Farz, Allah’ın kesin emirleridir. Farzlar usulüne uygun ve Allah rızası için samimiyetle yerine getirilirse kişi büyük sevap kazanır. Vacip kelimesi ise Allah’ın emirlerini ifade eder. Fakat bu defa kişi bu vacip davranışları ikinci derecede yapmak zorundadır. Vacip davranışların kesinliği farz kadar açık değildir. Vacip olan davranışlar, sünnet davranışlardan daha üstündür.
Kurban kesmek farz mı sünnet mi sorusu da akıllara gelebildiği için dini açıdan sünnet nedir ona da değinelim. Sünnet kelimesinin sözlük anlamı yol ve adettir. İslam hukukçularına göre ise sünnet; Peygamberimizin Kur’an dışında olan sözleri ve davranışlarıdır.
Peki, kurban kesmek kimlere düşer? Kurban kesmek Diyanet açıklamasına göre: Akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın görevidir.
Kurban kesmek mezhep görüşlerine göre kimi zaman farz kabul edilir kimi zaman da vacip. Dini kaynaklarda yer alan bilgilere göre Hanefi mezhebine göre kurban kesmek vaciptir. Bu durum ise şu hadisle açıklanmıştır:
“Kim genişlik ve imkân bulur da kurban kesmezse, bizim namazgahımıza yaklaşmasın.”
Kurban kesmek ile ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu açıklaması aynen şu şekildedir:
Kurban ibadetinin mahiyeti ve hükmü nedir?
Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452).
Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.
Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.
Din İşleri Yüksek Kurulu 12.07.2017
Kurban kesmek, maddi durumu yerinde olan kişilere düşen bir dini görevdir. Kişinin borçları çoksa ve maddi durumu ancak evini geçindirmeye yetiyorsa kurban kesmekle görevli değildir. Hanefi dışında kalan mezheplere göre de kurban kesmek sünnet olarak kabul edilmektedir. Gücü yetenin kurban kesmesi gerektiği ifade edilir. Hatta şu hadisler de mezhep görüşlerini desteklemektedir:
“Peygamber (a.s.) ile birlikte duruyorduk. Onun şöyle dediğini işittim: “Ey insanlar! Her aile halfana her sene bir kurban düşer.”
Hacda kurban kesmek farz mı diye düşünenler de olabilir. “Temettu veya kıran haccına niyet edenlerin kurban kesmesi gerekir.” açıklaması Diyanetten gelen bir açıklamadır. Kurban kesme imkanı yoksa oruç tutulur. Hac ibadetindekilerin udhiye yani Kurban Bayramı içinde kesilen kurbanı kesmeleri ise vacip değildir.
Peki, doğan çocuğa kurban kesmek farz mı? Kurban kesmek birçok niyetle olabildiği gibi çocuğa şükür niyetiyle de yapılabilmektedir. Yeni doğan çocuk için kesilen kurbana akika kurbanı denir ve akika kurbanı sünnettir. Kurban çeşitleri arasında adak kurbanı kesmek farz mı sorusuna cevap verelim. Adak kurbanı kesmek vaciptir.
Her kutsal dinde olduğu gibi İslamiyet inancında da ibadet etmenin belirli şartları, usulü vardır. Allah’a yakınlaşmanın, emirlerini yerine getirmenin sevabına nail olabilmek ve hayırlı bir kul olabilmek adına inananlar yapacakları ibadet esnasında bu görev hakkında araştırma yaparlar. Biz de, kurban kesmenin şartları hakkında en çok merak edilenleri derledik:
Kurban kesmenin şartları ile ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu açıklaması aynen şu şekildedir:
Kimler kurban kesmekle yükümlüdür?
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148).
Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.
Din İşleri Yüksek Kurulu 12.07.2017
Bu bilgilerden hareketle kurban kesmenin şartları şu şekilde özetlenebilir:
Kurban kime düşer? Kurban kesmek maddi gücü yerinde olan, akıl sağlığına sahip ve Müslüman kişilere vacip görülür. Maddi durumunun yeterli olması ise şu şekilde belirtilir:
Kurban kesmek fazileti öncelikle maddi durumu kurban kesmeye yeterli olmayan, yeterince et tüketemeyen dar gelirli insanlar insanlar için etkilidir. Müslümanların Allah’a yaklaşmasını, inancına karşı bağlarını kuvvetlendirmesini sağlar; ayrıca kulluk bilincini pekiştirmiş olur.
Kurban kesme şartını karşılayabilen, dinen varlıklı sayılan fertler kurban kesip kurban etlerini yakınlarına ve ihtiyaç sahiplerine paylaştırdığında kurban kesmenin fazileti vücut bulmuş olur.
Kurban kesmek farz mı Diyanet kurbanın dini dayanağına dair ne diyor diyenleri aydınlatmaya çalışalım. Diyanet’in açıklamasından kısa bir kesit şöyledir: “Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur.”
Kurban kesmek Kur’an’da var mı? diye soran okurlarımız için bu soruyu ayetlerle açıklamak daha doğru olacaktır. Kurban kesmekle ilgili ayetler:
İlginizi çekebilir: Kurban Bayramı Namazı Saat Kaçta? Nasıl Kılınır?
Kurban Bağışı Kabul Eden Güvenilir 9 Vakıf
Kurban Kesme Duası Nasıl Yapılır? Ayeti, Türkçesi
Kurban Bayramı Hakkında En Çok Merak Edilen 20 Bilgi
Kurban Bayramı Nedir, Nasıl Ortaya Çıktı? Anlamı, Önemi
Kurban Nasıl Kesilir? İslami Kurallara Uygun Kurban Kesimi
Kurban ibadetinin mahiyeti ve hükmü nedir?
Sözlükte yaklaşmak, Allah'a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah'a yaklaşmak ve O'nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.
Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk'a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk'a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.
Kurban, Kur'an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur'an-ı Kerim'de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).
Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: "Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin." (Hac, 22/28), "Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık." (Hac, 22/34), "Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin O'nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hac, 22/36-37)
Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah'a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).
Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 360).
Yolcu (seferî), kurban kesmekle mükellef değildir (el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 576). Ancak kesmesi hâlinde sevabını kazanır. Kişi, kurbanını ikamet ettiği yerde kesebileceği gibi, bayram dolayısıyla veya başka bir sebeple gitmiş olduğu yerde de kesebilir. Seferî olması, kurban kesmesine ve kestiği kurbanın makbul olmasına engel değildir.
Seferî iken kurban kesenler; bayram günleri içinde memleketlerine dönerlerse, yeniden kurban kesmeleri gerekmez. Kurban bayramının başında mukim iken kurban kesmeden bayram günlerinde sefere çıkana da vacip olmaz. Sefer hâlinde iken kurban kesmeyip de bayram günlerinde memleketlerine dönenlerin kurban kesmeleri gerekir (Kâsânî, Bedâi', V, 63).
Başta Şâfiî mezhebi olmak üzere kurbanın sünnet olduğu görüşünde olanlara göre, seferîlik durumunda da aynı hüküm geçerlidir (Nevevî, el-Mecmû', VIII, 383).
Giriş Tarihi: 20.7.2021 01:43Son Güncelleme: 20.7.2021 01:43
Dinimizde bazı ibadetlerin farz, vacip ve sünnet oluşu mezheplere göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle kurban ibadeti dini hükmü yönünden, kurban kesmek farz mı, sünnet mi sorusuyla araştırılıyor. Kurbanın mahiyeti ve kurban kesmenin dini hükmü, bu ibadeti yerine getirecek vatandaşların gündeminde. İşte Diyanet açıklamalarıyla kurban ibadeti hakkında en çok araştırılanlar.
KURBAN KESMENİN DİNİ HÜKMÜ NEDİR?
Kurban Bayramı'nın ve Zilhicce ayının en önemli ibadeti olan kurban, "Allah'a yakınlaşmak için vesile olan şey" anlamına gelir. Dini ölçülere göre zengin sayılan, akıl sağlığı yerinde olan, hür ve mukim kişiler Allah'ın rızasını kazanmak için kurban kesmektedir.
KURBAN KESMEK FARZ MI, SÜNNET Mİ, VACİP Mİ ?
Kurban Bayramı'nda kesilen kurbana udhiyye adı verilir. Mezheplerin çoğu, udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefi mezhebine göre kurban ibadeti vaciptir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Dini hükmü ne olursa olsun toplumumuzda kurban ibadeti bir simge haline gelmiştir ve imkânı el veren herkes ibadetini yerine getirmektedir.
KURBAN KESİM VAKTİ NE ZAMAN BAŞLAR VE BİTER?
Kurban kesim vakti bayram namazının kılındığı yerlerde bu namazdan hemen sonra; bayram namazı kılınamayan yerlerde ise fecirden yani sabah namazı vakti girdikten sonra başlar. Hanefi mezhebine göre bayramın üçüncü günü akşamına kadar gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak gündüz kesilmesi daha hayırlıdır. Şafiîlere göre ise bayramın dördüncü günü gün batımına kadar kurban kesilebilir.
ARKADAŞINA GÖNDER
Kurban kesmek vacip mi, farz mı, sünnet mi? Kurban kesmenin dini hükmü nedir, kurbanın önemi nedir?
Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Kurban kesmek, İslam dininde büyük öneme sahip ibadetlerden birisidir. Ancak kurban kesmenin bazı şartları bulunmaktadır. Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Peki kimler kurban kesmekle yükümlüdür? İşte, o detaylar;
KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.
KURBANIN DİNÎ DAYANAĞI NEDİR?
Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).
Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: “Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28), “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34), “Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac, 22/36-37)
Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin Kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).
Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 360).
KURBAN İBADETİNİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ NEDİR?
Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.
Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
Her sene Müslümanlara hediye olarak gönderilen Kurban Bayramı 2023 senesinde 28 Haziran Çarşamba günü başlayacak olup 1 Temmuz Cumartesi günü son bulacaktır. Dört gün süren bayramda farz olan ibadetlerle beraber imkanı olan her Müslümana kurban kesme sorumluluğu yüklenir. Çok faziletli olan kurban kesmek farz mı, vacip mi yoksa sünnet mi? Merak edilen bu sorunun cevabını haberimizde bulabilirsiniz.
İslam aleminin iki büyük bayramından biri olan Kurban bayramı Müslümanlara hem mutluluk hem de huzur verir. Hicri takvimde 12. kameri ayının, zilhicce ayı, 10. gününde başlayan bayram boyunca, bütün Müslümanlar günlük rutinlerine ek olarak farklı ibadetler yaparlar. Kurban bayramlarında değeri kat ve kat artan kurban kesme ibadeti oldukça önemlidir. Biz her ümmete bir kurban ibâdeti belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanları kurban ederken üzerlerine Allah’ın adını ansınlar. Şunu iyi bilin ki, sizin ilâhınız tek bir ilâhtır; öyleyse artık O’na teslim olun. Rasûlüm! Tam bir ihlâs, samimiyet ve tevazu içinde Allah’a boyun eğen kulları müjdele! (Hac suresi / 34. Ayet) Birlik ve beraberliğin göstergesi olan Kurban Bayramı her sene toplumsal dayanışma günlerinin artmasına vesile olur. Tarihi Hz. İbrahim (a.s) zamanına kadar giden Kurban bayramında kurban kesmek farz mı, vacip mi yoksa sünnet mi? Haberimiz kurban kesme ibadetinin farz mı, vacip mi yoksa sünnet mi olduğunu sorusuna cevap veriyor.
BAYRAMDA KURBAN KESME ADETİ NEREDEN GELİR?
kurban kesmenin hükmü nedir
Kurban bayramları günleri içinde kurban kesen müminler ibadetlerin temelinin Hz. İbrahim (a.s) zamanından geldiğini bilir. Hz. İbrahim (a.s) oğlu Hz. İsmail'i (a.s) Allah (c.c) için kurban edecekken Rabb'imizin (c.c) O'na (a.s) bir kurbanlık yollamasıyla bütün Müslümanların sorumlu olduğu bir ibadet haline gelir. Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes! (Kevser suresi / 2. Ayet)
KURBAN KESMEK FARZ MI, VACİP Mİ YOKSA SÜNNET Mİ?
kurban kesmek farz mı
İLİŞKİLİ HABERKurban kesmenin faziletleri! Kurban kesmek farz mı?
Farz: İslâmî anlayışta çerçevesinde Allah'ın sözü sayılabilen Kur'an'da Müslümanlara yapılmasının açık bir biçimde emredildiği kurallar ya da ibadetler olarak nitelendirilir.
Vacip: Allah ve Resulu'nün, yükümlü Müslümandan yapılmasını bağlayıcı bir şekilde istediği, fakat hakkındaki bu bağlayıcılığın zannî delil(Kanıtlamayı amaçladığı konuya ilişkin karşı ihtimallerin tamamını ortadan kaldıramayan delildir) ile sabit olduğu fiildir.
Sünnet: Resulullah efendimizin (SAV) farz olmayarak yaptığı işler demektir. hadis-i şerifler ile bize ulaşır.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (SAV) “Ey insanlar! Her sene her bir ev halkına kurban kesmek vâciptir.” (İbn-i Mâce) buyurmuştur.
Kurban İbadetinin Hükmü Nedir?
Akıl sağlığı yerinde bulunan, mukim, hür ve dinî ölçülere bakılması sureti ile zengin sayılmakta olan müminler, ilâhî olan rızayı kazanabilmek maksadı ile kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşabilmekte, hem de maddi açıdan yetersiz olması nedeniyle kurban kesemeyen kişilere destekte bulunmaktadır. Bu ibadetin esas olan kapsamında Hakk’a yakınlık oluşturma ve fedakârlıkta bulunma anlayışı bulunur. Kurban, Müslüman olan bir kişinin bütün varlığını, gerekmesi durumundaysa Allah yolunda feda edebilmeye hazır olduğu konusunun bir nişanesidir.
Kurban İbadeti Farz Mıdır, Sünnet Midir Yoksa Vacip midir?
Mezheplerin pek çoğuna bakıldığında udhiyye kurbanı kesebilmek sünnettir. Kurban ibadeti farz olan bir ibadet çeşidi değildir. Kurban ibadetinin diğer mezhepler içerisindeki kapsamına bakıldığında, Şafii mezhebine göre sünnet olan bir ibadettir. Hanefi mezhebine göre bakılması durumunda ise vacip olan bir ibadet türüdür.
Kurban İbadetinin Önemi Nedir?
Kurban ibadetinin fıkhî hükmü her ne olursa olsun Müslüman olan toplumların için belirli simge ve şiarı sayılan ibadetlerden birisi olarak asırlardan bu yana dini yaşam içerisinde önemli bir yere sahiptir. Kurban Bayramında ibadet niyetiyle kurban kesmek zengin olan kişilere vaciptir. Zenginden maksat, temel olan ihtiyaçlarının dışında, artıcı olsun yahut olmasın, en az iki yüz dirhemlik gümüş niteliğinde bir mala sahip olan, fitre vermek ile yükümlü olan kimselerdir.
Kurban İbadetinin Temeli Nedir?
Kurban ibadeti, Kur’an-ı Kerim, icmâ ve sünnet ile sabit olan bir ibadettir. Kurbanın meşru olan bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de kanıtlar bulunmaktadır. Hz. İbrahim’in oğlu olan Hz. İsmail’in yerine gelen bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye ya da kurban olacak şekilde verildiği açıkça bildirilmiştir.
Alimler ve Medreseler Birliğinin Fetva kurulunce Fetvakurulu.com sitesinden yayınlanan fetvaya göre:
Mezhep imamlarından sadece Ebu Hanife kurbanın vacip olduğu ve seferde olanlar hariç her sene kesilmesi gerektiği görüşündedir. Diğer imamlar, Ebu Hanife'nin iki öğrencisi İmam Muhammed, Ebu Yusuf ve bazı fakîhler ise kurbanın müekked sünnet olduğu görüşündedir (Zeydân, el-Camî' Fî'l-Fikhi'l-İslâmî II, 446).
Kurbanın vacip olduğunu söyleyenlerin delili Kevser Suresi'nde geçen “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!" ayeti ile İmam Müslim'in rivayet ettiği “Maddi imkânı olduğu halde kurban kesmeyenler mescitlerimize yaklaşmasın!" hadisidir. Aynı şekilde peygamber efendimizin (aleyhissalatu vesselam), hayatı boyunca kurban kesmeyi -seferde dahi olsa- hiç terk etmemesi, vacip olduğu görüşünü benimseyenlerin getirdikleri bir başka delilidir. Yine İbn Ömer (radiyallahu anh) şöyle demiştir: Allah Resulü Medine'de on yıl ikamet etti. Her yıl kurban kesiyordu (Tirmizî, Edâhî 9, No: 1507). Sevbân'ın (radiyallahu anh) rivayet ettiği bir başka hadiste ise Peygamber (aleyhissalatu vesselam), seferdeyken dahi kurban keserdi (Müslim, Edâhî 35, No: 1975). İmam Nevevî bu hadisin şerhinde, kurbanın seferde dahi meşru olduğunu bildirir. Ebu Hanife ise kurbanın vacip olduğunu söylediği halde, Hz. Ali'nin “Seferde ve Minâ'da kurban yoktur" rivayeti nedeniyle bu durumda olan kimselere kurbanın vacip olmadığı görüşünü tercih eder (Nevevî, Şerhu Müslim XIII, 152).
Kurbanın vacip olmadığını söyleyen imamlar ise Kevser suresinde geçen ayetin, kurbanın vacip olduğuna işaret etmediğini söyler. Zira “Rabbin için kurban kes!" ayetiyle kastedilen mana; kurbanın putlar için değil de, Allah için olması gerektiğidir. Efendimizin “Sizden birisi Zilhicce ayının onu girdiğinde kurban kesmeyi isterse, saçından ve tırnağından bir şey almasın!" (Müslim, Edâhi 39, No: 1977) hadisi de kurbanın vacip olmadığına işaret eden bir başka delildir. Zira Kurban vacip olsaydı Allah resulü “Sizden birisi, Zilhicce ayının onuncu günü girdiğinde kurban kesmeyi isterse..." diyerek kurban kesmeyi kişinin iradesine bırakmazdı (İbn Rüşd, Bidâtü’l-Müctehid s.419).
Haber ile daha fazlasına ulaşın:
Kurban kesmek
Gündem
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede