kaynağı değiştir]
Anksiyete, veya devamlı endişe etmek ve kaygı halinde olmak yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Yapılan araştırmalara göre anksiyete psikolojik olduğu kadar fizyolojik olarak da kişiye zarar verebiliyor. Ayrıca, birçok yan etkiye sahip ilaçlar kullanmadan önce beslenme ve yaşam biçimi farklılıkları ile anksiyetenin giderilebileceği savunulmaktadır.
Bazı psikolojik rahatsızlıklar gibi anksiyete bozukluğunun da sebebi tam anlamı ile bilinmemektedir. Bu ruhsal durum bazı bireylerde stres ve travma sonrası olaylar yüzünden gelişim gösterirken bazı kişilerde de nedensiz bir biçimde görülebilir ve yaşamın içerisinde etki gösteren ve sağlıklı bir durum olan kaygı, bazı zamanlarda bireyin yaşamını kötü yönde etkileyip, şiddetini arttırabilir. Gündelik hayatı sekteye uğratacak biçimde yoğun bir kaygı durumuna dönüşmesi anksiyeteye (kaygı bozukluğu) neden olabilir.
Anksiyete bozukluğu yaşanırken hasta kişilerin, zihinlerin ve bedeni birbirinden bağımsız hareket ediyormuş ve kendi beden kontrollerini sağlayamıyormuş gibi hissedebilirler. Duygulara verilmekte olan tepkiler ise bireyden bireye değişiklik gösterir. Bundan dolayı anksiyete görülen bireyde de fiziki ve duygusal türlü semptomlar görülebilir. Genel kaygı bozukluğu semptomlarını şu şekilde sıralayabiliriz,
Bazı ruhsal hastalıklar gibi anksiyete probleminin de sebebi tam anlamıyla belli olmamaktadır. Böyle durumlarda anksiyete bazı bireylerde stresli ve travmatik durumlar sonrası gelişir, ancak bazı kişilerde ise nedensiz bir şekilde meydana gelebilir. Anksiyeteyi tetikleyen nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz;
Anksiyete yaşamın bir parçasıdır. Hemen hemen herkes zaman zaman endişe, kaygı hisseder. Böyle durumlarda, hisleri sakinleştirmek için uygulanabilecek birkaç yöntem mevcuttur. Sürekli kaygılı hissediyorsanız ve hiçbir şey katkı sağlamıyorsa, bu durumu yönetmenin farklı yolları ile ilgili bazı bilgiler vardır. Anksiyeteye iyi gelen doğal yöntemler şu şekilde sıralanabilir;
Egzersiz:10 dakikalık yürüyüş yapabilir, ya da 45 dakikalık bir antrenman gerçekleştirebilirsiniz. Her ikisi de ağrı kesici etkisi gösterir. Bir süre boyunca daha iyi hissetmenize neden olabilir. Düzenli bir şekilde egzersiz yaparsanız, kaygılı hissetme durumunuz gerileyebilir.
Bahçe işleri ile uğraşmak: Bahçecilik, endişenizi gidermeye yardımcı olabilmektedir, ruh halini artırıcı kimyasal maddeleri serbest bırakmasını sağlayabilir. Ayrıca, yarım saat egzersiz yapamak ve açık havada zaman geçirmek, size iyi hissettirebilir.
Cinselik: Endişeli olduğunuzda aklınızdaki son şey olabilir, ancak cinsellik vücudunuzun stres tepkisini azaltabilir. Ve sağlıklı bir cinsel yaşam, sizi daha mutlu ve sağlıklı hale getirmeye yardımcı olabilir ve bu da kaygıyı uzak tutmaya yardımcı olabilir.
Meditasyon: Endişelerinizi belirli bir düzeye indirmenin yöntemlerinden biri de meditasyondur, böylece bu durumun farkına varabilirsiniz. Meditasyon, nefesinize odaklanmanıza ve zihninizi düşüncelerden arındırmaya katkı sağlar.
Yoga: Vücudunuzu kaslarınızı ve diğer dokularınızı güçlendirebilecek ve gerebilecek belirli pozisyonlara koyarsınız. Aynı zamanda nefesinizi sakin tutmaya çalışırsınız. Kalp atış hızınızı ve kan basıncınızı düşürebilir ve sizi daha az endişeli hale getirebilir. Ancak, belirli koşullarınız varsa yapmamanız gereken bazı yoga pozisyonları vardır, bu nedenle başlamadan önce doktorunuza danışabilirsiniz.
Akupunktur: Bu doğal yöntem çok endişelenmediğiniz sürece rahatlamanıza yardımcı olabilir. Bir akupunktur uzmanı bedeninizdeki belirlenen yerlere çok ince iğneler yerleştirir. Bazı durumlarda kas ve sinir gerginliğini hafifletmek adına elektrik stimülasyonu da kullanılmaktadır.
Masaj: Masaj yaptırmak ağrılı kaslara ve diğer sorunlara yardımcı olabilir ve kaygı ve stresi hafifletmeye yardımcı olabilir.
Biofeedback: Uzman bir terapist sizi endişelendiren şeyleri düşünmeniz için size rehberlik ederken, bir bilgisayar beyin dalgalarınızı okur ve size geri bildirim verir. Terapistinizle sakinleştirici stratejiler uygularsınız ve nasıl çalıştıklarını görmek için bilgisayardaki geri bildirimleri izlersiniz. Zamanla, bu endişenizi kontrol etmenize yardımcı olabilir.
Uyumak: Uyku kaygı gidermede çok etkili bir yöntemdir. Beyni şarj eder ve odaklanmayı artırır ve yeteri miktarda uyku uyursanız kaygılı olma olasılığınız daha düşük olur. Her gün 7 ila 8 saat düzenli bir şekilde uyumaya gayret edin. Bulunduğunuz oda çok sıcak olmamalı, karanlık ve sessiz olmalıdır ve uyumadan hemen önce televizyon izlenmemelidir ya da bilgisayar kullanılmamalıdır.
Günlük tutmak: Günlük tutmak, sizi neyin endişelendirdiğini anlamanıza yardımcı olabilir. Gün içinde geçirdiğiniz zamanı yazmaya özen gösterin. Kaygılanmaya hangi durumun sebep olduğunu fark ettikten sonra, daha iyi yönetebilirsiniz.
Devamlı endişeli endişeli durumlar, sürekli terleme hali, ellerin titremesi, nefesin daralması, odaklanma problemleri, huzursuz hissetme ve panikleme durumu anksiyete krizi semptomları arasındadır.
Devamlı görülen fiziki belirtiler; nefes almakta zorluk, kalp atışının hızlı olması, nabzın hızlı atması, terleme, göğüste ağrı, kaslarda gerginlik, midede bulantı boğazda tıkanıklık hissi, ağız kuruması olabilmektedir.
Anksiyetenin en iyi doğal çözümü egzersizdir. Kişi kendi kendined e spor yapabilir. Açık havada 30 dakika tempolu yürüyüş ve evde yapılabilen egzersizler olabilir.
Güncelleme Tarihi: 08 Aralık 2022
Yayınlama Tarihi: 31 Ekim 2022
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Avrupa'da bir yılda nüfusun yaklaşık %3'ü panik atak geçirirken, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık %11'dir.[2] Panik atak, kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır.[2] Rahatsızlık genellikle ergenlik döneminde ya da erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkar.[2] Çocukların ve yaşlıların bu hastalıktan etkilenmesi ise daha az olasıdır.[2] İkiz çalışmaları ve aile çalışmaları ile genler ve panik bozukluğu arasındaki bağlantı hakkında toplanan veriler üzerine bir meta-analiz yapılmıştır. Araştırmacılar ayrıca panik atağın fobiler, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve yaygın anksiyete bozukluğu ile bağlantı olasılığını da incelediler. Araştırmacılar, verilerini biriktirmek için MEDLINE adlı bir veritabanı kullandılar.[33] Sonuçlar, yukarıda bahsedilen rahatsızlıkların genetik bir bileşene sahip olduğu ve kalıtsal ya da genler yoluyla aktarıldığı sonucuna varmıştır. Fobisi olmayanlar için, kalıtım olasılığı %30-40'tır ve fobiler için %50-60'tır.[33]
Anksiyete atağı geçirmiş olan kişiler atağın ne kadar korkutucu ve zor bir deneyim olduğunu çok iyi bilir. Vücutta başlayan ani uyuşmalar, soğuk soğuk terlemeler, titremeler, kalp atışlarının hızlanması, “her an kötü bir şey olabilir” hissi, daralma, bunalma ve en kötüsü, bu durumdan kurtulamamanın getirdiği çaresizlik...
Anksiyeteye bağlı bozukluklar birçok şekilde kendisini gösterebilir. Yaygın anksiyete bozukluğu gibi oldukça yoğun, şiddetli ve sürekli yaşanan kaygı hali veya kalp atışlarında hızlanma, nefes darlığı, terleme, titreme gibi belirtileri olan panik atak gibi şekillerde anksiyete bozukluklarını görebiliriz. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen anksiyete ataklarını atlatabilmek son derece önemlidir. “Kaygıyla Başa Çıkmanın 7 Etkili Yolu” adlı yazımızda bahsettiğimiz gibi anksiyeteye sahip olan kişiler için atakları kontrol altına almak öncelikli hedeflerdendir.
Anksiyete bozukluklarıyla ilgili daha detaylı bir okuma yapmak isterseniz “Anksiyete” sayfamızı ziyaret edip bilgi alabilirsiniz.
Peki anksiyete atağı sırasında neler yapabilirsiniz? Sizler için anksiyetede kontrolü elinize almanızı sağlayacak 10 uzman tekniğini derledik.
Hazırsanız başlayalım!
Aşağıda anksiyete atağı sırasında yapmanız gerekenleri sıraladık. Okumadan önce şunları unutmayın: Anksiyete bozukluğu üstesinden gelinebilen bir sorundur ancak dünya çapında insanların sadece %36,9'u profesyonel destek almaktadır. Bu yüzden ilk adımı atıp alanında uzman bir psikolog ile görüşmekten çekinmeyin.
Etrafınıza bakın ve gördüğünüz üç şeyin ismini söyleyin. Ardından duyduğunuz üç sesi söyleyin. Son olarak vücudunuzdaki üç bölümü; bileklerinizi, parmaklarınızı ve kolunuzu oynatın. Bir anksiyete krizinin başladığını hissettiğiniz anda bu kuralı uygulamanız zihninizde ışık hızıyla dönen kaygılı düşüncelerden kurtulmanıza ve sakinleşmenize yardımcı olacaktır.
Kaygılı ya da korkmuş olduğumuz zamanlarda bilinç altından gelen bir motivasyonla öne eğilerek kalbimizin ve akciğerlerimizin bulunduğu vücudumuzun üst kısmını korumaya çalışırız. Bu doğal reaksiyona anlık bir çözüm olarak omuzlarınızı geriye atın ve vücudunuz dik bir şekilde ayağa kalkın. Böylece vücudunuza her şeyin normal olduğu mesajını vererek sakinleşmenize yardımcı olabilirsiniz.
Anksiyete geleceğe odaklı bir zihin durumudur. Biraz sonra olacaklar hakkında kaygılanmak yerine kendinizi şu an’a odaklayın. Kendinize “Şu anda tam olarak ne oluyor?”, “Güvende miyim?”, “Şu anda yapmam gereken bir şey var mı?” diye sorun. Kaygılanmanıza neden olacak bir şey olmadığını kendinize bilinçli olarak hatırlatın. Gerekirse günün farklı bir saatinde kaygılarınızı yeniden değerlendirmek için kendinizden bir “randevu” alın. Böylece aklınızda dolaşan, olma ihtimali uzak senaryoları belirli bir saat dilimine yönlendirip sakin bir şekilde gününüze devam edebilirsiniz.
Derin nefes alıp vermek sakinleşmenize yardımcı olur. Farklı egzersizlerde olduğu gibi belirli bir sayıda nefes alıp vermeye odaklanarak kaygılanmanıza gerek yok, alıp verdiğiniz nefeslerin derin ve eşit olması yeterli. Böylece sakinleşerek yeniden odaklanmayı sağlayabilirsiniz.
Panik ataklar, kendinizi sanki bir kalp krizi geçiriyormuşsunuz, ölecekmişsiniz gibi hissetmenize neden olabilir. Böyle anlarda kendinize yaşadığınız şeyin bir panik atak olduğunu, bunun aslında zararsız ve geçici bir durum olduğunu ve yapmanız gereken hiçbir şey olmadığını hatırlatın. Yaşadığınız fiziksel belirtilerin yaklaşan ölümün habercisi değil, sizi hayatta tutan savaş & kaç mekanizmasının belirtileri olduğunu tekrarlayın. Panik ataklar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz "Panik atak ile nasıl savaşabiliriz?" adlı blog yazımızı da okumanızı öneririz.
Anksiyete yaşayan kişiler genellikle olabilecek en kötü olasılığa odaklandıkları için kendilerini muazzam bir kaygı içinde bulurlar. Bu düşüncelerinizin ne kadar gerçekçi olduğunu yeniden değerlendirin. Örneğin iş yerinde yapmanız gereken bir sunum sizde anksiyeteye neden oluyorsa başarısız olacağınızı değil bu sunuma hazırlıklı olduğunuzu, bazı şeyler kötü gitse de sonunda başarılı olacağınızı düşünün. Korkularınızı yeniden değerlendirmek beyninizi kaygı verici düşüncelere karşı eğitebilmenize yardımcı olur. Daha fazla ipucu için iş yerinde panik atak krizi ile başa çıkmanın yolları yazımıza göz atabilirsiniz.
Ayağa kalkın, küçük bir yürüyüşe çıkın ya da o anda dikkatinizi dağıtmanızı sağlayacak fiziksel bir şey ile meşgul olun. Zihninizi öğrendiği kaygılı düşünce kalıplardan uzaklaştırmanız kontrolü yeniden elinize almanızı sağlayacaktır.
Her ne kadar stresli olduğumuz zamanlarda bir parça çikolataya uzanmak birçoğumuzun aklına gelen ilk şey olsa da araştırmalar fazla şeker tüketiminin anksiyeteyi kötü etkilediğini gösteriyor. Bir anksiyete atağının başladığını hissettiğiniz zamanlarda şekerli gıdalara yönelmek yerine bir bardak su için ya da protein oranı yüksek besinler tüketin. Proteinli besinlerin sindirimi daha yavaş olacağı için vücudunuz buradan gelen enerjiyi kendisini toplarken kullanabilecektir.
Yakın bir arkadaşınızı ya da ailenizden birini arayarak aklınızdan geçen kaygılı düşünceleri onlarla da paylaşın. Düşüncelerinizi sesli bir şekilde başka birine söylemeniz, bu düşüncelere sizin de yeni bir bakış açısıyla bakmanıza yardımcı olacaktır.
Araştırmalar, gülmenin psikolojik ve fiziksel sağlığımız için birçok pozitif etkisinin yanında anksiyeteyi azaltmakta da etkili olduğunu gösteriyor. Anksiyete atağının başladığını hissettiğiniz zamanlarda dikkatinizi kaygılı düşüncelerden komik bir videoyla uzaklaştırmak hem rahatlamanıza hem de gülümsemenize yardımcı olacaktır.
Anksiyeteye bağlı psikolojik sorunlar yaşayan kişiler için anlık çözümlerin yanında içinde bulundukları durumu yönetmelerini kolaylaştıracak psikolojik destek gibi daha uzun soluklu çözümler oldukça önemlidir. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuz her an psikologofisi.com’da yer alan uzman psikologlarımızdan destek alabilirsiniz.
Bazı verilerin kaynağı
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Panik atakların uzun vadeli, biyolojik, çevresel ve sosyal nedenleri vardır. 1993 yılında Fava et al, bozuklukların kökenlerini anlamak için bir evreleme yöntemi önerdi. Bir bozukluk geliştirmenin ilk aşaması genetik, kişilik ve refah eksikliği gibi predispozan faktörleri içerir.[13] Panik bozukluğu genellikle erken yaşta ortaya çıkar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Kadınlarda ve ortalamanın üzerinde zekaya sahip kişilerde daha sık görülür. Bir ikiz çalışması sonucunda tek yumurta ikizinden birinin anksiyete bozukluğu olması durumunda anksiyete bozukluğunun diğer ikizde de görülme sıklığının %31-88 olduğunu bildirmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Biyolojik nedenler arasında obsesif kompulsif bozukluk, postural ortostatik taşikardi sendromu, travma sonrası stres bozukluğu, hipoglisemi, hipertiroidizm, Wilson hastalığı, mitral kapak prolapsusu, feokromositoma ve iç kulak bozuklukları (labirentit) yer alır. Beyin sapının bir alanı olan locus ceruleus'ta norepinefrin sistemi'nin düzensizliği panik ataklarla bağlantılıdır.[14]
Kısa süreli stres faktörleri nedeniyle de panik atak meydana gelebilir. Duygusal bağlılık olan bir partnerin kaybı, yaşam geçişleri ve önemli yaşam değişiklikleri de dahil olmak üzere önemli kişisel kayıplar, panik atakların meydana gelmesini tetikleyebilir. Endişeli bir mizaç, aşırı güvence ihtiyacı, hipokondriyal korkular,[15] dünyanın aşırı tehlikeli görünümü,[11] ve kümülatif stres olan bir kişi panik ataklarla ilişkilendirilmiştir. Ergenlerde sosyal geçişler de panik atak için bir neden olabilir.[16]
İnsanlar genellikle bir fobiye sahip oldukları bir nesneye ya da duruma maruz kalmanın doğrudan bir sonucu olarak panik atak geçirirler. Panik ataklar, belirli durumlarda daha önce belirli bir saldırı geçirmesi nedeniyle belirli durumlar panikle ilişkilendirildiğinde duruma bağlı olabilir. İnsanlar ayrıca belirli durumlarda panik atak geçirme konusunda bilişsel veya davranışsal yatkınlığa sahip olabilirler.
Bazı nedenler; paniğe neden olan durumlardan veya ortamlardan kaçınmak, endişeli/olumsuz kendi kendine konuşma ("ya olursa" şeklinde düşünmek), yanlış inançlar ("bu belirtiler zararlı ve/veya tehlikelidir" şeklinde) duyguları saklamak olabilir.
Kişi göğsünden nefes aldığında hiperventilasyon sendromu ortaya çıkabilir, bu da kişinin kan dolaşımındakioksijen miktarına göre aşırı nefes almaya (aşırı karbondioksit solunumuna) neden olabilir. Hiperventilasyon sendromu, solunum alkalozu ve hipokapni'ye neden olabilir. Bu belirti, sıklıkla belirgin ağız solunumunu içerir. Bu, panik atakları tetikleyebilen hızlı kalp atışı ve baş dönmesi olmak üzere çeşitli belirtilere neden olur.[kaynak belirtilmeli]
Panik ataklara madde kullanımı da neden olabilir. Bir ilacın kesilmesi, örneğin bir antidepresan (antidepresan kesilme sendromu) gibi bir madde dozunun kesilmesi veya radikal şekilde azaltılması panik ataklara neden olabilir. Harvard Ruh Sağlığı Mektubu'na göre, sigara esrarının en sık bildirilen yan etkileri kaygı ve panik ataklardır. Araştırmalar, bağımlı içicilerin yaklaşık %20 ila %30'unun sigaraesrarından sonra bu tür problemler yaşadığını bildirmektedir.[17]
Panik bozukluğuna yönelik mevcut psikiyatrik yaklaşımların ortak paydası, gerçek bir tehlikenin olmaması ve kişinin kaygısının o anki durum için uygun olmamasıdır.[18]
Panik atak için DSM-5 teşhis kriterleri, aşağıdaki semptomlardan dördünün (veya daha fazlasının) aniden geliştiği ve dakikalar içinde zirveye ulaştığı ayrı bir yoğun korku veya rahatsızlık dönemini içerir:
|
|
DSM-5'te kültüre özgü semptomlar (örn. Kulak çınlaması, boyun ağrısı, baş ağrısı ve kontrol edilemeyen çığlık veya ağlama) görülebilir. Bu semptomlar, gerekli dört semptomdan biri olarak sayılmamalıdır.
Bu semptomların bazıları veya tümü feokromositoma varlığında da bulunabilir.
Panik Bozukluğu Şiddet Ölçeği gibi tarama araçları, olası bozukluk vakalarını tespit etmek ve resmî bir teşhis yapmak için kullanılabilir.[25][26]
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede