Okulun kütüphanesindeyim. Yarınki sınava çalışıyorum.
5- Hikmet is waiting for us to her birthday party.
Hikmet bizi doğum günü partisine bekliyor.
Present Continuous Tense (İngilizce Şimdiki Zaman) Olumsuz Cümleler
Hem yapıca hem de anlamca olumsuz olan cümlelerdir. ''İs'' ve ''not'' yardımcı fiillerinin yanına olumsuz bildiren ''not'' eklenir.
Örnek Cümleler ve Anlamları:
1- I'm not learning drive a car.
Araba sürmeyi öğrenemiyorum.
2- There is a lot of noise. That's way she is not hearing us.
Çok gürültü var. Bu yüzden bizi duymuyor.
3- My sister is not painting.
Ablam resim çizmiyor.
Not 1: Şimdiki zaman olumsuz cümlelerinde ''can't'' de kullanılabilir.
Örnek Cümle:
No matter how hard I try, I can't concentrate now.
Ne kadar uğraşsam da bir türlü konsantre olamıyorum şimdi.
Not 2: Olumlu şimdiki zaman cümlesi ile olumsuz geniş zaman cümlesi aynı metnin içinde yer alabilir.
Örnek Cümleler ve Anlamları:
1- She can't hear you because she's sleeping.
O seni duyamaz çünkü uyuyor.
Cümlenin ilk kısmı olumsuz / geniş zaman, ikinci kısmı ise olumlu ve şimdiki zaman cümlesidir.
2- He never watch movies with us because he is studying now.
Asla bizimle film izlemez çünkü şimdi ders çalışıyor.
Present Continuous Tense (İngilizce Şimdiki Zaman) Soru Cümleleri
Soru cümlelerinde Am, Is, Are yardımcı fiilleri cümlenin başında yer alır.
Örnek Cümleler ve Anlamları
1- Can you answer? Are you coming with us?
Cevap verir misin? Bizimle geliyor musun?
2- Are you watching a movie right now?
Şu anda film mi izliyorsun?
İngilizcede Geniş Zaman ile Şimdiki Zaman Arasındaki Farklar
1- My dad doesn't work on Sundays.
Babam Pazar günleri çalışmıyor.
Cümlede ''genel'' bir ifade söz konusu olduğu için bu cümle geniş zamandır.
2- My father is not working today.
Babam bugün çalışmıyor.
Cümle sadece bugünü kapsadığı için şimdiki zaman cümlesidir.
3- I usually play football or basketball.
Genelde basketbol ya da futbol oynarım. (Geniş Zaman)
4- I'm going to the guitar course.
Gitar kursuna gidiyorum. (Şimdiki Zaman)
Non- Progressive Verbs - Ing Eki Almayan Filler
İngilizcede -ing takısı almayan fiiller şunlardır:
1- Want - İstemek
2- Think - Düşünmek
3- Know - Bilmek
4- See - Görmek
5- Taste - Tat Almak
Present Continuous Tense, Şimdiki Zaman konusunu anlatan tensdir. Bir işin konuşma anında yapıldığını anlatır. Present Continuous Tense şöyle bir tanımla da izah edilebilir. Bir iş şu anda yapılıyorsa, o cümle Şimdiki Zamandır. İngilizce şimdiki zaman cümlelerde, sözü edilen işler yapılırken söylenirler ve söylenirken yapılmakta olurlar.
Present Continuous Tense Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Tablosu
Olumlu cümle | Olumsuz cümle | Soru cümlesi |
I am walking. (Ben yürüyorum.) | I am not walking. (Ben yürümüyorum.) | Am I walking? (Ben yürüyor muyum?) |
You are walking. (Sen yürüyorsun.) | You are not walking. (Sen yürümüyorsun.) | Are you walking? (Sen yürüyor musun?) |
He/She/It is walking. (O yürüyor.) | He/She/It is not walking. (O yürümüyor.) | Is he/she/it walking? (O yürüyor mu?) |
We are walking. (Biz yürüyoruz.) | We are not walking. (Biz yürümüyoruz.) | Are we walking? (Biz yürüyor muyuz?) |
You are walking. (Siz yürüyorsunuz.) | You are not walking. (Siz yürümüyorsunuz.) | Are you walking? (Siz yürüyor musunuz?) |
They are walking. (Onlar yürüyorlar.) | They are not walking. (Onlar yürümüyorlar.) | Are they walking? (Onlar yürüyorlar mı?) |
Özne | Yardımcı fiil | Asıl fiilin ing eki almış hali |
---|---|---|
I | am | walking. |
Ben yürüyorum. |
Yukarıdaki tabloda gördüğünüz gibi İngilizce şimdiki zaman ile cümle kurarken önce özne alınır, ardından yardımcı fiil eklenir ve asıl fiilin ing eki almış hali ile cümle tamamlanır.
Şimdi birkaç örnek cümle daha yapalım.
I am cooking a cake now.
Ben şu anda kek pişiriyorum.
He is sleeping.
O, uyuyor.
I am writing my emails.
Ben e-postalarımı yazıyorum.
You are listening music.
Siz müzik dinliyorsunuz.
They are playing basketball.
Onlar basketbol oynuyorlar.
Hatırlatma: Sitemizdeki İngilizce zamanlar (tense) konuları ve öğretici ders videoları Limasollu Naci İngilizce eğitim setleri içeriklerinden alınmış bulunmaktadır. |
Şimdi Present Continuous Tense'in kullanıldığı alanlar ile ilgili biraz daha bilgi veren videomuzu görelim.
Present Continuous Tense’in kullanıldığı alanları 3 grupta toplayabiliriz.
1. Şu anda yapılmakta olan bir işi anlatır.
We are learning the present continuous tense in English now.
Biz şu anda şimdiki zamanı İngilizce olarak öğreniyoruz.
Mary is ironing her clothes right now.
Mary şu anda elbiselerini ütülüyor.
John is waiting for Marry.
John, Marry’i bekliyor.
2. Şu anda yapılmakta olan işleri anlatır, o iş başlamış ve henüz bitmemiştir.
The child is sleeping, so please be quiet.
Çocuk uyuyor, bu yüzden lütfen sessiz olun.
It is raining at the moment.
Şu anda yağmur yağıyor.
3. İş konuşulan zaman sıralarında yapılmaktadır. Ama mutlaka şu anda yapılıyor olması gerekmez.
We are planning a trip to Canaria Islands.
Biz Kanarya Adaları’na bir gezi planlıyoruz.
Mary is studying a lot for her exam.
Mary sınavı için çok çalışıyor.
I’m reading a science fiction book.
Ben bir bilim kurgu kitabı okuyorum.
NOT :
Bazı fiiller, Present Continuous Tense ile anlam bakımından kullanılmaya uygun değildir. Yani böyle bir cümlenin İngilizce’de anlam bakımından yeri yoktur.
Bu fiilleri listeliyoruz:
to belong (ait olmak) - to cost (mal olmak) - to hate (nefret etmek) - to have (sahip olmak) - to hear (duymak) - to know(bilmek) - to like (beğenmek) - to love (sevmek) - to need (ihtiyacı olmak) - to own (sahip olmak) - to remember (hatırlamak) - to seem (görünmek) - to smell (koklamak) - to understand (anlamak) - to want (istemek)
Bu iki Tense’i anlam bakımından birbiri ile karşılaştırırsak Present Continuous Tense ile anlatılanlar geçicidir ve değişebilecek şeylerdir. Simple Present Tense ile anlatılanlar ise daha genel ve kalıcı şeylerdir.
Present Continuous Tense | Simple Present Tense |
Geçici | Devamlı |
Paul is living with his friends for now. Paul şu anda arkadaşlarıyla birlikte yaşıyor. | Paul lives in Leicester. Paul Leicester’de yaşar. |
John is running in the park. John şu anda parkta koşuyor. | John runs. John koşar. |
I am walking to work. Ben işe yürüyorum. | I walk to work. Ben işe yürürüm. |
I am speaking English right now. Ben şu anda İngilizce konuşuyorum | I speak English. Ben İngilizce konuşurum |
İngilizce'de Tense'leri (zamanları) birbiriyle karşılaştırmak, onları kolay öğrenmemiz ve aklımızda tutabilmemiz için yararlıdır.
Şimdi Present Continuous Tense ile Simple Present Tense'i karşılaştıran videomuzu izleyelim.
Olumlu cümleler, önce özne sonra yardımcı fiil ardından asıl fiilin ing almış hali eklenerek kurulur.
Present Continuous Tense cümlelerin olumlu şeklini bir tablo halinde görelim.
Özne | Yardımcı fiil | Fiil + ing takısı | Türkçesi | |
---|---|---|---|---|
I | am | going | to Bristol. | Ben Bristol’a gidiyorum. |
You | are | going | to Bristol. | Sen Bristol’a gidiyorsun. |
He | is | going | to Bristol. | O, Bristol’a gidiyor. |
She | is | going | to Bristol. | O, Bristol’a gidiyor. |
It | is | going | to Bristol. | O, Bristol’a gidiyor. |
We | are | going | to Bristol. | Biz Bristol’a gidiyoruz. |
You | are | going | to Bristol. | Siz Bristol’a gidiyorsunuz. |
They | are | going | to Bristol. | Onlar Bristol’a gidiyorlar. |
I am learning English.
Ben İngilizce öğreniyorum.
You are listening to music.
Sen müzik dinliyorsun.
He is answering his teacher’s question.
O öğretmeninin sorusunu cevaplıyor.
We are missing our grandfather.
Biz büyükbabamızı özlüyoruz.
They are laughing at my joke.
Onlar benim şakama gülüyorlar.
Kate Winslet is coming back to the screen.
Kate Winslet ekrana geri dönüyor.
Global warming is becoming a big danger.
Küresel ısınma büyük bir tehlike haline geliyor
.
The prime minister of Norway is giving a press conference.
Norveç başbakanı basın toplantısı yapıyor.
LN İngilizce eğitim setlerimiz hem İngilizce’yi öğrenme garantisi vermekte hem de İngiltere’den sertifika almanızı sağlamaktadır. Detaylı bilgi için tıklayınız. |
Olumsuz cümleler önce özne, sonra yardımcı fiilin olumsuz şekli ve fiilin ing takısı almış şekli kullanılarak kurulur.
Present Continuous Tense cümlelerin olumsuz şeklini bir tablo halinde görelim.
Özne | Yardımcı fiil + olumsuzluk eki | Fiil + ing takısı | Türkçesi |
---|---|---|---|
I | am not | singing. | Ben şarkı söylemiyorum. |
You | are not (aren’t) | singing. | Sen şarkı söylemiyorsun. |
He | is not (isn’t) | singing. | O, şarkı söylemiyor. |
She | is not (isn’t) | singing. | O, şarkı söylemiyor. |
It | is not (isn’t) | singing. | O, şarkı söylemiyor. |
We | are not (aren’t) | singing. | Biz şarkı söylemiyoruz. |
You | are not (aren’t) | singing. | Siz şarkı söylemiyorsunuz. |
They | are not (aren’t) | singing. | Onlar şarkı söylemiyorlar. |
My aunt isn’t sleeping in the room.
Halam odada uyumuyor.
Her friends aren’t giving flowers to Burcu.
Arkadaşları Burcu’ya çiçek vermiyorlar.
I am not sharing my room with my sister.
Ben odamı kız kardeşimle paylaşmıyorum.
You aren’t playing chess.
Sen satranç oynamıyorsun.
My mother isn’t cooking now.
Benim annem şimdi yemek pişirmiyor.
The birds are not singing now.
Kuşlar şimdi ötmüyor.
He isn’t coming home.
O, eve gelmiyor.
Kıymetli Öğrencimiz,
|
Şimdiki Zaman soru cümleleri to be yardımcı fiili kullanılarak kurulur. Yardımcı fiil, özneden önce gelir.
Present Continuous Tense soru cümleleri şeklini tablo halinde görelim.
Yardımcı fiil | Özne | Fiil + ing takısı | Türkçesi | |
---|---|---|---|---|
Am | I | eating | pizza? | Ben pizza yiyor muyum? |
Are | you | eating | pizza? | Sen pizza yiyor musun? |
Is | he | eating | pizza? | O, pizza yiyor mu? |
Is | she | eating | pizza? | O, pizza yiyor mu? |
Is | it | eating | pizza? | O, pizza yiyor mu? |
Are | we | eating | pizza? | Biz pizza yiyor muyuz? |
Are | you | eating | pizza? | Siz pizza yiyor musunuz? |
Are | they | eating | pizza? | Onlar pizza yiyorlar mı? |
Is he working in a bank?
O bir bankada mı çalışıyor?
Yes, he is working in a bank.
Evet, o bir bankada çalışıyor.
Are you wearing your raincoat?
Sen yağmurluğunu giyiyor musun?
No, I am not wearing my raincoat.
Hayır, ben yağmurluğumu giymiyorum.
*Soru cümleleri cevaplanırken sadece yardımcı fiil kullanılabilir
Are we preparing our annual reports?
Biz yıllık raporlarımızı hazırlıyor muyuz?
Yes, we are.
Evet, hazırlıyoruz.
Are they going to Italy?
Onlar İtalya’ya gidiyorlar mı?
No, they aren’t.
Hayır, gitmiyorlar.
Faydalı olabilecek diğer bazı konu başlıklarımız
İngilizce Alfabe
İngilizce Sayılar
İngilizce Türkçe çeviri
Şimdiki Zaman cümlelerin soru zarflı şeklini bir tablo halinde görelim.
Soru kelimesi | Yardımcı fiil | Özne | Fiil + ing takısı | Türkçesi |
---|---|---|---|---|
What | are | you | doing? | Siz ne yapıyorsunuz? |
Where | are | you | living? | Siz nerede yaşıyorsunuz? |
When | is | she | coming? | O, ne zaman geliyor? |
Why | are | you | crying | Sen neden ağlıyorsun? |
How | are | they | working? | Onlar nasıl çalışıyorlar? |
Present Continuous Tense soru zarflı cümleler önce soru kelimesi, sonra yardımcı fiil, ardından özne ve fiilin ing takısı almış hali ile kurulur.
Soru | Yardımcı fiil | Fiil + ing takısı | Fiil + ing takısı |
---|---|---|---|
Who | is | coming? | Kim geliyor? |
Kim sorusu, özne içermediğinden bu cümleler, önce soru kelimesi, sonra yardımcı fiil ve fiilin ing almış hali ile kurulur.
What are you doing now?
Sen şu anda ne yapıyorsun?
Where is your father working?
Senin baban nerede çalışıyor?
Why are you crying?
Sen neden ağlıyorsun?
How are you singing so good?
Sen nasıl bu kadar güzel şarkı söylüyorsun?
Who is driving that car?
O arabayı kim sürüyor?
LN Komple İngilizce Eğitim Setleri + Online İngilizce Kursu Bir Arada Tanıtım Videosu
Dikkat edilecekler:
Fiilde kullanulan ing takısı sonu e ile biten fiillerde e’den önce gelen harf ünsüzse 3. tekil şahıs çekimlerinde e kaldırılarak ing eklenir.
The singer is coming to sing her song.
Şarkıcı, şarkısını söylemek için geliyor.
Ahmet is giving a flower to his mother.
Ahmet annesine bir çiçek veriyor.
We are moving to Ankara.
Biz Ankara’ya taşınıyoruz.
The mother is taking a photo of her baby.
Anne bebeğinin bir fotoğrafını çekiyor.
Bazı fiillerde sondaki harf iki kez yazılır.
I am getting hungry
Ben acıkıyorum.
Gamze is sitting next to me.
Gamze benim yanımda oturuyor.
You are shutting down the computer.
Sen bilgisayarı kapatıyorsun.
Bazı durumlarda Present Continuous Tense, (İngilizce Şimdiki Zaman) Türkçede olduğu gibi, Gelecek Zaman anlamı taşıyabilir. Bu çeşit cümlelere iki tane örneği aşağıda görebilirsiniz.
I am going to start working in Microsoft Company.
Ben Microsoft şirketinde çalışmaya başlıyorum. (başlayacağım)
He is not going to enter in the Guinness Record Book.
O Guiness Rekorlar Kitabı’na girmiyor. (girmeyecek)
Not: Bu çeşit cümleleri ayrıca Simple Future Tense konumuzun içinde to be going to kalıbı olarak inceleyebilirsiniz.
Şimdi bu tense ile çeşitli örnek cümleler yapalım.
Ayşe is going to school.
Ayşe okula gidiyor.
We are studying English.
Biz İngilizce çalışıyoruz.
Fatma is sweeping the room now.
Şimdi Fatma odayı süpürüyor.
Your mother is drinking a cup of tea.
Anneniz bir fincan çay içiyor.
A student is cleaning the blackboard.
Bir öğrenci karatahtayı temizliyor.
The kids are watching TV.
Çocuklar TV seyrediyorlar.
I am playing football tonight.
Ben bu akşam futbol oynuyorum.
I can’t play with you now. I am finishing my homework.
Ben şimdi seninle oynayamam. Ben ödevimi bitiriyorum.
Sally is taking a bath.
Sally banyo yapıyor.
We are discussing the project at the moment.
Biz şu anda projeyi tartışıyoruz.
Present Continuous Tense Örnek Cümleler
Present Continuous Tense test
To Be Going To Kalıbı Örnek Cümleler
İngilizce zamanlar (tensler)
Simple Present Tense
Simple Future Tense
Future Continuous Tense
Simple Past Tense
Past Continuous Tense
Present Perfect Tense
Past Perfect Tense
Future Perfect Tense
Present Perfect Continuous Tense
Past Perfect Continuous Tense
Future Perfect Continuous Tense
Simple Past Tense ve Present Perfect Tense Karşılaştırması
İngilizce gramer konu anlatımları
Tüm diğer konuları İngilizce Konu Listesi sayfasında bulabilirsiniz.
Present continuous tense olumlu cümle, olumsuz cümle, yes / no soru cümlesi yapısı
"Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman)", şu anda olmakta / yapılmakta olan olayları anlatırken kullanılır. Şimdiki zamanda cümle oluşturulurken "be" fiilinin şimdiki zaman halleri olan "am, is, are" ile birlikte fiilin -ing hali kullanılır.
Şimdiki zaman ile genelde aşağıdaki zaman zarfları kullanılır.
now, at the moment, at present, right now
Konuşma anında olmasa bile, o sıralarda yapılmakta olan işleri anlatırken de şimdiki zaman kullanılır. Bu durumda genellikle, aşağıdaki zaman zarfları kullanılır.
this week, this month, this year, this term, nowadays, these days, currently
Geleceğe yönelik kesin bir plan, karar ya da niyet belirten cümlelerde de "present continuous tense" kullanılabilir. "Go, come, stay, leave" fiilleri, "present continuous tense" ile gelecek zaman ifade etmek için sıklıkla kullanılır. Gelecekte yapılacak seyahatler ifade edilirken "fly, walk, drive, take (a taxi, a bus)" gibi fiiller de "present continuous tense" ile çok sık kullanılır.
Aşağıdaki fiiller şimdiki zaman ile kullanılmaz. (Present continuous tense ile kullanılmayan fiiller.)
love | like | hate | want | mean | remember | * taste | * think (= believe) |
* see | hear | know | need | own | understand | * smell | * have (= possess) |
(*) işaretli fiiller hem "-ing" takısı hem de "-ing" takısı almadan kullanılabilir ancak anlamları farklıdır.
Present Continuous Tense Türkçe’deki şimdiki zamanın ifadesidir. Genellikle konuşma anında yaptığımız eylemlerden bahsederken kullanılır. Diğer kullanımlar da aşağıda detaylı olarak belirtilmiştir.
Auxiliary Verbs (Yardımcı fiiller):am/is/are
Present Continuous Tense ile cümle kurulurken am / is / are yardımcı fiilleri kullanılır ve fiilin sonuna -ing takısı getirilir. Aşağıda bu zamanın kullanımıyla ilgili tablo yer almaktadır.
PRESENT CONTINUOUS TENSE ÖRNEK TABLO
Affirmative | Negative | Interragotive |
I am walking (Yürüyorum) | I am not walking (Yürümüyorum) | Am I walking? (Yürüyor muyum) |
You are walking (Yürüyorsun) | You aren't walking (Yürümüyorsun) | Are you walking? (Yürüyor musun?) |
He/she/it is walking (O yürüyor) | He/she/it isn't walking (O yürümüyor) | Is he/she/it walking? (O yürüyor mu?) |
We are walking (Yürüyoruz) | We aren't walking (Yürümüyoruz) | Are we walking? (Yürüyor muyuz?) |
They are walking (Yürüyorlar) | They aren't walking (Yürümüyorlar) | Are they walking? (Yürüyorlar mı?) |
► USE 1 - Now (Şimdi)
► We use the Present Continuous with Continuous Verbs to express the idea that something is happening now, at this very moment. (Present Continuous Tense bir şeyin tam şu anda olduğunu veya yapıldığını anlatmak için kullanılır.)
Examples;
- You are learning English now. (Şu anda İngilizce öğreniyorsun.)
- You are not sleeping now. (Şimdi uyumuyorsun.
- I am sitting. (Oturuyorum.
- I am not standing. (Ayakta durmuyorum.)
- What are you doing? (Ne yapıyorsun?)
- I am teaching English. (İngilizce öğretiyorum.)
- Madonna is riding a bike. (Madonna bisiklet sürüyor.)
- Joe is smoking. (Joe sigara içiyor.)
- Bill Gates is travelling by plane. (Bill Gates uçak ile seyahat ediyor.)
- Jane is taking a photograph. (Jane fotoğraf çekiyor.)
- People are waiting for bus. (İnsanlar otobüs bekliyor.
- Why aren’t you doing your homework? (Niye ödevini yapmıyorsun?)
► USE 2 Longer Actions in Progress Now (Halen devam eden uzun süreli olaylar)
► In English, now can mean "this second," "today," "this month," "this year," "this century" and so on. Sometimes we use the Present Continuous to say that we are in the process of doing a longer action which is in progress.
(İngilizce’de "now" yani "şimdi" şu anlamlara gelir. "tam bu anda", "bu ay", "bu yıl", "bu yüzyıl" vs. Bazen Present Continuous Tense’i uzun süren bir eylemi yapma sürecinde bulunduğumuzu anlatmak için kullanırız.)
İngilizce de “now” kelimesi “şu an, bugün,bu ay,bu yıl,bu yüzyıl” gibi birçok anlam verebilir. Bazen şu anda aktif olarak yapmıyor olsak bile, süreç olarak içinde bulunduğumuz eylemlerden bahsederken Present Continuous kullanırız.
Örneğin “ karate öğreniyorum” diyen bir kişinin, konuşurken karate yapması beklenemez.
Examples;
(Aşağıdaki bütün örnekler bir lokantada yemek yerken söylenebilir)
- I am studying to become a doctor. (Doktor olmak için çalışıyorum.)
- I am not studying to become an engineer. (Mühendis olmak için çalışmıyorum.)
- I am reading a book. (Bir kitap okuyorum.)
- I am not reading any newspapers right now. (Şu anda hiç bir gazete okumuyorum.)
- Are you working on any special projects? (Özel bir proje üzerinde çalışıyor musun?)
► USE 3 Near Future (Yakın Gelecek)
► Sometimes, speakers use the Present Continuous to indicate that something will or will not happen in the near future.
(Bazen Present Continuous Tense bir şeyin o anda değil de yakın bir zamanda olacağını veya olmayacağını anlatmak için kullanılır.)
Examples;
- I am meeting some friends after work. (İşten sonra arkadaşlarla buluşuyoruz.)
- I am not going to the party tonight. (Bu gece partiye gitmiyorum.)
- Isn’t he coming with us tonight. (O bu gece bizimle gelmiyor mu?)
► USE 4 Complaining with "Always" ("Always" kullanarak şikayette bulunma)
► The Present Continuous with words such as "always" expresses the idea that something often happens. Notice that the meaning is like Simple Present but with negative emotion.
(Present Continuous Tense "Always" gibi kelimelerle kullanıldığında bir şeyin yapıldığını veya olduğunu belirtir. Anlam Simple Present Tense’e benzer ve her zaman negatiftir. Bir şeyden şikayet ederken kullanılır.).
Always kelimesi dışında ayrıca "constantly" veya “ forever” kelimeleri ile kullanıldığında da, Present Continuous Tense rahatsız edici hoş olmayan bir eylemden yakınma anlamı verir. Anlam olarak Simple present tense"i andırsa de , olumsuz duygu içerir. "always" “forever” veya "constantly" kelimeleri cümlede "be" ve "verb+ing." arasında bulunurlar
Examples;
- She is always coming to class late. (Derse hep geç kalıyor.)
- He is always talking. (O sürekli konuşur.)
- I don’t like them because they are always complaining. (Onları sevmem çünkü hep şikayet ederler.)
- My brother is always wearing my shirts without asking me. (Kardeşim hep bana sormadan tişörtlerimi giyer.)
- Mary is always late for work. Someone should warn her. (Mary hep işe geç kalıyor. Birisi onu uyarmalı.)
- She is constantly speaking. I wish she would shut up. (Sürekli konuşuyor. Keşke biraz sussa.)
- You are forever talking about your father-in-law. (Sürekli kayınpederin hakkında konuşuyorsun.)
► Bazı fiiller Present Continuous Tense ile kullanılmaz. Bu fiiller "state verbs" olarak adlandırılır.
Şimdiki zaman yapıları bir eylemin fiziksel ve görsel olarak yapıldığını gösterirler. Dolayısıyla soyut düşünmek, sevmek, anlamak, sahip olmak gibi soyut anlamlı fiiller continuous (be+ -ing) yapısında kullanılamazlar. Bu fiiler Simple Tense ile ifade edilirler . Örneğin “I love you” Simple Present tense ile yazılmasına rağmen, Türkçe’ye “Seni seviyorum“ diye çevrilir.
- She is loving chocolate. - Yanlış
- She loves chocolate. - Doğru
- I am hating you - Yanlış
- I hate you - Doğru
- She isn’t understanding me - Yanlış
- She doesn’t understand me - Doğru
Bu fiillerden bazıları aşağıda verilmiştir.
- Mental State (Zihinsel Durumlar)
know, realize, understand, recognize
believe, feel, suppose, think
imagine, doubt, remember, forget
want, need, desire, mean
- Emotional State (Duygusal Durumlar)
love, like, appreciate, please, prefer
hate, dislike, fear, envy
mind,care
astonish, surprise, amaze
- Possession (Sahip Olma)
have, belong, possess, own
- Sense, Perception (Duyular, Algalama)
taste, smell, hear, feel, see
- Other Stative Verbs (Diğer Fiiller)
look, seem, appear, sound, resemble, look like
cost, owe, weigh, equal
be, exist, matter,
consist of, include,contain
► Bazı fiiller de hem Continuous hem de Simple formda kullanılabilirler. "love - like - hate - understand" gibi fiiller bu kategoriye girer. Fakat bu farklı kullanım, anlam farklılılığına da yol açar. Aşağıda iki zamanla da kullanılabilen ve farklı anlamlar taşıyan fiiller verilmiştir.
- THINK
(a)“What do you think about the new English teacher? I think he is a nice man !”
(Yeni İngilizce öğretmeni hakkında ne düşünüyorsun? Bence iyi bir adam.)
(b)I am thinking about the exam tomorrow. It will be a difficult one.
(Yarınki sınavı düşünüyorum. Zor bir sınav olacak.)
(a) cümlesinde think, fikir gösteren soyut anlamlı bir fiildir. Kişilerin belli konularda fikir sahibi olmaları fiziksel bir durum değildir. (b) cümlesinde ise think , fiziksel ve görülebilir bir özelliği olan somut bir eylemdir. Örneğin birşey düşündüğünü görerek anladığımız bir kişiye “Öyle derin derin ne düşünüyorsun?” diye sorarız. Düşünme eylemi fiziksel bir durum olmuştur.
- HAVE
(a) I have two cats and a dog. Do you have any pets? (Benim bir köpeğim ve bir de kedim var. Senin evcil hayvanın var mı?)
(b) I am having a nice time in my speaking classes. (Konuşma sınıflarında hoş vakit geçiriyorum.)
Birinci cümlede “have” fiili sahip olmak anlamında asla continuous olarak kullanılamaz. İkinci örnekte ise “have” fiili iyi zaman geçirmek, eylenmek anlamında somut bir yapıdadır.
- SMELL
(a) All flowers smell nice. (Bütün çiçekler güzel kokar.)
(b) The little girl is smelling the flowers. (Küçük kız çiçekleri kokluyor.)
Birinci cümlede “smell” soyut bir eylemdir. Çiçekler kokma eylemini fiziksel ve görülebilir bir şekilde yapmazlar. Bu bir durumdur. İkinci cümlede ise “smell” fiili aktif bir anlamdadır. Küçük kızın bu koklama eylemini fiziksel olarak yapması görülüp, başkalarına da gösterilebilir.
TIME ex
(ŞİMDİKİ ZAMANDA ZAMAN BELİRTEN İFADELER)
Time ex
- At present (Şu anda)
At present all the farmers in the village are harvesting their crops. (Köydeki çiftçiler şu anda mahsüllerin topluyorlar.)
- For the time being (Şu esnada)
My father will buy a new car soon. For the time being he is using mine. (Babam yeni bir araba alacak. Şu esnada benimkini kullanıyor.)
Ayrıca "Look! Listen! Be Careful!" gibi ünlemler de arkasından gelecek cümlenin şimdiki zaman olacağını gösterir. Özellikle sınavlarda bu ipuçlarını yakalamak çok önemlidir.
- Listen! Somebody is following us. (Dinle! Birisi bizi takip ediyor.)
- Look ! A car is coming. (Baksana! Bir araba geliyor.)
► Spelling Of Final –ing (-ing takısının yazılışı)
Fiilin son harfine bağlı olarak bazen -ing takısı farklı şekillerde yazılabilir. Aşağıdaki bu konuyla ilgili kurallar verilmiştir.
- Bir sessiz harf + -e gelirse -e düşer ve –ing eklenir.
dance - dancing
ride - riding
take - taking
- Bir sesli + Bir sessiz harf gelirse sessiz harf çift yazılır ve – ing eklenir.
cut - cutting
plan - planning
run - running
NOT: w,y, ve x harfleri çift yazılmaz.
snow - snowing
fix - fixing
pay - paying
- İki sesli + bir sessiz harf varsa -ing eklenir; sessiz harf çift yazılmaz
keep - keeping
read - reading
- İki sessiz harf varsa -ing eklenir; sessiz harf çift yazılmaz
sing - singing
wash - washing
ÖZET
To Be + Fiil-ing
Örnek:
He is going, I am coming, They are sleeping
Present Continuous ile Cümle Oluşturma
Olumlu Cümle Yapımı
Özne + Yardımcı Fiil (am, is, are) + Fiil-ing + nesne
Olumsuz Cümle Yapımı
Özne + Yardımcı Fiil (am, is, are) + not + Fiil-ing + nesne
Soru Cümlesi Yapımı
Yardımcı Fiil (am, is, are) + Özne + Fiil-ing + nesne
Present Continuous’un öznelere göre çekimlerine bakalım:
Örnek Cümleler:
Açıklamak gerekirse özneye uygun am/is/are yardımcı fiillerinden biri ve fiile eklenen –ing ekiyle fiili şimdiki zamanda kullanabiliriz.
SORU CEVAP
Present Continuous Tense Olumlu Cümle Nasıl Kurulur?
Present Continuous Tense olumlu cümle yapısı; Özne + Yardımcı Fiil (am, is, are) + Fiil-ing + nesne
Present Continuous Tense Olumsuz Cümle Nasıl Kurulur?
Present Continuous Tense olumsuz cümle yapısı; Özne + Yardımcı Fiil (am, is, are) + not + Fiil-ing + nesne
Present Continuous Tense Soru Cümlesi Nasıl Kurulur?
Present Continuous Tense soru cümlesi yapısı; Yardımcı Fiil (am, is, are) + Özne + Fiil-ing + nesne
Present Continuous Tense Türkçe Karşılığı Nedir?
Present Continuous Tense İngilizcede şimdiki zamanı ifade eden kalıptır. Örneğin; ders çalışıyorum, kitap okuyorum, spor yapıyorum gibi ifadelerde kullanılır.
Online İngilizce Konuşma Kursu: Konuşarak Öğren
By Yuliya Geikhman and Koksal UsluLast updated:
“I eat fish” demek ile “I am eating fish” aynı değildir.
Peki farkı ne?
İki cümlenin neden farklı olduğunu kavrayabilmek için tenses yani İngilizce zamanlar konusunu anlaman lazım.
Tenses yani zamanlar sana bir şeyin ne zaman olduğu anlatır. Bir cümledeki zamanı yanlış anlamak karışıklığa ve yanlış anlamalara neden olabilir.
İngilizce zamanları öğrenme, ilk başta zor gelebilir fakat tek yapman gereken bir kaç cümle yapısını aklında tutmak ve birkaç basit kural öğrenmek.
Bilgileri anlaşılması kolay parçalara bölerek başla. Haydi temel bilgiler ile başlayalım:
Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)
Temel olarak İngilizcede üç zaman vardır: the past, geçmiş, the present, şimdi ve the future, gelecek.
(Bir de perfect tense var fakat bu makalede biz yukarıda bahsedilen üç temel zamana bağlı kalacağız.)
Elbette kolay olsaydı bu yazıyı okuyor olmayacaktın.
Bu zamanları, daha da özelleştiren birkaç çeşidi var.
Bu zaman çeşitleri eylemin olduğu esnadaki tam zamanı ifade eder.
Bütün bu üç zamanın iki ana çeşidi var: simple ve continuous
Aşağıdaki konu anlatımda tam olarak ne zaman kullanılacaklarını keşfedeceksin.
Past ve present tense birbirleriyle yakından ilişkilidirler, bunlara birlikte bakmak daha uygun olacak.
Future tense yazıda daha sonra bahsedilecek.
Burada, bu zamanları ne zaman kullanacağını anlamaya başlamana yardımcı olacak temel bir konu anlatımı bulacaksın.
İngilizce zamanların kelime anlamlarından ziyade nasıl kullanıldıklarına odaklan. Dil bilgisi açısından zamanlar Türkçe ve İngilizcede farklıdır. İngilizce zamanlar mantığını anlamaya çalış. Türkçe karşılığı için uğraşma. Zamanlar, İngilizceye göre anlatılacak ve İngilizce çeviri yerine Türkçede benzer kullanımı olması durumunda karşılığı ifade edilecek.
Bu blogda en başta kullanılan örneğe bak: “I eat fish.” Bu cümlede simple present tense yani geniş zaman kullanılıyor.
Simple present tense geniş zaman şu üç şey için sıklıkla kullanılır:
Zamanı kullanmak için “he” veya “she” eylemi yapan ise fiilin sonuna bir -s getirilir (he speaks, she eats).
Eylemi yapan bunların dışında biri ise fiili değiştirmeden kullan (we speak, I eat).
Eğer birine kendinden veya hobilerinden bahsetmek veya doğru olduğuna inandığın bir şeyleri paylaşmak veya durakta bir sonraki otobüse ne zaman binebilirsin sormak istiyorsan geniş zamanı kullanabilirsin.
İşte bazı örnekler:
Eğer keman hobin ise şöyle diyebilirsin:
“I play the violin.
Keman çalarım.
Bir hobin olduğu için şunu da ekleyebilirsin:
“I am not a professional violinist.”
Profesyonel bir kemancı değilim.
Arkadaşının tırnaklarını yediğini fark edersen arkadaşınla ilgili endişe duyabilirsin çünkü:
“He bites his nails when he’s nervous.”
Gergin olduğu zaman tırnaklarını yer.
Eğer arkadaşının partisine katılmak istiyorsan hızlı bir şekilde hazırlanmak gerekecek çünkü sana şöyle dedi:
“The party starts in an hour.”
Parti bir saat içinde başlar.
Belki arkadaşına bir hediye getirmesini hatırlatman gerekebilir çünkü:
“He never remembers birthdays.”
Doğum günlerini asla hatırlamaz.
Simple past yani geçmiş zaman, simple present tense benzer bir şekilde kullanılır.
Geçmiş zamanda fiillere -ed eklenir (I walked, he smiled). Bu -ed takısını almayan pek çok düzensiz fiil vardır yani bu filleri ezberlemen gerekecek (I spoke, he ate).
İngilizce geçmiş zaman, şimdi hakkında konuşmak yerine çoktan olmuş veya artık doğru olmayan şeylerden bahseder.
Önceden olmuş bir olayı anlatmak istediğin zaman simple past tense kullan.
Bu gezinin açıklamasında geçmiş zaman kullanılıyor:
“Last year I visited New York. I lived in a hotel for a month. I rode the train, took many pictures and walked all around Central Park.”
“Geçen yıl, New Yorku ziyaret ettim. Bir ay boyunca bir otelde yaşadım. Trene bindim, pek çok resim çektim, Central Parkın her yerini dolaştım.”
Simple present tense kullanımında olduğu gibi pek çok aynı nedenden ötürü bu zamanı da kullanabilirsin. Geçmişte ilgilendiğin bir hobini veya bir alışkanlığını ve artık doğru olmadığını düşündüğün bir şeyi “used to” ile anlatmak için kullanabilirsin.
Aslında, geçmiş ile şimdinin farklı olduğunu ifade etmek için geçmiş zamandan bahsederken “used to” çok sık kullanılır. Gençken keman çalardım anlamındaki cümleyi iki şekil de ifade edebilirsin. Ya “I used toplay the violin when I was young.” ya da “I played the violin when I was young.” söyleyebilirsin.
Continuous kelimesi devam eden, şimdi olan şey anlamına gelir. Süreklilik bildirir.
Continuous tense hem geçmişte hem de şimdiki zamanda fiilin sonuna -ing eki alır (eating, speaking).
Fakat bekle, eğer continuous tense şimdi oluyorsa past continuous tense nasıl olabilir? Öğrenmek için okumaya devam et!
Present continuous tense, şimdi veya yakın bir zamanda olmaya devam eden bir şeyi anlatırken kullanılır.
Mesela right now, you are reading this article.
Şu anda bu makaleyi okuyorsun.
Maybe you’re drinking some coffee or taking a break from work.
Belki de kahve içiyor ya da işe mola arası veriyorsun.
Later today you might be meeting some friends for dinner.
Bugün daha sonra arkadaşlarınla akşam yemeği için buluşuyorsun.
“Always” veya “constantly” kelimelerini ekleyerek eylemin sıklığını ifade edebilirsin. Örneğin:
“My mother-in-law is always complaining.”
Kavınvalidem her zamanşikayet ediyor.”
That child is constantlycrying
Şu çocuk devamlıağlıyor.”
Bunlar iyi şeylerden bahsetmiyor ama gramer açısından doğru zaman kullanılıyor.
Bu zaman devam eden bir eylemin kesildiğini anlatmak için kullanılır. Eğer gece geç saatte bir telefon çağrısı alırsan şöyle diyebilirsin: “I was sleeping last night when I got the call.” Dün gece arandığımda uyuyordum.
Geçmişte belirli bir zamanda ne yapıyor olduğunu söylemek için bu zamanı kullanabilirsin. Örneğin:
“I was already writing at 6 in the morning.”
Sabah saat 6da zaten yazıyordum.
“Yesterday in the evening I was eating dinner.”
Dün akşamleyin yemek yiyordum.
Future, henüz gerçekleşmemiş her şeydir. Şu andan itibaren birkaç saniye veya iki üç yıl sonrası olabilir.
Gelecek hakkında konuşmak oldukça kolay: fiilde herhangi bir değişiklik yapma ve sadece fiilden önce “will” veya “is going to” ekle.
Ne zaman “will” veya “is going to” kullanılır nasıl bileceksin?
Çok fazla endişelenme ikisinden birini kullanabilirsin! Seni daha sonra arayacağım. anlamından ya “I willcall you later.” ya da “I am going to call you later.” diyebilirsin. Her ikisi de doğru.
Anlam bakımından küçük bir fark var: “going to” daha ziyade planlanmış şeyler için kullanılır. Yukarıdaki örnekte birinci cümle çok fazla düşünülmeden söylenmiş fakat ikinci cümlede onu daha sonra arayacağına eminsin gibi bir izlenim bırakıyor.
Fark çok büyük değil ve birini kullanarak işini halledebilirsin. Yalnız unutma ki “will” daha çok söz verirken ve yapmayı seçtiğin şeyler için kullanılırken “going to” ise plan yapmak için kullanılır.
Her ikisi de tahmin de bulunurken veya olacağını düşündüğün şeyleri ifade ederken kullanılabilir. Dünya on yıl içinde bitecek anlamında ya “the world will end in ten years,” ya da “the world is going to end in ten years.” diyebilirsin. Her ikisi de doğru, ikinci cümlede bunun işaretlerini gördüğün düşünülebilir fakat umarız tahminin yanlıştır!
Gelecek hakkında konuşmanın son yolu past continuous ile aynı kullanıma sahip.
Bu zaman gelecekte belirli bir zamanda ne yapıyor olacağını veya gelecekte kesilen bir şeyi anlatmak için kullanılabilir. Gelecek zamanda sürekliliği ifade eder. Türkçede tek başına bir zaman olarak değerlendirilmez, kipler yardımıyla yapılır.
Yalnızca “will be” veya “am going to be” kelimelerinden sonra fiile -ing ekle.
Eğer arkadaşlarının yarın seni ziyaret edeceğini biliyorsan, örneğin 7den önce gelmelerini söyleyebilirsin çünkü:
“We will be eating dinner at 7.”
“Saat 7de yemek yiyor olacağız.”
Ayrıca şöyle de diyebilirsin:
“I will be waiting for you at the train station.”
“Seni tren istasyonunda bekliyor olacağım.”
Burada makalede değinilen İngilizce zamanlar tablosu özet halinde burada olacak. Verb, fiil demek unutma!
Vay canına! Derin bir nefes al. Artık çok fazla şey öğrendin!
Dikkat edersen son cümlede geçmiş zaman, İngilizce çevirisi sana kaldı!
Eylem bildiren kelimelerin nasıl kullanıldıklarına dikkat et. Kuralları öğren ve doğru bir şekilde konuşma pratiği yap ve yanlış zamanı kullandığın için bir daha asla yanlış anlaşılmayacaksın!
Eğer gerçek İngilizceyi öğrenmek istiyorsan FluentU uygulamasına da göz atmalısın. Web sitesinde olduğu gibi FluentU uygulaması, popüler talk şovlar, çekici müzik videoları ve komik reklamlar, vasıtasıyla İngilizce öğrenmeni sağlar, burada görebileceğin gibi:
Ne izlemek istiyorsan FluentU uygulamasında bulabilirsin.
FluentU uygulaması, İngilizce video izlemeyi gerçekten kolaylaştırıyor. Etkileşimli alt yazılar var. Yani, resmini, tanımını ve faydalı örneklerini görmek için herhangi bir kelimeye dokunabilirsin.
FluentU, dünyaca ünlü kişiler ile ilgi çekici içerikler vasıtasıyla öğrenmeni sağlar.
Örneğin, brought kelimesine dokunduğun zaman, şunu göreceksin:
FluentUda herhangi bir kelimenin anlamına bakmak için üzerine dokun.
Küçük testler ile herhangi bir videodaki bütün kelimeleri öğren. Öğrenmeye çalıştığın kelimelerle ilgili daha fazla örnek için sağa sola kaydır.
FluentU faydalı sorular ve birden fazla örnek ile hızlı bir şekilde öğrenmeni sağlar. Daha fazla öğren.
En iyi tarafı mı? FluentU, öğrenmekte olduğun kelimeleri hatırlar. Daha önce öğrenmiş olduğun kelimelere göre örnekler ve videolar tavsiye eder. Tamamen kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşarsın.
Bilgisayarın veya tabletin ile web sitesinden FluentU kullanmaya başla veya daha iyisi mi, iOS cihazların için iTunesApp Storedan veya Android cihazların için Google Play Storedan FluentU uygulamasını indir.
Yuliya is a freelance writer and editor based in NYC. She's been writing professionally since and editing since and has a degree in English education that's gathering dust in a drawer. She answers to Yuliya, Julie and Hey You.
« 20 Ücretsiz İngilizce E-kitapla İngilizce Klasik Edebiyatın Tadına Bak
İngilizce Gelecek Zaman ile İlgili 6 Şaşırtıcı Gerçek »
3- My older sister is reading a book in the next room.
Ablam yan odada kitap okuyor.
4- My mom is getting ready for the wedding.
Annem düğüne gitmek için hazırlanıyor.
5- I'm writing poetry for you now.
Şimdi senin için şiir yazıyorum.
6- I'm watching my favorite show on TV.
Televizyonda en sevdiğim programı izliyorum.
2- Olumsuz Cümleler:
O anda yapılmayan eylemleri ve gerçekleşmeyen durumları belirtmek için kurulan cümlelerdir.
Örnek Cümleler:
1- I don't hearing anything she says.
Onun söylediği hiçbir şeyi duyamıyorum.
2- I'm not going to the movies with them.
Onlarla birlikte sinemaya gitmiyorum.
3- My sister is not talking to me.
Ablam benimle konuşmuyor.
4- She is not listening to the lesson.
O, dersi dinlemiyor.
3- Soru Cümleleri:
Örnek Cümleler:
1- Who are you talking to now?
Şu anda kiminle konuşuyorsun?
2- Are you coming with us?
Bizimle geliyor musun?
3- Are you studying?
Ders mi çalışıyorsun?
4- What movie are you watching now?
Şimdi hangi filmi izliyorsun?
5- Why don't you coming to the park with us?
Neden bizimle parka gelmiyorsun?
Not: Belli bir zamana yayılmış ve hala yapılmakta olan eylemleri belirtmek için fiilin önüne ''have been'' getirilir.
Örnek Cümleler:
1- I've been cleaning the house for two hours.
İki saatten beri evi temizliyorum.
2- We have been walking for about 40 minutes.
Yaklaşık 40 dakikadır yürüyoruz.
3- I've been waiting for your call since 6 o'clock.
Saat 6'dan beri aramanı bekliyorum.
Not: Yakın gelecekte (Bu akşam, biraz sonra, birkaç saat sonra gibi) yapılması planlanan eylemleri anlatmak için Present Continous Tense kullanılır.
Örnek Cümleler:
Tonight I'm going to the cinema with my friends.
Bu akşam arkadaşlarımla sinemaya gidiyorum.
Bu cümle Simple Present Tense (gelecek zaman) kullanıldığında şöyle yazılır.
Tonight I will go to the cinema with my friends.
Bu akşam arkadaşlarımla sinemaya gideceğim.
Diğer Örnekler:
1- I'm coming to a picnic with you tomorrow.
Yarın sizinle pikniğe geliyorum.
2- I'm leaving the office a little later.
Biraz sonra ofisten çıkıyorum.
3- I am thinking of going to Antalya next week.
Önümüzdeki hafta Antalya'ya gitmeyi düşünüyorum.
4- I will meeting her in an hour.
Onunla bir saat sonra buluşuyorum.
5- I'm moving out of this house in January.
Ocak ayında bu evden taşınıyorum.
İngilizce’de şimdiki zamanı anlatmak için Present Continuous Tense kullanılır. Bu zamanın present progressive diye isimlendirildiği de olur. Bu yazıda İngilizcede nasıl şimdiki zamanı kullanacağımıza bir bakalım.
Genel olarak konuşma anında yapılan eylemleri bildirmek için kullanılır. Türkçe’deki şimdiki zaman ifadesine karşılık gelmektedir bu nedenle fiile ‘-yor’ eki eklenmiş gibi bir anlam katar.
Olumlu cümle yapısında özneden sonra ‘am, is, are’ yardımcı fiilerinden biri gelir ve sonrasında ana fiile ‘-ing’ eki getirilir.
***I öznesinden sonra ‘am’, 3. Tekil şahıslardan sonra ‘is’, diğer öznelerden sonra ‘are’ yardımcı fiili kullanılır.
***Olumsuz cümle yapısında ‘am, is, are’ yardımcı fiillerinden sonra ‘not’ olumsuzluk eki getirilir ve sonra ana fiile ‘-ing’ eki getirilir.
***Soru cümlesi yapısında özneden önce ‘am, is, are’ yardımcı fiili kullanılır ve ana fiile ‘-ing’ eki getirilir.
NOT: Ana fiile eklenen ‘-ing’ farklı şekillerde kullanılmaktadır.
Fiilin sonunda sessiz harften sonra ‘e’ harfi varsa ‘-ing’ eki getirildiğinde e harfi düşer.
Fiilin sonunda sesli harften sonra sessiz harf varsa ‘-ing’ eki getirilirken sondaki sessiz harf çift yazılır.
Diğer fiillerde ‘ing’ eklendiğinde bir değişiklik olmaz.
***Present Continuous Tense ile kullanılan bazı zaman ifadeleri şu şekildedir;
Konuşma anında gerçekleşen olaylardan bahsederken kullanılır.
Geçici durumlardan bahsederken kullanılır.
Yakın zamanda yapılacak planlanmış işlerden bahsederken kullanılır.
Sürekli değişen ve gelişen durumlardan bahsederken kullanılır.
NOT:
Sevdiğimiz şeylerden bahsederken, duygularımızı ve hislerimizi söylerken belirli fiillerle Present Continuous Tense kullanılmaz.
Bu fiiller; like, love, hate, dislike, know , believe, want, understand, remember, mean
‘Think’ fiili fikir belirtiyorsa Present Continuous Tense ile kullanılmaz. Fakat ‘think’ düşünme işini yapma anlamında kullanılırsa Present Continuous Tense ile kullanılabilir.
‘Have’ fiili sahip olmak anlamındaysa Present Continuous Tense ile kullanılmaz. Fakat ‘have’ fiili bir iş bildiriyorsa Present Continuous Tense kullanılabilir.
-Konuşma esnasında olmakta olan durumları belirtmek için
-Geçici olduğunu düşündüğümüz durumlarda
Yeni olduğunu düşündüğümüz ve önceki durumlardan farklı olan bir hususu belirtmek için:
-Gelişen ya da değişen şeyleri anlatmakta kullanılır:
-Tekrar tekrar olan şeyleri anlatmakta kullanılır:
Present Continuous Tense gelecek zamanı anlatmak için de kullanılabilir.
-Daha önceden planlanmış şeyleri anlatmak için:
İngilizcede bazı fiiller Present Continuous Tense’de kullanılmaz. Aşağıda bir liste halinde verilen fiiller aksiyon ya da süreçten ziyade durumları belirttiği için şimdiki zamanda kullanılmazlar.
Beş duyu organıyla ilgili fiiller:
Fikir beyan ederken kullanılan fiiller:
Mental durumları anlatmak için kullanılan fiiller:
Duyguları ve istekleri belirten fiiller:
Diğer fiiller:
İngilizce Zamanlar yazımızı okuyarak en önemli gramer konularından olan İngilizce zamanlar konusunda kendinizi, bugüne kadar hazırlanmış en iyi anlatım ile geliştirin.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede