Manto neyden oluşur

Manto Neyden Oluşur

manto neyden oluşur

Dünya’nın Merkezi Nasıl Sıcak Kalıyor?

Yerküre birkaç katmandan oluşur. En dışta yerkabuğu, daha içte manto, en içte ise çekirdek vardır. Çekirdeğin dış kısımları sıvı haldeyken en iç kısımları ise katıdır. Yeryüzündeki ortalama sıcaklık 15°C civarındadır. Ancak Dünya’nın merkezine doğru gidildikçe sıcaklık artmaya başlar. İç çekirdeğin sıcaklığının 6000°C civarında olduğu düşünülüyor. Peki, Dünya’nın merkezindeki yüksek sıcaklıkların kaynağı nedir ve Dünya’nın merkezi sıcak kalmayı nasıl başarıyor?

Dünya’nın merkezindeki ısının birkaç kaynağı vardır. Öncelikli olarak Dünya oluşumu sırasında zaten hayli ısınmıştı. Dengede olan sistemlerin toplam kinetik enerjisi ile toplam potansiyel enerjisi arasında belirli bir oran vardır. Bu durum kütleçekiminin baskın olduğu sistemlerin enerji kaybettikçe küçülmesine ve ısınmasına neden olur. Sistemin hacmi küçülürken potansiyel enerji (sistemdeki parçacıkların konumları dolayısıyla sahip olduğu enerji) azalır, kinetik enerji (sistemdeki parçacıkların hareket enerjisi) ise artar. Böylece sistem ısınır. Dünya oluşurken de büyük miktarda ısı enerjisi birikmişti. Bu enerji zaman geçtikçe uzaya dağılmaya devam ediyor.

Dünya’nın merkezindeki ısının bir diğer kaynağı sürtünmedir. Dünya ilk oluştuğu sırada kütle dağılımı çok daha düzensizdi. Ancak zaman geçtikçe kütleçekiminin etkisiyle ağır maddeler merkezde, hafif maddelerse yüzeyde birikmeye başladı. Bu süreç sırasında meydana gelen sürtünme de Dünya’daki ısının önemli miktarda artmasına sebep oldu. Bu ısı enerjisi de oluşum sürecinden kaynaklanan ısı enerjisi gibi uzaya dağılmaya devam ediyor.

Dünya’nın merkezindeki ısının en önemli kaynağı ise radyoaktif maddelerdir. Yerkürenin iç katmanlarında bulunan potasyum-40, uranyum-238, uranyum-235 ve toryum-232 gibi radyoaktif atomlar, daha kararlı bir çekirdek yapısına ulaşmak için ışıma yapar. Yerküredeki ısının yaklaşık %90’ının kaynağının bu radyoaktif ışımalar olduğu düşünülüyor.

Dünya günümüzde 50 terawatt güçle enerji kaybediyor. Ancak yeryüzünün ortalama sıcaklığında belirgin bir düşüş gözlemlenmiyor. Bu durum Dünya’nın merkezindeki radyoaktif maddelerin hemen hemen aynı güçle ısı ürettiğini gösteriyor. Gelecekte bir gün, milyarlarca yıl sonra radyoaktif maddelerin ürettiği ısının azalmasıyla Dünya soğuyarak yaşama elverişsiz bir hale gelebilir. Ancak muhtemelen bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Çünkü o zamana kadar Güneş hidrojen yakıtını tüketecek ve şişerek Dünya’yı yutacak.


paylaş
kaynağı değiştir]

Jüpiter'in uyduları olan Io, Europa ve Ganymede silikat yapılı mantolara sahiplerdir. Io uydusunun mantosu 1100 kilometre kalınlığında olup Volkanik bir kabuk tarafından üstü kapanmıştır. Europa uydusunun mantosu ise silikat yapıda olup,1165 kilometre kalınlığındadır. Üstü 85 kilometre kalınlığında buz ve muhtemelen su kütlesi ile kaplıdır. Ganymede'nin mantosu ise diğer 2 uydu gibi silikat yapıda olup 1315 kilometre kalınlığındadır. Üstü ise 835 kilometre kalınlığında buzla örtülüdür.

Gezegenimizin uydusu olan Ay silikat yapıda bir mantoya sahiptir. Kalınlığı 1300 - 1400 kilometre olup ay bazaltlarına ev sahipliği yapmaktadır. Satürn gezegeninin uydusu olan Titan ve Neptün gezegenin uydusu olan Triton mantoya sahip uydulardır. Mantoları buz ya da benzeri sert maddelerden oluşmaktadır.

Asteroitlerde manto[değiştir kaynağı değiştir]

Merkür 490 kilometre kalınlığında silikat yapılı bir mantoya sahiptir. Bu manto, Merkür'ün ağırlığının %28'idir. Venüs, Merkür gibi silikat yapıdan oluşan 2800 kilometre kalınlığında bir mantoya sahiptir. Bu manto Venüs'ün ağırlığının %70'ini oluşturur. Mars'ın mantosu da silikat özellik taşıyan 1600 kilometre kalınlıkta olan bir mantodur. Mars'ın ağırlığının %74-%88'ini oluşturmaktadır.

Gezegen uydularında manto[değiştir kaynağı değiştir]

Litosferin altından 700 km derinliğe kadar uzanan kuşağa üst manto veya astenosfer denilir. Bu kuşağın yoğunluğu 3,3-4,3 g/cm³ arasında değişmekte olup bileşiminde ultrabazik ve ultramafik (olivinli veya piroksinli), yani fazla miktarda alkali madde ve mineral içeren magma veya ergimiş malzeme bulunur. Üst mantonun alt kısmında P dalga hızı yoğunluk artışından dolayı 10,7–11 km/s'yi bulur. Yer kabuğu parçaları veya plakalar, üst mantonun üzerinde yüzerler. Çünkü bu seviyelerde mantonun bir kısmı eriyebilir. Bunun için de belli bir sıcaklıkta mantonun bir miktar su içermesi yeterlidir. Bu durum gerçekleşince kısmen eriyen astenosfer, hemen hemen hiçbir direnç göstermeden biçim değiştirir.

Alt manto[değiştir

Yer Kabuğu Özellikleri - Yer Kabuğu Nedir, Neyden Oluşur, Yapısı ve Katmanlarının Özelliği Nedir?

Yer kabuğu nedir, neden oluşur konusunda birçok detaydan bahsedilebilir. Yer kabuğunun yapısı incelendiğinde birçok farklı özellik ortaya çıkar. En kalın kısımları genel olarak kara parçalarının olduğu kısımlardır. Bu gibi detaylar yer kabuğu nedir soruları kapsamında en çok merak edilen konular arasında bulunur. Yer kabuğunun yapısı, katmanları ve özellikleri hakkında tüm detayları sizler için derledik.

Yer Kabuğu Ne Anlama Gelir?

Yer kabuğu, içinde yaşadığımız gezegenimizin en dış kısımlarında yer alan sert yapı olarak tanımlanabilir. Taş küre olarak da bilinen bu üzerinde yaşam sürdüğümüz bu yer küre farklı katmanlardan oluşur. Yer kabuğunun en önemli özelliği de dünyanın farklı yerlerinde değişik kalınlıklarda olmasıdır. Yüksek dağların yer aldığı alanlarda yer küre diğer alanlara göre çok daha kalındır. Ancak okyanuslarda bu kabuk yapısı daha da incedir.

Yer Kabuğu Katmanları Neler?

Yer küre, çekirdek, manto ve yer kabuğu adı verilen üç farklı katmandan oluşmaktadır. Bunların hem kimyasal hem de fiziksel özellikleri birbirinden farklılık gösterebiliyor. Yeryüzünden yer kürenin merkezine doğru hareket edildiğinde yoğunluk, sıcaklık ve basınç da artış gösterir. Yer kabuğunun yoğunluğu ve bileşimi iki farklı katmandan oluşuyor.

Sial ve Sima katmanlarıdır. Sial katmanı, tüm canlıların üzerinde yaşam kurduğu bir katmandır. Sima ise Sial katmanının altında yer alan katmandır. Yer kabuğunu oluşturan kayaçlar da kendi içinde üç ana gruba ayrılır. Püskürük taşlar, tortul kayaçlar ve başkalaşım kayaçlar yer kabuğunu oluşturan kayaçlardır. Yer kabuğunun kalınlığı ise karalarda yaklaşık olarak 35- 40 km civarındadır. Deniz ve okyanus tabanlarında ise 8- 12 km kadardır.

Yer Kabuğu Özellikleri Neler?

Dünyanın dış katmanı olarak bilinen yer kabuğu birçok farklı özelliğe sahiptir. Bu yer kabuğunun en önemli özellikleri arasında şunlardan bahsetmek mümkün olabilir:

  • Yoğunluk derecesi en az olan katman türüdür.
  • En dış katman olarak bilinir.
  • Manto üzerinde yüzer bir durumdadır.
  • Sial ve Sima adı verilen iki farklı katmandan oluşuyor.
  • Sial katmanı silisyum ve alüminyumdan oluşuyor. Sima ise magnezyumdan oluşuyor.
  • Sial katmanı kıtalarda daha kalınken sima katmanı okyanus derinlerinde daha kalındır.

Yer kabuğunun kalınlığı da dünyanın her yerinde aynı değildir.

Yer Kabuğunun Yapısı, Katmanları ve Özellikleri

Yer kabuğu tüm canlıların yaşamını sürdürdüğü dünyanın dış katmanıdır. Birçok katman içerisinde yer kabuğu en kırılgan ve ince olan katmandır. Karalarda daha kalın olan yer kabuğu, deniz ve okyanus tabanlarında daha da ince bir yapıya sahiptir. Aynı zamanda bu katmanları meydana getiren kayaç türleri de birbirinden farklıdır.

kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar[değiştir kaynağı değiştir]

Ana madde: Manto konveksiyonu Bu şekil, manto konveksiyon modelinde bir zaman adımının bir anlık görüntüsüdür. Kırmızıya yakın renkler sıcak, maviye yakın renkler soğuktur. Bu şekilde, çekirdek-manto sınırında alınan ısı, modelin altındaki malzemenin termal genleşmesi ile sonuçlanır, yoğunluğunu azaltır ve sıcak malzeme tüylerini yukarı göndermesine neden olur. Aynı şekilde, malzemenin yüzeyde soğutulması da batmasına neden olur. Dünya yüzeyi ve dış çekirdek arasındaki sıcaklık farkı ve yüksek basınç ve sıcaklıktaki kristal kayaların milyonlarca yıl boyunca yavaş, sürünen, viskoz benzeri deformasyona uğrama kabiliyeti nedeniyle, mantoda konvektif bir malzeme dolaşımı vardır.  Sıcak malzeme yukarı kalkar, daha soğuk (ve daha ağır) malzeme aşağı düşer. Malzemenin aşağı doğru hareketi, batma bölgeleri adı verilen yakınsak plaka sınırlarında meydana gelir. Tüylerin üzerinde yer alan yüzeydeki konumların yüksek bir yüksekliğe sahip olduğu (altındaki daha sıcak, daha az yoğun tüylerin kaldırma kuvveti nedeniyle) ve sıcak nokta volkanizması sergilediği tahmin edilmektedir.. Genellikle derin manto tüylerine atfedilen volkanizma alternatif olarak kabuğun pasif olarak genişlemesi ile magmanın yüzeye sızmasına izin verir ("Plaka" hipotezi).

Konveksiyon Dünya mantonun a, kaotik plakalarının hareketinin bir parçası olduğu düşünülmektedir (akışkan dinamiği anlamında) işlemi. Plaka hareketi, yalnızca kıtaların kabuk bileşenlerinin hareketi için geçerli olan kıta kayması ile karıştırılmamalıdır. Litosferin ve alttaki mantonun hareketleri birleştirilir, çünkü inen litosfer mantodaki konveksiyonun temel bir bileşenidir. Gözlenen kıtaların kayması, okyanus litosferinin batmasına neden olan kuvvetler ile Dünya'nın mantosundaki hareketler arasında karmaşık bir ilişkidir.

Daha büyük derinlikte daha büyük viskozite eğilimi olmasına rağmen, bu ilişki doğrusal olmaktan uzaktır ve özellikle üst mantoda ve çekirdekle sınırda viskozitesi önemli ölçüde azalmış tabakalar gösterir.  Çekirdek-manto sınırının yaklaşık 200 km (120 mil) üzerindeki manto biraz daha sığ derinliklerde mantodan belirgin şekilde farklı sismik özelliklere sahip gibi görünmektedir; çekirdeğin hemen üzerindeki bu alışılmadık manto bölgesine, 50 yıl önce jeofizikçi Keith Bullen tarafından getirilen bir isimlendirme olan D ″ ("D double-prime") denir.  D sub, işlenmiş levhalardan elde edilen malzemeden oluşabilir perovskitte post-perovskite adı verilen perovskitte bulunan çekirdek-manto sınırında ve / veya yeni bir mineral polimorftan aşağı inip dinlenmeye başladı.

Sığ derinliklerde meydana gelen depremler doğrultu atımlı faylanmanın bir sonucudur; bununla birlikte, yaklaşık 50 km'nin (31 mi) altında, sıcak, yüksek basınç koşulları daha fazla depremliliği engellemelidir. Manto viskoz ve kırılgan faylanma yapamaz. Bununla birlikte, batma bölgelerinde, 670 km'ye (420 mi) kadar depremler gözlenmektedir. Bu olguyu açıklamak için dehidrasyon, termal kaçak ve faz değişimi gibi bir dizi mekanizma önerilmiştir. Jeotermal gradyan, yüzeydeki serin malzemenin aşağıya doğru battığı, çevredeki mantonun gücünü artırdığı ve depremlerin 400 km (250 mi) ve 670 km (420 mi) derinliğe kadar düşmesine izin verdiği durumlarda azaltılabilir.

Mantonun altındaki basınç ~ 136 G Pa'dır (1,4 milyon atm ).  Derinlik arttıkça basınç artar, çünkü altındaki malzeme üstündeki tüm malzemenin ağırlığını desteklemek zorundadır. Bununla birlikte, tüm mantonun mantoyu oluşturan katı kristaller boyunca nokta, çizgi ve / veya düzlemsel kusurların hareketi ile barındırılan kalıcı plastik deformasyon ile uzun zaman aralıklarında bir sıvı gibi deforme olduğu düşünülmektedir. Üst manto viskozitesi için tahminler, derinliğe bağlı olarak, 10 19 ve 10 24 Pa · s arasındadır, sıcaklık, bileşim, stres durumu ve diğer birçok faktör. Böylece, üst manto çok yavaş akabilir. Bununla birlikte, en üst mantoya büyük kuvvetler uygulandığında, zayıflayabilir ve bu etkinin, tektonik plaka sınırlarının oluşumuna izin vermede önemli olduğu düşünülmektedir.

Keşif[2][değiştir

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede