Paramesyum özellikleri

Paramesyum Özellikleri

paramesyum özellikleri

Zaten Destekçiyim

Terim

Açıklama

Ciliates grubuna ait tek hücreli bir Protoktist. Normalde aseksüel çoğalmalarına rağmen, eşleşme tiplerinin de rol oynadığı cinsel konjugasyon da yaparlar. Paramecium aurelia'nın, 16 farklı çiftleşme grubu oluşturan 34 kalıtsal çiftleşme türü vardır.

 

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Kaynaklar ve İleri Okuma

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/06/2023 17:46:01 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/6881

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler

Tümünü Göster

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki...

Bugün Öğrendim ki...

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Kafana takılan neler var?

Daha Fazla İçerik Göster

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Alıntı Yap

Evrim Ağacı Formatı

APA7

MLA9

Chicago

B. Dursunkaya. Paramesyum. (26 Eylül 2017). Alındığı Tarih: 20 Haziran 2023. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/6881

Dursunkaya, B. (2017, September 26). Paramesyum. Evrim Ağacı. Retrieved June 20, 2023. from https://evrimagaci.org/s/6881

B. Dursunkaya. “Paramesyum.” Edited by Beril Dursunkaya. Evrim Ağacı, 26 Sep. 2017, https://evrimagaci.org/s/6881.

Dursunkaya, Beril. “Paramesyum.” Edited by Beril Dursunkaya. Evrim Ağacı, September 26, 2017. https://evrimagaci.org/s/6881.

Bilim, hep birlikteyken güzel. 2023'te Evrim Ağacı'na destek olun!

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

Yeni yıl, yeni fırsatlar demek ve 2023'ten beklentimiz, bilimin Türkiye'nin her köşesine yayılması ve daha erişilebilir olması. Evrim Ağacı olarak, bu görevi yerine getirmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Bizim milyarder sahiplerimiz yok, koca koca şirketler arkamızda durmuyor, herhangi bir elçilikten fon almıyoruz. Bizim sorumlu olduğumuz tek kişi var: Sizsiniz! Ve tabii ki sizin gibi yüz binlerce bilimsever. Biz, siz gibi bilimseverlerin maddi destekleri sayesinde Türkiye'nin en büyük popüler bilim platformu olduk ve aynen bu çizgide devam etmek istiyoruz. Eğer bize destek olursanız, bu yıl da bilimin Türkiye geneline yayılmasına katkı sağlamış olacaksınız. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder
Evrim Ağacı

Evrim Ağacı

Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close

“ Bilmediğim şeyler konusunda cahil olduğumu itiraf etmekten hiçbir utanç duymuyorum.”
Marcus Tullius Cicero

Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?

Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu. Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda avantajından biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş yapmanızı tavsiye ederiz).

Üye Ol

Giriş Yap

Üyeliğin Avantajları
Arşiv Bağlantısı

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci

Paramesyum Nedir, Nasıl Beslenir? Paramesyumun Başlıca Özellikleri

Haberin Devamı

Paramesyumlarda hücre anüsü ve ağzı bulunmaktadır. Besinler burada hücre içine ve ağzına alınır, Daha sonra lizozom organelinde sindirilir. Oluşmuş atık ürünler ise hücre anüsü tarafından dışarı atılır. 

Paramesyumun Başlıca Özellikleri

Paramesyumun özellikleri normal hayvanların özelliklerinden farklıdır. Fakat özellikleri farklı olsa bi,le canlı organizmalar sınıfına dahildir. Paramesyumların göz, kulak, beyin, kalp gibi organları bulunmaz. Fakat yiyecek, üreme ve sindirme gibi yaşam süreçlerine katılabilirler. Paramesyumların yaptıkları tüm bu işlemler gözle görülemez. Mikroskopta izlenebilir. 

Paramesyum sınıfı canlı sınıfının belli başlı özellikleri bulunmaktadır. Bu özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz:

- Paramesyumlar tatlı sularda yaşayan canlılardır.

- Paramesyumlar hücre çeperi taşımazlar.

- Vücutlarının dış yüzeylerinde siller bulunur. Bu siller hareket etmeye ve besinleri yakalaya yaramaktadır.

- Trikosist adı verilen savunma iğneleri ise sillerin aralarında yer alır.

- Paramesyumlar kontraktil koful taşırlar.

- Çift çekirdekli canlılardır.Biri büyük çekirdek, diğeri ise küçük çekirdektir. 

- Büyük çekirdek eşeysiz üremeyi kontrol ederek hücreyi yönetir.

Haberin Devamı

- Küçük çekirdeğin görevi ise eşeyli üremeyi kontrol etmektir.

- Paramesyumlarda koruyucu bir örtü bulunur. Bu örtünün adına pelikula denir.

- Hem eşeyli, hem de eşeysiz olarak çoğalabilirler.

- Eşeysiz üremede enine bölünürler, eşeyli üremede ise konjugasyon ile çoğalırlar. 

- Paramesyumların dış kaplamaları sert ve terlik şeklindedir. 

- Hücre dış zarları sert ve esnektir. Bu nedenle zarlar hafif bükülebilir. 

ÜREME

✔ Canlıların kendine benzeyen yavrular meydana getirerek nesillerini devam ettirmelerine üreme denir.
✔ Canlılar üreme davranışını içgüdüsel olarak gerçekleştirir ve iki şekilde üreme görülür.

​​

EŞEYSİZ ÜREME

✔ Bir canlının başka bir canlıya ihtiyacı olmadan tek başına genetik yapısı benzer olan yavrular meydana getirdiği üremeye eşeysiz üreme denir.

✔ Temelinde mitoz bölünme vardır. (genellikle).

✔ Döllenme görülmez.

✔ Genetik çeşitlilik görülmez. (mutasyon hariç).

✔ Tek ya da çok hücreli canlılarda görülebilir.

✔ Değişen çevre şartlarına dayanıksız yavrular oluşur.

1) Bölünerek Üreme: Tek hücreli canlılarda ana hücrenin ikiye bölünmesi ile gerçekleşen eşeysiz üremeye bölünerek üreme denir.
✔ Bölünme sonucunda hemen hemen eşit büyüklükte iki hücre oluşur. Bakteri, Arke, Amip, Öglena, Paramecium… gibi canlılar bu şekilde bölünürler.

✔ Prokaryotlarda, ikiye bölünme genetik maddenin eşlenmesi ve hücrenin sitoplazmasının ikiye bölünmesi şeklinde gerçekleşir. (Bu bir mitoz bölünme değildir.)

✔ Ökaryot tek hücrelilerde ise, mitoz bölünme sonundaki sitokinezin yeri canlıdan canlıya farklılık gösterebilir. Örneğin; paramecium enine bölünür, öglena boyuna, amip ise her şekilde bölünme yapabilir.

​​

2) Tomurcuklanarak Üreme: Ana canlıda oluşan bir çıkıntının büyüyerek ana canlının  küçük halini oluşturduğu eşeysiz üremeye tomurcuklanarak üreme denir.

✔ Tek ya da çok hücreli canlılarda görülebilir. Bira mayası, hidra, sünger… gibi canlılarda görülür.

✔ Bira mayası hücrelerinde mitoz bölünme meydana gelir. Ancak sitokinez gerçekleştirilirken oluşan hücrelerin sitoplazması eşit olmaz. Oluşan hücrelerde biri diğerine göre çok küçüktür bu hücreye tomurcuk denir.

✔ Hidrada vücudun belirli bir bölgesinde çıkıntı oluşur. Bu çıkıntı mitoz bölünmeler ile büyütülerek tomurcuk oluşturulur

✔ Tomurcuk ana bireyden ayrılıp tek başına yaşayabilir ya da ana birey üzerinde kalıp başka tomurcuklarla birlikte koloni oluşturabilir..

​​

3) Sporla Üreme: Çevre şartlarına dayanıklı ve başka bir üreme hücresi ile birleşmeden çimlenerek yeni bir canlıyı oluşturabilen n kromozomlu üreme hücrelerine spor denir. Spor üreterek yapılan üremeye ise sporla üreme denir.

✔ Tek ve çok hücrelilerde görülebilir.

✔ Spor oluşturarak üreyen canlıların hayat döngüsünde eşeyli üreme ve eşeysiz üreme beraber görülür. Bu canlılar eşeysiz üreme ile eşeyli üremeyi sırayla gerçekleştirir. Buna metagenez (döl almaşığı) denir.

✔ Tohumsuz bitkiler (eğrelti otu, kara yosunları…), plazmodium, cıvık mantarlar, mantarlar… gibi canlılarda görülür.

4) Partenogenez: Döllenmemiş yumurtadan mitoz bölünmeler ile canlı gelişimine partenogenez denir. Arı, karınca, su piresi ve bazı kertenkele gibi canlılarda görülür.

✔ Arılarda partenogenez, kraliçe arının mayoz bölünme ile ürettiği yumurtalar döllenme yapmadan mitoz bölünme yaparsa n kromozomlu erkek arılar oluşur.  

5) Rejenerayon İle Üreme:

✔ Rejenerayon: Dokuların mitoz bölünmeler ile kendini yenilemesidir.

✔ Canlıların gelişmişliği arttıkça rejenerasyon yeteneği de azalır.

✔ Yaranın onarılması (doku düzeyinde), karaciğerin eksik parçasını onarması (organ düzeyinde), kertenkelenin kopan kuyruğunu yeniden üretmesi ( organ düzeyinde) rejenerasyon örneğidir. Üreme değildir.

✔ Bazı canlılarda ise rejenerasyon yeteneği çok yüksektir. Üreme amacıyla rejenerasyon yapılabilir. Canlının kopan bir parçasının kendini tamamlayarak yeni bir canlı oluşturmasına rejenerasyon ile üreme denir. Bazı omurgasız hayvanlarda görülür. 

✔ Deniz yıldızının kopan kolundanyeni deniz yıldızı üremesi, planaryanın kopan parçasından yeni planarya oluşması, toprak solucanının kopan parçasından yeni toprak solucanı olması rejenerasyon le üreme örnekleridir.

6) Vejetatif Üreme: Bitkilerde üreme organları dışındaki yaprak, kök ve gövdelerin kullanılarak yapılan üremeye vejetatif üreme denir.

 

✔ Çelik ile üreme: Bitkiden kopan dal ya da yaprak sapı gibi yapıların toprağa dikilmesi ile yeni bitki oluşturulabilir. Özellikle kavak ve söğüt gibi bitkilerde çok iyi şekilde görülür.

✔ Stolon (sürünücü gövde) ile üreme: Çilek bitkisinde toprak üzerinde yatay olarak ilerleyen ince gövdeler vardır. Çilek bu şekilde vejetatif olarak üreme yapabilir. 

✔ Yumru gövde ile üreme: Yer elması ve patates gibi bitkilerde toprak altı depo gövdelerinin toprağa dikilmesi ile yeni bitki üretilebilir.

✔ Soğan ile üreme: Lale, soğan, pırasa gibi soğanlı bitkilerde soğan yapısının toprağa dikilmesi ile yeni bitki üretilebilir.

✔ Rizom ile üreme: Zencefil, bambu gibi bitkilerin toprak altında ilerleyen yassılaşmış gövdeleri vardır. Bu gövdelere rizom denir. Rizomun toprağa dikilmesi ile yeni bitki üretilebilir. 

✔ Daldırma yöntemi: Bitkinin dalının ana bitkiden ayrılmadan toprağa daldırılması ve ucunun açıkta bırakılması ile yeni bitki üretilmesidir.

✔ Aşılama: Bitkiden kopartılan bir dal parçasının başka bir bitkinin dalı üzerine yerleştirilmesiyle yapılan üremedir.

✔ Doku kültürü: bir bitkiden alınan bölünebilme yeteneğindeki hücrelerin laboratuvar ortamında çoğaltılması ve hormon verilerek yeni bitki üretilmesidir. Bu yöntem ile bitkiler klonlanabilir.

✔ Vejetatif üreme ile tarım alanında ticari değeri yüksek bitkiler elde edilebilir. Daha çok meyve veren, istenilen özelliğe sahip ve dayanıklı bitkiler çoğaltılabilir. Aynı bitki üzerinden birkaç farklı meyve elde edilebilir.

Canlıların Ortak Özellikleri

Melek Bıçakçı - Biyoloji Öğretmeni

CANLILARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

Birçok kitapta ‘’Canlıların Ortak Özellikleri’’ başlığı ile göreceğiniz bir konuyu anlatmaya çalışacağım. Canlıların genel özellikleri olarak isimlendirmek daha doğru, çünkü o kadar fazla canlı çeşidi var ki istisnaların olması çok normal. Biraz detaylıca anlatacağım çünkü pek çok biyolojik kavram bu konu sayesinde oturabiliyor. Bu konuyu iyi öğrenen biri pek çok konuya ait soruyu rahatlıkla çözebiliyor ve yine pek çok konuyu rahatça öğrenebiliyor.

MEB KAZANIMLARI NE DİYOR?

Anadolu Liseleri ve Fen Liseleri ve Müfredatı:

9.1. Yaşam Bilimi Biyoloji

9.1.1. Biyoloji ve Canlıların Ortak Özellikleri

Anahtar Kavramlar: beslenme, boşaltım, büyüme, canlılık, gelişme, hareket, homeostazi, hücre, metabolizma, organizasyon, solunum, uyarılara tepki, uyum, üreme

9.1.1.1 Canlıların ortak özelliklerini irdeler.

a. Canlı kavramı üzerinden biyolojinin günümüzdeki anlamı ile nasıl kullanıldığı kısaca belirtilir.

b.Canlıların; hücresel yapı, beslenme, solunum, boşaltım, hareket, uyarılara tepki, metabolizma, homeostazi, uyum, organizasyon, üreme, büyüme ve gelişme özellikleri vurgulanır.

I. Hücresel Yapı:

Bildiğimiz üzere canlılar tek hücreli ya da çok hücreli olabilirler. Ancak her canlı mutlaka hücresel yapı gösterir ve her hücrede mutlaka bulunması gereken bazı yapılar vardır.

Canlıları hücresel yapılarına göre iki ana gruba ayırabiliriz:

1. Prokaryotlar

2. Ökaryotlar

DİKKAT!

Sakın ‘’Prokaryotlar tek hücreli, ökaryotlar çok hücrelidir’’ demeyiniz!

Prokaryot canlılar Bakteri ve Arkelerdir ve evet tek hücrelidirler. Ancak ökaryotlar tek hücreli ya da çok hücreli olabilirler. Örneğin amip, paramesyum (terliksi hayvan) gibi bazı protistler ile maya mantarları tek hücreli iken; şapkalı mantarlar, bitkiler ve hayvanlar çok hücrelilerdir ve bunların tümü ökaryot canlılardır.

Prokaryotik hücreler: Zarla çevrili organelleri ve çekirdekleri yoktur. DNA’ ları halkasaldır ve çekirdek gibi bir yapı içerisinde korunmaz, sitoplazmada çıplak halde bulunur. Bakteriler ve Arkeler prokaryot hücre yapılı canlılardır.

Ökaryotik hücreler: Zarla çevrili organelleri ve çekirdekleri vardır. Bakteri ve Arke dışındaki canlı grupları ökaryotik hücre yapısına sahiptir. Amip, öglena, paramesyum (terliksi hayvan), maya mantarları gibi tek hücreli; küf mantarı, şapkalı mantar, bitki, hayvan gibi canlı grupları ökaryot yapılıdırlar. Ökaryotik canlılar, prokaryotların gelişmesi ve evrimleşmesi sonucu oluşmuşlardır.

Prokaryot ve Ökaryot Hücrelerde Ortak Olarak Bulunan Başlıca Yapılar Şunlardır:

* Hücre zarı * Sitoplazma * Enzimler * DNA * RNA *Ribozom

DİKKAT!

Hücre çeperi yani duvarı bazı hücrelerde bulunurken hücre zarı tüm hücrelerde bulunur.

Şekil 1: Prokaryotik bir hücre olan bakterinin yapısı [1]
Şekil 2: Ökaryotik hücrelere örnek olarak bitki ve hayvan hücresi [1]

II. Yönetici Molekül (Nükleik Asit), Ribozom Bulundurma ve Protein/Enzim Sentezi:

DNA ve RNA, tüm canlılarda bulunan yönetici moleküllerdir. İlk olarak çekirdekte bulundukları düşünüldüğü için nükleik asitler (nukleus=çekirdek) olarak da isimlendirilebilirler.

Şekil 3: DNA-Gen-Nükleotid kavramları [1]

Bildiğiniz gibi DNA, hücredeki tüm yaşamsal faaliyetleri kontrol eden ve nesilden nesile kalıtsal özelliklerin aktarılmasını sağlayan moleküldür. Nükleotid adı verilen monomerlerden meydana gelir. Çift zincirlidir ve kendisini eşleyebilir. RNA ise bir anlamda DNA’nın yardımcısıdır. Tek zincirli olan ve kendisini eşleyemeyen bu molekül, protein sentezini yönetir ve gerçekleştirir. DNA’yı büyük patron olarak düşünürsek RNA’nın da ribozom şubesinin müdürü olduğunu söyleyebiliriz 😊. DNA, herşeyi yönettiği gibi protein sentezini de yönetir. Aralarında şu şekilde bir ilişki vardır:

Şekil 4: DNA’dan Proteine

DNA, RNA’ya sentezlenecek olan proteinin şifresini verir, RNA da ribozoma giderek bu proteinin sentezlenmesini sağlar. Sentezlenen protein yapısal ya da işlevsel olabilir. Tüm canlıların temel yapı maddesi proteinlerdir ve canlılarda sindirim, solunum gibi yaşamsal faaliyetlerin gerçekleşmesi için enzimlere ihtiyaç vardır. İşte bu sebeple tüm canlılar protein sentezlemek zorundadır. O halde DNA, RNA, ribozom ve enzim bulundurma; canlıların genel özellikleridir.

DNA prokaryotlarda sitoplazmada, ökaryotlarda ise çekirdektedir (ökaryotlarda bazı organellerin kendine özgü DNA ve RNA’sı vardır ancak bu konu daha sonra anlatılacaktır).

Biraz da ribozomdan söz edelim: Akademik kaynaklarda organel olarak kabul edilmeyen, zarsız bir yapıdır. Büyük ve küçük alt birim denilen iki kısımdan oluşur. Bu iki alt birim normalde sitoplazmada ayrı ayrı dolaşırlar, protein sentezinin başlaması ile birlikte bir araya gelirler. Prokaryot hücrelerin ribozomları 50 S ve 30 S’lik alt birimlerden oluşurken, ökaryotlarda 60 S ve 40 S’lik alt birimler bulunur.

Şekil 5: Ribozom [2]

III. Beslenme:

Tüm canlılar beslenir mi? Evet.

Tüm canlılar besinini dışarıdan mı alır? Hayır.

Bu iki kavram genellikle karıştırılır. Örneğin bitkiler besinlerini kendileri üretirler, doğrudur ama illaki besine ihtiyaç duyarlar. Canlılar, yaşam enerjilerini sağlayabilmek için önce beslenmek sonra da solunum ya da fermantasyon yapmak zorundadırlar. Beslenme ile ihtiyaç duydukları organik molekülleri alırlar, solunum ya da fermantasyon ile de bunları kullanarak ATP sentezlerler.

Beslenme Şekline Göre Canlılar:

1. Ototroflar (Üreticiler)

2. Heterotroflar (Tüketicier)

3. Hem ototrof hem de heterotroflar (Hem üretici hem tüketiciler)

DİKKAT!

Sakın ola ki ototrofa otçul, heterotrofa da etçil demeyiniz! Ototrof kendi besinini kendisi üretebilendir, bir anlamda otçul değil otun ta kendisidir😊 Tabii ki ototrof tek canlı grubu bitkiler değildir.

Ototroflar:

Kendi besinini üretebilen canlılardır. Bu esnada ışık enerjisi kullanılıyorsa fotosentez, kimyasal enerji kullanılıyorsa kemosentez yaptıklarını söyleyebiliriz. Aslında madde dönüşümleri iki olay için de benzerdir, kullanılan enerjiler farklıdır.

Şekil 6: Fotosentez Tepkimesi

Fotosentez yapan canlılara örnek olarak bitkiler, algler (su yosunları), öglena verilebilir.

Kemosentez olayı ise sadece bazı prokaryotlarda görülebilir.

Heterotroflar:

Kendi besinini üretemeyen, dışarıdan hazır besin alan canlılardır. Bir grubu holozoik canlılardır ki bunlar etçil (karnivor), otçul (herbivor) ve hepçil (omnivor) olarak sınıflandırılırlar. Ayrıca saprofit (çürükçül, ayrıştırıcı) canlılar da heterotrofturlar. Parazitler gibi bazı ortak yaşam üyeleri de tüketici canlılar arasındadır.

Fungi (Gerçek Mantarlar) üyelerinin tümü heterotroftur.

Bakterilerin ve Arkelerin bazıları ototrof, bazıları ise heterotroftur.

Hem Ototrof Hem De Heterotrof Canlılar:

Bu canlılar hem fotosentez ile besin üretirler hem de dışarıdan hazır besin alırlar. En bilinen iki örneği böcekçil bitkiler ve Öglena’dır.

Böcekçil (karnivor) bitkiler fotosentez ile glikoz ihtiyaçlarını karşılarlar ancak yaşadıkları topraklar azot bakımından çok fakirdir. Protein, DNA, RNA, enzim gibi pek çok hayati molekülün sentezi için azot şarttır. Bu sebeple azot ihtiyaçlarını, yakaladıkları böceklerden karşılarlar.

Öglena, kloroplast taşıyan tek hücreli bir Protista üyesidir. Kloroplastı olduğu için fotosentez yapabilir ancak

ortamdan hazır besin de alabilir.

Şekil 7: Böcekçil bitki ve Öglena

Prokaryotik canlılar bu gruplandırmaya bazı terimlerin eklenmesine sebep olmuştur. Mesela bazı prokaryotikler ışık enerjisi kullanarak ATP sentezleyebilirlr ancak bu ATP’yi kullanarak besin sentezleyemezler. Bu canlılar, fotoheterotroflar olarak adlandırılırlar.

Şekil 8: Beslenme şekline göre canlıların gruplandırılması [1]

Beslenme şekline göre canlılar ile ilgili daha detaylı bilgi, ekoloji konusu dahilinde anlatılacaktır.

IV. Atp Üretme ve Tüketme:

ATP (Adenozintrifosfat), canlılarda üretilen ve tüketilen enerji molekülüdür. Yaşamsal faaliyetler için gereken enerji ATP molekülünden karşılanır.

Şekil 9: ATP’nin dönüşümü ve enerji ile ilişkisi [3]

Canlıların hepsi ATP üretir ve tüketirler. ATP üretimi solunum ya da fermantasyon ile gerçekleştirilir. Solunum oksijenli ya da oksijensiz olabilir.

Şekil 10: Solunum ve Fermantasyon Olayları [4]

V. Hidroliz ve Dehidrasyon:

Hidroliz, su ile parçalama anlamındadır. Büyük moleküllerin su ile parçalanarak daha küçük moleküllere dönüşmesidir. Örneğin, ATP’nin ADP + P’ye dönüşümü bir hidroliz olayıdır. Proteinin su ile parçalanarak amino asitlere dönüşmesi de hidrolizdir. Hidroliz olayında enerji harcanmaz.

Dehidrasyonda ise hidrolizin tersine, küçük moleküller birbirine bağlanarak büyük bir moleküle dönüşür, bu esnada da su açığa çıkar. Örneğin ADP+P’den ATP sentezi dehidrasyondur. Ya da yağ asitleri ve gliserolün birleşerek nötral yağ oluşturması bir çeşit dehidrasyondur. Dehidrasyon tepkimeleri için enerji harcanır.

Şekil 11: Dehidrasyon ve Hidroliz Tepkimeler

DİKKAT!

Kimyasal sindirim bir çeşit hidrolizdir ancak her hidroliz bir sindirim değildir. İç parazitler (tenya vs) sindirim enzimlerine sahip değillerdir. Buradan da anlaşılacağı gibi, sindirim canlılar için ortak bir özellik değildir.,

Şekil 12: Hidroliz ve Dehidrasyon olayları [3]

VI. İrkilme:

Her canlı çevresindeki uyaranlara bir şekilde tepki verir. Bu tepki hareket şeklinde olabilir. İrkilme, etkiye tepki olayıdır ve canlıların genel özelliklerinden biridir. Örneğin, bitkilerin yaprak ve gövdeleri ışığın olduğu tarafa doğru büyüyerek yönelme meydana getirirler, tek hücreliler besinin bol olduğu tarafa doğru hareket ederler, ortam sıcaklığının düşmesi durumunda insanlarda titreme meydana gelir, böcekçil bitkiler böceğin yakalanması ile kapanarak sindirim enzimleri gönderirler.

VII. Homeostasi:

Kararlı iç denge demektir. Her canlı iç ortamında belli bir denge sağlamak zorundadır. Tek hücreli bir canlının sitoplazmadaki su miktarını belli değerler arasında tutması, insanda vücut sıcaklığının dengelenmesi, kanımızdaki mineral miktarlarının belirli değerlerde tutulması hep homeostatik dengeyi korumaya yöneliktir.

Şekil 13: İrkilme ve Homeostasi [3]

VIII. ADAPTASYON:

Her canlı yaşadığı ortama uyum sağlamak zorundadır. Canlıların bulundukları ortamda yaşama ve üreme şansını arttıran kalıtsal değişimlere adaptasyon denir. Adaptasyonlar uzun sürede oluşan ve kalıtsal olan değişimlerdir. Örnek: Kutup ayılarının beyaz olması, bukalemunun renk değiştirmesi

IX. Boşaltım:

Canlı vücuduna ihtiyaçtan fazla alınmış olan maddeler ile metabolizma sonucu oluşan atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması, boşaltım ile sağlanır. Terleme, soluk verme, dışkılama, idrar oluşumu ve atılması boşaltım olaylarıdır. Ancak boşaltım sistemi denilince sadece idrar oluşumu dikkate alınmalıdır.

Tek hücrelilerde difüzyon, osmoz, aktif taşıma, ekzositoz gibi olaylar ile sağlanan boşaltım; bitkilerde yaprak dökümü, terleme, damlama gibi olaylar sayesinde gerçekleştirilir.

X. Büyüme ve Gelişme

Büyüme, bir canlıda görülen kütle ya da hacim artışıdır. Tek hücrelilerde sitoplazma miktarının artması ve çekirdeğin büyümesi şeklinde olabilirken çok hücrelilerde mitoz bölünme ile sağlanır.

Gelişme ise bir canlının yapabildiklerinin artmasıdır.

Mesela bir bebeğin boyunun uzaması büyüme iken, bebeğin yürümeyi öğrenmesi ise gelişmedir.

Bir bitkinin yaprak sayısının artması büyüme iken, buna bağlı olarak bitkinin daha fazla fotosentez yapabilmesi gelişmedir.

XI. Üreme:

Her canlı neslini devam ettirebilmek amacıyla çoğalma eğilimindedir. Üreme yani çoğalma bireysel yaşamın devamı için şart değildir ancak neslin devamı için şarttır.

Canlılarda üreme iki şekilde gerçekleşir:

1. Eşeyli üreme

2. Eşeysiz üreme

Eşeyli üremede dişi ve erkek bireyler vardır. Genellikle mayoz ile oluşan gametler (üreme hücreleri) oluşur ve bu gametler döllenirler. Bu nedenle eşeyli üreme sonucu oluşan canlılarda kalıtsal çeşitlilik görülür.

Eşeysiz üremede ise dişi ve erkek kavramları yoktur, tek atadan yeni bireyler meydana gelir. Mayoz bölünme ve döllenme gerçekleşmez, oluşan bireyler ata bireyin kopyasıdır; kalıtsal çeşitlilik yoktur.

Şekil 14: İnsanda üreme [5]

DİKKAT!

Bitkilerde tohum oluşumu için mayoz ve döllenme gerçekleşir. Bu sebeple bitkilerde tohum ile üreme eşeylidir. Vejetatif üreme, doku kültürü gibi yöntemler ise, bitkilerde eşeysiz üremeyi sağlamak için kullanılabilir.

XII. Organizasyon:

İster tek hücreli ister çok hücreli olsun, tüm canlılar iç yapılarında belli bir organizasyona yani düzene sahiptirler.

Şekil 15: Atomdan Organizmaya

Ayrıca doğadaki canlılar arasında da bir düzen vardır.

Şekil 16: Doğadaki Organizasyon 1

Şekil17: Doğadaki organizasyon 2 [3]

XIII. Metabolizma

Canlılarda gerçekleşen yaşamsal faaliyetlerin tamamına metabolizma adı verilir.

Şekil 18: Metabolizma olayları [6]

Metabolizma, anabolizma ve katabolizma olarak iki grupta incelenir:

Anabolizma genel anlamda yapım tepkimeleridir. Sentez adı da verilebilir. Fotosentez, kemosentez ve dehidrasyon tepkimeleri anabolik reaksiyonlardır.

Katabolizma ise yıkımdır. Solunum, fermantasyon ve hidroliz ise katabolik reaksiyonlardır.

Metabolizma ile ilgili karşılaşabileceğimiz bir başka kavram da bazal metabolizmadır. Bazal metabolizma, Hayatın devamı için şart olan asgari metabolizma faaliyetidir. Tam dinlenme halinde ve uygun koşullarda ölçüm yapılarak saptanabilir. Örneğin kış uykusundaki ayılar bazal metabolizma ile yaşamlarını sürdürürler.

Referanslar

1. PALME YAYINEVİ YAŞAM BİYOLOJİ BİLİMİ. Yayınevi: Palme Yayınevi. Sayfa Sayısı: 1336; Basım: 9; ISBN No: 9786053552611

2. Coşkunk, A. (2010). Hücrelerin Protein Fabrikaları Ribozomlar. Bilim ve Teknik, Aralık 2010, 80-83.

3. Biyoloji: Öz. Nobel Akademik Yayıncılık · Eric J. Simon. Cilt Durumu Ciltsiz. Sayfa Sayısı 400. ISBN 9786053200826.

4. TYT AYT Biyoloji Çek Kopart Akıllı Konu Anlatım Föyü ADF Soru Kalesi Yayınları

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede