Tuş takımlı: Tuş takımlı telefonlar karakter girişi ve menü seçimleri için fiziksel butonlara sahiptir. Başlıca iki gruba ayrılır:
Alfanümerik: Alfanümerik tuşlarda genellikle 0-9 arası rakamları ihtiva eden tuşlar ve bu tuşlara atanmış belirli harfler bulunur. Farklı karakterlere ulaşmak için aynı tuşa birden fazla kez basılması gerekebilir.
Klavyeli: Klavyeli telefonlarda genellikle tüm harfleri ve rakamları kapsayan bir klavye bulunur.
Dokunmatik: Bu tür telefonlarda dokunmatik ekran ya da dokunmatik padlara parmaklar veya özel kalemlerle dokunarak veri girişi yapılabilir.
Bazı telefon modellerinde dokunmatik ekran ve tuş takımı bir arada bulunur.
Gövdesine göre[değiştir kaynağı değiştir]
Cep telefonlarından tamamen uzak durmak pek mümkün görünmese de basit önlemlerle muhtemel zararları minimuma indirilebilir. İş makinası ve taşıt kullanırken cep telefonu kullanımından kaçınılmalı, yüksek ses ayarında ve uzun süre kullanılmamalı, çok gerekli olmadıkça hamile bayanlar ve çocuklar tarafından kullanılmamalıdır.
Selçuk Üniversitesi'ndeki bir araştırmanın sonuçlarına göre, kulaklık ve mikrofon seti kullananların yaklaşık yüzde 80'inde, cep telefonundan kaynaklanan sorunların görülmediği ortaya çıkmıştır. Bir diğer sonuca göre ise telefondan tam sinyal alınamıyorsa, cihaz daha fazla elektromanyetik dalga yayacağı için konuşmanın kısa tutulması tavsiye edilmektedir.[5]
2001 yılından itibaren vücut tarafından absorbe edilen elektromanyetik dalga miktarı birimi (Specific Absorption Rate [SAR]) Avrupa'da standart hale getirilmiştir.[9] Birçok ülkede cep telefonu üreticileri SAR bilgisini tüketiciye vermek zorundadır. Düşük SAR'lı bir telefon modeli seçmek cep telefonlarının muhtemel kanserojen etkilerinden korunmada etkili olabilir.
Kimyasal maddelerin doğaya vereceği zararları minimuma indirmek için ömrünü tamamlayan cep telefonları doğaya terkedilmemeli, geri dönüşüm yapılmalıdır.
Ayrıca bakınız[değiştir kaynağı değiştir]
Tipik bir simkartın her iki yüzü
Ana madde: Simkart
Simkart, cep telefonlarının servis sağlayıcının telefon hizmetinden yararlanmasını sağlayan ve kimlik bilgilerini barındıran bir mikroçiptir. Simkart sözcüğü, İngilizce Subscriber Identity Module (Abone Kimlik Modülü) sözcüklerinin baş harfleri ile kart sözcüğünün birleşmesinden meydana gelmiştir. Simkart cep telefonunun içine yerleştirilir. Çıkarıldığında cep telefonundan normal aramalar yapılamaz. Sim kartsız bir cep telefonu ile sadece acil servisler aranılabilir. Simkart başka bir telefona takıldığında eğer yeni telefon farklı simkartlara kilitli değilse normal şekilde çalışır.
Pil[değiştir
Cep telefonu nedir? Akıllı telefon veya mobil telefon olarak da bilinen cep telefonu, kolayca taşınabilen ve geniş bir kapsama alanı olan bir iletişim aygıtıdır.
Cep telefonu ne zaman icad edildi? Cep telefonu 1973 yılında icat edilmiştir. Motorola şirketinde çalışan Martin Cooper cep telefonunu icat etmiştir. Motorola DynaTac adlı bu cep telefonu 3 Nisan 1973’te tanıtılmıştır.
Bu Yazının İçindeki Başlıklar:
Telefon Nedir?
Teknolojinin gelişmesi ile cep telefonları ve bilgisayarlar hayatlarımızın çok önemli bir parçası haline gelmiştir. Bir günümüzün yaklaşık 4 ile 6 saatini cep telefonları ya da interneti kullanırken harcıyoruz. Bu yaklaşık olarak günümüzün %20 civarını bu teknolojik buluş ile geçirdiğimizi göstermektedir. Günümüzün önemli bir bölümünü harcadığımız bu cihazların tabi ki de bizlere hem artı hem de eksi yönleri olmuştur. 1876 yılında Alexander Graham Bell’in ilk telefonu icat etmesi ile başlamıştır bu teknoloji macerası. Daha sonra ise 1973 yılında, yani yaklaşık yüz yıl sonra ise Martin Cooper ilk cep telefonunu icat etmiştir. Bu şekilde de cep telefonu dönemi başlamıştır. Bunu izleyen yıllarda da cep telefonları nesil değiştirmiştir. Bu yazımızda ise telefon ve cep telefonlarının gelişimlerini ve daha sonra insanlar üzerinde sosyal ve tarihi açıdan nasıl etkiler bıraktıklarını inceleyeceğiz.
İlk Telefon Ne Zaman İcad Edildi?
Daha önce de bahsettiğimiz gibi Alexander Graham Bell, 1876 yılında ilk telefonu icat etmiştir. Graham Bell telefonu icat etmiştir ama aslında sağırlar için konuşmayı ve duymayı kolaylaştıracak bir cihaz üretmeye çalışmıştır. Graham Bell’in babasının sağır öğrencilere özel birçok okul açması Graham Bell de büyük bir etki bırakmıştır. O zamanlarda Boston Üniversitesi’nde profesör olarak çalışmakta ve sesin mekanik olarak iletilmesi üzerinde çalışmalarda bulunmaktadır. Bir düzenek üzerinde çalışırken, konuşmasının elektrik akımı üzerinde titreşimler yarattığını fark edince daha da umutlanmış ve bu konuda hırslanmıştır. Graham Bell’in bu yeni buluşunu ilk defa Boston’daki Bell Philadelphia Centennial fuarına getirip tanıtması ile büyük bir ilgi görmüştür. İnsanlar kendi evlerine ve ofislerine taktırmak isteyince de Graham Bell kendi şirketini kurmuş ve telefon üretmeye başlamıştır. Böylece telefonların da serüveni başlamıştır ve insanlarda büyük bir ilgi yaratılmaya başlanmıştır. Telefonun icadı ile iletişim kolaylaşmış ve bunun teknoloji üzerindeki etkileri görülmeye başlanmıştır. Bundan sonraki yüzyılda ise insanlar telefonları geliştirmiştir.
Telefonun Tarihi Gelişimi
Graham Bell’in ilk telefonu piyasaya sürmesinin ardından ilk ahizeli telefon piyasaya sürülmüştür. Bu telefon türünde, ilk telefonlara göre farklılıklar vardı. İlk telefondaki gibi dinlemek ve konuşmak için iki farklı mekanizma yerine tek bir aletle iki iş ilk defa yapılabiliyordu. Ahizeli telefonların gelişmesindeki en büyük rol, o dönemde mikrofonun geliştirilmesi olmuştur. Bundan sonra ise radyo dalgasını kullanan telefonlar icat edilmiştir. Bu dönemin de öncüsü Marconi adlı bir mucit olmuştur. Böylece radyo frekansı kullanılarak hem karada hem de denizde haberleşme başlamıştır. Bu buluşun en önemli yanı ise tek kablo üzerinden bir sürü farklı konuşma verisinin gönderilebilmesi olmuştur. Daha sonra bu cihaza telsiz denmeye başlanmıştır. Bu sistem kullanılarak üretilen ilk telsiz telefonlar piyasaya sürülmüştür. Bu gelişme ile Amerika ve İngiltere arasına ilk okyanus arası hat döşenmiştir. Böylece bu iki ülke arasındaki ilk telefonlu iletişim sağlanmıştır. Bundan sonra ise cep telefonuna dönüşmeden önceki haline bürünmüştür.
Telsiz telefonlardan sonra tuşlu telefon dönemi başlamıştır. Bu dönemde telefon santralleri daha da otomatik hale gelmiştir. Böylece de ahizeli telefonların kullanımı azalmıştır ve o telefon ağının sonu gelmiştir. Bu dönem 1960 civarlarında başlar ve elektrik teknolojisi bu dönemde muhteşem bir gelişim göstermiştir. Bu gelişimden dolayı ilk tuşlu telefonun üretimi başlamıştır ve daha sonra piyasaya sürülmüştür. Bu dönemdeki tuşlu telefonlar elektronik sistemlerden oluştuğu için eski ahizeli telefonlara göre daha hafif ve kullanışlıdır aynı zamanda da az yer kaplamaktadırlar.
Bu telefonların üretiminden hemen sonra ilk ekranlı ev telefonları üretilmiştir ve bu dönemde radyo frekansı aralığı artmıştır. Bu artış hemen sonrasında arabaları da etkilemiştir ve içerisinde telefon olan araba modelleri üretilmiştir. Bu arabalarda telefonlar istenilirse bir telefon kartı ile aktif hale getirilebiliyordu. Telefonlu araba dönemi ise cep telefonlarının icadı ile bitmiştir. Bu telefon dönemi ise yaklaşık 20 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. Bence bu kadar değişim kısa bir sürede yaşanmıştır. Bu dönemden sonra ise asıl etkili olan dönem yani cep telefonu dönemi gelmektedir.
Cep Telefonu Ne Zaman İcad Edildi?
Cep telefonu ilk olarak 1973 yılında Martin Cooper tarafından icat edilmiştir. 1908 yılında Nathan Stubblefield ilk cep telefonu patentini almıştır ama bu patent günümüzdeki cep telefonları değil de telsiz telefon için alınmıştır. O zamanlarda kullanılan telsiz telefonlar daha çok askeri amaçlı kullanılmıştır. Buradan da az da olsa telefonun askeri anlamdaki etkilerini çıkarabiliriz. Martin Cooper’dan önceki cep telefonları sıfırıncı nesildir ve yaklaşık 1940’lı yıllarda ortaya çıkmıştır. Bu sıfırıncı nesil cep telefonları o dönemde çok kısıtlı bir alanı kapsıyordu ve tek bir tabandan oluşuyordu. Bu nesil bütün cep telefonlarının temelini oluşturmaktadır.
Bundan sonraki nesil Martin Cooper’ın ilk nesil telefonun patentini alması ile başlamıştır. İlk olan bu cep telefonu Motorola firması tarafından ilk defa piyasaya sürülmüştür. Bu cep telefonu ile şu an kullandığımız akıllı telefonlar arasında dağlar kadar farklar vardır. O zamanki üretilen model yaklaşık 850 gram ağırlığındadır ve pili yaklaşık 35 dakika idare etmektedir. Ama pili de 10 saatte şarj olmaktadır. Bu telefonun en önemli özelliği taşınabilir ve tuşlu olmasıdır. Bundan sonraki modellerde ise daha hafiflemiş ve daha kullanışlı olmuştur.
Cep Telefonu Tarihi
Birinci nesilden sonra ikinci nesil telefonlar ve telefon ağı geliştirilmiştir. Bu nesilde yeni GSM firmaları ortaya çıkmıştır ve 2G telefon sistemleri geliştirilmiştir. Birinci nesle göre daha teknolojiktiler ve dijital devre anahtarlama sistemine sahiptiler. Daha da önemli bir şekilde bu nesil telefonlar mobil telefon ağına çok daha hızlı bağlanabiliyorlardı. 2G cep telefonlarını yaygınlaştırdı ve aynı zamanda daha da kullanışlı hale gelmelerini sağladı. Bu dönemde telefonlar daha küçük boyutlara ulaştı ve tasarım olarak da güzelleştiler. Cep telefonların bu halleri almasının nedeni ise zaman içinde gelişen teknoloji olmuştur. Çipler küçüldü ve devreler daha küçük alanlara sığmaya başlamıştır. Aynı zamanda hücresel şebekeleri yani telefon şebekeleri bu dönemde çok daha güçlü hale gelmiştir. Bu dönemde ilk defa SMS konsepti tanıtıldı ve kullanılmaya başlandı. Dünyadaki ilk SMS 1993 yılında Finlandiya’ya atılmıştır. Bu dönemde bir de telefonlarda farklı zil sesleri kullanılmak üzere cep telefonlarına gelmiştir.
Bu dönemde ilk defa Motorola’ya rakip firmalar doğmuştur. Nokia, Siemens ve Ericsson gibi firmalar bu dönemde piyasaya katılmışlardır. Bu üç firmanın da farklı alanlarda ilk defa cep telefonlarına ekledikleri şeyler vardır. Nokia ilk defa 1011 serisini çıkarmıştır ve bu seri günümüze kadar gelmiş olan telefon modellerinin temelini oluşturmaktadır. Cep telefonu endüstrisinde ilk defa görebileceğimiz antensiz telefonları ilk defa Nokia üretmiştir. Ayrıca batarya problemine buldukları çözümlerle de popüler bir marka olmuştur. Siemens ise 1997 yılında ilk renkli ekrana sahip cep telefonu olan S10 piyasaya sunmuştur ama batarya sorunu ve telefonlarının kaba tasarımlara sahip olmasından dolayı o dönemde çok da başarılı olamamıştır. Ericsson ise kendisini ilk defa Bluetooth özelliği kullanarak ortaya çıkarmıştır. İlk defa T39 modelinde kullanılan bu özellikle, ilk defa SMS ya da MMS kullanılmadan veri aktarımı yapan Bluetooth özelliğini kullanmışlardır. Daha sonra ise T68 modeline GPS ve renkli ekran özelliklerini eklemesi ile popüler olmuştur.
3G Teknolojisi
3G teknolojisi 2G’den sonraki dönemde ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 2001 gibi başlamıştır ve cep telefonları en çok bu dönemde talep görmüştür. Bu dönemin gelmesi ile cep telefonlarında internet devri başlamıştır ve görüntülü konuşma gibi özellikler gelmiştir cep telefonlarına. İnternet’in de gelişmesi ile cep telefonlarında hızlı internet devri bu dönemde başlamıştır. Ayrıca bu dönemde ilk akıllı cep telefonları piyasaya sürülmüştür. Bu telefonların öncüsü de Steve Jobs’tur. Steve Jobs ilk defa tek bir telefonda hem tam ekran dokunmatik hem müzik dinlenilebilen hem de internete girebilme özelliklerini toplamıştı. Steve Jobs ilk Iphone’u tanıttıktan sonra herkesin bu telefonları kullanmaya başlaması ile akıllı telefon çağı başlamış oldu. Bu dönem ile birlikte aslında herkesin elinde bir bilgisayar olmuştur ve bu bilgisayar iş yapmak ya da eğlence amaçlı kullanılabilmektedir. Cep telefonları bu dönemden sonra ise 4G ve 5G teknolojileri gibi dönemlere geçiş yapmıştır.
Cep Telefonlarının İnsanlar Üzerindeki Etkileri
Cep telefonlarının hayatımıza girmesi ile hayatımız hem kolaylaşmış hem de bazı yönleri ile olumsuz etkilenmiştir. Aynı zamanda tarihi değiştirebilecek bir etkisi vardır. Şu an dışarı çıkarsanız istisnasız herkesin elinde bir telefon olduğunu görürsünüz. Telefon hem hayatınızı kolaylaştırdığı için hem de diğer insanlarla kolay iletişim kurmanızı sağladığı için çok kullanılmaktadır. Bu kullanımın tabi ki de bizlere olumsuz etkileri vardır. Ama cep telefonu kullanımı insanlığa çok fayda sağlamıştır. Ve gelişmemize katkıda bulunmuştur. Örneğin 2017 yılında Roman isimli 4 yaşındaki bir çocuk annesini yerde baygın bulmuştur. Daha sonra Iphone’nun bir özelliği olan asistan Siri’yi kullanarak görevlileri evine çağırır. Böylece annesini bir cep telefonu sayesinde kurtarmıştır. Bunun gibi bir sürü örneği etrafımıza bakarak görebiliriz. Ama en önemli olan hem az kullanmamak hem de abartarak da kullanmamak, çünkü ikisi de bizim için zararlı. Az kullanırsak bize gerekli olan bilgileri edinemeyiz. Çok kullanırsak da bağımlısı oluruz ve fiziksel olarak olumsuz etkileniriz.
Cep Telefonunun Önemi
Sonuç olarak bu teknolojileri yerinde ve zamanında kullanmalıyız. Ne çok az ne de çok fazla kullanmalıyız. Biz teknolojinin kölesi olmamalıyız. Olabildiğince çok yararlanmalıyız ama aynı zamanda kendimizi çok kaptırmamalıyız. Daha önceki anlatılanlara baktığımızda cep telefonunun gelişiminin çok kolay bir süreçten gelmediğini görürüz. Bu yüzden bu teknolojilere de saygı duymalıyız. Toplumsal olarak da cep telefonu insanlar arasındaki iletişimi kolaylaştırmıştır. Başka teknolojilerin de gelişiminde katkıda bulunmuştur. Bu teknolojiler eğitim, ulaşım, sanayi ve savunma gibi alanları kapsamaktadır. Bu alanlarda gelişime katkıda bulunmuştur.
Dünya tarihinde ise bazı büyük çaplı değişikliklere neden olmuştur. Bunların olumlu ya da olumsuz sonuçlarının olmasına neden olmuştur. Cep telefonu teknolojisinin gelişmesi aynı zamanda veri alışverişi cihazlarının gelişmesini de sağlamıştır. Böylece artık daha uzun menzilli silahlar ve insansız kara ve hava araçları üretilmeye başlanmıştır. Hem savaşlarda kendimizi daha iyi korumamıza hem de daha çok insanın ölmesine yol açmıştır. Ama gelişen insansız kara araçları ile bomba imha robotları üretilerek insanların hayatlarını da korumaya başlamıştır. Kısacası cep telefonu, çiplerin ve devre teknolojilerinin de gelişmesine sebebiyet vermiştir. Böylece diğer alanlardaki teknolojiler de gelişmiştir.
Not: Bu konuyla ilgili olarak Geçmişten Günümüze Tüm iPhone Telefonlar başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
kaynağı değiştir]
Cep telefonlarında sinyalleri daha iyi yakalayabilmek için antene ihtiyaç vardır. İlk modellerde genellikle harici bir anten bulunurken, gelişmiş modellerde harici anten yerine dahili anten bulunur. Modern telefonlarda, SAR etkisini azaltmak amacıyla dahili antenler kullanıcının kulak hizasına gelmeyecek şekilde genellikle cihazın alt kısımlarında konumlandırılırlar.
Tarihçe[değiştir kaynağı değiştir]
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre direksiyon başında cep telefonu kullanımı dikkati %30 oranında azaltmaktadır. Bu etki yasaların izin verdiği maksimum alkol miktarının yaptığı etkiden daha fazladır.[8] Birçok ülkede direksiyon başındayken elde cep telefonu kullanımı kanunen yasaktır. Yasalarda yapılan son değişikliklerle "ahizesiz" (İngilizce: hands-free) kullanım da yasaklanmaya çalışılmaktadır.
Zararlarından korunma yolları[değiştir
Türkiye'de ilk cep telefonu ne zaman kullanıldı? İlk görüşme Demirel ile Çiller arasında
Türkiye'de ilk cep telefonu operatörü Turkcell oldu. Mobil görüşme ilk kez 1994 yılında yapılsa da ilk SMS mesaj hizmeti 1995 yılında başladı. Türkiye, 1991 yılında araç telefonları sayesinde 1G teknolojisiyle tanıştı. Ardından 1993 yılında internet hayatımıza girdi. Cep telefonuyla görüşme ve veri aktarımı gibi imkanlar sunan 2G teknolojisi ise 1994 yılında kullanılmaya başlandı. Uzun yıllar 2G teknolojisini kullanan Türkiye, 2009 yılında mobilde 3G'ye geçti. Ardından 1 Nisan 2016 tarihinde 4.5G'ye geçiş yapıldı.
CEP TELEFONU NE ZAMAN İCAT EDİLDİ?
Cep telefonunun mucidi ABD'li John Francis Mitchell ve Martin Cooper olarak bilinir. Motorola şirketinde mühendis olarak çalışırken 1973 yılında ilk cep telefonunu geliştiren Martin Cooper, "İlk cep telefonları bir kilodan ağırdı, bataryası 20 dakikadan fazla dayanmıyordu, ancak bu telefonların uzun süre elde tutulmaması açısından iyiydi" dedi.
TÜRKİYE'YE CEP TELEFONU İLK KEZ NE ZAMAN GELDİ?
Türkiye, 1991 yılında araç telefonları sayesinde 1G teknolojisiyle tanıştı. Ardından internet 1993'te hayatımıza girdi. Cep telefonuyla görüşme, SMS ve veri aktarımı gibi imkanlar sunan 2G teknolojisi ise 1994'te kullanılmaya başlandı.
Türkiye'de ilk cep telefonu görüşmesi 23 Şubat 1994 günü gerçekleştirildi. İlk GSM operatörü ise aynı yıl 900 Mhz frekansında hizmete başlayan Turkcell oldu. Turkcell'i iki ay sonra hizmete başlayan Telsim takip etti.
O yıllarda telefon görüşmesi yapmak dışında bir servis sunamayan ve sadece büyük şehir merkezlerini kapsama alanına alan GSM operatörleri üzerinden telefon görüşmesi yapabilmek için, fiyatları 1000-2000 dolar aralığında olan cep telefonlarından almak gerekiyordu.
İLK CEP TELEFONU GÖRÜŞMESİNİ KİM YAPTI?
Türkiye'de cepten ilk 'Alo', 23 Şubat 1994 Çarşamba günü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile dönemin başbakanı Tansu Çiller arasında gerçekleşti. Demirel'in elindeki cep telefonu ise bugünün telsiz ev telefonları kadardı.
Uzun yıllar 2G teknolojisini kullanan Türkiye, 2009 yılında mobilde 3G'ye geçti. Ardından 1 Nisan 2016 yılında da 4.5G'ye geçiş yapıldı.
CEP TELEFONU ZARARLI MI? ZARARLARI NELER?
Cep telefonlarının tüm zararları kapsamlı olarak incelenemedi. Tüm zararlarının ve insanlar üzerindeki etkilerinin daha detaylı incelenebilmesi için daha uzun bir zaman dilimine ihtiyaç duyuluyor.
Finlandiya'da insan hücreleriyle ve canlı farelerle yapılan 2 yıllık bir deneyin sonuçlarına göre, cep telefonları zararlı maddelerin beyine kan yolu ile girmesini engelleyen kan bariyerlerine zarar veriyor. Küçülen bariyerler beyne ulaşan zararlı molekülleri filtreleme görevini tam olarak yerine getiremiyor.
Selçuk Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göreyse, cep telefonu kullanımı alzheimer ve parkinson gibi hastalıkların oluşma riskini artırıyor.
CEP TELEFONU KANSER YAPAR MI?
Cep telefonu ve kanser arasındaki ilişkiyi araştıran günümüze kadarki en kapsamlı çalışma, Danimarka'da yapıldı. Aralarında 10 yıldan fazladır cep telefonu kullanan kişilerin de bulunduğu 420 bin kişinin katıldığı bu araştırmada cep telefonu ile hiçbir kanser tipi arasında bağlantı kurulamadı.
Bunun haricindeki araştırmaların çoğunda da cep telefonunun kanser riskini artırdığına dair bir bulguya ulaşılamadı. Birkaç araştırmada, beyin kanseri olan kimselerde cep telefonu kullanılan tarafta kanser gelişme riskinin yüksek olduğunu gösteren bulgular elde edildi. Fakat aynı kimselerin beyninin diğer yarısında kanser gelişme riskinin de düştüğü gözlendi.
Bununla birlikte birçok kanser türünün vücutta oluşumu 10 yıldan fazla sürdüğü için, kablosuz telefonların özellikle insanlarda kanserojen etkisinin tam olarak incelenebilmesi uzun zaman gerekmekte ve deneklerin kablosuz telefonları bu süre zarfında yoğun olarak kullanan kimseler olması gerekiyor.
İsviçre'nin Orebro Üniversitesi'nden Profesör Kjell Hansson Mild, birçok resmi raporun kablosuz telefonların zararsız olduğunu söylemesini çok tuhaf bulduğunu, 10 yıldan fazla kablosuz telefon kullanımının vücutta değişikliklere neden olduğunu gösteren güçlü bulguların bulunduğunu belirtti.
DİKKAT KAYBINA NEDEN OLUYOR
Oyun, SMS gibi görsel öğelerinin uzun süre kullanımı göz yorulmasına ve baş ağrısına neden olabilir. Aynı şekilde sesli öğelerinin uzun süre, yüksek ayarda ve özellikle kulaklık ile kullanımı geçici ve kalıcı işitme kayıplarına ve baş ağrısına neden olabilir.
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, direksiyon başında cep telefonu kullanımı dikkati yüzde 30 oranında azaltıyor. Bu etki yasaların izin verdiği maksimum alkol miktarının yaptığı etkiden daha fazladır. Birçok ülkede direksiyon başındayken elde cep telefonu kullanımı kanunen yasak. Yasalarda yapılan son değişikliklerle 'ahizesiz' (İngilizce: hands-free) kullanım da yasaklanmaya çalışılıyor.
CEP TELEFONU ZARARLARI NASIL ÖNLENİR?
Cep telefonlarından tamamen uzak durmak pek mümkün görünmese de basit önlemlerle muhtemel zararları minimuma indirilebilir. Araç kullanırken cep telefonu kullanımından kaçınılmalı, yüksek ses ayarında ve uzun süre kullanılmamalı, çok gerekli olmadıkça hamile bayanlar ve çocuklar tarafından kullanılmamalı.
Selçuk Üniversitesi'ndeki bir araştırmanın sonuçlarına göre, kulaklık ve mikrofon seti kullananların yaklaşık yüzde 80'inde, cep telefonundan kaynaklanan sorunların görülmediği ortaya çıktı. Bir diğer sonuca göreyse, telefondan tam sinyal alınamıyorsa, cihaz daha fazla elektromanyetik dalga yayacağı için konuşmanın kısa tutulması tavsiye ediliyor.
2001 yılından itibaren vücut tarafından absorbe edilen elektromanyetik dalga miktarı birimi (Specific Absorption Rate-SAR) Avrupa'da standart hale getirildi. Birçok ülkede cep telefonu üreticileri SAR bilgisini tüketiciye vermek zorunda. Düşük SAR'lı bir telefon modeli seçmek cep telefonlarının muhtemel kanserojen etkilerinden korunmada etkili olabilir.
Kimyasal maddelerin doğaya vereceği zararları minimuma indirmek için ömrünü tamamlayan cep telefonları doğaya terk edilmemeli, geri dönüşüm yapılmalı.
kaynağı değiştir]
Teknolojideki gelişmeler sonucu her geçen gün yeni cep telefonu modelleri çıkmaktadır. Bu modeller zaman zaman farklı grupların özelliklerini de barındırdığı için tam bir sınıflandırma yapmak mümkün değildir. Cep telefonları genel bir sınıflamayla başlıca şu gruplara ayrılır:
Veri girişine göre[değiştir
Akıllı Telefon Tarihi
Akıllı telefonlardan önce, cep telefonlarının geçmişi oldukça eskiye dayanıyor. 1921’de Detroid Emniyet Müdürlüğünde, tek yönlü iletişim kurabilen bir verici ile denemelerin başladığı bu teknoloji, 1993 yılına kadar geliştirilerek, klasik cep telefonu olarak süre geldi. Bu tarihten önceki klasik cep telefonlarının gelişimi bu yazının konusu değil. Klasik cep telefonu ile bilgisayar dünyasının bir ürünü olan PDA’lerin özelliklerinin birleştirildiği ilk cihaz tarihte ilk akıllı telefon olarak bilinen IBM’in Simon telefonudur.
ABD’li bilgisayar devi IBM tarafından piyasaya sürülen bu telefon, kısmen cep telefonu, kısmen mini bilgisayar, kısmen çağrı cihazı, kısmen faks makinasıydı. Tarihin ilk akıllı telefonunda aynı zamanda hesap makinesi, takvim, fihrist gibi uygulamaları da bulunuyordu. 1993 yılında piyasaya sürülen dünyanın ilk dokunmatik ekranlı telefonunun, günümüzdeki bütün akıllı telefonların atası olduğunu da söyleyebiliriz. IBM Simon, piyasaya sürüldüğündeki fiyatı 899 dolardı.
1996 yılına gelindiğinde Nokia akıllı telefon pazarına Nokia 9000 Communicator ile giriş yaptı. Bu telefon aynı zamanda dünyanın ilk tam QWERTY klavyeli cep telefonu olarak tarihe geçti. Katlanan bir ekrana sahip olan telefonun bir diğer ilginç özelliği ise fax tuşunu barındırıyor olmasıydı. Katlanabilir özelliği ile cebe giren bu mini bilgisayardan, 2000 yılına kadar 3 farklı model piyasaya sürüldü. Akıllı telefon pazarında günümüzde popülaritesini kaybetmiş olan Nokia’nın, bu teknolojinin ilk zamanlarında oldukça yenilikçi adımlar attığını söylemeliyim.
1997 yılına gelindiğinde, 1990’larda dünyanın en büyük cep telefonu üreticilerinden olan Ericsson, Nokia’nın 9000 serisine GS88 modeli ile cevap veriyordu. Ericsson GS88 modeli ile dünya telefon literatürüne “akıllı telefon” (smart phone) adını kazandırmıştı.
2000 yılına gelindiğinde Ericsson’dan akıllı telefon piyasasına ikinci bir cihaz daha sunuldu. Ericsson R380
2002 yılında Amerikalı Handspring firması PALM adındaki markası ile pazara giriş yaptı. Telefonun adı Palm Treo’ydu
Yine aynı yıl bu kez BalckBerry 5810 modeli ile piyasadaki yerini aldı. Bu model, özellikle e-posta alışverişi için özelleştirilmişti.
2002 yılı, akıllı telefon pazarında rekabet koşulları çerçevesinde farklı ürünlerin piyasaya sürüldüğü bir yıl oldu. Yine bu yılda Microsoft, “Windows Pocket PC OS” adındaki işletim sistemi ve “Pocket PC” akıllı telefonu ile piyasada yerini aldı.
2006 yılına gelindiğinde BlackBerry Pearl adındaki akıllı telefonu ile herkesi kendine adeta hayran bıraktı.
2007 yılı akıllı telefon tarihinde milat olarak nitelendirilen bir yenilik ile tanıştı. Apple, Steve Jobs öncülüğünde tarihinde ilk iPhone modelini piyasaya sürdü. Apple’ın iOS işletim sistemi ile piyasaya sunulan iPhone, cep telefonu olmasının dışında, hem geniş hem de dokunmatik ekranlı iPod’u ve interneti bir araya getiriyordu. iPhone’un sektöre girmesiyle birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Bu telefon, akıllı telefon pazarına yeni standartlar getiriyordu.
Tam anlamı ile ilk dokunmatik ekrana sahip olma özelliğini taşıyan iPhone, kendinden sonra tanıtılan bütün akıllı telefonlar için referans noktası olma niteliğini taşıdı. 599 dolarlık fiyatla satışa sunulan ilk iPhone’dan sonra, 3G modelinin gelmesi sadece 1 yıl sürdü. Daha sonraki aylarda, Samsung, Nokia ve LG gibi dünya devlerinden de benzer telefonlar gelmeye başladı.
2008 yılına gelindiğinde bu kez Tayvanlı HTC, ilk android işletim sistemli HTC Dream adındaki akıllı telefonu piyasaya sürdü. TC Dream (diğer adıyla T-Mobile G1) olarak da bilinen telefon, web tarayıcı, Gmail, Google Claendar, Google Maps ve Google Talk gibi uygulamalarla birlikte sunuluyordu.
Samsung, Android işletim sistemi kullanmaya başladıktan sonra piyasaya sunmuş olduğu farklı modellerdeki telefonlar ile oldukça ses getirdi. Akıllı telefon satışlarında rekor kıran Samsung’un bu sektörde oldukça söz sahibi olduğunu söylemeliyim.
Google’ın açıkladığı rakamlara göre, geçen yıl itibarı ile dünyada yaklaşık 600 milyon akıllı telefon kullanıcısı bulunuyor ve satılan her 10 akıllı telefonun 8’inde android işletim sistemi kullanılıyor.
Günümüzde akıllı telefon sektöründe söz sahibi olan firmaların telefon modellerine göz atmak için linki takip edebilirsiniz.
