Otizm hakkında toplumsal bir bilinç oluşturmak amacıyla 2 Nisan tarihi Birleşmiş Milletlertarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmişti. Bu kapsamda birçok kurumve kuruluş bu anlamlı gün ve Nisan ayı boyunca otizme farkındalık oluşturmak adına çeşitlietkinlik ve projeler üwebgrid.co.uk farkındalıkoluşturmak amacıyla Ataşehir Belediyesi, CarrefourSA, Tohum Otizm Vakfı,AGİD ve Exitcom’un iş birliğiyle başlatılan ve 3 yıldır devam eden proje, otizmli çocuklarıneğitimine katkı sağlamaya devam ediyor.
“Otizmin Farkındayız, Geri Dönüşümle Yanınızdayız!”
Sloganıyla gerçekleştirilen projeyle;kullanılmayan elektronik eşyalar önce toplanıyor ardından yetkili firma tarafından geridönüşümü sağlanarak ekonomiye kazandırılıyor. Ekonomik olarak elde edilen değer de dahasonra otizmli çocukların eğitimleri için bursa dönüşüwebgrid.co.ukaşlar tarafından getirilen kullanılmayan elektronik eşyalar; Ataşehir Belediyesi hizmet binalarında, CarrefourSA’larda ve mahalle muhtarlıklarında toplanarak otizmli çocuklarıneğitimine katkı sağlamaya devam ediyor.“Otizmin Farkındayız Geri Dönüşümle Yanındayız” projesi kapsamında bugüne kadar 6 bin kilogram e-atık toplandı. Sıfır atık prensibi ile döngüsel ekonomiye katkı sağlamakamacıyla gerçekleştirilen geri kazanım faaliyetleri sonucu atıkların; yüzde 25,84’ü metal, yüzde 4,78’si değerli metal, yüzde 19,23’ü plastik olarak ikincil endüstrilere hammadde olarak kazandırıldı. Yüzde 47,49’u da değerlendirilemeyen atık kategorisinde olduğu için elektrik enerjisi elde edilmek üzere lisanslı yakma tesisine gönderildi.
Otizmin erken yaşta belirtilerini fark edin!
Eğer çocuğunuz; başkalarıyla göz teması kurmuyorsa, ismini söylediğinizde bakmıyorsa, söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa, parmağıyla istediği şeyi göstermiyorsa, oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa, bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa, konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa, sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa, aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa, gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa, bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa, günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa, otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir.
Uluslararası bir bestseller olan Hiç Kimse Hiçbir Yerde kitabının devamı niteliğinde olan Bir Kişi Bir Yerde isimli kitap, Donna Williams'ın dünyaya doğru olan yolculuğunda bizleri daha da derinlere sürüklemektedir. Onun dünya ile olan savaşı en nihayet son bulmuştur ancak hayatının parçalara ayrılmış hali de tüm çevresini kaplamış durumdadır.
Donna, psikiyatr ile yaptığı seanslarda ortaya çıkan komik ancak aynı zamanda da yürek
parçalayan bilinçlenmesi sonucu, neler yaşadığını daha iyi anlayabilmiş, duyusal sorunlarının, bilgi açısından aşırı yüklenmesinin ve kendisini dünyaya tamamen kapamasının sebeplerini farkına varabilmiştir. Donna, otizmli çocuklar ve kendisi gibi otizmli yetişkinler ile çalışarak diğer insanların arasında var olmayı öğrenip kendi kişiliğini bulurken, bizler de onunla birlikte yolculuk etmekteyiz.
Bir Kişi Bir Yerde, Donna'nın hikayesine, dokunaklı ancak aynı zamanda da gülümseten kendi sesi ile devam etmektedir.
Donna Williams, yılında Avustralya'da dünyaya gelmiştir. İki yaşında iken yapılan değerlendirmede, psikolojik açıdan rahatsız olarak tanımlanmış ve tüm çocukluk çağında defalarca işitme testlerine maruz bırakılmıştır. yılında ise otizm teşhisi almıştır. Bugün kendisi, dokuz adet yayınlanmış kitabı bulunan uluslararası bir yazar, ressam, bestekar ve yapımcıdır. Dünyada otizm konusunda en tanınmış isimlerden biri olan Donna Williams, aynı zamanda da uluslararası alanda aranan bir konuşmacı, bir öğretmen ve otizm danışmanıdır.
Donna Williams'ın websitesine webgrid.co.uk adresinden ulaşabilirsiniz.
ISBN:
Kitabın orijinal ismi: Somebody Somewhere - Breaking Free from the World of Autism
Birinci Basım: Aralık
Bazı psikiyatrik hastalıklar bebeklik ve erken çocukluk çağında ortaya çıkma eğilimindedir. Genel olarak bu hastalıklara “Nörogelişimsel Bozukluklar” diyoruz. Bu bozukluklara örnek olarak, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Bilişsel Gecikme/Gerilikler, Öğrenme Bozuklukları ve Otizm Spektrum Bozukluğu sayılabilir. Son çıkan psikiyatrik tanı sisteminde (DSM-5) Otizm Spektrum Bozukluğu tüm belirti şiddetlerindeki olguları kapsarken, klinik pratiğimizde, ailelerin doğru bilgilendirilmesi, gereken eğitim desteği konusunda uygun yönlendirmelerin yapılması adına, hastalığın şiddetine göre “Atipik Otizm”, “Tipik Otizm”, “Hafif Şiddetli Otizm”, “Geniş Otizm Fenotipi”, “Yaygın Gelişimsel Bozukluk” gibi tanımları kullanabiliyoruz.
Otizm ya da güncel doğru ifadesiyle Otizm Spektrum Bozukluğu, Sözel ve sözel olmayan iletişimde kısıtlılıkla giden sosyal iletişim bozukluğunun temelde olduğu bir nörogelişimsel bozukluktur.
Bebeklik çağında belirti verir ve bulguları yaşam boyu sürme eğilimindedir.
Otizm Spektrum Bozukluğu belirtileri, sözel ve sözel olmayan iletişimde kısıtlılık ve tekrarlayıcı motor hareketler ile tekrarlayıcı, sınırlı ilgi ve davranışlar olmak üzere iki belirti kümesi altında incelenir.
Yani Otizm Spektrum Bozukluğu’ nu bir “konuşma gecikmesi” şeklinde indirgemek doğru bir yaklaşım değildir. Konuşma gecikmesi olmayan bireylerde de diğer bulguların olması ile Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı konulabilir.
Özet olarak Otizm Spektrum Bozukluğu, doğuştan gelen bir sosyal iletişim bozukluğu ve “-mış gibi” oyun oynamada problemlerle başlayan bir nörogelişimsel hastalıktır. Farklı şiddetlerde ve farklı görünümlerde olabilir. Tedavide önemli olan, hastalığın şiddetine ve çocuğun özel gereksinim alanlarına uygun yeterli ve nitelikli özel eğitim desteğinin acilen sağlanmasıdır.
Otizm Spektrum Bozukluğu genellikle ilk bir yaşta bulgu vermez ya da erken bulguların alan profesyonelleri dışında saptanması zordur. Klinik başvurular genellikle yaşlar arasında olmaktadır. Erken belirtiler arasında:
Uygunsuz motor hareketlerin olması, takıntılar, aynı şeyleri yapmakta ısrar ve ritüelistik hareketler de çoğunlukla 2 yaş sonrasında tabloya eklenebilmektedir.
Uygunsuz motor hareketler, çocuğun yalnız kaldığında veya kaygısının arttığı durumlarda el sallama, kanat çırpma, parmak hareketleri gibi el stereotipileri ile kendi etrafında dönme, parmak ucu yürüme, sallanma gibi hareketler olarak tariflenebilir.
Stereotipik hareketler (tekrarlayıcı, anlamsız motor hareketler) ilk 3 yaşta belli durumlarda görülmesi normal olabilen durumlar olmakla birlikte, Otizm Spektrum Bozukluğunda görülen stereotipik hareketler uygunsuz zamanlarda ortaya çıkması ve kaygı durumlarında artış göstermesiyle ayrılabilir.
Otizm Spektrum Bozukluğu bulguları, çocuğun yaşına, eşlik eden fiziksel hastalık olup olmamasına, epilepsi bulunup bulunmamasına ve çocuğun bilişsel gelişim düzeyine göre farklılık gösterebilir.
Sayılan belirtilerden bir tanesinin gözlenmesi durumunda bile bir çocuk ergen psikiyatrisi uzmanına başvurulması önemlidir.
Unutulmamalıdır ki, Otizm Spektrum Bozukluğu şüphesi dahi ileri inceleme gerektirmektedir ve hastalık gidişini en olumlu etkileyen faktör özel eğitim desteğinin erken başlanmasıdır.
Atipik otizm, Tipik Otizm tanısı için gerekli klinik belirtilerin hepsinin bulunmadığı ancak yine de Otizm Spektrumunun içinde olan daha hafif olguları tariflemek için sıklıkla kullanılan bir ifadedir.
Özet olarak, Tipik Otizm tanı kriterlerinin hepsinin karşılanmaması ya da daha hafif seyretmesi olarak tanımlayabiliriz. Aşağıda belirtilen belirtilerden en az birinin olması veya birden fazla belirtinin daha hafif şiddette gözlenmesi durumdur;
Otizm Spektrum Bozukluğu tedavisinde bireyin özel gereksinim alanlarına ve özel gereksinimin düzeyine uygun bireyselleştirilmiş özel eğitim programları uygulanır. ABA (Uygulamalı Davranış Analizi), EIBA (Erken Yoğun Davranış Analizi), Denver Modeli, DIR Modeli, Floortime Modeli gibi farklı özel eğitim yöntemleri bulunmaktadır.
Ek olarak bireyin özel gereksinim düzeyine uygun olacak şekilde Dil-Konuşma Terapisi, Duyu Bütünleme Terapisi gibi diğer yöntemler de bilimsel alt yapısı bulunan, bir önceki paragrafta bahsedilen metotlara ek olarak uygulanabilecek yöntemlerdir.
Eşlik eden yıkıcı davranış sorunları ya da eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar olması durumunda çocuk ergen psikiyatristi tarafından medikal tedaviler de eklenebilir.
Otizm Spektrum Bozukluğu, tanı konulduktan sonra uzun süreli tedavinin ve çocuk ergen psikiyatrisi kontrollerinin gerektiği bir hastalıktır. Tedavinin etkinliği ilk 6 ay içerisinde ilk meyvelerini vermeye başlar. Mümkünse tek bir çocuk ergen psikiyatristinin kontrolünde olması, tedavinin takibinin özel eğitim merkezi – aile – doktor işbirliği ve doktorun bilgisi dahilinde yapılması önemlidir. Böylece daha gerçekçi ve bireyselleştirilmiş bir tedavi programı çizilebilir.
Aileler, yetersizlik hissi ile “alternatif” tedaviler arayabilmektedir. Unutulmamalıdır ki, bilimsel verilerle kanıtlanmamış ve çocuk ergen psikiyatrisi uzmanının önerisi dahilinde olmayan tedavi modelleri faydadan ziyade vakit, para kaybına yol açabilmekte, ailelerin umutlarını tüketebilmektedir.
Mevcut tıbbi veriler ışığında Otizm Spektrum Bozukluğunda özel eğitim desteğinin “alternatifi” olabilecek bir yöntem yoktur. Fakat bazı durumlarda özel eğitime ek olarak “destekleyici” yöntemler uygulanabilir. Bu yöntemler için de çocuk ergen psikiyatristinize danışmanızı önermekteyiz.
Türkiye’de her yıl en az çocuk otizm riskiyle dünyaya geliyor, hâlihazırda ülkemizde i aşkın birey otizmden etkilenmiş durumda. Durumun farkında mıyız?
Kanser Sebebi Olduğu Düşünülen Bir Enzim Daha Bulundu. Araştırmacılar, kanser hücrelerinde gelişmiş antiproliferatif aktiviteye sahip bir m
Nadir Otizm ve Şizofreni Vakalarında SHANK3 ve ADNP Gen Mutasyonuna Deneysel İlaç Molecular Psychiatryde yayınlanan makalede Prof. Gözes
Annenin Mikrobiyomu ve Otizmli Çocuk Annenin Mikrobiyomu ve Otizmli Çocuk doğurma konusunda yapılan çalışmanın sonuçlarına geçmeden önce b
Otizm teşhisinin kan testi ile mümkün olabileceği duyuruldu. Otizm teşhisinin kan testi ile mümkün olabileceğini bundan 10 yıl önce söylese
Yüksek D vitamini düzeyleri ile doğan çocukların düşük oranlarda doğanlarla karşılaştırıldığında otizm oranının yüzde 25 azaldığ
Uluslararası İmmünoloji, Otizm ve Kanser konulu konferans 19 Kasım Pazar günü saat – saatleri arasında The Sofa Hotel Har
Nikotin yama kullanımı Tabii ki, saldırganlık otizm kişiler arasında norm değildir. Meydana geldiğinde, genellikle ağrı ve / veya hayal kır
Şeker ve zararları Hepimiz kola ve limonata gibi şekerli içeceklerin diş sağlığımız için iyi olmadığını artık biliyoruz. Ama sıçanla
Glutensiz tatlılar tariflerim ekemis bloğumda yer alıyor, aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. GLUTENSİZ TATLILAR
Glutensiz tuzlular tariflerimiz diğer bloğum olan ekemiş içerisinde bulunmakta, aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. GLUTENSİZ TUZLULAR
Sütsüz Pudingler Birkaç yıl önce olsa sütsüz Puding mi olur derdim. Meğer bal gibi de oluyormuş. Hurmalı puding (Unsuz şekersiz ve sütsüz
HAMUR MALZEMESİ Glutensiz un Mısır unu Pirinç unu Mısır nişastası. Patates nişastası 2 yumurta ½ bardak zeytin yağı Bir bardak yoğurt ya
Malzemeler: Ayva Elma Kurutulmuş kara erik Kuru üzüm Kuru incir Kuru kayısı (tercihen günkurusu) Pekmez ya da bal Ceviz (iri taneli dövülmüş
Hamur Malzemesi: 2 yumurta 1 kase süt 1 tatlı kaşığı çörek otu1 tatlı kaşığı susam3/1 yaş mayaMısır unu, glutensiz un ,pirinç unu. Ma
Hamur için Malzemeler gr glutensiz un gr pirinç unu2 yumurtaIlık sutuz İç Malzeme gr Kıyma 1 baş soğan kuru soğan ince doğran
Malum havalar sıcak. Herkes dondurma yerken bizimkiler onları seyredecek değil elbet. Hazır dondurmaların içeriğindeki kimyasalları tüketme
Çilekli Dondurma Tarifleri İki adet çilekli dondurma tarifimiz var. Umarım beğenirsiniz. Çilekli / Limonlu Dondurma 2. tarif için beğendi�
Çikolatalı Dondurmalar İkinci tarifimiz un, şeker, süt ve yumurta içermez. ilk tarifimiz de ise hindistan cevizi sütü ve yumurta bulunmak
İngiltere’de yaşayan otizm annelerimizden Arzu Yıldırım, yaptığı glütensiz ev tarhanasının tarifini siz annelerle paylaşmaktan mutlulu
DUYURU
Deerli Okuyucular sitemizdeki haberlerden ve yeniliklerden annda haberdar olabilmeniz için haberleme grubu kurduk. Grubumuza üye olarak gelimelerden mail yoluyla annda haberdar olabilirsiniz.
YEN BÖLÜM (NGLZCE HABERLER-autism news) okumak için tklaynz
KISA KISA
OTZM ÜZERNE
Otizm ve Tedavi Ekibi
Toplam ziyareti ( klik) burdayd!
ARTIK BU ADRESTEYM ;
Başka bir kişiyle iletişim kurmak, fikirlerini paylaşmak çoğu zaman hiç kolay değildir. Bu, otizmli kişiler için çok daha zordur.
Uzmanlara göre, otizmlilerin dış dünyayla etkileşimini kolaylaştırmamız ise mümkün.
Yazar ve gazeteci Michael Rosen, kendisi de benzer özellikler gösteren Asperger Sendromu'yla yaşamını sürdüren, İngiliz yazar ve girişimci Alis Rowe ile konuştu. Rowe'a göre, karşısındaki kişinin yüz ifadelerini anlamlandırmak ve dış sesleri konuşma sesinden ayırmak, otizmlilerin karşılaştıkları başlıca zorluklardan bazıları.
İşte otizmlilerin onlarla konuşurken farkında olmamızı istediği 10 şey:
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünyada her çocuktan birinin Otizm Spektrum Bozukluğu'na (ASD) sahip olduğunu söylüyor. Türkiye'de binden fazla otizmli çocuk olduğu belirtiliyor.
Gelişimsel farklılıklar sonucu kişi, dünyasıyla farklı bir şekilde iletişim kuruyor, bu durum görme, duyma ve hissetme duyularını etkiliyor.
Sosyal hayatta başkalarıyla iletişim kurmakta zorlanıyorlar, sık sık da anksiyete yaşıyorlar. Birçok otizmli, arka plandaki birkaç farklı sesi ayırmakta zorlanıyor.
Öte yandan otizm, herkeste farklı şekilde kendisini gösteriyor. Bazıları semptomlardan çok daha fazla, bazıları çok daha az etkileniyor.
Herkeste olduğu gibi, utangaç ve içe dönük olanlar da var, hareketli ve dışa dönük olanlar da.
Önemli bir bölümü ise, başkalarıyla hiç konuşamadığı için sadece jest ve mimiklerle, sembollerle iletişim kuruyor.
Otizmli kişi, başkalarından farklı olarak bir sohbet sırasında karşısındakinin konuşmasına odaklanmakta zorlanır. Bunun nedeni, beynin diğer sesleri otomatik olarak filtreleyememesidir.
Trafik, müzik sesi ya da diğer kişilerin konuşması gibi arka plandaki sesler araya girer ve konuşan kişiyi dinlemek, başlı başına büyük bir çaba gerektirir. Bu yüzden sık sık o kişiden sözlerini tekrarlamalarını isteyebilirler.
Kişinin ne anlattığını tamamen değiştirebilen ses tonu ve yüz ifadeleri gibi unsurları anlamlandırmaları da oldukça zordur.
Bu nedenle genelde iğneleyici sözleri, benzetmeleri ve üslüpları ıskalarlar.
Ancak her zaman otizmli kişinin farklı anlatım tarzlarını anlayamadığını varsaymamalı çünkü bazıları, zorlu bir süreçten sonra bunu zamanla öğrenebiliyor.
Otizmliler için başka insanların sözlerini anlamlandırmak zordur. Bu yüzden ifadeleri, sohbetleri bir bağlama oturtmak işlerini kolaylaştırır.
Örneğin denizden uzaktaki bir yerde, bir martı gördünüz. Ona "Aa, bak martı!" demek yerine, "Şehrin ortasında martı görmek ne kadar ilginç" diyebilirsiniz.
Böylece bunun anlamını ya da neden önemli olduğunu söyler, algılamalarını kolaylaştırırsınız.
Diğerlerinin davranış ve beden dillerini okumakta zorlanan otizmliler, sohbeti ne zaman başlatıp bitirebileceklerini, başkasının sohbetine katılmak için en doğru anın ne olacağını bilemeyebilirler.
Onları toplu sohbetinize katmanız ve doğrudan onlara sorular sormanız, doğru bir yaklaşım olacaktır.
Otizmi olan kişi için konuşmak, çok ama çok dikkatli düşünmeye çalışmak demek.
Dolayısıyla daha monoton bir sesle, yavaş bir şekilde, cümlenin alışılmadık yerlerini vurgularak konuşabilirler.
Bazen de fazla detaya girerler.
Otizmlilere konuşmaları için ihtiyacı olan yer ve alanı sunmak, aynı zamanda onları dikkatlice dinlemek gerçekten önemli.
Çünkü herkes dünyasını farklı bir şekilde deneyimliyor.
Yüksek işlevli otizmi olan kişiler, sosyal becerileri taklit etmekte çok başarılı olabilir.
Sosyalleşirken de çok mutlu görünebilirler ama aslında büyük bir çaba gösteriyorlardır.
Düşünceleri ve sözleri telefon mesajları ya da elektronik postalara dökmek, onlar için yüz yüze sohbet etmenin yarattığı stresi de azaltabilir.
Otizmliler duygularını farklı şekillerde gösterirler, değişik durumlara da olağandan farklı tepkiler verebilirler. Bunun nedeni, aynı anda birkaç şeyle boğuşuyor olmaları.
Bazı duyguları diğerlerinden çok daha güçlü şekilde yaşadıkları için, onları kelimelere dökmekte zorlanırlar.
Böyle durumlarda fotoğraflar kullanarak ya da açık ve net sorular sorarak iletişimi kolaylaştırabilirsiniz.
Bir kelimeyi ya da cümleyi tekrarlamak, otizmliler arasında sık görülen bir davranıştır. Bunun birçok sebebi var.
Karşısındaki kişinin söylediğini kayda geçtiklerini göstermeye çalıştıklarında, düşünmek için zaman kazanmak ister ve bu nedenle o kişinin söylediğini tekrar ederler.
Böyle anlarda endişeli olurlar ve karşısındakinin güven vermesine ihtiyaç duyarlar.
Ya da sordukları sorunun karşılığını yeterince alamadıklarını düşünüp, sorularını tekrarlarlar.
Otizmi olan kişi, e-mail ya da telefon mesajıyla iletişim kurarken daha az zorlanır, daha az stres yaşar.
Verilen mesajı sindirecek vakit kazanır, hemen yanıt verme baskısı hissetmeden de yanıtını hazırlayabilir.
Çözmekte zorlandıkları sosyal işaretlerin yarattığı endişe de ortadan kalkar.
Öte yandan, telefonla konuşmak da bazı otizmliler için oldukça zordur çünkü aynı yüze yüze iletişimde olduğu gibi, hemen yanıt verme kaygısı yaşarlar ve arka plandaki sesler dikkatlerini dağıtır.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede