kaynağı değiştir]
Türk Ticaret Kanunu madde 12/1 uyarınca bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.
Gerçek kişinin bu sıfatı kazanabilmesi için bir işletmenin varlığı ve bu işletmenin kendi hesabına işletiliyor olması gerekir. Tacir kendi içerisinde gerçek kişi tacir ve tüzel kişi tacir diye ikiye ayrılır.
Gerçek kişiler tacir olabilirler. Bazı gerçek kişilerde tacir olmasalar bile tacirin sahip olduğu haklara sahipler yada tacirin tabi olduğu yükümlülüklere tabidirler. Bunlar;
Ticaret siciline kayıtlı bir tacirin ticareti terk ettiğini ticaret siciline bildirerek kaydın terkinini istemesi ile gerçek kişilerin tacir sıfatı sona erer. Aksi halde, o kişinin tacir sıfatının sona erdiği iyi niyetli kişilere karşı ileri sürülemez. Tüzel kişilerin tüzel kişiliğinin son bulmasıyla birlikte tüzel kişi tacir sıfatı da son bulur. Ticareti terk eden gerçek kişi tacir hakkında iflas yoluyla takip terk olayının ilanından itibaren 1 yıl daha yapılabilir. Amacına ulaşmak için ticari işletme işleten dernek ve vakıflar bakımından da bu hükmün uygulanması söz konusudur. Ancak ticaret şirketleri hakkında da bu hüküm uygulanmaz.
Gerçek ve tüzel kişi kavramları, tanınan haklar ve hukuksal sınırlamalar ile birbirlerinden ayrılmaktadır. Bu iki kavram arasındaki farkların neler olduğu ise gündelik ve ticari hayatın önemli konuları arasında yer alır. Hukuki anlamda da farklılıkları bulunan gerçek ve tüzel kişi nedir, aralarındaki farklar nelerdir gibi merak edilen soruların yanıtlarını arıyorsanız sizleri hazırladığımız detaylı rehberi okumaya davet ediyoruz.
Tüzel kişi kelime anlamı olarak kişiler topluluğunu tanımlar. Belirlenmiş bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmiş ve kanunen tek kişi olarak kabul edilen birçok kişiden oluşmuş resmi topluluk tüzel kişi olarak ifade edilmektedir. Amaç ve oluşturan kişi sayısı göz önüne alındığında bir ülkedeki en büyük tüzel kişiliğe “Devlet” örnek olarak verilebilir. Tüzel kişiler, bahsedilen topluluğu temsil etmenin yanında karar verme, söz söyleme ve topluluk adına imza atma yetkisine sahiptir. Yasal olarak topluluğa ilişkin yöneltilen tüm yaptırımlardan da tüzel kişiler sorumludur.
Gerçek kişi kavramı kişileri tanımlar. Doğumdan ölüme kadar geçen süre zarfında gerçek kişiler, tüm hak ve sorumluluklarından kendileri aittir. Yaşadığı sürece gerçek kişi, bireysel özgürlük sınırları çerçevesinde karar alma hakkında sahiptir.
Gerçek kişi ile tüzel kişi arasındaki farklar, genellikle kurumsal ve ticari alanda gözlemlenen ayrılıklarla ilişkilidir. Hukuki açıdan da aralarında temel fark bulunan gerçek ve tüzel kişileri birbirinden ayıran temel farklılıklar şu şekildedir:
Tüzel kişiyi anlamak için ayırt edici özelliklerine göz atmak yeterlidir. Muhatabın gerçek kişi mi tüzel kişi mi olduğunu anlayabilmek için aşağıda sıralanan ayırt edici özelliklere göre karar verilebilir.
Tüzel kişiliğin başlaması, kanuni şartlar doğrultusunda kurulması ile birlikte yani yasal organların oluşması ile başlar.
Tüzel kişiler belirli bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş birçok kişi ya da topluluktan meydana gelir.
Tüzel kişiler sahip oldukları hak ve sorumluluklarından şahıslar ile değil tüzel kişilikleri ile mesuldürler.
Tüzel kişiler, özel hukuk tüzel kişisi ve kamu hukuku tüzel kişisi olmak üzere iki farklı ayrıma tabidir.
Tüzel kişiler dağılma ve fesih nedeniyle son bulur. Tüzel kişilik bir araya geldikleri amacı yerine getirdiklerinde dağılma, yasal olmayan faaliyetlerin gerçekleştirilmesi sonrası fesih nedeniyle son bulur.
Hukuka göre kamu idareleri kamu tüzel kişileri olarak tanımlanmaktadır. Devlet en büyük tüzel kişi olmakla birlikte kamu tüzel kişiliğine sahip en büyük kurumdur. Belediyeler, köy ve il özel idareler gibi mahalli idareler de kamu tüzel kişiliği tanımlamasında yer alır. Kamu tüzel kişiliği anayasayla, kanunla ve idari kararla kurulan ya da kanunla nitelendirilmeyen kurumlar olarak sınıflandırılır.
Anayasanın 29/4, 46/1, 82/1, 128/1 ve 161/1 gibi maddelerinde “Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri” ifadesi yer alır. Bu ifade yukarıda değindiğimiz “en büyük kamu tüzel kişiliği devlettir” tespitine dayanak olarak gösterilebilir. Devletin yasama, yürütme ve yargı gibi alanlardaki görevlerini üstlenen kamu kurumlarının kamu tüzel kişiliğe sahip olduğu söylenebilir. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlar Kurulu, Bakanlıklar ve Emniyet, Diyanet, Tapu Kadastro, vb. genel müdürlükler devlet tüzel kişiliği çatısı altında yer alır.
Devlet dışında anayasada “diğer kamu tüzel kişileri” olarak ifade edilen grup da ana başlıkta belirtilen mahalli idareleri ve bazı kamu kurumlarını ifade eder. Anayasanın 127/1 maddesinde, “İl, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulan kamu tüzel kişileri” tanımlamasına uyan belediyeler ve il özel idareleri bu tanıma giren tüzel kişilerdir. Ek olarak anayasanın 133’ncü maddesine göre TRT, 135’nci maddesine Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu ile barolar, odalar ve borsalar da anayasanın 135’nci maddesine göre kamu tüzel kişilikleri olarak tanımlanmaktadır.
Anayasanın 123’ncü maddesine göre kamu tüzel kişiliği, ancak kanun ya da kanunun açıkça verdiği yetkiye dayandırılarak kurulabilmektedir. Bu tanımlamaya göre Yükseköğretim Kurulu, İleri teknoloji Enstitüsü, Vakıf Meslek Yüksekokulu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile RTÜK ve BTTK gibi Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar kamu tüzel kişiliğine sahiptir.
Yine yetkinin anayasadan alınarak idari kararla kurulan tüzel kişiler de kamu tüzel kişileri olarak tanımlanmaktadır. 1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1 maddesine göre KİT’ler, kamu tüzel kişiliği olarak tanımlanmaktadır.
Kanunla nitelendirilmeyen kurumlar da kamu tüzel kişisi olarak kabul edilebilmektedir. 4954 saylıTürkiye Adalet AkademisiKanunu 4’ncü maddesine göre kurulan Türkiye Adalet Akademisinin bilimsel, idari ve mali özerkliğe sahip olması öngörülmüş ve kurum, kamu tüzel kişisi olarak kabul edilmiştir.
Tüzel kişiliğin kamu tüzel kişiliği olup olmadığını anlamamıza yardımcı olan ayırt edici özellikleri bulunmaktadır. Sahip oldukları ya da olmaları gereken niteliklere göre kamu tüzel kişiliğini tanımlayan 7 temel özellik şu şekildedir:
Kamu tüzel kişiliklerinin kurulması ve kaldırılması, kanunlara ya da kanunlarca verilmiş yetkilere göre gerçekleştirilmelidir. Yasama iradesi olmadan kamu tüzel kişiliği kurulması, hukuk devletiyle çelişkili olacaktır. Bu nedenle kamu tüzel kişiliklerinin kurulma ve kaldırılma şartları, yasa koyucular tarafından belirlenen çerçeve içerisinde değerlendirilir.
Kamu tüzel kişileri, kanunlar tarafından verilen yetkiler doğrultusunda ancak kamu yararı hedefi doğrultusunda kurulur.
Kamu tüzel kişileri belirtilen noktada yürütecekleri hizmetleri yerine getirebilmek için bazı ayrıcalıklara sahiptir. Kendileri ait bütçe, personelleri ve araç-gereç sahipliği bu ayrıcalıklara verilen örneklerdir.
Kamu tüzel kişileri, üstlendikleri görevleri yerine getirebilmek adına uzmanlaşmışlardır. Görevin gerektirdiği teknik altyapı ve uzmanlığa sahiptirler.
Kamu tüzel kişileri kamu gücüne dayanarak karar alır. Alınan kararların hukuka uygun olması halinde tek taraflı karar değiştirebilme ve zor kullanma gibi yetkiler kamu tüzel kişilerine tanımlanmıştır.
Tanınan yetkilerin hukuk dışı kullanılmasını önlemek adına kamu tüzel kişileri denetlenmektedir. Vesayet denetimi doğrultusunda yasa koyucunun iradesi kullanılarak kamu tüzel kişileri, belirlenen sınırlar içinde denetlenir. Olası yasadışı uygulamalar ve görevi kötüye kullanma tespiti de yine yasa koyucu tarafından uygulanan maddi ve manevi yaptırımlar ile cezalandırılır.
Faaliyet alanı içerisinde bulunan konularda yapılan çalışmalara ve sunulan hizmetlere katılım zorunluluğu bulunması, kamu tüzel kişilerinin ayırt edici özellikleri arasında yer alır.
Birçok kişiden oluşsa da hukuksal ve ticari anlamda tek kişi olarak değerlendirilerek topluluklar tüzel kişilerdir.
Kişiler hukuku 47’nci maddesine göre tüzel kişilik, belirli bir hedef ya da başlı başına bir varlığı oluşturmak adına bağımsız topluluk oluşturularak kazanılır. Hukuka ya da ahlaka aykırı olan topluluklar tüzel kişilik kazanamamaktadır.
Tüzel kişilik kanunun aradığı şekil ve koyduğu şartlar doğrultusunda kurulması ile birlikte başlar.
Tüzel kişiliğin kazanılmasına ilişkin sistemler izin, tescil ve serbest kuruluş sistemleridir.
Şahıs şirketleri tüzel kişiliğe sahiptir. Ortakları gerçek kişidir ve sorumlulukları sınırsızdır.
2 Saatte PayTR’lı Olun!
PayTR Sanal Pos’a Hemen Başvurun
LTD.ŞTİ.’DE TÜZEL KİŞİLİK NASIL KAZANILIR?
1- Şirket, ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır.
2-Şirketçe kabul olunmadığı takdirde, kuruluş giderleri kurucular tarafından karşılanır. Bunların pay sahiplerine rücu hakları yoktur.
3-Tescilden önce şirket adına işlem yapanlar, bu işlemler dolayısıyla şahsen ve müteselsilen sorumludur.
4-Bu gibi taahhütlerin, ileride kurulacak şirket adına yapıldıklarının açıkça bildirilmeleri ve şirketin ticaret siciline tescilini izleyen 3 aylık süre içinde şirket tarafından kabul edilmeleri koşuluyla, bunlardan yalnız şirket sorumlu olur.
Kaynak: Türk Ticaret Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.
Çoğumuz hukuki bir işlem yaptırırken ya da resmi kurum ve kuruluşlarla yazışırken tüzel kişi kelimesiyle karşılaşmışızdır. Günlük yaşamda pek karşımıza çıkmayan bu kelime pek çok insan tarafından merak ediliyor ve araştırılıyor. Tüzel kişinin kelime anlamını ve kullanıldığı alanlara dair bilgileri haberimizde sizler için derledik.
TÜZEL KİŞİ NE DEMEK?
Tüzel kişi kelime grubu genelde hukuki yazışmalarda karşımıza çıkar. Tüzel kelimesi kelime anlamı olarak "hukuki, hukukla ilgili" olarak karşımıza çıkar. Tüzel kişi kelime gurubu ise birçok kişinin ya da mal varlığının belli bir amaç doğrultusunda bir araya gelerek oluşturduğu herhangi bir resmi topluluğu (devlet, şirket, dernek, vakıf, okul) tek bir kişi olarak kabul etmek adına kullanılır.
GERÇEK VE TÜZEL KİŞİ ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Hukuk dilinde kişiler iki grupta tanımlanır. Gerçek kişiler ve tüzel kişiler. Gerçek kişiler, dünyaya geldiği andan itibaren yaşadığı süre boyunca hukuki işlemlerde gerçek kişi olarak tanımlanır. Gerçek kişilerin kanun karşısında hakları ve sorumlulukları sadece kendisiyle ilgilidir. Bireysel olarak borçlanabilirler, alacaklı olabilirler.
Tüzel kişilik ise belli bir amaç uğruna (ticari ya da sosyal) bir araya gelmiş birden fazla kişinin ve mal varlığının oluşturduğu kurumların kanun karşısında tek bir kişi olarak değerlendirilmesinde kullanılan kişiliklerdir. Gerçek bir birey değillerdir ancak kanunlar karşısında mal varlığına sahip olabilirler, borçlanabilirler, ortadan kaldırılabilirler. Tüzel kişiliği oluşturan gerçek kişiler değişebilir, ancak tüzel kişi var olmaya devam eder. Herhangi bir hukuki soruşturmada ya da borçlanmada tüzel kişiliğin el değiştirmiş olması bir şeyi soruşturmayı ya da borcu ortadan kaldırmaz.
Gerçek kişilerin tüm hak ve sorumlulukları kendilerine aittir, hukuk karşısında kendi kendilerini temsil ederler. Tüzel kişilikleri yöneticiler temsil eder ancak temsilci tüzel kişiliğin içinde var olmaya devam ettiği sürece bu statüyü kullanabilir. Örneğin, bir herhangi bir devlet kurumunun bir borcu varsa bu borç o kurumun yöneticisini ilgilendirmez. Borç tüzel kişiliğin borcudur yönetici değişse de borç var olmaya devam eder. Aynı şey davalar için de geçerlidir.
TÜZEL KİŞİ ÖRNEKLERİ NELERDİR?
Tüzel kişilikler bağlı oldukları hukuk türüne göre iki başlığa ayrılırlar. Bunlar "Özel hukuk tüzel kişileri" ve "Kamu hukuku tüzel kişi" olarak ele alınır.
Özel hukuk tüzel kişileri:
Kamu hukuku tüzel kişileri:
TÜZEL KİŞİLİK NASIL KAZANILIR?
Tüzel kişilik herhangi bir kurum ya da kuruluşun yasal olarak kanun karşısında var kabul edildikleri zaman kazanılır. Söz konusu kurum ya da kuruluş feshedildiğinde, dağıldığında, kapatıldığında tüzel kişilik ortadan kalkar.
TÜZEL KİŞİNİN UNSURLARI NELERDİR?
Tüzel kişiliğin unsurları örgütlenme, sürekli bir amaç taşıma, hukuk tarafından tanınmaktır.
Tüzel kişi, hukuk bakımından birçok kişinin veya malın topluluğundan doğan ve tek bir kişi sayılan oluşum. Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere kişi veya emtia (mal) topluluğu şeklinde bağımsız olarak örgütlenmiş, haklara sahip olabilen, borç veya alacak edinebilen varlıklardır. Ör: Şirketler, vakıflar, dernekler, belediyeler, üniversiteler. Bir ülkedeki en büyük tüzel kişilikdevlettir. Gerçek kişi olmadıkları hâlde gerçek kişi gibi işlem görürler. Kendilerini oluşturan ortaklardan, üyelerden veya temsilcilerden bağımsızdırlar. Örneğin üniversitenin mal varlığı rektöre değil, üniversite tüzel kişiliğine aittir.
- Vakıflar, mal topluluğu şeklindedir. Örneğin bir arazinin gelirinin kimsesiz çocuklar için kullanılması. Burada asıl unsur maddi varlıktır.
- Dernekler, kişi topluluğu şeklindedir. En az 7 kişi ile kurulur. Örneğin kanserle mücadele derneği kazanç dışı bir amaçla çalışır. Para toplasa bile hayır için kullanır. Asıl unsur kişilerdir.
Hukuki düzenlemeler bakımından iki tür kişilik bulunmaktadır. "Gerçek kişi" ve "Tüzel kişi". Gerçek kişi, sağ ve tam doğmak şartı ile kişinin anne karnına düşmesinden ölümüne kadar geçen süreçte hukuken kişiler için kullanılan terimdir. Yani bu şahıslar alacak ve borç yaratabilme ehliyetine sahiptirler. Tüzel kişi ise gerçekte kişilik sahibi olmayan ancak kişilik sahibi olduğu varsayılan kişi veya mal topluluklarıdır. Tabi oldukları hukuk dalına göre ise "özel hukuk tüzel kişisi" ve "kamu hukuku tüzel kişisi" şeklinde ikili ayrıma tabi tutulabilir.
Dernek, vakıf, sendika, şirket, siyasi parti gibi oluşumlar hukuken varlık kazandıkları anda tüzel kişilik kazanırlar ve bu tip oluşumlara özel hukuk tüzel kişisi denilmektedir. Dernek kişilerin belirli bir amacı gerçekleştirmeye dönük olarak bir araya gelmesi nedeniyle kişi topluluğu iken, vakıf belirli miktarda malın önceden belirlenen bir amacı gerçekleştirmeye özgülenmesi nedeniyle mal topluluğudur.
Tüzel kişilikler, yasal organlarının oluşmasıyla tüzel kişilik kazanırlarken, dağılma (amacın gerçekleştirilmesi) ve dağıtma (yasal olmayan faaliyetlerin gerçekleştirilmesi sonucu fesih) nedenleriyle kişilikleri son bulur.
Tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmî yazılar birer resmî mektuptur. Tüzel kişilikler bakanlıklara bağlı olabilir.
Tüzel kişiliğin oluşturulması ile ilgili genel kurallar şunlardır.
Tüzel kişiliğin kurulması konusunda genel bir yetki verilmiş olup somut durumlarda kuruluş süreci herhangi bir izne tabi tutulmamıştır.Bu sistemde kuruluş ve tüzel kişiliğin kazanılması mevzuatta belirlenmiştir. Mevzuatta yer alan şartların yerine getirilmesiyle kişi veya mal topluluğu üzerinden tüzel kişilik kazanılır, bu şartların yerine getirilip getirilmediği ise resmi makamların kontrolüne bağlı değildir.
Mevzuatta tüzel kişiliğin kurulmasına imkan tanınmış ve asgari şartlar yine mevzuatta belirtilmiştir. Bu şartlara uyulup uyulmadığı resmi makamlarca denetlenir. İstenilen şartlar yerine getirildiğinde ve idare tarafından da denetlendikten sonra resmi makamın takdir yetkisine gerek olmadan tüzel kişiliğin kurulması gerekir.İdarenin aksi yöndeki kararlarına karşı yargı yolu açık tutulmuştur.
Tüzel kişiliğin hak süjesi olma devletin iznine bağlıdır.Takdir yetkisi idari makamındır. Bu sistemde devletin tüzel kişiliği tanımasında etkisi en üst seviyelerdedir.
KANUNDA
Madde 47- Başlı başına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanırlar. Amacı hukuka veya ahlaka aykırı olan kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanamaz.
Madde 101- Vakıflar, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. Bir malvarlığının bütünü veya gerçekleşmiş ya da gerçekleşeceği anlaşılan her türlü geliri veya ekonomik değeri olan haklar vakfedilebilir. Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve Anayasanın temel ilkelerine, hukuka, ahlaka, milli birliğe ve milli menfaatlere aykırı veya belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını desteklemek amacıyla vakıf kurulamaz.
Madde 102/1-Vakıf kurma iradesi, resmi senetle veya ölüme bağlı tasarrufla açıklanır. Vakıf, yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanır.
Kanun koyucu kural olarak tüzel kişiliklerin tam olarak hak ehliyetine sahip olmalarını kabul etmiştir. Ancak cins, yaş, hısımlık gibi haklardan tüzel kişiler yararlanamaz. Buna rağmen tüzel kişilere de ayrıcalıklı haklar tanınmıştır.
KANUNDA
Madde 48-Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler.
Tüzel kişilerin üyelerine karşı hakları,tüzel kişilerinde gerçek kişiler gibi yararlanabilecekleri hakları vardır.
Malvarlığı bakımından;
Diğer;
KANUNDA
Madde 51- Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir.
Tüzel kişilerin fiil ehliyetinin kanun veya tüzüklerine göre gerekli organlara sahip olmaları ile başlayacağını belirtir. Tüzel kişi kurulduğu zaman organlar teşkil etmemişse hak ehliyeti vardır ama fiil ehliyeti yoktur. Organlar olmadığı sürece fiil ehliyeti de yoktur.
KANUNDA
Madde 49- Tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla,fiil ehliyetini kazanırlar.
Madde 50- Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.
– Hukuka Aykırı Fiiller Açısından
Organın borca aykırı davranışı: Tüzel kişi üçüncü kişiye karşı üstlendiği borçları organları aracılığıyla yerine getirebilir. Organ tüzel kişinin borcunu ifa ederken borca aykırı davranışı nedeniyle alacaklıyı zarara uğratırsa zarardan tüzel kişi sorumlu olur. Organın borca aykırı davranışı tüzel kişiye izafe olur.
Organın haksız fiili: Organın görevi sırasında neden olduğu haksız fiillerden t
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede