Kurban kesmek farz mı sünnet mi

Kurban Kesmek Farz Mı Sünnet Mi

kurban kesmek farz mı sünnet mi

Kurban Kesmek Kimlere Farz? Diyanet Cevapladı

Farz, Allah’ın kesin emirleridir. Farzlar usulüne uygun ve Allah rızası için samimiyetle yerine getirilirse kişi büyük sevap kazanır. Vacip kelimesi ise Allah’ın emirlerini ifade eder. Fakat bu defa kişi bu vacip davranışları ikinci derecede yapmak zorundadır. Vacip davranışların kesinliği farz kadar açık değildir. Vacip olan davranışlar, sünnet davranışlardan daha üstündür.

Kurban kesmek farz mı sünnet mi sorusu da akıllara gelebildiği için dini açıdan sünnet nedir ona da değinelim. Sünnet kelimesinin sözlük anlamı yol ve adettir. İslam hukukçularına göre ise sünnet; Peygamberimizin Kur’an dışında olan sözleri ve davranışlarıdır.

Peki, kurban kesmek kimlere düşer? Kurban kesmek Diyanet açıklamasına göre: Akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın görevidir.

kurban kesmek farz mı vacip mi

Kurban Kesmek Farz mı Vacip mi?

Kurban kesmek mezhep görüşlerine göre kimi zaman farz kabul edilir kimi zaman da vacip. Dini kaynaklarda yer alan bilgilere göre Hanefi mezhebine göre kurban kesmek vaciptir. Bu durum ise şu hadisle açıklanmıştır:

“Kim genişlik ve imkân bulur da kurban kesmezse, bizim namazgahımıza yaklaşmasın.”

Kurban kesmek ile ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu açıklaması aynen şu şekildedir:

Kurban ibadetinin mahiyeti ve hükmü nedir?

Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452).

Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.

Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.

Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

Din İşleri Yüksek Kurulu 12.07.2017

Kurban kesmek, maddi durumu yerinde olan kişilere düşen bir dini görevdir. Kişinin borçları çoksa ve maddi durumu ancak evini geçindirmeye yetiyorsa kurban kesmekle görevli değildir. Hanefi dışında kalan mezheplere göre de kurban kesmek sünnet olarak kabul edilmektedir. Gücü yetenin kurban kesmesi gerektiği ifade edilir. Hatta şu hadisler de mezhep görüşlerini desteklemektedir:

“Peygamber (a.s.) ile birlikte duruyorduk. Onun şöyle dediğini işittim: “Ey insanlar! Her aile halfana her sene bir kurban düşer.”

Hacda kurban kesmek farz mı diye düşünenler de olabilir. “Temettu veya kıran haccına niyet edenlerin kurban kesmesi gerekir.” açıklaması Diyanetten gelen bir açıklamadır. Kurban kesme imkanı yoksa oruç tutulur. Hac ibadetindekilerin udhiye yani Kurban Bayramı içinde kesilen kurbanı kesmeleri ise vacip değildir.

Peki, doğan çocuğa kurban kesmek farz mı? Kurban kesmek birçok niyetle olabildiği gibi çocuğa şükür niyetiyle de yapılabilmektedir. Yeni doğan çocuk için kesilen kurbana akika kurbanı denir ve akika kurbanı sünnettir. Kurban çeşitleri arasında adak kurbanı kesmek farz mı sorusuna cevap verelim. Adak kurbanı kesmek vaciptir.

Kurban Kesmenin Şartları Nelerdir?

Her kutsal dinde olduğu gibi İslamiyet inancında da ibadet etmenin belirli şartları, usulü vardır. Allah’a yakınlaşmanın, emirlerini yerine getirmenin sevabına nail olabilmek ve hayırlı bir kul olabilmek adına inananlar yapacakları ibadet esnasında bu görev hakkında araştırma yaparlar. Biz de, kurban kesmenin şartları hakkında en çok merak edilenleri derledik:

Kurban kesmenin şartları ile ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu açıklaması aynen şu şekildedir:

Kimler kurban kesmekle yükümlüdür?

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148).

Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.

Din İşleri Yüksek Kurulu 12.07.2017

Bu bilgilerden hareketle kurban kesmenin şartları şu şekilde özetlenebilir:

  • Kurban kesmede aranan ilk şart, kesen kişinin Müslüman olması ve akıl sağlığının yerinde olmasıdır.
  • Bu şartları yerine getiren kişi muhakkak ergenlik çağını geçmiş olmalı ve belirli bir gelire sahip olmalıdır.
  • Kurban kesmek için seferi olmamak gereklidir. Bu durum dini kaynaklarda “15 günden az bir süre için, 90 km ve daha uzak bir yerde bulunan kimsenin kurban kesmesi vacip değildir.” şeklinde geçmektedir.
  • Kesilecek hayvanın özelliği de kurban için mühimdir. Deve, sığır, manda, koyun ve keçi olmalıdır. Kümes hayvanlarından kurban kesilmez. Kümes hayvanları ancak sadaka olur.
  • Kurbanlık hayvanın herhangi bir organı eti azaltıyorsa, bu kurban kesmek için uygun değildir.
  • Kurban Bayramı namazı kılındıktan sonra kurbanlık hayvanların kesilmesi gerekir.
  • Kurban kesilirken niyet önemlidir. Kişi niyetini dile getirmelidir.
  • Ayrıca kurban etinin 3 bölüme ayrılması ve 2 bölümünün ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gerekir.
kurban kesmek kime düşer

Kurban Kesmek Kimlere Vaciptir?

Kurban kime düşer? Kurban kesmek maddi gücü yerinde olan, akıl sağlığına sahip ve Müslüman kişilere vacip görülür. Maddi durumunun yeterli olması ise şu şekilde belirtilir:

  • Temel ihtiyaçlarından fazla olacak şekilde elinde 85 gram altın veya 595 gram gümüş, eğer bunlar yoksa bu değerlerin karşılığı olacak şekilde parası olan kişiler kurban kesmelidir.
  • Başka bir nitelik ise oturduğu evin dışında başka bir evi olan ve bu evden bir gelir elde eden kişilere de kurban kesmek vacip görülür.
  • Evli çiftlerde ise; dinen hangisi daha çok gelire sahipse onun kurban kesmesi vaciptir. Her ikisi de mal varlığı sahibi ise ikisinin de kesmesi gereklidir.
  • Evli çiftler kendi adına birer kurban kesebilir. Dileyenler tek kurban da kesebilir. Eğer mal varlığı yerinde bir çiftse, kendi adına kesmeleri dinen uygun görülür.
kurban kesmek vacip mi

Kurban Kesmenin Fazileti Nedir?

Kurban kesmek fazileti öncelikle maddi durumu kurban kesmeye yeterli olmayan, yeterince et tüketemeyen dar gelirli insanlar insanlar için etkilidir. Müslümanların Allah’a yaklaşmasını, inancına karşı bağlarını kuvvetlendirmesini sağlar; ayrıca kulluk bilincini pekiştirmiş olur.

Kurban kesme şartını karşılayabilen, dinen varlıklı sayılan fertler kurban kesip kurban etlerini yakınlarına ve ihtiyaç sahiplerine paylaştırdığında kurban kesmenin fazileti vücut bulmuş olur.

kurban kesmek farz mı

Kurban Kesmek ile İlgili Ayetler ve Açıklamaları

Kurban kesmek farz mı Diyanet kurbanın dini dayanağına dair ne diyor diyenleri aydınlatmaya çalışalım. Diyanet’in açıklamasından kısa bir kesit şöyledir: “Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur.”

Kurban kesmek Kur’an’da var mı? diye soran okurlarımız için bu soruyu ayetlerle açıklamak daha doğru olacaktır. Kurban kesmekle ilgili ayetler:

  • Hac Suresi, 28. ayet: Kendileri için birtakım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah’ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
  • Maide Suresi, 97. ayet: Allah, Beyt-i Haram (olan) Kabe’yi insanlar için bir ayaklanma (kıyam evi) kıldı; Haram Ay’ı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları da. Bu, Allah’ın göklerde ve yerde ne varsa tümünü bildiğini ve Allah’ın gerçekten her şeyi bilen olduğunu bilmeniz içindir.
  • Maide Suresi, 2. ayet: Ey iman edenler, Allah’ın şiarlarına, haram olan ay’a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram’a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktınız mı artık avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoyduklarından dolayı bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah’tan korkup-sakının. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.
  • Al-i İmran Suresi, 183. ayet: “Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda and verdi.” diyenlere de ki: “Şüphesiz, benden önce nice elçiler, apaçık belgeler ve söylediklerinizle geldi; eğer siz doğru idiyseniz o halde onları ne diye öldürdünüz?”
  • Saffat Suresi, 107. ayet: Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik.
  • Bakara Suresi, 196. ayet: Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gönderin). Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Kim sizden hasta ise veya başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban(ı kesmek gerekir). Bulamayana da, haccda üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere, bunlar, tamı tamına on (gün) oruç vardır. Bu, ailesi Mescid-i Haram’da olmayanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır.
  • Hac Suresi, 34. ayet: Biz her ümmet için bir “Mensek” kıldık, O’nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar diye. İşte sizin İlahınız bir tek İlah’tır, artık yalnızca O’na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.
  • Saffat Suresi, 103. ayet: Sonunda ikisi de (Allah’ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail’i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı.
  • Kevser Suresi, 2. ayet: Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.

İlginizi çekebilir: Kurban Bayramı Namazı Saat Kaçta? Nasıl Kılınır?

kurban kesmek farz mı

Kurban Bağışı Kabul Eden Güvenilir 9 Vakıf

Kurban Kesme Duası Nasıl Yapılır? Ayeti, Türkçesi

Kurban Bayramı Hakkında En Çok Merak Edilen 20 Bilgi

Kurban Bayramı Nedir, Nasıl Ortaya Çıktı? Anlamı, Önemi

Kurban Nasıl Kesilir? İslami Kurallara Uygun Kurban Kesimi

Kurban kesmek vacip mi, farz mı, sünnet mi? Kimler kurban kesmeli? Kurban kesmenin dini hükmü nedir?

Kurban ibadetinin mahiyeti ve hükmü nedir?

Sözlükte yaklaşmak, Allah'a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah'a yaklaşmak ve O'nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.

Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk'a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk'a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.

Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.

Kurban, Kur'an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur'an-ı Kerim'de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).

Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: "Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin." (Hac, 22/28), "Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık." (Hac, 22/34), "Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin O'nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hac, 22/36-37)

Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah'a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).

Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).

Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 360).

Yolcu (seferî), kurban kesmekle mükellef değildir (el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 576). Ancak kesmesi hâlinde sevabını kazanır. Kişi, kurbanını ikamet ettiği yerde kesebileceği gibi, bayram dolayısıyla veya başka bir sebeple gitmiş olduğu yerde de kesebilir. Seferî olması, kurban kesmesine ve kestiği kurbanın makbul olmasına engel değildir.

Seferî iken kurban kesenler; bayram günleri içinde memleketlerine dönerlerse, yeniden kurban kesmeleri gerekmez. Kurban bayramının başında mukim iken kurban kesmeden bayram günlerinde sefere çıkana da vacip olmaz. Sefer hâlinde iken kurban kesmeyip de bayram günlerinde memleketlerine dönenlerin kurban kesmeleri gerekir (Kâsânî, Bedâi', V, 63).

Başta Şâfiî mezhebi olmak üzere kurbanın sünnet olduğu görüşünde olanlara göre, seferîlik durumunda da aynı hüküm geçerlidir (Nevevî, el-Mecmû', VIII, 383).

Kurban BayramıKurban BayramıSünnetKurbanKurbanAllahDiniGündemHaberler

Kurban kesmek vacip mi, farz mı, sünnet mi? Kurban kesmenin dini hükmü nedir, kurbanın önemi nedir?

Giriş Tarihi: 20.7.2021 01:43Son Güncelleme: 20.7.2021 01:43

Kurban kesmek farz mı, sünnet mi, vacip mi soruları son günlerde Diyanet’in açıklamaları arasında araştırılıyor. Kurban Bayramı’nın gelişiyle birlikte kurban kesimiyle ilgili araştırmalar hızlandı. Bu kapsam kurban kesmenin dini hükmü nedir sorusu da inceleniyor. Kurbanın hükmü ve farz olup olmadığına ilişkin Diyanet açıklamaları haberimizde.

Kurban kesmek vacip mi, farz mı, sünnet mi? Kurban kesmenin dini hükmü nedir, kurbanın önemi nedir?

Dinimizde bazı ibadetlerin farz, vacip ve sünnet oluşu mezheplere göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle kurban ibadeti dini hükmü yönünden, kurban kesmek farz mı, sünnet mi sorusuyla araştırılıyor. Kurbanın mahiyeti ve kurban kesmenin dini hükmü, bu ibadeti yerine getirecek vatandaşların gündeminde. İşte Diyanet açıklamalarıyla kurban ibadeti hakkında en çok araştırılanlar.

KURBAN KESMENİN DİNİ HÜKMÜ NEDİR?

Kurban Bayramı'nın ve Zilhicce ayının en önemli ibadeti olan kurban, "Allah'a yakınlaşmak için vesile olan şey" anlamına gelir. Dini ölçülere göre zengin sayılan, akıl sağlığı yerinde olan, hür ve mukim kişiler Allah'ın rızasını kazanmak için kurban kesmektedir.

KURBAN KESMEK FARZ MI, SÜNNET Mİ, VACİP Mİ ?

Kurban Bayramı'nda kesilen kurbana udhiyye adı verilir. Mezheplerin çoğu, udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefi mezhebine göre kurban ibadeti vaciptir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Dini hükmü ne olursa olsun toplumumuzda kurban ibadeti bir simge haline gelmiştir ve imkânı el veren herkes ibadetini yerine getirmektedir.

KURBAN KESİM VAKTİ NE ZAMAN BAŞLAR VE BİTER?

Kurban kesim vakti bayram namazının kılındığı yerlerde bu namazdan hemen sonra; bayram namazı kılınamayan yerlerde ise fecirden yani sabah namazı vakti girdikten sonra başlar. Hanefi mezhebine göre bayramın üçüncü günü akşamına kadar gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak gündüz kesilmesi daha hayırlıdır. Şafiîlere göre ise bayramın dördüncü günü gün batımına kadar kurban kesilebilir.

ARKADAŞINA GÖNDER

Kurban kesmek vacip mi, farz mı, sünnet mi? Kurban kesmenin dini hükmü nedir, kurbanın önemi nedir?

SON DAKİKA

Kurban kesmek farz mı? Diyanet bilgisi

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2022 10:00

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Kurban kesmek farz mı sorusu, bayramın yaklaşmasıyla birlikte binlerce kişinin kafasındaki sorulardan birisi oldu. Kurban kesmenin şartları neler ve kimlere farz sorusuna cevap arayan vatandaşlar, dini hükümleri tam anlamıyla öğrenmek istiyor. Peki, hangi şartlar altındaki Müslümanlar kurban kesmeli? İşte, kurban kesmenin şartları ve kimlere farz olduğu hakkında detaylı bilgiler

Haberin Devamı

Kurban kesmek, İslam dininde büyük öneme sahip ibadetlerden birisidir. Ancak kurban kesmenin bazı şartları bulunmaktadır. Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Peki kimler kurban kesmekle yükümlüdür? İşte, o detaylar;

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.

Haberin Devamı

KURBANIN DİNÎ DAYANAĞI NEDİR?

Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).

Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: “Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28), “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34), “Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac, 22/36-37)

Haberin Devamı

Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).

Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin Kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).

Haberin Devamı

Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 360).

KURBAN İBADETİNİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ NEDİR?

Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.

Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.

Kurban kesmek farz mı, vacip mi ya da sünnet mi? Kurban kesmenin hükmü nedir?

Kurban kesmek farz mı, vacip mi ya da sünnet mi? Kurban kesmenin hükmü nedir?

Her sene Müslümanlara hediye olarak gönderilen Kurban Bayramı 2023 senesinde 28 Haziran Çarşamba günü başlayacak olup 1 Temmuz Cumartesi günü son bulacaktır. Dört gün süren bayramda farz olan ibadetlerle beraber imkanı olan her Müslümana kurban kesme sorumluluğu yüklenir. Çok faziletli olan kurban kesmek farz mı, vacip mi yoksa sünnet mi? Merak edilen bu sorunun cevabını haberimizde bulabilirsiniz.

İslam aleminin iki büyük bayramından biri olan Kurban bayramı Müslümanlara hem mutluluk hem de huzur verir. Hicri takvimde 12. kameri ayının, zilhicce ayı, 10. gününde başlayan bayram boyunca, bütün Müslümanlar günlük rutinlerine ek olarak farklı ibadetler yaparlar. Kurban bayramlarında değeri kat ve kat artan kurban kesme ibadeti oldukça önemlidir. Biz her ümmete bir kurban ibâdeti belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanları kurban ederken üzerlerine Allah’ın adını ansınlar. Şunu iyi bilin ki, sizin ilâhınız tek bir ilâhtır; öyleyse artık O’na teslim olun. Rasûlüm! Tam bir ihlâs, samimiyet ve tevazu içinde Allah’a boyun eğen kulları müjdele! (Hac suresi / 34. Ayet) Birlik ve beraberliğin göstergesi olan Kurban Bayramı her sene toplumsal dayanışma günlerinin artmasına vesile olur. Tarihi Hz. İbrahim (a.s) zamanına kadar giden Kurban bayramında kurban kesmek farz mı, vacip mi yoksa sünnet mi? Haberimiz kurban kesme ibadetinin farz mı, vacip mi yoksa sünnet mi olduğunu sorusuna cevap veriyor. 

BAYRAMDA KURBAN KESME ADETİ NEREDEN GELİR?

kurban kesmenin hükmü nedir

kurban kesmenin hükmü nedir

Kurban bayramları günleri içinde kurban kesen müminler ibadetlerin temelinin Hz. İbrahim (a.s) zamanından geldiğini bilir. Hz. İbrahim (a.s) oğlu Hz. İsmail'i (a.s) Allah (c.c) için kurban edecekken Rabb'imizin (c.c) O'na (a.s) bir kurbanlık yollamasıyla bütün Müslümanların sorumlu olduğu bir ibadet haline gelir. Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes! (Kevser suresi / 2. Ayet)

KURBAN KESMEK FARZ MI, VACİP Mİ YOKSA SÜNNET Mİ?

kurban kesmek farz mı

kurban kesmek farz mı

Kurban kesmenin faziletleri! Kurban kesmek farz mı?İLİŞKİLİ HABERKurban kesmenin faziletleri! Kurban kesmek farz mı?

Farz: İslâmî anlayışta çerçevesinde Allah'ın sözü sayılabilen Kur'an'da Müslümanlara yapılmasının açık bir biçimde emredildiği kurallar ya da ibadetler olarak nitelendirilir.

Vacip:  Allah ve Resulu'nün, yükümlü Müslümandan yapılmasını bağlayıcı bir şekilde istediği, fakat hakkındaki bu bağlayıcılığın zannî delil(Kanıtlamayı amaçladığı konuya ilişkin karşı ihtimallerin tamamını ortadan kaldıramayan delildir) ile sabit olduğu fiildir.

Sünnet: Resulullah efendimizin (SAV) farz olmayarak yaptığı işler demektir. hadis-i şerifler ile bize ulaşır.

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (SAV) “Ey insanlar! Her sene her bir ev halkına kurban kesmek vâciptir.” (İbn-i Mâce) buyurmuştur.

Yaz aylarında cildi korumak için ne yapmalı? Yazın en hızlı cilt bakımı

İLİŞKİLİ HABER

Yaz aylarında cildi korumak için ne yapmalı? Yazın en hızlı cilt bakımıKediler yıkanır mı? Kediler nasıl yıkanır? Kedileri yıkamak zararlı mı?

İLİŞKİLİ HABER

Kediler yıkanır mı? Kediler nasıl yıkanır? Kedileri yıkamak zararlı mı?

Kurban Kesmek Farz Mı, Vacip Mi Yoksa Sünnet Midir? Kurbanın Hükmü Nedir?

 Kurban İbadetinin Hükmü Nedir? 

 Akıl sağlığı yerinde bulunan, mukim, hür ve dinî ölçülere bakılması sureti ile zengin sayılmakta olan müminler, ilâhî olan rızayı kazanabilmek maksadı ile kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşabilmekte, hem de maddi açıdan yetersiz olması nedeniyle kurban kesemeyen kişilere destekte bulunmaktadır. Bu ibadetin esas olan kapsamında Hakk’a yakınlık oluşturma ve fedakârlıkta bulunma anlayışı bulunur. Kurban, Müslüman olan bir kişinin bütün varlığını, gerekmesi durumundaysa Allah yolunda feda edebilmeye hazır olduğu konusunun bir nişanesidir.

 Kurban İbadeti Farz Mıdır, Sünnet Midir Yoksa Vacip midir?

 Mezheplerin pek çoğuna bakıldığında udhiyye kurbanı kesebilmek sünnettir. Kurban ibadeti farz olan bir ibadet çeşidi değildir. Kurban ibadetinin diğer mezhepler içerisindeki kapsamına bakıldığında, Şafii mezhebine göre sünnet olan bir ibadettir. Hanefi mezhebine göre bakılması durumunda ise vacip olan bir ibadet türüdür.

 Kurban İbadetinin Önemi Nedir?

 Kurban ibadetinin fıkhî hükmü her ne olursa olsun Müslüman olan toplumların için belirli simge ve şiarı sayılan ibadetlerden birisi olarak asırlardan bu yana dini yaşam içerisinde önemli bir yere sahiptir. Kurban Bayramında ibadet niyetiyle kurban kesmek zengin olan kişilere vaciptir. Zenginden maksat, temel olan ihtiyaçlarının dışında, artıcı olsun yahut olmasın, en az iki yüz dirhemlik gümüş niteliğinde bir mala sahip olan, fitre vermek ile yükümlü olan kimselerdir.

 Kurban İbadetinin Temeli Nedir?

 Kurban ibadeti, Kur’an-ı Kerim, icmâ ve sünnet ile sabit olan bir ibadettir. Kurbanın meşru olan bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de kanıtlar bulunmaktadır. Hz. İbrahim’in oğlu olan Hz. İsmail’in yerine gelen bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye ya da kurban olacak şekilde verildiği açıkça bildirilmiştir.

Kurban kesmek, Farz mı, Vacip mi, Sünnet mi?

Alimler ve Medreseler Birliğinin Fetva kurulunce Fetvakurulu.com sitesinden yayınlanan fetvaya göre:

Mezhep imamlarından sadece Ebu Hanife kurbanın vacip olduğu ve seferde olanlar hariç her sene kesilmesi gerektiği görüşündedir. Diğer imamlar, Ebu Hanife'nin iki öğrencisi İmam Muhammed, Ebu Yusuf ve bazı fakîhler ise kurbanın müekked sünnet olduğu görüşündedir (Zeydân, el-Camî' Fî'l-Fikhi'l-İslâmî II, 446).

Kurbanın vacip olduğunu söyleyenlerin delili Kevser Suresi'nde geçen “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!" ayeti ile İmam Müslim'in rivayet ettiği “Maddi imkânı olduğu halde kurban kesmeyenler mescitlerimize yaklaşmasın!" hadisidir. Aynı şekilde peygamber efendimizin (aleyhissalatu vesselam), hayatı boyunca kurban kesmeyi -seferde dahi olsa- hiç terk etmemesi, vacip olduğu görüşünü benimseyenlerin getirdikleri bir başka delilidir. Yine İbn Ömer (radiyallahu anh) şöyle demiştir: Allah Resulü Medine'de on yıl ikamet etti. Her yıl kurban kesiyordu (Tirmizî, Edâhî 9, No: 1507). Sevbân'ın (radiyallahu anh) rivayet ettiği bir başka hadiste ise Peygamber (aleyhissalatu vesselam), seferdeyken dahi kurban keserdi (Müslim, Edâhî 35, No: 1975). İmam Nevevî bu hadisin şerhinde, kurbanın seferde dahi meşru olduğunu bildirir. Ebu Hanife ise kurbanın vacip olduğunu söylediği halde, Hz. Ali'nin “Seferde ve Minâ'da kurban yoktur" rivayeti nedeniyle bu durumda olan kimselere kurbanın vacip olmadığı görüşünü tercih eder (Nevevî, Şerhu Müslim XIII, 152).
Kurbanın vacip olmadığını söyleyen imamlar ise Kevser suresinde geçen ayetin, kurbanın vacip olduğuna işaret etmediğini söyler. Zira “Rabbin için kurban kes!" ayetiyle kastedilen mana; kurbanın putlar için değil de, Allah için olması gerektiğidir. Efendimizin “Sizden birisi Zilhicce ayının onu girdiğinde kurban kesmeyi isterse, saçından ve tırnağından bir şey almasın!" (Müslim, Edâhi 39, No: 1977) hadisi de kurbanın vacip olmadığına işaret eden bir başka delildir. Zira Kurban vacip olsaydı Allah resulü “Sizden birisi, Zilhicce ayının onuncu günü girdiğinde kurban kesmeyi isterse..." diyerek kurban kesmeyi kişinin iradesine bırakmazdı (İbn Rüşd, Bidâtü’l-Müctehid s.419).

Kurban kesmek farz mı, kimlere farz? Diyanet bilgisi (2023)

Kurban Bayramı'na sayılı günler kala kurban kesmek isteyen vatandaşlar kurban ibadetini araştırıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı kurbanla ilgili merak edilenleri yanıtladı. Kurban Kesmek farz mı, sünnet mi, vacip mi? Kimler kurban kesebilir? İşte merak edilenler...
KURBAN FARZ MI, SÜNNET Mİ, VACİP Mİ?
Kurban, Kur'an-ı Kerim, Sünnet ve icma ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur'an-ı Kerim'de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Saffat, 37/107).

Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka ayetler de vardır: "Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin." (Hac, 22/28), "Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık." (Hac, 22/34), "Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin O'nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hac, 22/36-37)

Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah'a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlas ve takva olduğunun bizzat ayetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizi, Edahi, 11; bkz. Buhari, Hac, 117, 119; Müslim, Edahi, 17).

Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dahil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizi, Edahi, 1; İbn Mace, Edahi, 3).

Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudame, el-Muğni, XIII, 360).

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜ?


Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği mali bir ibadettir (Merğinani, el-Hidaye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsıli, el-İhtiyar, IV, 252-256; İbn Abidin, Reddü'l-muhtar, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekatın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.

KURBAN ETİ NASIL DAĞITILMALIDIR?

Et, fakir veya zengin olması, müslüman olup olmaması fark etmeden istenildiği kişiye verilebilir. Etin dağıtımı konusundaki genel usul ise etin üçte birini evde bırakmak, üçte birini komşulara üçte birini ise fakirlere vermek şeklindedir. Bu dinimizce müstehaptır.Kurban etinin hepsini kendi evinde kullanmak veya hepsini fakirlere vermek de caiz görülmüştür. Kurban etinin dağıtılmaması kurban kesen kişinin yeterli maddi durumunun olmaması veya çocuk sayısının fazla olması veya evin kalabalık olması durumunda uygun görülmüştür.

1-Üçte biri kurban kesemeyen fakir fukaraya sadaka olarak verilir.

2-Üçte biriyle evine gelen akraba ve dostlarına ikram yapılmak üzere eve ayrılır.

3-Geriye kalan üçte birini ise, evdeki çoluk çocuğuna yiyecek ve nafaka olarak ayrılabilir.

KURBAN ETİ NASIL SAKLANMALIDIR?


Kurban kesiminin ardından etlerin nasıl muhafaza edilmesi gerektiği hakkında açıklama yapan Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazıl Yalçındağ "Mümkünse hayvan soğuduktan, ölüm katılığına ulaştıktan sonra parçalanmalıdır. Eğer zaman yoksa, sıcakken parçalama mecburiyeti hasıl olmuşsa, naylon torbalara konulan etler, eve gider gitmez naylon torbalardan çıkarılmalı, serin ve gölge bir yerde birbirine değmeyecek bir şekilde sergilenmelidir." ifadesinde bulundu

Sağlık Bakanlığından alınan bilgilere göre;

Çevre sağlığı yönünden de kesimi takiben ortaya çıkan kan, mide ve bağırsak içeriği önemlidir. Bunların gelişi güzel bir şekilde etrafa atılmaması ve akarsulara dökülmemesi gerekmektedir.

KURBAN KESERKEN OKUNACAK DUALAR

Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse, o hayvanın eti Hanefîlere göre yenmez. Ancak kasıtsız ve unutularak besmele çekilmezse, bu hayvanın eti yenilir. Şafiilere göre besmele kasten çekilmese bile kesilen hayvanın eti yenir

Kurban kesilirken üç defa "Bismillahi Allahü ekber" denilir ve şu ayetler okunabilir (Semerkandi, Tuhfe, III, 66):

"De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetim/kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emredildi ve ben müslümanların ilkiyim." (Enam, 6/162-163)

"Ben, hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim." (En'am, 6/79)

KURBAN KESMENİN ÖNEMİ NEDİR?

Sözlükte "yaklaşmak, Allah'a yakınlık sağlamaya vesile olan şey" anlamına gelen kurban, dini bir terim olarak, "ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan" demektir. Arapça'da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulaması mevcut olmakla birlikte şekil ve amaç yönüyle aralarında farklılıklar bulunur. Kur'an'da Hz. Adem'in iki oğlunun Allah'a kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-Maide 5/27); bir başka ayette de ilahi dinlerin hepsinde kurban hükmünün konulduğuna işaret edilir (el-Hac 22/34). Ancak Yahudilik ve Hıristiyanlık'ta kurban telakkisi bir hayli değişikliğe uğramıştır. Hıristiyanlık'ta İsa'nın çarmıha gerildiği ve bunun insanoğlunun asli günahına karşı Baba'nın oğlu İsa'yı feda etmesi olduğu inanışıyla kurban telakkisi özel bir anlam kazanmıştır.

KURBAN NASIL KESİLİR?

Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü sayılması için bulunması gereken şartlara kurbanın vücub şartları denilir. Kurban kesmenin sünnet olduğunu söyleyenlere göre ise bunlar sünnet oluşun şartlarıdır. Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için dört şart aranır:

1. Müslüman olmak.

2. Akıllı ve buluğa ermiş olmak.

3. Mukim olmak, yani yolcu olmamak.

4. Belirli bir mali güce sahip bulunmak.

Gayri müslimler öncelikli olarak imanla mükellef olup ancak iman ettikten sonra ibadetleri ifa etmeye ehil sayılırlar. Bu sebeple, bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü tutulabilmesi, daha doğrusu böyle bir ibadeti ifaya ehil sayılabilmesi için müslüman olması gerekir. Bu kural bütün ibadetler için geçerlidir. Hanefiler'den Ebu Hanife ve Ebu Yusuf ile Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre kurbanla yükümlü sayılmak için akıl ve buluğ şart olmayıp gerekli mali güce sahip olan küçük çocuklar ve akıl hastaları adına kanuni temsilcileri tarafından kurban kesilmesi gerekir. Bu fakihler kurbanın mali bir ibadet oluşu ve başta fakirler olmak üzere üçüncü şahısların hakkının gözetilmesi hususunu ön planda tutmuşlardır.



KURBAN BAYRAMI'NIN İSLAMİYET'TE ÖNEMİ

Kurban Bayramı, Müslümanlar tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayram. Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günlerine 'Eyyam-ı nahr' (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu gününe Arife denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam aleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.

Kurban Bayramı, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan birçok ülkede dini bayram olmasının yanı sıra resmi tatil ilan edilir. Ramazan Bayramı ile beraber İslam dinindeki en önemli iki bayramdan biridir.

Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Kurban Bayramı her sene 11-12 gün daha erken kutlanır. Yaklaşık 33 senede bir bayramı aynı tarihlere tekabül eder.

İslam dini terimi olarak Kurban, Allah'a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur'an'da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah'a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.

Haber ile daha fazlasına ulaşın:

Kurban kesmek

Gündem

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede