Rinit alerji bitkisel tedavi

Rinit Alerji Bitkisel Tedavi

rinit alerji bitkisel tedavi

Alerjik Rinit

Alerjik Rinit

Alerjik rinit; Tıbbi olarak normalde zararsız olan maddelere karşı başka insanların göstermediği şekilde bağışıklık sisteminin farklı ve aşırı reaksiyon göstermesine alerjik rinit denir.

Vücutta neden alerji gelişir?

Alerji kelimesi, Latince ‘den köken alan, farklı tepki vermek anlamına gelen bir kelimedir. Tıbbi olarak normalde zararsız olan maddelere karşı başka insanların göstermediği şekilde bağışıklık sisteminin farklı ve aşırı reaksiyon göstermesi anlaşılır.

Bağışıklık sistemini uyaran ve alerjiye neden olan maddelere alerjen denilir.

Bağışıklık sistemi, vücuda giren alerjen  ile  ilk karşılaştığında hiçbir klinik bulgu ortaya çıkmaz, çünkü henüz bu maddeye karşı özel antikorlar (IgE) üretilmemiştir. İlk temasta bu özel antikorlar üretilir, ancak ikinci temasta bağışıklık sistemi  tepki verir ve böylece alerji belirtileri ortaya çıkar.

En sık karşılaşılan alerjenler hangileridir?

Bilinen ve en sık karşılaşılan alerjen; polenler, hayvan tüyü, ev tozu-akarlar, küf mantarları ve özellikle suni katkı maddesi içeren gıdalardır.

1. Polenler:

Çiçekli bitkilerdeki üreme olayında rol alan çiçek tozları ya da diğer adıyla polenler bahar aylarında yüzlerce veya binlerce bitki tarafından atmosfere salınmaktadır.

Alerjen polenler üç mevsimlik dönem içinde etkinliklerini sürdürürler.

  • Erken ilkbahar dönemi orta veya kısa süreli olup bu döneme ait polenlerin çoğunluğunu ağaç polenleri oluşturur. Örnek olarak söğüt, kavak, dişbudak, fındık, çınar gibi ağaçları verebiliriz.
  • Erken yaz dönemi ilkbahar döneminden hemen sonra başlar ve haziran ayı sonuna kadar sürer. Buğdaygillerin bu dönemde etkinlikleri çok fazladır .İlk çiçek açan haşişe yerini daha sonra domuz ayrığı ve tavşan bıyığı bitkisine bırakır. Kedi kuyruğu ve çim ayrığı Haziran ve Temmuz aylarında önemlidir. Bromis Mollis (yumuşak satranç) polenleri Nisan ayından Eylül ayına kadar atmosferde görülür ve alerjik yönden önemlidir.
  • Üçüncü dönem olan geç saman nezlesi döneminde Ambrosia ( üzüm otu) polenleri alerjik hastalıklarda oldukça önemlidir. 

2. Ev Alerjenleri:

Yıl boyu süren alerjik  nezleden sorumlu nedenlerin başında ev tozu gelmektedir. Ev tozunun alerjenik özelliği tek bir maddeden kaynaklanmaz, Ev tozu özel bir ortamda canlı ve cansız bir çok materyalin artıklarından ve parçalanma ürünlerinden oluşan bir bileşimdir, bunlar arasında hayvan döküntüleri polenler, gıda artıkları, bakteriler, mantar sporları, böcek atıkları, inorganik madde parçacıkları ve akar (mite) bulunur. Akarların gelişmesinde nemli ortam idealdir, Ülkemizde en çok Dermatophagoides Farinae bulunur.  İnsan derisi döküntülerinin ve %80 nemliliğin olduğu yerler, yatak, çarşaf, yastık, yorgan, battaniye ve halılar canlı cansız akarların ve dışkılarının özellikle bol bulunduğu yerlerdir.

  • Hayvansal alerjen arasında; deri döküntüleri, kuş tüyü, kıl, tükürük, idrar, gaita yer alır. Kedi,köpek, kuş gibi hayvanlar en alerjik hayvanların başında yer alır.
  • Mantarlar, yıl boyu süren alerjik nezlede önemli etkenlerden biridir. Daha çok nemli ve loş yerlerde ürerler. Banyo ve mutfaklarda, rutubetli odalarda dolap ve sehpa arkalarında, ev bitkileri topraklarında üreyerek yıl boyu solunum havasına kolayca karışırlar. Bodrum katları ve çöp bulunan yerler de mantar sporlarının yoğun olabildiği yerlerdir.
  • Besinsel alerjen: Çikolata,kakolu gıdalar, boyalı içecekler( kola, hazır meyva suları), yağlı çerezler, baharatlı gıdalar (salam,sosis), boyalı yiyecekler ( sakız,boyalı şekerler) alerjik özellikleri olan besinlerdir. Burun şikayetlerine ek olarak; ağız, dil ve cilt şikayetlerine de yol açarlar.
  • Endüstriel ve kimyasal alerjen: Toluen, platin tuzları, krom, nikel, latex ve asitler en önemli endüstriel alerjendir. Sık gözlenen kimyasal ve biyolojik alerjen ise un, talaş, deterjanlar, çamaşır tozları, parfümler, egzoz gazları, sigara dumanı ve spreylerdir.

Alerjik rinitin belirtileri nelerdir?

Alerjik rinitli hastalar; hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve burun kaşıntısı şikayetleri ile başvururlar. Ayrıca geniz akıntısı, öksürük, halsizlik, koku almada güçlük olabilir. Bazı hastalarda damak ve kulak içinde kaşıntı görülebilir.

Beraberinde alerjik konjunktivit de varsa; gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık eşlik edebilir. Sürekli ağız solunumuna bağlı yüksek damak ve diş bozuklukları oluşabilir. Alerjik rinitte şikayetler çift taraflıdır, tek taraflı veya sarı/yeşil renkli burun akıntısı olması alerjik rinit ile uyumlu değildir. Kaşıntı nedeniyle sık sık elleriyle burunlarını yukarıya doğru itme hareketi (alerjik selam) ve buna bağlı burun ucunda yatay çizgi oluşumu ile beraber gözaltlarında görülen ödem, hafif koyu renk değişikliği alerjik rinitin tipik bulgularıdır. Tedavi edilmeyen hastalarda rahat nefes alamama nedeniyle uyku bozuklukları görülebilir.

Çocuklarda; dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, sınav başarısızlığı ve özgüvende azalma olabilir.

Erişkinlerde; anksiyete, depresyon, akademik performansta ve iş üretkenliğinde azalma bunların sonucunda da yaşam kalitesinde düşme görülebilir.

Alerjik rinit ve nezle arasındaki farklar nelerdir?

Alerjik rinit ve nezle belirtileri birbirlerine benzeyebilir.

Ayırt etmenin birkaç yolu vardır:

Ateşiniz yoksa ve ince, sıvı bir burun akıntınız varsa alerjik rinite yakalanmışsınız demektir. Ama burun akıntısı daha sarıysa, vücudunuzda ağrılar varsa ve düşük de olsa ateşiniz çıkmışsa bu bir nezle belirtisidir. Alerjik rinit alerjen maddeyle temas halinden hemen sonra başlar. Nezleyse virüsü kaptıktan birkaç gün sonra ortaya çıkar. Alerjik rinit, alerjen maddeye maruz kaldığınız sürece devam eder.

Nezleyse sadece üç beş gün sürer.

Alerjik rinit kimlerde ve ne zaman görülür?

Alerjik rinit genellikle alerji yatkınlığı olan, atopik olarak adlandırılan kişilerde görülür. Bu kişilerde diğer alerjik hastalıkların (egzema, ürtiker, astım) görülme sıklığı da artar. Ailesinde alerjik hastalık öyküsü olan kişilerde de alerjik rinit görülme sıklığı artar. Hastalık semptomları genellikle 40 yaşından önce görülür, yaş ilerledikçe şikâyetler azalır. Hastalığın kendiliğinden tamamen geçmesi çok nadir görülen bir durumdur.

Alerjik rinitin farklı tipleri var mıdır?

Alerjik rinit belirtilerin süre ve şiddetine göre sınıflandırılır. Bulgular haftada dört günden az veya dört haftadan kısa süreli ise “intermitan (aralıklı)”, haftada dört günden çok ve dört haftadan uzun süreli ise “persistan (süregen)” alerjik rinit denir.

Şiddetine göre sınıflarken ise; uykuda bozulma, günlük aktivite ve egzersizde bozulma, iş/okul hayatında bozulma, sıkıntı verici belirtiler eşlik ediyorsa “orta/ağır”, hiç birisi eşlik etmiyorsa “hafif” alerjik rinit olarak tanımlanır.

Günlük pratikte ise daha sık olarak; bahar mevsiminde görülüyorsa “mevsimsel”, tüm yıl boyunca görülüyorsa perenial (yılboyu) alerjik rinit olarak sınıflandırılır.

Mevsimsel alerjik rinit; çoğunlukla havada uçuşan ağaç, çayır ve ot polenlerine bağlı olarak oluşur ve “saman nezlesi” olarak da adlandırılır ancak doğru bir tanımlama değildir. Yaşanılan coğrafi bölgeye göre polen miktarları değişebilir. Kuru ve rüzgârlı havalarda polen miktarları daha yoğundur ve alerjik rinit bulgularında artış görülebilir.

Yıl boyu alerjik rinitte ise nedenler daha çok; ev tozu akarı, küf mantarı, hamamböceği, hayvan tüyü gibi ev içi alerjendir.

Alerjik rinitin tanısı nasıl konulur?

Alerjik rinit tanısında en önemli nokta hastanın hikâyesidir. Hekimler, alerjik rinit tanısı için öncelikle hastada görülen belirtileri inceler. Belirtilerin hangi mevsimde, ne ile karşılaşıldığında, nasıl ortaya çıktığı teşhis için önemlidir. Nelerin tetiklediği ve hangi mevsimde ortaya çıktığı tanıyı koymada yardımcı olacaktır.

Muayenede; hastanın burun mukozası ve diğer noktalar incelenir. Burun endoskopisinde burun iç yüzeyi soluk ve “konka” denilen yumuşak dokular şiştir. Hastaların muayenesinde koyu ve yapışkan burun akıntısı görülebilir. Burun içinde soluk renk, saydam salgı artışı, ödem, şişlik ve burun eti büyümesi görülebilir. Ağız içinden bakıldığında geniz akıntısı ve farenjit bulguları görülebilir.

Alerjik rinit tanısı için antikor IgE testi gibi pek çok tanı testi bulunur. Deriye uygulanan alerji testleri en sık kullanılan yöntemler arasındadır. Kan veya deriden yapılan alerji testleri ile rinite neden olan alerjik ajan ortaya çıkarılabilir. Ancak testlerin sonuçları negatif olsa bile, hastada görülen belirtilerle de teşhis konulabilir.

Radyolojik görüntüleme tetkikleri normal şartlarda gerekli değildir, tedavinin başarısız olduğu veya alerjik rinit dışında bir hastalık düşünüldüğünde yapılabilir.

Alerjik rinit; enfeksiyona bağlı rinit, alerjik olmayan rinit, rinosinüzit, polip (burunda et), geniz eti büyüklüğü, yabancı cisim, kistikfibrozis, Kartegener sendromu ve tümör gibi pek çok hastalıkla karışabileceğinden hastalar ayrıntılı değerlendirilmelidir.

Alerjik rinit nasıl tedavi edilir?

Alerjik rinitin tedavisi şikâyetlerin giderilmesine yöneliktir, hastalık bu tedaviyle ortadan kaldırılamaz. Alerjik rinitin tedavisinde bulguları tetikleyen alerjenlerden kaçınma ve ilaç tedavisi esastır. Birçok hastanın şikâyetleri bu şekilde kontrol altına alınabilir. En sık kullanılan ilaçlar; alerjenin etkisini azaltan antihistaminikler ve kortizon içeren burun spreyleridir. Alerjik rinitin tedavisinde hekim tarafından, antihistaminik denilen ve alerjenle karşılaşıldığında olaya neden olan madde salınımını engelleyen ilaçlar kullanılır. Bunlar genellikle de çok faydalıdırlar. Alerjene maruz kalmadan önce kullanıldığında etkileri daha iyidir. Özellikle kaşıntı, akıntı ve hapşırma gibi belirtilerin giderilmesinde etkilidirler. Ayrıca burun iç yüzeyindeki şişliği azaltan ilaçlar da tedavide kullanılmaktadır. Yaygın olarak kullanılan bir diğer seçenek ise kortizon içeren burun spreyleridir. Spreylerde bulunan kortizon sadece burun bölgesine uygulandığından yan etkisi yok denecek kadar azdır. Burun yıkama gibi tedaviye yardımcı önlemlerin de faydası vardır.

Ancak tüm bu ilaçlar, muhakkak hekim tarafından hastalığın şiddeti ve hastanın durumu değerlendirilerek verilmesi gerekir. Hastalığın medikal tedavisi aynı zamanda çevre kontrolü danışmalığını da kapsamalıdır.

İlaç tedavisi yanında etkinliği kanıtlanmış diğer bir tedavi alerjen ile aşı tedavisi (immünoterapi)’dir. Alerjen immünoterapi, yöntemi bu uygulama için uygun şartları ve alerjileri olan bireylerde, kişiye özel olarak belirlendiğinden mutlaka uzmanlarca yapılmalıdır. Alerjik rinit şikâyetlerinin düzelmesini sağlayan alerjen immünoterapi bazı hastalarda astım gelişimini de önleyebilir.

Tedavinin ana esasları alerjen uyaranlarla temasın kesilmesi, ilaç tedavisi, hiposensibilizasyon (aşı tedavisi) olmakla birlikte; alerji nedeniyle oluşan burun eti ve sinüzit, polip gibi sorunlara yönelik olarak cerrahi tedavilerin (konka cerrahisi, sinus cerrahisi) de uygulanması gerekli olabilir. Burun hava akımını tıkayan ödemli ve polipleşmiş dokuların cerahi yöntemlerle giderilmesi ile alerjen ve mukoza teması azalmakta, alerjenin mukusla birlikte akarak elimine edilmesi kolaylaşmaktadır yaşam kalitesindeki artışın yanı sıra alerjik yakınmalarda da belirgin azalma sağlanabilmektedir. Burunda alerjik et (polip) gelişmesi durumunda cerrahi tedavilerin tekrarlanması gerekebilir.

Alerjik rinitli kişilere tavsiyeler:

  • Alerjik rinitli kişilerin tozlu ve polenli ortamlarda bulunmaması, eğer bulunmak zorunda kalacaklarsa maske kullanmaları gerekir.
  • Polenlerin uçuştuğu mevsimlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. Özellikle kaloriferli evlerde kuru ev havası alerjik rinitin kötüleşmesine neden olabileceğinden, evde hava nemlendiricileri kullanılmalıdır. Oda havasının temizliğine dikkat edilmelidir.
  • Evde hayvan ve bitki beslemekten kaçınılması gerekir. Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine pamuklu ve sentetik olanları tercih edilmelidir. Toz barındırabilecek tarzda kilim, halı gibi ev eşyaları kullanılmamalıdır.
  • Mobilyalar haftada iki defa temizlenmelidir. Alerjisi olanlar mümkünse temizlik yapmamalı, yapmak zorunda iseler temizlik sırasında ve sonrasında 15 dakika maske takmalıdırlar.
  • Hastanın yatak odasındaki yatak, yastık ve yorgan alerjen geçirmeyen kılıflar ile kaplanmalıdır. Eğer yatak eski ise değiştirilmesinde yarar vardır.
  • Yatak takımları ev tozu akarları ve yumurtalarını öldürmek amacı ile her hafta 60 derecede yıkanmalıdır. Çocuklar tüylü oyuncaklarla uyumamalıdır.
  • Genel sağlık kurallarına uyulmalı, egzersiz yapılmalı,  sigara içilmemeli, dengeli beslenmelidir.

Referanslar

1.Önerci M. Alerjik Rinosinüzitler ,Rekmay Ltd. Ankara
2.Güneri webgrid.co.uk Web Sitesi

Alerjik rinit nedir, belirtileri nelerdir? En iyi alerjik rinit bitkisel tedavi y&#;ntemleri

Yılın belirli zamanlarında polen özellikle sorunlu olabilir. Ağaç ve çiçek polenleri ilkbaharda daha sık görülür. Otlar ve yabani otlar yaz ve sonbaharda daha fazla polen üretir. Bu da alerjilerin ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca kedi tükürüğü, hayvan tüyleri, toz da alerjik rinite neden olabilir.

Alerjik rinit türleri

İki tip alerjik rinit mevsimsel ve kalıcıdır . Mevsimsel alerjiler genellikle ilkbahar ve sonbahar mevsiminde ortaya çıkar ve tipik olarak polen gibi dış mekan alerjenlerine tepki olarak ortaya çıkar. Kalıcı alerjiler, toz ve evcil hayvan tüyü gibi iç mekan maddelerine yanıt olarak yıl boyunca veya yılın herhangi bir zamanında ortaya çıkabilir.

Alerjik rinit nedir, belirtileri nelerdir En iyi alerjik rinit bitkisel tedavi yöntemleri

Çocuklarda alerjik rinit

Çocuklarda da alerjik rinit gelişebilir ve genellikle 10 yaşından önce ortaya çıkar. Çocuğunuzun her yıl aynı zamanda soğuk algınlığı benzeri semptomlar geliştirdiğini fark ederseniz, muhtemelen mevsimsel alerjik riniti vardır.

Çocuklardaki semptomlar yetişkinlerdekine benzer. Çocuklarda genellikle alerjik konjonktivit adı verilen sulu, kanlı gözler gelişir . Diğer semptomlara ek olarak hırıltı veya nefes darlığı fark ederseniz , çocuğunuzda astım da olabilir.

Çocuğunuzun alerjisi olduğunu düşünüyorsanız, doktorunuza görünün. Doğru teşhis ve tedaviyi almak önemlidir.

Alerjik rinit risk faktörleri

Alerjiler herkesi etkileyebilir, ancak ailenizde alerji öyküsü varsa Alerjik rinit geliştirme olasılığınız daha yüksektir. Astım veya atopik egzama olması da alerjik rinit riskinizi artırabilir.

Aşağıdakiler dahil bazı dış faktörler bu durumu tetikleyebilir veya kötüleştirebilir:

  • Sigara ve dumanı
  • Kimyasallar
  • Soğuk sıcaklıklar
  • Nem
  • Rüzgâr
  • Hava kirliliği
  • Saç spreyi
  • Parfümler
  • Kolonyalar
  • Duman

Alerik rinit evde bitkisel tedavisi

aşağıdaki tedavilerden bazıları mevsimsel alerjileri yönetmede yardımcı olabilir, ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Aşağıdakilerden herhangi birini denemeden önce doktorunuzla konuşun.

  • Akupunktur
  • Burun spreyleri
  • Tereyağı takviyeleri
  • Bal (çiğ, organik çeşitleri seçin)
  • Probiyotikler

Bu alternatif tedaviler bitkilerden ve diğer doğal maddelerden elde edilse de, ilaçlarla etkileşime girebilir ve reaksiyonlara neden olabilir. Bunları dikkatli deneyin ve kullanmadan önce doktorunuza danışın.

False

Bu makale Dr. Axe web sitesinde yer alan “Top 5 Essential Oils for Allergies” adlı makaleden çevrilmiştir. Bu yazının içeriğiyle ilgili Habit Gıda AŞ&#;nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. bu yazı sadece bilgilendirme amaçlı olup, İngilizceden Türkeye çevrilmiş olup, hiçbir şekilde sağlık tavsiyesi içermemektedir. Bu yazı dolayısıyla okuyucularda oluşabilecek sağlık sorunlarından Habit Gıda AŞ hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Okuyucular bu yazının içeriğiyle ilgili kendi sağlık durumlarına göre doktorlarına danışmadan herhangi bir eylemde bulunmamalıdır.  Sağlığınızla ilgili her türlü konuda doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

Alerji tedavisi için yararlanabileceğiniz en etkili 5 esansiyel yağ

Geçtiğimiz 50 yıl içerisinde endüstriyelleşen dünyada alerjik hastalıkların ve rahatsızlıkların görülme oranı gittikçe arttı. Bahar nezlesi (1) olarak bilinen alerjik rinit (2) ve hepimizin yakından bildiği mevsimsel alerjiler, vücudun bağışıklık sisteminin hassaslaşıp çevresel faktörlere karşı aşırı duyarlı hale geldiğinde ve bu faktörlere aşırı tepki gösterdiğinde oluşuyor.

Günümüzde 40 ila 60 milyon Amerikalı alerjik rinitten muzdarip ve bu rakam özellikle çocuklarda artmaya devam ediyor. Tedavi edilmediğinde alerjiler tıkalı ve akıntılı burun, hapşırık, göz yaşarması, baş ağrısı, koku duyusunun bozulması gibi sorunlara neden olabiliyor. Alerjiler, bazı kişilerde iltihap ve nefes darlığına neden olabilirken, ölümcül sonuçlar da doğurabiliyor.

Alerji problemi yaşayan kişilere çoğu zaman alerjik etkenlerden uzak durmaları tavsiye edilirken, hem mevsimlerin değişiyor olması hem de gıda endüstrisi ve çevresel toksinlerden etkilenen bağışıklık sistemimiz nedeniyle bu oldukça zor. Neyse ki, bazı esansiyel yağlar, bağışıklık sistemimizi güçlendirmede ve alerji semptomlarını tedavi etmede doğal ve güvenli bir yol olarak karşımıza çıkıyor. Bu yağlar vücudu kimyasal olarak destekleme yetisine sahipken, vücudun hipersensitivitenin üstesinden gelmesine de yardımcı oluyor.

Esansiyel yağlar alerjiyle nasıl savaşıyor?

Alerjik reaksiyonlar bağışıklık sisteminde başlıyor. Alerjenler bağışıklık sistemini kandırarak, alerjenin istilacı olduğuna ikna ediyor. Böylelikle bağışıklık sistemi aslında zararsız bir madde olan alerjenlere karşı aşırı tepki gösteriyor ve immünoglobulin E denilen antikorları salgılıyor. Bu antikorlar histamin gibi alerjik reaksiyona neden olan kimyasalları salgılayan hücrelere ulaşarak, alerjik reaksiyonların oluşmasını sağlıyor. Alerjik reaksiyonların (3) en çok bilinen sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

Bu alerjenler burun, boğaz, akciğer, kulak, mide çeperi ve derideki semptomları tetikleyebiliyor. Peki eğer bu tetikleyiciler binlerce yıldır varsa, neden alerjinin görünme sıklığı gün geçtikçe artıyor?

alerji tedavisi icin esansiyel yaglar - bitkisel yaglar

Alerji artışını açıklayan teorilerden biri, pek çok hastalığın kökeninde yer alan iltihaplara dayanıyor. Bağışıklık sistemine aşırı yüklenme olduğu için, vücut alerjenlere karşı belli bir biçimde tepki veriyor. Vücut halihazırda yüksek miktarda iltihapla savaşırken, herhangi bir alerjen tepki miktarını daha da arttırıyor. Yani vücudun bağışıklık sistemi zaten stresli ve çok çalışır bir haldeyken, herhangi bir alerjenle karşılaşması vücudu aşırı tepki vermeye zorluyor.

Eğer bağışıklık sistemi ve vücuttaki iltihaplanma miktarı dengeli olsaydı, alerjenlere verilen tepki de normal olurdu; ne var ki günümüzde bu tepkiler abartılı bir şekilde verilirken, vücudun hiç de ihtiyaç duymadığı bir sonraki alerjik reaksiyona sebebiyet veriyor.

Esansiyel yağların muhteşem faydalarından biri de, iltihaplanma ile savaşmaları ve bağışıklık sistemini güçlendirmeleri. Alerjiyle savaşan esansiyel yağlar, vücudu detoks moduna sokarken, enfeksiyon, bakteri, parazit, mikroorganizmalar ve zararlı toksinlerle de savaşıyor. Bu yağlar vücudun dış etkenlere karşı olan hassasiyetini azaltırken, bağışıklık sisteminin zararsız davetsiz misafirlere karşı aşırı tepki göstermesinin de önüne geçiyor. Hatta ve hatta bazı özel yağlar solunum koşullarını rahatlatırken, toksinlerden kurtulmayı sağlayan ter ve ürin atımına da yardımcı oluyor.

Alerjiler için en iyi 5 esansiyel yağ

  1. Nane yağı

nane yagi - alerji tedavisi - bitkisel yaglar

Uçucu nane yağı solumak, sinüsleri açarak kaşıntılı boğazları rahatlatmaya yardımcı oluyor. Nane balgam söktürücü etkisiyle, soğuk algınlığı, öksürük, sinüzit, astım ve bronşit gibi hastalıkların yanı sıra alerjiler için de rahatlama sağlıyor. Nane ayrıca alerjik reaksiyonların baş sebebi olan balgamın atımını sağlıyor ve iltihaplanmayı azaltıyor.

yılında Journal of Ethnopharmacology’de yayınlanan bir araştırma, nane yağının farelerin trakeal ringlerindeki etkisini araştırmış. Sonuçlar, nane yağının, öksürüğe neden olan kasılmaları engelleyerek rahatlatıcı ve spazm önleyici bir etki gösterdiğini ortaya çıkarmış. (4)

European Journal of Medical Research’te yayınlanan bir başka araştırma ise, nane yağı tedavisinin anti-emflamatuar etkilerinin altını çiziyor. Araştırma sonuçlarına göre nane yağı, alerjik rinit ve bronşiyal astım gibi kronik emflamatuar bozuklukların semptomlarını azaltan etkilere sahip. (5)

Nane yağı kullanım önerisi: Sinüslerinizi açmak ve boğaz kaşıntısından kurtulmak için beş damla nane yağı soluyun. Böylelikle ayrıca nazal kaslarınızı rahatlatarak, vücudun polen gibi alerjenlerden ve mukustan temizlenmesini de sağlayabilirsiniz. İltihaplanmayı azaltmak içinse, dahili olarak günde damla saf nane yağı alabilirsiniz. Nane yağını suyunuza ya da çayınıza ekleyebilir, smoothie tariflerinizde kullanabilirsiniz. Nane yağını ayrıca göğsünüze, ensenize ve şakaklarınıza da uygulayabilirsiniz. Eğer hassas bir cildiniz varsa, nane yağını uygulamadan önce Hindistan cevizi yağı ya da jojoba yağı ile seyreltebilirsiniz.

  1. Fesleğen yağı

feslegen yagi - alerji tedavisi - bitkisel yaglar

Fesleğen yağı, alerjenlerin emflamatuar etkilerini azaltır. Ayrıca 50’den fazla hormonun salgılamasında rol alan adrenal bezlere destek olur. Aslında fesleğen yağı, beyninize, kalbinize ve kaslarınıza kan pompalanmasını dağlayarak, vücudun tehditlere karşı gerekli tepkileri vermesine yardımcı olur.

Fesleğen yağı ayrıca vücudun bakteri ve virüslerden arındırılmasına da yardımcı olurken, iltihaplanma, ağrı ve yorgunlukla savaşır. Araştırmalar fesleğen yağının antimikrobiyal bir etki yaparak astım ve solunum bozukluklarına neden olan bakteri, maya ve küfleri öldürdüğünü gösteriyor (6, 7).

Fesleğen yağı kullanım önerisi: İltihaplanmanın önüne geçmek ve bağışıklık sisteminizin alerjenlerle karşılaştığında aşırı tepki göstermesine engel olmak için; fesleğen yağını çorbanıza, salatanıza ya da soslarınıza ekleyerek kullanabilirsiniz. Solunum sistemine destek olmak için, damla fesleğen yağını aynı miktardaki Hindistan cevizi yağı ile seyrelterek göğsünüze, ensenize ve şakaklarınıza sürebilirsiniz (8).

  1. Okaliptüs yağı

okaliptus yagi - alerji tedavisi - bitkisel yaglar

Okaliptüs yağı akciğer ve sinüsleri açarak, dolaşımı destekler ve alerji semptomlarının etkilerini azaltır. Araştırmalara göre okaliptüs yağının burunda yarattığı serinlik hissi, hava dolaşımına yardımcı oluyor (9).

Okaliptüs, sitronellal denilen, analjezik ve anti-amflamatuar etkileri olan bir kimyasal içeriyor; ayrıca balgam söktürücü etkisiyle vücudun toksinlerden ve alerjen etki yapan zararlı mikroorganizmalardan arındırılmasına yardımcı oluyor.

yılında Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine’de yayınlanan bir araştırma, okaliptüs yağının üst solunum yolları için etkili bir tedavi yöntemi olduğu sonucuna ulaşmış. Tedavisinde okaliptüs spreyi kullanılan hastalar, solunum yolları enfeksiyonunun boğaz ağrısı, ses kısılması ve öksürük gibi etkilerinde azalma olduğunu bildirmiş (10).

Okaliptüs yağı kullanım önerisi: Alerjiyle bağlantılı solunum problemlerinden kurtulmak için, evinizin farklı bölgelerine beş damla kadar okaliptüs yağı damlatabilir, okaliptüs yağını harici olarak göğsünüze ve şakaklarınıza uygulayabilirsiniz. Genzinizi temizlemek ve tıkanıklıklardan kurtulmak için kaynayan suya damla okaliptüs yağı damlatıp, kafanızın üzerine havlu kapatarak dakika derin nefes alabilirsiniz.

  1. Limon yağı

limon yagi - alerji tedavisi - bitkisel yaglar

Limon yağı, lenf sistemine drenaj konusunda destek olurken solunum problemlerinin üstesinden gelinmesine de yardımcı olur. Araştırmalar, limon yağının bakterilerin çoğalmasına engel olarak bağışıklık sistemini desteklediğini gösteriyor. Eve yayılan limon yağının bakterileri öldürdüğünün ve havadaki alerji tetikleyicilerinin yol edilmesine yardımcı olduğunun altı çiziliyor (11,12).

Suya ekleyeceğiniz damla limon yağı, pH dengesinin korunmasını da sağlıyor. Limon suyu bağışıklık sistemini geliştirirken, vücudu toksinlerden arındırıyor. Akciğeri harekete geçirerek, iltihaplanmalara ve aşırı aktif bağışıklık sistemine neden olan toksinleri de temizliyor. Limon suyu ayrıca kan hücreleri üretimine teşvik ederek, bağışıklık sisteminin hayatta kalmasına ve vücudu korumasına destek oluyor.

Limon yağı, alkol ya da kimyasal temizleyicilere ihtiyaç duymadan evinizi dezenfekte etmenizi de sağlıyor. Mutfağınızdaki, yatak odanızdaki ve banyonuzdaki bakteri ve kirleticileri limon yağı kullanarak temizleyebilir, evinizin havasını temizleyebilirsiniz. Limon yağının bu etkisi, özellikle mevsim değişimi esnasında kıyafetleriniz ve ayakkabılarınızla dışarıdan taşıdığınız alerjenleri temizlemek için kullanılabilir.

Limon yağı kullanım önerisi: Limon yağını çamaşır deterjanınıza ekleyebilir, birkaç damla su ile karıştırarak koltuklarınıza, çarşaflarınıza ve halılarınıza sıkabilirsiniz.

  1. Çay ağacı yağı

Rosemary essential oil in a small bottle and fresh rosemary on an old wooden background, selective focus

Çay ağacı ya da çay çiçeği yağı, özellikle havada bulunan ve alerjiye neden olan patojenleri yok etmede etkilidir. Evinizde çay ağacı yağı kullanmak, küf, bakteri ve mantarları öldürür. Antiseptik madde olmakla beraber, anti-emflamatuar özelliklere de sahiptir. Çay ağacı yağını bakteri ve mikroorganizmaları öldürmek için cildinize sürebilir, ayrıca alerjenleri ortadan kaldırmak ve evinizi dezenfekte etmek için ev temizliğinde de yararlanabilirsiniz (13).

Almanya’da yılında yapılan bir araştırmada, çay ağacı yağının geniş bakteri, maya ve mantar çeşitlerine karşı antimikrobiyal etki gösterdiği bulunmuş. Bu mikroplar, iltihaplanmaya neden olabilirken, bağışıklık sisteminizi gereğinden fazla çalışması için zorluyor (14).

Çay ağacı yağı kullanım önerisi: Çay ağacı yağını cildinizin kaşıntılı bölgelerine ya da döküntülü yerlerine sürebilir, ev temizliği için kullanabilirsiniz. Çay ağacı yağını harici olarak kullanırken, damlasını temiz bir pamuk parçasına sıkarak problemli bölgeye uygulayabilirsiniz. Eğer hassas bir cildiniz varsa, çay ağacı yağını jojoba yağı ya da Hindistan cevizi yağı gibi bir başka yağla seyreltebilirsiniz.

Alerji için esansiyel yağlar nasıl kullanılır?

Gıda alerjisi için: Gıda alerjisi semptomlarını hafifletmek için damla limon yağı ya da nane yağını dahili olarak alabilirsiniz. Bu vücudunuzu detoks moduna sokacak ve alerjenleri ter ya da idrar yoluyla atmanızı sağlayacak.

Kaşıntı ya da kurdeşen: Kaşıntılı alerjiler için çay ağacı yağı ya da fesleğen yağını dahili olarak uygulayabilirsiniz. damla yağı pamuğa damlatarak alerjiden etkilenen alana sürebilirsiniz. Dilerseniz karaciğerinizin üst bölgesini de birkaç damla çay ağacı yağı ya da Hindistan cevizi yağı ile ovalayarak, karaciğerinize cildinizi sıkıntıya sokan toksinleri atması için destek olabilirsiniz.

Mevsimsel alerjiler: Evinizi limon yağı ya da çay ağacı yağı kullanarak dezenfekte etmek, evinizin havasını ve mobilyalarınızı temizleyerek alerji tetikleyicileri ortadan kaldıracak. Sprey şişesine 40 damla limon ağacı yağı, 20 damla çay ağacı yağı ekleyerek kalanını suyla doldurabilir, eser miktarda sirke kattıktan sonra evinizin herhangi bir alanına uygulayabilirsiniz.

Alerji karışımı: damla nane yağı, okaliptüs yağı, lavanta yağını 1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı ile karıştırarak karışımı şakaklarınıza, kulaklarınızın arkasına ve ayağınızın altına uygulayabilirsiniz.

Esansiyel yağların olası yan etkileri

Alerji için yukarıda bahsedilen esansiyel yağları kullanırken, özellikle çay ağacı yağını dahili olarak almamaya özen gösterin. Yağları problemli bir bölgenin üzerine uygularken, hassas cilt problemi ya da gözaltı, boyun gibi hassas bölgelere uygularken, jojoba ya da Hindistan cevizi gibi taşıyıcı bir yağ ile seyreltmeyi ihmal etmeyin.

Esansiyel yağları dahili olarak alacağınız zaman, küçük miktarlarda almaya özen gösterin. Bir ay boyunca her gün damladan fazlasını almayın ve bir ayın sonunda mutlaka 2 haftalık bir ara verin.

Bu makale Dr. Axe web sitesinde yer alan “Top 5 Essential Oils for Allergies” adlı makaleden çevrilmiştir.

Alerjik Rinit İçin Alternatif Tedaviler

Alerjik rinit için alternatif tedaviler, alerjik rinit çocuklarda sık görülen alerjik hastalıklardan birisidir. Alerjik rinit çocukların hayat kalitesini etkilemektedir. Bu nedenle de tedavi edilmesi gerekir. Alerjik rinit tedavisinde korunma tedavisi, ilaç tedavisi, alerji aşısı tedavisi yanında kullanılabilen tamamlayıcı tedavi olarak da bilinen alternatif tedavi yöntemleri de vardır.

Alerjik Rinit İçin Alternatif Tedavi Kullanımı

Son çalışmalara göre alternatif tedavi kullanımı %25 ile %50 arasında değişmektedir. Bu kadar sık kullanılan alternatif tedaviler kanıta dayalı değildir. Alternatif tedavilerin etkinliği son mevcut kanıtlarla desteklenmemiştir.

Alternatif Tedavilerde Bitkisel Tedavi

Alerjik rinitte bazı bitkisel tedavileri faydalı bulan çalışmalar vardır. Bu bitkisel tedavilerin zararlı etkileri olabilir ve kullanılan ilaçlarla etkileşime girebilir. Ayrıca bitkisel tedaviler güvenli bir şekilde standardize edilmemiştir ve zararlı maddeler de içerebilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü bitkisel ilaç ve karışımlarının hazırlama yöntemi, dozu, içeriğindeki bileşenler ve aktif maddelerin açıkça tanımlanmasının zorun olduğunu belirtmektedir. Sonuç olarak bitkisel ilaçların alerjik rinit belirtilerini azaltmada etkisinin yetersiz olması, diğer ilaçlarla etkileşme olasılığı ve yan etki risklerinden dolayı tavsiye edilmemektedir.

Alerjik Rinit İçin Alternatif Tedaviler

Sonuç olarak;

Alerjiye Karşı Direnç Nasıl Kazanılır?


1)
 Evde kullanılan temizlik malzemelerinden, parkelerden, yağlı boyalardan, mobilyalardan buharlaşarak yaşadığı ortamın havasına karışan kimyasallar, insana solunum yoluyla dönen zehirlerdir. Bu nedenle yaşadığınız ortamları sık sık havalandırınız. Özellikle temizlik yapılan günlerde daha çok havalandırınız.

2) Sık sık kilo alıp vermek organlara en fazla zarar verme şeklidir. Kilo vermeye başlayan insan, öncelikle yağ yakıyor demektir. Kabaca, vücuttaki yağ eriyor demektir. Kişi zayıflamaya başlayınca, yağ dokusunda depolanmış olan zehirli kimyasallar serbest hale geçecektir. Kan dolaşımı üzerinden bütün vücudun organlarına dağılacaktır. Dolayısıyla yağ dokusunda depolanmış ve sakin sakin bekleyen zehirli kimyasallar harekete geçerek bir taraftan kan hücrelerini diğer taraftan da organları olumsuz etkileyerek değişik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olacaktır.

3) Toksin atıcı kürü uygulamadan önce, kullanılacak lahanaların 'kültür lahanası' olmadığına mutlaka dikkat etmek gerekir. Futbol topu büyüklüğündeki kültür lahanaları bu amaç için uygun değildir. Doğru olan beyaz lahana, açık alanda (tarlada) yetiştirilen iri lahanalardır. Özellikle en dış yaprakları amaca en uygun olanlardır. Kullanmadan önce dış kabuklarını suyla yıkamak gerekir.

4) Sauna, toksinlerin vücuttan dışarı atılmasında etkilidir. Yetmiş derece santigratta alınan sauna, yağ dokusundaki pestizid ve diğer tür kimyasalların vücuttan terleme yoluyla en iyi atıldığı sıcaklıktır. Sauna banyosunu almadan önce, mutlaka bir hekime danışarak hareket etmek gerekir. Hekime danışmadan sauna banyosu almayınız.

5) Türk hamamları toksin atmada saunalardan çok daha etkilidir. Göbektaşına uzanarak vücudu ısıtmak ve terlemek gerekir. Terleme başladıktan sonra yapılacak masaj ve keseleme yağ dokusundaki toksinlerin harekete geçirilmesinde ve dışarı atılmasında etkin rol oynayacaktır. Türk hamamlarını toksin atıcı olarak kullanmak için bir ayda haftada iki kez gitmek yeterli olacaktır.

6) Gerek sauna ve gerekse de hamam banyolarını alırken, mineral içerikli su içmek ve ekstra C-vitamini almak toksinlerin atılmasında destekleyici olacaktır.

7) Vücudu alerjiye karşı dirençli kılmak için iki farklı kür önermekteyim. Bunlardan biri keçiboynuzu (harnup), diğeri ise ısırgan çayı kürüdür. Vücudu alerjiye karşı dirençli kılmak için geliştirdiğim her iki kürün uygulama şekli aşağıda verilmiştir. Aynı anda bu kürlerin uygulanmaması gerektiğini özellikle belirtmek isterim. Bir kürü tamamlayıp diğerine geçerken de bir haftalık ara vermek en doğru olan uygulama ve geçiş şeklidir.

Alerji Tetikleyen Gıdalar Nelerdir?


Yukarıda sayılan gıdalar alerjiyi tetikleyebileceğinden tüketiminde ölçülü olunması webgrid.co.ukye yatkınlığı olanların bu besinlere karşı ölçülü olmaları önerilir.


Kür1: Beyaz Lahana ve Toksin Atıcı Kür

Beyaz lahananın toksin atıcı özelliğinden istifade edebilmek için, kaynamakta olan yarım litre suda altı-yedi adet beyaz lahana yaprağı parçalamadan (tüm olarak), on dakika ağzı kapalı olarak kısık ateşte haşlanır, sabah ve akşam olmak üzere aç veya tok karnına birer su bardağı içilir. Bu işleme toplam üç kere beş gün devam edilir. Her beş günde üç gün ara verilir.
Kısaca:

3 x 5U + 3A


5 gün uygula + 3 gün ara + 5 gün uygula + 3 gün ara + 5 gün uygula =  Toplam 15 günlük kür

Toksin atıcı onbeş günlük kürü, bir yıl boyunca üç veya dört defa yapmak en doğrusudur. Bu kürü uygulamaya başladığınızın ikinci veya üçüncü gününden sonra vücudunuzun yağ atarak terlediğini ve özellikle de yüz kısmınızda yağlı yağlı terlediğinizi görürsünüz. Aynı zamanda dışkıda da belirgin şekilde yağ oranının artığı gözlenebilmektedir. Bu da yağla beraber toksinlerin atıldığını gösterir.
Bu kürü uyguladığınız dönemlerde daha sık banyo veya duş yapmanız sizi hem daha çok rahatlatacak hem de deri gözenekleri açıldığından daha rahat toksinli-yağ atmanıza yardımcı olmuş olacaktır. Unutmayınız ki, toksin atan vücut kendini yeniler.

Not: Kesinlikle onbeş günlük kür için ihtiyacınız olan miktarı tek bir defada hazırlamayınız. Her gün taze olarak hazırlamanız şarttır.

Haftada üç-dört kez içilecek ısırgan çayı veya haşlanmış keçiboynuzu suyu alerjiye karşı vücudu dirençli kılar.


Kür2: Isırgan ile Alerjiye Karşı Direnç Kazanmak

Alerjiye Karşı Direnç Kazanmak İbrahim saraçoğlu


Kaynamakta olan ml (bir su bardağı) suya yaklaşık bir tatlı kaşığı ısırgan atınız. Kısık ateşte ağzı kapalı olarak üç dakika kaynatınız ve ılımaya bırakınız. Ilıdıktan sonra mutlaka süzerek bitkileri ayırınız. Aç karnına sabah ve akşam bir çay bardağı içiniz. Aç karnına içtikten en az yirmi dakika sonra yemek yemeye başlanabilir. Bu kür onbeş gün boyunca her gün günde iki kez uygulanır ve sonlandırılır. Yılda iki-üç kez tekrarlanabilir. Isırgan kürü için kurutulmuş veya taze ısırgan kullanılabilir.

Dikkat

Hipoglisemi hastalarının (kan şekeri düşük olanlar veya ani kan şekeri düşüşü yaşayanlar) hekimlerine danışmadan kesinlikle ısırgan kürünü uygulamamalarını, ısırgan çorbası veya salatasını tüketmemelerini öneririm.

Dikkat

Platelet (trombozit) düşüklüğü şikâyeti olanların ısırgan kürünü uygulamamaları gerekir.

Kür3: Harnup ile Alerjiye Karşı Direnç Kazanmak

Orta büyüklükteki keçiboynuzundan altı-yedi tanesini önce soğuk su altında yıkayınız. Daha sonra bunları küçük küçük (üç-dört cm uzunluğunda) kırarak, kaynamakta olan yarım litreye yakın suyun içerisine atınız. Kısık ateşte yedi-sekiz dakika kaynatınız. Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye doldurunuz.
Her gün sabah kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden önce bir çay bardağı içilir. Yaklaşık yarım litre olarak hazırladığınız keçiboynuzunun haşlanmış suyu üç gün buzdolabında bozulmadan korunabilir. Her üç günde bir, taze olarak hazırlamanız gerekecektir. Hiç ara vermeden bir ay uygulayınız. Yılda iki-üç defa tekrarlanabilir.

Kür4: Çekirdekli Siyah Kuru Üzüm ile Alerjiye Karşı Direnç Kazanmak

Alerjiye karşı vücudunuza direnç kazandırmak istiyorsanız, zaman zaman dört-beş gün arka arkaya günde iki kez, aç karnına yirmi-yirmibeş tane siyah kuru üzüm çekirdeğini havanda ezip bekletmeden çiğneyerek tüketiniz. Üzümün çekirdeğini çiğnerken buruk tadını algılamak gerekir. Eğer buruk tadını algılamıyorsanız ya bayat ya da yanlış tür üzümdür.

DOĞRU BİTKİ KULLANIMI!

Tüm bu kürleri kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus; bitkinin raf ömrüdür. İkincisi bitkinin doğru zamanda toplanmış olmasıdır. Üçüncüsü ise bitkinin nasıl kurutulmuş olduğudur. Her bitkinin özelliğine göre uygun koşullarda kurutulmuş olması gerekir. Bazı bitkiler gölgede, bazıları güneşte, bazıları ise karanlıkta kurulması gerekir. En önemlisi ise kullanacağınız bitkinin mutlak surette doğru tür olmasıdır. Eğer doğru bitki türü değil ise kürün etkisini büyük oranda azaltmaktadır.




Not: 
Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, burada ki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. 



Alerjik Rinit (Alerjik Nezle)

Alerjik rinit yani alerjik nezle, soğuk algınlığı belirtilerine benzeyen burun akıntısı, gözlerde kaşınma, tıkanma, hapşırma ve sinüzit gibi belirtilerle kendini gösteren hastalıktır. Ancak soğuk algınlığının aksine belirtiler önlem alınmadığında kendini çok sık gösterir ve durum kişinin hayat kalitesini etkilemektedir. Bizde sizlere bu bölümde alerjik nezle hakkında geniş bilgiler vermeyi amaçladık.

Alerjik Rinit Nedir ve Nasıl Oluşur?

Alerjik nezle , saman nezlesi, bahar nezlesi gibi isimlerle de bilinen alerjik nezle, soğuk algınlığı belirtilerine benzeyen burun akıntısı, gözlerde kaşınma, tıkanma, hapşırma gibi belirtilerle kendini gösteren hastalıktır.

Alerjik Nezleyi Nezleden Ayıran Nokta

Sıradan bir nezleden farklı olarak, alerjik nezle virüs nedeniyle meydana gelmez. Alerjik nezlenin nedeni, ev içi ya da dış ortam alerjenleri yani polen, ev tozu akarlar(mitelar), kedi, köpek gibi tüylü evcil hayvanların salya veya deri döküntülerinden dolayı oluşur. Bu alerjenler burun mukozasında immünolojik inflamasyon denilen bir hasar oluşturur ve belirtiler meydana gelir.

Alerjik Nezleyi Önemseyin

Alerjik nezle kontrol altına alınmalı ve önemsenmesi gereken bir hastalıktır. Çünkü sizi rahatsız etmesinin yanında, çoğunlukla okul ya da iş hayatınızdaki, günlük işlerinizdeki performansınızı etkileyerek hayat kalitenizi düşürmektedir. Ancak sizi ve hayatınızı etkileyen bu belirtilere katlanmak zorunda değilsiniz. Alerjik nezle hakkında daha detaylı bilgiye sahip olarak tetikleyicilerini ve tedavisini öğrenebilirsiniz.

Alerjik Rinitin Nedenleri Nelerdir?

Bağışıklık sisteminiz havadaki zararsız maddeyi zararlı olarak algıladığında alerjik nezle meydana gelir. Daha sonra bağışıklık sistemi bu zararsız maddeye karşı antikor üretmeye başlar. Bu maddeyle tekrar karşılaştığınızda, antikorlar bağışıklık sistemini uyarır ve vücudunuz alerjik nezle belirtilerini göstermeye başlar. Alerjik rinitin nedenlerini şu şekilde açıklayabiliriz:

– Hastanın genetik olarak alerjiye yatkınlığı: Alerjik hastalıklar genetiktir. Bu neden alerjik rinitin gelişimini de genetik faktörler etkileyebilir. Yani kişinin ailesinde, anne baba veya kardeşlerde ya da akrabalarda alerjik hastalıklardan bulunması alerjik rinite neden olabilmektedir.

– Bağışıklık sisteminin hassas olması: Sizi enfeksiyon ve hastalıklardan doğal olarak koruyan bağışıklık sisteminiz, bir alerjene zararlıymışçasına reaksiyon gösterir. Ve bağışıklık sisteminiz hassas olduğunda alerjene karşı, bu alerjenle 2. kez karşılaştığında sizi korumak için antikorlar üretir. Çünkü 2. seferde bağışıklık sisteminiz alerjeni tanımış ve harekete geçerek belirtileri oluşturmaya başlar.

– Çevrede bulunan alerjenler: Alerjik nezle çevredeki alerjen partiküllerini solumayla tetiklenir. Alerjik riniti tetikleyen başlıca alerjenler, ev tozu akarları(mitelar), polen, küf, mantar, kedi köpek gibi evcil hayvanların salya ve deri döküntülerinden oluşan alerjenler, işyerlerinde görülen, untozu, lateks gibi maddelerdir.

– Hastada egzama veya alerjik astım olması: Alerjik hastalıklar birbirini getirebileceği için kişide alerjik astım, atopik dermatit(egzama), besin alerjisi, kurdeşen gibi diğer alerjik hastalıklardan olması alerjik riniti tetikleyebilir.

– Sigara dumanı: Sigara dumanı alerjik riniti etkileyen önemli faktörlendir. Sigara içilen ortamda çok sık bulunmak, sigara kokusu, dumanı durumu tetikleyebilir. Özellikle çocuklarda, doğumdan sonraki ilk bir yıl içerisinde sigara içilen bir evde sigara dumanına çok fazla maruz kalınmışsa alerjik rinit gelişme ihtimali yüksektir.

– Acı, sıcak ve çok baharatlı yiyecekler, yiyeceklerin içerikleri: Alerjik hastalıklar birbiriyle etkileşimde olduğu için kişide gıda alerjisi varsa ya da bazı yiyeceklere karşı hassalık varsa bazı yiyecekler alerjik rinit belirtilerini tetikleyebilir.

Alerjik Riniti Etkileyen Risk Faktörleri

Alerjik riniti tetikleyen belirli risk faktörleri şunlardır:

– Hastada alerjik astım veya alerji olması,

– Hastada özellikle egzama olması,

– Kardeş ya da anne babada alerjik astım veya alerji olması,

– Yaşanılan ortamdaki hava kirliliği ve çevresel faktörler.

Alerjik Rinit Belirtileri

Alerjik rinitin başlıca belirtileri peş peşe hapşırma, burun kaşıntısı, burun akıntısı gibi nezle belirtileridir. Bunların dışında geniş çaplı olarak;

– Burun akıntısı ve burunda tıkanma

– Gözlerde sulanma, kızarma ve kaşınma( alerjik konjunktivit)

– Hapşırma

– Burun kaşıntısı

– Damak ve boğazda kuruluk, kaşınma

– Gözaltlarında şişme ve morarma(alerjik morluk)

– Geniz akıntısı

– Öksürük

– Yorgunluk

– Burun kanaması

– Sık sinüzit

– Tat ve koku bozukluğu şeklinde belirtileri vardır.

Alerjik Rinit Soğuk Algınlığı Belirtileri ile Karıştırılabilir

Alerjik rinit belirtileri, soğuk algınlığı belirtilerine çok benzediği için ikisini birbirinden ayırt etmek oldukça zordur. Bu noktada en doğru teşhisi geren testler doğrultusunda deneyimli bir alerji uzmanı koyabilir.

Alerjik Rinit Belirtilerini Etkileyen Mevsimsel Faktörler

Alerjik rinit belirtileriniz yıl içerisinde belli zamanlarda başlayan, hafifleyen ya da şiddetlenen özellikler gösterebilir. Belirtileri tetikleyen mevsimsel özellikler;

– Bahar aylarının başlangıcında çokça görülen polenler,

– Bahar ayları sonu yaz başında görülen çimen polenleri,

– Sonbaharda görülen polenler,

– Ev tozu, hamam böceği ve kedi köpek gibi evcil hayvanların tüy ve salyalarından olan alerjenler. Bu belirtiler kışın evler kapalı olduğundan şiddetli görülür.

– Ev içi ya da dışı küf, mantar gibi bakteriler

Alerjik Rinit (Alerjik Nezle) Teşhisi Ve Testleri Nasıl Yapılır?

Alerjik rinit yani alerjik nezle, bağışıklık sisteminin bir alerjene karşı olan hassaslığı sonucunda, hapşırma, burunda kaşınma, kızarma, burun tıkanması gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler nezle belirtileriyle çok sık karıştırılır. İşte bu noktada, bir alerji uzmanının deneyimi ve doğru teşhisi çok önemlidir. Çünkü belirtiler, nezle belirtileriyle karıştırılıp, buna göre önlem alındığında alerjik rinit ilerler ve hastanın hayatını fazlasıyla etkileyen bir hal alır. Alerji uzmanının deneyimi sizi doğru teşhis ve tedaviye götürecektir.

Alerjik Rinit Teşhisi

Alerji uzmanınız hastalığın belirtilerini, hastanın öyküsünü ve şikayetlerini, ailede alerjik hastalık olup olmadığını, belirtilerin şiddetlendiği ve hafiflediği durumları sorgular. Daha sonra fiziksel muayene geçer. Fiziksel muayene sonucunda doktorunuz deri prick testi veya kandan yapılan alerji testiyle alerjik rinitin nedenini ortaya çıkarır.

Alerjik Rinit Teşhisinde Deri Prick Testi

Deri prick testinde, alerjinizi tetikleyen alerjen maddenin konsantre edilmiş özü kolunuza ya da sırtınıza damlatılır ve sivri bir cisimle deri altına nüfus ettirilir. Daha sonra vücudunuzun bu alerjene vereceği reaksiyon gözlenir. Eğer bu maddeye alerjiniz varsa, damla yapılan yer kızarır ve kabarır. Alerji uzmanları bu testin yapımında ve sonucunun gözleminde eğitim almış ve donanımlı uzmanlardır. Deri üzerinden yapılan alerji testi, vücudun direkt olarak verdiği reaksiyonu ölçtüğü için teşhis için en doğru sonucu verirler.

Alerjik Rinit Teşhisinde Kandan Alerji Testi

Alerji uzmanınızın sizden alacağı kan örneği belli bir alerjene bağışıklık sisteminizin reaksiyonunu gözlemlemek için laboratuvara gönderilir. RAST olarak da adlandırılan bu testte, immünglobilin antikoru(IgE) olarak da bilinen kan dolaşımınızdaki alerjiye neden olan antikorlar ölçülür. Ancak kan üzerinden yapılan incelemeler, makinenin kalitesi, kanın beklemiş olması gibi nedenlerden dolayı her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Deri prick testinde kan tahliline göre yanılma ihtimali çok çok azdır.

Alerjik Rinit Tedavisi

Alerjik rinit tedavisi için en iyi yol hastalığınıza neden olan alerjenleri kısıtlamaktır. Eğer alerjik nezleniz çok şiddetli değilse, reçetesiz alacağınız ilaçlar dahi belirtileri azaltmaya yetecektir. Ancak daha kötü ve şiddetli belirtiler için alerji uzmanı tarafından yazılan reçeteli ilaçlara ihtiyacınız olacaktır.

Alerjik Rinit Tedavisi İçin İlaçlar

Bir çok kişi en iyi rahatlamayı alerji ilaçlarının birleşimi sonucu görmüştür. Size en iyi gelen uygulamayı bulmak için denemeniz faydalı olacaktır. Bir hastaya iyi gelen tedavi şekli diğerinde iyi olmayabilir, herkesin bünyesi, hastalığın şiddeti farklılık gösterir. Bu yüzden doktorunuzun size önereceği ilaçları deneyerek belirtilerinizin azalması için en doğru sonuca ulaşırsınız.

Alerjik rinit (alerjik nezle) tedavisinde kullanılan ilaçlar şu şekildedir;

 

– Nazal Kortikosteroidler: Bu reçeteli burun spreyleri, alerjik rinit nedeniyle oluşan burunda iltihaplanma, kaşınma ve burun akıntısını önlemeye ve tedavisine yardımcı olur. Bir çok kişi için alerjik rinit tedavisinde en etkili ilaçlar burun spreyleridir ve sıklıkla önerilen ilk ilaç olurlar.

Nazal kortikosteroidlere örnek olarak; flutikazon propiyonet (Flonase), triamsinolon (Nasacort AQ), mometazon (Nasonex) gibi burun spreyleri söylenilebilir. Nazal kortikosteroidler genellikle bir çok kişi tarafından güvenli bulunan ve uzun süreli kullanılan tedavi yöntemidir.  Yan etkileri sadece kötü tat ve koku ve burunda kaşınmadır.

– Antihistaminler: Bu hazır ilaçlar genellikle hap şeklindedir. Ancak antihistamin burun spreyleri ve göz damlaları da bulunmaktadır. Antihistaminler, kaşınma, hapşırma ve burun akıntısına iyi gelirler. Alerjik rinit reaksiyonu sırasında bağışıklık sisteminizin salgıladığı, belirtilere neden olan kimyasallara histamin denilir. Antihistaminler de bu histaminleri etkisiz duruma getirirler.

Antihistaminlere örnek olarak; loratadin (Claritin, Alavert), setirizin (Zyrtec Alerji), feksofenadin (Allegra Alerji) gibi ilaçlar söylenilebilir. Antihistamin göz damlaları ise alerjik rinitten kaynaklanan gözlerde kaşınma ve sulanmaya iyi gelmektedir.

– Dekonjestanlar: Bu ilaçlar şurup, tablet ya da nazal spreyleri olarak bulunurlar. Ağızdan alınan dekonjestanlar, psödoefedrin (Sudafed, Afrinol, Afrin) gibi ilaçlardır.

Ağızdan alınan dekonjestanlar, tansiyon yükselmesi, uykusuzluk, asabiyet ve baş ağrısı gibi bazı yan etkilere sebep olabilirler. Dekonjestan burun spreylerini günden fazla kullanmanız önerilmez çünkü, sürekli olarak kullanıldığında alerjik rinit belirtileri daha da kötüleştirebilir.(ilacın geri tepmesi)

– Kromolin Sodyum: Reçetesiz olarak da alabileceğiniz ve günde bir kaç kez kullanabileceğiniz burun spreyleridir ve aynı zamanda reçeteli olarak alabileceğiniz göz damlasını da bulabilirsiniz. (Crolom) Histamin salgılanmasını engelleyerek alerjik rinit belirtilerini azaltır. Etkisini en çok hastalığın belirtileri başlamadan kullandığınızda görürsünüz. Ciddi bir yan etkisi yoktur.

– Lökotrien Düzenleyici: Montelukast (Singulair) reçeteli olarak alınan, aşırı balgam ve sümüğe neden olan bağışıklık sistemi kimyasalları lökotrienlerin faaliyetini engellemeye yarayan tablet halinde ilaçtır.  Alerjik astım tedavisinde de çok etkili bir tedavidir. Lökotrien düzemleyiciler genellikle, hasta nazal sprey kullanamadığında ya da çok şiddetli alerjik astım olduğunda kullanılır.

Montelukastlar yan etki olarak baş ağrısına neden olabilir. Çok nadir görülen durumlarda, gerginlik, agresiflik, halüsinasyon, depresyon gibi psikolojik tepkilere sebep olduğu saptanmıştır. Bu yüzden reçetesiz alınamaz.

– Nazal İpratropium: Reçeteli burun spreyleri (Atrovent), burun akıntısına neden olan burundaki bezleri etkileyerek şiddetli burun akıntısını azaltmaya yardımcı olur. Burun tıkanmasına, hapşırmaya ya da burun arkası sızıntıda etkili değildir.

Şiddetli yan etkileri burunda kuruluk, burun kanaması ve boğaz ağrısıdır. Nadir olarak, bulanık görme, yorgunluk ya da idrar yapmada zorluk gibi yan etkiler gösterir. Bu ilaçlar glokom hastalığı olan kişiler ya da prostat olan erkekler için önerilmez.

– Oral Kortikosteroid Tedavi: Prednizon gibi kortikosteroid haplar şiddetli alerjik rinit belirtilerini azaltmada kullanılırlar. Çünkü uzun süreli kortikosteroid kullanımı katarakt, kemik erimesi, kas güçsüzlüğü gibi ciddi yan etkilere neden olabilir. Bu yüzden yalnızca kısa süreli olarak reçetelendirilir.

Diğer Alerjik Rinit (Alerjik Nezle) Tedavileri

– Alerji Aşıları (İmmünoterapi): Eğer kullandığınız ilaçlar alerjik rinit belirtilerini azaltmıyorsa ya da yan etkilere neden oluyorsa, alerji uzmanınız alerji aşıları (immünoterapi ya da hassasiyet azaltıcı terapi) önerebilir. 3 ila 5 yıl süresince alerjik olduğunuz alerjenden küçük bir miktar içeren enjeksiyonlardan düzenli aralıklarla alırsınız. Alerji aşılarının amacı, ilaca olan ihtiyacınızı azaltarak, vücudunu alerjik olduğu alerjenlere alıştırmaktır.

İmmünoterapi özellikle kedi, ev tozu akarları (mite) ya da ağaç, çimen, ottan üretilen polen gibi alerjilerde etkilidir. Ayrıca alerjik astım gelişmesini de önlemektedir.

– Dilaltı Alerji Tabletleri: Alerji aşıları yerine, günlük olarak kullanılan, ağızda eriyen,  alerjik olduğunuz alerjenin küçük bir miktarını içeren hap şeklinde tabletler alerjik rinit tedavisinde kullanılır.

Alerjik Rinit Tedavi Edilmediğinde Ne Olur?

Alerjik rinit soğuk algınlığıyla karıştırılmaması gereken ve altında yatan alerji nedeniyle önemsenerek tedavi edilmesi gereken bir konudur. Alerjik rinit yani alerjik nezle tedavi edilmediğinde olabilecek durumlar şunlardır;

– Düşük Hayat Kalitesi: Alerjik rinit günlük aktivitelerini engelleyerek, yaratıcılığınızı azaltır. Bir çok kişi alerjik rinitin tedavi edilmemiş bu belirtileri yüzünden okul ve iş hayatından geri kalmaktadır.

– Verimsiz Uyku: Alerjik rinit belirtileri tedavi edilmediğinde uyumanızı engeller ve uyuduğunuz süreler de çok kısıtlıdır. Bu verimsiz uyku durumu baygınlığa ve keyifsizliğe, kırgınlığa neden olmaktadır.

– Astımın Kötüleşmesi: Tedavi edilmeyen alerjik rinit, öksürme ve hırıltı gibi alerjik astım belirtilerini tetikleyerek alerjik astıma neden olup durumu ciddileştirebilir.

– Sinüzit: Alerjik rinitten kaynaklanan uzun süreli sinüs tıkanıklığı sinüzite olan hassaslığınızı (sinüsleri kaplayan zarların enfeksiyon kapması ya da iltihaplanması) artırabilir.

– Kulak Enfeksiyonu: Çok sık karşılaşılan bir durum değildir ancak, alerjik rinit tedavi edilmediğinde orta kulak iltihaplanmasına neden olabilir.

Alerjik Rinit İçin Alternatif ve Bitkisel Tedavi Yöntemleri

Alerjik rinit tedavisinde, bilimsel olarak fazla sayıda kanıt olmamasına rağmen, bir çok kişi alternatif ve bitkisel tedavi yöntemleri denemektedir. Bu alternatif tedavi yöntemlerinden bazıları şu şekildedir;

– Bitkisel Tedaviler ve Takviyeler: Öksürük otu ağacı özü mevsimsel alerjik rinit belirtilerini önlemeye yardımcı olur. Eğer öksürük otunu deneyecekseniz, zehirli içeriklerden arınmış olduğunu belirten ‘PA-Free’ olarak etiketlenmiş olanları kullanın.

Mavi yeşil alg ve tinospora cordifolianın (Hindistan’a ait bir bitki çeşidi) etkilerine dair çok kısıtlı bilimsel veri bulunmaktadır. Faydalarının kesin olmamasına rağmen, alerjik rinit için kullanılan diğer bitkisel tedavi yöntemleri, paprika biberi, bal, Vitamin C ve balık yağıdır.

– Akupunktur: Bazı kişiler akupunkturun mevsimsel alerjik rinit belirtilerine iyi geldiğini iddia etmektedir. Bu alternatif tedavi yönteminin faydalı olduğuna dair çok az kanıt vardır.

Op. Dr. Mustafa KuzdereBurun Hastalıkları Okunma
Alerjik Rinit (Saman Nezlesi)

Alerjik Rinit(Saman Nezlesi);

           Alerji; vücudun polen, ev tozu, ilaç, kimyasal maddeler ve bazı gıdalara karşı geliştirmiş olduğu duyarlılık reaksiyonudur. Alerji başta solunum sistemi olmak üzere (burun ,boğaz,akciğerler) gözler, cilt, mide bağırsak sistemi gibi pek çok organı etkiler ve etkilediği organa göre belirtiler ortaya çıkar .

           Rinit burun iltihaplanması olarak tanımlansa da; alerjik rinitte infeksiyon yoktur burun içi dokularda ödem vardır. Alerji, kişilerin hayat kalitesini azaltan, burun tıkanıklığı, solunum zorluğu çekmelerine neden olan, sinüzit, franjit, seröz otit  v.b gibi ikincil hastalıklara neden olan bir hastalıktır. Genetik etkenler alerji oluşumun da rol oynar.  Alerjik rinit sonbahar ve ilkbahar aylarında sık görülse de alerjen tipine bağlı olarak her mevsimde görülebilir.

Alerjik Rinit (Saman Nezlesi) Nedir?

          Alerjik rinit; vücudumuza giren alerjenlere karşı, burun içindeki dokuların reaksiyon vermesi ve bağışıklık sisteminin alerjenlere gösterdiği reaksiyon sonucu ortaya çıkar. Vücudun alerjenle temas etmesi sonucu bağışıklık sistemi doğal bir kimyasal olan Histamini salgılar. Alerjenler solunum, cilt veya mide-bağırsak sistemi  yoluyla vücuda girdikten sonra reaksiyon başlar, histamin salınımı ortaya çıkar. Solunum sitemiyle girdiyse burunda kaşınma, hapşırma, tıkanıklık, akıntı ve öksürme başlar. Mide-bağırsak sistemiyle girdiyse karın ağrısı ve ishal başlar. Ciltte ise kaşınma, kızarıklık, kabarıklık başlar.

Alerjik Rinit Görülme Sıklığı;

           Ailesinde alerjik hastalık hikayesi olan kişilerde alerjik rinit görülme sıklığı fazladır. Toplumun yaklaşık beşte birinde, yine yapılan çalışmalarda erkek çocuklarının %60 ında, kızlarda ise %40 oranında alerji görülme ihtimali vardır.

Alerjik Rinitin Nedenleri?

  • Hassas bağışıklık sistemi,
  • Kimyasal alerjenler,
  • Ev tozu ve akarlar,
  • Çim ağaç ve yabani ot polenleri,
  • Mantar sporları ve küfler,
  • Hayvan tüyleri,
  • Katkılı gıdalar,
  • Ev içi bitkiler,
  • Bazı çevresel faktörler (sigaralı ortam, kimyasal maddeli ortam, hava kirliliği, aşırı kokuların olduğu ortam, rutubetli ortam)

Alerjik Rinitin Belirtileri Nelerdir?

  • Burun tıkanması, burun akması,
  • Hapşırma ve öksürme,
  • Boğazda ağrı, kaşıntı ve takılma hissi,
  • Koku ve tat alma bozukluğu,
  • Kulakta dolgunluk, tıkanma
  • Kuru öksürük,
  • Gözde sulanma, kaşıntı ve gözaltında torbalanma,
  • Çocuklarda sık sık ellerini burunlarına sürtme, kaşıma hareketi(Alerjik selamlama),
  • Yorgunluk, algılama güçlüğü, uyku bozukluğu,
  • Bazen ilave olarak hırıltılı solunum, gıçık tarzında öksürük ve baş ağrısı.

Alerjik Rinitin Tanısı;

  • Tanı hekimiz tarafından konulacaktır,
  • Detaylı anamnez(hikayesi) ve fizik muayene,
  • Öncelikle hastada görülen belirtiler,
  • Belirtilerin mevsimlerle bağlantısı,
  • Muayane de burun içi mukozasının durumu,
  • Kan ve sümük testleri,
  • Deriye uygulanan alerji testleri,
  • Testlerin sonucu negatif bile çıksa muayane ve belirtiler teşhisi koydurur.

Alerjik Rinitin Tedavisi;

  • Tedavi şikayetlerin giderilmesine yöneliktir,
  • Alerjiden etkilenen organa göre tedavi planlanır,
  • Antihistaminikler kullanılır,
  • Burun içine kortizonlu spreyler kullanılır,
  • Hiposensibilizasyon (aşı tedavisi) yapılır,
  • Çocuklarda renkli ve boya içeren katkılı gıdalardan uzak durulmalıdır,
  • Tespit edildiyse alerjik uyaranlardan temasın kesilmesi gerekir,

Alerjisi Olanlar Nelere Dikkat Etmelidir;

  • Tozlu ve polenli ortamda bulunmaması,
  • Polen mevsiminde kapı ve pencerelerin kapalı tutulması,
  • Kaloriferli evlerde hava nemlendirilmeli,
  • Belirli aralıklarla odalar havalandırılmalı,
  • Evde hayvan beslenmemeli, bitki yetiştirilmemelidir,
  • Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine sentetik olanlar tercih edilmelidir,
  • Yerde toz barındıracak tarzda halı gibi eşyalar kullanılmamalıdır,
  • Parfüm ve çamaşır suyu kokularından uzak durulmalıdır,
  • Klima ortamında bulunmamalı ya da klimalarda polen filitresi olmalıdır,
  • Alerjik rinitli hastalar acık hava spor aktivitelerini tercih etmeli, bunu da öğle saatlerinde yapmalıdır,
  • Oda ve arabalarda koku spreyleri kullanmamalıdır,
  • Stres, yoğun çalışma ve katkılı gıdalar alerjiyi artırmaktadır.

Sayfa İçeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.


Alerjik rinit nedir, belirtileri neler? Alerjik rinit tedavisi nasıl yapılır?

Bahar aylarında ortaya çıkan polenler, alerjik rinitin en yaygın sebebidir. Alerjik rinit; mevsimsel, yıl boyu süre ve mix tip olarak üçe ayrılmaktadır. Alerjik rinit nedir, alerjik rinit belirtileri nelerdir, alerjik rinit tedavisi nasıl yapılır, alerjik rinit nasıl geçer, mevsimsel alerjik rinit, alerjik rinit bitkisel tedavi nasıl yapılır?

Alerjik Rinit Nedir?

Bağışıklık sisteminin havada bulunan alerjen maddelere karşı aşırı reaksiyon vermesiyle ortaya çıkan bir burun iltihabıdır. İltihaplanan burun mukozasına yapışan alerjen maddelere hapşuruk, öksürük ya da burun akıntısı olarak immün sistem tepki gösterir. Alerjik rinit özellikle polenlerin döküldüğü bahar aylarında daha bir ön plana çıkmaktadır. Bahar aylarında baş gösteren bu alerjik rinite mevsimsel rinit denilmektedir. Alerik rinit en çok çocukluk çağından erişkinliğe geçildiği dönemde görülür.

Alerjik Rinit Belirtileri Nelerdir?

Genellikle alerjen maddelere yatkın bireylerde gözlenen alerjik rinit ömür boyu sürebilen bir hastalıktır. Çevresel ve kalıtsal etmenler alerjik rinitin gelişmesine katkı sağlar. Alerjik rinit’in ön plana çıkan belli başlı belirtileri vardır. Bu belirtiler:

Alerjik Rinit Tedavisi Nasıl Yapılır?

Alerjik rinit için spesifik bir tedavi seçeneği bulunmamaktadır. Kişinin şikâyetlerine göre yol alınır. Alerjik rinit için antihistaminik ilaçlar, serum fizyolojikli burun spreyleri ve kortizonlu burun spreyleri kullanılır. Özellikle serum fizyolojikli burun spreyleri gebelikte dahi güvenle kullanılabilir. Antihistaminik ilaçlar ise alerjen maddelerin salınımının önüne geçerek bağışık sisteminin tepki vermesini durduracaktır. Ancak alerjik rinitteki en önemli tedavi basamağını korunmak oluşturur. Basit bir alerjen testiyle hangi maddelere karşı duyarlı olduğunuzu öğrenebilirsiniz. Ev tozu akarlarına karşı alerjiniz var ise evinizi sık sık havalandırmaya özen gösterin. Hayvan tüyüne alerjiniz var ise hayvanı bulunduğunuz ortamdan uzaklaştırın. Polenlere karşı alerjisi olanlar özellikle bahar aylarında önlem almalıdır.

Alerjik rinit için bir diğer tedavi seçeneği aşıdır. Yaşam kalitenizin artması yönünde oldukça fayda sağlayacak alerji aşıları, alerji rinitin kalıcı olan tek tedavisidir. Tedavi süresi 3,5 yıl olup dozlar gittikçe yükseliş göstermektedir. Son olarak karşımıza cerrahi tedavi seçeneği çıkmaktadır. Cerrahi tedaviler alerjiyi ortadan kaldırmaz ama alerjinin yol açtığı semptomları giderir.

Alerjik Rinit Nasıl Geçer?

Alerjik rinitin ancak semptomlarını ortadan kaldırabiliriz ancak alerjik riniti tam anlamıyla geçiremeyiz. Vücudun tepki gösterdiği alerjen maddelerden uzak durarak işe başlayabiliriz. Fakat alerjik rinit şiddetli boyutlara ulaşmışsa bir hekime başvurarak ilaç tedavisine başlamamız gerekiyor. Kortizonlu burun spreyleri bu noktada genellikle kurtarıcı oluyor. Alerjik rinite sahip olan kişilerin dikkat etmesi gereken noktalar:

Mevsimsel Alerjik Rinit

Ağaç ve çiçeklerin ürettiği polenlerin havaya saçılmasıyla kendini belli eden mevsimsel alerjik rinit, ilkbahar ve sonbahar aylarında kendini gösterir. Dış mekânlarda polen, ot ve dış ortam küfleri tetikleyiciyken iç mekânlarda ev tozu akarları, kedi, köpek tüyleri ve iç ortam küfleri tetikleyicidir.

Alerjik Rinit Bitkisel Tedavi

Alternatif tıp alanında da alerjik rinitin belirtilerini hafifletmeye yönelik birçok bitkisel tedavi yöntemi vardır. Bu bitkisel tedavi yöntemlerinden başlıcaları:

Alerjik rinit (alerjik nezle), başlangıcı daha çok adolesan çağdaki çocuklarda ve genç-erişkinlerde gençlerde görülen kronik bir sorundur. Çoğunlukla ailesinde başkalarında da olup alerjiye genetik yatkınlığı olan bireyler, alerjiye neden olan maddelerle karşılaştıklarında burun ve sinüslerle ilgili yakınmaları ortaya çıkar. Alerjiye çoğunlukla polen gibi bitkisel maddeler, toz içinde barınan akar adı verilen mikroskopik canlılar, havada bulunan mantarlar, hayvan tüyleri ve bazı gıdalar yol açar.

Alerjik rinit belirtileri

allerjik nezle (allerjik rinit)

Alerjik rinitin belirtileri hapşırma, berrak burun akıntısı, burun tıkanıklığı, burunda kaşıntı, gözlerde kızarıklık ve kaşıntıdır. Belirtilerin görülme zamanı ve süresi alerjiye neden olan maddenin (alerjen) türüne göre değişir. Bitkisel maddelere karşı alerjisi olanlarda ilkbaharda daha fazla olmak üzere daha çok bahar aylarında, diğer maddelere karşı alerjisi olanlarda ise yıl boyu süren şikayetler görülür.

Alerjisi olan kişilerde soğuk algınlığı ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülür ve daha uzun sürer. Alerjiyi yaratan madde ile birlikte tütün dumanı gibi solunum sistemini uyaran maddeleri solumam, belirtilerin alevlenmesine veya şiddetlenmesine yol açabilir.

Tanı

Alerji tanısı için ilk adım şikayetlerin, alerjiye neden olabilecek olası maddelerin, kişide veya ailesinde egzema, astım, gıda alerjisi gibi başka sorunların dikkatle sorgulanmasıdır. Daha sonra alerjik belirtilerin görüldüğü organlar (burun, gözler, boğaz, kulaklar, akciğerler) muayene edilir. Bundan sonra alerjiye neden olabilecek maddelerin tarama testi yapılır. Tarama testi deriden ve kandan yapılabilir.

Tedavi

Alerjik nezlenin temel tedavisi alerjiye neden olan maddeden uzak durmak veya korunmaktır. Tarama testlerinin amacı, hangi madde veya maddelerden korunulacağını öğrenmek ve buna göre korunma önlemlerini belirlemektir.

  • Korunma: Hafif dereceli alerjide alerjiye neden olan maddeden korunmak korunmak çoğunlukla yeterlidir. Sık rastlanan alerjenlere karşı alınması gereken temel korunma önlemleri şunlardır:
    • Polenler :
      • Alerji mevsimi olan ilkbahar aylarında bitki ve ağaçların bulunduğu yerlerden uzak durun.
      • Pencerelerinizi kapalı tutun, gerekiyorsa klima kullanın.
      • Evinizde HEPA filtreli hava temizleyiciler ve elektrikli süpürgeler kullanın.
    • Mantarlar :
      • Evinizdeki bütün alanları mantar öldürücü özelliği olan dezenfektanlarla temizleyin.
      • Evinizin içinde bitki bulundurmayın. Saksı topraklarında mantar üreyebilir.
      • Küflenen besinleri uzaklaştırın.
    • Ev tozu akarları :
      • Çarşaf ve yastık kılıflarınızı en geç haftada bir sıcak su ile yıkayın.
      • Sentetik dolgulu yastıklar kullanın.
      • Yastık ve yorganınlarınızda alerjik olmayan kılıflar kullanın.
      • Evinizde nem oranını %50&#;nin altında tutun.
      • Toz barındıran koltuk yastığı vb eşyaları kaldırın.
      • Duvardan duvara halı kullanmayın. Mümkünse evinizde hiç halı kullanmayın.
      • Evinizde HEPA filtreli hava temizleyiciler ve elektrikli süpürgeler kullanın.
    • Hayvan tüyleri :
      • Ev içinde evcil hayvan beslemeyin. Varsa, yatak odasına girmesine izin vermeyin.
      • Evcil hayvanınızı en az haftada bir kere yıkayın.
      • Hayvanı elledikten sonra her seferinde ellerinizi yıkayın.
      • Evinizde HEPA filtreli hava temizleyiciler ve elektrikli süpürgeler kullanın.
  • İlaç tedavileri: Belirtilerin şiddetli olması, bütün yıl boyunca sürmesi, çok sayıda maddeye karşı alerji olması ve korunma önlemlerinin alınamaması hallerinde ek tedavilere ihtiyaç vardır. Kortizonlu burun spreyleri, anti-histaminik cinsi ilaçlar ve tuzlu su ile burun yıkama tedavileri kullanılır. Belirtilerin çok şliddetli olduğu bazı hastalarda kısa süreli kortizon tedavisi gerekebilir.
  • Aşı tedavisi: Bu tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı, alerji belirtileri şiddetli ve uzun süren hastalarda -eğer alerji yapan maddeye karşı üretilmiş bir aşı varsa- bir kaç yıl süren ve çoğunlukla birkaç hafta aralıklarla uygulanan aşı tedavisi (immünoterapi) yapılabilir.
  • Yardımcı cerrahi tedaviler: Alerjik nezlesi olan hastaların burun şikayetlerinin hafifletilebilmesi için burun yapısının normal olması gerekir. Septum deviasyonu, konka hipertrofisi gibi hava akımına engel olan yapısal bozukluklar varsa bunlar cerrahi olarak düzeltilmelidir. Burun akıntısını azaltmaya yönelik olarak burun salgısını ayarlayan otonom sinirlerin kesilmesi (Vidian nörektomi, posterior nazal sinir destrüksiyonu) uygulanabilir.

alerji, alerjik rinit, burun alerjisi, saman nezlesi

19 Mart

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede