Servet i fünun dönemi sanatçıları ve eserleri

Servet I Fünun Dönemi Sanatçıları Ve Eserleri

servet i fünun dönemi sanatçıları ve eserleri

TEVFİK FİKRET ()

26 Aralık &#;de İstanbul Kadırga&#;da dünyaya geldi. Asıl ismi Mehmed Tevfik. 12 yaşında öksüz kaldı. Mahmudiye Rüşdiyesi&#;nde okudu. &#;de Galatasaray Lisesi&#;ni (Mekteb-i Sultani) birincilikle bitirdi. Çeşitli görevlerde memurluk yaptı. Kuzeniyle evlendi. Ticaret Mekteb-i Âlisi&#;nde hat ve Fransızca dersleri verdi. &#;de &#;Mirsad&#;dergisinin açtığı şiir yarışmasında birincilik kazanınca edebiyat çevrelerinde adını duyurdu. &#;de Mekteb-i Sultani&#;ye Türkçe öğretmeni olarak atandı. &#;te &#;Malumat&#; dergisini çıkaranlar arasında yer aldı. &#;te hükümetin memur maaşlarında kesinti yapmasını protesto için görevinden ayrıldı. &#;da Servet-i Fünun Dergisi&#;nin Yazıişleri Müdürlüğü&#;ne getirildi. Dergi onun döneminde Edebiyat-ı Cedide&#;nin yayın organı kimliği kazandı. Aynı yıl Türkçe öğretmeni olarak Robert Kolej&#;e girdi. Aydınlar üzerinde süren yoğun baskılar nedeniyle birkaç kez gözaltına alındı. Bir süre sonra dergideki görevinden ayrıldı. &#;da Robert Kolej&#;in hemen yanında bir ev yaptırarak &#;Aşiyan&#;

Tevfik Fikret&#;in Evi Olan Şuanki Adıyla Aşiyan Müzesi

adını verdi. Eşi ve oğlu Halûk&#;la birlikte buraya yerleşti. &#;de 2&#;nci Meşrutiyet&#;in ateşli savunucularından biri oldu. Hüseyin Kazım Kadri ve Hüseyin Cahit Yalçın&#;la birlikte &#;Tanin&#; gazetesini kurdu. Gazete İttihat ve Terakki&#;nin yayın organı haline getirilmek istenince karşı çıktı ve Tanin&#;den ayrıldı.

Mekteb-i Sultani Müdürlüğü&#;ne getirildi. 31 Mart Olayları&#;nı protesto için bu görevden de ayrıldı. Ama öğrencileri ve Maarif Nazırı Naili Bey&#;in ısrarlarıyla göreve döndü. 8 ay sonra yeni Maarif Nazırı Emrullah Efendi ile anlaşamayınca bir daha dönmemek üzere bu görevi bırakttı. İttihat ve Terakki iktidarına da karşı çıkarak Aşiyan&#;a çekildi. Ağır bir şeker hastalığına yakalanmıştı. Kolundan olduğu bir ameliyatın ardından 48 yaşında yaşamını yitirdi. Eyüp&#;teki aile mezarlığına defnedildi.

Küçük yaşlarda şiir yazmaya başladı. Başlangıçta Muallim Naci ile Recaizade Mahmut Ekrem şiirleri arasında uzunca bir arayış dönemi geçirdi. Daha sonra Fransız şiiriyle tanıştı. Özellikle François Coppe&#;den etkilenerek kendi şiirini yaratmaya koyuldu. Aşırı titiz tutumu, en küçük ayrıntılar üzerinde dikkatle durmasıyla kendine özgü bir üslup yarattı, döneminin tüm edebiyat ve şiiri üzerinde etkili oldu. Biçimsel kaygıları gözardı etmedi, sürekli yenilik aradı. &#;de yayınlanan &#;Rübab-ı Şikeste&#;de toplumsal sorunlara ağırlık veren şiirlerin yanısıra, günlük konuşma diline yakın dille yazılmış şiirlerde vardı. Betimlemelerindeki ayrıntılı ustalığının ressamlığına bağlanır. Doğa şiirlerindeki doğayla uyumluluk da dikkat çeker. Oğlu Halûk&#;un şiirlerinde büyük etkisi oldu. &#;de yayınlanan ikinci şiir kitabı &#;Halûk&#;un Defteri&#;ndeki şiirler, en umutlu ve iyimser şiirleridir. Bu şiirlerde oğluna ve Osmanlı gençliğine çalışkanlık, yurt sevgisi, hak ve hukuktan yana olma gibi erdemleri öğütledi.

&#;de basılan &#;Rübabın Cevabı&#;ndaki şiirlerde halkın acılarını, zorbalıkları, baskı ve haksızlıkları anlattı. Bu kitapta yer alan &#;Tarih-i Kadim&#;e Zeyl&#; başlıklı şiirde, kendisini eleştiren Mehmet Akif Ersoy&#;a yanıt verdi Din ve doğa konusundaki görüşlerini açıkladı. Kendisinin doğanın bir izleyicisi olduğunu söyledi. &#;te yayınlanan &#;Şermin&#;de yalın bir dille yazılmış, kısa dizelerden kurulu, dolaysız bir anlatımın egemen olduğu şiirler yer alır. 30&#;lu yaşlarından sonra çevresindeki olumsuzluklardan oldukça etkilendi. Dünya görüşü, çağının koşullarını aştı. Özgürlük ve eşitliğe inandı. Sınıfsal çıkarlara dayalı yönetim biçimini eleştirdi, belli egemen sınıfların yönettiği devlete ve bu devletin koyduğu yasalara karşı çıktı. Özel yaşamında da katı bir ahlak anlayışı sürdürdü. İnsana büyük değer verdi. Ona göre tüm soruların üstesinden gelecek, mutlu yarınları hazırlayacak olan insandır. İnsanın üstünlüğünü sağlayan ise duyarlılığı ve sezgi gücünden çok düşünme gücü ve aklıdır.

Şiir türünde eserler vermiş bir sanatçıdır. Servet-i Fünun Edebiyatı’nın öncülerindendir. Servet-i Fünun şiirinin de en büyük temsilcisidir. ’e kadar yazdığı şiirlerde “Sanat, sanat içindir.” anlayışı hakimdir. Bu tarihten sonra, bilhassa ikinci meşrutiyetten sonra, yazdığı şiirlerde “toplum için sanat” görüşünü benimsediği görülür. Bu dönemde yazdığı şiirler, Batılılaşmayı savunan, teknolojinin üstünlüklerinden faydalanmanın gerekliliğini anlatan ve toplumumuzdaki sosyal bozuklukları konu alan didaktik(öğretici) şiirlerdir. Aruzu ustalıkla kullanan şair, şiiri nesre yaklaştırmış, şiirin konu alanını genişletmiş ve mısraları kırarak serbest müstezadı şiirimize yerleştirmiştir. Şair, Parnasizm’den etkilenmiştir.

Tevfik Fikret’in aruzla yazdığı şiirlerde dil oldukça ağırdır; fakat hayatının sonuna doğru hece ölçüsüyle yazdığı ve “Şermin” adlı kitapta topladığı çocuk şiirlerinde kullandığı dil konuşulan Türkçedir.

Eserleri : Rubab-ı Şikeste, Haluk&#;un Defteri, Rubab-ın Cevabı, Tarih-i Kadim, Doksan Beşe Doğru, Şermin

Hece Ölçüsü İle Yazılmış Çocuk Kitabıdır

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

CENAP ŞAHABETTİN ()

Servet-i Fünun şiirinin Fikret’ten sonra ikinci büyük şairidir. Nesir alanında da eserler vermiştir. Ömrü boyunca “Sanat, sanat içindir.” İlkesine bağlı kalmış, eserlerinde sosyal konulara yer vermeyip bireysel konuları, duygu ve düşünceleri işlemiştir.

Sembolizm’in edebiyatımızdaki ilk temsilcisidir. Fakat Sembolizm’i iyi kavrayamadığı ya da yanlış anladığı hususunda eleştiriler almıştır. Dili ağır, anlatımı süslüdür. Soneleri ve aruzla yazdığı serbest müstezatları eski dilbilgisi kaidelerini, dil ve söyleyiş mantığını hiçe sayan sıfatlar ve tamlamalarla doludur. Şiirlerinde o güne kadar duyulmamış teşbih, mecaz ve istiarelere yer vermiştir. En basit olayları ve varlıkları şiire sokmuş, onlara yeni ifadeler kazandırmak, onları sembolleştirmek için yeni kelimeler bulma lüzumu hissetmiş, böylece Arapça, Farsça sözlükleri tarayıp ahenkli sözcükleri seçmiş; onları şiirlerinde kullanmıştır.

Nesir sahasında da kudretli eserler vermiştir. Fakat Tevfik fikret’in yaptığı gibi şiiri nesre yaklaştırmamıştır. Nesirlerinde kullandığı dil, şiirlerine göre daha sadedir. Anlatımı ise akıcı ve güzeldir. Cenap Şahabettin hiçbir yazısını topluma yol göstermek amacıyla yazmamıştır.

Eserleri : Hac Yolunda, Evrak-ı Eyyam, Tamat, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh, Afak-ı Irak Tiryaki Sözleri

Şiirlerini Topladığı Kitabıdır.

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL ()

Servet-i Fünun ve Cumhuriyet Dönemi yazarlarından ve Osmanlı İmparatorluğu&#;nun Sultan Reşat devri Mabeyn Başkatibi (), bunun yanı sıra Ayan Meclisi üyesi. Ayrıca bazı edebi yazılarını Hazine-i Evrak adlı dergide Mehmet Halit Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

Servet-i Fünun edebiyatının en büyük nesir ustası kabul edilir. İlk büyük Türk romanı olarak kabul görmüş Aşk-ı Memnu&#;nun yazarıdır.

&#;de İstanbul&#;da doğdu. 27 Mart &#;te İstanbul&#;da yaşamını yitirdi.

&#;Uşakizadeler&#; olarak tanınan İstanbullu bir aileden Hacı Halit Efendi&#;nin oğlu. Fatih Askeri Rüştiyesi&#;nde öğrenime başladı. Babasının işleri bozulunca ailesi İzmir&#;e taşındı. İzmir Rüştiyesi&#;ne girdi. Özel Fransızca dersler aldı. Avusturyalı Katolik rahiplerin yönettiği Mechitariste Okulu&#;na devam etti. &#;te son sınıftan ayrılarak babasının ticarethanesinde çalışmaya başladı. İzmir Rüştiyesi&#;nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Osmanlı Bankası&#;nda çalıştı. İzmir İdadisi&#;nde Fransızca ve edebiyat dersleri verdi. &#;te İstanbul Reji İdaresi&#;nde Başkatip oldu, İstanbul&#;a taşındı. 2&#;nci Meşrutiyet&#;in ilanından sonra reji komiserliğine getirildi. Darülfünun&#;da (İstanbul Üniversitesi) Batı edebiyatı ve estetik dersleri verdi. &#;da İttihat ve Terakki&#;nin önerisiyle Mabeyn Başkatibi oldu. &#;de Meclis-i Âyan üyeliğine seçildi. Daha sonra üniversiteye döndü. Siyasi görevlerle Fransa, Almanya ve Romanya&#;ya gitti. İttihat ve Terakki&#;nin iktidardan düşmesinden sonra Reji İdaresi Yönetim Kurulu Başkanlığı&#;na getirildi. Cumhuriyet&#;ten sonra Yeşilköy&#;deki yalısına çekildi.

Edebiyat yaşamına çeviriler ve şiirle başladı. İzmir&#;de arasında Nevruz dergisini, &#;da Hizmet gazetesini çıkardı. &#;da Edebiyat-ı Celayan romanları tefrika halinde yayınlandı. &#;de yazarlığı bıraktı. İkinci Meşrutiyet&#;ten sonra tekrar yazmaya başladı ama &#;e kadar bunları yayınlamadı. İzmir&#;de yazdığı ilk kısa romanlarda acıklı, duygusal bir anlatımla karşılıksız sevgiyi konu aldı. &#;te yayınlanan &#;Mai ve Siyah&#; romanında aşk serüvenleri ikinci planda kaldı. Şairler, gazeteciler, yazarlar, yayıncılar arasında geçen olaylar çerçevesinde o dönemin basın dünyasını anlattı. &#;te yayınlanan &#;Aşk-ı Memnu&#; ilk büyük Türk romanı kabul edilir.

Aşk-ı Memnu Adlı Romanı Günümüzde Dizi Olarak Uyarlanmıştır.

Sağlam bir kurgusu ve tekniği olan bu romanda, genç ve güzel bir kadının, zengin ama yaşlı kocasına sadık kalma kararına karşın, elinde olmaksızın yasak bir aşka sürüklenmesi, olayın psikolojik nedenleri üzerinde de durularak gerçekçi bir yaklaşımla anlatılır. Romanda olay, kişiler arasındaki maddi ve manevi bağlantılarla ustaca örülmüş, hareket, betimleme ve ruh çözümlemeleri ölçülü ve dengeli olarak işlenmişwebgrid.co.uk topluluğuna katıldı.

Servet-i Fünun Edebiyatı’nın nesir ustasıdır. Her türde eserler vermesine rağmen romancılığı ve hikayeciliğiyle tanınır. Edebiyatımızda teknik bakımdan başarıl ıilk roman örneklerini Halit Ziya vermiştir. Bu yönüyle Cumhuriyet öncesi Türk Edebiyatı’nın en büyük romancısıdır. romanlarındaki dil, Servet-i Fünun şiirinde olduğu gibi ağırdır. Arapça-Farsça sıfatlar, tamlamalar çokça kullanılır. Buna karşın hikayelerinde kullandığı dil oldukça sadedir. Yazar sonraları edebiyatımızda görülen sadeleşme akımına katılmış eserler-ini gözden geçirerek sadeleştirmiştir.

Romanlarındaki konuları ve kahramanları aydın çevreden seçmiş, hikayelerinde ise halka inmiş, halkı anlatmıştır. Eserlerini Realist ve Natüralist bir tutumla yazmış, edebiyatımızda gerçekçiliğin en önemli öncülerinden sayılmıştır. Gözleme dayanan tasvirlerini eseri süslemede bir malzeme değil, olaylar ve kişileri daha iyi anlatmanın bir aracı olarak görmüştür.

Eserleri: Aşk-Memnu,Mavi ve Siyah,Kırık Hayatlar,Bir Ölünün Defteri, Aşka Dair,Kâbus&#;

 

 

MEHMET RAUF( )

12 Ağustos &#;te İstanbul&#;da doğdu. 23 Aralık &#;de yine İstanbul&#;da yaşamını yitirdi. Türk edebiyatında psikolojik roman türünün ilk örneklerinden olan &#;Eylül&#; isimli romanıyla tanınır. İlk ve orta öğrenimini İstanbul Balat&#;taki mahalle mektebiyle, Soğukçeşme Askeri Rüşdiyesi&#;nde yaptı. Bahriye mektebini bitirdi, deniz subayı oldu. &#;te staj için Girit&#;e, &#;te Kiel kanalının açılış töreni için Almanya&#;ya gönderildi. Trabya&#;da elçilik gemilerinin irtibat subaylığına atandı. Üç kez evlendi. &#;den sonra bahriyeden ayrılarak sadece yazarlık yaptı. arasında &#;Mehasin&#;, arasında &#;Süs&#; adlarında iki kadın dergisi yayınladı. Bir süre ticaretle uğraştı. Yaşamının son yıllarını yoksulluk içinde geçirdi. İlk öyküsünü 16 yaşında yazdı. &#;Düşüş&#; isimli bu öykü Halit Ziya Uşaklıgil&#;in İzmir&#;de çıkardığı &#;Hizmet&#; gazetesinde yayınlandı. Mektep ve Servet-i Fünun dergilerindeki yazılarıyla tanındı. Asıl ününü Servet-i Fünun&#;da tefrika edilen &#;Eylül&#; adlı romanıyla yaptı. &#;da basılan bu roman, Türk edebiyatındaki ilk psikolojik romandır. Konusu karı-koca-aşık üçlü ilişkisi olan bu romanda, sade ve akıcı bir dille ruhsal çözümlemelere yer verdi. Bu başarıyı diğer eserlerinde yineleyemedi.

Servet-i Fünun romanında  Halit Ziya’dan sonra gelen en önemli kişidir. Eserlerinde insan psikolojisini abartmadan, doğal akışı içinde incelemeye çalışır. Halit Ziya’nın etkisinden uzun müddet kurtulamayan sanatçı, eserlerinde Halit Ziya’ya göre sade; fakat zayıf bir Türkçe kullanmıştır. Genellikle aşk, kadın ve ihtiras maceralarını konu alan eserler yazmıştır. Hikaye, roman ve tiyatro türünde eserler veren Mehmet Rauf’un en başarılı eseri Eylül’dür. Edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman sayılan Eylül, dil örgüsü bakımından zayıf olmasına rağmen Servet-i Fünun Edebiyatı’nın sayılı eserlerinden biri kabul edilir.

Eserleri: Eylül,Genç Kız Kalbi,Karanfil ve Yasemin,İhtizar,Son Emel,Ferdi ve Şürekası

İlk Psikolojik Romanımız Olan &#;Eylül&#;

 

HÜSEYİN CAHİT YALÇIN()

7 Aralık &#;te Balıkesir&#;de doğdu. 18 Ekim &#;de İstanbul&#;da yaşamını yitirdi. Edebiyat-ı Cedide akımının önde gelen isimlerinden. &#;da Mülkiye Mektebi&#;ni bitirdi. Maarif Nezareti Mektubi Kalemi&#;nde memur olarak çalıştı. &#;den sonra Vefa ve Mercan idadilerinde Fransızca ve Türkçe öğretmenliği, yöneticilik yaptı. Tevfik Fikret&#;ten sonra Servet-i Fünun dergisinin yönetimini üstlendi. Bir çevirisi nedeniyle yargılanıp aklandı ama dergi kapatıldı. &#;de 2&#;nci Meşrutiyet&#;in ilanından sonra Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım Kadri ile birlikte Tanin Gazetesi&#;ni çıkardı.

Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım Kadri ile birlikte çıkardığı Tanin Gazetesi

 Aynı yıl İttihat ve Terakki Cemiyeti&#;nden İstanbul mebusu seçildi. &#;de İstanbul&#;un İngilizler tarafından işgalinden sonra tutuklanıp Malta Adası&#;na sürüldü. &#;de sürgün dönüşü Tanin&#;i yeniden çıkardı. Cumhuriyet&#;in ilk yıllarında çıkarılan yasaları ve bazı uygulamaları eleştirince İstiklal Mahkemesi&#;nde yargılandı ve beraat etti. &#;te ikinci kez yargılandı, Çorum&#;a süresiz sürgüne gönderildi, Tanin gazetesi kapatıldı. &#;da af sonucu cezası kalkınca İstanbul&#;a döndü. arasında &#;Fikir Hareketleri&#; dergisini çıkardı. Atatürk&#;ün ölümünden sonra tekrar politikaya döndü. arasında Çankırı, arasında İstanbul milletvekili oldu. arasında Tanin gazetesini tekrar yayınladı. Ulus gazetesinde başyazarlık yaptı. Ulus&#;ta yayınlanan bir yazısı nedeniyle dokunulmazlığı kaldırıldı. &#;te bu kez Demokrat Parti aleyhindeki yazıları nedeniyle hapse mahkum edildi, ama cumhurbaşkanı tarafından affedildi. Öğrencilik yıllarında yazmaya başladı. Yazıları Mütalaa, Tarik, Sabah ve Saadet gibi gazetelerde yayınlandı. Biçim ve öz bakımından Ahmed Mithad etkisi görülen ilk romanı &#;Nadide&#; &#;de basıldı. İkinci romanı &#;Hayal İçinde&#;de gerçekçi bir yaklaşım temelinde ruhsal çözümlemelere yer verdi. Öykülerinde İstanbul&#;da yaşayan azınlıkları, seçkin kişileri anlattı. Servet-i Fünun dergisinin yanında, Edebiyat-ı Cedide Kütüphanesi&#;nin kurulmasını sağladı. Ayrıca Servet-i Fünun karşıtı yazarlarla yapılan kalem kavgalarında hep ön planda yer aldı. Çeviriler yaptı, elli kadar eseri Türkçe&#;ye kazandırdı.

Eserlerini realist biçimde iç ve dış gözlemlerine dayanarak yazar. Hikaye, roman, fıkra ve mensur şiirlerinin dışındaki eserlerinde süs ve yapmacıklıktan kaçınır, sade bir üslup kullanır. Türkçenin sadeleşmesinde önemli bir role sahip olan yazar zamanının hemen her tartışmasına katılmıştır.

Edebiyat ve Hukuk adlı makalesi yüzünden Servet-i Fünun dergisi kapatılmıştır.

Eserleri: Nadide,Hayal İçinde,Hayat-ı Muhayyel,Niçin Aldatırlarmış Kavgalarım,Edebi Hatıralar

SÜLEYMAN NAZİF()

Babası, şair ve tarihçi Sait Paşa; annesi bir aşiret liderinin kızı olan Ayşe Hanım&#;dır. Şair Faik Ali Ozansoy&#;un ağabeyidir. Süleyman Nazif, özel eğitim görerek yetişti; Arapça ve Farsça&#;nın yanı sıra Fransızca öğrendi. Osmanlı ve cumhuriyetin önemli Kürt aydınlarındandır. Çeşitli memurluklarda çalıştıktan sonra &#;Vilayet&#; gazetesinde başyazarlık yaptı. II. Abdülhamit&#;in gazabına uğrayan yazarlardan biri olan Süleyman Nazif, yılında Paris&#;e kaçarak sekiz ay boyunca orada yaşadı. Yurda döndükten sonra padişahın emriyle vilayet mektupçusu olarak Bursa&#;ya sürgüne gönderildi. yılından gittiği sürgünden ancak 10 yıl sonra, II. Meşrutiyet&#;in ilan edilmesiyle birlikte kurtulabildi. &#;e kadar Basra, Musul, Kastamonu, Trabzon ve Bağdat valiliklerinde çalıştı, görevinden ayrıldıktan sonra İstanbul&#;a gelerek yazarlığa devam etti.

İstanbul&#;un Müttefiklerce işgal edilmesine karşılık yazdığı; &#;de Hadisat adlı dergide yayınlanan &#;Kara Bir Gün&#; çeşitli kesimlerin tepkisine neden oldu ve Malta&#;ya sürgüne gönderildi. İstanbul&#;a döndüğünde Resmi Gazete&#;de çalışmaya başladı.

Tanzimat edebiyatının, özellikle de Namık Kemal&#;in etkisinde kalarak şiirler yazan Süleyman Nazif, ilk dönem şiirlerinde toplumsal içerikli ve özgürlükçü bir düşünceyi savundu. Bu düşüncesiyle birlikte Osmanlı Yenilikçileri arasında önemli bir yere sahip olan &#;Servet-i Fünun&#;culara katıldı. Yapıtlarında süslü bir dil kullanarak Osmanlıca&#;nın ve aruz kalıplarının şiir sanatını zenginleştirdiğini savunan Süleyman Nazif, Namık Kemal, Mehmet Akif ve Fuzuli gibi inceleme kitapları da yazmış; yergi, nükte ve fıkraları derleyerek kitaplaştırmıştır.

Nesri şiirinden daha kuvvetli olan sanatçı duyguları yönünden Namık Kemal’e benzer. Türklüğe hayran bir toplumcu olan webgrid.co.uk İstanbul’un işgali üzerine “Kara Bir Gün”  adlı makalesiyle sert bir çıkış yapar.

Eserleri : Gizli Figanlar,Firak-ı Irak,Batarya ile Ateş, Malta Geceleri, Çal Çoban Çal

AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU()

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Yazar ve diplomat. yılında İstanbul&#;da doğdu. Babası Müftüoğlu Sezai Beydir. Dedesi Yunanlılar tarafından şehid edilen Mora Müftüsü Abdülhalim Efendidir. Dedesinin müftü olması sebebiyle &#;Müftüoğlu&#; adını almıştır. &#;

Ahmed Hikmet, sık sık hastalanması sebebiyle okula muntazaman devam edememesine rağmen, Dökmecilerdeki Taş Mektebi ile Mahmudiye Vakıf ve Soğukçeşme Askeri Rüşdiyesini bitirerek Galatasaray Mekteb-i Sultanisine girdi. Dördüncü sınıftayken ilk eserinin basılışı edebiyata ilgisini artırdı. &#;de Galatasaray&#;ı bitirdi ve Hariciye Nezareti Umur-ı Şehbenderi Kalemine memur tayin edildi ve vazifesi dışında Fransızcadan roman tercümeleri yaptı. Marsilya, Pire ve yılında da Kafkasya&#;ya gönderildi. Sefaretlerde çalışan yazar, &#;da İstanbul&#;a dönerek Umur-ı Şehbenderi Kalemi Ser-halifeliğine getirildi. Meşrutiyete kadar Hariciye Nezareti merkezinde çalıştı. Bir yıla yakın Nafia Nezaretinde, Ticaret Müdiriyet-i Umumiyesinde vazife aldı. Tekrar Hariciye Nezaretine dönerek &#;de Peşte Başşehbenderi oldu. Bu tarihe kadar geçen zaman içinde Ahmed Hikmet, yılında Türk Derneğinin ve yılında da Türk Yurdu&#;nun kurucu üyesi olarak hizmet verdi. &#;de İstanbul&#;a dönen yazar, yılında Halife Abdülmecid Efendinin Ser-karinliğine, iki yıl sonra da Hariciye Vekaleti Müsteşarlığına getirildi. Anadolu-Bağdat Demiryolları İdare Meclisi Azalığı ve Elektrik Şirketi İdare Meclisi Azalığı görevlerini de üstlendi. Ahmed Hikmet 19 Mayıs günü karaciğer kanserinden öldü.

Ahmed Hikmet&#;in edebiyat merakı daha lise yıllarında başlamıştı. Bu alandaki merakının, aileden gelen bir haslet olduğunu ifade eder. İlk olarak Asır Kütüphanesi neşriyatı arasında çıkan Leyla Yahut Bir Mecnunun İntikamı yayınlandı. Daha sonra Fransızcadan Tuvalet ve Letafet ve Bir Riyazinin Muaşakası adlarında iki eser tercüme ettiyse de, doğu ile batı kültürünün çok farklı olduğunu görerek bir daha eser tercüme etmedi.

Servet-i Fünun devrinde, İkdam ve Servet-i Fünun dergilerinde yazdığı hikaye ve nesirlerini yılında Haristan ve Gülistan adlı eserlerde topladı. Bu iki eserinde Ahmed Hikmet Müftüoğlu, daha iyi tesir yapmak, gönülleri heyecanlandırmak için mübalağalı bir üslub kullandığını, ağır ve anlaşılması güç Servet-i Fünun dilini işlediğini ve hayal mahsulü konular anlattığını bizzat kendisi söyler. Kendisinin de ifade ettiği sebeplerden dolayı bu iki eseri fazla itibar kazanamamıştır.

İkinci Meşrutiyetten sonra, zamanın modasına uyarak o da Turancılık edebiyatı akımına uymuştur. Bu akıma bağlı olarak yazdığı yazıların büyük kısmını Çağlayanlar () adlı eserinde toplamıştır. Bu eserinde yazar arı Türkçeciliğe yönelmiş, fakat bu defa da kelime uydurma ve Servet-i Fünundan kalma hayalcilikten kendini kurtaramamıştır.

Gönül Hanım adlı romanı Tasvir-i Efkar Gazetesinde tefrika edilmiş ve &#;de kitap olarak bastırılmıştır. Ahmed Hikmet, yazılarında daha ziyade kelime bulmaya ve üsluba dikkat ettiği için, konulara dikkat etmemiş ve bu yüzden zamanındakilerin ayarında bir edebiyatçı olamamıştır.

İlk öykülerini ağır bir dille yazan sanatçı Milli Edebiyat’ın doğmasıyla o görüşte eserler ortaya koymaya başlamış, Türkçülük düşüncesini desteklemiştir.

Eserleri : Patates,,Tuvalet yahud,Letafet-i Aza,Bir Riyazinin Muaşakası yahud Kamil,Gönül Hanım,Çağlayanlar,Bir Tesadüf,Kadın Ruhu, Beliren Simalar, Salon Köşeleri, Bir safha-i kalb, Silinmiş Çehreler.

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR()

19 Ağustos &#;te İstanbul&#;da doğdu. 8 Mart &#;te Heybeliada&#;da yaşamını yitirdi. Heybeliada&#;daki Abbas Paşa Mezarlığı&#;na defnedildi. Roman ve öykü yazarı. Eserlerinde 19 ve 20&#;nci Yüzyıl başındaki İstanbul yaşamını gerçekçi bir biçimde yansıttı. Hünkar yaveri Mehmet Sait Paşa&#;nın oğlu. 3 yaşında iken annesinin ölümü üzerine Girit&#;te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula burada başladı. Babası tekrar evlenince 6 yaşında İstanbul&#;a anneannesinin Aksaray&#;daki Konağı&#;na döndü. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve İdadide öğrenim gördü. &#;de Mekteb-i Mülkiye&#;ye girdi. &#;de hastalık nedeniyle ikinci sınıfta iken okulu bıraktı. Kısa bir süre Adliye Nezareti Ceza Kalemi&#;nde memur, Ticaret Mahkemesi&#;nde Azâ Mülazımı olarak çalıştı. &#;de Ahmed Mithad Efendi&#;nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başladı. Batı uygarlığının yaşantısını taklit ederken gülünç duruma düşen insanları anlattığı ilk romanı &#;Şık&#; aynı yıl bu gazetede tefrika şeklinde yayınlandı. Paul Bourget, Paul de Kock, Alfred de Musset gibi Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. &#;te İkdam gazetesine geçti. Kendisine büyük ün sağlayan ilk eseri &#;Mürebbiye&#; ile &#;Metres&#;, &#;Tesadüf&#; ve &#;Nimetşinas&#; bu gazetede tefrik edildi. Sansürün &#;Alafranga&#; (&#;de &#;Şıpsevdi&#; adıyla basıldı) romanını yasaklaması üzerine yazarlığı bıraktı. &#;e kadar suskun kaldı.

İkinci Meşrutiyet döneminde Ahmet Rasim ile birlikte 37 sayı süren &#;Boşboğaz ile Güllâbi&#; adlı mizah dergisini çıkardı. Sabah ve Vakit gazetelerinde çalıştı. &#;de Heybeliada&#;ya taşındı. Kütahya milletvekili olduğu dışında tüm yaşamını Heybeliada&#;da geçirdi. &#;te Son Posta gazetesinde tefrik edilen &#;Ben Deli miyim&#; romanı ahlaka aykırı bulunarak yargılandı, beraat etti. Anneannesinin yalısında dadılar arasında geçirdiği çocukluk ve gençlik yılları, İstanbul yaşamı ve insanlarını tüm detaylarıyla öğrenmesini sağladı. Ev kadınlarının çeşitli konulardaki düşüncelerini öğrendi. Batılı yazarların yanısıra Türk halk edebiyatından da yararlandı. Romanı ahlakın aynası olarak gördü. Geniş bir okur kitlesine ulaşabilmek için yalın bir dil kullandı. Çok okunan bir yazar olmasını da bu yalınlığına bağladı. Eserlerinde toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri, kadın-erkek ilişkilerini, din sorunlarını konu aldı. Zeki ve kurnazların, saf ve cahilleri kandırarak işlerini yürüttükleri çarpık bir düzenden kurtulmak için akılcı düşüncenin gelişmesi gerektiğini savundu. Dar sokakları, ahşap evleri, konakları, yalıları ve çarşılarıyla hep İstanbul&#;u işledi. Romanlarında döneminin İstanbul&#;un her kesiminden, sınıfıntan insana yer verdi. Külhanbeyler, züppeler, fahişeler, hanımefendiler, mahalle kadınları, paşalar, memurlar, beslemeler, imamlar, esnaf. Çevre betimlemeleri üzerinde durmaktansa karakterlerini güçlendirmeyi tercih etti. Bu karakterleri yerel şivelerle konuşturmakta ustalaştı. Emile Zola&#;nın deneysel roman yöntemini benimsedi ve uyguladı. Ömrünün son otuz yılını Heybeliada&#;daki köşkünde yazarak geçirdi. En çok ürün veren, en çok okunan ve sevilen yazarlardan biri oldu.

Çağdaş Türk Edebiyatı’nın büyük romancılarındandır. “Sanat, toplum içindir.” ilkesine bağlı kalarak, yazı masasını sokakla birleştirmeyi bilmiştir. Eserlerinde İstanbul’u özellikle İstanbul’un kenar mahallelerini tüm yalınlığı ile sunmayı başarmış bir yazardır. Eserlerinde Anadolu yoktur. Seçtiği tipleri, kendi dilleriyle konuşturur. Kenar mahallelerdeki kadınları onların duygu ve düşüncelerini kendi ağızlarından vermeye çalışmıştır. Hüseyin Rahmi’de Natüralizm’in izleri görülür.

Eserleri : Şık, Mürebbiye, İffet, Şıpsevdi, Gulyabani,Kuyruklu Bir Yıldız Altında İzdivaç, Ben Deli Miyim ?,Nimetşinas

 

Ahmet Rasim ( )

&#;te İstanbul&#;da doğdu, &#;de İstanbul Heybeliada&#;daki evinde yaşamını yitirdi. Menteşeoğulları&#;ndan Kıbrıslı Bahaeddin Efendi&#;nin oğlu. Kendisi doğmadan babası ailesini terkettiği için annesi Nevber Hanım tarafından yetiştirildi. Öğrenimini yolsul çocuklara eğitim hizmetini bugün de sürdüren Darüşşafaka&#;da tamamladı. Posta ve Telgraf Nezareti kalemine memur olarak girdi. Bir yandan memurluk yaparken diğer yandan Ahmed Mithad&#;ın yayınladığı Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazılar yazmaya başladı. Kısa bir süre öğretmenlik yaptı. 2. Meşrutiyet&#;ten sonra Hüseyin Rahmi Gürpınar ile birlikte &#;Boşboğaz&#; isimli bir mizah dergisi çıkardı. Ceride-i Havadis, Tasvir-i Efkar, Yenigün, Akşam, Vakit, Cumhuriyet gibi gazetelerle birçok dergide çok sayıda makale, fıkra, gezi mektubu, anı türlerinde yazıları yayınlandı. Suriye, Sofya ve Romanya&#;da muhabir olarak bulundu. &#;da İstanbul milletvekili oldu. Bu görevi ölümüne kadar sürdürdü. Daha çok ustası Ahmed Mithad&#;ın edebi çizgisini izleyen, döneminin güçlü akımı Servet-i Fünun içinde yer almayan Ahmet Rasim, öğrencilik yıllarında saltanata karşı çıkan şair ve yazarlara özenerek şiirler de yazdı. Daha sonra yazıya yöneldi. Ama şiiri bırakmadı. Muallim Naci etkisindeki şiirlerini &#;Leyla Feride&#;takma ismiyle Musavver Malumat dergisinde yayınlattı. Döneminin tüm edebiyat ve siyasi tartışmalarından uzak kaldı. Benimsediği gerçekçi-gözlemci çizgide yazılarını sürdürdü. Kısa, canlı cümlelere, yaygın ve güncel deyimlere dayanan arı bir İstanbul Türkçesi ile yazdı. Darüşşafaka&#;daki öğrencilik döneminde Zekaî Dede&#;den müzik dersleri aldı. Çoğunun güftesi kendisine ait 60 kadar şarkı besteledi. Bu şarkılardan 40 kadarı günümüze ulaştı..

Eserleri : Gecelerim, Falaka, Şehir Mektupları,Gülüp Ağladıklarım, Cidd-ü Mizah,Eşkal-i Zaman,Muharrir Bu Ya,Ramazan Sohbetleri

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedide) Sanatçıları (Yazarları-Şairleri) ve Eserleri

Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedide) Dönemi () Sanatçıları:

Bu dönemin öne çıkan sanatçıları ve eserleri şunlardır:

TEVFİK FİKRET ()

Tevfik Fikret&#;in Eserleri:

  • Rübab-ı Şikeste ()
  • Haluk&#;un Defteri ()
  • Rübabın Cevabı ()
  • Şermin ()
  • Tarih-i Kadim ()

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL ()

Halit Ziya Uşaklıgil&#;in Eserleri:

Roman:

  • Nemide ()
  • Bir Ölünün Defteri ()
  • Ferdi ve Şürekası ()
  • Mai ve Siyah ()
  • Aşk-ı Memnu ()
  • Kırık Hayatlar()
  • Sefile ()

Öykü:

  • Bir İzdivacın Tarih-i Muâşakası ()
  • Bir Muhtıranın Son Yaprakları ()
  • Küçük Fıkralar (3 Cilt) ()
  • Bir Yazın Tarihi ()
  • Solgun Demet ()
  • Sepette Bulunmuş ()
  • Bir Hikâye-i Sevda ()
  • Hepsinden Acı ()
  • Onu Beklerken ()
  • Aşka Dair ()
  • İhtiyar Dost ()
  • Kadın Pençesi ()
  • İzmir Hikâyeleri ()
  • Bir Şi&#;r-i Hayal ()
  • Bir Hikaye-i Sevda ()

Anı:

  • Kırk Yıl ()
  • Bir Acı Hikaye ()
  • Saray ve Ötesi ()

Deneme:

  • Fransız Edebiyatının Numune ve Tarihi ()
  • Hikaye ve Temaşa ()
  • Yunan Edebiyatı ()
  • Latin Edebiyatı ()
  • Alman Tarihi Edebiyatı ()
  • Fransız Tarihi Edebiyatı ()
  • Sanata Dair ()

Tiyatro:

  • Kabus ()
  • Fürüzan (adapte, )
  • Fare (adapte, )

CENAP ŞAHABETTİN ()

Cenap Şahabettin&#;in Eserleri:

Şiir:

Tiyatro:

Düzyazı:

  • Hac Yolunda ()
  • Evrak-ı Eyyam ()
  • Afak-ı Irak ()
  • Avrupa Mektupları ()
  • Nesr-i Harp
  • Nesr-i Sulh ve Tiryaki Sözleri ()
  • Vilyam Şekispiyer ()

MEHMET RAUF ()

Mehmet Rauf&#;un Eserleri:

Roman:

  • Eylül ()
  • Genç Kız Kalbi ()
  • Karanfil ve Yasemin ()
  • Son Yıldız ()
  • Kan Damlası ()
  • Halas ()

Öykü:

  • İhtizar ()
  • Son Emel ()
  • Bir Aşkın Tarihi ()
  • İlk Temas, İlk Zevk ()
  • Eski Aşk Geceleri ()

Tiyatro:

  • Cidal ()
  • Sansar ()

Düzyazı-Şiir:

HÜSEYİN CAHİT YALÇIN ()

Hüseyin Cahit Yalçın&#;ın Eserleri:

Roman:

  • Nadide ()
  • Hayal İçinde ()

Öykü:

  • Hayat-ı Muhayyel ()
  • Niçin Aldatırlarmış? ()
  • Hayat-ı Hakikiye Sahneleri ()

Diğer:

  • Kavgalarım ()
  • Edebi Hatıralar ()
  • Siyasal Anılar ()
  • Talat Paşa ()
  • Türkçe Sarf ve Nahiv ()
  • Benim Görüşümle Olaylar (4 cilt, )
  • Seçme Makaleler ()

Serveti Fünun Edebiyatı Diğer Yazar ve Şairleri

» Ahmet Hikmet Müftüoğlu
» Süleyman Nazif
» Ali Ekrem Bolayır
» Faik Ali Ozansoy
» İsmail Safa
» Ahmet Reşit Rey
» Hüseyin Siret Özsever

Servet-i Fünun Edebiyatı Dönemi Bağımsız Sanatçıları

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ()

Hüseyin Rahmi Gürpınar&#;ın Eserleri:

Roman:

  • Şık ()
  • İffet ()
  • Mutallâka (
  • Mürebbiye ()
  • Bir Muadele-i Sevda ()
  • Metres ()
  • Tesadüf ()
  • Şıpsevdi ()
  • Nimetşinas ()
  • Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç ()
  • Gulyabani ()
  • Cadı ()
  • Sevda Peşinde ()
  • Hayattan Sayfalar ()
  • Hakka Sığındık ()
  • Toraman ()
  • Son Arzu ()
  • Tebessüm-i Elem ()
  • Cehennemlik ()
  • Efsuncu Baba ()
  • Meyhanede Hanımlar ()
  • Ben Deli miyim ()
  • Tutuşmuş Gönüller ()
  • Billur Kalp ()
  • Evlere Şenlik, Kaynanam Nasıl Kudurdu ()
  • Mezarından Kalkan Şehit ()
  • Kokotlar Mektebi ()
  • Şeytan İşi ()
  • Utanmaz Adam ()
  • Eşkıya İninde ()
  • Kesik Baş ()
  • Gönül Bir Yeldeğirmenidir Sevda Öğütür ()
  • Ölüm Bir Kurtuluş mudur ()
  • Dirilen İskelet ()
  • Dünyanın Mihveri Para mı Kadın mı ()
  • Deli Filozof ()
  • Kaderin Cilvesi ()
  • İnsanlar Maymun muydu ()
  • Can Pazarı ()
  • Ölüler Yaşıyor mu ()
  • Namuslu Kokotlar ()

Öykü:

  • Kadınlar Vaizi ()
  • Namusla Açlık Meselesi ()
  • Katil Bûse ()
  • İki Hödüğün Seyahati ()
  • Tünelden İlk Çıkış ()
  • Gönül Ticareti ()
  • Melek Sanmıştım Şeytanı ()
  • Eti Senin Kemiği Benim ()

Tiyatro:

  • Hazan Bülbülü ()
  • Kadın Erkekleşince ()
  • Tokuşan Kafalar ()
  • İki Damla Yaş ()
  • Gülbahar Hanım

Tartışma:

  • Cadı Çarpıyor ()
  • Şekavet-i Edebiye Tartışmaları ()
  • Sanat ve Edebiyat ()

AHMET RASİM ()

Ahmet Rasim&#;in Eserleri:

Roman-Öykü:

  • İlk Sevgili ()
  • Afife ()
  • Güzel Eleni ()
  • Meyl-i Dil ()
  • Bir Sefilenin Evrak-ı Metrukesi ()
  • Sevda-yı Sermedi ()
  • Gam-ı Hicran ()
  • Ülfet ()
  • Hamamcı Ülfet ()
  • İki Günahkar ()

Anı-Fıkra-Biyografi-Mektup:

  • Eşkâl-i Zaman (fıkra, )
  • Gülüp Ağladıklarım (anı, )
  • Muharrir, Şair, Edip (Biyografiler )
  • Cidd-ü Mizah (Biyografiler, )
  • Şehir Mektupları (4 cilt, )
  • Falaka (Anı, )
  • Fuhş-i Atik (Anı, )
  • Gecelerim (Anı, )
  • Ramazan Sohbetleri (Anı, )
  • Ömr-i Edebi (4 cilt Anı, )
  • Romanya Mektupları (Anı-gezi, )
  • İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi (Biyografi, )

Tarih:

  • Küçük Tarih-i İslam ()
  • Küçük Tarih-i Osmani ()
  • Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi (4 cilt, )
  • İki Hatıra Üç Şahsiyet ()
  • İstibdattan Hakimiyet-i Milliyeye (2 cilt, )

MEHMET AKİF ERSOY ()

Mehmet Akif Ersoy&#;un Eserleri:

  • Safahat (Başlangıç , tamamlanma )
  • Ömer Rıza Doğrul, Akif&#;in kitaplarına almadığı şiirlerini de ekleyerek Safahat&#;ı &#;te tekrar yayınladı.
  • M. Ertuğrul Düzdağ &#;Safahat&#;ın daha önceki baskıları arasındaki farkı gösteren yeni bir basımını &#;de yayınladı.)
  • Kastamonu Kürsüsünde (, Milli Mücadele dönemindeki hutbeleri)
  • Kur&#;an&#;dan Ayet ve Hadisler (ölümünden sonra, seçme yazıları)
  • Mehmet Akif Ersoy&#;un Makaleleri (, Abdülkerim ve Nuran Abdülkadiroğlu)

Serveti Fünun Edebiyatı

Servet-İ Fünun Dönemi Şairleri Ve Özellikleri: Servet-İ Fünun Sanatçıları Ve Yazarları

Osmanlı Dönemi zaman zaman padişahların zaman zaman aydın bir topluluğun çevresinde yenilikçi bir tutum ile karşılaşmış olsa da önüne çıkan engeller ile başarılı olamamıştır. Servet-i Fünun da bu dönemlerden birisidir. ile yılları arasında birçok şair ve yazarın eserler ürettiği ancak bunu toplumcu değil de bireyci veya bireyselliği ön planda tutarak çıkardığı eserler Servet-i Fünun dönemini oluşturmuştur. Tevfik Fikret'in derginin başına geçmesiyle başlayan bu edebi dönemde bağımsız şair ve yazarlar da oldukça önemlidir.

Servet-i Fünun Şairleri

Servet-i Fünun ya da bir diğer adıyla Edebiyat-ı Cedide Tevfik Fikret'in öncülüğünde oluşan edebiyatımızın önemli dönemlerinden bir tanesidir. Bu dönem eserler üreten ve dönemin önde gelen şair ve yazarlarını sıralayacak olursak;

  • Tevfik Fikret ()
  • Halit Ziya Uşaklıgil ()
  • Cenap Şahabettin ()
  • Mehmet Rauf ()

Servet-i Fünun Dönemi Yazarları

Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedide) dönemi önde gelen şair ve yazarlarının da dışında önemli şair ve yazarlara tanıklık etmiştir. Bunlar;

  • Hüseyin Cahit Yalçın
  • Ahmet Hikmet Müftüoğlu
  • Süleyman Nazif
  • Ali Ekrem Bolayır
  • Faik Ali Ozansoy
  • İsmail Safa
  • Ahmet Reşit Bey
  • Hüseyin Siret Özsever

Bunlarla birlikte dönem içerisinde yaşamış olan ve eserler üreten birçok önemli şair ve yazar Servet-i Fünuncular arasında sayılmasa da dönem içerisinde kendi bağımsız çizgilerini koruyarak üretkenliklerine devam etmiş ve günümüze oldukça önemli eserler bırakmışlardır.

Servet-i Fünun dönemi içerisinde yaşamış ancak bağımsız olarak hareket ederek bu topluluk içerisinde yer almamış şair ve yazarlara bakacak olursak;

  • Mehmet Akif Ersoy ()
  • Hüseyin Rahmi Gürpınar ()
  • Ahmet Rasim ()

Servet-i Fünun Özellikleri

Recaizade Mahmut Ekrem'in çıkarttığı Servet-i Fünun dergisi etrafında toplanan kişiler Tevfik Fikret'in önderliğinde edebi bir yapı veya topluluk olarak Servet-i Fünun'u oluşturmuşlardır. Dönem aralığı ile yılları arasında geçen Servet-i Fünun toplumsal konulardan ziyade bireysel konulara değinmişlerdir. Dönem özelliklerini sıralayacak olursak;

  • Devletin baskısı bahane edilmiş ve toplumsal konular bir kenara bırakılmıştır.
  • Fransız edebiyatının etkisi altında eserler üretilmiştir.
  • Aruz vezni kullanılmıştır. Bu duruma bir istisna olarak Tevfik Fikret'in Şermin adlı eseri gösterilebilir. Nitekim bu eser hece ölçüsü ile yazılmıştır.
  • Uzak ülkelerin hayallerini kurdular ve buralara gitmek istediler.
  • Sanat, sanat içindir anlayışı hakimdir.
  • Şiir eserlerde düz yazıya yaklaştırılmıştır. Konu bütünlüğü ön planda tutulmuştur.
  • Batılı tarzda yeni nazım biçimlerine yer verilmiştir. (Sone ve Terza-Rima)
  • Roman olarak eser üretkenliğinde Halit Ziya Uşaklıgil dikkatleri çekmiştir.
  • Sembolizm ve Parnasizm'in etkisi altında şiirler yazmışlardır.

Serveti Fünun Edebiyatı Özellikleri

Serveti Fünun Edebiyatı Özellikleri

Serveti Fünun Edebiyatı Özellikleri (Edebiyat-ı Cedide), Serveti fünun edebiyatı sanatçıları ve eserleri ve dönemin hakkında bilgileri özet şeklinde anlatmaya çalışacağız. Serveri Fünun Edebiyatı, 'da, Recaizade Mahmut'un önderliğinde Fenlerin zenginliği anlamına gelen Servet-i Fünun dergisi çevresinde toplanan genç sanatçıların oluşturduğu bir edebiyat topluluğudur. Bu topluluk, Divan edebiyatı na karşı yeni bir edebiyat kurmaya çalıştığından "Edebiyat-ı Cedide" (yeni edebiyat) adıyla da anılmıştır. Sanatçılar, dönemin siyasal koşullarının ağırlığı sebebiyle içedönük davranmış; yapıtlarında bireysel konuları, içliliği, aşkı, karamsarlığı, hayal kırıklığını, tabiat güzelliklerini, melankoliyi ve üzüntüyü işlemişler; toplumsal sorunlara yer vermemişlerdir. Sanatçıların bu tutumundan dolayı bu dönem "yüksek zümre edebiyatı" veya "salon edebiyatı" gibi adlarla nitelendirilmiştir. Hüseyin Cahit Yalçın'ın "Edebiyat ve Hukuk" adlı makalesi, Servet-i Fünun dergisinin kapatılmasına yol açmış, dergi kapatılınca da topluluk dağılmıştır.

Servet-i fünun Edebiyatının Oluşumu

Servet-i Fünun dergisinin yönetimine, 27 Mart 'den itibaren Recaizade Mahmut Ekrem'in öğrencisi olan Ahmet İhsan (Tokgöz) geçer. Bu dergide dönemin yayın anlayışına uygun bir politika uygulanır. Buna göre dergide başlangıçta daha çok, fen, sağlık, sanayiyle ilgili yenilikler, keşifler, icatlar, popüler birtakım bilgiler yayımlanır. Bir de Ahmet İhsan'ın Fransız edebiyatından çevirdiği romanlar, bölüm bölüm basılır. Sonuçta Servet-i Fünun ilk başta, ilim ve fen alanlarında yazıların çıktığı, süslü fakat edebi yönü zayıf bir dergi görünümündedir. Ancak buna karşın Servet-i Fünun, tekniği, kağıdı, sayfa düzeni, yayımladığı resimlerle öteki dergilerden ayrılır. Güzel ve resimli olması, çeviri romanlar yayımlaması dergiyi ilgi çekici kılar. Hatta dergide basılan Kız Kulesi fotoğrafını Abdülhamit çok beğenir. Bundan sonra dergi, Babıali tarafından himaye görmeye başlar.

'in sonlarında Hasan Asaf isimli, genç bir şairin "Burhan-ı Kudret" (Güçlü Delil) isimli şiiri Malumat dergisinde yayımlanır. Bu şiir, yine aynı derginin sütunlarında özellikle dergiyi çıkaran Mehmet Tahir Efendi tarafından eleştirilir. Şiirin eleştirilmesine konu olan beyti şöyledir:

Zerre-i nurundan iken muktebes

Mihr ü mehe etmek işaret abes

Şiirin bu beytinin gerek anlam gerekse kafiye bakımından hatalı olduğu ileri sürülür. Hasan Asaf, Malumat dergisine bir mektup göndererek şiirini savunur. Savunurken de Recaizade'nin kafiyenin kulak için olduğu görüşünü örnek gösterir. Gerçekten de Recaizade Ekrem, yeni nesle kafiyede şekilden ziyade ses aranması aranması gerektiğini söylemekte ve onların bu tür kafiyelerini beğeniyle karşılamaktadır. Eski kafiye anlayışına göre bu, mümkün değildir. Kafiyelenecek sözcüklerin şekil benzerliği de ses benzerliği de son derece önemlidir. Yine bu anlayışa göre "se" harfiyle biten "abes" sözcüğü, "sin" harfiyle biten "muktebes" sözcüğü arasında kafiye olamaz.

Hasan Asaf'ın bu mektubu, Malumat dergisinde alayla karşılanır. Bu arada tartışmaya Recaizade de katılır. Bu tartışmalarda Recaizade'nin edebiyat üstadı oluşu, "kulak için kafiye" anlayışı küçümsenir. Muallim Naci'nin, Zemzeme şairini eleştirmek amacıyla yazdığı Demdeme isimli eseri hatırlatılır. Hatta hakarete varan yargılarda bulunulur. Recaizade Mahmut Ekrem, bütün bu hareketlere ağırbaşlı cevaplar verir. Bunun yanında Malumat'ın bu ağır hakaretlerini önlemek için Maarif Nazırlığı'nın (Milli Eğitim Bakanlığı) müdahalesini ister. Malumat, bazı nüshaları toplatılarak cezalandırılır.

İşte bu edebi tartışma ve yenilikçi edebiyatın iki güçlü isminin (Namık Kemal'in 'de ölümü, birkaç yıl sonra da Abdülhak Hamit'in edebiyatla uğraşmamak üzere İngiltere'ye gitmesi) edebiyat sahasından çekilmesinin verdiği esinle Recaizade Ekrem, yeni eserler vermek, yeni edebiyata daha geniş bir hayat sahası açmak, daha da önemlisi yeniliği T ürk edebiyatında perçinlemek amacıyla genç neslin ileri gelenlerini Servet- i Fünun dergisinde toplayarak, onlara zengin bir çalışma alanı hazırlamayı düşünür. Sonuçta "eski-yeni" tartışmasının bitmeyeceğini anlayan Recaizade Ekrem, artık bir ekip çalışması yapmanın yollarını aramaya başlar. Bu arada şunu özellikle belirtmemiz gerekir: Yenilikçiliğin savunucusu Recaizade, her ne kadar Muallim Naci ile tartışma içine girse de Muallim Naci, eskinin değil, ılımlılığın savunucusudur. Muallim Naci, edebiyatta yeniliklere taraftar olmakla birlikte geleneklerden de kopmaz. Recaizade ise tümüyle Batılı anlayışı savunur. Burada eskinin asıl savunucusu Elhac (Hacı) İbrahim Efendi'dir.

Recaizade, Servet-i Fünun dergisini, bir edebiyat dergisi webgrid.co.uk getirmek için Ahmet İhsan'la anlaşır ve kendisinin Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi)'den öğrencisi olan Tevfik Fikret'i derginin "başyazarlığına" getirilmesini sağlar. Tevfik Fikret'in sayıdan itibaren yazı işleri müdürlüğüne gelmesinden sonra bu dergi, tam bir edebiyat ve sanat dergisi olmaya başlar. O sırada "Mektep, Maarif, Hazine-i Fünun, Mirsat ve Malumat" gibi dergilerde yazan ve Recaizade tarafını tutan birçok genç şair ve yazar da Servet-i Fünun'da toplanır. Bu gençler arasında Tevfik Fikret, Cenap Şehabettin, Hüseyin Siret Özsever, Hüseyin Suat Yalçın, Ali Ekrem Bolayır, Süleyman Nesip, Süleyman Nazif, Ahmet Reşit Rey, Faik Ali Ozansoy, Celal Sahir Erozan, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Safveti Ziya gibi isimler vardır. Bu zengin yazı kadrosu, Recaizade'nin davetiyle Servet-i Fünun'a katılan Halit Ziya ile daha da güç kazanır. Genç şair ve yazarlar, hep birden "Servet-i Fünün Edebiyatı" denen bir edebi çığır açarlar. Artık Servet-i Fünun Edebiyatı, 'dan itibaren Türk edebiyatı sahnesinde boy göstermeye başlar.

 

Serveti Fünun Edebiyatı Dönemin Özellikleri

✦ "Sanat, sanat içindir." görüşü benimsenmiştir.

✦ Sanatçılar, toplumsal konulara yer vermeyip bireysel konulara yönelmiştir.

✦ Fransız edebiyatı örnek alınmıştır.

✦ Türk edebiyatı, Batılı bir nitelik kazanmıştır.

✦ Romanda realizm ve natüralizm, şiirde parnasizm ve sembolizmin etkisinde kalınmıştır.

✦ Yapıtlarda ağır, süslü ve sanatlı bir dil kullanılmıştır.

✦ Kullanılmayan Arapça ve Farsça sözcükler, sözlüklerden bulunarak şiirlerde kullanılmıştır.

✦ Şiirlerde aruz ölçüsü kullanılmıştır.

✦ Beyit bütünlüğü yerine, konu bütünlüğüne önem verilmiştir.

✦ Cümlenin dize sonunda tamamlanma şartı kaldırılmış, cümleler sonraki dizelere de taşmıştır.

✦ Şiir, düzyazıya yaklaştırılmıştır.

✦ Daha çok, Fransız şiirinden alınan sene, terza-rima, triyole gibi nazım biçimleriyle serbest müstezat kullanılmıştır.

✦ Uyağın göz için değil, kulak için olduğu görüşü savunulmuştur.

✦ Batılı anlamda öykü ve romanda başarılı yapıtlar ortaya konmuştur.

✦ Romanlarda, olaylar ve kişiler tamamen İstanbul'dan, seçkin tabakadan seçilmiştir.

✦ Gazetede ve tiyatroda gerileme görülmüştür.

 

Serveti Fünun Edebiyatı Döneminin Başlıca Sanatçıları

  • Tevfik Fikret 
  • Halit Ziya Uşaldıgil
  • Mehmet Rauf
  • Hüseyin Cahit Yalçın
  • Cenap Şahabetin
  • Süleyman Nazif,
  • Ahmet Hikmet Müftüoğlu,
  • Ali Ekrem Bolayır, 
  • Suat Yalçın,
  • Hüseyin Siret Özsever,
  • Faik Ali Ozansoy,
  • Ahmet Şuayb,
  • Safvet Nezihi,
  • Celal Sahir Erozan

ismi sayılabilir.

 

Serveti Fünun Edebiyatı Online Testler

Servet-i Fünun Testlerini çözmek için test başlıklarına tıklamanız yeterlidir.

✦ Serveti Fünun Edebiyatı Testi

✦ Serveti Fünun Edebiyatı Sanatçıları Testi

✦ Serveti Fünun Edebiyatı - Fecr-i Ati Edebiyatı Testi


Son Güncellenme:

Servet-i Fünun halktan uzak bir topluluk olduğu için dönemin şairleri ve yazarları tarafından eleştirilmiştir. Bu yazarlardan biri olan Ahmet Mithat Efendi, Tevfik Fikret'i ve Servet-i Fünun'u eleştiren birçok yazı kaleme almıştır.

Servet-i Fünun Dönemi Nedir?

Bu dönem, yılında Tevfik Fikret'in Servet-i Fünun adlı derginin başına getirilmesiyle başladı. Dergi yılına kadar yayımlanmaya devam etti. Dönemin sona ermesinde derginin yılında kapatılması etkili olmuştur.

Servet-i Fünun Sanatçıları, Şairleri ve Özellikleri

Servet-i Fünun Özellikleri:

1- Sanat için sanat anlayışı benimsenmiş, şiirlerde anlaşılması güç mazmunlar ve metaforlar kullanılmıştır.

2- Kaleme alınan eserlerde tezat, tecahül-i arif, teşbih gibi söz sanatlarına yer verilmiştir. Bu söz sanatları Arapça ve Farsça kelimelerle bir arada kullanıldığından, halk yayımlanan eserlere rağbet göstermemiştir.

3- Bu dönem roman ve öykü türünde başarılı eserler yayımlanmıştır.

4- Kitaplarda toplumsal meselelerden çok bireysel sorunlar ele alınmıştır.

5- Dönemin şairleri Stephen Mallerme ve Charles Baudelaire gibi Fransız şairlerden etkilenmiştir.

Servet-i Fünun Sanatçıları ve Şairleri

1- Tevfik Fikret:

Servet-i Fünun topluluğunun öncüsü sayılan Tevfik Fikret, şiirlerinde sembolik bir dil kullanmıştır. En önemli eserlerinden biri olan Rübab-ı Şikeste dışında Haluk'un Defteri ve Şermin adlı kitapları da büyük ilgi görmüştür.

2- Cenap Şahabettin:

Şiir dışında gezi yazıları da kaleme alınan Cenap Şahabettin bu dönemin en üretken yazarlarından biri olmuştur. En önemli eserleri Evrak-ı Eyyam ve Avrupa Mektuplarıdır. Aforizmalardan oluşan Tiryaki Sözler adlı eseri Fransızcaya tercüme edilmiştir.

3- Halit Ziya Uşaklıgil:

En önemli eserleri Aşk-ı Memnu ve Mai ve Siyah'tır

4- Ali Ekrem Bolayır:

Servet-i Fünun dergisinde birçok şiiri yayımlanmıştır.

Eserleri: Hatıralar, Şiir Demeti

PDF

Şık

Şöhret Bey, alafranga tiplere ilgi duyan bir tiptir. Fransızlara hayrandır ve Jön Türklere bu yönden ilgi duymaktadır. Ancak tavırları özentilikten öteye gidemez. Hatta kendini asil hissetme adına "Satırzade" adını da almıştır. Şöhret Bey, Madam Potiş adında düşkün bir kadınla tanışır. Bu kadın otuz yaşını geçmiş, şişman, çilli bir yüze sahiptir ancak Şöhret Bey'in ilgisini çekecek bir kesimden gelmektedir. Kadın, aslen Fransızdır. Ancak Şöhret Bey, bu alafranga yaşantıyı kaldıracak kadar güçlü bir ekonomiye sahip değildir. Bu nedenle bir gün, annesinin küpelerini çalarak Madam Potiş ile birlikte takılmaya çalışır. Madam Potiş'ten duyduğu "Avrupalılar, köpek olmadan dışarı çıkmaz." söylemi üzerine sokaktan bulduğu bir köpeği, cins bir köpekmiş gibi yanında taşımaya çalışır. Bir gün Maşuk Bey, kız arkadaşıyla dost grubunu tanıştırmak için arkadaşlarını eve davet eder. Yoldan yalnız geçen Şöhret Bey'i de davet eder. O gece Şöhret Bey, evdeki tüm ziynet eşyalarını çalar. Şöhret Bey, dans dersi aldığı gün Madam Potiş ile beraber yanlışlıkla havuza düşer ve Madam Potiş çığlık atar. Potiş'in sokaktan bulduğu köpek de diğer konuklara saldırır ve konuklardan biri köpeği öldürür. Polis, olay yerine gelir ve tabancanın uyuz bir köpek için olduğunu fark eder. Şöhret Bey, polislerin kendi için geldiğini düşünür. Polislerin söylediği "köpek" sözünü "küpe" anlayınca her şeyi anlatır. Madam Potiş ile beraber hırsızlıktan ötürü hapse atılırlar. 

Servet-i Fünun Sanatçıları (Servet-i Fünun Şairleri ve Yazarları)

Bu edebiyat akımının temelleri Recaizade Mahmut Ekrem&#;in teşvikleri ve çabasıyla bir bilim dergisinde atılır. Servet-i Fünun adlı bir fen dergisinin baş yazarlığına Tevfik Fikret adında genç bir şair getirilir. Daha sonraki dönemlerde bu dergi etrafından Ali Ekrem, Ahmed Hikmet, Ahmed Reşid, Ahmed Şuayip, Celal Sahir, Cenab Şahabetdin, Faik Ali, Hüseyin Calıid, Hüseyin Siyret, Hüseyin Suad, Mehmed Rauf, Süleyman Nazif, Süleyman Nesib gibi isimler de toplanır. Yine Recaizade Mahmut Ekrem&#;in çabası ve davetleriyle Halit Ziya da bu dergiye dahil olur. Bu genç ama aynı zamanda yeni edebiyatın güçlü savunucusu olan Servet-i Fünun sanatçılarıTürk Edebiyatı&#;nda köklü bir değişimin öncüsü olmuşlardır.

Servet-i Fünun Edebiyatı Sanatçıları liste halinde şu şekildedir:

Tevfik Fikret
Cenap Sahabettin
Halit Ziya Uşaklıgil
Süleyman Nazif
Mehmet Rauf
Faik Ali Ozansoy
Hüseyin Cahit Yalçın
Celal Sahir Erozan
Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Ahmet Şuayp
Ali Ekrem Bolayır
Hüseyin Suat
Hüseyin Siret

Şimdi de bu sanatçıları şairler ve yazarlar olarak iki kategoride ele alıp yaşamları ve edebi özellikleri hakkında akılda kalıcı bir şekilde bilgi verelim:

Servet-i Fünun Şairleri

TEVFİK FİKRET ()

Eserleri: Şiir kitapları → Rübab-ı Şikeste, Şermin, Rübabın Cevabı, Haluk’un Defteri

Ayrıca Bkz ⇒ Tevfik Fikret

CENAP ŞAHABETTİN ()

Eserleri: Şiir → Tamat; Gezi Yazısı → Hac Yolunda, Afak-ı Irak, Avrupa Mektupları, Tiyatro → Körebe, Küçükbeyler, Yalan 

SÜLEYMAN NAZİF ()

Eserleri: Şiir → Gizli Figanlar, Firak’ı Irak Makale → Çal Çoban Çal, Tarihin Yılan Hikâyesi

Serveti Fünun Yazarları

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL ( – )

Eserleri: Roman → Aşk-ı Memnu, Mai ve Siyah, Kırık Hayatlar, Bir Ölünün Defteri Hatıra → Saray ve Ötesi, Kırk Yıl

MEHMET RAUF ( – )

Eserleri: Roman → Eylül, Genç Kız Kalbi, Ferda-yı Garam

Ayrıca Bkz. ⇒ Servet-i Fünun Edebiyatı

Ayrıca Bkz. ⇒ Servet-i Fünun Edebiyatının Özellikleri

Servet-i FünunServet-i Fünun EdebiyatıServeti FünunServeti fünun sanatçıları

Admin

Serveti F&#;nun D&#;nemi Nedir? Sanat&#;ıları, Şairleri Ve &#;zellikleri

Son Dakika Haberler

EğitimServeti F&#;nun D&#;nemi Nedir? Sanat&#;ıları, Şairleri Ve &#;zellikleri

Tevfik Fikret ()
  • Şair ve eğitimci.
  • Galatasaray Lisesi mezunudur ().
  • 'da hocası Recaizade Mahmut Ekrem&#;in tavsiyesi ile Servet-i Fünun dergisinin başına geçer.
  • Servetifünun edebiyatının () en önemli şairidir. 
  • Bu dönemde aşk, tabiat, ayrılık, aile dramları gibi temalara yönelir. 
  • Servetifünun sonrasında () idealizm, Batı seviyesine ulaşma, hürriyet, yurtseverlik gibi konuları işler.
  • Çocuklar için yazdığı şiirlerden oluşan Şermin adlı eseri dışında şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır.
  • Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamıştır. 
  • Şiirlerinde daha çok Parnasizm etkisi görülür. (doğa tasvirleri, tablo altı şiir, şiirde biçime önem vermesi)
  • Batı'da alınan sone, terzarima gibi nazım biçimlerinden başka kendi geliştirdiği serbest müstezat dediği nazım şeklini kullanmıştır. 
  • Şiirimize getirdiği yeniliklerden biri de nazmı nesre yaklaştırmasıdır. 
  • Eserlerinde Arapça-Farsça tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullanır.
  • Manzum hikaye türünde Balıkçılar, Nesrin, Hasta Çocuk gibi önemli örnekler vermiştir. 
  • Şiir Kitapları: Rübab-ı Şikeste, Haluk'un Defteri, Rübabın Cevabı, Tarih-i Kadim, Şermin
👉 Tevfik Fikret hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Cenap Şahabettin ()
  • Servetifünun şairi, yazar, doktor.
  • Dört yıl kaldığı Paris&#;te tıp eğitiminin yanında edebiyatla da ilgilenir.  yılında İstanbul'a döndüğünde Fransız şiirine benzeyen şiirleri ile dikkat çeker. 
  • Bütün şiirlerini aruzla yazmış, heceyi küçümsemiştir.
  • Şiirlerinde sembolizm etkisi görülür. 
  • Türk şiirine getirdiği yenilikler biri de o zamana kadar kullanılmamış yeni ve orijinal  tamlamalara yer vermesidir. 
  • Ona göre şiirin asıl amacı güzelliktir, şiire bunun dışında bir görev yüklenemez.
  • Dilin sadeleşmesine karşı çıkarak Osmanlıcayı savunmuştur. 
  • Şiirinde tabiat, kadın ve aşk temaları yanında zaman zaman dinî duygulara da yer verir.
  • Elhan-ı Şita (Kış Ezgileri) şiiri ile ünlüdür.
  • Cenap aynı zamanda güçlü bir nesir yazarıdır. 
  • Şiir: Tamat
  • Gezi: Hac Yolunda, Suriye Mektupları, Avrupa Mektupları, Afak-ı Irak 
  • Tiyatro: Körebe, Yalan, Küçük Beyler
👉 Cenap Şahabettin hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Halit Ziya Uşaklıgil ()
  • Servetifünun edebiyatı roman ve hikaye yazarı.
  • Servetifünun edebiyatının roman ve öykü alanındaki en önemli ismidir. 
  • Türk edebiyatında Batılı roman tekniğine uygun ilk romanları yazan Halit Ziya, modern Türk romanının kurucusu kabul edilir. 
  • Realizmin bütün ilkelerini başarılı bir şekilde uygulamıştır. 
  • Anlatımı tekdüzelikten kurtarmak için devrik ve eksiltili cümleler kullanmıştır. 
  • Sanatlı ve ağır bir dil kullanan sanatçı Arapça-Farsça sözcük ve tamlamalara sıkça yer vermiştir. 
  • Öykülerinde dili romanlarına göre daha sadedir. 
  • Türk romanında olayı ön plana çıkaran anlayış Halit Ziya ile değişerek kahramanların iç dünyasını sanatlı bir tarzla anlatmaya dayanan yeni bir anlayış benimsenmiştir. 
  • Eserlerinde toplumsal mesaj verme endişesi yoktur. 
  • Sürekli yakınma, karamsarlık, hayal kırıklığı, mutluluğu arayıp bulamama ve aşk romanlarının başlıca konularıdır. 
  • Romanlarında ruh çözümlemelerine önem veren sanatçı, karakter yaratmada oldukça başarılıdır. 
  • Romanlarında sadece İstanbul'u ele alan yazar; aydın, öğrenim görmüş, sanat ve edebiyattan anlayan kişileri ve çevrelerini ele alır.
  • Öykülerinde ise Anadolu ve köy yaşamına yer vererek halkın yaşayış ve adetlerini işlemiştir. 
  • Türk edebiyatında mensur şiirin ilk yetkin örneklerini veren sanatçıdır. 
  • Yazar ayrıca anılarını da Kırk YılSaray ve Ötesi ile Bir Acı Hikâye adlı kitaplarda toplamıştır. 
  • Roman:Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar, Sefile, Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdî ve Şürekası, Nesl-i Ahir.
  • Anı: Kırk Yıl, Saray ve Ötesi, Bir Acı Hikâye
  • Tiyatro: Kâbus, Füruzan, Fare 
  • Mensur Şiir: Mensur Şiirler, Mezardan Sesler
👉 Halit Ziya Uşaklıgil hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Mehmet Rauf ()
  • Servetifünun edebiyatı roman ve hikayecisi.
  • Yazı hayatına küçük hikaye, mensur şiir ve makalelerle başladı.
  • Servetifünun romanının Halit Ziya Uşaklıgil'den sonraki ikinci büyük ismidir.
  • Eserlerinde genel olarak sosyal çevreye ve olaya değer vermeksizin bireyin iç dünyasını esas aldı. Milli Mücadele döneminde millî kuvvetlere yardım etmek amacıyla İzmir'den İstanbul'a geçen genç bir subayın mücadelesini anlattığı  Halâs'ı bu anlamda diğer romanlarından ayırmak gerekir.
  • Kendisine asıl ünü sağlayan romanı Eylül, edebiyatımızın ilk psikolojik romanı olarak kabul edilmektedir.
  • Servetifünun hareketinin genel karakterine uygun olarak  romantik duyguları, hayalleri ve aşkı işler.
  • Dili, Servetifünun sanatçılarına göre daha sadedir. 
  • Eserlerinde sıkça gramer ve söz dizimi hataları görülür.
  • Halit Ziya'yı örnek alsa da onun kadar sağlam bir üsluba sahip değildir. 
  • Romanları:  Ferdâ-yı Garâm, Eylül, Genç Kız Kalbi, Karanfil ve Yasemin, Böğürtlen, Son Yıldız, Define, Kan Damlası, Halâs 
  • Mensur Şiir: Siyah İnciler 
👉 Mehmet Rauf hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Hüseyin Cahit Yalçın ()
  • Hikâye ve roman yazarı, edebiyat eleştirmeni, gazeteci, çevirmen, milletvekili.
  • &#;de Tevfik Fikret&#;in dergiden ayrılması üzerine kısa bir süre derginin yazı işlerini yürüttü. Aynı yıl Fransızcadan çevirdiği &#;Edebiyat ve Hukuk&#; adlı yazısı nedeniyle dergi kapatıldı. 
  • Topluluğun diğer sanatçıları gibi "Sanat sanat içindir" anlayışına sahiptir.
  • Roman ve hikayelerinde realizm etkisi görülür.
  • Asıl şöhretini yazdığı eleştiri yazıları ve girdiği polemiklerle kazandı. 
  • Özellikle, Servetifünun edebiyatını "dekadanlık" ile suçlayan Ahmet Mithat'e hitaben yazdığı eleştiri yazıları meşhurdur.
  • Hayal İçinde adlı romanı ise onun edebî eserleri arasında en değerlisi kabul edilir. 
  • Hikayeleri teknik açıdan zayıf olsa da olay anlatımı bakımından başarılıdır.
  • Hikayelerinde karamsar ve toplumdan kopuk yaşayan kahramanların tabiata ve hayalî aşklara sığındığı görülür.
  • Yazarın dili, topluluğun diğer sanatçılarına göre çok daha sadedir. 
  • Romanları: Nadide, Hayal İçinde
  • Eleştiri: Kavgalarım
  • Anı: Edebî Hatıralar, Siyasî Hatıralar
👉 Hüseyin Cahit Yalçın hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Süleyman Nazif ()
  • Şair, yazar, gazeteci, devlet adamı.
  • Servetifünun döneminde yazdığı şiirlerde "sanat sanat içindir" anlayışına sahiptir. Ancak bu dönemin önemli şairleri arasında gösterilmez.
  • O daha çok bir nesir (düz yazı) ustasıdır. 
  • Asıl tanınması II. Meşrutiyet sonrası yazdığı tarih, eleştiri, mektup ve anı türündeki eserlerle olmuştur. 
  • 'den sonra yazdığı şiirlerde vatan-millet sevgisi öne çıkar. Sosyal konulara da yer verdiği bu dönemde  Servetifünun edebiyatından büyük ölçüde ayrılır. 
  • Bu dönem eserlerinde vatan şairi Namık Kemal&#;in edebiyattaki takipçisi gibidir.
  • Nükteleri ile de meşhurdur.
  • Şiir Kitapları: Gizli Figanlar, Firâk-ı Irâk, Malta Geceleri
👉 Süleyman Nazif hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Faik Ali Ozansoy () 
  • Devlet adamı, şair, yazar.
  • Cumhuriyet Döneminde de eser vermiş olmasına rağmen öncelikle bir Servetifünün ve Fecriati şairidir.
  • Fecriati'nin geçici başkanı ve isim babasıdır. 
  • Arapça - Farsça tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullandı. 
  • Şiirlerinde duygu ve hayal ön plandadır.
  • 'e kadar şiirlerinde öne çıkan temalar aşk, kadın ve tabiattır. Şair bu tarihten sonra şiirlerinde sosyal konulara da yer vermeye başlar.
  • Sanatçının şiirden sonra uğraştığı diğer bir alan da tiyatrodur.
  • Şiir: Fani Teselliler, Mithat Paşa, Temâsil, Elhan-ı Vatan, Şair-i Azam'a Mektup
  • Manzum Tiyatro: Payitahtın Kapısında, Nedim ve Lale Devri
👉 Faik Ali Ozansoy hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Safveti Ziya ()
  • Servetifünun roman ve hikaye yazarı.
  • Salon Köşelerinde adlı romanı ile meşhur oldu ().
  • Dil ve üslûp bakımından daha çok Mehmet Rauf ile Hüseyin Cahit'e yakındır.
  • Karakter tahlilinde başarılı olmadığı gibi eserleri fikir açısından da zayıftır.
  • Eserleri:Salon Köşelerinde (roman), Haralambos Cankiyadis (oyun)
👉 Safveti Ziya hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Hüseyin Siret Özsever ( )
  • Servetifünun şairi.
  • Tevfik Fikret ile Cenap Şahabettin'in gölgesinde kaldı.
  • Şiirlerinde Tevfik Fikret etkisi açıktır.
  • Onun için şiir, hayal ve duygu demektir.
  • Şiirlerinde öne çıkan tema aşktır. Siyasi nedenlerle uzun süre yurt dışında yaşamak zorunda kalan şairin yaşadığı sıkıntı ve üzüntüler şiirlerinde kendini belli eder.
  • Tabiat onun şiirlerinde fondan ibarettir.
  • Cumhuriyetin ilanıyla birlikte dilini sadeleştiren şair, hece ölçüsüyle de şiirler yazmıştır.
  • Şiir: Leyal-i Girizan, Bağ Bozumu, Kıvılcımlı Kül, Kargalar, İki Kaside, Bir Mektubun Cevabı ve Hüseyin Avni Ulaş'a
👉 Hüseyin Siret hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Ali Ekrem Bolayır ()
  • Şair, yazar, devlet adamı.
  • Şiir, tiyatro, eleştiri ve makale türlerinde eser verdi.
  • Namık Kemal&#;in oğludur.
  • Servetifünun döneminden başlayarak Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar eser vermiş olsa da daha çok Servetifünun sanatçısı olarak bilinmektedir.
  • İkinci Meşrutiyet sonrası yazdığı kahramanlık şiirleriyle meşhurdur.
  • Servetifünûn döneminde bireysel temaların yanında sosyal konulara da yer veren sanatçı, özellikle 'den sonra bu tür konulara daha çok yer vermiştir.
  • Dil ve edebiyata dair düşüncelerini ele aldığı birçok eser verdi.
  • "Yeni Lisan" makalesiyle başlayan dilde sadeleşme hareketine karşı çıkarak Osmanlıcayı savunmuştur. 
  • Şiirlerini Zilal-i İlham adlı eserinde toplamıştır.
👉 Ali Ekrem Bolayır hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Celal Sahir Erozan ()
  • Servetifünun edebiyatının genç şairi olarak tanındı.
  • Sonrasında Fecriati ve Milli Edebiyat içinde yer aldı.
  • Onun şiirlerinde bu üç anlayışın da izlerini görmek mümkündür.
  • Kadın ve aşk şairi olarak tanındı.
  • Şiirde düşünceyi reddederek duyguyu ön plana çıkardı.
  • Yeni Lisan Hareketi'ni yazılarıyla destekledi.
  • Dilini sadeleştirmeye çalışarak hece ölçüsünü kullanmaya başladı.
  • Bu dönemde de aşk, kadın, doğa üçgeninin dışına pek çıkmadı.
  • "Müntehab Çocuk Şiirleri" adlı çalışması çocuklar için hazırlanmış ilk şiir antolojisidir.
  • Şiir Kitapları: Beyaz Gölgeler, Buhran, Siyah Kitap

👉 Celal Sahir Erozan hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız. 

Ahmet Şuayb () 
  • Hukukçu, düşünür, eleştirmen, edebiyat tarihçisi. 
  • Servetifünun topluluğuna 'da Tevfik Fikret'in teşvikiyle dahil oldu.
  • Batılı eleştiri anlayışını benimseyen sanatçı Servetifünûn edebiyatının tenkit (eleştiri) alanındaki en önemli ismidir. 
  • Derinlemesine bir görüşle yalnız kusurları değil başarılı tarafları da bularak yapıcı bir eleştiri tarzı oluşturmuştur.
  • Yazılarında edebî eserlerin bilimsel metotlarla incelenmesi gerektiğini belirtti. Bunu başarmak için sosyoloji ve psikolojiden yararlanılmasını da zorunlu gördü. 
  • Servet-i Fünun dergisinde yayımlanan yazılarının bir kısmını Hayat ve Kitaplar başlığı altında kitaplaştırmıştır.
  • Pozitivizmin Türkiye'de tanınmasını sağlayan önemli isimlerden biridir. 
👉 Ahmet Şuayb hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
İlgili Sayfalar 

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.