Kuranı kerimi öğrenmek farz mıdır

Kuranı Kerimi Öğrenmek Farz Mıdır

kuranı kerimi öğrenmek farz mıdır

10 Ways Libraries Can Help People with Dementia to Live Well

Oct 25, Başörtüsü demek için örtmek yani hımar kelimesinin yanına baş yani res kelimesinin gelmesi gerekmektedir. Böylelikle ortaya hımarü-res yani başörtüsü Baş dahil avret yerlerinin örtülmesinin farz, açılmasının haram olması hükmü, açıklayıcı hadisler yanında bilhassa Nur sûresindeki âyete ve bu âyetin şu üslûp özelliğine dayandırılmıştır: a Erkeklerin gözlerini haramdan korumaları, iffetlerine sahip olmaları istenmiş; ancak bu davranışın onları ruhen temiz kılacağı bildirilmiştir. 2 days ago cuma namazi kaÇ rekat, farz mi. Cuma namazı; 4 rekat sünneti, 2 rekat farz ve 4 rekat da son sünnet olmak üzere 10 rekattır. Cuma günü camide kılınır ve farz olan bir namazdır. Jun 11, In this conversation. Verified account Protected Tweets ; Suggested users Oct 19, Rüyada kertenkele görmek diyanet Dini nikah farz mıdır diyanet Resmi Nikah Dini Nikah Yerine Geçer mi-Diyanet TV. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category Performance. Performance Performance. Advertisement 30 ve Âyetlerde geçen buyrukların bağlayıcı olup olmadığı, burada söylenenlerin bir tavsiye mi, yoksa emir mi, dolayısıyla ilâhî tâlimata göre kapanmanın farz mı, edep mi Dec 17, Son dakika başörtüsü farz mıdır diyanet haberleri ve başörtüsü farz mıdır diyanet haberleri ile ilgili tüm sıcak gelişmeleri sayfamızdan takip edebilirsiniz. Başörtüsü Farz olsaydı zaten imanın şartlarında yazardı kapanmak farz değil dini bir vecibedir 2. Ali erbaş söyle söylemişti kapanmak islamın ön şartı değildir dini bir vecibedir Ve diyanette Tevhid Dersleri-Küfrün Karanlıklarından Vahyin Aydınlığına Jan 1, Günde 1 defa namaz kılınır mı. Günde bir vakit de olsa mutlaka namaz kılın. Tamamen boşlamak felakettir. Çünkü namaz Allah ile iletişim kurmak demektir. Çalıştığınız için ayrı ayrı beş vakit kılamıyorsanız, öğle paydosunda önce dört rekât öğlenin farzını, sonra dört rekât ikindinin farzını kılın. mause kelimesinin türkçe karşılığıProvided to YouTube by DistroKidBaşörtüsü Farz Mıdır. Mehmet OkuyanSorulara Kısa Cevaplar 2 Records DKReleased on: Auto-generated by You. 2 days ago cuma namazi kaÇ rekat, farz mi. Cuma namazı; 4 rekat sünneti, 2 rekat farz ve 4 rekat da son sünnet olmak üzere 10 rekattır. Cuma günü camide kılınır ve farz olan bir namazdır. Mar 24, Başörtüsü ise hem farz, hem de şeâirdir. Çileli bir hayatı vardır Bediüzzamanın. Fakat sürgünler, hapisler, zehirlenmeler onun için küçük hadiselerdir. Başörtüsü İslâm emretmeden önce de kullanılmaktaydı. Bunu, hem erkek-ler hem de kadınlar, aşırı sıcak ve soğuk havalardan korunmak için kullanmak-taydılar. 13 Elimizdeki Feb 21, Şaban ayı orucu var mı ve farz mıdır. Giriş: 21 54 Güncelleme: 21 54 İslam dünyasının heyecanla beklediği Şaban ayı, gün itibariyle idrak edilmeye başlandı. altus servis numarasıFeb 24, Peki, cuma namazı farz mıdır. İşte Diyanet İşleri tarafından yayınlanan sırayla cuma namazı kılınışı ve cuma namazı esnasında okunacak dualar. 24 Şubat 29 Son. 2 days ago cuma namazi kaÇ rekat, farz mi. Cuma namazı; 4 rekat sünneti, 2 rekat farz ve 4 rekat da son sünnet olmak üzere 10 rekattır. Cuma günü camide kılınır ve farz olan bir namazdır. Jan 17, Kuranı Kerim Türkçe Meali okumak günah mı. Müslümanlar, Kurân-ı Kerîmi, Allahü teâlânın indirdiği gibi okumalıdır. Mânâsını bilmeden okumak da sevaptır. Mânâsını anlayarak okumak, elbette daha çok sevap ve daha iyidir. Kuran ı Kerimi Türkçe okumak doğru mu. Diyanet, Kuranın tercümelerinin Kuran hükmünde olmadığını ve bu Oct 19, Rüyada kertenkele görmek diyanet Dini nikah farz mıdır diyanet Resmi Nikah Dini Nikah Yerine Geçer mi-Diyanet TV. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category Performance. Performance Performance. Advertisement Başörtüsü farz mıdır Diyanet. Yılı Hangi Araca Ne Kadar Vergi Ödenecek. 35 Yaş Üstü Kadınlar İçin Pedagojik Formasyon Düzenlemesi Nasıl. Öğretmenler Çok Düşük May 24, Ne demiştik başörtüsü Allah emri midir. Allah emridir diyerek bakın bu ayette Allah başörtüsünü farz kılmıştır dedikleri Nur suresi Ayete şimdi de birlikte bakalım ve Oct 19, Sıfır doğal sayıdır. Çift rakamlar: 0, 2, 4, 6 ve 8. Yoksa doğal sayı mı. Her farklı rakam bir sayıdır fakat her sayı bir rakam değildir. Rakam, sayıları yazılı olarak göstermeye yarayan sembollerden her biridir. Dini nikah farz mıdır diyanet İmam nikahı farz mıdır-Forum Duası 2. 3M views, 15K likes, loves, 5. 4K comments, 4. 1K shares, Facebook Watch Videos from Mehmet Okuyan: Başörtüsü farz mı? battalbey çiğköfte adanaT C. Diyanet İşleri Başkanlığı Resmi İnternet Sitesi. Ülke genelindeki tüm camilerde cuma namazı öncesi deprem mağdurları için Kuran-ı Kerim okundu, dualar edildi.

Prof. Dr. Ali Akpınar

Kur’ân okumak farz mı sünnet mi?

İslam’a göre, söylem olsun eylem olsun müslümanın tüm davranışları değerlendirilir ve hepsinin bir adı vardır. Efâl-i Mükellefîn başlığında formülize edilen bu değerlendirmeye göre mümin sekiz maddeye göre yaşar. Bunlardan beşi yapılmaya değer olan şeylerdir ve şunlardır: Farz, vacib, sünnet, müstehab, mubah. Üçü ise terk edilmeye değer şeylerdir ve şunlardır: Haram, mekruh ve müfsit.

Müslüman, gücü nisbetinde bunlardan ilk beşini yapmaya, son üçünden de kaçınmaya gayret eder. Yani bir şeyin vacib yahut sünnet olması, onun terk edilmeye değil; yapılmaya layık olduğunu gösterir. Onun için gerçek mümin, büyük olsun küçük olsun yapılması gerekenleri yapmaya, terk edilmesi gerekenlerden de kaçınmaya gayret eder. Hem bazen hüküm olarak farz olmayan bir şey, yapıldığı birileri için hayati bir öneme sahip bir şey olabilir. Sözgelimi zengin bir kimse için zekat farzdır, fıtır sadakası vaciptir; bunların dışında o kişinin yapacağı hayır hasenatın hükmü farz ve vacibin dışındadır. Ancık nafile olarak bir hayır yapan kimsenin yaptığı hayır, ihtiyaç sahibi nezdinde hayati öneme sahip olabilir. Öte yandan nafileler, Mizan’da hesap görülürken farz ve vaciplerin eksiklerini dolduracaktır. Aslında dünyada da nafileler farzlara götürür; mekruh ve müfsit olan şeylerden haramlara sürükler. Bir de ilim adamlarımız arasında hüküm olarak ihtilaflı olan şeyler vardır. Sözgelimi kurban kesmek bazı ilim adamlarımıza göre vacip iken, bazılarına göre sünnettir.

Bu girişten sonra halkımız arasında yaygın olan Kur’ân okumak sünnettir, dinlemek farz cümlesini tahkik edelim. Evet, bu cümle, okunan ve dinlenen Kur’ân’ı hüküm olarak değerlendirme açısından doğru bir cümledir. Yani bir mecliste Kur’ân okunuyor ve dinleniyorsa bu okuyan için sünnet, dinleyen için farz hükmündedir. Bu hüküm tıpkı selam vermek sünnet, almak ise vaciptir hükmüne benzer. Buradan nasıl olsa selam vermek sünnettir, vermesek de olur sonucu çıkmaz. Aynı şekilde Kur’ân okumak sünnettir, okumasak da olur sonucu asla çıkmaz. Şöyle ki:

Bir kere namazın farzlarından biri kıraattir. Kıraat, namaz sahih olacak kadar Kur’ân’dan bir şeyler okumaktır. Bu farziyetin yerine gelebilmesi için Kur’ân’da kâfi miktarda ayet yahut sure okumak gerekir. Hanefî mezhebine göre, namazda Fatiha suresini okumak ise vaciptir. Dolayısıyla genel olarak namazda Kur’ân okumak farzdır.

Kur’ân müminin hayat düsturudur. Elbette onu okuyacak, anlayacak ve gereklerini yerine getirecektir. Dolayısıyla Kur’ân okumak sünnettir, dinlemek farzdır cümlesi bizi, nasıl olsa okumak sünnet diyerek Kur’ân okumayı hafife almaya ve hatta terk etmeye götürmemelidir. Nitekim Kur’ân’da onlarca ayet onu okumayı emreder bize. Bu emirlerin çoğu peygamberimize hitaben gelir. Elbette ona gelen emirler, onun şahsında hepimizedir. Şimdi bu emirlerden bir kısmını görelim:

Yaratan Rabbinin adıyla oku! (96/1)

Sana vahyettiğimizi okuman için, seni de onlardan önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik. (13/30)

Kuran'ı, insanlara ağır ağır okuman için, bölüm bölüm indirdik ve onu gerektikçe indirdik. (17/)

De ki: «Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum.» (27/)

O halde bizler, ilk emri oku olan, okuma emirleri ile dopdolu olan Hayat Kitabımızı çokça okumalıyız. Müslümanlığı test etme, yenileme ve yenilenme adına onu okumalıyız.

Kurani Türkçe yazılışıyla okumak hatim olur mu ve Arapça bilmeyenler Kuranı nasıl okumalı ,doğru bilgi ile ibadet etmenizi öneririz. Kuranı Kerim öğrenmek farz mıdır, gelin birlikte inceleyelim.

Kuran okumayı bilmeyen nasıl hatim yapar dini konularda bilgi sahibi olmak isteyenler açısından araştırılıyor. Türk mealini okuyarak ya da Arapça dinleyerek hatim yapılması mümkündür. Fakat burada önemli olan kişinin kendi Arapçayı öğrenerek hatim indirmesidir.

Kuranı Kerim’i okuyan kişi dinlenerek gözüyle takip edilerek hatim indirilmeye başlanmış olunur.

Kuran Okumayı Bilmeyenler Ne Yapmalı?

Kuran okumayı bilmeyenler ne yapmalı dini konulara ilgili olanlar tarafından öğrenilmek istenebiliyor. Kuranı okuyamayanlar ne yapmam gerekiyor diye araştırma içerisine girebiliyor. Fakat her ne kadar Kuran okumayı bilmeseniz bile izlemeniz gereken bazı çözüm yolların vardır. Bunlar;

  • Kuran Türkçe Mealini Okumak
  • Arapça Kuran Okuyanı Dinlemek
  • Kuranı Kerim Kursuna Katılarak Kuran Okumayı Öğrenmek

Kuran Okumak isteyenler bu adımlardan birine başvurarak Kuran Okumayı bilmiyor olsa bile öğrenme şansına sahip olacaktır.

Kuranı Türkçe Yazılışıyla Okumak Hatim Olur Mu?

Kuranı Türkçe Yazılışıyla Okumak Hatim Olur Mu

Kurani Türkçe yazılışıyla okumak hatim olur mu Kuranı Arapça olarak okuyamayan kişiler tarafından merak edilen bir konudur. Her ne kadar Arapça olarak okunması daha doğru bir çözüm yolu olacak olurken, Türkçe olarak okunması da kabul edilebilir bir durumdur. Fakat hatim indirilme durumuyla ilgili net bir bilgi yoktur.

Arapça Bilmeyenler Kuranı Nasıl Okumalı?

Arapça bilmeyenler Kuranı nasıl okumalı bilmesi gerekir. Çünkü Kuran okumayı birkaç izleyecek olduğu yollar aracılığıyla daha pratik şekilde öğrenebilir. Arapça bilmeyenler Arapça derslerine katılım yaparak ilk olarak harfleri öğrenebilir ve daha sonrasında okuma aşamasına geçebilir. Arapça kurslarıyla Arapça okumayı daha kolay şekilde öğrenebilirsiniz.

Kuran Okumayı Bilmemek Günah Mı?

Kuran Okumayı Bilmemek Günah Mı

Kuran okumayı bilmemek günah mı şeklinde sorular sorulabiliyor. Müslüman bireyler dini bilgiler hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak istiyor. Doğal olarak kafalarını kurcalayan tüm sorulara da bir an önce cevap bulma isteği içerisinde olabiliyor. Kuran Okumayı bilmeyenler günaha giriyor muyum şeklinde kimi zaman düşünceler içerisine girebiliyor. Kuran okumayı bilmemek günah değildir. Fakat doğru olan davranış Kuranı öğrenip okumayı alışkanlık haline getirmektir.

Kuranı Kerim Öğrenmek Farz Mıdır?

Kuranı Kerim öğrenmek farz mıdır kısmına geldiğimiz zaman dinimiz açısından son derece önemli ve kutsal öneme sahip olan Kuran’ın öğrenilmesi gerekiyor. Kuran okumak herkese farz değil sünnettir. Vacip ve farz olmayan Kuranı Kerim Okumak, sünnet olarak kabul edilir. Arapça bilen bir kişinin Kuranı Kerim’i orijinalinden okuması çok daha doğru bir davranış olacaktır. Çünkü Kuran okumanın makbulü orijinal halinin okunmasıdır.

12 Bin İhlas Hatmi Nasıl Başlanır: İhlas Suresi Fazileti Mutluluğun Şifresi

41 Yasin Nasıl Okunur ve Okunduktan Sonra Yapılacak Dua

Kur'an-ı kerim okumak ve dinlemek

Sual: Kur’anı Türkçe tercümesinden okumak uygun mu?
CEVAP
Hayır, değildir. Diyanetin hazırladığı Kur'an-ı kerim mealinin önsözünde diyor ki:
(Kur'an-ı kerim, yalnız Türkçeye değil, hiçbir dile hakkıyla çevrilemez. Eski tefsirlerin ışığı altında verilen manalara da tercüme değil, meal demek uygundur. Kur'anın yalnız manasını ifade eden sözleri, Kur'an hükmünde tutmak, namazda okumak caiz olmaz. Hiçbir tercüme, aslının yerini tutamaz.)Büyük İslam âlimi İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyurdu ki:
(Kur'an-ı kerimi Arapçadan başka harf ile yazmak ve Kur'an-ı kerim yerine tercümesini okumak haramdır. Kur'an-ı kerimi tercüme etmek başka, yapılan tercümeyi Kur'an yerine koymak başkadır. Arapçadan başka harf ile yazmak ve böyle yazılmış olanı okumak haramdır. Kur'anı Arapça harflerle, okunduğu gibi yazmak bile haramdır.) [Fetava-i fıkhıyye s]

Sual:
Sitede deniyor ki: (Kur'anı Arapça harflerle, okunduğu gibi yazmak suretiyle değiştirmek bile haramdır.) Buna göre, Latin harfleriyle okunduğu gibi yazmak nasıl caiz olur? Sitede İslam harfleriyle yazıldığı gibi Latin harfleriyle de sureler yazılmıştır. Bu caiz midir? Suudilerin hacılara dağıttığı Mushafta okunuşuna yani tecvit kaidesine göre yazılmıştır. Bu caiz oluyor mu?
CEVAP
Kur’anı okunduğu gibi yazmak başka, bilmeyen birisine öğretmek niyetiyle okunuş şekliyle yazmak başkadır. Sitede ayrıca sesli olarak da veriliyor ki, yanlış okunmasın webgrid.co.ukerin dağıttığı Mushafta, okunuşuna göre yazılmışsa, yani bazı harfler eksik veya fazla ise caiz webgrid.co.uk harfleriyle yazmak haramdır. Ama zaruret olunca, Mushafı değil, bazı sure ve âyetleri Latin harfleriyle yazmak caiz olur. Mushafı Latin harfleriyle yazmak için bir zaruret, bir ihtiyaç mevzubahis olamaz. Ama İslam harflerini bilmeyen, namazda okuyacağı, sure ve duaları Latin harfleriyle yazıp öğrenebilir. Sonra bilen birisine dinlettirir, doğru denirse okumaya devam eder.

Sual:(Kur'an okuyan bir çok kimse var ki, Kur’an-ı kerim onlara lanet eder) hadis-i şerifini âlimler nasıl açıklamıştır?
CEVAP
Muhyiddin-i Arabi hazretleri (Müsamere) adındaki kitabında buyuruyor ki:
Hazret-i Ebu Hüreyre’nin haber verdiği hadis-i şerifte, (Bir zaman gelir ki, müslümanlar birbirlerinden ayrılır, parçalanırlar. İslamiyeti bırakıp, kendi düşüncelerine, görüşlerine uyarlar. Kur’an-ı kerimi mizmarlardan, yani çalgılardan, şarkı gibi okurlar. Allah için değil, keyf için okurlar. Böyle okuyanlara ve dinleyenlere hiç sevap verilmez. Allahü teâlâ bunlara lanet eder. Azap verir!) buyuruldu. Başka bir hadis-i şerifte, (Kur’an-ı kerimi Arap şivesi ile, onların sesi ile okuyun! Fâsıklar, şarkıcılar gibi okumayın!) webgrid.co.ukşka bir hadis-i şerifte, (Kur’an-ı kerim, okuyanlarına, ya şefaat edecek veya düşman olacaktır) buyuruldu. (Müslim)Demek ki, Kur’an-ı kerim, Allah rızası için, dinimizin bildirdiği şekilde okuyana şefaat edecek, şarkıcılar gibi okuyana düşman olacak, ona lanet edecektir. (Şir’a)

Sual: Başı ve kolları açık, Kur’an-ı kerim okumak caiz midir?
CEVAP
Erkeğin başı ve kolları açık okuması tenzihen; kadının ise, tahrimen mekruhtur. Erkeğin şortla okuması da böyle tahrimen mekruhtur.

Sual: Vasıta sürerken direksiyon başında ezberden Kur’an okumak caiz mi?
CEVAP
Çok iyi olur.

Sual:
İdrarlı yatalak hastanın yanında Yasin-i şerif okumak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kur'an okumasını bilmiyorum. Bir hocaya Yasin okutup teybe aldım. Bu teybi babamın kabrine götürüp açıyorum. Teypten okunan Yasini babama dinletmekle, kendim okumam arasında fark var mı?
CEVAP
Çok fark vardır. Teypten okunan Kur’an-ı kerimin, Yasin-i şerifin ölüye faydası olmaz. (webgrid.co.uk)

Sual:
Namaz kılınan bir evde hiç Kur'an okunmasa, yani Kur'an okumayı bilen hiç kimse olmasa günah olur mu?
CEVAP
Bir evde namaz kılan varsa, o evde Kur’an-ı kerim okunuyor demektir. Ezbere okununca da Kur’an-ı kerim okunmuş olur. Bir evde ezbere de Kur’an-ı kerim okunmuyorsa, o ev kabir gibidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Evlerinizde Kur’an okumayı artırın! Kur'an okunmayan evin hayrı azalır, şerri çoğalır, o ev halkına darlık gelir.) [Dare kutni]

Sual:
Muayyen özrü zuhur eden kadın, evde kocasının, oğlunun veya kızının okuduğu Kur’an-ı kerimi, mukabeleyi dinleyebilir mi?
CEVAP
Kur’an-ı kerime dokunmamak şartı ile mukabele dinlemekte mahzur yoktur. Ancak özürlü kadın, mukabele dinlemek için camiye gidemez. Camiye girmesi haram olur. Hatta camiye abdestsiz de girilmez. (Mevkufat)
(Evde mukabele okumanın sevabı olmaz) diyenler, dinimize iftira ediyorlar. Kadınların camiye gitmeyip, evde, kadın bir hocanın okuyacağı mukabeleyi dinlemeleri çok sevap olur.

Sual:
Evde hanım, geniş erkek pijaması giyili olduğu halde Kur’an-ı kerimi okuyabilir mi?
CEVAP
Okuyabilir.

Sual:
Kur’an-ı kerim, iş yapanların yanında okunur mu?
CEVAP
Açıktan okunmaz. Onlar duymayacak kadar yavaşça okunur.

Sual:
Camide Kur'an okunurken isteyen çıkıp gidebilir mi?
CEVAP
Çıkıp gidebilir, orada duruyorsa dinlemesi gerekir.

Sual:
Teypten, banttan, radyodan okunan Kur’an-ı kerimi dinlemek, tekrar etmek günah mıdır? Yoksa iş yaparken mi dinlemek uygun değildir?
CEVAP
İş yaparken dinlemek uygun olmaz. İş yapmazken dinlenir, tekrar etmekte de mahzur yoktur, öğrenmek için de dinlemekte mahzur yoktur.

Sual:
CD'den Kur'an dinlemek caiz mi? Dinlemekle hatim olur mu?
CEVAP
Öğrenmek niyetiyle dinlenir. Dinlemekle hatim olmaz.

Sual: (Tefekkürsüz Kur'an okumakta hayır yoktur) sözü âyet midir, kudsi hadis midir?
CEVAP
Âyet de hadis de değildir.

Sual: Kur’an-ı kerim okurken, bağdaş kurup okumak edebe aykırı mıdır?
CEVAP
Evet aykırıdır. Fakat yorulunca bağdaş kurmakta mahzur yoktur.

Sual: Kasetten Yasin-i şerif takip edilir mi?
CEVAP
Öğrenmek için dinlenir. İbadet için olmaz.

Sual:
Cenaze kaldırılmadan önce yanında Kur’an okunur mu?
CEVAP
Cenazenin karşısında webgrid.co.uk yanında Yasin suresini okumak mühim sünnettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Yanında Yasin-i şerif okunan hasta, suya doymuş olarak vefat eder ve doymuş olarak kabre girer.) Yani, can vermenin hasıl edeceği susuzluğu duymaz. Yasin-i şerifte, kıyamette olan şeyler, dünyanın geçici olduğu, Cennet nimetleri ve Cehennemdeki azaplar bildirildiğinden, hasta yanında okununca, iman ile gitmeye sebep olan şeyleri işitmiş olur. (Rad) suresini okumak, ruhun çıkmasını kolaylaştırır. İnsan ölünce, Hanefi’de necs olur. Kur’an-ı kerim, yanında değil, karşısında ve sessiz okunabilir. Diğer üç mezhebe göre necs olmaz.

Sual: Kabristanda Kur'an okumak caiz midir?
CEVAP
Evet, sünnettir. (Halebi-yi kebir)

Sual:
Yasin'de Selamün diye başlayan âyeti üç kere okumak mı lazım?
CEVAP
Öyle bir şey yok, okunması da günah olmaz. Okumak lazım diyerek okumak bid'at olur.

Sual:
Sure ve âyet okurken euzü besmele okunur mu?
CEVAP
Sure okurken, euzü ve besmele okunur. Âyet-i kerime okurken, âlimlerin çoğuna göre, yalnız euzü okunur, besmele okunmaz. Mesela Âyet-el kürsi, Amenerresulü, Hüvallahüllezi gibi âyetleri okurken besmele çekmek gerekmez. Sadece euzü okunur. Besmele de çekilirse mahzuru olmaz.

Euzü Besmele
Sual:
Amenerresulü, Âyet-el kürsi gibi âyetleri okumaya başlarken, Euzü Besmele okumanın hükmü nedir?
CEVAP
Âyet-i kerime okumaya başlarken, Euzü okumak vacibdir. Besmele çekmek gerekmez. Bazı âlimlere göre, Besmele de çekilebilir. Sure okumaya başlarken, Euzü’den sonra Besmele okumak sünnettir. Okumaya devam ederken yeni sure gelince, Besmele okumak yine sünnettir. Euzü çekilmez.

Fatiha okurken Besmele
Sual:
Fatiha okumaya başlarken Besmele çekmenin hükmü nedir?
CEVAP
Fatiha okumaya başlarken, Besmele okumak vacib, namaz içinde, Fatiha’dan önce Besmele okumak da, sünnettir. Şafii mezhebinde ise, her zaman fatiha okurken besmele çekmek farzdır.

Sual:
Otobüste, dolmuşta müzik çalınırken, sessizce Kur’anı yüzüne bakarak okumak günah mı?
CEVAP
Günah olmaz, sevap olur. Müziği işitmez olur. Ancak fâsıklar yanında okuyup fitneye, alaya sebep olmamalıdır. Belediye otobüslerinde bazen görüyoruz, kötü kimselerin alaylı bakışlarına, hatta sataşmalarına sebep oluyorlar. Böyle alaya sebep olmak günahtır.

Sual: (Tefekkürsüz Kur'an okumakta hayır yoktur) sözü uygun mu?
CEVAP
Tefekkürsüz Kur’an sözü herkes için değildir. Arapçayı ve diğer İslami ilimleri bilen için doğrudur. Fakat Arapça bilmeyene Kur’an okuman faydasızdır demektir ki çok yanlış olur. Çünkü Allahü teâlâ, (Anlamadan da Kur’an okuyan benim rızama kavuşur) buyuruyor.

Sual:
Kur’an-ı kerim okurken, Tam İlmihal’deki ibni Kemal hazretlerinin duraklarını öğrendim. Buradaki med, sekte ne demektir?
CEVAP
Med uzatılacak demektir. Sekte durmak demektir, bir miktar durulur.

Sual:
Kur’an-ı kerim okunduktan sonra veya duanın akabinde el fatiha deniliyor. Burada okunan nedir?
CEVAP
Fatiha okunur. Fakat okumak şart değildir, okunursa iyi olur. Hatta salevat-ı şerife getirip okumak daha iyidir.

Sual:
Evimizde Kur’an var ama okuyan yok. Sıkıntılarımızın bir sebebi de bu olabilir mi?
CEVAP
Her gün az da olsa, Kur’an-ı kerim okuyan biri olmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kur'an okunmayan evin, hayrı azalır, şerri çoğalır, ev halkına darlık gelir.) [Dare Kutni]

Sual: Kur’an-ı kerimi okurken, sandalyede veya divanda oturarak okumak (ayakları aşağı sallayarak) edebe mugayir midir?
CEVAP
Edebe mugayir değildir, okunabilir.

Sual:
Kur’an okurken, dünya kelamı konuşup sonra okumaya başlarken Euzü çekmeden, sadece (Este’îzü billah) demek yeterli midir?
CEVAP
Evet, yeterli olur.

Sual:
Biri (Benim Mushafımı kimse okumasın) dese, onun Mushafından Kur'an okumak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual:
Kur'an kursunda herkes yüksek sesle okusa caiz olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Latin harfleriyle karışık elif ba ile Kur'an öğrenmek caiz mi?
CEVAP
Karışık olmayan ile hocadan öğrenmelidir!

Sual:
Gizli okurken de meddi lazım dört elif miktarı çekilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Elifba okurken kaf koyun başlı, elif direk gibi demek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Kur’an-ı kerim okuyanı güzel okuduğu için alkışlamak caiz mi?
CEVAP
Caizdir ve iyidir.

Sual:
Göz ile Kur'an okumak caiz mi?
CEVAP
Göz ile okunmaz. Bakma sevabına kavuşulur.

Sual:
Lafzatullah yerleri, kırmızı olan Mushafları okumak caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir.

Sual:
Küçük mescitte rahlede Kur'an okuyan oluyor. Yanından geçince, rahle belden aşağı kalıyor. Günah olur mu?
CEVAP
Arada mesafe olunca veya gelip geçince günah olmaz.

Sual:
Tecvide uygun okumak için Mushafa işaret koymak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Kuleuzüleri çocuğa üflerken kendime de üflesem olur mu?
CEVAP
Ayrı ayrı okumak efdaldir.

Sual:
Sure-i Muhammedi okuyup bitirdikten sonra mı, Muhammed ismi geçince mi salevat getirmek lazımdır?
CEVAP
Bitirdikten sonra.

Sual:
Âyet-el-kürsiye Allahüla demek caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual:
Kur'anın latin harfli yazılışını abdestsiz okumak caiz mi?
CEVAP
Abdestli okumak da caiz değildir.

Sual:
Sure-i Yusuftaki Teveffeni dua için Teveffena okunur mu?
CEVAP
Hayır.

Sual:
Komşunun okuduğu Kur’an-ı kerimi, bizim evden rahatça işitiyoruz. Helaya gitmemiz caiz mi?
CEVAP
Evet. Günahı yüksek sesle okuyanadır.

Sual:
Kur'an okunurken, farz-ı kifaye diye konuşuluyor. Caiz mi?
CEVAP
Günaha giriyorlar.

Sual:
Haşr suresinin sonu nereden başlar?
CEVAP
Hüvallahüllezi'den başwebgrid.co.uk enzelna’dan veya La yestevi’den okumak daha iyidir.

Sual:
Kur'an okumasını bilmeyen, sayfasını açıp baksa, sevap olur mu?
CEVAP
Kur'an okumasını bilmeyenin de, bereket için evde Mushaf bulundurması çok iyidir. Açıp sayfasına bakmak sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Beş şey ibadettir: Az yemek, camide oturmak, Kâbe’ye, Mushafa ve âlimin yüzüne bakmak.) [Deylemi]Kur'an-ı kerimi öğrenmek zor değildir. Öğrenip okumak çok sevaptır. Hadis-i şerifte, (Ümmetimin yaptığı ibadetlerin en kıymetlisi, Kur'an-ı kerimi, Mushafa bakarak okumaktır) buyuruldu. (Şir’a)

Sual:
Almanya’daki camimizin imamı, her akşam Yasin okuyordu. O gidince, yerine gelen imam, (Yasin okumak bid'at) diyerek okumuyor. Yasin okumak bid'at mi?
CEVAP
Bid'at değildir. İmam, tembelliğinden okumamış olabilir. Her zaman Kur'an-ı kerim ve Yasin-i şerif okumak sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Geceleyin Yasin okuyan, affedilmiş olarak sabaha çıkar.) [Buhari](Her gece Yasin okumaya devam eden şehid olarak ölür.) [Taberani]Yasin-i şerif okumak bu kadar faziletli olmasına rağmen, okuma mecburiyeti yoktur. İmam okumuyorsa, oku diye onu sıkıştırmak doğru olmaz.

Sual:
Hadis-i şerifte, (Sabah-akşam, Haşr suresinin son üç âyetini okuyan şehid olarak ölür) buyurulduğu için, sabah-akşam Haşr suresinin sonunu okuyorum. Camide kıldığım zaman imam okuyor, biz dinliyoruz. Ben okumasam, yine aynı sevaba kavuşur, şehid olarak ölür müyüm?
CEVAP
Kur'an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek farzdır. Dinleyen, okuyandan daha fazla sevap aldığı için, ayrıca okuması gerekmez. Her gece Amenerresulüyü okuyan da, imamdan dinlemişse, onun da okuması gerekmez. (Şir’a)

Sual: Her gece Tebareke suresi ile, Amenerresulü okuyorum. Tebareke'yi ve Amenerresulü'yü yatsı namazında zammı sure olarak okuyan, aynı fazilete kavuşur mu?
CEVAP
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Namazda okunan Kur'an-ı kerim, namaz dışında okunan Kur'an-ı kerimden daha sevaptır.) [Cami'ussagir şerhi]

Zammı sure olarak okununca, aynı sevaba fazlasıyla kavuşulduğuna göre, namazda okumak daha sevaptır.

Sual:
Kuleuzüleri okuduktan sonra avuca üfleyip elleri vücuda sürmenin faydası var mı?
CEVAP
Resulullah efendimiz, bazı âyetleri okur mübarek avuçlarına üfler ve avuçları ile mübarek vücutlarını mesh ederlerdi. Birçok hastalık için iyidir

Sual:
İki kişinin sesli olarak, bir odada hatim okumaları caiz mi?
CEVAP
Şaşırtmak ihtimali olduğu için mekruh olur.

Sual:
Hatmi dinleyen, yavaşça kendi de okursa, hatim olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual:
Her sayfa 2 kere okunup Kur'an hatmedilse, 2 hatim mi olur?
CEVAP
Evet.

Sual:
Hatimde bazıları İnşirah suresinden itibaren, bazıları da Duha suresinden itibaren Besmeleden önce Allahü ekber diyerek tekbir okuyorlar. Bunlar caiz mi, bid'at mi?
CEVAP
Caizdir, bid'at değildir. Hatta tekbir ile birlikte tehlil ve tahmid, yani Allahü ekber, La ilahe illallah vel hamdülillah demek de caizdir. (Sarih-in Nas)

Sual: Ramazan ayında kendi ölülerimizin ruhuna hatim indirmeye başladım. Sonra da başka insanlar geldi aklıma ve Ramazanda tanıdıklarımızdan da ölen oldu. Okumaya başlarken onlara niyet etmemiştim. Şimdi başka mevtaları da hatmime ekleyebilir miyim?
CEVAP
Evet onlara da hatta Âdem aleyhisselamdan bugüne kadar gelen her müslümana hediye edebilirsiniz ve her birine bölünmeden aynısı gider.

Sual:
Biri (Okuduğun hatm-i tehlili ölmüş anama bağışla) dedi. Bağışladım. İki ay sonra başkasına da bağışlasam caiz olur mu?
CEVAP
Evet. Bütün müslümanlara da bağışlamak iyidir.

Sual:
Kur'anı hangi süre içinde hatmetmek lazım? Namaz kaza borçları olan için bu değişir mi?
CEVAP
Üç günden aşağı olmaz. Haftada bir olur, ayda bir olur, senede bir olur. Duruma göre olur. Kazası olan önce kazalarını ödemeye çalışmalıdır.

Sual:
Hatm-i şerif bitince Kur’an-ı kerimin sonundaki duayı hemen okuyup yeni bir hatme başlansa, sonrada camide topluca hatim duasına iştirak ettirilse uygun olur mu?
CEVAP
Hatim duası sonra da okunur. Hatim biter bitmez, hemen yeni bir hatme başlamak iyidir.

Sual: Toplu olarak hatim duası caiz mi?
CEVAP
Caizdir. Dua için toplanmak mekruhtur.

Sual:
Kur’an-ı kerimi hatmeden kimse, bilmeden bazı yerlerde mana değişecek şekilde yanlışlık yapmışsa, hatim sevabı alır mı?
CEVAP
Alamaz. Doğru okuduğu yerlerin sevabını alır.

Sual:
Hatim okununca ruhlarına hediye edilen kişilerin hepsine hatim sevabı hasıl oluyor. Buna göre tahsisin fazileti ne oluyor?
CEVAP
Peygamber efendimizin ruhuna göndermek duanın kabulü için şarttır. İsmen tahsis edilince, falanca tarafından gönderilmiştir diye mevtaya bildirilir. O da gönderene teveccüh eder. Gaflette değil ise ruhundan o anda istifade eder. Feyz alır. Diğerlerine sevap umumi olarak dağıtılır. Kimin gönderdiği bildirilmez.

Sual:
Ölen hocam, eshab-ı kiramın bazılarına dil uzatırdı. Okuduğum Kur'anın sevabını bağışlamam caiz mi?
CEVAP
Hayır. Kur'an-ı kerimde hepsinin Cennetlik olduğu bildiriliyor. Cennetlik kimseye sövülmez. Sövene de Kur’an okunmaz.

Sual: Kur’an-ı kerim hatim ettikten sonra nasıl bir dua yapılır?
CEVAP
Farklı bir dua yok. Ne dua biliniyorsa o okunur. Mushafların sonunda bulunan dua da okunabilir.

Sual:
Kur’an-ı kerimi üç günden önce hatmetmek caiz olmadığına göre, imam-ı a’zamın bir namazda hatmetmesinin sebebi nedir?
CEVAP
Caiz olmaz fetvası bizim gibi avam içindir.

Kur’anı doğru okuyamamak
Sual:
Kur’an okurken, bütün gayretlerime rağmen kelimeleri tam telaffuz edemiyorum. Kur’an okumam sahih oluyor mu? Okumaya devam etmem mi, yoksa bırakmam mı gerekir?
CEVAP
Cenab-ı Hak, hiç kimseye gücünün üstünde bir şey yapmayı emretmez. Herkese yapabildiğinden sorar. Bilenlerden öğrenmeye çalışmalı, okuyabildiğiniz kadar devam etmeli. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kur’an için vekil edilen bir melek, Arap olmadığı için doğru okuyamayan kimsenin hatasını düzeltir ve doğru olarak yükseltir.) [Şirazi]

Yatakta Kur’an okumak
Sual:
Yatakta, Kur'an okurken, ayakları uzatmak caiz midir?
CEVAP
Yorgan altında ve bacaklar bitişik, saygılı bir vaziyette, ezberden okumak caizdir. Ayakları toplayarak okumak, daha uygun olur.

Sual:
Kur'an okurken parmağı tükürükle ıslayıp açmak caiz midir?
CEVAP
Evet.

Sual: Bilgisayardan Kur’an-ı kerim okurken abdestli olmak gerekir mi?
CEVAP
Âyetlere hiç dokunulmadıkça, nereden olursa olsun, Kur’an-ı kerim okurken, abdestli olmak gerekmez. Fakat abdestli okumak iyi olur.

Sual: Kur’an okurken kaldığımız sayfaya takvim yaprağı koyabilir miyiz?
CEVAP
Yazısız sade kağıt koymalı.

Radyo ve TV’den Kur’an dinlemek
Sual:
Bir hadiste şöyle deniyor:
(Bir zaman gelecek, Kur’an çalgı aletlerinden okunacak.) [Tergib-üs-salat]
Burada çalgı aletinden kasıt nedir? Radyo ve TV’den Kur’an dinlemek caiz değil mi?
CEVAP
Ses çıkaran her türlü alete mizmar [çalgı aleti] denir. (Müncid)
Hoparlör de mizmardır. Radyo, TV ve bilgisayardan, öğrenmek niyetiyle Kur’an-ı kerim dinlenebilir. İbadet niyetiyle dinlemek caiz olmaz. Elmalılı tefsirinde deniyor ki:
Hoparlörden çıkan sese kıraat değil, çınlamak, zırlamak denir. Buradan secde âyeti işitilse, tilavet secdesi yapmak gerekmez. (c.3 s)

Fakat bu ses, Kur’an-ı kerimin aslı değilse de, benzeridir. Buna da saygısızlık etmemeli. Kapatılmıyorsa saygıyla dinlemeli, başka bir işle meşgul olmamalı.

Kur’an-ı kerimi hatmetmek
Sual:
Bir kimse, Kur’anı baştan itibaren okusa, İhlâs suresine kadar gelse, son iki sureyi de bir başkasına okutsa, Kur’anı hatmetmiş olur mu?
CEVAP
Kur'an-ı kerimi Fatiha’dan başlayıp Fil veya İhlâs suresine kadar okuyup, sonra birkaç sureyi başkasına emredip okutsa, o da birinciye vekil olarak kalan sureleri okusa, hatim olmaz. Hiçbiri hatim sevabına kavuşamaz. Hatim olması için tamamını bir kişinin okumuş olması gerekir. (Behcet-ül-fetava)

Hatim dinlemek
Sual:
Mukabele olarak Kur’anı baştan sona dinlesek, hatmetmiş olur muyuz?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi dinlemek, okumaktan daha çok sevabdır. Okumak sünnet, dinlemek farzdır; fakat dinlemekle hatim olmaz. Mukabele dinlemek çok sevab olmasına rağmen, TV’den, radyodan veya kasetten dinlemenin ise, insan sesi olmadığı için hiç sevabı olmaz. Bunu ibadet diye yapmak, bid’at olur. Yalnız öğrenmek niyetiyle dinlenebilir.

Kolay okunan Mushaf
Sual:
Kur’an-ı kerim okumaya yeni başladım. Hangi Mushaf’ı rahat okuyabilirim?
CEVAP
Ahmet Tevfik Tekbaş hattı Mushaf kolay okunmaktadır. Hayrat Vakfı’nınki de buna yakın sayılır. Bir de İpek yayınlarından, yarı bilgisayar hatlı bir Mushaf var. Bunun da, okunuşu kolaydır. Yeni başlayan herkes rahat okuyabilir. Bu Mushaf’ın harfleri ve harekeleri daha büyük, durak ve kasırları dikkat çekici bir şekilde kırmızıdır. Harfler üst üste değil, yan yana dizilidir. Sayfaları tam dolu olup, kenarlarındaki boşluk azdır. Mushaf’ın rahle boyu, yazıları emsallerinden bir boy büyüktür. Bu Mushaf, İhlâs Marmara Evleri 2. kısımda İhlâs Vakfı temsilciliği kitabevinden de temin edilebilir.

Latin harfleriyle karışık yazmak
Sual:
Arapça kursuna gidiyorum. Arapça kitaplarda, âyet, hadis ve İslam harfleriyle yazılan diğer yazıların altına, Latin harfleriyle anlamlarını yazmak caiz olur mu?
CEVAP
Âyet ve hadislerin altına yazmak caiz olmaz. Oraya, numara veya başka bir işaret koyup, anlamlarını başka bir sayfaya yazmalı. İslam harfleriyle yazılan diğer yazıların altına yazılabilir.

Kur’an-ı kerim okunurken
Sual:
Camide Kur’an okunurken, kıbleye mi, yoksa Kur’an okunan tarafa mı dönülür?
CEVAP
İkisi de olur. Kur’an-ı kerim okunan tarafa dönmek efdaldir.

Sual: Kaplıcanın su dolu küvetinde, dizle göbek arası örtülü iken, tesbih çekmek ve ezberden Kur’an okumak caiz midir?
CEVAP
Erkeğin, o şekilde tesbih çekmesi caiz, Kur’an-ı kerim okuması, tenzihen, kadının, o vaziyette Kur’an okuması tahrimen mekruh olur.

Sual: Al-i İmran , Ahzab 40, Muhammed 2 ve Fetih 29 olmak üzere, bu dört surede Peygamber efendimizin ism-i şerifleri geçiyor. Kur’an okuyan kimse, bu âyetleri okurken, Peygamber efendimize salevat getirmesi gerekir mi?
CEVAP
Okurken getirmesi gerekmez. Okuması bitince söylemesi, iyi olur. (Redd-ül-muhtar)

Fatiha okumak
Sual:
Kur’an okunup el-Fatiha denince, Fatiha okumak gerekir mi?
CEVAP
Hayır. Okunursa iyi olur.

Kur’anın harflerini değiştirmek
Sual:
Kur’anı kerim, tecvid kaidesine göre, okunduğu gibi yazılsa caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olmaz. Kur’an-ı kerimi İslam harfleriyle okunduğu gibi yazmak sözbirliğiyle haramdır. Böyle yapmak Selef-i salihin’in yaptıklarını beğenmemek, onları cahil bilmek olur. Mesela, Kur’an-ı kerimde, (Ribu) yazılı ise de, (Riba) okunur. Bunu, okunduğu gibi (Riba) yazmak caiz değildir. (S. Ebediyye)

Âlimlerimiz sözbirliğiyle bildiriyor ki, Kur’an-ı kerimde bulunmayan bir harfi ekleyen veya bir harfini değiştiren kâfir olur. (Kitab-üt-tibyan fi adab-i hamelet-il-Kur’an, Hazinet-ül-esrar)

Hatim sevabı
Sual:
Mukabeleyi dinlemekle hatim sevabı olur mu?
CEVAP

Dinlemekle hatim olmaz. Dinleme sevabına kavuşulur. Hatim okuyanı Mushaf’tan gözle takip etmek daha uygundur, gözler de ibadet etmiş olur. Hatim okunurken başka iş yapmayıp sadece dinlemelidir. Radyodan, TV’den veya internetten dinlerken, sevab olması için kendisinin okuması şarttır. Cihazdan dinlemekle sevab olmaz. Baştan sonuna kadar kendisi de, okursa hatim sevabı alır.

Farz sevabı tercih edilir
Sual:
Camide her sabah Kur'an-ı kerim okunuyor. Sabahın sünnetini evde kılınca, camiye geç kaldığım için Kur'an-ı kerimi dinleme imkânı olmuyor. Kur'an-ı kerimi dinleyerek farz sevabı kazanmak için, sünneti evde kılmayıp camide mi kılmak daha evladır?
CEVAP
Evet.

Kur’an-ı kerim okunurken
Sual:
Okunan Kur’an-ı kerimi dinlemek mi daha sevab, yoksa Mushaf’tan takip etmek mi?
CEVAP
Kur’an-ı kerim dinlemek farz-ı kifayedir, hiç kimse dinlemezse hepsi haram işlemiş olur. Dinlerken gözle takip etmenin ise mahzuru olmaz, hatta iyi olur, gözler de ibadet etmiş olur.

Kur’an-ı kerim okurken
Sual:
Bazen mescitte Kur’an okuyorum. O sırada dışarıdan biri gelip selamün aleyküm diyor. Kur’anı okurken bölmek istemiyorum, içimden alsam selamı olur mu?
CEVAP
Kur’an okuyana selam verilmez. Almak zorunda değilsiniz, ancak alırsanız iyi olur.

Ha-mim’lerin şefaati
Sual:
Ha-mim surelerini okuyan Cennetlik olur deniyor. Öyle bir şey var mı?
CEVAP
Sadece Ha-mim’ler değil, Kur’an-ı kerimin her suresi şefaat eder. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Allah indinde Kur’andan daha üstün şefaatçi yoktur. Ne Peygamber, ne melek, ne de başkası.) [Taberani]

(Kur’an okuyun! Çünkü kıyamette şefaat eder.) [Müslim]

Kur’an-ı kerimin şefaat ettiği kimse de elbette Cennetlik olur. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ha-mim’ler yedidir. Cehennemin kapıları da yedidir. Her biri Cehennemin bir kapısına gelip bekler, “Ya Rabbi, bana inanıp da beni okuyanı bu kapıdan sokma!” der
.) [Beyheki]

Bu hadis-i şerifler şartsız bildirildiği için, şartlarını da bilmek gerekir. İlk önce, Kur’an-ı kerimi okuyanın Müslüman ve Ehl-i sünnet olması şarttır. Gayrimüslim veya bid’at ehliyse, hiç faydası olmaz. Bid’at ehlinin ve diğer sapıkların okuması, kendi aleyhlerine delil olacaktır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kur’an-ı kerim, okuyanlarına, ya şefaat edecek veya düşman olacaktır.) [Müslim]

Kur’an-ı kerim, okuyanlarına niye düşman olacak? Çünkü Kur’an-ı kerim okuyanın okuduğuna inanması ve onunla amel etmesi şarttır. İnanmayana ve bid’at ehline şefaat etmez, aksine hadis-i şerifte bildirildiği gibi düşman olacaktır.

Her zaman söylediğimiz gibi, şartsız bildirilen hadis-i şerifleri okuyunca, şartsız kabul etmek yanlış olur. Mesela, (Cömert cennete girer) hadis-i şerifi de şartsız bildirilmiştir, yani bazı şartları var demektir. Bu şartlarından en önemlisi, imanlı ve Ehl-i sünnet itikadında olmasıdır.

Namaz dışında okurken
Sual:
Namaz dışında Kur’an-ı kerim okumaya başlarken, Eûzü okumak sünnet mi, yoksa vacib mi?
CEVAP
Bu hususta farklı kaviller vardır. Sünnet, müstehab ve vacib olduğu da bildirilmiştir. Vacib olan kavli tercih etmek daha ihtiyatlı olur.

Sure veya âyet okumaya başlarken, Eûzü okumak vacibdir. (Şir’a-tül-İslam, S. Ebediyye)

Kur’an-ı kerim okumak
Sual:
Sûre veya âyetleri ezberden okumak mı, yoksa Mushaf’a bakarak okumak mı daha sevabdır?
CEVAP
Mushaf’a bakarak okumak, ezberden okumaktan daha sevabdır. Namazda okumak ise, Mushaf’a bakarak okumaktan da sevabdır. (Kitab-üt-tibyan)

İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Namazda okunan Kur’an, namaz dışında okunan Kur’andan daha hayırlıdır.) [Hazinet-ül-esrar]

(Ümmetimin yaptığı ibadetlerin en kıymetlisi, Kur’an-ı kerimi, Mushaf’a bakarak okumaktır) [Şir’a şerhi]

Hazret-i Ali buyurdu ki:
Namazda okunan Kur’an-ı kerimin her harfi için yüz sevab verilir. Namaz dışında abdestli okuyunca, her harfi için yirmi beş sevab, abdestsiz okuyunca, on sevab verilir. Yürürken ve iş yaparken okuyunca, sevabı daha az olur.

Bilen kimsenin, mânâsını düşünerek bir âyet okuması, başka şey düşünerek, bütün Kur’anı hatmetmesinden daha çok sevabdır. (Şir’a şerhi)

Kur’an-ı kerimi okumadan önce, Allahü teâlânın büyüklüğünü, kimin sözü olduğunu düşünmeli. Mushaf’a dokunmak için temiz el lazım olduğu gibi, onu okumak için de temiz kalb lazımdır. Allahü teâlânın büyüklüğünü bilmeyen, Kur’an-ı kerimin büyüklüğünü anlayamaz. Allahü teâlânın büyüklüğünü anlamak için de, Onun sıfatlarını ve yarattıklarını düşünmeli. Bütün mahlûkatın sahibi, hâkimi olan bir zatın kelamı olduğunu düşünerek okumalı. Okurken başka şeyler düşünmemeye çalışmalı. (Kimya-i Saadet)

Kategori :

Fıkıh Soruları

Açıklama :

Kur'an okumak ve öğrenmek farz-ı kifaye mi, farz-ı ayn mıdır? fıkıh sorusuna Halis Hoca (Ebu Hanzala) cevap veriyor.

Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; webgrid.co.uk

Soru:
Kur'an-ı Kerim'i okumak ve öğrenmek farz-ı kifaye mi, farz-ı ayn mıdır?

Cevap:
Kur'an-ı Kerim'i anlamak, düşünmek ve yaşamak her Müslüman için farz-ı ayndır.

"Onlar, Kur’ân’ı derinlemesine düşünmezler mi? Yoksa, kalpleri üzerinde kilitler mi var?"(47/Muhammed, 24)

"Onlar Kur’ân’ın (derin anlamlarını anlayacak şekilde dikkatli) düşünmüyorlar mı? Şayet Allah’tan (değil de) bir başka yerden gelmiş olsaydı onda çok fazla çelişki/zıtlık bulurlardı." (4/Nîsa, 82)

Kur'an'ı anlamak ve onun ayetleri hakkında tefekkür etmek müslüman üzerine farz-ı ayndır.

Müşrikler ise Kuran'dan yüz çevirirler:
"Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile ve belirlenmiş bir süreye kadar yarattık. Kâfirler, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren kimselerdir." (46/Ahkâf, 3)

Kıyamet gününde Peygamberin (sav) davalısı olarak diriltilecek olan insanlar Peygamberimiz (sav) kıyamet günü diyecek ki:

Resûl der ki: “Rabbim! Şüphesiz ki benim kavmim, bu Kur’ân’ı terk edilmiş olarak bıraktılar.” (25/Furkân, 30)

Kıyamet günü Allah Resûlü’nün (sav) şikayet ederek davacı olacağı insanlar, Kur’ân’ı mehcur, terk edilmiş bir hâlde bırakıp onu harabeye çevirmiş olan insanlardır. Kur’ân’ı terk; ona iman etmeyi, onunla amel etmeyi, onu kanun yapıp onunla hükmetmeyi, onu insanlara anlatıp onunla cihad etmeyi, onu okumayı ve onun ayetleri üzerinde düşünüp onda hidayet aramayı terk etmek gibi Kur’ân’a karşı sorumlu olduğumuz her alanı kapsar. Her kişi ona karşı sorumluluğunu terk ettiği oranda onu mehcur bırakacak ve Resûlullah’ın (sav) davalısı olacaktır.

Kur'an'ı okumak şart değildir. Bir başkası kişiye Kuran okuyabilir, başkasından dinlenebilir. Ancak Kuran'ı anlamak ve onun hakkında tefekkür etmek farz-ı ayndır.

Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…

"Kur’an&#;ı okumam emredildi.” (Neml, 27/92) gibi ayetlere göre, Kur&#;an&#;ı okumak her Müslümana farz mıdır?

Değerli kardeşimiz,

- Neml suresinde meal olarak yer alan "Kur’an’ı okumam emredildi.” ifadesi, Hz. Peygamber (asm)'in insanlara Kur’an’ı okuması, yani tebliğ göreviyle alakalı olabildiği gibi (Razî, ilgili ayetin tefsiri), bizzat Hz. Peygamber (asm)'in ilahî mesajları tamamen hazmetmesi için, kendi kendine Kur’an’ı çokça okuması emredilmiş olabilir. (Beydavî, ilgili ayetin tefsiri)

- Kasas suresinde meal olarak  yer alan “Kur'an’ı senin üzerine farz kılan Allah" ifadesi, Hz. peygamberin Kur’an’ı okuması, tebliğ etmesi ve onunla amel etmesi manasına gelir. (Beydavî, ilgili ayetin tefsiri) Bununla beraber, bu ayetin bu ifadesi Kur’an’ı insanlara okuyup tebliğ etme anlamına da gelir. (İbn Kesir, ilgili yer)

- Kehf suresinin ayetinde de Hz. Peygambere Kur’an’ı okuması ve insanlara tebliğ etmesi emredilmektedir. (İbn Kesir, ilgili yer)

- Hülasa bu üç ayette de Hz. Peygamber (asm)'in Kur’an’ı okuması ve insanlara tebliğ etmesi emredilmiştir. Bu emirler doğrultusunda peygamberimiz, o güne kadar kendisine vahyedilen Kur’an ayetlerini, daha sonra da  bütün Kur’an’ı hıfzetmiş ve her zaman onu okumuştur.

- Ancak, Hz. Peygamber (asm)'in şahsına mahsus olan görevlerden biri de onun Kur’an’ı okuyup, üzerinde tefekkür edip amel etmesi ve başkasına metnini tebliğ edip manasını açıklamasıdır.

Bu sebeple, bütün Kur’an’ı okumak bütün Müslümanlara farz değildir. Çoğu sahabelerin de Kur’an’ı tamamen ezberleyip okumadıkları bilinmektedir. Tarih boyunca ve zamanımızda da Müslümanların büyük çoğunluğunun bütün Kur’an’ı okumadıkları bir realitedir.

Bundan da anlaşılıyor ki, bütün Kur’an’ı okumak veya ezberlemek, bütün Müslümanlara farz değildir. Ancak bunun bir farz-ı kifâye olduğunda şüphe yoktur. Ayrıca, namazda okunması gereken miktarı herkesin öğrenmesi farz-ı ayındır.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Anlamını bilmeden Kur&#;ân okumak

31,2K

Birkaç yıl önce öğrencilerimden birisi, “Hocam! Ben anneme anlamını bilmiyorsan Kur’ân okuma dedim” demişti. Niçin diye sorduğumda “çünkü anlamını bilmeden Kur’ân okumasının bence bir anlamı yok” diye cevap vermişti. Ders içinde gerekli cevabı vermeye çalışmıştım. Öğrenciyle konuşurken kulaktan dolma bilgiler ve kendisince yürüttüğü akıl çerçevesi dışında sağlam bir dayanağının olmadığını da görmüştüm. Sonraları aslında bu kanıda olanın sadece o öğrencim olmadığını, koca koca adamların hatta bazı ilahiyatçıların da bu görüşte olduklarını ve birçok gencin kafasının bundan dolayı karışık olduğunu anladım.

Evet asıl olan Kur’ân’ı Kerim’i anlamak ve hayatımıza tatbik etmektir. Bunda herkes hemfikirdir. Ancak Kur’ân’ı Kerim, sadece anlam yönüyle mü’minleri kuşatmaz. Zira Kur’ân’ı Kerim, çok yönlü bir kitaptır. Anlamını bilip ona göre amel etmek asıl olmakla beraber, ayrıca Kur’ân, “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa, müminlere doğru yolu gösteren bir hidayet ve rahmet geldi” (Yûnus 10/) âyetinde belirtildiği gibi aynı zamanda bir şifa, bir rehber, bir ibadet ve de en önemlisi bir zikirdir. Tüm bu yönleriyle ele alındığı zaman Kur’ân; müctehidler (hüküm çıkarma yetkisi olan âlimler) açısından hüküm çıkarılacak bir kaynak, ilahiyatçı ve müderris gibi âlimler için müctehidlerin hüküm çıkardıkları âyetleri anlamak için bir rehber, tüm insanlık için bir şifa ve anlamını bilmeden okuyanlar için zikir ve ibâdet olmuş olur.

Demek ki Kur’ân’ı Kerim’in özelliklerinden birisi de belirtildiği gibi zikir oluşudur. Bunu bizzat Kur’ân’ın kendisi ifade etmektedir. Kur’ân’ı Kerim’de müştaklarıyla beraber zikr / zikir kelimesi yerde geçer. Bu âyetlerin önemli bir kısmında da Yüce Allah, bize zikretmemizi emreder. “Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken (namazı) kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah&#;ı, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi zikredin”(Bakara, 2/), “Namazı bitirdiğinizde, Allah&#;ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin”(Nisa, 4/), “Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma” (A’raf, 7/),“Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz” (Cuma,62/10) gibi âyetler bunlardan bir kaçıdır. Bu ve benzeri âyetlerden, Yüce Allah’ın zikirde bulunmamızı emrettiği açıkça görülmektedir.

Şimdi bir an durup, Yüce Allah bize zikri emretmektedir, acaba zikir nedir? Veya hangi lafızları zikredersek, Allah’ın emri olan zikir görevini eda etmiş oluruz? Diye soracak olursak, cevabını yine Kur’ân’ı Kerim ve hadîslerde buluruz. Nitek im  إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ  “Zikri (Kur’an&#;ı) kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız ” (Hicr,15/9), “Bunları biz sana âyetlerden ve hikmetli zikr&#;den (Kur&#;an&#;dan) okuyoruz” (Âl-ı İmrân, 3/58), “O inkar edenler, zikri (Kur&#;an&#;ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi” (Kalem,68/51) gibi âyetler buna delâlet etmektedir. Okuduğumuz âyetlerde geçen “zikr” kelimesi Kur’ân anlamındadır. O halde sorumuzun cevabı yine Kur’an’da karşımıza çıkmakta ve “zikir nedir?” şeklindeki sorumuza yine Kur’ân, “Zikir, Kur’ân’dır” diye cevap vermektedir. Öyleyse Kur’ân, zikirdir. O halde zikretmek Kur’ân’ın emri olduğuna ve Kur’ân aynı zamanda zikir olduğuna göre, anlamı bilinmese de Kur’ân’ın zikir niyetiyle okunması yine Kur’ân’ın tüm Müslümanlara emri olmuş olmaktadır. Kur’ân’ın emrini yerine getirmek ise ibâdet ve dolayısıyla sevaptır. Tabi ki anlamıyla beraber okunsa daha da güzel olur. Ama anlamını bilmiyorsan Kur’an okuma, denilemeyeceği Kur’ân’dan anlaşılmaktadır. Aksi bir yaklaşım, Kur’ân’a zikir diyen ve bizlere zikri emreden Allah’ın emirleriyle çelişmek anlamına gelir.

Kur’ân’ı Kerim, zikri emredip Kur’ân’ı okumanın  zikir olduğunu anlattığı gibi, Peygamberimiz (s.a.v.) de buna işaret ederek mü’minleri Kur’an-ı Kerim okumaya teşvik  etmektedir. Mesela Ebû Ümâme (r.a.), ben Resûlullah’ı (s.a.v.): “Kur’ân okuyunuz. Çünkü Kur’ân, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir.” (Müslim, Müsâfirîn, Ayrıca bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, , ). Yine başka bir hadiste Allah’ın Resûlu (s.a.v.): “ Kur’ân-ı Kerim’den tek bir harf okuyana bile bir sevap vardır. Her hasene on misliyle değerlendirilir. Ben “Elif lâm Mîm” bir harf demiyorum. Aksine “Elif” bir harf, “Lâm” bir harf, “Mîm” de bir harftir” (Tirmizî, Sevabü’l-Kur’ân, 16) diye buyurmaktadır. Buna benzer başka hadîsler de mevcuttur. Özellikle ikinci hadiste verilen “elif lâm mîm” örneği dikkat çekicidir. Zira “elif lâm mîm” huruf-i mukataadandır. Bazı surelerin başında bulunan bu ve benzeri harflerin anlamının bilinemeyeceği başta dört halife ve İbn Mesût olmak üzere âlimlerin çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir. (Bkz. M. Zeki Duman, Mustafa Altundağ, “Hurûf-i Mukattaa” DİA, c. XVIII). Bundan dolayı da bunlara ayrıca “hurûf-ı mübheme” de denilmiştir. Buna göre hadîste geçen “elif, lâm, mim” mukataa harflerinin anlamı bilinmemektedir. Amma buna rağmen her bir harfe bir ile on arası sevap verilmektedir ki, bu da anlamı bilinmese dahi Kur’ân okumanın sevap olduğunu ayrıca gösteren başka bir delil olarak karşımıza çıkmaktadır. Buraya kadar anlatılanlardan anlaşılacağı üzere, anlamını bilmeden Kur’ân’ı kerimi okumanın zikir ve de sevap olduğu ve bu hususun Kur’ân ve Sünnetten anlaşıldığı görülmektedir. Bundan dolayıdır ki İmâm Azâm, İmâm Şafiî gibi büyük âlimler, sürekli ilimle meşgul oldukları halde sevap niyetiyle her fırsatta Kur’ân okumuş, hatim indirmişlerdir. Bu durum, bin dört yüz yıl boyunca böyle anlaşılagelmiştir.

Şimdi gelelim akli delil veya yorumlara. Dünyada milyar Müslüman bulunmaktadır. Ancak bunların sadece ,5 milyonu Arap olup Arapça bilmektedir. Buna göre 1. 2 milyar Müslüman Arap değil, yani Arapça bilmemektedir. Bunların 2 yüz milyonunun da Arapça öğrenmiş kimseler olarak var saysak bile en az 1 milyar Müslüman, Arapça bilmiyor demektir. O zaman bu anlayışa göre Arap olmayan 1 milyar Müslüman Arapça bilmediği için, kendi kitapları ve Allah’ın kelâmı olan ve de yanı başlarında duran Kur’ân-ı okumak için ya Arapça öğrenmeli ya da hiç okumamalı, öyle mi? Böyle bir anlayış akla uygun düşer mi? Elbette ki düşmeyeceği açıktır. Mehmet Amca, Ayşe Teyze, Fatma Teyze, sizler Arapça bilmiyorsunuz, öğrenme imkanınız da yok; o halde siz ölünceye kadar size gönderilmiş olan Kur’ân’ı, Allah’ın kelâmını bir defa dahi açıp okuyamazsınız mı denilecek? Yahu! Tüm dünyada gençler anlamını hiç bilmedikleri pop vs. müzikleri dinleyip melodisinden haz alıp kendilerinden geçerken, Allah’ın kelâmı olan Kur’ân’ın böyle bir tarafı dahi yok mu sizce?! Bırakalım anlamını bilmese dahi mü’minler, rablerinin kelâmını zikredip okusunlar, onunla zevk alıp huzura ersinler. Dikkat edin, kalbler ancak Allah&#;ın zikriyle huzura kavuşur. (Ra’d, 13/28).

Şayet anlamını bilmeden Kur’an-ı Kerim okumanın bir anlamı ve sevabı olmamış olsaydı, o zaman anlam yönünden aklen ibâdetin rûhuna ters gibi gelen birçok âyeti namazda da okumamamız gerekirdi. Mesela namaz kılarken Fatihâ’dan sonra bazen kıssaları anlatan sureleri okuruz. Orada Fravun’dan, Nemrût’tan,  Ebûleheb’ten ve yaptıklarından bahsedilir. Namazda Fravun “Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi” (Naziat, 79/24) âyetini icabında okuruz. Oysa anlam yönünden Fravun’un bu sözü küfürdür. O halde biz, kendisini rab olduğunu söyleyen Fravun’un sözünü namaz gibi bir ibâdette nasıl söyleyebiliyoruz? Düz mantığa göre bu doğru değil gibi görünse de özü itibariyle durum böyle değildir. Demek ki, Kur’ân’dan maksat sadece anlamı değildir. Namazda olduğu gibi bazen kelâm (lafız), anlamın önüne geçer ve Fravunun söylediği sözü biz Allah’ın kelâmı olarak okuduğumuzda manasını değil, lafzını esas almakta ve hem ibâdetimizi yapmakta hem de sevap kazanmaktayız.

Anlamını bilmeden Kur’ân okumanın bir sevabının olmadığını söyleyenlere gelince, aslında konuyla direk alakası olmayan bazı âyetlere getirdikleri bazı zorlama yorumlardan başka delillerinin olmadığı anlaşılmaktadır. Yani tek delilleri, bazı âyetlere getirikleri kendi yorumlarıdır. Anlamını bilmiyorsan Kur’ân okumanın bir faydası yok, diyenler; “Anlayasınız diye biz onu açık bir Arapçayla indirdik” (Yusuf 12/2), “Biz Kur’an’ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık öğüt alan yok mudur?” (Kamer /17, 22, 32, 40) gibi konuyla direkt alakası olmayan âyetleri yorumlamak suretiyle kendilerince delil olarak sunmaktadırlar. Bu âyetlerin ne anlama geldiğini, nasıl anlamamız gerektiği konusu uzun bir mesele olduğu için burada bu meseleye dalıp asıl mevzudan kopmayacağız. Ancak şunu söylemeden de geçemeyeceğiz: Evet Kur’ân tüm Müslümanlara inen ve apaçık olan bir kitaptır, herkes onu kendi seviyesine göre anlar. Ancak köylü Mehmet amcanın meal okuyarak anladığı ile imam hatip mezunu birisinin anlaması arasında fark olduğu gibi, İlahiyat mezununun medreseden mûciz (mezun) birinin anlaması ile İmam Şafiî, İmâm A’zâm, İmâm Malik gibi müctehidlerin Kur’ân’ı anlamaları arasında fark vardır. Söz konusu âyetler, iyice tetkik edildiğinde bunların Müslümanların geneline bir hitap olduğu anlaşılır. Yani bu âyetler bizi Kur’ân’a ve onun hükmüne çağırmakta ve bu anlamda Kur’ân’ın hiç kimse tarafından anlaşılmaz olmadığını, herkesin kendi ilim ve eğitimi seviyesine göre anlayacağını ifade etmektedir. Buna göre normal şartlarda eğitim almak suretiyle kendisini yetiştirip, müctehid seviyesinde uzmanlaşmış âlimler için Kur’ân, hüküm çıkarılacak şekilde apaçıktır. Yine belli bir ilim birikimi olanlar  (ilahiyatçılar vb) da bu müctehidlerin çıkardıkları hükmü hangi âyetlerden çıkardıklarını müctehidlerin anlatmasıyla anlar ve diğer insanlara aktarırlar. Böylece bunlar için müctehidlerin yardımıyla Kur’ân apaçık hale gelmiş olur. Okuma yazması ve biraz ilmi birikimi olanlar da söz konusu âlimlerin yardım ve içtihadlarıyla Kur’ân’ın hükmünü anlarlar. Onlar için de bu yolla Kur’ân apaçık bir hal almış olur. Yine meâle bakan sıradan vatandaşlar da bu hükümleri gerek müctehidlerin fetvalarından gerek diğer âlimlerin kitaplarından öğrenirler ayrıca hüküm bildirmeyen kısımları (kıssalar gib) kendileri de anlarlar. Dolayısıyla bunlar içinde bu anlamda Kur’ân anlaşılmış olur.  Buna göre Kur’an kişilerin akıl, anlayış, eğitim ve ilim seviyelerine göre farklılık arzetmekle beraber anlaşılır ve açık bir kitaptır.  Ancak bu, ille de her Müslüman bizzat kendisi Kur’ân’ın anlamını bilecek ve kendisi Kur’ândan hüküm çıkarıp ona göre amel edecek ve anlamını bilmeyenler zikir niyetiyle okuyamazlar anlamına kesinlikle gelmez. Eğer öyle olsaydı Müslümanların sayısı kadar ( milyar) görüş ortaya çıkardı. 

Kısaca Kur’ân-ı Kerim’in temelde iki yönü olduğunu söylemek mümkündür. Buna göre Kur’ân’ın bir hüküm yönü bir de zikir (tilâvet) yönü vardır. Fikir yönü ile Kur’ân, kişilerin eğitim ve anlayış seviyelerine göre herkese bir yönüyle hitap eder. Yani müctehide de köylü vatandaşa da. Bu anlamda müctehid, peygamber vârisi olarak Kur’ân’dan hüküm çıkarırken, bu yetkiye sahip olmayan diğer mukallidler (müctehid olmadığı için Kur’ân ve sünnetten hüküm çıkaramayan ancak müctehidlerin fetvalarına göre amel eden mü’minler) de bu hükümlere göre Kur’ân’a uyarlar. Bu da müctehid vasıtasıyla Kur’ân’ın anlaşılması yani Kur’ân’ın anlaşılır ve açık olması anlamına gelir.

Kur’ân’ın bir de zikir yönü vardır. O da en başta verdiğimiz âyet ve hadîslerde görüldüğü gibi, Kur’ân’ın anlamını bilmeden dahi olsa Kur’ân’ın zikir olduğu gerçeğini kavrayarak zikir niyetiyle okumak. Bu da ibâdet ve sevaptır.

Saygı ve selamlarımla.

Okunan Kuran’ı Dinlemek Farz mıdır?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Kur&#;an Okumak Sünnet midir, Anlamak Farz mıdır?

Posted on Ağu 11, in Kuran'ın Rehber Edinilmesi by

Kur&#;an Okumak Sünnet midir, Anlamak Farz mıdır?

Dün cuma namazında hutbede hoca Kuran okumanın sünnet olduğunu söyledi. Gerçekten de Müslümanlardaki mezhep kaynaklı yaygın inanış Kuran okumanın sünnet olduğu yani peygamberin bunu yaptığı, bizim ise yapmamız durumunda sevap olacağı ancak zorunlu olmadığı ancak Kuran okunurken dinlemenin farz olduğu şeklindedir.

7 – Araf Suresi –
Kuran okunduğu zaman, onu dinleyip kulak verin ki merhamet edilesiniz.

 

Yukarıdaki ayette de açıkça görüldüğü gibi Kuran okunduğu zaman onu dinlememiz emrediliyor. Burası doğru ama Kuran&#;ı anlamak, anlamak için de okumamız gerektiğini düşünürsek okumak sünnet midir yani olmasa da olur mu yoksa farz mıdır yani olmazsa olmaz mıdır?

38 – Sad Suresi –
Kutsal/bereketli bir Kitap bu; sana indirdik ki onu, ayetlerini derin derin düşünsünler ve öğüt alabilsin temiz özlüler.

4 – Nisa Suresi –
Kur&#;an&#;ı, iyice okuyup düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah&#;tan başka birinin katından gelseydi, elbette ki onun içinde birçok ihtilaf bulacaklardı.

47 – Muhammed Suresi –
Peki bunlar, Kur&#;an&#;ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı?Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?

 

Yukarıdaki ayetler bizlere açıkça Kuran ayetleri üzerine düşünmemizi emretmekte, öğütlemektedir. Kuran&#;ın indiriliş amacının insanların Kuran ayetleri üzerine düşünmeleri olduğu belirtilmektedir. Kuran&#;ın okumadan, anlamadan, anlamaya çalışmadan acaba nasıl ayetler üzerinde düşünebiliriz? Kuran&#;ın kapağını açmadan nasıl ayetler üzerinde derin derin düşünebiliriz?

 

36 – Yasin Suresi –
Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kuran&#;dan başka şey değildir;
Diri olanı uyarsın ve gerçeği örten nankörler/inkârcılar aleyhine söz hak olsun diye indirilmiştir.

 

Yasin suresindeki bu ayetler de çok manidar gerçekten. Birinci ayet Kuran&#;ın anlaşılmaz olduğunu söyleyen onlarca sözde Müslüman alimine inat Kuran&#;ın apaçık olduğunu söylüyor. Diğer ayette Kuran&#;ın diri olanları uyardığını belirtiyor. Zaten Kuran okumamız gerektiğini, bunun dinin bir emri olduğunu, aynı şekilde Kuran&#;ı anlamanın ve ayetleri üzerinde düşünmenin farz olduğunu da yine Kuran&#;dan öğreniyoruz.

Sonuç olarak mezheplerin dininde Kuran okumak sünnettir dinlemek farzdır içtihatında olduğu gibi Kuran&#;a uygun öğeler olduğu gibi Kuran&#;a uygun olmayan, Kuran&#;daki emirleri yok sayan veya Kuran&#;da olmayan şeyleri dine ekleyen öğeler de vardır. Bunları ayıklamanın yolu yine Kuran&#;a gitmektir. Kuran ayetleri üzerine derin derin düşünmektir.

Tags: anladığın dilde kuran okumak, anlayarak kuran okumak, kuran meali okumak, kuran okumak, kuran okumak farz mı, türkçe kuran okumak


Author

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede