmesi, ağrının safra kesesi -safra yolu taşı kaynaklı olabileceğini düşündürür. Gözle görülür bir karın gerginliği-şişkinlik, gaz ve gaita çıkaramama yakınması akla bağırsak düğümlenmesini getirmektedir. Sindirim sistemi organları periton adı verilen koruyucu bir zarla çevrelenmiştir. Ağrı kaynağı periton denilen bu zarı da etkilediği zaman elle yapılan batın muayenesinde belirgin bir hassasiyet, bazen de tahta karın denilen sert, duvar gibi bir karın ile karşılaşılabilir. Alkol ve ağır bir yemek sonrası başlayan yakınmalar ise pankreas iltihabını düşündürmektedir. 

Tanı yöntemleri hastanın hassasiyetine göre değişebilir

Hasta öyküsü ve muayene sonrası şekillenen olası tanılar sonrası hekim bir takım kan, radyolojik tetkikler ve endoskopik araştırmalar ile kesin tanı ve tedaviye yönelmektedir. Ağrı, gelen kan veya kahve telvesi şeklinde kusma veya zift gibi siyah renkte dışkıladığını ifade eden bir hastada üst sindirim sistemi kanaması şüphesi ön plana çıkmaktadır. En kısa sürede üst sindirim sistemi taramasına alınması gereklidir. Yapılan bu endoskopik inceleme ile kanama yeri ve nedeni saptanıp, aynı zamanda kanama odağına kanama durdurucu bir takım ilaçlar enjekte edilerek müdahale edilebilmektedir. Kanamanın nedenine göre argon-laser, heat probe ile yakma işlemi, bant ligasyonu ile bağlayıcı tedavi yapmak, hemo klips denilen mandala benzeyen materyal ile de kanama noktasına basınç yapıcı materyal bırakmak da olasıdır. Yani endoskopi hem tanı koyucu hem de tedavi edici bir yöntemdir. Bazı durumlarda muayene ve yapılan tetkiklere rağmen ağrı nedenini bulmak zor olabilmektedir. Gözlem altında tutulan hastanın ağrılı bölgesindeki hassasiyet, yinelenen kan tetkikleri ve ileri radyolojik incelemeler ile apandisit tanısı konulabilmektedir. Sadece ağrı yakınması olan, başka hiç bir bulgu saptanamayan hasta birkaç gün içerisinde ciltte ortaya çıkan tipik deri lezyonları ile zona tanısını konulabilmektedir

Ağrı kesicili alımı sonrası muayene tanıyı güçleştirir

Çok şiddetli ağrısı olduğunu ifade eden bir hastada yapılan tetkikler sonucu küçük milimetrik boyutta bir ülser saptanabileceği gibi hafif yakınmalar ile gelen bir hastada bir kaç santimlik büyük bir ülser saptanabiliyor; ağrının şiddeti ile lezyon orantılı değildir. Karın ağrısı çeken hastalardan istenilen; vücudunda işlerin yolunda gitmediğini ifade eden, yangın alarmı gibi uyarı veren bir ağrıyı, ağrı kesici alarak susturmamalarıdır. Ağrı kesici alarak gelen hastaların muayene bulguları gerçeği yansıtmamakta, tanı ve tedavide gecikmelere yol açarak sorunun büyümesine yol açabilmektedir. Sorunu daha komplike hale getirerek, hastanede yatılması gereken hastalıklarda yatış ve tedavi süresi uzamasına, tedavi maliyetinde artışa, hatta yaşamsal tehdide varan ciddi sonuçlara yol açabilmektedir.

Bebek ve çocuklarda ishal

Özellikle yaz aylarına doğru sık görülen ishal, yumuşak kaka yapma ve sık kaka yapma olarak tanımlanabilir.  Çocuklar genellikle ishal olur ve yine genellikle kendiliğinden düzelir. Mikrop enfeksiyonuna neden olan faktörler arasında en yaygını virüslerdir. Ardından bakteri ve parazitler gelir.

İshal, bir gün içerisinde üçten fazla ya da anne sütü ile beslenen bebeklerde her zaman olandan fazla kaka yapma ve daha sulu dışkılama durumudur. İshal en sık virüsler, bakteriler ve bazen de parazitler nedeniyle yaşanır. Mide ve bağırsak enfeksiyonlarında da ilk bulgu genellikle ishaldir. İshalle birlikte, bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı görülebilir. Bebek ve çocuklarda ishali kesmek için uygulanabilecek bazı yöntemler vardır ancak ishale sebep olan etken burada önemlidir. İshali durdurmak kadar ishal sırasında meydana gelen su kaybını önlemek de hayati önem taşır. Geçmeyen, uzun süren ishal için farklı sebepleri araştırmak gerekir.

Çocuklarda ishal nedenleri?

İshale sebep olan farklı sebepler vardır. Bunlar virüsler, bakteriler ve bazen de parazitlerdir.

Virüse bağlı ishaller

Virüsler içinde rota virüs, mide ve barsak enfeksiyonları sonucu ortaya çıkan gastroenteritin en sık rastladığımız sebebidir.  Gastroenterit, kusma ve ishale neden olan sık görülen bir bağırsak enfeksiyonudur. Birçok kişide rotavirüs ishali çok kötü yaşanmaz ancak az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda ölümcül sonuçlar doğurabildiğinden önemli bir halk sağlığı sorunudur.  Vücuttan aşırı su kaybına neden olabilir. Bu durum ise bebekler açısından hayati risk taşır.

Virüsler nedeniyle yaşanan (Gastroenterit) bağırsak enfeksiyonları en sık kış aylarında görülmekle birlikte yılın her döneminde ishale sebep olabilirler.  Emzirilen bebeklerde anneden geçen koruyucu maddelerin ay civarında azalarak kaybolması ve ek gıdalara geçiş nedeniyle ay arası bebeklerde, anne sütü alamayan bebeklerde virüs kaynaklı bağırsak enfeksiyonlarına sık rastlanır. Rota virüs harici Norwalk ve Kalisi virüsü de enfeksiyonlara neden olurlar. Fakat bu virüsler büyük çocuklarda ve erişkinlerde daha sık görülürler. İshalin 14 günden daha uzun sürdüğü durumlarda sebep genellikle adeno virüslerdir.

Bakterilere bağlı ishaller

Koli basili, Şigella, Salmonella, Kolera, Kampilobakter ve Yersinia bebek ve çocuklarda ishale sebep olan bakterilerdir. Koli basili, bakterilere bağlı ishallerin en sık karşılaştığımız nedenlerindendir. Bu durumda ishal ani oluşur, sulu ishal ve kramp şeklinde karın ağrısıyla birlikte görülebilir.  Bebeklerde huzursuzluk, beslenme güçlüğü, sarı-yeşil renkli, kansız, iltihap hücresi (lökosit) içermeyen, sümükümsü olmayan dışkı gözlemlenir. Ancak bazı tipleri kanlı ishale de neden olabilmektedir.

Basilli dizanteri etkeni olan şigella ile oluşan bakteriyel gastroenteritlerin en tipik özelliği ise kalın bağırsağın son bölümlerinde oluşturduğu yaralar (ülserler) nedeni ile yaşanan kanlı ishal, karın ağrısı, yüksek ateş ve havaledir. Tedavi edilmezse hasta hafta süreyle bakteriyi kakayla atar ve hastalığın yayılmasına neden olur. 

Salmonella enfeksiyonları çocuklarda ishale neden olduğu gibi aynı zamanda gıda zehirlenmeleri ve tifoya da neden olabilir.  En sık bebeğin aylık döneminde rastlanır.  Bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrısı, ateş ve sulu ishale neden olur. Kaka genellikle kanlı değildir ve az miktarda iltihap hücresi görülebilir. Sağlıklı çocuklarda günde kendiliğinden iyileşebilir. Yenidoğan ve 3 ayın altındaki bebeklerde ve vücut direncini düşüren ciddi hastalıklar ve ilaçlar kullananlarda ise ağır enfeksiyonlara neden olabilir. Kolera, çok şiddetli ishallere neden olan bir mide-barsak enfeksiyonudur. Ağır sıvı kaybı nedeniyle ölümlere neden olabilir.

Parazitler

Mide, bağırsak enfeksiyonlarına neden olan parazitler içinde amipli dizanteri etkeni olan Entamoeba histolitika, kalın bağırsağı etkiler. Bu kanlı ishale neden olabilir. Amipli dizanteri, ani başlayan karın ağrısı, sık ve çok miktarda sulu veya yarı sulu dışkılama ile başlar. Kolit yani kalın barsak iltihabı gelişirse kakada bol kan ve mukus bulunur. Diğer sık görülen parazit olan Giardia lamblia, oniki parmak bağırsağı ve safra yollarına yerleşir. Yağlı, sarı renkli ve köpüklü ishale neden olur.  

Bebek ve çocuklarda ishal nedeni nasıl teşhis edilir?

Bebek ve çocuklarda ishal, karın ağrısı, ateş ve kusma şikayetleri ile birlikte görüldüğünde öncelikle akla mide, bağırsak enfeksiyonlarının neden olduğu gastroenterit gelmelidir. Tanıda kakada iltihap ve kan hücrelerinin varlığının ve yine kakada mide-bağırsak enfeksiyonuna neden olan mikropların araştırılması, vücutta genel olarak iltihap varlığını gösteren kan tetkikleri, sıvı kaybının neden olduğu önemli elektrolitlerin kayıpları mutlaka bakılmalıdır.

İshal ve kusma mide-bağırsak enfeksiyonlarının en önemli bulgularıdır ve bu yolla çocuklarda hayatı tehdit eden sıvı kayıpları meydana gelir. En önemli tedavi hastaların kayıplarının derecesine ve içeriğine göre gerekli sıvının eksiksiz ve acilen yerine konmasıdır. Özellikle küçük çocuklarda ve bebeklerde bu çok daha önemlidir. Ciddi sıvı kayıplarında hastanede yatarak tedavi gerekirken, hafif sıvı kayıplarında evde tedavi yeterli olabilir.

Virüslere bağlı enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi gerekmezken, bakteri ve parazitlerin oluşturduğu enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi gereklidir. Bağırsak hareketlerini etkileyerek ishali durduran ilaçlar çocuklarda kesinlikle kullanılmamalıdır.

İshalden tedavisi ve korunma yolları nelerdir?

Yapılan çok sayıda bilimsel çalışmada diğer birçok yararının yanında anne sütünün bu enfeksiyonlardan korunmada çok önemli olduğu saptanmış, uzun süre anne sütü alan çocuklarda almayanlara göre mide-bağırsak enfeksiyonunun çok az sayıda ortaya çıktığı ve olanlarda da daha hafif seyrettiği görülmüştür. Son yıllarda Rota virüs aşısı bulunmuş olup koruyuculuğu çok yüksektir. Dünyada ve ülkemizde yaygın olarak kullanılmaya başlanmış ve çok başarılı sonuçlar alınmıştır.

Önlem olarak beslenmeye, yiyeceklerin temizliği, el temizliği, yaşanılan ortamın temizliğine dikkat etmek gerekir.  Yapılan pek çok araştırma elleri sık ve iyi yıkamanın ishal vakalarında yüksek oranda koruyuculuğu olduğunu göstermiştir. Mide, bağırsak enfeksiyonları, bakteriyi taşıyan kişinin kakası ile temas eden kişilerin elleri ve yedikleri ile mikrobu ağız yoluyla almasıyla bulaşır. Bu enfeksiyon etkenleri hastanın dışkısı, yiyecekler, iyi yıkanmamış eller ile bulaşırken toplu bulunulan alanlar, kapı kolları, telefonlar, yuvalar, oyuncaklar da enfeksiyonun yayılmasında rol oynayabilir. Bu nedenle mide, bağırsak enfeksiyonlarından korunmanın en önemli yolu doğru el yıkamak ve temizlik kurallarına uymaktır.

İshalde hangi gıdalar yenilebilir?

İshalin şiddetini arttırmaması için lif açısından zengin besinler önerilmemektedir. Çok yağlı besinler verilmemelidir. Mümkün olduğunca az yağlı yemekler önerilir. Probiyotik besinlerden olan yoğurt, kefir, ayran gibi gıdalar önemlidir. Muz, patates, az yağ ile yapılmış makarna gibi gıdalar, bol su verilebilirken armut, kayısı gibi dışkılamayı kolaylaştırıcı meyveler, şekerli, yağlı yiyecekler verilmemelidir. Yoğurt, ayran gibi besinler besin değeri yüksek olan yağsız et, katı yumurta gibi gıdalar tercih edilebilir.

Zehirli İshal Nedir, Neden Olur? Zehirli Ge&#;meyen İshal Tedavisi Nasıl Yapılır?

Bebeklerde ve çocuklarda çok fazla görülen zehirli ishal konusunda bilinçli bir şekilde davranmak gerekir. Zehirli ishal konusunda bilinçli davranıldığı takdirde zehirli ishalin tedavisi de kolaylıkla yapılabilir. Önemli olan zehirli ishal belirtilerini erken fark etmektir.

Zehirli İshal Nedir, Neden Olur?

Kirli sular, yenilen yiyecek ve içecekler sonucu kalın bağırsaklarda hızla çıkması sonucunda ishal oluşur. Normalde katı dışkı dışarı atılırken ishal olunduğu takdirde kalın bağırsak besinlerdeki sıvıyı ememez. Bu nedenle sulu dışkı atılır. Zehirli ishal ise bol miktarda sulu dışkılama, kusma ve ateş ile belirti gösterir. Ayrıca kişide karın ağrısı ve kramplar oluşur.

Yoğun miktarda sıvı kaybı olduğu için cilt rengi solar ve kurumaya başlar. Ayrıca kişinin göz çukurları da iyice belirginleşir. Özellikle aşırı sıvı kaybı bebekleri ve çocukları da çok çabuk etkiler. Bu nedenle zehirli ishal belirtileri ortaya çıktıktan sonra mutlaka doktora gidilmelidir. Zehirli ishal hasta bireyler ile temasın yanı sıra ortak kullanılan eşya ve tuvalet aracılığı ile de bulaşır.

Zehirli Geçmeyen İshal Tedavisi Nasıl Yapılır?

Zehirli ishale yakalanmamak için mutlaka zehirli ishal aşısı yaptırmak gerekir. Ayrıca zehirli ishal belirtileri görüldüğü anda mutlaka bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Zehirli ishal belirtileri ortaya çıktığı anda mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Zehirli ishal ciddi bir rahatsızlık olmasının yanı sıra tedavisi de vardır.

Zehirli ishali geçirmek için herhangi bir ilaç bulunmaz. Ancak uzman hekim tarafından yapılan kontroller sonucunda ateş ve kusmayı önlemek için ilaçlar kullanılır. Bu hastalığın tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Özellikle bebeklerde mutlaka aşı yapılır.

Zehirli ishalde yoğun miktarda su kaybı olduğu için bu suyun yerine konulması için takviye yapılır. Bu süreçte inek sütü ile yapılan tüm besinlerden uzak durulması gerekmektedir. Genellikle yoğurtlu ve pirinçli hafif çorbalar tüketilmelidir. Hastalık boyunca yağlı yiyecek ve işlenmiş ürünlerden de mutlaka uzak durulması gerekir. Ayrıca haşlanmış patates ve muz ise tüketilebilir.

Zehirli İshal Nedir, Neden Olur Zehirli Geçmeyen İshal Tedavisi Nasıl YapılırZehirli İshal İle İlgili Merak Edilenler

Rota virüsünün yer aldığı zehirli ishal bulaşıcı bir hastalıktır. Ayrıca zehirli ishal özellikle bebeklerde ve çocuklarda görülmektedir. Bu süreçte bebeklerde anne sütü asla kesilmemelidir. Çünkü anne sütünün iyileşmeye de önemli bir katkısı bulunmaktadır. Zehirli ishal sırasında sıkı diyetler yapılmamalıdır. Özellikle de yağlı ve şekerli yiyeceklerden kaçınılması gerekir.

Zehirli ishal olan bebek ve çocuklar hızla kilo verebilir. Bu durumda endişe yaratılmamalı. Çünkü hastalık sonrasında verilen kilolar da hızla alınacaktır. Zehirli ishal sırasında probiyotik kullanımı hastalığın süresini kısaltırken şiddetini de azaltmaktadır. Ayrıca zehirli virüs olan kişilerde bazı durumlarda damar yolundan da sıvı verilmesi gerekebilir.

Zehirli İshalden Korunma Yolları Nelerdir?

Etkileri oldukça yıpratıcı olan zehirli ishalden korunmak için bazı metotlar kullanılabilir. Ancak rota virüsünün neden olduğu zehirli ishalden tam anlamı ile korunmak güçtür. Kolay bulaşan zehirli ishal pek çok kez de hastalıklara yol açabilir.

Zehirli ishalden korunmak için aşı önemli bir etkendir. Kişisel kullanım ürünleri ve oyuncak, tuvalet gibi alalardan bu hastalık bulaşabilir. Özellikle de yuva ve kreşlerde çocukların fazlaca bulunduğu yerlerde de zehirli ishal daha fazla görülmektedir. Ayrıca zehirli ishalin aile içinde yayılması da çok sık olabilir. Bu nedenle zehirli ishalden korunmak gerekir.

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede