kaynağı değiştir]
Ağrı Dağı için Marco Polo, yazılarında “hiçbir zaman çıkılamayacak bir dağ” diye bahsetmişse de kayıtlara göre dağa ilk tırmanış 9 Ekim 1829'da Prof. Friedrich Parrot tarafından gerçekleştirilmiştir. Friedrich W. Parrot’tun Ağrı Dağı keşif gezisine çıkmasına etki eden faktörler arasında bölgenin Rus hâkimiyeti altında girmesiyle ortaya çıkan uygun koşulların varlığı kadar, 19. yüzyıl emperyalizm çağında Rusların araştırma gezilerini çeşitli yönlerden desteklemesinin de rolü büyüktür. Bunda ise, coğrafyayı sadece bir iktidar aracı olarak değil, ideolojik-propagandacı temsil aracı olarak gören dönemin emperyalist bakış açısının da rolü bulunmaktadır. Nitekim Ruslar yönetimi altına aldıkları topraklarda güçlerini kalıcı bir şekilde sürdürme isteklerinin doğal bir sonucu olarak, 19. yüzyılda Ağrı Dağı’nın yanı sıra Sibirya gibi henüz tam anlamıyla yerleşilmemiş uzak coğrafi bölgelere de sayısız bilimsel keşif gezileri de düzenlemişlerdir (Yulu,2019). Ağrı Dağı’ndaki ilk bilimsel çalışmalar ise Imhof (1956), Blumental (1958), Birman (1968) ve Arkel (1973) tarafından yürütülmüştür.[21] İlk kış solo tırmanışı ise 21 Şubat 1970'te eski Türkiye Dağcılık Federasyonu başkanı Dr. Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi.[33] Yüksek irtifa dağcılığı ve akut dağ hastalığı üzerine ilk bilimsel tıbbi çalışmalar ise eski dağcılık federasyonu başkanı Prof. Dr. Abdülmecit Doğru ve Muzaffer Erol Gez ile birlikte dağın zirvesinde 3 gün 3 gece kalarak gerçekleştirildi.[34] Ağrı'ya tırmanış 1990 yılında yasaklandı. 1998'de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak kaldırıldı.
Güney yüzünden yapılan tırmanışlar "klasik rota" olarak nitelendirilir ve Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinden başlar. Iğdır yönünden gerçekleştirilen kuzey rotaları ise daha teknik buzul tırmanışlarını içerir ve dağa ulaşım açısından biraz daha ayrıntılı hazırlıklar gerektirir.
2 Temmuz 1840'ta Ağrı Dağı'nda bir freatik patlama meydana geldi ve dağın yukarı kuzey yamacındaki radyal çatlaklardan piroklastik akış ve muhtemelen buna bağlı olarak ciddi hasara ve çok sayıda can kaybına neden olan 7.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Ahuri (Ermenice: Akori, modern Yenidoğan) köyündeki 1.900 köylü de dahil olmak üzere depremde 10.000'e kadar insan öldü. Buna ek olarak, heyelan ve enkaz akışının bu kombinasyonu, Akori yakınlarındaki Ermeni St. Jacob manastırını, Aralık kasabasını, birkaç köyü ve Rus askeri kışlasını yok etti. Ayrıca Sevjur (Metsamor) Nehri'ne geçici olarak baraj yaptı.[24][26][27][28].
DOG029-Ağrı Dağı-Önemli Doğa Alanları Kitabı
Koruma Önceliği : İzlenmesi Gerekli
Alanın Değişimi : Aynı (0)
Yüzölçümü : 109726 ha Yükseklik : 1220m – 5137m
Boylam : 44,30ºD İl(ler) : Ağrı, Iğdır
Enlem : 39,68ºK İlçe(ler) : Iğdır merkez, Aralık, Doğubayazıt
Koruma Statüleri : Milli park
Alanın Tanımı: ÖDA, yan yana yükselen Büyük Ağrı, Küçük Ağrı dağları ve aralarındaki küçük volkan konilerinden oluşur. Ağrı Dağı ani ve çabuk soğumuş bir yarık volkanizması sonucunda meydana gelmiştir. Küçük Ağrı Dağı, Büyük Ağrı Dağı’nın en büyük parazit konisidir. Ancak coğrafyacılar tarafından Büyük ve Küçük Ağrı’nın müşterek bir tabanları bulunmasına rağmen birbirinden ayrı iki strato volkan olduğu da kabul edilmektedir.
ÖDA, Ağrı ilinin kuzeybatısında ve Iğdır ilinin güneyinde iki ilin sınırında yer alır. Büyük Ağrı Dağı, 5137 metrelik yüksekliği ile Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek dağıdır. Tepesinin 400 metrelik kısmı buzullarla kaplıdır ve bu alan Türkiye’nin en büyük gerçek buzuludur. En tepesindeki düzlük 120 – 160 metrekare genişliğindedir. Küçük Ağrı Dağı 3896 metre yüksekliğindedir ve İran ile sınır teşkil etmektedir. Dağların büyük bir kısmı taşlık volkanik arazi üzerinde uzanan seyrek otlu çayırlarla kaplıdır.
Habitatlar: Alanda çıplak kaya yüzleri, 2000–4000 metre arasında dağ bozkırları ve 2000–2500 metre arasındaki kuzey yamaçlarda çalı toplulukları bulunur. 4000 metrenin üstü çoğunlukla karlarla kaplıdır.
Dağdaki su kaynakları çok azdır ve bunların büyük kısmı mevsimseldir. Alandan doğan önemli yüzey suları kuzeyde Yakup Peygamber, Malaryesin, Buzhane dereleri ve güneydeki Karahan ve Söhlü dereleridir. Yayla yerleşimleri ve köyler bu derelerin kenarlarında yoğunlaşmıştır. Küçük Ağrı Dağı’nın kuzey yamaçlarında relikt bir salkım huş (Betula pendula) ormanı bulunur. Türler: ÖDA, çok sayıda tehlike altında bitki türü için önem taşır. Allium baytopiorum, Sedum hewittii ve Sesleria araratica tüm dünyada sadece Ağrı Dağı’ndan yaşar. Alandaki bozkırlar, Astragalus türleri açısından son derece zengindir.
Alan, kelebekler açısından da büyük önem taşır. Bir dağ türü olan apollonun (Parnassius apollo) yanı sıra dar yayılışlı Acem güzelesmeri (Erebia iranica dromulus) de bölgede yaşar.
ÖDA, Türkiye’ye endemik Süphan kertenkelesine (Eremias suphani) ev sahipliği yapar.
Özellikle yırtıcı kuşlar için önemli olan dağda alpin bir tür olan urkekliğin (Tetraogallus caspius) sağlıklı ve büyük bir popülasyonu bulunur.
Alan Kullanımı: Alanda düşük yoğunlukta turizm yapılmaktadır. Ağrı Dağı, 2000 yılında kısmen turizme açılmıştır ve dağcılık ve yürüyüş sporları gerçekleştirilmektedir. Küçük Ağrı Dağı’nın güney eteğinde, Hallaç köyüne 3 kilometre uzaklıkta bulunan buz mağarası ve Doğubayazıt’ın 35 kilometre doğusundaki göktaşı çukuru alandaki önemli ilgi merkezleri arasında yer alır. Son yıllarda Ağrı Dağı’ndaki yaylaların çoğunda yoğun hayvancılık yapılmamakla beraber ağırlıklı olarak küçükbaş hayvan yetiştirilmektedir.
Tehditler: Bölgede turizm yoğunluğunun arttırılması planlanmaktadır. Turizm uygulamalarının alanın doğal karakterini ve biyolojik çeşitliliğini bozmadan yapılması gerekmektedir.
Koruma Çalışmaları: Doğubayazıt ilçesinde bulunan Doğubayazıt Çevreyi Koruma ve Güzelleştirme
Derneği’nin Birleşmiş Milletler Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Programı desteğiyle ilçe çevresinde, alandaki hayvan türlerinin, bu türlerin durumlarının ve tehditlerin belirlenmesi ve türlerin korunmasıyla ilgili bir çalışma gerçekleştirilmiştir.
Ağrı Dağı Aralık 2004’te milli park ilan edilmiştir.
Yerel İlgi Sahipleri: Ağrı Valiliği; Iğdır Valiliği; Ağrı İl Çevre ve Orman Müdürlüğü; Iğdır İl Çevre ve Orman Müdürlüğü; Doğubeyazıt Kaymakamlığı; Aralık Kaymakamlığı; Doğu Beyazıt Belediyesi; Aralık Belediyesi; Doğubeyazıt Çevreyi Koruma ve Güzelleştirme Derneği.
Süreyya İsfendiyaroğlu
Türkiye’nin doğu tarafının uç kısmında bulunan Ağrı Dağı, tam konum olarak Suveren, Iğdır, Türkiye’de olmaktadır. Friedrich Parrot, bu dağa ise 9 Ekim 1829 tarihinde ilk defa tırmanan kişi olmuştur. Türkiye’nin de en büyük dağı olma unvanına sahip olmaktadır.
Ağrı Dağı Hangi İldedir? >
Ağrı Dağı’nın Efsanesi Nedir?Ağrı Dağı Dünyanın Kaçıncı Büyük Dağıdır?Ağrı Dağı En Son Ne Zaman Patladı?Ağrı Dağı Hangi Bölgede Bulunmaktadır?Ağrı Dağı Hangi İldedir?Ağrı Dağı Nerede?Ağrı Dağı Patlarsa Ne Olur?Ağrı Dağı Volkanik Bir Dağ Mıdır?
Jeolojik bakımdan Ağrı Dağı, iki zirveden oluşmaktadır. Bunlardan biri olan Atatürk Zirvesi (diğer adı ile Büyük Ağrı) 5.137 metrelik iken diğeri ise 3.898 metrelik olan İnönü Zirvesi olmaktadır.
Ağrı Dağı’nın yüksekliği ise 5.137 metre olmaktadır. Ağrı dağında tırmanış yapmak için en elverişli aylar; Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları olmaktadır. Yüzlerce hem yerli hem de yabancı turistin ziyaret ettiği bu dağın her iki zirvesine de tırmanış yapmak mümkün olmaktadır. Hem Anadolu yarımadasının hem de Avrupa’nın en yüksek zirvelerine sahip olma şerefine sahip olmaktadır.
Ağrı Dağı hakkında pek çok efsane bulunmaktadır. Hatta Ağrı Dağı efsanesi, kitaplara, filmlere bile konu olmuş bulunmaktadır. Bilinen en büyük efsane ise şu olmaktadır; çobanlık yapan Ahmet ile Gülbahar.
Ağrı Dağı, dünyanın 48.büyük dağlarından biri olmaktadır. Ağrı Dağı, 400 mt kadar bazalt, devamında ise andevit lavlardan oluşmaktadır. Volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı, Doğu Anadolu volkan dizisinde de bulunmaktadır.
Ağrı Dağı en son 1840 senesinde patlamıştır. Ağrı Dağı, Türkiye’nin en yüksek zirvesi unvanına sahip olmaktadır ve 5137 metre yüksekliğe sahiptir. Ağrı Dağı aynı zamanda sönmüş bir volkan olduğu için tekrardan patlaması mümkün olmamaktadır.
Türkiye’nin doğu tarafının uç kısmında bulunan Ağrı Dağı, tam konum olarak Suveren, Iğdır, Türkiye’de olmaktadır. Friedrich Parrot, bu dağa ise 9 Ekim 1829 tarihinde ilk defa tırmanan kişi olmuştur. Türkiye’nin de en büyük dağı olma unvanına sahip olmaktadır.
İran’ın yaklaşık olarak 16 kilometre batı tarafında ve Ermenistan’ın ise 32 kilometre kadar güney taraflarında kalmaktadır. Neredeyse %65’lik bir kısmı Iğdır’da, %35 kadar kısmı ise Ağrı’da bulunmaktadır. Bu dağın doğu kısmında Türkiye-İran sınırı bulunmaktadır. 2004 senesinde ilan edilmiş olunan Milli parkın içerisinde de Ağrı Dağı’nın bir tarafı bulunmaktadır.
Ağrı Dağı tam olarak Türkiye’nin doğu kısmının uç tarafında bulunan, Ermenistan’ın 32 km kadar güney tarafında, İran’ın da 16 km kadar batısında bulunmaktadır. Kürtçe’de Çiyaye Agiri, Ermenice Ararat ya da Masis, ve Selçuklular Döneminde ise Eğri Dağı ismine sahip olmaktadır.
Binlerce yıldır herhangi bir faaliyet göstermemesinden dolayı Ağrı Dağı’nın yeniden aktif olması gibi bir durumu mümkün olmamaktadır. Yalnızca 5137 metrelik yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek dağı olmasını değil, aynı anda 10 kilometrekarelik güncel bir buz takkesi yani ice cap barındıran tek dağ olma özelliğini de taşımaktadır.
Ağrı Dağı önceden bir volkanik dağ iken yaklaşık 300 sene boyunca faaliyet göstermemesinden ötürü volkanik bir dağ olma özelliğini kaybetmiş bulunmaktadır. Püskürtme faaliyetini son 300 sene içinde göstermemiş olan volkanik dağlara ise ölmüş yanardağ denmektedir. Artık volkanik bir dağ olmadığı için de aktif olan volkanik dağlar gibi patlaması mümkün olmamaktadır.
Seyahat
Haber Giriş: 31.05.2020 - 16:26
Erciyes Üniversitesi | |
---|---|
Öğrenciler | 52534 (2020) |
Akademik birimler | 18 fakülte 7 enstitü 3 yüksekokul 10 meslek yüksekokulu 445 bölüm 38 araştırma merkezi |
Konum | Kayseri, Türkiye |
Yerleşke | Kayseri Merkez, Seyrani, Tomarza |
Türkiye'nin bilinen en büyük dağı olan Ağrı Dağı öncelikle jeolojik konumu ve de Büyük Tufan ardından Nuh'un gemisine ev sahipliği yapmış olması ile efsanevi özelliğe sahip bir dağdır. Kutsal kitaplarda dahi adı geçmekte olan Ağrı Dağı'nın farklı dillerde de pek çok ismi bulunmaktadır. Bunlardan başlıcaları Ararat, Kuh - i Nuh ve Cebel ül Haristir.
Ağrı Dağı Nerededir?
Ağrı Dağı ülkemizin en doğusunda olan Türkiye, İran ve de Ermenistan sınırında bulunan en büyük dağdır. 5.137 metrelik rakımı ile Türkiye'nin en yüksek dağı olmaktadır. Ağrı dağının yaklaşık olarak %65'lik bölümü Iğdır ilinde bulunurken, %35'lik kısmı ise Ağrı ili sınırlarında bulunmaktadır. Kuzey kesiminde Iğdır ovası, güney kesiminde Doğubeyazıt ovası ve de güneydoğu kesiminde ise Küçük Ağrı Dağı yer almaktadır.
Ağrı Dağı Nasıl Oluşmuştur?
1940 yılında meydana gelen bir deprem sonunda Büyük Ağrı Dağı'nın kuzey kısmındaki yamacında kaya ve de buzul blokların kopması bir takım araştırmalara göre de sıcak su patlamasını sonucunda büyük heyelan ve de derin heyelan vadisi oluşmuştur.
Ağrı Dağı Özellikleri Nelerdir?
Ağrı dağı ülkemizde yer alan Anadolu Yarımadası ve de Avrupa'nın en yüksek doruğu olmaktadır. Yaklaşık olarak 4000 metreye dek bazalt daha sonra da yükseklikte bir takım andezit lavlarından oluşan volkanik bir dağ olma özellikleri göstermektedir. Ağrı Dağı'nın doruğunda bir örtü buzulu yer almaktadır. Doğu kısmında Serdarbulak yaylası ve de 3896 metre yükseklikte bulunan Küçük Ağrı Dağı yer almaktadır. Ağrı dağı yüksekliği günümüzde gerek buzulları, insanları ve değişik yapısal görünümleri ile gerek ise kar sınırına kadar kalın kaplı otlukları ve de dağ çayırları ile de ilginç ve bir o kadar da çekici bir görünüm şekline sahiptir.
Genel olarak tırmanış zamanı için en uygun olan zamanlar temmuz, ağustos ve de eylül ayları olarak bilinmektedir. Yani genel olarak yaz ayları tırmanış için uygun mevsimdir. Kış aylarında yapılan tırmanışlar genel olarak çok zorlu olmaktadır. Fakat kış tırmanışı da pek çok insan için oldukça zevklidir. Ağrı Dağı'na çıkışlar genel olarak Doğubeyazıt, Topçatan köyü ve de Eli Çiftliği güzergahlarından olmak şartı ile sadece dağın Doğubeyazıt sınırlarının içinde kalan bir cephesinden yapılmaktadır. Yaz çıkışlarında en az -5 ºC'ye kadar dayanaklı uyku tulumları, anorak, rüzgarlıklar ve de diğer kamp malzemeleri gerekli ihtiyaçlar listesinde yer almaktadır.
Ağrı Dağı Ulaşım ve Konaklama
Ağrı Dağı ulaşım ve konaklamasında bahsedecek olursak, buraya ulaşım Ankara ve Erzurum arasında düzenli bir şekilde hava, demir ve de karayolu bağlantıları mevcut olmaktadır. Bu hemen hemen herkes tarafından beğenilen ve mutlaka tırmanış yapılmak istenen Ağrı Dağı'na en yakın merkez Doğubeyazıt olmaktadır. Buraya da Ağrı ili ve de Erzurum illerinden ulaşmak oldukça kolay olmaktadır. Ayrıca bu kent ve de çevresinde pek çok konaklama, lokanta tesisleri yer almaktadır.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede