Tepki rüyalar sözleri

Tepki Rüyalar Sözleri

tepki rüyalar sözleri

Tepki – Rüyalar 2 Şarkı Sözleri

Tattım küçük yaşımda Ghetto’yu

Doldururum annemin evinde onca demoyu

İstediklerim vardı, olmalıydı bi’ yolu

Şimdi Mercedes’te gururlandırırız Vio’yu

Eşref Paşa Lisesi’nde hayal kuran bir çocuk

Çekmece, Bakırköy Hattı, kaçak tren yolculuk

Breakdance, sokaklar, cepte yok ki bi’ kuruş

Şimdi kanatlarım gökyüzüne dokunur

Hayal ederdim koskoca bi’ stüdyo

Gözlerim doluydu çocukken hep, çünkü hüzün çok

On yedimde babam yok, dedim “Artık zaman yok.”

Borç içinde yanlışlara düştüm, evet, yalan yok

On sekizde ayrıldım evimden, tertemiz çocukluğumdan

Bi’ parça vermedim o lanet hayallerimden

Taksim, Bakırköy, ödenmeyen kiralar…

Hiphop sayesinde hayatım değişti bi’ anda

Rüyalar, rüyalar, bir bir gerçek oldular

Kaygılar, korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Rüyalar, rüyalar, bir bir gerçek oldular

Kaygılar, korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Hani hayaller karın doyurmuyodu ya?

Diploması olmayan adamdan sayılmıyodu ya?

Şimdi yok satarız inan karaborsada

Merdiven dayadık Çekmeceden yıldızlara

Gökyüzünde V, yeryüzünde biz, hedef bir

Artık rüyalarım da o kadar uzak değil

Hayal fabrikası gibi işler, M.O.B

Seni sen yapan düşlerin, emin ol ki ciron değil

Kovaladığım şey para değil, rüya

Çok bilmiş züppelere göre pişman olucaktım güya

Bi’ dilek tuttum, gerçek oldu her şey o an

Bi’ kelebeğim artık, yırtılıyo’ kozam

Gökyüzüne değdim ben

Bi’çok kötü güne değdi

Söyle benle eğer sevdiysen

İnan artık hepsi geçti bi’ anda

Rüyalar, rüyalar, bir bir gerçek oldular

Kaygılar, korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Rüyalar, rüyalar, bir bir gerçek oldular

Kaygılar, korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Anne, Aysun abla, meleklerim…

Biraz daha var zamanı

Yanımda çocukluğum, oluyorum ailemin kahramanı

İzledim ölen kelebekleri, o solan renkleri

Buz gibi evleri, kokuyu, demleri

Mahalle öğretir hayali, engeli

Yaşlanır gözlerim, öylece bekledim

Kurak güneşleri, fırtına sesleri üstüne şarkılar, tetik nöbetleri

Sordum hep anneme, “Bu biticek di mi?”

Rüyalar, rüyalar, rüyalar…

Rüyalar, bir bir gerçek oldular

Kaygılar, korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Rüyalar, rüyalar, bir bir gerçek oldular

Kaygılar, korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Rüyalar, rüyalar, bir bir gerçek oldular

Kaygılar, korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Rüyalar, rüyalar, bir bir gerçek oldular

Kaygılar, korkular, uykusuz gecelerim son buldular

kaynağı değiştir]

Rüyalardan bazılarının ilahî kökenli oldukları inanışı çok yaygın bir inanıştır. Orfecilikte ve Pisagor ekolünde insanın semavi âlemle ilişkisinin ancak uyku sırasında gerçekleşebildiği öğretilmekteydi. Ortaçağ’daki Yahudi ve Arap yazarlarının eserlerinde de benzer öğretiler görülmektedir. Haberci (salih) rüyalar konusunu işlemiş İslam bilginlerinden biri İbn-i Haldun’dur (d. – ö). Oniromansi alanında Babil kültürünün eski Yunan kültürüne kıyasla daha ileri bir düzeyde bulunduğu söylenebilir. Sami dillerini konuşanlar özellikle "peygamberane rüya"yı iyi bilmekteydiler.[8] Ayrıca Musevilik’te rüyalarla ilgili, hatovat chalom denilen geleneksel bir uygulama bulunur. (Hatovat chalom adının sözcük anlamı “hayırlı ya da iyi rüya görme”dir.)[9]

Somnium denilen rüyalar ile visio denilen vizyonlar (rüyet) Eski Ahit’te ve Yeni Ahit’te önemli bir yer işgal ederler.[10] Görme organının yardımı olmaksızın oluşan vizyonlarda, gelen tesirlerin kişinin şuurundaki imajlara bürünerek algı alanında görüntü oluşturması söz konusudur. Yeni Ahit’in sonundaki, Yuhanna'nın Vahyi adıyla bilinen kısım, vizyon tarzında alınan kutsal metinlerin bilinen örneklerinden biridir.

Musevi bilgin Musa ibn Meymun’a () göre, melek vasıtasıyla olsa da olmasa da ve yol ve araçlardan söz edilse de edilmese de, peygamberlere tüm ifşa olunanlar onlara vizyon olarak nakledilmiştir. Ona göre "vahiy" vizyonda içerilmiş haldedir ve peygamber "uyanık şuur hali"ne geçer geçmez mânâsını sezer.[not 6] Peygamber olmayan bizler ise uyanınca rüyamızı birine anlatır ve onun yorumuna gerek duyarız. Uyku ya da trans denilen hal, cismani duyulardan yalıtılmış olma imkânı sağlamaktadır. İlahi tesirin alınabilmesini İbn Meymun böyle açıklar.[11]

İslam bilgini İbn-i Haldun’a () göre esas olarak iki tür rüya vardır. Bunlardan biri ilahî varlığın kuşku götürmez vahyi olan "salih rüya"lardır; derhal uyanmayı zorunlu kılarlar ve kişide öylesine derin bir iz bırakırlar ki, kolay kolay unutulamazlar. Diğer gruptakiler ise hatırlanması için çaba harcanılan ve yorumlanmak ihtiyacındaki olağan rüyalardır. Eski Ahit’teki Yusuf’un rüyası (Tekvin, Bap’de) bu tip rüyalara bir örnek oluşturur. İbn-i Haldun’a göre aracı melekler vasıtasıyla aktarılanların yorum gerektirmesine karşılık, doğrudan doğruya gelen "salih rüya"lar yorum gerektirmeyecek derecede açık olurlar.[12]Muhyiddin İbn Arabi’ye göre de, veliler bilgilerini, peygambere vahyi getiren meleğin aldığı kaynaktan alırlar. İlham, söz veya yazı (İng. inspirational writing) tarzında dışarı yansıdığında vahiy (İng. revelation) adını alır.

Hristiyanlık’ta kutsal kitapları "haberci rüya" örnekleriyle zengin olmasına karşılık, 6. yy. sonlarından itibaren rüyalara temkinle yaklaşıldığı ve Batı’da okültistler ve gizli tarikatlerin engizisyondan gizli olarak yürüttükleri çalışmalar hariç tutulursa, yy.’a kadar rüyalar üzerinde pek fazla bir çalışma yapılmadığı görülür. Bu tutumun kökeninde başında Papa Gregory I’in (–) bulunduğu papalığın rüyaların bir kısmını şeytani olarak değerlendirmesi bulunmaktadır. Gregory I, yılında rüyaları üç gruba ayırmıştır: Yiyecek ve açlıktan kaynaklananlar, şeytan ya da cin (İng. demon) kökenli olanlar ve ilahî kökenli olanlar.

İslam’da[değiştir kaynağı değiştir]

Clark Üniversitesi’nde çekilen bir fotoğraf. Önde oturanlar: Sigmund Freud, G. Stanley Hall, webgrid.co.uk

yy.'ın sonlarında ve ve yy.’ın başlarında Sigmund Freud ve Carl Jung rüyaları bilinç ve bilinçdışının etkileşimleri olarak ele almışlardır. Onlara göre rüyalarda baskın güç bilinçdışıydı ve kendi zihinsel etkinliğini hakim kılıyordu.

Rüya yorumu psikanalizde kısaca rüyaların açık içeriğindeki sembollerden hareketle hastanın bilinçdışı arzu, dürtü ve çatışmalarını açığa çıkaran bir teknik olarak tanımlanır. Freud, rüyaların bireyin derin gereksinim ve arzularını ve bunların doyumunu ifade ettiğini varsayar. Freud’a göre rüya yorumu bilinçdışına açılan ana kapıdır, rüya da rüya gören kimseye bilinçdışına bakmasını ve rüyasını kendi başına (otoanaliz) veya bir psikanalistin gözetiminde yorumlamasını sağlayan bir pencere oluşturmaktadır.

Freud'a göre rüyalardaki sembollerden bazıları evrenseldir, herkeste aynıdır. Örneğin silah, sopa, bıçak, gibi delici, yırtıcı, uzun, sivri uçlu vb. şeyler psikanalizdeki klasik rüya yorumunda penisi temsil ederler; sepet, kutu gibi şeyler de vajinayı temsil ederler. Su ise doğumun veya anne karnına geri dönmenin, cinsel ilişkinin bir sembolü olarak kabul edilir.[not 12]

Jung mandalayıbilinçdışının temsil edilmesi olarak düşünmüştür.

Freud’çu psikanalizde sembolik sistem, özellikle oidipus kompleksiyle yapılanmış bireysel geçmişteki çarpıtma (eğretileme) kurallarının uygulanmasından ve bilinçdışının düzenlenmesinden hareketle işler. Carl Gustav Jung’un “kolektif bilinçdışı” denilen "evrensel bilinç" ya da "ortak hafıza" varsayımına göreyse, bireysel semboller "kolektif bilinçdışı"nın varlığını gösterirler, kolektif bilinçdışı yoluyla evrensel olur ve bu yolla arketipler haline gelebilirler.

Freud’un her şeyi doğumla başlatmasına ve rüyaları bireysel bilinçdışına dayandırmasına karşılık çağdaş psikiyatrinin kurucularından olan ve psikiyatrinin yanı sıra fizik ve efsanelerle de ilgilenen Jung doğuştan evrimle getirilen, tüm insanların katıldığı ortak bir bilinçdışı kavramını ortaya atmıştır. Buna günümüzde filogenetik psişe (İng. phylogenetic psyche)[not 13] ya da varoluşun temelini de kapsamak üzere ontogenetik psişe (İng. ontogenetic psyche) adı verilir. Klasik mantıkla düşünmeye alışmış zihinleri sarsan bu yeni kavramda biraz teoloji de söz konusu olmaktadır. Bu iki düşünce adamının çatışması genetik mühendisliğine ve psikobiyolojiye[not 14] de yansımıştır.[94]

Jung’un yeni getirdiği bu kavrama göre, kolektif bilinçdışı, insan topluluklarının davranışlarının ortaya çıkmasında belirleyici rolleri olan, tarih boyunca kuşaktan kuşağa aktarılagelen genetik özellikleri, arzu ve duyguları, etki-tepki mekanizmaları ile davranış örneklerinin biriktiği varsayılan soyut bir alandır. Bir başka deyişle, kolektif bilinçdışı soyaçekimle atalardan gelen, insanlar üzerinde içgüdüye benzer şekilde belirli etkileri olan, ataların deneyimlerini içeren bir tür ortak hafıza ya da evrensel bir bilinçtir. Herkeste mevcut olan bu ortak bilinçte "ilkel ve derin temel imajlar" ya da "içgüdüsel davranış modelleri"ne arketipler (arşetip) adı verilir. Arketipler insan beyni ve bilincinin hayvanlık düzeyindeki dönemden bugüne dek biçimlenmiş kavrayış kalıplarıdır. Arketiplerden beslenen insanlık hâlen hayvanlık düzeyindeki düşünme biçimlerinin etkisi altındadır. Bunlar bilinçli olunduğu sırada imaj ve içgüdü biçimleri olarak belirebilir (ortak imajlar, doğa güçleri karşısında ortak tepkiler vs.). Nevroz, uyku veya değişik şuur halleri denilen bilinçsizlik hallerinde ise bu kolektif bilince biraz daha dalmış olunduğundan arketipik imajlar daha iyi bir şekilde ortaya çıkmaya başlarlar. İşte, Jung’a göre, rüyalarda ve mitolojilerde rastlanılan bazı ortak semboller bu kolektif bilinçdışından kaynaklanmaktadır.

Fakat rüya sembollerinin çoğu genellikle evrensel anlam taşımazlar, bireysel anlam taşırlar; yani rüyayı gören kişinin kendi iç dünyasındaki değerlere göre düzenlenmişlerdir.[95] Her insanın aynı sembole verdiği anlam ve değer aynı değildir. Örneğin arslan, bir insan için korku verici, tehlikeli bir hayvandır, bir diğer insan için güçlülüğün, kudretin sembolüdür. Arslan, iki ayrı kişiden birinin rüyasında tehlikeyle ilgili, diğerinde ise kudretle ilgili olabilir. Bir başka deyişle, korkunun sembolü bir kimsenin iç dünyasında akrep olarak, bir diğer kimseninkinde yılan olarak, bir diğer kimseninkinde ise arslan olarak bulunabilir. Yani korku ile ilgili bir dışavurumda biri rüyasında akrebi, bir diğeri arslanı, bir diğeri yılanı görebilir. Dolayısıyla kişinin bireysel “semboller dili”ne uygun olarak oluşan ve bireye özgü olan rüyaların anlaşılması, ancak kişinin kendi bireysel çözümlemesiyle olanaklıdır ve standart rüya tabirleri kitaplarından yola çıkılarak bir rüyayı yorumlamak mümkün değildir. Çünkü rüyalardaki semboller, rüyayı gören kimsenin duygularına, düşüncelerine, bilgilerine, değer yargılarına, korkularına, kısaca iç dünyasına göre biçimlenirler.[96]

Metapsişik görüşle rüya yorumu[değiştir kaynağı değiştir]

Yakub’un semavi ilham kaynaklı olduğuna inanılan rüyası, Ferdinand Bol.

Rüyaların gerek tahminlere konu oluşturması bakımından, gerekse ilham kaynağı olması bakımından uzun bir geçmişi vardır. Tarih boyunca insanlar mesaj taşıdıklarına inandıkları rüyalardan anlamlar çıkarmaya çalışmış ve rüyalar aracılığıyla gelecek hakkında tahminlerde bulunmuşlardır. Rüyalar, fizyolojik açıdan uyku sırasındaki nöral süreçlere bir tepki ya da yanıt olarak tanımlanır, psikolojik açıdan bilinçaltının yansımalarıdır, maneviyat açısından ise en azından bazı rüyalar ya gelecek hakkında ya da başka bir konu hakkında (uyarı, yardım vs. amaçlı) haber içeren, ilahî âlemden gelen mesajlar olarak kabul edilmişlerdir. Birçok kültürde ilahî âleme danışmak ya da bir konu hakkında bilgi edinmek üzere istihare yöntemlerine başvurulduğu görülür.

Eski kültürlerde[değiştir

Tepki - Rüyalar Lyrics


Tattım küçük yaşımda Ghetto'yu
Şimdiyse giyinmiyorum eski günlerdeki gibi defolu
Zar zor dinletmiştim bi şirkete demomu
Şimdiyse 'Tep' diyolar, bizi seç ne olur

Eskiden zordu hayat, işin sonu muamma
Şimdi TV'deyim bi elimde kumanda
Tek derdimdi BMX'le tur atmak
Şimdi "X", "W" oldu anneciğim duanla

Eskiden çekmecede tren yolu beklemek
Şimdiyse bu pisliği satırlara eklemek
Eskiden tepe üstü Ted'in önü breakdance
Şimdiyse yer bulursan konserime bilet kap

Kabul edin camianız bu işi küçümsedi
Biz milyonluk olmak için topladık 3'ü 5'i
Ne zordu eskiden hayal etmek bu günleri
Müzik öğretmenim bi' star olacağımı düşünmedi

Rüyalar, Rüyalar, birbir gerçek oldular
Kaygılar, Korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Rüyalar, Rüyalar, birbir gerçek oldular
Kaygılar, Korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Hani hayaller karın doyurmuyodu ya
Okulu bırakmak sonum olurdu ya
Şimdi olayı çözdüm, yaşıyorum çocukluğumu hala
Eğleniyorum eskisinden de daha fazla

Dört kolla sarıldım hayalime
Dostlarım diyo'du: ''Lütfen baksana şu haline.''
Dönüştüm bi dahiye
Onlarsa dönüşmüştü haine
Şimdi hayatım dönüştü sınırsız bi tatile

Haliyle emek gerek
Biraz da emeklemek
Lütfen hakim bey bunu da ekleyin gerekçeme
Hayallerim var, satır satır sepet sepet
Önünden geçmediğim restorantlarda yemek yemek

Bu şehir rapçilere kalıcak
Rüyamın kırıntısı rüyanı satın alıcak
Anne soba uyurken de yanık kalıcak
Escobar gibi içinde dolarları yakıcak

Rüyalar, Rüyalar, birbir gerçek oldular
Kaygılar, Korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Rüyalar, Rüyalar, birbir gerçek oldular
Kaygılar, Korkular, uykusuz gecelerim son buldular

Bunca zamanın içinde yaşanan bu rüya
Sadece bi' rüya

Bunca zamanın içinde yaşanan bu rüya
Sadece bi' rüya

Bunca zamanın içinde yaşanan bu rüya
Sadece bi' rüya

Bunca zamanın içinde yaşanan bu rüya
Sadece bi' rüya



kaynağı değiştir]

Rüya, Edouard Detaille,

Notlar[değiştir kaynağı değiştir]

BabürŞahı Cihangir'i rüyasında SafevîŞahı I. Abbas'la sarılırken gösteren bu Hint-İslam minyatürü, Cihangirname için yapılmıştır ()

Kuran’da rüya hakkında çok fazla bilgi verilmez, rüyaya Kur'an'da özellikle Yusuf Suresi’nde yer verilir. Rüya sözcüğü Saffat ve Fetih surelerinde de kullanılır.

İslam peygamberiMuhammed'in rüya hakkında şu hadisleri rivayet edilir:

İslam peygamberi Muhammed'in ve sahabelerinin gördükleri birçok rüyanın (prekognitif rüya) gerçekleştiği bilinmektedir.[14]Tasavvufi menkıbelerin çoğu rüyalara dayanır. Mürşidler rüya yoluyla ölen insanların ahiret durumları hakkında da bilgi verebilirlerdi.[15]Allah insanların Levh-i Mahfuz'daki durumlarına muttali olan bir melek grubunu rüya işiyle vazifelendirmiştir. Vazifeli melekler Levh-i Mahfuz'dan aldıklarını birtakım olay ve hallere sokarak ilgili insanların rüyalarında kalbine yerleştirirler. Böylece bu rüya o kimse için bir müjde, bir uyarı ya da bir eleştiri şeklinde haber taşır.[16]

İbn Haldun'un Mukaddime'de belirttiği gibi, tasavvufta genel olarak rüyalar üç grupta ele alınır:[15][17]

El Gazali rüyanın mahiyetini mükaşefe ilminin inceliklerinden biri olarak kabul eder ve her önüne gelene anlatılmasını doğru bulmaz. (Kişi kendi çözmelidir veya mürşidine anlatabilir). Ölümle malum olan hususlardan bazıları rüyayla da malum olabilir. İslam peygamberi Muhammed gördüğü rüyaları anlatır ve sahabenin gördüğü rüyaları da yorumlardı.[20][21]

Bilimsel incelemeye konu olması[değiştir

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede